CONJ – prefixed conjunction fa (and) V – 1st person plural (form IV) perfect verb PRON – subject pronoun الفاء عاطفة فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
فيهم
|
FYHM
fīhim
kendi içlerinden
among them
Fe,Ye,He,Mim, 80,10,5,40,
P – preposition PRON – 3rd person masculine plural object pronoun جار ومجرور
رسولا
ر س ل | RSL
RSVLE
rasūlen
bir elçi
a Messenger
Re,Sin,Vav,Lam,Elif, 200,60,6,30,1,
N – accusative masculine indefinite noun اسم منصوب
منهم
|
MNHM
minhum
onlara
from themselves
Mim,Nun,He,Mim, 40,50,5,40,
P – preposition PRON – 3rd person masculine plural object pronoun جار ومجرور
أن
|
ÊN
eni
diye
[that]
,Nun, ,50,
INT – particle of interpretation حرف تفسير
اعبدوا
ع ب د | ABD̃
EABD̃VE
ǎ'budū
kulluk edin
"""Worship"
Elif,Ayn,Be,Dal,Vav,Elif, 1,70,2,4,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperative verb PRON – subject pronoun فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الله
|
ELLH
llahe
Allah'a
"Allah;"
Elif,Lam,Lam,He, 1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah" لفظ الجلالة منصوب
ما
|
ME
mā
yoktur
not
Mim,Elif, 40,1,
NEG – negative particle حرف نفي
لكم
|
LKM
lekum
sizin için
for you
Lam,Kef,Mim, 30,20,40,
P – prefixed preposition lām PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun جار ومجرور
من
|
MN
min
hiçbir
(is) any
Mim,Nun, 40,50,
P – preposition حرف جر
إله
ا ل ه | ELH
ÎLH
ilāhin
ilah
god
,Lam,He, ,30,5,
N – genitive masculine singular indefinite noun اسم مجرور
غيره
غ ي ر | ĞYR
ĞYRH
ğayruhu
O'ndan başka
other than Him.
Ğayn,Ye,Re,He, 1000,10,200,5,
N – nominative masculine noun PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun اسم مرفوع والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |فَأَرْسَلْنَا: ve gönderdik | فِيهِمْ: kendi içlerinden | رَسُولًا: bir elçi | مِنْهُمْ: onlara | أَنِ: diye | اعْبُدُوا: kulluk edin | اللَّهَ: Allah'a | مَا: yoktur | لَكُمْ: sizin için | مِنْ: hiçbir | إِلَٰهٍ: ilah | غَيْرُهُ: O'ndan başka | أَفَلَا: | تَتَّقُونَ: korunmaz mısınız? |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فأرسلنا FÊRSLNEve gönderdik | فيهم FYHMkendi içlerinden | رسولا RSWLEbir elçi | منهم MNHMonlara | أن ÊNdiye | اعبدوا EABD̃WEkulluk edin | الله ELLHAllah'a | ما MEyoktur | لكم LKMsizin için | من MNhiçbir | إله ÎLHilah | غيره ĞYRHO'ndan başka | أفلا ÊFLE | تتقون TTGWNkorunmaz mısınız? |
Kırık Meal (Okunuş) : |fe erselnā: ve gönderdik | fīhim: kendi içlerinden | rasūlen: bir elçi | minhum: onlara | eni: diye | ǎ'budū: kulluk edin | llahe: Allah'a | mā: yoktur | lekum: sizin için | min: hiçbir | ilāhin: ilah | ğayruhu: O'ndan başka | efelā: | tetteḳūne: korunmaz mısınız? |
Kırık Meal (Transcript) : |FÊRSLNE: ve gönderdik | FYHM: kendi içlerinden | RSVLE: bir elçi | MNHM: onlara | ÊN: diye | EABD̃VE: kulluk edin | ELLH: Allah'a | ME: yoktur | LKM: sizin için | MN: hiçbir | ÎLH: ilah | ĞYRH: O'ndan başka | ÊFLE: | TTGVN: korunmaz mısınız? |
Abdulbaki Gölpınarlı : Derken onlara, kendi cinslerinden bir peygamber gönderdik de kulluk edin Allah'a dedi, yoktur size ondan başka bir mâbut, hâlâ mı çekinmezsiniz?
