» 10 / Yûnus  28:

Kuran Sırası: 10
İniş Sırası: 51
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109

 » 10 / Yûnus  Suresi: 28
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَيَوْمَ (VYVM) = ve yevme : ve o gün
2. نَحْشُرُهُمْ (NḪŞRHM) = neHşuruhum : onları biraraya toplarız
3. جَمِيعًا (CMYAE) = cemīǎn : tümünü
4. ثُمَّ (S̃M) = ṧumme : sonra
5. نَقُولُ (NGVL) = neḳūlu : deriz
6. لِلَّذِينَ (LLZ̃YN) = lilleƶīne : kimselere
7. أَشْرَكُوا (ÊŞRKVE) = eşrakū : ortak koşan(lara)
8. مَكَانَكُمْ (MKENKM) = mekānekum : (haydi) yerlerinize!
9. أَنْتُمْ (ÊNTM) = entum : siz
10. وَشُرَكَاؤُكُمْ (VŞRKEÙKM) = ve şurakā'ukum : ve ortak koştuklarınız
11. فَزَيَّلْنَا (FZYLNE) = fezeyyelnā : böylece ayırırız
12. بَيْنَهُمْ (BYNHM) = beynehum : onları birbirlerinden
13. وَقَالَ (VGEL) = ve ḳāle : ve (şöyle) derler
14. شُرَكَاؤُهُمْ (ŞRKEÙHM) = şurakā'uhum : koştukları ortaklar
15. مَا (ME) = mā :
16. كُنْتُمْ (KNTM) = kuntum : siz değildiniz
17. إِيَّانَا (ÎYENE) = iyyānā : bize
18. تَعْبُدُونَ (TABD̃VN) = teǎ'budūne : ibadet ediyor
ve o gün | onları biraraya toplarız | tümünü | sonra | deriz | kimselere | ortak koşan(lara) | (haydi) yerlerinize! | siz | ve ortak koştuklarınız | böylece ayırırız | onları birbirlerinden | ve (şöyle) derler | koştukları ortaklar | | siz değildiniz | bize | ibadet ediyor |

[YVM] [ḪŞR] [CMA] [] [GVL] [] [ŞRK] [KVN] [] [ŞRK] [ZYL] [BYN] [GVL] [ŞRK] [] [KVN] [] [ABD̃]
VYVM NḪŞRHM CMYAE S̃M NGVL LLZ̃YN ÊŞRKVE MKENKM ÊNTM VŞRKEÙKM FZYLNE BYNHM VGEL ŞRKEÙHM ME KNTM ÎYENE TABD̃VN

ve yevme neHşuruhum cemīǎn ṧumme neḳūlu lilleƶīne eşrakū mekānekum entum ve şurakā'ukum fezeyyelnā beynehum ve ḳāle şurakā'uhum kuntum iyyānā teǎ'budūne
ويوم نحشرهم جميعا ثم نقول للذين أشركوا مكانكم أنتم وشركاؤكم فزيلنا بينهم وقال شركاؤهم ما كنتم إيانا تعبدون

 » 10 / Yûnus  Suresi: 28
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ويوم ي و م | YVM VYVM ve yevme ve o gün And (the) Day
نحشرهم ح ش ر | ḪŞR NḪŞRHM neHşuruhum onları biraraya toplarız We will gather them
جميعا ج م ع | CMA CMYAE cemīǎn tümünü all together,
ثم | S̃M ṧumme sonra then
نقول ق و ل | GVL NGVL neḳūlu deriz We will say
للذين | LLZ̃YN lilleƶīne kimselere to those who
أشركوا ش ر ك | ŞRK ÊŞRKVE eşrakū ortak koşan(lara) associate partners (with Allah),
مكانكم ك و ن | KVN MKENKM mekānekum (haydi) yerlerinize! """(Remain in) your place"
أنتم | ÊNTM entum siz you
وشركاؤكم ش ر ك | ŞRK VŞRKEÙKM ve şurakā'ukum ve ortak koştuklarınız "and your partners."""
