» 11 / Hûd  25:

Kuran Sırası: 11
İniş Sırası: 52
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123

 » 11 / Hûd  Suresi: 25
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَقَدْ (VLGD̃) = veleḳad : ve andolsun
2. أَرْسَلْنَا (ÊRSLNE) = erselnā : göndermiştik
3. نُوحًا (NVḪE) = nūHen : Nuh'u
4. إِلَىٰ (ÎL) = ilā :
5. قَوْمِهِ (GVMH) = ḳavmihi : kendi kavmine
6. إِنِّي (ÎNY) = innī : şüphesiz ben
7. لَكُمْ (LKM) = lekum : sizin için
8. نَذِيرٌ (NZ̃YR) = neƶīrun : bir uyarıcıyım
9. مُبِينٌ (MBYN) = mubīnun : apaçık
ve andolsun | göndermiştik | Nuh'u | | kendi kavmine | şüphesiz ben | sizin için | bir uyarıcıyım | apaçık |

[] [RSL] [] [] [GVM] [] [] [NZ̃R] [BYN]
VLGD̃ ÊRSLNE NVḪE ÎL GVMH ÎNY LKM NZ̃YR MBYN

veleḳad erselnā nūHen ilā ḳavmihi innī lekum neƶīrun mubīnun
ولقد أرسلنا نوحا إلى قومه إني لكم نذير مبين

 » 11 / Hûd  Suresi: 25
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | VLGD̃ veleḳad ve andolsun And verily
أرسلنا ر س ل | RSL ÊRSLNE erselnā göndermiştik We sent
نوحا | NVḪE nūHen Nuh'u Nuh
إلى | ÎL ilā to
قومه ق و م | GVM GVMH ḳavmihi kendi kavmine his people,
إني | ÎNY innī şüphesiz ben """Indeed, I am"
لكم | LKM lekum sizin için to you
نذير ن ذ ر | NZ̃R NZ̃YR neƶīrun bir uyarıcıyım a warner
مبين ب ي ن | BYN MBYN mubīnun apaçık clear.

11:25 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve andolsun | göndermiştik | Nuh'u | | kendi kavmine | şüphesiz ben | sizin için | bir uyarıcıyım | apaçık |

[] [RSL] [] [] [GVM] [] [] [NZ̃R] [BYN]
VLGD̃ ÊRSLNE NVḪE ÎL GVMH ÎNY LKM NZ̃YR MBYN

veleḳad erselnā nūHen ilā ḳavmihi innī lekum neƶīrun mubīnun
ولقد أرسلنا نوحا إلى قومه إني لكم نذير مبين

[] [ر س ل] [] [] [ق و م] [] [] [ن ذ ر] [ب ي ن]

