» 11 / Hûd  53:

Kuran Sırası: 11
İniş Sırası: 52
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123

 » 11 / Hûd  Suresi: 53
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَالُوا (GELVE) = ḳālū : dediler ki
2. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
3. يَا هُودُ (HVD̃) = hūdu : Hud
4. مَا (ME) = mā :
5. جِئْتَنَا (CÙTNE) = ci'tenā : sen bize getirmedin
6. بِبَيِّنَةٍ (BBYNT) = bibeyyinetin : bir belge
7. وَمَا (VME) = ve mā : ve değiliz
8. نَحْنُ (NḪN) = neHnu : biz
9. بِتَارِكِي (BTERKY) = bitārikī : bırakacak
10. الِهَتِنَا ( ËLHTNE) = ālihetinā : ilahlarımızı
11. عَنْ (AN) = ǎn :
12. قَوْلِكَ (GVLK) = ḳavlike : senin sözünle
13. وَمَا (VME) = ve mā : ve değiliz
14. نَحْنُ (NḪN) = neHnu : biz
15. لَكَ (LK) = leke : sana
16. بِمُؤْمِنِينَ (BMÙMNYN) = bimu'minīne : inanacak
dediler ki | EY/HEY/AH | Hud | | sen bize getirmedin | bir belge | ve değiliz | biz | bırakacak | ilahlarımızı | | senin sözünle | ve değiliz | biz | sana | inanacak |

[GVL] [Y] [HVD̃] [] [CYE] [BYN] [] [] [TRK] [ELH] [] [GVL] [] [] [] [EMN]
GELVE YE HVD̃ ME CÙTNE BBYNT VME NḪN BTERKY ËLHTNE AN GVLK VME NḪN LK BMÙMNYN

ḳālū hūdu ci'tenā bibeyyinetin ve mā neHnu bitārikī ālihetinā ǎn ḳavlike ve mā neHnu leke bimu'minīne
قالوا يا هود ما جئتنا ببينة وما نحن بتاركي آلهتنا عن قولك وما نحن لك بمؤمنين

 » 11 / Hûd  Suresi: 53
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū dediler ki They said,
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
هود ه و د | HVD̃ HVD̃ hūdu Hud Hud
ما | ME You have not brought us
جئتنا ج ي ا | CYE CÙTNE ci'tenā sen bize getirmedin You have not brought us
ببينة ب ي ن | BYN BBYNT bibeyyinetin bir belge clear proofs,
وما | VME ve mā ve değiliz and not
نحن | NḪN neHnu biz we
بتاركي ت ر ك | TRK BTERKY bitārikī bırakacak (will) leave
آلهتنا ا ل ه | ELH ËLHTNE ālihetinā ilahlarımızı our gods
عن | AN ǎn on
قولك ق و ل | GVL GVLK ḳavlike senin sözünle your saying,
وما | VME ve mā ve değiliz and not
نحن | NḪN neHnu biz we (are)
لك | LK leke sana in you
بمؤمنين ا م ن | EMN BMÙMNYN bimu'minīne inanacak believers.

11:53 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

dediler ki | EY/HEY/AH | Hud | | sen bize getirmedin | bir belge | ve değiliz | biz | bırakacak | ilahlarımızı | | senin sözünle | ve değiliz | biz | sana | inanacak |

[GVL] [Y] [HVD̃] [] [CYE] [BYN] [] [] [TRK] [ELH] [] [GVL] [] [] [] [EMN]
GELVE YE HVD̃ ME CÙTNE BBYNT VME NḪN BTERKY ËLHTNE AN GVLK VME NḪN LK BMÙMNYN

ḳālū hūdu ci'tenā bibeyyinetin ve mā neHnu bitārikī ālihetinā ǎn ḳavlike ve mā neHnu leke bimu'minīne
قالوا يا هود ما جئتنا ببينة وما نحن بتاركي آلهتنا عن قولك وما نحن لك بمؤمنين

[ق و ل] [ي] [ه و د] [] [ج ي ا] [ب ي ن] [] [] [ت ر ك] [ا ل ه] [] [ق و ل] [] [] [] [ا م ن]

 » 11 / Hûd  Suresi: 53
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū dediler ki They said,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