فزيلنا ز ي ل | ZYL FZYLNE fezeyyelnā böylece ayırırız Then We will separate
بينهم ب ي ن | BYN BYNHM beynehum onları birbirlerinden [between] them,
وقال ق و ل | GVL VGEL ve ḳāle ve (şöyle) derler and (will) say
شركاؤهم ش ر ك | ŞRK ŞRKEÙHM şurakā'uhum koştukları ortaklar their partners,
ما | ME """Not"
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum siz değildiniz you used (to)
إيانا | ÎYENE iyyānā bize "worship us."""
تعبدون ع ب د | ABD̃ TABD̃VN teǎ'budūne ibadet ediyor "worship us."""

10:28 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve o gün | onları biraraya toplarız | tümünü | sonra | deriz | kimselere | ortak koşan(lara) | (haydi) yerlerinize! | siz | ve ortak koştuklarınız | böylece ayırırız | onları birbirlerinden | ve (şöyle) derler | koştukları ortaklar | | siz değildiniz | bize | ibadet ediyor |

[YVM] [ḪŞR] [CMA] [] [GVL] [] [ŞRK] [KVN] [] [ŞRK] [ZYL] [BYN] [GVL] [ŞRK] [] [KVN] [] [ABD̃]
VYVM NḪŞRHM CMYAE S̃M NGVL LLZ̃YN ÊŞRKVE MKENKM ÊNTM VŞRKEÙKM FZYLNE BYNHM VGEL ŞRKEÙHM ME KNTM ÎYENE TABD̃VN

ve yevme neHşuruhum cemīǎn ṧumme neḳūlu lilleƶīne eşrakū mekānekum entum ve şurakā'ukum fezeyyelnā beynehum ve ḳāle şurakā'uhum kuntum iyyānā teǎ'budūne
ويوم نحشرهم جميعا ثم نقول للذين أشركوا مكانكم أنتم وشركاؤكم فزيلنا بينهم وقال شركاؤهم ما كنتم إيانا تعبدون

[ي و م] [ح ش ر] [ج م ع] [] [ق و ل] [] [ش ر ك] [ك و ن] [] [ش ر ك] [ز ي ل] [ب ي ن] [ق و ل] [ش ر ك] [] [ك و ن] [] [ع ب د]

 » 10 / Yûnus  Suresi: 28
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ويوم ي و م | YVM VYVM ve yevme ve o gün And (the) Day
Vav,Ye,Vav,Mim,
6,10,6,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
نحشرهم ح ش ر | ḪŞR NḪŞRHM neHşuruhum onları biraraya toplarız We will gather them
Nun,Ha,Şın,Re,He,Mim,
50,8,300,200,5,40,
V – 1st person plural imperfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
جميعا ج م ع | CMA CMYAE cemīǎn tümünü all together,
Cim,Mim,Ye,Ayn,Elif,
3,40,10,70,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
ثم | S̃M ṧumme sonra then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
نقول ق و ل | GVL NGVL neḳūlu deriz We will say
Nun,Gaf,Vav,Lam,
50,100,6,30,
V – 1st person plural imperfect verb
فعل مضارع
للذين | LLZ̃YN lilleƶīne kimselere to those who
Lam,Lam,Zel,Ye,Nun,
30,30,700,10,50,
P – prefixed preposition lām
REL – masculine plural relative pronoun
جار ومجرور
أشركوا ش ر ك | ŞRK ÊŞRKVE eşrakū ortak koşan(lara) associate partners (with Allah),
,Şın,Re,Kef,Vav,Elif,
,300,200,20,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
مكانكم ك و ن | KVN MKENKM mekānekum (haydi) yerlerinize! """(Remain in) your place"
Mim,Kef,Elif,Nun,Kef,Mim,
40,20,1,50,20,40,
N – accusative masculine noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أنتم | ÊNTM entum siz you
,Nun,Te,Mim,
,50,400,40,
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
وشركاؤكم ش ر ك | ŞRK VŞRKEÙKM ve şurakā'ukum ve ortak koştuklarınız "and your partners."""
