» 11 / Hûd  19:

Kuran Sırası: 11
İniş Sırası: 52
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123

 » 11 / Hûd  Suresi: 19
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : onlar
2. يَصُدُّونَ (YṦD̃VN) = yeSuddūne : alıkoyar
3. عَنْ (AN) = ǎn :
4. سَبِيلِ (SBYL) = sebīli : yolundan
5. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
6. وَيَبْغُونَهَا (VYBĞVNHE) = ve yebğūnehā : ve onda ararlar
7. عِوَجًا (AVCE) = ǐvecen : çarpıklık
8. وَهُمْ (VHM) = vehum : ve onlar (ararlar)
9. بِالْاخِرَةِ (BEL ËḢRT) = bil-āḣirati : ahireti
10. هُمْ (HM) = hum : onlar
11. كَافِرُونَ (KEFRVN) = kāfirūne : inkar edenlerdir
onlar | alıkoyar | | yolundan | Allah'ın | ve onda ararlar | çarpıklık | ve onlar (ararlar) | ahireti | onlar | inkar edenlerdir |

[] [ṦD̃D̃] [] [SBL] [] [BĞY] [AVC] [] [EḢR] [] [KFR]
ELZ̃YN YṦD̃VN AN SBYL ELLH VYBĞVNHE AVCE VHM BEL ËḢRT HM KEFRVN

elleƶīne yeSuddūne ǎn sebīli llahi ve yebğūnehā ǐvecen vehum bil-āḣirati hum kāfirūne
الذين يصدون عن سبيل الله ويبغونها عوجا وهم بالآخرة هم كافرون

 » 11 / Hûd  Suresi: 19
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
الذين | ELZ̃YN elleƶīne onlar Those who
يصدون ص د د | ṦD̃D̃ YṦD̃VN yeSuddūne alıkoyar hinder
عن | AN ǎn from
سبيل س ب ل | SBL SBYL sebīli yolundan (the) way
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah
ويبغونها ب غ ي | BĞY VYBĞVNHE ve yebğūnehā ve onda ararlar and seek (in) it
عوجا ع و ج | AVC AVCE ǐvecen çarpıklık crookedness,
وهم | VHM vehum ve onlar (ararlar) while they
بالآخرة ا خ ر | EḢR BEL ËḢRT bil-āḣirati ahireti in the Hereafter
هم | HM hum onlar [they]
كافرون ك ف ر | KFR KEFRVN kāfirūne inkar edenlerdir (are) disbelievers.

11:19 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

onlar | alıkoyar | | yolundan | Allah'ın | ve onda ararlar | çarpıklık | ve onlar (ararlar) | ahireti | onlar | inkar edenlerdir |

[] [ṦD̃D̃] [] [SBL] [] [BĞY] [AVC] [] [EḢR] [] [KFR]
ELZ̃YN YṦD̃VN AN SBYL ELLH VYBĞVNHE AVCE VHM BEL ËḢRT HM KEFRVN

elleƶīne yeSuddūne ǎn sebīli llahi ve yebğūnehā ǐvecen vehum bil-āḣirati hum kāfirūne
الذين يصدون عن سبيل الله ويبغونها عوجا وهم بالآخرة هم كافرون

[] [ص د د] [] [س ب ل] [] [ب غ ي] [ع و ج] [] [ا خ ر] [] [ك ف ر]

