» 10 / Yûnus  46:

Kuran Sırası: 10
İniş Sırası: 51
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109

 » 10 / Yûnus  Suresi: 46
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِمَّا (VÎME) = ve immā : veya
2. نُرِيَنَّكَ (NRYNK) = nuriyenneke : sana göstersek
3. بَعْضَ (BAŽ) = beǎ'De : bir kısmını
4. الَّذِي (ELZ̃Y) = lleƶī :
5. نَعِدُهُمْ (NAD̃HM) = neǐduhum : onlara vaadettiklerimizin
6. أَوْ (ÊV) = ev : ya da
7. نَتَوَفَّيَنَّكَ (NTVFYNK) = neteveffeyenneke : seni vefat ettirsek
8. فَإِلَيْنَا (FÎLYNE) = feileynā : sonuçta bizedir
9. مَرْجِعُهُمْ (MRCAHM) = merciǔhum : onların dönüşü
10. ثُمَّ (S̃M) = ṧumme : sonra
11. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
12. شَهِيدٌ (ŞHYD̃) = şehīdun : şahittir
13. عَلَىٰ (AL) = ǎlā : üzerine
14. مَا (ME) = mā : şey
15. يَفْعَلُونَ (YFALVN) = yef'ǎlūne : onların yaptıkları
veya | sana göstersek | bir kısmını | | onlara vaadettiklerimizin | ya da | seni vefat ettirsek | sonuçta bizedir | onların dönüşü | sonra | Allah | şahittir | üzerine | şey | onların yaptıkları |

[] [REY] [BAŽ] [] [VAD̃] [] [VFY] [] [RCA] [] [] [ŞHD̃] [] [] [FAL]
VÎME NRYNK BAŽ ELZ̃Y NAD̃HM ÊV NTVFYNK FÎLYNE MRCAHM S̃M ELLH ŞHYD̃ AL ME YFALVN

ve immā nuriyenneke beǎ'De lleƶī neǐduhum ev neteveffeyenneke feileynā merciǔhum ṧumme llahu şehīdun ǎlā yef'ǎlūne
وإما نرينك بعض الذي نعدهم أو نتوفينك فإلينا مرجعهم ثم الله شهيد على ما يفعلون

 » 10 / Yûnus  Suresi: 46
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإما | VÎME ve immā veya And whether
نرينك ر ا ي | REY NRYNK nuriyenneke sana göstersek We show you
بعض ب ع ض | BAŽ BAŽ beǎ'De bir kısmını some
الذي | ELZ̃Y lleƶī (of) that which
نعدهم و ع د | VAD̃ NAD̃HM neǐduhum onlara vaadettiklerimizin We promised them
أو | ÊV ev ya da or
نتوفينك و ف ي | VFY NTVFYNK neteveffeyenneke seni vefat ettirsek We cause you to die,
فإلينا | FÎLYNE feileynā sonuçta bizedir then to Us
مرجعهم ر ج ع | RCA MRCAHM merciǔhum onların dönüşü (is) their return,
ثم | S̃M ṧumme sonra then
الله | ELLH llahu Allah Allah
شهيد ش ه د | ŞHD̃ ŞHYD̃ şehīdun şahittir (is) a Witness
على | AL ǎlā üzerine over
ما | ME şey what
يفعلون ف ع ل | FAL YFALVN yef'ǎlūne onların yaptıkları they do.

10:46 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

veya | sana göstersek | bir kısmını | | onlara vaadettiklerimizin | ya da | seni vefat ettirsek | sonuçta bizedir | onların dönüşü | sonra | Allah | şahittir | üzerine | şey | onların yaptıkları |

[] [REY] [BAŽ] [] [VAD̃] [] [VFY] [] [RCA] [] [] [ŞHD̃] [] [] [FAL]
VÎME NRYNK BAŽ ELZ̃Y NAD̃HM ÊV NTVFYNK FÎLYNE MRCAHM S̃M ELLH ŞHYD̃ AL ME YFALVN

ve immā nuriyenneke beǎ'De lleƶī neǐduhum ev neteveffeyenneke feileynā merciǔhum ṧumme llahu şehīdun ǎlā yef'ǎlūne
وإما نرينك بعض الذي نعدهم أو نتوفينك فإلينا مرجعهم ثم الله شهيد على ما يفعلون

[] [ر ا ي] [ب ع ض] [] [و ع د] [] [و ف ي] [] [ر ج ع] [] [] [ش ه د] [] [] [ف ع ل]