Vav,Şın,Re,Kef,Elif,,Kef,Mim,
6,300,200,20,1,,20,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine plural noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم مرفوع والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فزيلنا ز ي ل | ZYL FZYLNE fezeyyelnā böylece ayırırız Then We will separate
Fe,Ze,Ye,Lam,Nun,Elif,
80,7,10,30,50,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 1st person plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
بينهم ب ي ن | BYN BYNHM beynehum onları birbirlerinden [between] them,
Be,Ye,Nun,He,Mim,
2,10,50,5,40,
LOC – accusative location adverb
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
ظرف مكان منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وقال ق و ل | GVL VGEL ve ḳāle ve (şöyle) derler and (will) say
Vav,Gaf,Elif,Lam,
6,100,1,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
شركاؤهم ش ر ك | ŞRK ŞRKEÙHM şurakā'uhum koştukları ortaklar their partners,
Şın,Re,Kef,Elif,,He,Mim,
300,200,20,1,,5,40,
N – nominative masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ما | ME """Not"
Mim,Elif,
40,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum siz değildiniz you used (to)
Kef,Nun,Te,Mim,
20,50,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
إيانا | ÎYENE iyyānā bize "worship us."""
,Ye,Elif,Nun,Elif,
,10,1,50,1,
PRON – 1st person plural personal pronoun
ضمير منفصل
تعبدون ع ب د | ABD̃ TABD̃VN teǎ'budūne ibadet ediyor "worship us."""
Te,Ayn,Be,Dal,Vav,Nun,
400,70,2,4,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَيَوْمَ: ve o gün | نَحْشُرُهُمْ: onları biraraya toplarız | جَمِيعًا: tümünü | ثُمَّ: sonra | نَقُولُ: deriz | لِلَّذِينَ: kimselere | أَشْرَكُوا: ortak koşan(lara) | مَكَانَكُمْ: (haydi) yerlerinize! | أَنْتُمْ: siz | وَشُرَكَاؤُكُمْ: ve ortak koştuklarınız | فَزَيَّلْنَا: böylece ayırırız | بَيْنَهُمْ: onları birbirlerinden | وَقَالَ: ve (şöyle) derler | شُرَكَاؤُهُمْ: koştukları ortaklar | مَا: | كُنْتُمْ: siz değildiniz | إِيَّانَا: bize | تَعْبُدُونَ: ibadet ediyor |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ويوم WYWM ve o gün | نحشرهم NḪŞRHM onları biraraya toplarız | جميعا CMYAE tümünü | ثم S̃M sonra | نقول NGWL deriz | للذين LLZ̃YN kimselere | أشركوا ÊŞRKWE ortak koşan(lara) | مكانكم MKENKM (haydi) yerlerinize! | أنتم ÊNTM siz | وشركاؤكم WŞRKEÙKM ve ortak koştuklarınız | فزيلنا FZYLNE böylece ayırırız | بينهم BYNHM onları birbirlerinden | وقال WGEL ve (şöyle) derler | شركاؤهم ŞRKEÙHM koştukları ortaklar | ما ME | كنتم KNTM siz değildiniz | إيانا ÎYENE bize | تعبدون TABD̃WN ibadet ediyor |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve yevme: ve o gün | neHşuruhum: onları biraraya toplarız | cemīǎn: tümünü | ṧumme: sonra | neḳūlu: deriz | lilleƶīne: kimselere | eşrakū: ortak koşan(lara) | mekānekum: (haydi) yerlerinize! | entum: siz | ve şurakā'ukum: ve ortak koştuklarınız | fezeyyelnā: böylece ayırırız | beynehum: onları birbirlerinden | ve ḳāle: ve (şöyle) derler | şurakā'uhum: koştukları ortaklar | : | kuntum: siz değildiniz | iyyānā: bize | teǎ'budūne: ibadet ediyor |
Kırık Meal (Transcript) : |VYVM: ve o gün | NḪŞRHM: onları biraraya toplarız | CMYAE: tümünü | S̃M: sonra | NGVL: deriz | LLZ̃YN: kimselere | ÊŞRKVE: ortak koşan(lara) | MKENKM: (haydi) yerlerinize! | ÊNTM: siz | VŞRKEÙKM: ve ortak koştuklarınız | FZYLNE: böylece ayırırız | BYNHM: onları birbirlerinden | VGEL: ve (şöyle) derler | ŞRKEÙHM: koştukları ortaklar | ME: | KNTM: siz değildiniz | ÎYENE: bize | TABD̃VN: ibadet ediyor |
Abdulbaki Gölpınarlı : O gün hepsini toplayacağız, sonra da şirk koşanlara siz de diyeceğiz, yerinizde durun, şirk koştuğunuz şeyler de yerlerinde dursun; aralarını tamamıyla ayırmışızdır ve şirk koştukları şeyler, siz zâten bize tapmıyordunuz ki demişlerdir.
