» 23 / Mü’minûn  28:

Kuran Sırası: 23
İniş Sırası: 74
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118

 » 23 / Mü’minûn  Suresi: 28
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَإِذَا (FÎZ̃E) = fe iƶā : zaman
2. اسْتَوَيْتَ (ESTVYT) = steveyte : yerleştiğiniz
3. أَنْتَ (ÊNT) = ente : sen
4. وَمَنْ (VMN) = ve men : ve kimseler
5. مَعَكَ (MAK) = meǎke : yanındaki
6. عَلَى (AL) = ǎlā : üzerine
7. الْفُلْكِ (ELFLK) = l-fulki : gemi
8. فَقُلِ (FGL) = feḳuli : de ki
9. الْحَمْدُ (ELḪMD̃) = l-Hamdu : hamdolsun
10. لِلَّهِ (LLH) = lillahi : Allah'a
11. الَّذِي (ELZ̃Y) = lleƶī :
12. نَجَّانَا (NCENE) = neccānā : bizi kurtaran
13. مِنَ (MN) = mine : -den
14. الْقَوْمِ (ELGVM) = l-ḳavmi : kavim-
15. الظَّالِمِينَ (ELƵELMYN) = Z-Zālimīne : zalim
zaman | yerleştiğiniz | sen | ve kimseler | yanındaki | üzerine | gemi | de ki | hamdolsun | Allah'a | | bizi kurtaran | -den | kavim- | zalim |

[] [SVY] [] [] [] [] [FLK] [GVL] [ḪMD̃] [] [] [NCV] [] [GVM] [ƵLM]
FÎZ̃E ESTVYT ÊNT VMN MAK AL ELFLK FGL ELḪMD̃ LLH ELZ̃Y NCENE MN ELGVM ELƵELMYN

fe iƶā steveyte ente ve men meǎke ǎlā l-fulki feḳuli l-Hamdu lillahi lleƶī neccānā mine l-ḳavmi Z-Zālimīne
فإذا استويت أنت ومن معك على الفلك فقل الحمد لله الذي نجانا من القوم الظالمين

 » 23 / Mü’minûn  Suresi: 28
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فإذا | FÎZ̃E fe iƶā zaman And when
استويت س و ي | SVY ESTVYT steveyte yerleştiğiniz you (have) boarded
أنت | ÊNT ente sen you,
ومن | VMN ve men ve kimseler and whoever
معك | MAK meǎke yanındaki (is) with you
على | AL ǎlā üzerine [on]
الفلك ف ل ك | FLK ELFLK l-fulki gemi the ship
فقل ق و ل | GVL FGL feḳuli de ki then say,
الحمد ح م د | ḪMD̃ ELḪMD̃ l-Hamdu hamdolsun """Praise"
لله | LLH lillahi Allah'a (be) to Allah,
الذي | ELZ̃Y lleƶī Who
نجانا ن ج و | NCV NCENE neccānā bizi kurtaran (has) saved us
من | MN mine -den from
القوم ق و م | GVM ELGVM l-ḳavmi kavim- the people -
الظالمين ظ ل م | ƵLM ELƵELMYN Z-Zālimīne zalim "the wrongdoers."""

23:28 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

zaman | yerleştiğiniz | sen | ve kimseler | yanındaki | üzerine | gemi | de ki | hamdolsun | Allah'a | | bizi kurtaran | -den | kavim- | zalim |

[] [SVY] [] [] [] [] [FLK] [GVL] [ḪMD̃] [] [] [NCV] [] [GVM] [ƵLM]
FÎZ̃E ESTVYT ÊNT VMN MAK AL ELFLK FGL ELḪMD̃ LLH ELZ̃Y NCENE MN ELGVM ELƵELMYN

fe iƶā steveyte ente ve men meǎke ǎlā l-fulki feḳuli l-Hamdu lillahi lleƶī neccānā mine l-ḳavmi Z-Zālimīne
فإذا استويت أنت ومن معك على الفلك فقل الحمد لله الذي نجانا من القوم الظالمين