Adem Uğur : Onlar arasından kendilerine: "Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka bir tanrınız yoktur. Hâla Allah'tan korkmaz mısınız?" (mesajını ileten) bir peygamber gönderdik.
Ahmed Hulusi : İçlerinde: "Allâh'a kulluk edin. . . O'nun gayrından bir tanrınız yoktur. . . Hâlâ (yaptıklarınızın sonuçlarını yaşamaktan) korkup korunmuyor musunuz?" (diyen) kendilerinden bir Rasûl irsâl ettik.
Ahmet Tekin : Onların da aralarında:
'Allah’ı ilâh tanıyın, candan müslümanlar olarak Allah’a bağlanın, saygıyla Allah’a kulluk ve ibadet edin. Sizin Allah’tan başka tanrınız yoktur. Hâlâ günahlardan arınıp, azaptan korunmayacak, Allah’a sığınıp, emirlerine yapışmayacak, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarınıza ve özgürlüklerinize sahip çıkarak şahsiyetli davranmayacak, dinî ve sosyal görevlerinizin bilincinde olmayacak mısınız?' diyen, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere, içlerinden Rasuller görevlendirdik.
Ahmet Varol : Onların içlerinde de kendilerinden bir elçi gönderdik. 'Allah'a kulluk edin. Sizin için O'ndan başka ilâh yoktur. Artık sakınmaz mısınız?' diye.
Ali Bulaç : Onlara da kendi içlerinden: "Allah'a ibadet edin. O'nun dışında sizin başka ilahınız yoktur, yine de sakınmayacak mısınız?" (desin) diye içlerinden bir elçi gönderdik.
Ali Fikri Yavuz : Onlara da içlerinden bir peygamber (Hûd’u) gönderdik ki, şöyle desin: “- Allah’a ibadet edin; sizin ondan başka hiç bir İlâh’ınız yoktur. Artık Allah’ın azabından korkmaz mısınız?”
Bekir Sadak : Onlara aralarindan: «Allah"a kulluk edin, O'ndan baska tanriniz yoktur, sakinmaz misiniz?» diyen bir elci gonderdik. *
Celal Yıldırım : İçlerinden (seçip beğendiklerimizi) kendilerine peygamber olarak gönderdik. (O da onlara): «Allah'a ibâdet edin, O'ndan başka sizin için (hakiki) hiçbir tanrı yoktur; artık (inkârdan, puta tapmaktan, azgınlık göstermekten) sakınmazmısınız ?» dedi.
Diyanet İşleri : Onlara, kendilerinden, “Allah’a kulluk edin, sizin O’ndan başka hiçbir ilâhınız yoktur, hâlâ O’na karşı gelmekten sakınmaz mısınız?” diye öğüt veren bir peygamber gönderdik.
Diyanet İşleri (eski) : Onlara aralarından: 'Allah'a kulluk edin, O'ndan başka tanrınız yoktur, sakınmaz mısınız?' diyen bir elçi gönderdik.
Diyanet Vakfi : Onlar arasından kendilerine: «Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka bir tanrınız yoktur. Hâla Allah'tan korkmaz mısınız?» (mesajını ileten) bir peygamber gönderdik.
Edip Yüksel : Onlara, aralarından bir elçi gönderdik: 'ALLAH'a kulluk ediniz, sizin ondan başka bir tanrınız yoktur. Saygı gösterip erdemli davranmıyacak mısınız?'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bunun üzerine, onlar arasından kendilerine, «Allah'a kulluk edin; çünkü sizin O'ndan başka bir tanrınız yoktur. Hâlâ Allah'tan korkmaz mısınız? (mesajını ileten) bir resul gönderdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onların içinden de kendilerine: «Allah'a kulluk edin, O'ndan başka bir tanrınız yoktur. Artık Allah'tan kokmayacak mısınız?» diyen bir peygamber gönderdik.
Elmalılı Hamdi Yazır : Onların içinde de kendilerinden bir Resul gönderdik şöyle ki: Allaha ıbadet edin ondan başka bir tanrınız yok, artık korunmaz mısınız?