Adem Uğur : Onların hepsini biraraya toplayacağımız, sonra da Allah'a ortak koşanlara: "Siz ve koştuğunuz ortaklar yerinizde bekleyin" diyeceğimiz gün artık onların (putlarıyla) aralarını tamamen ayırmışızdır. Ve onların ortakları, (putları) derler ki: "Siz, bize ibadet etmiyordunuz.
Ahmed Hulusi : Toplu hâlde onları haşredeceğimiz süreç. . . Sonra şirk koşanlara: "Siz ve ortak koştuklarınız, her biriniz mekânınıza" deriz. . . Akabinde onların aralarını ayırmışızdır! Onların ortak koştukları ise: "Siz bize kulluk etmiyordunuz (kendi kurgu ve hayallerinize tapınıyordunuz)" derler.
Ahmet Tekin : Onların hepsini bir araya, mahşere toplayıp, ilâhlığında, otoritesinde, mülkün de, tasarruflarında Allah’a ortak koşanlara: 'Haydi yerlerinize, siz de, ortak koştuğunuz varlıklar da' diyeceğimiz gün, artık onların putlarıyla aralarını tamamen ayırmış oluruz. Ortak koştukları putlar: 'Zaten siz bize tapmıyordunuz' derler.
Ahmet Varol : O gün onların tümünü biraraya toplarız. Sonra Allah'a ortak koşanlara: 'Siz ve ortak koştuklarınız yerlerinize!' deriz. Böylece onları birbirlerinden ayırırız. Koştukları ortaklar şöyle derler: 'Siz bize tapmıyordunuz.
Ali Bulaç : O gün, onların tümünü bir arada toplayacağız, sonra şirk katanlara: "Yerinizden ayrılmayınız; siz de, şirk koştuklarınız da" diyeceğiz. Artık onların arasını açmışızdır. Şirk koştukları derler ki: "Siz bize ibadet ediyor değildiniz."
Ali Fikri Yavuz : O gün, mahşerde, insanların hepsini bir araya toplayacağız. Sonra müşriklere şöyle diyeceğiz: “- Siz ve Allah’a eş yaptığınız ortaklarınız (putlarınız) durun yerinizde... “Artık müminlerle aralarını tamamen açmışızdır. Ortakları olan putlar Allah tarafından dile gelip kendilerine şöyle diyeceklerdir: “- Siz, dünyada bize tapmıyordunuz (Şeytanın ardı sıra gidiyordunuz).
Bekir Sadak : (28-29) Onlarin hepsini bir gun toplariz, sonra, puta tapanlara, «Siz ve putlariniz yerlerinize! deyip onlari birbirlerinden ayiririz. putlari ise: «Bize tapmiyordunuz ki. Allah, sizinle bizim aramizda sahit olarak yeter. Sizin tapinmanizdan bizim haberimiz yoktu,» derler.
Celal Yıldırım : O gün onların hepsini biraraya getireceğiz, sonra da Allah'a ortak koşanlara, «Siz ve ortak koştuklarınız yerinize !» diyeceğiz ve böylece onları birbirinden ayıracağız. Ortakları ise, «siz bize tapmıyordunuz ;
Diyanet İşleri : Onların hepsini bir araya toplayacağımız, sonra da Allah’a ortak koşanlara, “Siz de, ortaklarınız da yerinizde bekleyin” diyeceğimiz günü düşün. Artık onların (ortak koştuklarıyla) aralarını tamamen ayırırız ve ortak koştukları derler ki: “Siz bize ibadet etmiyordunuz.”