 » 11 / Hûd  Suresi: 25
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | VLGD̃ veleḳad ve andolsun And verily
Vav,Lam,Gaf,Dal,
6,30,100,4,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
CERT – particle of certainty
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
أرسلنا ر س ل | RSL ÊRSLNE erselnā göndermiştik We sent
,Re,Sin,Lam,Nun,Elif,
,200,60,30,50,1,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
نوحا | NVḪE nūHen Nuh'u Nuh
Nun,Vav,Ha,Elif,
50,6,8,1,
"PN – accusative masculine proper noun → Nuh"
اسم علم منصوب
إلى | ÎL ilā to
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
قومه ق و م | GVM GVMH ḳavmihi kendi kavmine his people,
Gaf,Vav,Mim,He,
100,6,40,5,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إني | ÎNY innī şüphesiz ben """Indeed, I am"
,Nun,Ye,
,50,10,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person singular object pronoun
حرف نصب والياء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لكم | LKM lekum sizin için to you
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
نذير ن ذ ر | NZ̃R NZ̃YR neƶīrun bir uyarıcıyım a warner
Nun,Zel,Ye,Re,
50,700,10,200,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
مبين ب ي ن | BYN MBYN mubīnun apaçık clear.
Mim,Be,Ye,Nun,
40,2,10,50,
N – nominative masculine indefinite (form IV) active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَقَدْ: ve andolsun | أَرْسَلْنَا: göndermiştik | نُوحًا: Nuh'u | إِلَىٰ: | قَوْمِهِ: kendi kavmine | إِنِّي: şüphesiz ben | لَكُمْ: sizin için | نَذِيرٌ: bir uyarıcıyım | مُبِينٌ: apaçık |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولقد WLGD̃ ve andolsun | أرسلنا ÊRSLNE göndermiştik | نوحا NWḪE Nuh'u | إلى ÎL | قومه GWMH kendi kavmine | إني ÎNY şüphesiz ben | لكم LKM sizin için | نذير NZ̃YR bir uyarıcıyım | مبين MBYN apaçık |
Kırık Meal (Okunuş) : |veleḳad: ve andolsun | erselnā: göndermiştik | nūHen: Nuh'u | ilā: | ḳavmihi: kendi kavmine | innī: şüphesiz ben | lekum: sizin için | neƶīrun: bir uyarıcıyım | mubīnun: apaçık |
Kırık Meal (Transcript) : |VLGD̃: ve andolsun | ÊRSLNE: göndermiştik | NVḪE: Nuh'u | ÎL: | GVMH: kendi kavmine | ÎNY: şüphesiz ben | LKM: sizin için | NZ̃YR: bir uyarıcıyım | MBYN: apaçık |
Abdulbaki Gölpınarlı : Andolsun ki biz Nûh'u, kavmine gönderdik de şüphe yok ki dedi, ben, size apaçık bir korkutucuyum.
Adem Uğur : Andolsun, biz Nuh'u kavmine elçi gönderdik. Onlara: "Ben (dedi), sizin için apaçık bir uyarıcıyım.
Ahmed Hulusi : Andolsun biz, Nuh'u kavmine irsâl ettik. . . (O da): "Muhakkak ki ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım. "
Ahmet Tekin : Nûh’u kavmine özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere Rasul olarak gönderdik. 'Ben size gönderilmiş, sorumluluk, hesap ve cezanın varlığını açıklayan apaçık bir uyarıcıyım' dedi.
Ahmet Varol : Andolsun Nuh'u kendi kavmine göndermiştik. 'Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.
Ali Bulaç : Andolsun, biz Nuh'u kavmine gönderdik. (Onlara:) "Ben sizin için ancak apaçık bir uyarıp korkutucuyum."
Ali Fikri Yavuz : Gerçekten biz Nûh’u, şöyle desin diye, kavmine gönderdik: “- Haberiniz olsun, ben, size azabın sebeblerini ve kurtuluşun yolunu açıklayan bir korkutucuyum;
Bekir Sadak : (25-26) And olsun ki biz Nuh'u kendi milletine gonderdik; «Ben sizin icin apacik bir uyariciyim; Allah'tan baskasina kulluk etmeyin; dogrusu ben hakkinizda can yakici bir gunun azabindan korkuyorum.» dedi.
Celal Yıldırım : And olsun ki, Nuh'u kendi kavmine (peygamber olarak) gönderdik. (O da kavmine): «Şüphesiz ben sizin için açık bir uyarıcıyım.
Diyanet İşleri : Andolsun, biz Nûh’u kavmine peygamber olarak gönderdik. Onlara şöyle dedi: “Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.”