Fizilal-il Kuran : Onlara da «Allah'a kulluk ediniz, O'ndan başka bir ilahınız yoktur, Allah'dan korkmaz mısınız» diyen kendilerinden bir peygamber gönderdik.
Gültekin Onan : Onlara da kendi içlerinden: "Tanrı'ya ibadet edin. O'nun dışında sizin başka tanrınız yoktur, yine de sakınmayacak mısınız?" (desin) diye içlerinden bir elçi gönderdik.
Hakkı Yılmaz : Sonra da onların içinde, “Allah'a kulluk edin, sizin için O'ndan başka bir ilâh yoktur. Hâlâ Allah'ın koruması altına girmeyecek misiniz?” diye uyaran, kendilerinden bir elçi gönderdik.
Hasan Basri Çantay : Onlara da aralarında kendilerinden bir peygamber gönderdik. «Allaha kulluk edin. Sizin Ondan başka hiçbir Tanrınız yokdur. (Haalâ azâb-ı ilâhîden) sakınmayacak mısınız?» (dedi).
Hayrat Neşriyat : Onlara da içlerinden: 'Allah’a kulluk edin; sizin için O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Hiç sakınmaz mısınız?' diye (kendilerine nasîhat etmesi için) bir peygamber gönderdik.
İbni Kesir : Onlara da kendilerinden: Allah'a ibadet edin, O'ndan başka tanrınız yoktur. Hala sakınmayacak mısınız? diyen bir peygamber gönderdik.
İskender Evrenosoğlu : Böylece Biz, onlara, onların içinde, onlardan resûl gönderdik, Allah'a kul olsunlar, diye. Sizin, O'ndan başka İlâhınız yoktur. Hâlâ takva sahibi olmayacak mısınız (Allah'a ulaşmayı dilemeyecek misiniz)?
Muhammed Esed : Onlara kendi içlerinden elçi gönderdik; (bu elçi de onlara aynı şeyi söyledi:) "(yalnızca) Allah'a kulluk edin; çünkü sizin O'ndan başka tanrınız yok. Buna rağmen, yine de O'na karşı sorumluluk duymayacak mısınız?"
Ömer Nasuhi Bilmen : Onların içinde de onlardan bir peygamber gönderdik. Dedi ki: «Siz Allah'a ibadet edin, sizin için O'ndan başka bir ilâh yoktur. Artık ittika etmiyecek misiniz?»
Ömer Öngüt : Onlara da kendi aralarından: “Allah'a kulluk edin, çünkü sizin O'ndan başka ilâhınız yoktur, hâlâ Allah'tan korkmaz mısınız?” diyen bir peygamber gönderdik.
Şaban Piriş : İçlerinden onlara: -Allah’a kulluk edin, sizin ondan başka bir ilahınız yoktur, sakınmaz mısınız? diyen bir peygamber gönderdik.
Suat Yıldırım : Onların içinden "Yalnız bir Allah’a ibadet ediniz, zira sizin O’ndan başka tanrınız yoktur. Gerçek bu iken hâlâ şirkten sakınmaz mısınız?" diyen bir peygamber gönderdik.
Süleyman Ateş : Onlara da kendi içlerinden: "Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka Tanrınız yoktur, (Allâh'ın azâbından) korunmaz mısınız?" diyen bir elçi gönderdik.
Tefhim-ul Kuran : Onlara da kendi içlerinden: «Allah'a ibadet edin. O'nun dışında sizin başka ilahınız yoktur, yine de sakınmayacak mısınız?» (desin) diye içlerinden bir peygamber gönderdik.
Ümit Şimşek : Onlara kendi içlerinden birer peygamber gönderdik de kendilerine 'Allah'a kulluk edin,' dedi. 'Ondan başka tanrınız yoktur. Hiç sakınmaz mısınız?'
Yaşar Nuri Öztürk : Onlara da içlerinden şu yolda tebliğde bulunan bir resul gönderdik: Allah'a kulluk/ibadet edin. O'ndan başka tanrınız yok sizin. Hâlâ ürpermiyor musunuz?
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]