Diyanet İşleri (eski) : (28-29) Onların hepsini bir gün toplarız, sonra, puta tapanlara, 'Siz ve putlarınız yerlerinize! deyip onları birbirlerinden ayırırız. Putları ise: 'Bize tapmıyordunuz ki. Allah, sizinle bizim aramızda şahit olarak yeter. Sizin tapınmanızdan bizim haberimiz yoktu' derler.
Diyanet Vakfi : Onların hepsini biraraya toplayacağımız, sonra da Allah’a ortak koşanlara: «Siz ve koştuğunuz ortaklar yerinizde bekleyin» diyeceğimiz gün artık onların (putlarıyla) aralarını tamamen ayırmışızdır. Ve onların ortakları, (putları) derler ki: «Siz, bize ibadet etmiyordunuz.
Edip Yüksel : Onları bir araya topladığımız gün, ortak koşanlara; 'Siz ve ortaklarınız haydi yerinize!,' diyerek birbirlerinden ayırırız. Ortakları ise: 'Siz bize kulluk etmiyordunuz,' derler
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O gün ki, hepsini mahşere toplayacağız, sonra da o şirk koşanlara «Haydi yerlerinize! Siz de, ortak koştuklarınız da!» diyeceğiz. Artık aralarını iyice açmışız. O ortak koştukları şeyler, «Siz bize tapmıyordunuz ki.» diyecekler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O gün ki hepsini mahşere toplayacağız, sonra şirk koşanlara: «Haydi yerinize! Siz ve ortaklarınız!» diyeceğiz. Artık aralarını açmışızdır. Ortakları da: «Siz bize tapmıyordunuz!
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve o gün ki hepsini mahşere toplayacağız, sonra diyeceğiz o şirk koşanlara: yerinize! Siz de şerikleriniz de, artık aralarını açmışızdır, şerikleri şöyle demektedir: siz bize tapmıyordunuz
Fizilal-il Kuran : O gün insanların hepsini biraraya toplarız da sonra bize ortak koşanlara, «Siz ve koştuğunuz ortaklar olduğunuz yerde kalınız» deriz. Sonra onları birbirinden ayırırız. O zaman bize ortak koşulan putlar, ortak koşanlara şöyle derler: «Siz bize tapmıyordunuz.»
Gültekin Onan : O gün, onların tümünü bir arada toplayacağız, sonra şirk katanlara: "Yerinizden ayrılmayınız; siz de, şirk koştuklarınız da" diyeceğiz. Artık onların arasını açmışızdır. Şirk koştukları derler ki: "Siz bize ibadet ediyor değildiniz."
Hakkı Yılmaz : (28,29) Ve hepsini toplayacağımız, sonra da o ortak koşanlar için “Yerlerinize! Siz ve ortaklarınız!” diyeceğimiz gün, artık kesinlikle aralarını iyice açacağız ve onların ortakları, “Siz sadece bize tapmıyordunuz ki! Şimdi bizim aramızda ve sizin aranızda şâhit olarak Allah yeter. Biz sizin kulluğunuzdan kesinlikle bilgisizdik/ duyarsızdık” diyecekler.
Hasan Basri Çantay : O gün onların hepsini bir araya toplayacağız. Sonra o (Allaha) eş tutanlara: «Siz de, ortaklarınız (olan putlar) da, diyeceğiz, durun yerinizde». Artık onları birbirinden tamamen ayırımsızdır. Ortakları öyle dedi (diyecek): «Siz (dünyâda) bize tapmıyordunuz».
Hayrat Neşriyat : Ve o (mahşer) günü onları hep birlikte toplayacağız, sonra şirk koşanlara: '(Haydi) yerinize! Siz ve (Allah’a şirk koştuğunuz) ortaklarınız!' diyeceğiz. Artık onların aralarını ayırmışızdır ve ortakları (olan putlar, onlara) şöyle der: '(Siz hakikatte) bize tapmıyordunuz (kendi nefsinize ve şeytanlarınıza tapıyordunuz)!'