[] [س و ي] [] [] [] [] [ف ل ك] [ق و ل] [ح م د] [] [] [ن ج و] [] [ق و م] [ظ ل م]

 » 23 / Mü’minûn  Suresi: 28
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فإذا | FÎZ̃E fe iƶā zaman And when
Fe,,Zel,Elif,
80,,700,1,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
T – time adverb
الفاء عاطفة
ظرف زمان
استويت س و ي | SVY ESTVYT steveyte yerleştiğiniz you (have) boarded
Elif,Sin,Te,Vav,Ye,Te,
1,60,400,6,10,400,
V – 2nd person masculine singular (form VIII) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
أنت | ÊNT ente sen you,
,Nun,Te,
,50,400,
PRON – 2nd person masculine singular personal pronoun
ضمير منفصل
ومن | VMN ve men ve kimseler and whoever
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
معك | MAK meǎke yanındaki (is) with you
Mim,Ayn,Kef,
40,70,20,
LOC – accusative location adverb
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
ظرف مكان منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
على | AL ǎlā üzerine [on]
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
الفلك ف ل ك | FLK ELFLK l-fulki gemi the ship
Elif,Lam,Fe,Lam,Kef,
1,30,80,30,20,
"N – genitive masculine noun → Ship"
اسم مجرور
فقل ق و ل | GVL FGL feḳuli de ki then say,
Fe,Gaf,Lam,
80,100,30,
REM – prefixed resumption particle
V – 2nd person masculine singular imperative verb
الفاء استئنافية
فعل أمر
الحمد ح م د | ḪMD̃ ELḪMD̃ l-Hamdu hamdolsun """Praise"
Elif,Lam,Ha,Mim,Dal,
1,30,8,40,4,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
لله | LLH lillahi Allah'a (be) to Allah,
Lam,Lam,He,
30,30,5,
"P – prefixed preposition lām
PN – genitive proper noun → Allah"
جار ومجرور
الذي | ELZ̃Y lleƶī Who
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
نجانا ن ج و | NCV NCENE neccānā bizi kurtaran (has) saved us
Nun,Cim,Elif,Nun,Elif,
50,3,1,50,1,
V – 3rd person masculine singular (form II) perfect verb
PRON – 1st person plural object pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من | MN mine -den from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
القوم ق و م | GVM ELGVM l-ḳavmi kavim- the people -
Elif,Lam,Gaf,Vav,Mim,
1,30,100,6,40,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
الظالمين ظ ل م | ƵLM ELƵELMYN Z-Zālimīne zalim "the wrongdoers."""
Elif,Lam,Zı,Elif,Lam,Mim,Ye,Nun,
1,30,900,1,30,40,10,50,
ADJ – genitive masculine plural active participle
صفة مجرورة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَإِذَا: zaman | اسْتَوَيْتَ: yerleştiğiniz | أَنْتَ: sen | وَمَنْ: ve kimseler | مَعَكَ: yanındaki | عَلَى: üzerine | الْفُلْكِ: gemi | فَقُلِ: de ki | الْحَمْدُ: hamdolsun | لِلَّهِ: Allah'a | الَّذِي: | نَجَّانَا: bizi kurtaran | مِنَ: -den | الْقَوْمِ: kavim- | الظَّالِمِينَ: zalim |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فإذا FÎZ̃E zaman | استويت ESTWYT yerleştiğiniz | أنت ÊNT sen | ومن WMN ve kimseler | معك MAK yanındaki | على AL üzerine | الفلك ELFLK gemi | فقل FGL de ki | الحمد ELḪMD̃ hamdolsun | لله LLH Allah'a | الذي ELZ̃Y | نجانا NCENE bizi kurtaran | من MN -den | القوم ELGWM kavim- | الظالمين ELƵELMYN zalim |
