» 11 / Hûd  65:

Kuran Sırası: 11
İniş Sırası: 52
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123

 » 11 / Hûd  Suresi: 65
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَعَقَرُوهَا (FAGRVHE) = feǎḳarūhā : yine de onu kestiler
2. فَقَالَ (FGEL) = feḳāle : (bunun üzerine) dedi ki
3. تَمَتَّعُوا (TMTAVE) = temetteǔ : yaşayın
4. فِي (FY) = fī :
5. دَارِكُمْ (D̃ERKM) = dārikum : yurdunuzda
6. ثَلَاثَةَ (S̃LES̃T) = ṧelāṧete : üç
7. أَيَّامٍ (ÊYEM) = eyyāmin : gün
8. ذَٰلِكَ (Z̃LK) = ƶālike : işte bu
9. وَعْدٌ (VAD̃) = veǎ'dun : bir vaaddir
10. غَيْرُ (ĞYR) = ğayru :
11. مَكْذُوبٍ (MKZ̃VB) = mekƶūbin : yalanlanmayacak
yine de onu kestiler | (bunun üzerine) dedi ki | yaşayın | | yurdunuzda | üç | gün | işte bu | bir vaaddir | | yalanlanmayacak |

[AGR] [GVL] [MTA] [] [D̃VR] [S̃LS̃] [YVM] [] [VAD̃] [ĞYR] [KZ̃B]
FAGRVHE FGEL TMTAVE FY D̃ERKM S̃LES̃T ÊYEM Z̃LK VAD̃ ĞYR MKZ̃VB

feǎḳarūhā feḳāle temetteǔ dārikum ṧelāṧete eyyāmin ƶālike veǎ'dun ğayru mekƶūbin
فعقروها فقال تمتعوا في داركم ثلاثة أيام ذلك وعد غير مكذوب

 » 11 / Hûd  Suresi: 65
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فعقروها ع ق ر | AGR FAGRVHE feǎḳarūhā yine de onu kestiler But they hamstrung her.
فقال ق و ل | GVL FGEL feḳāle (bunun üzerine) dedi ki So he said,
تمتعوا م ت ع | MTA TMTAVE temetteǔ yaşayın """Enjoy (yourselves)"
في | FY in
داركم د و ر | D̃VR D̃ERKM dārikum yurdunuzda your home(s)
ثلاثة ث ل ث | S̃LS̃ S̃LES̃T ṧelāṧete üç (for) three
أيام ي و م | YVM ÊYEM eyyāmin gün days.
ذلك | Z̃LK ƶālike işte bu That
وعد و ع د | VAD̃ VAD̃ veǎ'dun bir vaaddir (is) a promise
غير غ ي ر | ĞYR ĞYR ğayru not
مكذوب ك ذ ب | KZ̃B MKZ̃VB mekƶūbin yalanlanmayacak "(to) be belied."""

11:65 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

yine de onu kestiler | (bunun üzerine) dedi ki | yaşayın | | yurdunuzda | üç | gün | işte bu | bir vaaddir | | yalanlanmayacak |

[AGR] [GVL] [MTA] [] [D̃VR] [S̃LS̃] [YVM] [] [VAD̃] [ĞYR] [KZ̃B]
FAGRVHE FGEL TMTAVE FY D̃ERKM S̃LES̃T ÊYEM Z̃LK VAD̃ ĞYR MKZ̃VB

feǎḳarūhā feḳāle temetteǔ dārikum ṧelāṧete eyyāmin ƶālike veǎ'dun ğayru mekƶūbin
فعقروها فقال تمتعوا في داركم ثلاثة أيام ذلك وعد غير مكذوب

[ع ق ر] [ق و ل] [م ت ع] [] [د و ر] [ث ل ث] [ي و م] [] [و ع د] [غ ي ر] [ك ذ ب]