هود ه و د | HVD̃ HVD̃ hūdu Hud Hud
He,Vav,Dal,
5,6,4,
"VOC – prefixed vocative particle ya
PN – nominative proper noun → Hud"
أداة نداء
اسم علم مرفوع
ما | ME You have not brought us
Mim,Elif,
40,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
جئتنا ج ي ا | CYE CÙTNE ci'tenā sen bize getirmedin You have not brought us
Cim,,Te,Nun,Elif,
3,,400,50,1,
V – 2nd person masculine singular perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 1st person plural object pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل و«نا» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ببينة ب ي ن | BYN BBYNT bibeyyinetin bir belge clear proofs,
Be,Be,Ye,Nun,Te merbuta,
2,2,10,50,400,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine singular indefinite noun
جار ومجرور
وما | VME ve mā ve değiliz and not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
نحن | NḪN neHnu biz we
Nun,Ha,Nun,
50,8,50,
PRON – 1st person plural personal pronoun
ضمير منفصل
بتاركي ت ر ك | TRK BTERKY bitārikī bırakacak (will) leave
Be,Te,Elif,Re,Kef,Ye,
2,400,1,200,20,10,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine plural active participle
جار ومجرور
آلهتنا ا ل ه | ELH ËLHTNE ālihetinā ilahlarımızı our gods
,Lam,He,Te,Nun,Elif,
,30,5,400,50,1,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم مجرور و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
عن | AN ǎn on
Ayn,Nun,
70,50,
P – preposition
حرف جر
قولك ق و ل | GVL GVLK ḳavlike senin sözünle your saying,
Gaf,Vav,Lam,Kef,
100,6,30,20,
N – genitive masculine verbal noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وما | VME ve mā ve değiliz and not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
نحن | NḪN neHnu biz we (are)
Nun,Ha,Nun,
50,8,50,
PRON – 1st person plural personal pronoun
ضمير منفصل
لك | LK leke sana in you
Lam,Kef,
30,20,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
بمؤمنين ا م ن | EMN BMÙMNYN bimu'minīne inanacak believers.
Be,Mim,,Mim,Nun,Ye,Nun,
2,40,,40,50,10,50,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine plural (form IV) active participle
جار ومجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَالُوا: dediler ki | يَا: EY/HEY/AH | يَا هُودُ: Hud | مَا: | جِئْتَنَا: sen bize getirmedin | بِبَيِّنَةٍ: bir belge | وَمَا: ve değiliz | نَحْنُ: biz | بِتَارِكِي: bırakacak | الِهَتِنَا: ilahlarımızı | عَنْ: | قَوْلِكَ: senin sözünle | وَمَا: ve değiliz | نَحْنُ: biz | لَكَ: sana | بِمُؤْمِنِينَ: inanacak |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قالوا GELWE dediler ki | يا YE EY/HEY/AH | هود HWD̃ Hud | ما ME | جئتنا CÙTNE sen bize getirmedin | ببينة BBYNT bir belge | وما WME ve değiliz | نحن NḪN biz | بتاركي BTERKY bırakacak | آلهتنا ËLHTNE ilahlarımızı | عن AN | قولك GWLK senin sözünle | وما WME ve değiliz | نحن NḪN biz | لك LK sana | بمؤمنين BMÙMNYN inanacak |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳālū: dediler ki | : EY/HEY/AH | hūdu: Hud | : | ci'tenā: sen bize getirmedin | bibeyyinetin: bir belge | ve mā: ve değiliz | neHnu: biz | bitārikī: bırakacak | ālihetinā: ilahlarımızı | ǎn: | ḳavlike: senin sözünle | ve mā: ve değiliz | neHnu: biz | leke: sana | bimu'minīne: inanacak |