Kırık Meal (Okunuş) : |fe iƶā: zaman | steveyte: yerleştiğiniz | ente: sen | ve men: ve kimseler | meǎke: yanındaki | ǎlā: üzerine | l-fulki: gemi | feḳuli: de ki | l-Hamdu: hamdolsun | lillahi: Allah'a | lleƶī: | neccānā: bizi kurtaran | mine: -den | l-ḳavmi: kavim- | Z-Zālimīne: zalim |
Kırık Meal (Transcript) : |FÎZ̃E: zaman | ESTVYT: yerleştiğiniz | ÊNT: sen | VMN: ve kimseler | MAK: yanındaki | AL: üzerine | ELFLK: gemi | FGL: de ki | ELḪMD̃: hamdolsun | LLH: Allah'a | ELZ̃Y: | NCENE: bizi kurtaran | MN: -den | ELGVM: kavim- | ELƵELMYN: zalim |
Abdulbaki Gölpınarlı : Sen ve seninle berâber bulunanlar, gemiye oturunca da hamdolsun Allah'a ki de, bizi zâlim topluluktan kurtardı.
Adem Uğur : Sen, yanındakilerle birlikte gemiye yerleştiğinde: "Bizi zalimler topluluğundan kurtaran Allah'a hamdolsun" de.
Ahmed Hulusi : "Sen ve seninle beraber olanlar gemiye yerleştiğinizde, de ki: 'Hamd, bizi zâlimler topluluğundan kurtaran Allâh'a aittir. '"
Ahmet Tekin : Sen, beraberindekilerle birlikte gemilere yerleştiğinde: 'Bizi inkâr ile, isyan ile baskı, zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen zâlim bir kavimden kurtaran Allah’a hamdolsun.' de.
Ahmet Varol : Sen ve beraberindekiler gemiye yerleşince: 'Bizi zalimler topluluğundan kurtaran Alah'a hamdolsun' de.
Ali Bulaç : "Böylece sen, beraberinde olanlarla gemiye bindiğinde o zaman de ki: "Bizi o zulmeden kavimden kurtaran Allah'a hamdolsun."
Ali Fikri Yavuz : (Ey Nûh), sen beraberindekilerle geminin üzerine çıktığın zaman de ki: “- Hamd, O Allah’a olsun ki, bizi zalim bir kavimden kurtarmıştır.”
Bekir Sadak : Ey Nuh! Sen ve beraberindekiler gemiye yerlesince: «Bizi zalim milletten kurtaran Allah'a hamdolsun» de.
Celal Yıldırım : Artık sen ve beraberindekiler gemiye yerleşip yerinizi alınca, de ki: «Bizi zâlim bir kavimden kurtaran Allah'a hamd olsun.»
Diyanet İşleri : Sen ve beraberindeki kimseler, gemiye bindiğiniz zaman: “Bizi zalim kavmin elinden kurtaran Allah’a hamd olsun” de.
Diyanet İşleri (eski) : Ey Nuh! Sen ve beraberindekiler gemiye yerleşince: 'Bizi zalim milletten kurtaran Allah'a hamdolsun' de.
Diyanet Vakfi : Sen, yanındakilerle birlikte gemiye yerleştiğinde: «Bizi zalimler topluluğundan kurtaran Allah'a hamdolsun» de.
Edip Yüksel : 'Sen ve beraberindekiler gemiye yerleştiğinizde, 'Bizi o zalim halktan kurtaran ALLAH'a övgüler olsun,' de.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sen, yanındakilerle beraber gemiye yerleştiğinde: «Bizi zalimler topluluğundan kurtaran Allah'a hamdolsun» de.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sen yanındakilerle birlikte geminin üzerine çıktığında: «Hamd o Allah'a ki, bizi o zalim topluluktan kurtardı» de.
Elmalılı Hamdi Yazır : Binaenaleyh sen maıyyetindekilerle geminin üzerine çıktığında da de ki: hamd o Allaha ki bizi o zalim kavminden kurtardı
