CONJ – prefixed conjunction wa (and) PRO – prohibition particle الواو عاطفة حرف نهي
تدع
د ع و | D̃AV
TD̃A
ted'ǔ
tapma
invoke
Te,Dal,Ayn, 400,4,70,
V – 2nd person masculine singular imperfect verb, jussive mood فعل مضارع مجزوم
من
|
MN
min
besides Allah
Mim,Nun, 40,50,
P – preposition حرف جر
دون
د و ن | D̃VN
D̃VN
dūni
bırakıp
besides Allah
Dal,Vav,Nun, 4,6,50,
N – genitive noun اسم مجرور
الله
|
ELLH
llahi
Allah'ı
besides Allah
Elif,Lam,Lam,He, 1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah" لفظ الجلالة مجرور
ما
|
ME
mā
şeylere
what
Mim,Elif, 40,1,
REL – relative pronoun اسم موصول
لا
|
LE
lā
(will) not
Lam,Elif, 30,1,
NEG – negative particle حرف نفي
ينفعك
ن ف ع | NFA
YNFAK
yenfeǔke
sana yararı dokunmayan
benefit you
Ye,Nun,Fe,Ayn,Kef, 10,50,80,70,20,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb PRON – 2nd person masculine singular object pronoun فعل مضارع والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ولا
|
VLE
ve lā
ne de
and not
Vav,Lam,Elif, 6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) NEG – negative particle الواو عاطفة حرف نفي
يضرك
ض ر ر | ŽRR
YŽRK
yeDurruke
sana zararı dokunmayan
harm you.
Ye,Dad,Re,Kef, 10,800,200,20,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb PRON – 2nd person masculine singular object pronoun فعل مضارع والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
فإن
|
FÎN
fein
eğer
But if
Fe,,Nun, 80,,50,
REM – prefixed resumption particle COND – conditional particle الفاء استئنافية حرف شرط
فعلت
ف ع ل | FAL
FALT
feǎlte
böyle yaparsan
you did so
Fe,Ayn,Lam,Te, 80,70,30,400,
V – 2nd person masculine singular perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
فإنك
|
FÎNK
feinneke
şüphesiz sen
indeed, you
Fe,,Nun,Kef, 80,,50,20,
REM – prefixed resumption particle ACC – accusative particle PRON – 2nd person masculine singular object pronoun الفاء استئنافية حرف نصب والكاف ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |وَلَا: ve | تَدْعُ: tapma | مِنْ: | دُونِ: bırakıp | اللَّهِ: Allah'ı | مَا: şeylere | لَا: | يَنْفَعُكَ: sana yararı dokunmayan | وَلَا: ne de | يَضُرُّكَ: sana zararı dokunmayan | فَإِنْ: eğer | فَعَلْتَ: böyle yaparsan | فَإِنَّكَ: şüphesiz sen | إِذًا: o zaman | مِنَ: | الظَّالِمِينَ: zalimlerden olursun |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولا WLEve | تدع TD̃Atapma | من MN | دون D̃WNbırakıp | الله ELLHAllah'ı | ما MEşeylere | لا LE | ينفعك YNFAKsana yararı dokunmayan | ولا WLEne de | يضرك YŽRKsana zararı dokunmayan | فإن FÎNeğer | فعلت FALTböyle yaparsan | فإنك FÎNKşüphesiz sen | إذا ÎZ̃Eo zaman | من MN | الظالمين ELƵELMYNzalimlerden olursun |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve lā: ve | ted'ǔ: tapma | min: | dūni: bırakıp | llahi: Allah'ı | mā: şeylere | lā: | yenfeǔke: sana yararı dokunmayan | ve lā: ne de | yeDurruke: sana zararı dokunmayan | fein: eğer | feǎlte: böyle yaparsan | feinneke: şüphesiz sen | iƶen: o zaman | mine: | Z-Zālimīne: zalimlerden olursun |
Kırık Meal (Transcript) : |VLE: ve | TD̃A: tapma | MN: | D̃VN: bırakıp | ELLH: Allah'ı | ME: şeylere | LE: | YNFAK: sana yararı dokunmayan | VLE: ne de | YŽRK: sana zararı dokunmayan | FÎN: eğer | FALT: böyle yaparsan | FÎNK: şüphesiz sen | ÎZ̃E: o zaman | MN: | ELƵELMYN: zalimlerden olursun |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve Allah'ı bırakıp da sana ne bir faydası dokunan, ne bir zarar veren şeylere tapma, bunu yaparsan şüphe yok ki zâlimlerden olursun dendi.