Diyanet İşleri (eski) : (25-26) And olsun ki biz Nuh'u kendi milletine gönderdik; 'Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım; Allah'tan başkasına kulluk etmeyin; doğrusu ben hakkınızda can yakıcı bir günün azabından korkuyorum' dedi.
Diyanet Vakfi : Andolsun, biz Nuh'u kavmine elçi gönderdik. Onlara: «Ben (dedi), sizin için apaçık bir uyarıcıyım.
Edip Yüksel : Nuh'u halkına gönderdik: 'Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım,'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Andolsun ki, vaktiyle Nuh'u da kavmine gönderdik, O, onlara şöyle dedi: «Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Andolsun ki, vaktiyle Nuh'u kavmine gönderdik. Nuh onlara: « Ben size azabın sebeplerini ve kurtuluşun yolunu açıklayan bir uyarıcıyım.
Elmalılı Hamdi Yazır : Celâlim hakkı için vaktıyle Nuhu kavmine gönderdik; şöyle diye ki haberiniz olsun ben size azâbın sebeblerini ve halâsın yolunu beyan eden bir nezîrim
Fizilal-il Kuran : Biz Nuh'u soydaşlarına peygamber olarak gönderdik. (O onlara dedi ki); «Ben sizin için açık bir uyarıcıyım.»
Gültekin Onan : Andolsun, biz Nuh'u kavmine gönderdik. (Onlara:) "Ben sizin için ancak apaçık bir uyarıp korkutucuyum."
Hakkı Yılmaz : (25,26) Ve andolsun ki Nûh'u da toplumuna elçi olarak gönderdik: “Gerçekten ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım. Allah'tan başkasına kulluk etmeyiniz! Ben, sizin hakkınızda acı bir günün azabından korkarım.”
Hasan Basri Çantay : (25-26) Andolsun ki biz Nuhu kavmine (peygamber olarak) göndermişizdir. (O, öyle demişdi:) «Şübhesiz ki ben sizi Allahın azabından apaçık korkutanım. Allahdan başkasına ibâdet etmeyin. Hakıykat, ben sizi başınıza acıklı bir günün azabı (gelib çatması) ndan endîyşe ediyorum».
Hayrat Neşriyat : (25-26) And olsun ki (biz), Nûh’u kavmine (peygamber olarak) gönderdik. (Onlaradedi ki:) 'Şübhesiz ben, sizin için Allah’dan başkasına ibâdet etmeyesiniz diye(gönderilmiş) apaçık bir korkutucuyum. Doğrusu ben, sizin üzerinize (pek) elemli bir günün azâbından korkuyorum.'
İbni Kesir : Gerçekten Nuh'u da kavmine göndermiştik. Ben, sizin için apaçık bir uyarıcıyım.
İskender Evrenosoğlu : Ve andolsun ki; Nuh'u kendi kavmine gönderdik. Muhakkak ki ben, sizin için ifadesi açık ve kesin bir uyarıcıyım.
Muhammed Esed : Ve gerçek şu ki, Biz Nuhu (da aynı mesajla) kavmine gönderdik: "Bilin ki, ben size açık, yalın bir uyarıyla geldim
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve and olsun ki, Nûh'u kavmine gönderdik, «Şüphe yok ki ben sizin için apaçık bir nezirim,» (diye).
Ömer Öngüt : Andolsun ki Nuh'u kavmine gönderdik. (Onlara dedi ki): “Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım. ”
Şaban Piriş : (25-26) Nuh’u halkına göndermiştik: -Ben, Allah’tan başkasına kulluk etmeyesiniz diye size, açık bir uyarıcıyım. Ben, acı bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum.
Suat Yıldırım : (25-26) Gerçekten Biz vaktiyle, Nuh’u kendi halkına gönderdik, şunu ilan etsin diye: "Bilesiniz ki ben sizi açıkça uyarmaya geldim. Sakın Allah’tan başkasına ibadet etmeyin. Doğrusu, bu gidişle, ben sizin canınızı yakacak, gayet acı bir günün azabına uğramanızdan endişe ederim."
Süleyman Ateş : Andolsun biz Nûh'u da kavmine gönderdik: "Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım."
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, biz Nuh'u kavmine gönderdik. (Onlara:) «Ben sizin için ancak apaçık bir uyarıp korkutucuyum.»
Ümit Şimşek : Biz Nuh'u da kavmine gönderdik. O dedi ki: 'Ben size apaçık bir uyarıcıyım.
Yaşar Nuri Öztürk : Andolsun biz, Nûh'u da toplumuna resul olarak göndermiştik. "Ben sizin için açık bir uyarıcıyım."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}