Kırık Meal (Transcript) : |GELVE: dediler ki | YE: EY/HEY/AH | HVD̃: Hud | ME: | CÙTNE: sen bize getirmedin | BBYNT: bir belge | VME: ve değiliz | NḪN: biz | BTERKY: bırakacak | ËLHTNE: ilahlarımızı | AN: | GVLK: senin sözünle | VME: ve değiliz | NḪN: biz | LK: sana | BMÙMNYN: inanacak |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ey Hûd dediler, sen bize apaçık bir delil gösteremiyorsun, biz de senin sözünle tanrılarımızı bırakmayız ve biz sana inanmıyoruz.
Adem Uğur : Dediler ki: Ey Hûd! Sen bize açık bir mucize getirmedin, biz de senin sözünle tanrılarımızı bırakacak değiliz ve biz sana iman edecek de değiliz.
Ahmed Hulusi : Dediler ki: "Ey Hud! Bize mucize olarak gelmedin! Biz (sırf) senin sözünle tanrılarımızı terketmeyiz. . . Sana iman da etmeyiz!"
Ahmet Tekin : Kavmi: 'Ey Hûd, sen bize açık hak bir delil bir mûcize getirmedin. Biz de senin sözünle ilâhlarımızı terkedecek değiliz. Biz sana itimat edecek de değiliz.' dedi.
Ahmet Varol : Dediler ki: 'Ey Hud! Sen bize bir belge getirmedin. Biz senin sözünle ilahlarımızı bırakacak değiliz. Biz sana inanacak da değiliz.
Ali Bulaç : "Ey Hud" dediler. "Sen bize apaçık bir belge (mucize) ile gelmiş değilsin ve biz de senin sözünle ilahlarımızı terketmeyiz. Sana iman edecek de değiliz."
Ali Fikri Yavuz : Onlar da dediler ki: “- Ey Hûd, sen bize açık bir mûcize getirmedin. Biz, senin sözünle tanrılarımızı terk etmeyiz ve biz sana inanmayız.
Bekir Sadak : «Ey Hud! Sen bize bir belge getirmeden, senin sozunden oturu tanrilarimizi terketmeyiz ve sana inanmayiz.
Celal Yıldırım : Ey Hûd ! Dediler, sen bize açık bir belge (mu'cize) getirmedin, bu yüzden senin sözünden dolayı tanrılarımızı bırakacak ve sana da imân edecek değiliz.
Diyanet İşleri : Dediler ki: “Ey Hûd! Sen bize açık bir mucize getirmedin. Biz de senin sözünle ilâhlarımızı bırakacak değiliz. Biz sana iman edecek de değiliz.”
Diyanet İşleri (eski) : 'Ey Hud! Sen bize bir belge getirmeden, senin sözünden ötürü tanrılarımızı terketmeyiz ve sana inanmayız.
Diyanet Vakfi : Dediler ki: Ey Hûd! Sen bize açık bir mucize getirmedin, biz de senin sözünle tanrılarımızı bırakacak değiliz ve biz sana iman edecek de değiliz.
Edip Yüksel : Dediler ki: 'Ey Hud, sen bize kesin bir kanıt ile gelmedin. Biz, sırf senin sözünle dinimizi bırakacak değiliz, sana inanacak değiliz.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Dediler ki; «Ey Hud! Sen bize açık bir mucize getirmedin. Biz de senin sözünle tanrılarımızı terk etmeyiz. Ve biz sana inanmayız.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Dediler ki: «Ey Hud, sen bize mucize getirmedin, biz ise senin sözünle ilahlarımızı terketmeyiz ve biz sana inanmayız!»
Elmalılı Hamdi Yazır : Ey Hûd, dediler: sen bize bir beyyine getirmedin, biz ise senin sözünle ilâhlarımızı terk etmeyiz ve biz sana inanmayız
Fizilal-il Kuran : Soydaşları dediler ki; «Ey Hud, bize somut bir mucize getirmiş değilsin. Sırf öyle diyorsun diye ilahlarımızı bırakmayız, sana kesinlikle inanmıyoruz.»
Gültekin Onan : "Ey Hud" dediler. "Sen bize apaçık bir belge (mucize) ile gelmiş değilsin ve biz de senin sözünle tanrılarımızı terketmeyiz. Sana inançlı olacak da değiliz."
