EMPH – emphatic prefix lām CERT – particle of certainty اللام لام التوكيد حرف تحقيق
وعدنا
و ع د | VAD̃
VAD̃NE
vuǐdnā
yapıldı
we have been promised
Vav,Ayn,Dal,Nun,Elif, 6,70,4,50,1,
V – 1st person plural passive perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض مبني للمجهول و«نا» ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
نحن
|
NḪN
neHnu
bize
[we]
Nun,Ha,Nun, 50,8,50,
PRON – 1st person plural personal pronoun ضمير منفصل
وآباؤنا
ا ب و | EBV
V ËBEÙNE
ve ābā'unā
ve atalarımıza
and our forefathers
Vav,,Be,Elif,,Nun,Elif, 6,,2,1,,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) N – nominative masculine plural noun PRON – 1st person plural possessive pronoun الواو عاطفة اسم مرفوع و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
هذا
|
HZ̃E
hāƶā
bu (tehdid)
this
He,Zel,Elif, 5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun اسم اشارة
من
|
MN
min
"before;"
Mim,Nun, 40,50,
P – preposition حرف جر
قبل
ق ب ل | GBL
GBL
ḳablu
bizden önce
"before;"
Gaf,Be,Lam, 100,2,30,
N – genitive noun اسم مجرور
إن
|
ÎN
in
değildir
not
,Nun, ,50,
NEG – negative particle حرف نفي
هذا
|
HZ̃E
hāƶā
bu
(is) this
He,Zel,Elif, 5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun اسم اشارة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |لَقَدْ: andolsun | وُعِدْنَا: yapıldı | نَحْنُ: bize | وَابَاؤُنَا: ve atalarımıza | هَٰذَا: bu (tehdid) | مِنْ: | قَبْلُ: bizden önce | إِنْ: değildir | هَٰذَا: bu | إِلَّا: başka bir şey | أَسَاطِيرُ: masallarından | الْأَوَّلِينَ: evvelkilerin |
Kırık Meal (Harekesiz) : |لقد LGD̃andolsun | وعدنا WAD̃NEyapıldı | نحن NḪNbize | وآباؤنا W ËBEÙNEve atalarımıza | هذا HZ̃Ebu (tehdid) | من MN | قبل GBLbizden önce | إن ÎNdeğildir | هذا HZ̃Ebu | إلا ÎLEbaşka bir şey | أساطير ÊSEŦYRmasallarından | الأولين ELÊWLYNevvelkilerin |
Kırık Meal (Okunuş) : |leḳad: andolsun | vuǐdnā: yapıldı | neHnu: bize | ve ābā'unā: ve atalarımıza | hāƶā: bu (tehdid) | min: | ḳablu: bizden önce | in: değildir | hāƶā: bu | illā: başka bir şey | esāTīru: masallarından | l-evvelīne: evvelkilerin |
Kırık Meal (Transcript) : |LGD̃: andolsun | VAD̃NE: yapıldı | NḪN: bize | V ËBEÙNE: ve atalarımıza | HZ̃E: bu (tehdid) | MN: | GBL: bizden önce | ÎN: değildir | HZ̃E: bu | ÎLE: başka bir şey | ÊSEŦYR: masallarından | ELÊVLYN: evvelkilerin |
Abdulbaki Gölpınarlı : Andolsun ki bize de, daha önce atalarımıza da vaadedilmişti bu, fakat bu, öncekilerin masallarından başka bir şey değil.
Adem Uğur : Hakikaten, gerek bize, gerekse daha önce atalarımıza böyle bir vaadde bulunuldu; (fakat) bu geçmiştekilerin masallarından başka bir şey değildir!
Ahmed Hulusi : "Andolsun ki biz de bizden önceki atalarımız da bununla tehdit edildik. Bu eskilerin masallarından başka bir şey değil. "
Ahmet Tekin : 'Hakikaten, bize de, daha önce atalarımıza da böyle bir vaatte bulunuldu. Bunlar, kesinlikle geçmiştekilerin masalları' dediler.
Ahmet Varol : Andolsun ki bize de daha önce atalarımıza da bu vaad edildi. Bu, öncekilerin masallarından başka bir şey değildir.'
Ali Bulaç : "Andolsun, bu tehdit, bize ve bizden önceki atalarımıza yapılmıştı; bu, geçmişlerin uydurma masallarından başka bir şey değildir."
Ali Fikri Yavuz : Yemin ederiz ki, bize de atalarımıza da bu dirilme işi bundan önce vaad olundu. Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değil.”
Bekir Sadak : (82-83) Oncekiler: «Olup toprak ve bir yigin kemik oldugumuzda mi diriltilecegiz? And olsun ki biz ve daha once de babalarimiz tehdit edilmisti; bu, oncekilerin masallarindan baska birsey degildir» demislerdi.