 » 11 / Hûd  Suresi: 65
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فعقروها ع ق ر | AGR FAGRVHE feǎḳarūhā yine de onu kestiler But they hamstrung her.
Fe,Ayn,Gaf,Re,Vav,He,Elif,
80,70,100,200,6,5,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
فقال ق و ل | GVL FGEL feḳāle (bunun üzerine) dedi ki So he said,
Fe,Gaf,Elif,Lam,
80,100,1,30,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الفاء استئنافية
فعل ماض
تمتعوا م ت ع | MTA TMTAVE temetteǔ yaşayın """Enjoy (yourselves)"
Te,Mim,Te,Ayn,Vav,Elif,
400,40,400,70,6,1,
V – 2nd person masculine plural (form V) imperative verb
PRON – subject pronoun
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
داركم د و ر | D̃VR D̃ERKM dārikum yurdunuzda your home(s)
Dal,Elif,Re,Kef,Mim,
4,1,200,20,40,
N – genitive feminine singular noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ثلاثة ث ل ث | S̃LS̃ S̃LES̃T ṧelāṧete üç (for) three
Se,Lam,Elif,Se,Te merbuta,
500,30,1,500,400,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
أيام ي و م | YVM ÊYEM eyyāmin gün days.
,Ye,Elif,Mim,
,10,1,40,
N – genitive masculine plural indefinite noun
اسم مجرور
ذلك | Z̃LK ƶālike işte bu That
Zel,Lam,Kef,
700,30,20,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
وعد و ع د | VAD̃ VAD̃ veǎ'dun bir vaaddir (is) a promise
Vav,Ayn,Dal,
6,70,4,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
غير غ ي ر | ĞYR ĞYR ğayru not
Ğayn,Ye,Re,
1000,10,200,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
مكذوب ك ذ ب | KZ̃B MKZ̃VB mekƶūbin yalanlanmayacak "(to) be belied."""
Mim,Kef,Zel,Vav,Be,
40,20,700,6,2,
N – genitive masculine indefinite passive participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَعَقَرُوهَا: yine de onu kestiler | فَقَالَ: (bunun üzerine) dedi ki | تَمَتَّعُوا: yaşayın | فِي: | دَارِكُمْ: yurdunuzda | ثَلَاثَةَ: üç | أَيَّامٍ: gün | ذَٰلِكَ: işte bu | وَعْدٌ: bir vaaddir | غَيْرُ: | مَكْذُوبٍ: yalanlanmayacak |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فعقروها FAGRWHE yine de onu kestiler | فقال FGEL (bunun üzerine) dedi ki | تمتعوا TMTAWE yaşayın | في FY | داركم D̃ERKM yurdunuzda | ثلاثة S̃LES̃T üç | أيام ÊYEM gün | ذلك Z̃LK işte bu | وعد WAD̃ bir vaaddir | غير ĞYR | مكذوب MKZ̃WB yalanlanmayacak |
Kırık Meal (Okunuş) : |feǎḳarūhā: yine de onu kestiler | feḳāle: (bunun üzerine) dedi ki | temetteǔ: yaşayın | : | dārikum: yurdunuzda | ṧelāṧete: üç | eyyāmin: gün | ƶālike: işte bu | veǎ'dun: bir vaaddir | ğayru: | mekƶūbin: yalanlanmayacak |
Kırık Meal (Transcript) : |FAGRVHE: yine de onu kestiler | FGEL: (bunun üzerine) dedi ki | TMTAVE: yaşayın | FY: | D̃ERKM: yurdunuzda | S̃LES̃T: üç | ÊYEM: gün | Z̃LK: işte bu | VAD̃: bir vaaddir | ĞYR: | MKZ̃VB: yalanlanmayacak |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ayaklarını kesip öldürdüler onu, Sâlih de yurdunuzda üç gün daha yaşayıp geçinin dedi, bu, yalan denmesine imkân bulunmayan bir vait.
Adem Uğur : Fakat Semûd kavmi o deveyi, ayaklarını keserek öldürdüler. Sâlih dedi ki: "Yurdunuzda üç gün daha yaşayın (sonra helâk olacaksınız)!" Bu söz, yalanlanamayan bir tehdit idi.
Ahmed Hulusi : Onu, ayaklarını keserek öldürdüler! Dedi ki: "Üç günlük ömrünüz kaldı evlerinizde! İşte bu yalanlanmayacak bir bildirimdir. "
Ahmet Tekin : Sâlih’in kavmi, deveyi, bacaklarından kılıçla biçerek öldürdüler. Sâlih: 'Yurdunuzda üç gün daha zevk ü sefa sürün' dedi. Bu, yalanlanması mümkün olmayan bir tehditti.
Ahmet Varol : Onlar yine de o deveyi kestiler. Bunun üzerine (Salih): 'Yurdunuzda üç gün yaşayadurun. Bu yalanlanmayacak bir vaaddir' dedi.
Ali Bulaç : onu öldürdüler. (Salih) Dedi ki: "Yurdunuzda üç gün daha yararlanın. Bu, yalanlanmayacak bir vaaddir."
Ali Fikri Yavuz : Nihayet o devenin ayaklarını keserek onu öldürdüler. Bunun üzerine sâlih şöyle dedi: “- Memleketinizde üç gün daha yaşayadurun. İşte bu, yalan çıkarılamıyan bir vaaddir.”