Hakkı Yılmaz : (53-57) Onlar dediler ki: “Ey Hûd! Bize bir açık kanıt ile gelmedin. Ve biz, senin sözünle ilâhlarımızı terk edecek değiliz. Biz, sana inananlar da değiliz. Ancak ‘Tanrılarımızdan bazısı seni fena çarpmış’ diyebiliriz.” Hûd dedi ki: “Şüphesiz ben Allah'ı şâhit tutuyorum, siz de şâhit olun ki, ben, Allah'ın astlarından O'na ortak koştuğunuz şeylerden uzağım. Hadi öyleyse hepiniz bana tuzak kurun, sonra beni hiç bekletmeyin. Şüphesiz ben gerçekten, benim de Rabbim sizin de Rabbiniz olan Allah'a işin sonucunu havale ettim. Onun, perçeminden yakalayıp denetlemediği hiçbir irili-ufaklı hareket eden canlı yoktur. Şüphesiz ki benim Rabbim dosdoğru bir yol üzerinedir. Buna rağmen yine de sırt çevirirseniz, ben size ne ile gönderilmiş isem, işte onu tebliğ ettim. Ve benim Rabbim, başka bir toplumu sizin yerinize getirir. Ve siz O'na hiçbir şekil ve yolla zarar veremezsiniz. Hiç şüphesiz Rabbim, her şeyi koruyup gözetendir.”
Hasan Basri Çantay : Dediler ki: «Ey Hûd, sen bize açık bir mu'cize getirmedin. Biz de senin sözünle Tanrılarımızı bırakıcı değiliz. Sana inanıcılar da değiliz».
Hayrat Neşriyat : Dediler ki: 'Ey Hûd! Bize apaçık bir delil (bir mu'cize) getirmedin; biz de senin sözünle ilâhlarımızı terk ediciler değiliz, biz sana îmân edecek kimseler de değiliz.'
İbni Kesir : Dediler ki: Ey Hud; sen bize apaçık bir burhanla gelmedin, senin sözünden dolayı ilahlarımızı terkedemeyiz ve sana inanmayız.
İskender Evrenosoğlu : “Ya Hud! Bize bir delil (mucize) getirmedin ve biz, senin sözünden dolayı ilâhlarımızı terketmeyiz. Ve biz, sana inanmayız.” dediler.
Muhammed Esed : (Soydaşları:) "Ey Hud!" dediler, "Bize (peygamber olduğunu kanıtlayan) açık bir delil, bir belge getirmedin; bu yüzden, senin bir tek sözünle tanrılarımızı bir kenara atıp sana inanacak değiliz.
Ömer Nasuhi Bilmen : Dediler ki: «Ey Hûd! Sen bize bir beyyine ile gelmedin ve biz de senin sözünden dolayı kendi tanrılarımızı terkedici değiliz ve sana inanan kimseler de değiliz.»
Ömer Öngüt : Dediler ki: “Ey Hud! Sen bize apaçık bir delil (mucize) getirmedin. Biz senin sözünle ilâhlarımızı terkedemeyiz ve sana iman edecek de değiliz. ”
Şaban Piriş : -Ey Hûd, sen bize apaçık bir belge getirmedin, biz de senin sözünle ilahlarımızı bırakacak ve sana inanacak değiliz, dediler.
Suat Yıldırım : "Ey Hûd! dediler, sen bize açık bir belge, bir mûcize getirmedin. Biz de senin sözüne bakarak tanrılarımızı bırakacak değiliz. Sana asla inanacak da değiliz."
Süleyman Ateş : Dediler ki: "Ey Hûd, bize bir mu'cize getirmedin. Biz senin sözünle tanrılarımızı terk edecek değiliz ve biz sana inanacak değiliz!"
Tefhim-ul Kuran : «Ey Hûd» dediler. «Sen bize apaçık bir belge (mucize) ile gelmiş değilsin ve biz de senin sözünle ilahlarımızı terketmeyiz. Sana iman edecek de değiliz.»
Ümit Şimşek : 'Ey Hud,' dediler. 'Sen bize açık bir delil getirmedin. Biz de senin sözünle tanrılarımızı terk edecek değiliz. Sana inanmıyoruz.
Yaşar Nuri Öztürk : Dediler ki: "Ey Hûd! Bize hiçbir kanıt getirmedin. Senin sözünle ilahlarımızı terk edecek değiliz. Zaten biz sana inanmıyoruz."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}