Celal Yıldırım : And olsun ki, biz de, bundan önce babalarımız da bununla va'dolunmuştuk. Bu öncekilerin masallarından başkası değildir, dediler.
Diyanet İşleri : Andolsun, biz de bizden önce atalarımız da bununla tehdit edildik. Bu, öncekilerin uydurduğu masallardan başka bir şey değildir.
Diyanet İşleri (eski) : (82-83) Öncekiler: 'Ölüp toprak ve bir yığın kemik olduğumuzda mı diriltileceğiz? And olsun ki biz ve daha önce de babalarımız tehdit edilmişti; bu, öncekilerin masallarından başka birşey değildir' demişlerdi.
Diyanet Vakfi : Hakikaten, gerek bize, gerekse daha önce atalarımıza böyle bir vaadde bulunuldu; (fakat) bu geçmiştekilerin masallarından başka bir şey değildir!
Edip Yüksel : 'Bize ve atalarımıza daha önce aynı şey söz verilmişti. Bu, geçmişlerin efsanesinden başka bir şey değildir.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Yemin ederiz ki, gerek bize, gerekse daha önce atalarımıza böyle bir vaadde bulunuldu; (fakat) bu geçmiştekilerin masallarından başka bir şey değildir!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yemin ederiz ki, bize de atalarımıza da bundan önce bu va'dolundu; bu eskilerin masallarından başka bir şey değil!»
Elmalılı Hamdi Yazır : Yemîn ederiz ki bize de, atalarımıza da bu, bundan evvel va'dolundu, bu eskilerin masallarından başka bir şey değil» dediler
Fizilal-il Kuran : Bu tehdit şimdi bize yöneltildiği gibi daha önce atalarımıza da yöneltilmişti. Bu eskilerin masallarından başka bir şey değildir.
Gültekin Onan : "Andolsun, bu tehdit, bize ve bizden önceki atalarımıza yapılmıştı; bu, geçmişlerin uydurma masallarından başka bir şey değildir."
Hakkı Yılmaz : (82,83) Onlar: “Biz, ölüp de bir toprak ve kemikler olunca mı, kesinlikle diriltileceğiz? Andolsun ki biz ve atalarımız bundan önce bununla korkutulmuştuk. Bu, evvelkilerin masallarından başka bir şey değildir!” dediler.
Hasan Basri Çantay : «Andederiz ki bize de, atalarımıza da daha önce bu va'd olunmuşdur. Bu, evvelkilerin masallarından başka bir şey değildir».
Hayrat Neşriyat : 'Yemîn olsun ki biz de, daha önce atalarımız da böyle tehdîd edilmiştik; bu(Kur’ân) evvelkilerin masallarından başka bir şey değildir.'
İbni Kesir : Andolsun ki biz, ve daha önce de atalarımız bununla tehdit edilmişti. Bu eskilerin masallarından başka bir şey değildir.
İskender Evrenosoğlu : Andolsun ki bu, bize vaadedildi ve daha önce de babalarımıza. Bu ancak evvelkilerin efsaneleridir.
Muhammed Esed : "Gerçek şu ki, bize de, bizden önce atalarımıza da aynı şey vaad edilmişti! Eskilerin masallarından başka bir şey değil bu!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Andolsun ki, biz de ve evvelce babalarımız da bununla vaad olunmuşuzdur. Şüphe yok ki bu, evvelkilerin efsanelerinden başka değildir.
Ömer Öngüt : “Andolsun ki bu vaad bize de bizden önce geçen atalarımıza da yapılmıştı. Bu, eskilerin efsanelerinden başka bir şey değildir. ”
Şaban Piriş : Bu, bize ve babalarımıza daha önce de vaat edilen eskilerin masallarından başka bir şey değildir.
Suat Yıldırım : (82-83) "Ölüp toprak ve kemik haline geldikten sonra biz dirilecekmişiz ha! Bize de, daha önce babalarımıza da bu vaad edilip durdu. Doğrusu bu dirilme işi, öncekilerin masallarından başka bir şey değil!" dediler.
Süleyman Ateş : "Andolsun bu tehdid bize de bizden önce atalarımıza da yapıldı. Bu, evvelkilerin masallarından başka bir şey değildir."
Tefhim-ul Kuran : «Andolsun, bu tehdit, bize de ve bizden önceki atalarımıza da yapılmıştı; bu, geçmişlerin uydurma masallarından başka bir şey değildir.»
Ümit Şimşek : 'Bundan önce de bize ve atalarımıza böyle şeyler vaad edilmişti. Bunlar eskilerin efsanelerinden başka birşey değil.'
Yaşar Nuri Öztürk : "Yemin olsun, biz de bizden önce atalarımız da bununla tehdit edildik. Öncekilerin masallarından başka bir şey değil bu!"
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]