» 23 / Mü’minûn  101:

Kuran Sırası: 23
İniş Sırası: 74
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118

 » 23 / Mü’minûn  Suresi: 101
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَإِذَا (FÎZ̃E) = feiƶā : zaman
2. نُفِخَ (NFḢ) = nufiḣa : üflendiği
3. فِي (FY) = fī :
4. الصُّورِ (ELṦVR) = S-Sūri : Sur'a
5. فَلَا (FLE) = felā : artık yoktur
6. أَنْسَابَ (ÊNSEB) = ensābe : soylar
7. بَيْنَهُمْ (BYNHM) = beynehum : aralarında
8. يَوْمَئِذٍ (YVMÙZ̃) = yevmeiƶin : o gün
9. وَلَا (VLE) = ve lā : ve
10. يَتَسَاءَلُونَ (YTSEÙLVN) = yetesā'elūne : sormazlar
zaman | üflendiği | | Sur'a | artık yoktur | soylar | aralarında | o gün | ve | sormazlar |

[] [NFḢ] [] [ṦVR] [] [NSB] [BYN] [] [] [SEL]
FÎZ̃E NFḢ FY ELṦVR FLE ÊNSEB BYNHM YVMÙZ̃ VLE YTSEÙLVN

feiƶā nufiḣa S-Sūri felā ensābe beynehum yevmeiƶin ve lā yetesā'elūne
فإذا نفخ في الصور فلا أنساب بينهم يومئذ ولا يتساءلون

 » 23 / Mü’minûn  Suresi: 101
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فإذا | FÎZ̃E feiƶā zaman So when
نفخ ن ف خ | NFḢ NFḢ nufiḣa üflendiği is blown
في | FY in
الصور ص و ر | ṦVR ELṦVR S-Sūri Sur'a the trumpet
فلا | FLE felā artık yoktur then not
أنساب ن س ب | NSB ÊNSEB ensābe soylar (there) will be relationship
بينهم ب ي ن | BYN BYNHM beynehum aralarında among them
يومئذ | YVMÙZ̃ yevmeiƶin o gün that Day,
ولا | VLE ve lā ve and not
يتساءلون س ا ل | SEL YTSEÙLVN yetesā'elūne sormazlar will they ask each other.

23:101 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

zaman | üflendiği | | Sur'a | artık yoktur | soylar | aralarında | o gün | ve | sormazlar |

[] [NFḢ] [] [ṦVR] [] [NSB] [BYN] [] [] [SEL]
FÎZ̃E NFḢ FY ELṦVR FLE ÊNSEB BYNHM YVMÙZ̃ VLE YTSEÙLVN

feiƶā nufiḣa S-Sūri felā ensābe beynehum yevmeiƶin ve lā yetesā'elūne
فإذا نفخ في الصور فلا أنساب بينهم يومئذ ولا يتساءلون

[] [ن ف خ] [] [ص و ر] [] [ن س ب] [ب ي ن] [] [] [س ا ل]