 » 10 / Yûnus  Suresi: 46
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإما | VÎME ve immā veya And whether
Vav,,Mim,Elif,
6,,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EXL – explanation particle
الواو عاطفة
حرف تفصيل
نرينك ر ا ي | REY NRYNK nuriyenneke sana göstersek We show you
Nun,Re,Ye,Nun,Kef,
50,200,10,50,20,
V – 1st person plural (form IV) imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع والنون للتوكيد والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بعض ب ع ض | BAŽ BAŽ beǎ'De bir kısmını some
Be,Ayn,Dad,
2,70,800,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
الذي | ELZ̃Y lleƶī (of) that which
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
نعدهم و ع د | VAD̃ NAD̃HM neǐduhum onlara vaadettiklerimizin We promised them
Nun,Ayn,Dal,He,Mim,
50,70,4,5,40,
V – 1st person plural imperfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
أو | ÊV ev ya da or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
نتوفينك و ف ي | VFY NTVFYNK neteveffeyenneke seni vefat ettirsek We cause you to die,
Nun,Te,Vav,Fe,Ye,Nun,Kef,
50,400,6,80,10,50,20,
V – 1st person plural (form V) imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع والنون للتوكيد والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
فإلينا | FÎLYNE feileynā sonuçta bizedir then to Us
Fe,,Lam,Ye,Nun,Elif,
80,,30,10,50,1,
REM – prefixed resumption particle
P – preposition
PRON – 1st person plural object pronoun
الفاء استئنافية
جار ومجرور
مرجعهم ر ج ع | RCA MRCAHM merciǔhum onların dönüşü (is) their return,
Mim,Re,Cim,Ayn,He,Mim,
40,200,3,70,5,40,
N – nominative masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ثم | S̃M ṧumme sonra then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
الله | ELLH llahu Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
شهيد ش ه د | ŞHD̃ ŞHYD̃ şehīdun şahittir (is) a Witness
Şın,He,Ye,Dal,
300,5,10,4,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
على | AL ǎlā üzerine over
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
ما | ME şey what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
يفعلون ف ع ل | FAL YFALVN yef'ǎlūne onların yaptıkları they do.
Ye,Fe,Ayn,Lam,Vav,Nun,
10,80,70,30,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِمَّا: veya | نُرِيَنَّكَ: sana göstersek | بَعْضَ: bir kısmını | الَّذِي: | نَعِدُهُمْ: onlara vaadettiklerimizin | أَوْ: ya da | نَتَوَفَّيَنَّكَ: seni vefat ettirsek | فَإِلَيْنَا: sonuçta bizedir | مَرْجِعُهُمْ: onların dönüşü | ثُمَّ: sonra | اللَّهُ: Allah | شَهِيدٌ: şahittir | عَلَىٰ: üzerine | مَا: şey | يَفْعَلُونَ: onların yaptıkları |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإما WÎME veya | نرينك NRYNK sana göstersek | بعض BAŽ bir kısmını | الذي ELZ̃Y | نعدهم NAD̃HM onlara vaadettiklerimizin | أو ÊW ya da | نتوفينك NTWFYNK seni vefat ettirsek | فإلينا FÎLYNE sonuçta bizedir | مرجعهم MRCAHM onların dönüşü | ثم S̃M sonra | الله ELLH Allah | شهيد ŞHYD̃ şahittir | على AL üzerine | ما ME şey | يفعلون YFALWN onların yaptıkları |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve immā: veya | nuriyenneke: sana göstersek | beǎ'De: bir kısmını | lleƶī: | neǐduhum: onlara vaadettiklerimizin | ev: ya da | neteveffeyenneke: seni vefat ettirsek | feileynā: sonuçta bizedir | merciǔhum: onların dönüşü | ṧumme: sonra | llahu: Allah | şehīdun: şahittir | ǎlā: üzerine | : şey | yef'ǎlūne: onların yaptıkları |