Bekir Sadak : Buna ragmen onu kesip devirdiler. O zaman Salih: «Yurudunuzda uc gun daha kalin. Bu, yalanlanmayacak bir sozdur» dedi.
Celal Yıldırım : Bu uyarıya rağmen onlar deveyi devirip öldürdüler. Salih onlara : Öyle ise evinizde üç gün (daha) yaşayıp yararlanın. Bu, yalanı olmayan bir tehdittir,» dedi.
Diyanet İşleri : Derken onu kestiler. Salih, dedi ki: “Yurdunuzda üç gün daha yaşayın. (Sonra helâk olacaksınız.) İşte bu, yalanlanamayacak bir tehdittir.”
Diyanet İşleri (eski) : Buna rağmen onu kesip devirdiler. O zaman Salih: 'Yurdunuzda üç gün daha kalın. Bu, yalanlanmayacak bir sözdür' dedi.
Diyanet Vakfi : Fakat Semûd kavmi o deveyi, ayaklarını keserek öldürdüler. Sâlih dedi ki: «Yurdunuzda üç gün daha yaşayın (sonra helâk olacaksınız)!» Bu söz, yalanlanamayan bir tehdit idi.
Edip Yüksel : Fakat, onu işkenceyle kestiler. 'Yurdunuzda yaşamanız için üç gününüz var. Bu, yalan olmayan bir sözdür,' dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Derken, o deveyi kestiler. Bunun üzerine Salih dedi ki: «Yurdunuzda üç gün daha yaşayın. İşte bu, yalan çıkmayacak olan kesin bir vaaddir.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Derken onu tepeleyip öldürdüler. Bunun üzerine Salih onlara: «Evinizde üç gün yaşayın; işte bu, yalanlanamayacak bir tehdittir!» dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Derken onu tepelediler, bunun üzerine dedi ki: Evinizde üç gün yaşayın ve işte bu bir va'd ki yalan çıkarılmamıştır
Fizilal-il Kuran : Buna rağmen onu kesip devirdiler. O zaman: “Yurdunuzda üç gün daha kalın, bu yalanlanmayacak sözdür.” ...
Gültekin Onan : Fakat onu öldürdüler. (Salih) Dedi ki: "Yurdunuzda üç gün daha yararlanın. Bu, yalanlanmayacak bir vaaddir."
Hakkı Yılmaz : Derken onlar, yaşam kaynaklarını kurutarak öldürdüler. Bunun üzerine Sâlih dedi ki: “Yurdunuzda üç gün daha yararlanın. İşte bu, yalanlanmayacak bir vaattir.”
Hasan Basri Çantay : Derken, onu, ayaklarını keserek öldürdüler. Bunun üzerine (Saalih) dedi ki: «Memleketinizde üç gün daha yaşayın. İşte bu, yalanı çıkarılamayacak bir tehdîddir».
Hayrat Neşriyat : Fakat (Semûd kavmi bu îkazı dinlemeyerek) onu kestiler; bunun üzerine (Sâlih): 'Yurdunuzda üç gün daha yaşayın! Bu, yalan olmayan bir tehdiddir!' dedi.
İbni Kesir : Buna rağmen onu kesip devirdiler. O zaman: Yurdunuzda üç gün daha kalın. Bu; yalanlanmayacak bir sözdür, dedi.
İskender Evrenosoğlu : Buna rağmen onu kestiler. Bunun üzerine (Salih (A.S) şöyle) dedi: “Yurdunuzda üç gün (daha) faydalanın. Bu yalanlanması (tekzip edilmesi) olmayan bir vaaddir.”
Muhammed Esed : Bu (uyarıya) rağmen, hunharca boğazladılar onu. Bunun üzerine (Salih): "Artık (sadece) üç gün(ünüz) kaldı, barınaklarınızda eyleşecek" dedi, "bu (söylediğim) yalanlanamayacak bir yargıdır!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Sonra onu boğazladılar. Bunun üzerine dedi ki: «Yurdunuzda üç gün daha yaşayınız. İşte bu, yalanlanmamış olan bir vaaddir.»
Ömer Öngüt : Derken onu kestiler. O da dedi ki: “Yurdunuzda üç gün daha yaşayadurun. Bu yalanlanmayacak bir tehdittir. ”
Şaban Piriş : Deveyi kestiler. “Ancak üç gün daha yurdunuzda yaşarsınız, bu yalanlanmayacak bir sözdür.” dedi.
Suat Yıldırım : Fakat halk o deveyi tepeleyince Salih onlara: "Yurdunuzda üç günlük bir ömrünüz kaldı. Sonra helâk olacaksınız. İşte hilafı olmayan kesin söz!" dedi.
Süleyman Ateş : Fakat onu kesip devirdiler. (Sâlih) dedi ki: "Yurdunuzda üç gün yaşayın, (sonra mahvolacaksınız); bu, yalan olmayan bir uyarıdır!"
Tefhim-ul Kuran : Fakat onu öldürdüler. (Salih) Dedi ki: «Yurdunuzda üç gün daha yararlanın. Bu, yalanlanmayacak bir vaaddir.»
Ümit Şimşek : Onlar deveyi boğazladılar. Salih dedi ki: 'Yurdunuzda üç gün daha barının. Bu, asla yalanlanmayacak bir vaaddir.'
Yaşar Nuri Öztürk : Ama deveyi yere yıkıp kestiler. Sâlih dedi ki: "Yurdunuzda üç gün daha nimetlenin. Bu, yalanlanamayacak bir tehdittir."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}