 » 11 / Hûd  Suresi: 19
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
الذين | ELZ̃YN elleƶīne onlar Those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
يصدون ص د د | ṦD̃D̃ YṦD̃VN yeSuddūne alıkoyar hinder
Ye,Sad,Dal,Vav,Nun,
10,90,4,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
عن | AN ǎn from
Ayn,Nun,
70,50,
P – preposition
حرف جر
سبيل س ب ل | SBL SBYL sebīli yolundan (the) way
Sin,Be,Ye,Lam,
60,2,10,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
ويبغونها ب غ ي | BĞY VYBĞVNHE ve yebğūnehā ve onda ararlar and seek (in) it
Vav,Ye,Be,Ğayn,Vav,Nun,He,Elif,
6,10,2,1000,6,50,5,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
الواو عاطفة
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
عوجا ع و ج | AVC AVCE ǐvecen çarpıklık crookedness,
Ayn,Vav,Cim,Elif,
70,6,3,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
وهم | VHM vehum ve onlar (ararlar) while they
Vav,He,Mim,
6,5,40,
CIRC – prefixed circumstantial particle
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
الواو حالية
ضمير منفصل
بالآخرة ا خ ر | EḢR BEL ËḢRT bil-āḣirati ahireti in the Hereafter
Be,Elif,Lam,,Hı,Re,Te merbuta,
2,1,30,,600,200,400,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine singular noun
جار ومجرور
هم | HM hum onlar [they]
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
كافرون ك ف ر | KFR KEFRVN kāfirūne inkar edenlerdir (are) disbelievers.
Kef,Elif,Fe,Re,Vav,Nun,
20,1,80,200,6,50,
N – nominative masculine plural active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |الَّذِينَ: onlar | يَصُدُّونَ: alıkoyar | عَنْ: | سَبِيلِ: yolundan | اللَّهِ: Allah'ın | وَيَبْغُونَهَا: ve onda ararlar | عِوَجًا: çarpıklık | وَهُمْ: ve onlar (ararlar) | بِالْاخِرَةِ: ahireti | هُمْ: onlar | كَافِرُونَ: inkar edenlerdir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |الذين ELZ̃YN onlar | يصدون YṦD̃WN alıkoyar | عن AN | سبيل SBYL yolundan | الله ELLH Allah'ın | ويبغونها WYBĞWNHE ve onda ararlar | عوجا AWCE çarpıklık | وهم WHM ve onlar (ararlar) | بالآخرة BEL ËḢRT ahireti | هم HM onlar | كافرون KEFRWN inkar edenlerdir |
Kırık Meal (Okunuş) : |elleƶīne: onlar | yeSuddūne: alıkoyar | ǎn: | sebīli: yolundan | llahi: Allah'ın | ve yebğūnehā: ve onda ararlar | ǐvecen: çarpıklık | vehum: ve onlar (ararlar) | bil-āḣirati: ahireti | hum: onlar | kāfirūne: inkar edenlerdir |
Kırık Meal (Transcript) : |ELZ̃YN: onlar | YṦD̃VN: alıkoyar | AN: | SBYL: yolundan | ELLH: Allah'ın | VYBĞVNHE: ve onda ararlar | AVCE: çarpıklık | VHM: ve onlar (ararlar) | BEL ËḢRT: ahireti | HM: onlar | KEFRVN: inkar edenlerdir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlar, halkı Allah yolundan menederler ve o yoldan saptırmak isterler, onlar âhireti inkâr edenlerin ta kendileridir.
Adem Uğur : Onlar, (insanları) Allah'ın yolundan alıkoyan ve onu eğri göstermek isteyenlerdir. Ahireti inkâr edenler de onlardır.
Ahmed Hulusi : Onlar ki, Allâh yolundan alıkoyarlar ve onu (doğru yolu) eğriltmek isterler. . . Onlar, (işte) onlar geleceklerindeki sonsuz yaşam süreçlerini de inkâr edenlerdir!
Ahmet Tekin : Zâlimler, müslümanları Allah yolundan, İslâm’a girmekten alıkoyanlar, İslâmî hayatı yaşamaya, İslâmî faaliyetlere engel tedbirler alanlardır, Allah yolunda tezat, tenakuz, pürüz, yalan, sapma arayanlardır. Onlar özellikle âhireti, ebedî yurdu inkâr edenlerdir.
Ahmet Varol : Onlar Allah'ın yolundan alıkoyar ve onda çarpıklık ararlar. Onlar aynı zamanda ahireti inkar edenlerdir.
Ali Bulaç : Bunlar Allah'ın yolundan engelleyenler ve onda çarpıklık arayanlardır. Onlar, ahireti tanımayanlardır.
Ali Fikri Yavuz : Zalimler ki, Allah yolundan çevirirler, onu eğriltmek isterler, bunlar âhireti inkâr edenlerdir.
Bekir Sadak : Bunlar Allah'in yolundan alikorlar ve o yolu egriltmege calisirlar; iste onlar ahireti inkar edenlerdir.
Celal Yıldırım : O zâlimler ki, Allah'ın yolundan alıkorlar, onu eğri göstermek isterler. Bunlar, evet bunlardır Âhiret'i inkâr edenler.
