» 10 / Yûnus  92:

Kuran Sırası: 10
İniş Sırası: 51
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109

 » 10 / Yûnus  Suresi: 92
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَالْيَوْمَ (FELYVM) = felyevme : bugün
2. نُنَجِّيكَ (NNCYK) = nuneccīke : kurtaracağız
3. بِبَدَنِكَ (BBD̃NK) = bibedenike : senin bedenini
4. لِتَكُونَ (LTKVN) = litekūne : olman için
5. لِمَنْ (LMN) = limen : kimseler için
6. خَلْفَكَ (ḢLFK) = ḣalfeke : kendinden sonraki
7. ايَةً ( ËYT) = āyeten : bir ibret
8. وَإِنَّ (VÎN) = ve inne : gerçekte ise
9. كَثِيرًا (KS̃YRE) = keṧīran : çoğu
10. مِنَ (MN) = mine : -dan
11. النَّاسِ (ELNES) = n-nāsi : insanlar-
12. عَنْ (AN) = ǎn : -den
13. ايَاتِنَا ( ËYETNE) = āyātinā : ayetlerimiz-
14. لَغَافِلُونَ (LĞEFLVN) = leğāfilūne : habersizdirler
bugün | kurtaracağız | senin bedenini | olman için | kimseler için | kendinden sonraki | bir ibret | gerçekte ise | çoğu | -dan | insanlar- | -den | ayetlerimiz- | habersizdirler |

[YVM] [NCV] [BD̃N] [KVN] [] [ḢLF] [EYY] [] [KS̃R] [] [NVS] [] [EYY] [ĞFL]
FELYVM NNCYK BBD̃NK LTKVN LMN ḢLFK ËYT VÎN KS̃YRE MN ELNES AN ËYETNE LĞEFLVN

felyevme nuneccīke bibedenike litekūne limen ḣalfeke āyeten ve inne keṧīran mine n-nāsi ǎn āyātinā leğāfilūne
فاليوم ننجيك ببدنك لتكون لمن خلفك آية وإن كثيرا من الناس عن آياتنا لغافلون

 » 10 / Yûnus  Suresi: 92
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فاليوم ي و م | YVM FELYVM felyevme bugün So today
ننجيك ن ج و | NCV NNCYK nuneccīke kurtaracağız We will save you
ببدنك ب د ن | BD̃N BBD̃NK bibedenike senin bedenini in your body,
لتكون ك و ن | KVN LTKVN litekūne olman için that you may be
لمن | LMN limen kimseler için for (those) who
خلفك خ ل ف | ḢLF ḢLFK ḣalfeke kendinden sonraki succeed you
آية ا ي ي | EYY ËYT āyeten bir ibret a sign.
وإن | VÎN ve inne gerçekte ise And indeed,
كثيرا ك ث ر | KS̃R KS̃YRE keṧīran çoğu many
من | MN mine -dan among
الناس ن و س | NVS ELNES n-nāsi insanlar- the mankind
عن | AN ǎn -den of
آياتنا ا ي ي | EYY ËYETNE āyātinā ayetlerimiz- Our Signs
لغافلون غ ف ل | ĞFL LĞEFLVN leğāfilūne habersizdirler "(are) surely heedless."""

10:92 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

bugün | kurtaracağız | senin bedenini | olman için | kimseler için | kendinden sonraki | bir ibret | gerçekte ise | çoğu | -dan | insanlar- | -den | ayetlerimiz- | habersizdirler |

[YVM] [NCV] [BD̃N] [KVN] [] [ḢLF] [EYY] [] [KS̃R] [] [NVS] [] [EYY] [ĞFL]
FELYVM NNCYK BBD̃NK LTKVN LMN ḢLFK ËYT VÎN KS̃YRE MN ELNES AN ËYETNE LĞEFLVN

felyevme nuneccīke bibedenike litekūne limen ḣalfeke āyeten ve inne keṧīran mine n-nāsi ǎn āyātinā leğāfilūne
فاليوم ننجيك ببدنك لتكون لمن خلفك آية وإن كثيرا من الناس عن آياتنا لغافلون

[ي و م] [ن ج و] [ب د ن] [ك و ن] [] [خ ل ف] [ا ي ي] [] [ك ث ر] [] [ن و س] [] [ا ي ي] [غ ف ل]