Adem Uğur : Allah'ı bırakıp da sana fayda veya zarar vermeyecek şeylere tapma. Eğer bunu yaparsan, o takdirde sen mutlaka zalimlerden olursun.
Ahmed Hulusi : "Allâh dûnundaki sana fayda ve zarar vermeyecek şeylere yönelme! Eğer böyle yaparsan, o zaman muhakkak ki sen nefsine zulmedenlerden olursun!"
Ahmet Tekin : Allah’ı bırakıp, kulları durumundakilerden sana fayda sağlamayan, sana zarar da vermeyen şeylere kulluk ve ibadet etme, yalvarma. Eğer böyle yaparsan, o takdirde isyan ve inkârda ısrar eden zâlimlerden olursun.
Ahmet Varol : Allah'ı bırakıp sana bir yararı veya zararı dokunmayacak şeylere tapma. Eğer böyle yaparsan o zaman zalimlerden olursun.
Ali Bulaç : "Allah'tan başka, sana yararı da, zararı da olmayan(ilahlar)a tapma. Eğer sen (bunun aksini) yapacak olursan, bu durumda gerçekten zulmedenlerden olursun" (diye emrolundum.)
Ali Fikri Yavuz : Ayrıca, Allah’ı bırakıp da sana ne fayda ne de zarar veremiyecek şeylere tapma. Böyle yaptığın takdirde, şüphesiz ki nefsine zulmedenlerden olursun”, diye (bana) emredilmiştir.
Bekir Sadak : (105-10) 6 (Muhammed'e) «Yuzunu,dogruya yonelmis olarak dine cevir, sakin puta tapanlardan olma; sana fayda da zarar da veremeyecek, Allah'tan baskasina yalvarma; oyle yaparsan suphesiz, zalimlerden olursun» denildi.
Celal Yıldırım : Sana (taptığında) yarar, (tapmadığında) zarar veremiyecek, Allah'tan başkasına ibâdet etme. Eğer (böyle) yapıp (başka şeylere taparsan) o takdirde sen (kendine) zulmedenlerden olursun.
Diyanet İşleri : (105-106) Yine bana şöyle emredildi: “Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dîne çevir. Sakın Allah’a ortak koşanlardan olma. Allah’ı bırakıp da sana ne fayda ve ne de zarar verebilecek olan şeylere yalvarma. Eğer böyle yaparsan, şüphesiz ki sen zâlimlerden olursun.”
Diyanet İşleri (eski) : (105-106) (Muhammed'e) 'Yüzünü, doğruya yönelmiş olarak dine çevir, sakın ortak koşanlardan olma; sana fayda da zarar da veremeyecek, Allah'tan başkasına yalvarma; öyle yaparsan şüphesiz, zalimlerden olursun' denildi.
Diyanet Vakfi : Allah’ı bırakıp da sana fayda veya zarar vermeyecek şeylere tapma. Eğer bunu yaparsan, o takdirde sen mutlaka zalimlerden olursun.
Edip Yüksel : 'ALLAH'ı bırakıp, sana yarar ve zarar veremiyenleri çağırma. Böyle yaparsan o zaman zalimlerden olursun.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Ve Allah'dan başka, sana faydası da, zararı da dokunmayacak olan şeylere yalvarma! Eğer yalvarırsan, o zaman hiç şüphesiz sen zalimlerden olursun.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve Allah dışında, sana fayda ve zarar veremeyecek şeylere perestiş etme (tapma)! Eğer bunu yaparsan o zaman hiç şüphesiz sen kendine zulmedenlerden olursun!
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve Allahın mâsivasından sana kendi kendine ne menfaat ve ne mazarrat yapamıyacak şeylere perestiş etme, eğer edersen o halde sen şüphesiz nefsine zulmedenlerden olursun
Fizilal-il Kuran : «Allah’ı bırakıp ta sana ne fayda ne de zarar getirecek olan nesnelere tapma. Eğer öyle yapacak olursan şüphesiz zâlimlerden olursun denildi» de.
Gültekin Onan : "Tanrı'dan başka, sana yararı ve zararı olmayan(tanrılar)a tapma. Eğer sen (bunun aksini) yapacak olursan, bu durumda gerçekten zulmedenlerden olursun" (diye emrolundum.)