Fizilal-il Kuran : Ey Nuh, sen ve beraberindekiler gemiye yerleştiğinizde «Bizi zalim soydaşlarımızdan kurtaran Allah'a hamdolsun» de.
Gültekin Onan : "Böylece sen, beraberinde olanlarla gemiye bindiğinde o zaman de ki: "Bizi o zulmeden kavimden kurtaran Tanrı'ya hamdolsun."
Hakkı Yılmaz : (27-29) "Bunun üzerine Biz o'na: “Bizim gözetimimiz ve vahyimiz ile gemiyi yap. Sonra Bizim emrimiz gelip de tandır kaynayınca, her cinsten eşler hâlinde iki tane ve bir de onlardan, daha önce kendisi aleyhinde Söz geçmiş olanların dışındaki aileni, yakınlarını, inananlarını gemiye sok. Şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapmış olanlar konusunda Bana başvurma. Şüphesiz onlar boğulmuşlardır; kesin olarak suda boğulup öleceklerdir. Sonra sen ve beraberindeki kişiler gemiye yerleştiğinde de: ‘Tüm övgüler, bizi şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapanlar topluluğundan kurtaran Allah içindir; başkasını övmeyin’ de! Ve: ‘Rabbim! Beni bolluk olan bir yere indir/bana bolca ikramda bulun. Sen, indirenlerin/ikramda bulunanların en iyisisin’ de” diye vahyettik. "
Hasan Basri Çantay : Artık sen, maiyyetinde bulunanlarla beraber, geminin üstüne doğrulunca (şöyle) de: «Bizi o zaalimler güruhundan selâmete erdiren Allaha hamd olsun».
Hayrat Neşriyat : O hâlde sen, yanında bulunanlarla berâber gemiye yerleştiğin zaman artık de ki: 'Bizi o zâlimler topluluğundan kurtaran Allah’a hamd olsun!'
İbni Kesir : Sen ve beraberindekiler, gemiye yerleşince: Bizi zalimler topluluğundan kurtaran Allah'a hamdolsun, de.
İskender Evrenosoğlu : Böylece sen ve seninle beraber olan kimseler, gemiye bindiğiniz zaman: “Zalim kavimden bizi kurtaran Allah'a hamdolsun.” de.
Muhammed Esed : "Sen ve seninle beraber olanlar gemiye yerleşir yerleşmez de ki: 'Bütün övgüler, bizi bu zalimler topluluğundan kurtaran Allah'a aittir!"
Ömer Nasuhi Bilmen : İmdi sen ve seninle beraber olanlar geminin üzerine çıktığınızda de ki: «Hamd o Allah'a olsun ki, bizi o zalimler olan kavimden kurtardı.»
Ömer Öngüt : “Sen ve beraberindekiler, birlikte gemiye yerleştiğiniz zaman de ki: 'Bizi o zâlim kavimden kurtaran Allah'a hamdolsun. ”
Şaban Piriş : Sen ve beraberindekiler, gemiye yerleşince: -Bizi zalim kavimden kurtaran Allah’a hamdolsun, de!
Suat Yıldırım : "Sen ve beraberinde olanlar gemiye yerleşince de ki: "Bizi o zalim toplumun elinden kurtaran Allah’a hamd-u senalar olsun!"
Süleyman Ateş : Sen ve yanında bulunanlar gemiye yerleştiğiniz zaman: "Bizi o zâlim kavimden kurtaran Allah'a hamdolsun." de.
Tefhim-ul Kuran : «Böylece sen, beraberinde olanlarla gemiye bindiğinde o zaman de ki: «Bizi o zulmeden kavimden kurtaran Allah'a hamdolsun.»
Ümit Şimşek : 'Sen ve beraberindekiler gemiye bindiğiniz zaman, 'Hamd olsun bizi o zalimler güruhundan kurtaran Allah'a' de.
Yaşar Nuri Öztürk : Sen, yanındakilerle birlikte geminin üzerine çıktığında şöyle de: "Zalimler topluluğundan bizi kurtaran Allah'a hamt olsun!"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}