 » 23 / Mü’minûn  Suresi: 101
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فإذا | FÎZ̃E feiƶā zaman So when
Fe,,Zel,Elif,
80,,700,1,
REM – prefixed resumption particle
T – time adverb
الفاء استئنافية
ظرف زمان
نفخ ن ف خ | NFḢ NFḢ nufiḣa üflendiği is blown
Nun,Fe,Hı,
50,80,600,
V – 3rd person masculine singular passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الصور ص و ر | ṦVR ELṦVR S-Sūri Sur'a the trumpet
Elif,Lam,Sad,Vav,Re,
1,30,90,6,200,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
فلا | FLE felā artık yoktur then not
Fe,Lam,Elif,
80,30,1,
REM – prefixed resumption particle
NEG – negative particle
الفاء استئنافية
حرف نفي
أنساب ن س ب | NSB ÊNSEB ensābe soylar (there) will be relationship
,Nun,Sin,Elif,Be,
,50,60,1,2,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
بينهم ب ي ن | BYN BYNHM beynehum aralarında among them
Be,Ye,Nun,He,Mim,
2,10,50,5,40,
LOC – accusative location adverb
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
ظرف مكان منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
يومئذ | YVMÙZ̃ yevmeiƶin o gün that Day,
Ye,Vav,Mim,,Zel,
10,6,40,,700,
T – time adverb
ظرف زمان
ولا | VLE ve lā ve and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
يتساءلون س ا ل | SEL YTSEÙLVN yetesā'elūne sormazlar will they ask each other.
Ye,Te,Sin,Elif,,Lam,Vav,Nun,
10,400,60,1,,30,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form VI) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَإِذَا: zaman | نُفِخَ: üflendiği | فِي: | الصُّورِ: Sur'a | فَلَا: artık yoktur | أَنْسَابَ: soylar | بَيْنَهُمْ: aralarında | يَوْمَئِذٍ: o gün | وَلَا: ve | يَتَسَاءَلُونَ: sormazlar |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فإذا FÎZ̃E zaman | نفخ NFḢ üflendiği | في FY | الصور ELṦWR Sur'a | فلا FLE artık yoktur | أنساب ÊNSEB soylar | بينهم BYNHM aralarında | يومئذ YWMÙZ̃ o gün | ولا WLE ve | يتساءلون YTSEÙLWN sormazlar |
Kırık Meal (Okunuş) : |feiƶā: zaman | nufiḣa: üflendiği | : | S-Sūri: Sur'a | felā: artık yoktur | ensābe: soylar | beynehum: aralarında | yevmeiƶin: o gün | ve lā: ve | yetesā'elūne: sormazlar |
Kırık Meal (Transcript) : |FÎZ̃E: zaman | NFḢ: üflendiği | FY: | ELṦVR: Sur'a | FLE: artık yoktur | ÊNSEB: soylar | BYNHM: aralarında | YVMÙZ̃: o gün | VLE: ve | YTSEÙLVN: sormazlar |
Abdulbaki Gölpınarlı : Sûra üfürülünce aralarında ne soy sop var, ne de birbirlerinin halini soruşturabilirler o gün.
Adem Uğur : Sûra üflendiği zaman artık aralarında akrabalık bağları kalmamıştır; birbirlerini de arayıp sormazlar.
Ahmed Hulusi : Sur'a üflendiğinde (yeni bir bâ's için süreç başladığında), o gün aralarında nispetler (beşerî mensubiyetler, akrabalıklar, etiketler; dünyada birbirlerini tanımalarını sağlayan görünümleri) olmayacak! Sualleşmezler de (dünyadaki nispetlere/iletişime göre birbirlerini sormazlar da).
Ahmet Tekin : Sûra üfürüldüğü zaman, artık aralarındaki akrabalık bağları bitmiştir. Birbirlerinden bir talepte bulunamazlar, olup bitenleri de artık birbirlerine soramazlar.
Ahmet Varol : Sur'a üflendiğinde artık aralarında soylar yoktur ve birbirlerine (bir şey) sormazlar.
Ali Bulaç : Böylece Sur'a üfürüldüğü zaman artık o gün aralarında soylar (veya soybağları) yoktur ve (üstünlük unsuru olarak soyluluğu veya birbirlerine durumlarını) soruşturmazlar da.
Ali Fikri Yavuz : O vakit, Sûr’a üfürüldü mü, artık aralarında bugün ne neseb yardımlaşması vardır, ne de birbirinin halinden sorabilirler.
Bekir Sadak : Sura uflendigi zaman, o gun, aralarindaki soy yakinligi fayda vermez ve birbirlerine de birsey soramazlar.