 » 10 / Yûnus  Suresi: 92
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فاليوم ي و م | YVM FELYVM felyevme bugün So today
Fe,Elif,Lam,Ye,Vav,Mim,
80,1,30,10,6,40,
REM – prefixed resumption particle
N – accusative masculine noun
الفاء استئنافية
اسم منصوب
ننجيك ن ج و | NCV NNCYK nuneccīke kurtaracağız We will save you
Nun,Nun,Cim,Ye,Kef,
50,50,3,10,20,
V – 1st person plural (form II) imperfect verb
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ببدنك ب د ن | BD̃N BBD̃NK bibedenike senin bedenini in your body,
Be,Be,Dal,Nun,Kef,
2,2,4,50,20,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
جار ومجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لتكون ك و ن | KVN LTKVN litekūne olman için that you may be
Lam,Te,Kef,Vav,Nun,
30,400,20,6,50,
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 2nd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب
لمن | LMN limen kimseler için for (those) who
Lam,Mim,Nun,
30,40,50,
P – prefixed preposition lām
REL – relative pronoun
جار ومجرور
خلفك خ ل ف | ḢLF ḢLFK ḣalfeke kendinden sonraki succeed you
Hı,Lam,Fe,Kef,
600,30,80,20,
N – accusative masculine noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
آية ا ي ي | EYY ËYT āyeten bir ibret a sign.
,Ye,Te merbuta,
,10,400,
N – accusative feminine singular indefinite noun
اسم منصوب
وإن | VÎN ve inne gerçekte ise And indeed,
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
الواو عاطفة
حرف نصب
كثيرا ك ث ر | KS̃R KS̃YRE keṧīran çoğu many
Kef,Se,Ye,Re,Elif,
20,500,10,200,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
من | MN mine -dan among
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الناس ن و س | NVS ELNES n-nāsi insanlar- the mankind
Elif,Lam,Nun,Elif,Sin,
1,30,50,1,60,
N – genitive masculine plural noun
اسم مجرور
عن | AN ǎn -den of
Ayn,Nun,
70,50,
P – preposition
حرف جر
آياتنا ا ي ي | EYY ËYETNE āyātinā ayetlerimiz- Our Signs
,Ye,Elif,Te,Nun,Elif,
,10,1,400,50,1,
N – genitive feminine plural noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم مجرور و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لغافلون غ ف ل | ĞFL LĞEFLVN leğāfilūne habersizdirler "(are) surely heedless."""
Lam,Ğayn,Elif,Fe,Lam,Vav,Nun,
30,1000,1,80,30,6,50,
EMPH – emphatic prefix lām
N – nominative masculine plural active participle
اللام لام التوكيد
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَالْيَوْمَ: bugün | نُنَجِّيكَ: kurtaracağız | بِبَدَنِكَ: senin bedenini | لِتَكُونَ: olman için | لِمَنْ: kimseler için | خَلْفَكَ: kendinden sonraki | ايَةً: bir ibret | وَإِنَّ: gerçekte ise | كَثِيرًا: çoğu | مِنَ: -dan | النَّاسِ: insanlar- | عَنْ: -den | ايَاتِنَا: ayetlerimiz- | لَغَافِلُونَ: habersizdirler |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فاليوم FELYWM bugün | ننجيك NNCYK kurtaracağız | ببدنك BBD̃NK senin bedenini | لتكون LTKWN olman için | لمن LMN kimseler için | خلفك ḢLFK kendinden sonraki | آية ËYT bir ibret | وإن WÎN gerçekte ise | كثيرا KS̃YRE çoğu | من MN -dan | الناس ELNES insanlar- | عن AN -den | آياتنا ËYETNE ayetlerimiz- | لغافلون LĞEFLWN habersizdirler |
Kırık Meal (Okunuş) : |felyevme: bugün | nuneccīke: kurtaracağız | bibedenike: senin bedenini | litekūne: olman için | limen: kimseler için | ḣalfeke: kendinden sonraki | āyeten: bir ibret | ve inne: gerçekte ise | keṧīran: çoğu | mine: -dan | n-nāsi: insanlar- | ǎn: -den | āyātinā: ayetlerimiz- | leğāfilūne: habersizdirler |