Hakkı Yılmaz : (104-106) "De ki: “Ey insanlar! Eğer benim dinimin ne olduğunu kesin ve tam olarak bilmiyorduysanız, iyi bilin ki, Allah'ın astlarından sizin taptıklarınıza ben tapmam. Velâkin sizin canınızı alacak olana/Allah'a taparım. Ve ben mü’minlerden olmamla ve ‘Tüm benliğini ortak koşmaktan, Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmekten Hakk'a dönen biri olarak Din'e döndür ve sakın ortak koşanlardan olma! Ve Allah'ın astlarından sana yarar sağlamayan, zararı da dokunmayacak olan şeylere yalvarma! Buna rağmen eğer yaparsan, o zaman hiç şüphesiz sen şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapan kimselerden olursun’ diye emrolundum.” "
Hasan Basri Çantay : (Bana:) «Allâhı bırakıb da sana ne fâide, ne de zarar yapamayacak olan nesnelere tapma. Eğer (böyle) yaparsan o takdirde şübhesiz ki sen (kendine) yazık etmişlerden olursun (diye emr edilmişdir).
Hayrat Neşriyat : 'Hem 'Allah’ı bırakıp, sana ne fayda verecek ne de zararı dokunacak şeylere yalvarma! Artık (böyle) yaparsan, o takdirde muhakkak sen, zâlimlerden olursun!’ (diye bana emredildi).'
İbni Kesir : Allah'ı bırakıp da sana ne fayda, ne de zarar getirmeyecek olan şeylere tapma. Eğer böyle yapacak olursan; şüphesiz zalimlerden olursun.
İskender Evrenosoğlu : Allah'tan başka sana fayda ve zarar vermeyen şeylere dua etme. Bundan sonra eğer öyle yaparsan, o zaman sen mutlaka zalimlerden olursun.
Muhammed Esed : Sana ne bir yarar, ne de bir zarar verebilecek durumda olmayan varlıkları Allah'la beraber anıp onlara yalvarıp yakarma: çünkü, eğer böyle yaparsan muhakkak ki zalimlerden olursun!
Ömer Nasuhi Bilmen : «Ve Allah'tan başka sana ne faide ve ne de zarar veremiyecek olanlara ibadet etme. Şayet edecek olursan şüphe yok ki, sen o takdirde zalimlerden olmuş olursun.»
Ömer Öngüt : Allah'ı bırakıp da sana fayda ve zarar vermeyecek şeylere tapma. Eğer bunu yaparsan, hiç şüphesiz ki sen mutlaka zâlimlerden olursun.
Şaban Piriş : Allah’ı bırakıp, sana fayda da zarar da veremeyecek olan şeylere yalvarma! Eğer böyle yaparsan kesinlikle zalimlerden olursun!
Suat Yıldırım : (104-106) De ki: "Ey insanlar! Eğer benim dinimden şüphede iseniz, iyi bilin ki, ben sizin Allah’tan başka ibadet ettiğiniz şeylere asla ibadet etmem; lâkin sadece ve sadece, sizin ruhunuzu teslim alacak olan Allah’a ibadet ederim. Bana müminlerden olmam emredildi ve "yüzünü, özünü Allah’ı bir tanıyarak dine ver ve sakın müşriklerden olma." "Sakın Allah’tan başka, sana ne fayda ne zarar vermeyecek olan putlara yalvarma, şayet böyle yaparsan, o takdirde kesinlikle zalimlerden olursun" diye talimat verildi.
Süleyman Ateş : "Allah'tan başka; sana ne fayda, ne de zarar veremeyecek olan şeylere yalvarma! Eğer böyle yaparsan, o takdirde sen muhakkak zâlimlerden olursun." (diye emredilmiştir).
Tefhim-ul Kuran : «Sana yararı da, zararı da olmayan Allah'tan başkalarına tapma. Eğer sen (bu emirlerin tersini) yapacak olursan, bu durumda muhakkak sen zulme sapanlardan olursun» (diye de emrolundum).
Ümit Şimşek : Allah'tan başka sana yarar veya zarar veremeyen şeylere yalvarma. Bunu yapacak olursan hiç şüphesiz zalimlerden olursun.
Yaşar Nuri Öztürk : "Allah'ın berisinden, sana yarar sağlamayacak ve zarar veremeyecek şeylere yakarma! Eğer bunu yaparsan mutlaka zalimlerden olursun."
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]