Diyanet İşleri : Onlar (halkı) Allah yolundan alıkoyan ve onu eğri ve çelişkili göstermek isteyen kimselerdir. Hem de onlar ahireti inkâr edenlerin ta kendileridir.
Diyanet İşleri (eski) : Bunlar Allah'ın yolundan alıkorlar ve o yolu eğriltmeğe çalışırlar; işte onlar ahireti inkar edenlerdir.
Diyanet Vakfi : Onlar, (insanları) Allah'ın yolundan alıkoyan ve onu eğri göstermek isteyenlerdir. Ahireti inkâr edenler de onlardır.
Edip Yüksel : Onlar ki ALLAH'ın yolundan alıkoyarlar ve onu çarpıtmak isterler. Onlar ahireti de inkar ederler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar ki, Allah yolundan döndürmeye çalışırlar ve o yolu eğri büğrü yapmak isterler. Üstelik onlar, evet onlar ahirete de inanmazlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlar ki, Allah yolundan alıkoyarlar ve onu eğriltmek isterler. Ahireti inkar edenler de onlardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Onlar ki Allah yolundan men'ederler ve onu eğriltmek isterler, hem de Âhıreti onlar münkirdirler
Fizilal-il Kuran : Onlar insanları Allah yolundan alıkoyarlar. O yolu eğri göstermeye yeltenirler ve ahireti de inkâr ederler.
Gültekin Onan : Bunlar Tanrı'nın yolundan engelleyenler ve onda çarpıklık arayanlardır. Onlar, ahirete küfredenlerdir.
Hakkı Yılmaz : (18,19) "Ve bir yalanı Allah'a iftira edenden daha yanlış; kendi zararlarına iş yapan kim olabilir? Bunlar Rablerine arz olunacaklar, şâhitler de “İşte bunlar Rablerine karşı yalan söyleyenlerdir” diyecekler. Haberiniz olsun! Allah'ın dışlaması/ rahmetinden mahrum bırakması, Allah yolundan döndürmeye çalışan ve o yolu eğri-büğrü yapmak isteyen ve âhirete de inanmayanların ta kendileri olan bu yanlış; kendi zararlarına iş yapan kimselerin üzerinedir. "
Hasan Basri Çantay : Öyle (zaalimler) ki (insanları) Allahın yolundan döndürürler, onu eğriltmek isterler. Onlar âhireti inkâr edenlerin ta kendileridir.
Hayrat Neşriyat : Onlar ki, (insanları) Allah yolundan men' ederler ve ona (o yola) eğrilik (bulmak)isterler. Ve onlar, âhireti inkâr edenlerin ta kendileridir.
İbni Kesir : Onlar ki Allah yolundan alıkorlar. Ve o yolu eğriltmeye çalışırlar. Ve ahireti inkar edenler de onlardır.
İskender Evrenosoğlu : Onlar ki; Allah'ın yolundan (kişinin mürşidine ulaşmasına mani olarak ruhunun, vücudundan ayrılarak Allah'a ulaştıran Sıratı Mustakîm'e ulaşmasına engel oldukları için) saptırırlar. Ve onu (ruhun ölmeden Allah'a ulaşmasını) eğmek ve bükmek isterler (gerçek kavramından uzaklaştırmak isterler). Onlar, ahireti (ruhun ölmeden Allah'a ulaşmasını) inkâr edenlerdir.
Muhammed Esed : o zalimler ki, başkalarını Allahın yolundan alıkoyarlar ve onu eğri, dolambaçlı bir yol olarak göstermeye çalışırlar; ahiret hayatını yok sayan zaten onlardır!
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlar ki, Allah Teâlâ'nın yolundan (nâsı) men'e çalışırlar. Ve onun (o yol) için eğrilik isterler ve onlar (evet) onlar ahireti münkirdirler.
Ömer Öngüt : O zâlimler ki, insanları Allah yolundan alıkorlar ve o yolu eğriltmeye çalışırlar. Onlar ahireti de inkâr ederler.
Şaban Piriş : (18-19) Allah hakkında yalan uydurandan daha zalim kim olabilir? Onlar, Rab’lerinin huzuruna çıkarıldıklarında, şahitler: -Bunlar, Rab’leri hakkında yalan söyleyen kimselerdir.” derler. Dikkat edin, Allah’ın laneti, Allah’ın yolundan engelleyen ve onda bir çarpıklık arayan ve ahireti de tanımayan zalimlerin üzerinedir.
Suat Yıldırım : O zalimler ki insanları Allah yolundan çevirirler ve onu eğri göstermek isterler. Âhireti de inkâr ederler.
Süleyman Ateş : Onlar ki Allâh'ın yoluna engel olurlar ve onu eğriltmek isterler ve onlar, (evet) onlar, âhireti de tanımazlar.
Tefhim-ul Kuran : Bunlar, Allah'ın yolundan engelleyenler ve onda çarpıklık arayanlardır. Onlar, ahireti de tanımayanlardır.
Ümit Şimşek : O zalimler ki, halkı Allah yolundan alıkoyar ve o yolu eğri göstermek isterler. Onlar âhireti de inkâr edenlerdir.
Yaşar Nuri Öztürk : O zalimler ki, Allah'ın yolundan alıkoyar, o yolu yamultmak isterler. Onlar, âhireti de inkâr ederler.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}