Kırık Meal (Transcript) : |FELYVM: bugün | NNCYK: kurtaracağız | BBD̃NK: senin bedenini | LTKVN: olman için | LMN: kimseler için | ḢLFK: kendinden sonraki | ËYT: bir ibret | VÎN: gerçekte ise | KS̃YRE: çoğu | MN: -dan | ELNES: insanlar- | AN: -den | ËYETNE: ayetlerimiz- | LĞEFLVN: habersizdirler |
Abdulbaki Gölpınarlı : O halde bugün biz de, senden sonra gelenlere ibret olasın diye yalnız cesedini kurtaracağız ve şüphe yok ki insanların çoğu, bizim delillerimizden gaflettedir.
Adem Uğur : (Ey Firavun!) Senden sonra geleceklere ibret olması için, bugün senin bedenini (cansız olarak) kurtaracağız. İşte insanlardan bir çoğu, hakikaten âyetlerimizden gafildirler.
Ahmed Hulusi : Bu gün senin cesedini karaya vuracağız ki arkandan gelen kimseler için bir ibret olasın! Ne var ki, insanlardan birçoğu işaretlerimize karşı kesinlikle kozalıdırlar!
Ahmet Tekin : 'Senden sonraki gelecek nesillere ibret verici bir kalıntı, bir uyarı olması için bugün senin bedenini cansız olarak kurtaracağız. İnsanlardan birçoğu ibret verici, uyarıcı nitelikteki âyetlerimizden, kalıntılardan habersiz, gaflet içindedirler.'
Ahmet Varol : Kendinden sonrakilere bir ibret olman için bugün senin bedenini sahile atacağız. Gerçekte ise insanların çoğu bizim ayetlerimizden habersizdirler.
Ali Bulaç : Bugün ise, senden sonrakilere bir ayet (tarihi bir belge, ibret) olman için seni yalnızca bedeninle kurtaracağız (herkese cesedini göstereceğiz). Gerçekten insanlardan çoğu, bizim ayetlerimizden habersizdirler.
Ali Fikri Yavuz : Biz de bugün, seni cansız bedeninle denizden yüksek bir yere atacağız ki, arkandan geleceklere bir ibret olasın. Bununla beraber doğrusu insanlardan bir çok kimseler, âyetlerimizden (ibret verici mûcizelerimizden) gafildirler.
Bekir Sadak : «enden sonrakilere bir ibret teskil etmesi icin bugun sadece senin cesedini cikarip (sahile) atacagiz,» dedik. Dogrusu insanlarin cogu ayetlerimizden habersizdir. *
Celal Yıldırım : Senden sonrakilere (ibret ve öğüt alınacak tarihî) bir belge olmak için bugün senin bedenini kıyıya yüksekçe bir yere atacağız. Çünkü insanların çoğu bizim âyetlerimizden cidden gafildirler.
Diyanet İşleri : Biz de bugün bedenini, arkandan geleceklere ibret olman için, kurtaracağız. Çünkü insanlardan birçoğu âyetlerimizden gerçekten habersizdir.
Diyanet İşleri (eski) : 'Senden sonrakilere bir ibret teşkil etmesi için bugün sadece senin cesedini çıkarıp (sahile) atacağız' dedik. Doğrusu insanların çoğu ayetlerimizden habersizdir.
Diyanet Vakfi : (Ey Firavun!) Senden sonra geleceklere ibret olman için, bugün senin bedenini (cansız olarak) kurtaracağız. İşte insanlardan bir çoğu, hakikaten âyetlerimizden gafildirler.
Edip Yüksel : 'Senden sonraki kuşaklara ibret olman için bugün senin cesedini koruyacağız. Ne var ki insanların çoğunluğu işaretlerimizden habersizdirler.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz de bugün senin bedenini arkandan gelenlere bir ibret olsun diye kurtaracağız. Bununla beraber, insanların birçoğu âyetlerimizden yine de gafildirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Biz de bugün seni bedeninle bir tepeye atacağız ki, arkandan geleceklere bir ibret olasın! Ne var ki insanların birçoğu ayetlerimizden cidden gaflettedirler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Biz de, bu gün seni bedeninle bir tepeye atacağız ki arkandan geleceklere bir ibret olasın, maamafih insanların bir çoğu âyetlerimizden cidden gafildirler
Fizilal-il Kuran : Bugün senden sonra geleceklere ibret osun diye cansız vücudunu bozulmaktan kurtaracak, onu sahilde bir tümseğe atacağız. Gerçi insanların çoğu bizim ibret verici belgelerimizin farkına varmazlar.