İbni Kesir : O gün hepsini toplarız. Şirk koşanlara; Siz ve koştuğunuz ortaklar yerlerinize, deriz. Artık onların arasını açmışızdır. Ortakları derler ki: Bize tapmıyordunuz.
İskender Evrenosoğlu : Ve o gün onların hepsini toplayacağız. Sonra şirk koşanlara şöyle diyeceğiz: “Siz ve şirk koştuklarınız yerlerinize.” Böylece onların aralarını açtık. Ve onların ortak koştukları: “Siz sadece bize ibadet (kulluk) etmiyordunuz.” dedi(ler).
Muhammed Esed : Çünkü, bir gün onların hepsini bir araya toplayacağız ve (hayattayken) Allah'tan başkalarına ilahlık yakıştıranlara: "Siz ve Allah'a ortak koştuğunuz o şeyler, (o varlıklar ve güçler, hepiniz) olduğunuz yerde kalın!" diyecek ve böylece onları birbirinden ayıracağız. Ve (o zaman) Allah'a ortak koştukları kimseler, (vaktiyle kendilerine kul, köle olmuş olanlara): "Sizin tapınıp durduğunuz biz değildik;
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve o günü ki, hepsini mahşere toplarız. Sonra şerik koşmuş olanlara deriz ki: «Siz de ve şerikleriniz de yerlerinizde durunuz.» Artık aralarını ayırmışızdır. Ve onların şerikleri der ki: «Siz bizlere tapınır değil idiniz.»
Ömer Öngüt : O gün onların hepsini bir araya toplarız. Sonra da Allah'a ortak koşanlara: “Siz ve ortaklarınız yerlerinizde durun!” deriz. Böylece aralarını tamamen ayırırız. Koştukları ortakları: “Siz bize tapmıyordunuz. ” derler.
Şaban Piriş : (28-29) O gün onların hepsini bir araya toplarız. Sonra şirk koşanlara: -Siz ve ortaklarınız (şirk koştuklarınız) yerlerinize! deriz. Ve aralarını ayırırız. Ortak koştukları: -Siz bize kulluk etmiyordunuz. Allah, sizinle bizim aramızda şahit olarak yeter. Sizin bize kulluk ettiğinizden haberimiz yoktu, derler.
Suat Yıldırım : (28-29) Gün gelir, onların hepsini bir araya toplayıp sonra Allah’a şirk koşanlara: "Siz de, taptığınız şerikleriniz de yerlerinize!" deriz. Artık onları putlarından tamamen ayırmışızdır. Şerikleri: "Siz dünyada bize tapmıyordunuz. Allah da üzerimizde şahittir ki sizin bize taptığınızdan hiç mi hiç haberimiz yoktu!" derler.
Süleyman Ateş : O gün onları hep bir araya toplarız, sonra ortak koşanlara; "Haydi siz ve koştuğunuz ortaklar yerlerinize!" deriz. Artık (tanrılariyle) aralarını açmışızdır (dünyâdaki gibi aralarında bir bağ kalmamıştır). Koştukları ortaklar: "Siz bize tapmıyordunuz?" demektedirler.
Tefhim-ul Kuran : O gün, onların tümünü bir arada toplayacağız, sonra şirk katanlara: «Yerinizden ayrılmayınız; siz de, şirk koştuklarınız da» diyeceğiz. Artık onların arasını açmışızdır. Şirk koştukları derler ki: «Siz bize ibadet ediyor değildiniz.»
Ümit Şimşek : O gün onların hepsini huzurumuzda toplar, sonra da ortak koşanlara 'Siz de, şerikleriniz de yerlerinizden kımıldamayın' deriz. Biz onların şerikleriyle aralarını ayırırız; şerikleri ise derler ki: 'Siz bize tapmıyordunuz.
Yaşar Nuri Öztürk : Gün olur, onları bir araya toplarız; sonra şirke batmışlara sesleniriz: "Siz ve ortak yaptıklarınız, yerlerinize!" Aralarını ayırmışızdır. Ortak tuttukları şöyle haykırırlar: "Siz bize kulluk etmiyordunuz."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}