Kırık Meal (Transcript) : |VÎME: veya | NRYNK: sana göstersek | BAŽ: bir kısmını | ELZ̃Y: | NAD̃HM: onlara vaadettiklerimizin | ÊV: ya da | NTVFYNK: seni vefat ettirsek | FÎLYNE: sonuçta bizedir | MRCAHM: onların dönüşü | S̃M: sonra | ELLH: Allah | ŞHYD̃: şahittir | AL: üzerine | ME: şey | YFALVN: onların yaptıkları |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlara vaadettiğimiz azâbın bir kısmını sana göstersek de onların dönüp gelecekleri yer, bizim tapımızdır, seni öldürsek ve sana göstermesek de; sonra da Allah, yaptıklarına tanıktır onların.
Adem Uğur : Eğer onları tehdit ettiğimiz (azabın) bir kısmını sana (dünyada iken) gösterirsek (ne âlâ); yok eğer (göstermeden) seni vefat ettirirsek nihayet onların dönüşü de bizedir. (O zaman onlara ne olacağını göreceksin). Sonra, Allah onların yapmakta olduklarına da şahittir.
Ahmed Hulusi : Onlara yaşayacaklarını vadettiklerimizin bazısını hayatında sana göstersek yahut seni vefat ettirsek de göremesen (onlar yönünden bir şeyi değiştirmez), yine onların dönüşleri bizedir. . . Sonra, Allâh yaptıkları üzerine şahittir.
Ahmet Tekin : Onları tehdit ettiğimiz şeylerin bir kısmını sana göstersek de, göstermeden senin ruhunu alarak ölümünü gerçekleştirsek de neticede, hesap vermek üzere, bizim huzurumuza getirilecekler. Sonunda, onların alenî-gizli bütün davranışlarını şâhit olarak Allah ortaya getirecektir.
Ahmet Varol : Onlara vaadettiklerimizin bir kısmını sana göstersek ya da senin (bundan önce) dünya hayatını sona erdirsek sonuçta onların dönüşü bizedir. Sonra Allah onların yaptıklarına şahittir.
Ali Bulaç : Onlara vaadettiğimiz (azabın) bir kısmını sana gösteririz veya senin hayatına son veririz (de görmen ahirete kalır.) Onların dönüşleri bizedir, sonra Allah işlediklerine şahiddir.
Ali Fikri Yavuz : Kâfirlere vâdettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek, yahut onlara azab edişten önce seni (ahirete) alsak da, sonunda onların dönüşü bizedir. Sonra Allah, onların yapacakları şeylere de şâhiddir.
Bekir Sadak : Onlara, soz verdigimiz azabin bir kisimini ya dunyada sana gosteririz, veya senin ruhunu aliriz da nasil olsa onlarin donusu Bizedir; (ahirette gorursun.) Allah onlarin yaptiklarina sahiddir.
Celal Yıldırım : Onlara va'dettiğimiz azabın bir kısmını ya sana göstereceğiz, ya da (göstermeden) senin ruhunu tutup alacağız; (her iki durumda da) onların dönüşü yalnız bizedir. Sonra Allah onların yapageldiklerine şahittir.
Diyanet İşleri : Onları tehdit ettiğimiz şeylerin bir kısmını sana göstersek de, (göstermeden) seni vefat ettirsek de sonunda onların dönüşü bizedir. Sonra, Allah onların yapmakta olduklarına da şahittir.
Diyanet İşleri (eski) : Onlara, söz verdiğimiz azabın bir kısmını ya dünyada sana gösteririz, veya senin ruhunu alırız da nasıl olsa onların dönüşü Bizedir; (ahirette görürsün) Allah onların yaptıklarına şahiddir.
Diyanet Vakfi : Eğer onları tehdit ettiğimiz (azabın) bir kısmını sana (dünyada iken) gösterirsek (ne âlâ); yok eğer (göstermeden) seni vefat ettirirsek nihayet onların dönüşü de bizedir. (O zaman onlara ne olacağını göreceksin). Sonra, Allah onların yapmakta olduklarına da şahittir.
Edip Yüksel : Onlara söz verdiklerimizin bir kısmını sana göstersek de veya canını alsak da, onların son dönüş yeri bizedir. Sonra ALLAH onların yaptıkları her şeye de tanıktır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlara vaad ettiğimizin bir kısmını sana göstersek de, göstermeden seni vefat ettirsek de, sonunda onların dönüşü bize olacak. Sonra onların ne yapacaklarına Allah şahit olacaktır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlara va'dettiğimizin bir kısmını sana hemen göstersek de yahut senin ruhunu alsak da onların dönüşü Bizedir. Sonra Allah onların ne yapacaklarına da şahittir!