Gültekin Onan : Bugün ise senden sonrakilere bir ayet olman için seni yalnızca bedeninle kurtaracağız [herkese cesedini göstereceğiz]. Gerçekten insanlardan çoğu, bizim ayetlerimizden habersizdirler.
Hakkı Yılmaz : (90-92) Ve İsrâîloğulları'nı bol sudan/nehirden geçirdik. Ama Firavun ve askerleri azgınlık ve düşmanlıkla onları hemen izledi. Sonunda boğulma ona yetişince, “Gerçekten, İsrâîloğulları'nın inandığı Tanrı'dan başka tanrı olmadığına ben de inandım, ben de teslim olanlardanım” dedi. –Şimdi mi? Hâlbuki daha önce isyan etmiştin ve de bozgunculardan olmuştun. Artık Biz senden sonra geleceklere ibret olasın diye, bugün seni zırhınla birlikte kurtaracağız.– Ve şüphesiz insanlardan birçoğu kesinlikle Bizim âyetlerimize/ alâmetlerimize/ göstergelerimize karşı duyarsız/ilgisizdirler.
Hasan Basri Çantay : Biz de bu gün seni (cansız bir) beden olarak (karada yüksek bir yere atıb) bırakacağız ki arkandan geleceklere bir ibret olasın. (Bununla beraber) insanlardan bir çoğu bizim âyetlerimizden cidden gaafildirler.
Hayrat Neşriyat : '(Ey Fir'avun!) Bugün artık senin (boğulan) cesedine necat (kurtuluş) vereceğiz(sâhile atacağız) ki arkandan gelenlere bir ibret olasın!' Ve şübhesiz ki insanların çoğu, âyetlerimizden gerçekten gafil kimselerdir.
İbni Kesir : Senden sonrakilere ayet olman için bu gün senin cesedini kurtaracağız, dedik. Doğrusu insanların çoğu ayetlerimizden gafildirler.
İskender Evrenosoğlu : Böylece senden sonraki nesillere, bir delil (ibret) olman için, bugün seni bedeninle kurtaracağız. Ve insanların çoğu, elbette âyetlerimizden gâfillerdir.
Muhammed Esed : (İmdi,) bugün senin sadece bedenini kurtaracağız ki, senden sonra gelecek olanlar için (uyarıcı) bir işaret olsun; çünkü, gerçek şu ki, insanların çoğu ayetlerimize karşı umursamazlık gösteriyor!"
Ömer Nasuhi Bilmen : «Artık bugün senin cesedini kurtaracağız, Tâ ki, senden geridekilere bir ibret olasın. Ve şüphe yok ki, nâstan birçokları Bizim âyetlerimizden elbette gâfillerdir.»
Ömer Öngüt : Senden sonrakilere bir ibret teşkil etmesi için, bugün senin cesedini kurtaracağız (sahilde bir tepeye atacağız). Doğrusu insanların çoğu âyetlerimizden habersizdirler.
Şaban Piriş : Bugün senin cesedini arkandan gelenlere ibret olması için kurtaracağız. Şüphesiz, insanların çoğu bizim ayetlerimizden gafildir.
Suat Yıldırım : (91-92) "Şimdi mi? Halbuki bundan önce isyan etmiştin, bozgunculardan olmuştun! Biz de bugün senin bedenini denizden kurtarıp karada bir yere çıkaracağız ki senden sonra gelecek nesillere ibret olasın. "Doğrusu insanların birçoğu bizim âyetlerimizden, ibret alınacak delillerimizden gafildirler.
Süleyman Ateş : "Bugün senin (canından ayırdığımız) bedenini, (denizin dibinden) kurtarıp (sahilde) bir tepeye atacağız ki senden sonra gelenlere ibret olasın. Ama insanlardan çoğu bizim âyetlerimizden gâfildirler."
Tefhim-ul Kuran : Bugün ise, senden sonrakilere bir ayet (tarihi bir belge, ibret) olman için seni yalnızca bedeninle kurtaracağız (herkese cesedini göstereceğiz) . Gerçekten insanlardan çoğu, bizim ayetlerimizden habersizdirler.
Ümit Şimşek : Arkandan geleceklere bir ibret olsun diye bugün senin bedenini kurtaracağız. Ancak insanlardan pek çoğu âyetlerimizden habersizdir.
Yaşar Nuri Öztürk : "Bugün senin bedenini kurtaracağız ki, arkandan gelenlere bir ibret olasın. Ama insanların çoğu bizim ayetlerimizden gerçekten habersiz bulunuyor."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}