Celal Yıldırım : Sûr'a üfürülünce, o gün artık aralarında soy bağlan kalmaz; birbirlerinden (bir şeyler de) soramazlar.
Diyanet İşleri : Sûr’a üfürüldüğü zaman, (işte) o gün ne aralarında soy sop yakınlığı kalacak, ne de birbirlerini arayıp soracaklardır.
Diyanet İşleri (eski) : Sura üflendiği zaman, o gün, aralarındaki soy yakınlığı fayda vermez ve birbirlerine de birşey soramazlar.
Diyanet Vakfi : Sûra üflendiği zaman artık aralarında akrabalık bağları kalmamıştır; birbirlerini de arayıp sormazlar.
Edip Yüksel : Boruya üfürüldüğünde o gün artık aralarında akrabalık yoktur ve birbirleriyle de ilgilenemezler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sûr'a üflendiği zaman aralarında artık ne soy sop (çekişmesi) vardır, ne de birbirlerini soruşturacaklardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sur'a üfrüldüğü zaman, artık o gün ne aralarında soy sop ilişkisi olacak, ne de birbirlerini soracaklar.
Elmalılı Hamdi Yazır : O vakıt Sûr üfürüldü mü artık beyinlerinde o gün ne ensab vardır ne de soruşurlar
Fizilal-il Kuran : Sura üflendiği zaman, o gün artık aralarında soy bağı kalmaz ve birbirlerine hal hatır sormazlar.
Gültekin Onan : Böylece Sur'a üfürüldüğü zaman artık o gün aralarında soylar (veya soybağları) yoktur ve (üstünlük unsuru olarak soyluluğu veya birbirlerine durumlarını) soruşturmazlar da.
Hakkı Yılmaz : Artık Sûr'a üflendiği zaman, işte o gün aralarında soy-sop ilişkisi yoktur, kimse kimseden bir şey isteyemez de.
Hasan Basri Çantay : Suur'a üfürüldüğü zaman da artık aralarında o gün (böbürlenecekleri) soyları soplar (ı) olmadığı gibi (birbirinin haalini) de soruşmazlar onlar.
Hayrat Neşriyat : Sûr’a üflendiği zaman, artık o gün aralarında ne soy sop kalır, ne de birbirlerine bir şey sorarlar.
İbni Kesir : Sur'a üflendiği zaman; o gün, artık aralarındaki soy yakınlığı fayda vermez. Birbirlerine bir şey de soramazlar.
İskender Evrenosoğlu : İzin günü sur'a üfürüldüğü zaman, artık onların aralarında bir neseb (soy bağı) yoktur. Ve (birbirlerine hal hatır) sormazlar.
Muhammed Esed : Ve sonra, (kıyamet) suru üflendiği zaman, o Gün artık ne aralarındaki kan bağları işe yarayacaktır ne de birbirlerine (olup biten hakkında) soru sorabileceklerdir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Sûra üfürüleceği zaman artık aralarında ne ensab vardır ve ne de soruşurlar.
Ömer Öngüt : Sur'a üfürüldüğü o günün dehşetinden aralarında ne nesep (akrabalık) bağı kalır ne de birbirlerine bir şey sorabilirler.
Şaban Piriş : Sûr’a üflendiği zaman, işte o gün, aralarında soy bağı kalmaz, birbirlerinden birşey de isteyemezler.
Suat Yıldırım : Sûra üflendiği zaman, o gün artık ne aralarındaki akraba tutkunluğu bir fayda verir, ne de kişi bir başkasının halini sormayı hatırından geçirir.
Süleyman Ateş : Sûr'a üflendiği zaman, artık o gün aralarında soylar yoktur ve (insanlar, birbirlerine soylarını) sormazlar.
Tefhim-ul Kuran : Böylece Sur'a üfürüldüğü zaman artık o gün aralarında soylar (veya soybağları) yoktur ve (üstünlük unsuru olarak soyluluğu veya birbirlerine durumlarını) soruşturmazlar da.
Ümit Şimşek : Sûra üfürüldüğü gün, artık ne aralarında bir soy bağı kalmıştır, ne de birbirlerini soruşturacak halleri vardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Sûra üfürüldüğünde, aralarında artık soy sop / şuna buna mensup olmalar söz konusu edilemez. Birbirlerini soruşturamazlar da.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}