Elmalılı Hamdi Yazır : Onlara va'dettiğimizin ba'zısını sana behemehal göstersek de veya seni tamamen alsak da her iki takdirde onların nihayet dönümü bizedir, sonra Allah ne yapacaklarına da şahiddir
Fizilal-il Kuran : Kâfirleri çarptıracağımızı söz verdiğimiz cezanın bir bölümünü sana göstersek de ya da daha önce senin canını alsak da, onların dönüşü bizedir. Sonra Allah onların neler yaptıklarına tanıktır.
Gültekin Onan : Onlara vaadettiğimiz (azabın) bir kısmını sana gösteririz veya senin hayatına son veririz (de görmen ahirete kalır.) Onların dönüşleri Bizedir, sonra Tanrı işlediklerine şahiddir.
Hakkı Yılmaz : "Ve Biz onlara vaat ettiğimizin bir kısmını sana göstersek de yahut seni vefat ettirsek; geçmişte yaptıklarını, yapman gerekirken yapmadıklarını bir bir hatırlatırsak da, sonunda onların dönüşü yalnızca Bize olacak. Sonra Allah onların ne yapacaklarına şâhittir. "
Hasan Basri Çantay : Onlara vad' (kendilerini tehdîd) etdiğimiz (akıbet) in bir kısmını eğer sana göstersek de, yahud seni (dünyâdan tamamen) alsak da nihayet onların dönüşü ancak bizedir. Yine Allah, kendilerinin ne yapacaklarına şâhiddir.
Hayrat Neşriyat : Eğer onlara va'd ettiğimiz (azâb)ın bir kısmını sana (onları dünyada helâk ederek)göstersek veya seni (daha önce) vefât ettirsek de onların dönüşü bizedir; sonra Allah, onlar ne yaparlarsa hakkıyla şâhiddir.
İbni Kesir : Onlara vaadettiğimizin bir kısmını sana gösteririz veya seni alırız. Onların dönüşü bizedir. Allah onların yaptıklarına şahiddir.
İskender Evrenosoğlu : Ama sana, onlara vaadettiğimizin bir kısmını göstersek veya seni vefat ettirsek de o zaman (sonunda) onların dönüşü, Bizedir. Sonra Allah, onların yaptığı şeylere de şahittir.
Muhammed Esed : Ve (bu söylediklerimiz doğrultusunda) onlara (hakkı inkar edenlere) hazırladığımız şeylerden bazılarını sana ya (bu dünyada) gösteririz ya da (ceza gerçekleşmeden önce) senin canını alırız; (ama bil ki,) onların dönüşü er geç Bizedir; ve Allah, onların bütün edip eylediklerine tanıktır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlara vaadettiğimiz şeyin bazısını sana göstersek de veya (henüz göstermeden) senin ruhunu kabzetsek de herhalde onların dönüşü Bizedir. Sonra Allah Teâlâ onların ne yapacakları üzerine şahittir.
Ömer Öngüt : Onlara vâdettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de veya seni alsak da, onların dönüşü bize olacaktır. Sonra Allah onların yaptıklarına da şâhittir.
Şaban Piriş : -Onlara vaat ettiğimizin bir kısmını sana ya gösteririz; ya da seni vefat ettiririz. Nasıl olsa onların dönüşü bizedir. Sonra Allah, onların yaptıklarına zaten şahittir.
Suat Yıldırım : Onlara vaad ettiğimiz şeylerin bir kısmını sana göstersek, yahut seni vefat ettirsek, nasıl olsa sonunda onlar bize döneceklerdir. Elbette Allah, kendilerinin ne yapacaklarına şahittir.
Süleyman Ateş : Ya onları uyardığımız şeylerin bir kısmını sana gösteririz. Ya da (bundan önce) seni vefat ettiririz (farketmez). Nasıl olsa dönüşleri bizedir. Sonra Allâh onların yaptıklarına da şâhiddir.
Tefhim-ul Kuran : Onlara vaadettiğimiz (azabın) bir kısmını sana gösteririz veya senin hayatına son veririz (de görmen ahirete kalır.) Onların dönüşleri bizedir, sonra Allah işlemekte olduklarına şahiddir.
Ümit Şimşek : Onlara vaad ettiğimiz şeyin bir kısmını sana göstersek de, göstermeden seni vefat ettirsek de, yine onların dönüşleri Bizedir ve Allah onların işleyip durdukları şeyin şahididir.
Yaşar Nuri Öztürk : Onların vaat ettiğimizin bazısını sana göstersek de seni vefat ettirsek de dönüşleri bizedir. Sonunda Allah, işlemiş olduklarına tanıklık edecektir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}