» 23 / Mü’minûn  62:

Kuran Sırası: 23
İniş Sırası: 74
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118

 » 23 / Mü’minûn  Suresi: 62
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَا (VLE) = ve lā : ve
2. نُكَلِّفُ (NKLF) = nukellifu : biz teklif etmeyiz
3. نَفْسًا (NFSE) = nefsen : hiç kimseye
4. إِلَّا (ÎLE) = illā : başkasını
5. وُسْعَهَا (VSAHE) = vus'ǎhā : gücünün yetiğinden
6. وَلَدَيْنَا (VLD̃YNE) = veledeynā : ve katımızda vardır
7. كِتَابٌ (KTEB) = kitābun : bir Kitap
8. يَنْطِقُ (YNŦG) = yenTiḳu : söyleyen
9. بِالْحَقِّ (BELḪG) = bil-Haḳḳi : gerçeği
10. وَهُمْ (VHM) = ve hum : ve onlara
11. لَا (LE) = lā : asla
12. يُظْلَمُونَ (YƵLMVN) = yuZlemūne : haksızlık edilmez
ve | biz teklif etmeyiz | hiç kimseye | başkasını | gücünün yetiğinden | ve katımızda vardır | bir Kitap | söyleyen | gerçeği | ve onlara | asla | haksızlık edilmez |

[] [KLF] [NFS] [] [VSA] [] [KTB] [NŦG] [ḪGG] [] [] [ƵLM]
VLE NKLF NFSE ÎLE VSAHE VLD̃YNE KTEB YNŦG BELḪG VHM LE YƵLMVN

ve lā nukellifu nefsen illā vus'ǎhā veledeynā kitābun yenTiḳu bil-Haḳḳi ve hum yuZlemūne
ولا نكلف نفسا إلا وسعها ولدينا كتاب ينطق بالحق وهم لا يظلمون

 » 23 / Mü’minûn  Suresi: 62
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولا | VLE ve lā ve And not
نكلف ك ل ف | KLF NKLF nukellifu biz teklif etmeyiz We burden
نفسا ن ف س | NFS NFSE nefsen hiç kimseye any soul
إلا | ÎLE illā başkasını except
وسعها و س ع | VSA VSAHE vus'ǎhā gücünün yetiğinden (to) its capacity,
ولدينا | VLD̃YNE veledeynā ve katımızda vardır and with Us
كتاب ك ت ب | KTB KTEB kitābun bir Kitap (is) a Record
ينطق ن ط ق | NŦG YNŦG yenTiḳu söyleyen (which) speaks
بالحق ح ق ق | ḪGG BELḪG bil-Haḳḳi gerçeği "with the truth;"
وهم | VHM ve hum ve onlara and they
لا | LE asla (will) not
يظلمون ظ ل م | ƵLM YƵLMVN yuZlemūne haksızlık edilmez be wronged.

23:62 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve | biz teklif etmeyiz | hiç kimseye | başkasını | gücünün yetiğinden | ve katımızda vardır | bir Kitap | söyleyen | gerçeği | ve onlara | asla | haksızlık edilmez |

[] [KLF] [NFS] [] [VSA] [] [KTB] [NŦG] [ḪGG] [] [] [ƵLM]
VLE NKLF NFSE ÎLE VSAHE VLD̃YNE KTEB YNŦG BELḪG VHM LE YƵLMVN

ve lā nukellifu nefsen illā vus'ǎhā veledeynā kitābun yenTiḳu bil-Haḳḳi ve hum yuZlemūne
ولا نكلف نفسا إلا وسعها ولدينا كتاب ينطق بالحق وهم لا يظلمون

[] [ك ل ف] [ن ف س] [] [و س ع] [] [ك ت ب] [ن ط ق] [ح ق ق] [] [] [ظ ل م]

 » 23 / Mü’minûn  Suresi: 62
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولا | VLE ve lā ve And not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
نكلف ك ل ف | KLF NKLF nukellifu biz teklif etmeyiz We burden
Nun,Kef,Lam,Fe,
50,20,30,80,
V – 1st person plural (form II) imperfect verb
فعل مضارع
نفسا ن ف س | NFS NFSE nefsen hiç kimseye any soul
Nun,Fe,Sin,Elif,
50,80,60,1,
N – accusative feminine singular indefinite noun
اسم منصوب
إلا | ÎLE illā başkasını except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
وسعها و س ع | VSA VSAHE vus'ǎhā gücünün yetiğinden (to) its capacity,
Vav,Sin,Ayn,He,Elif,
6,60,70,5,1,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم منصوب و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولدينا | VLD̃YNE veledeynā ve katımızda vardır and with Us
Vav,Lam,Dal,Ye,Nun,Elif,
6,30,4,10,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
LOC – location adverb
PRON – 1st person plural possessive pronoun
الواو عاطفة
ظرف مكان و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
كتاب ك ت ب | KTB KTEB kitābun bir Kitap (is) a Record
Kef,Te,Elif,Be,
20,400,1,2,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
ينطق ن ط ق | NŦG YNŦG yenTiḳu söyleyen (which) speaks
Ye,Nun,Tı,Gaf,
10,50,9,100,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
بالحق ح ق ق | ḪGG BELḪG bil-Haḳḳi gerçeği "with the truth;"
Be,Elif,Lam,Ha,Gaf,
2,1,30,8,100,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
وهم | VHM ve hum ve onlara and they
Vav,He,Mim,
6,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
الواو عاطفة
ضمير منفصل
لا | LE asla (will) not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يظلمون ظ ل م | ƵLM YƵLMVN yuZlemūne haksızlık edilmez be wronged.
Ye,Zı,Lam,Mim,Vav,Nun,
10,900,30,40,6,50,
V – 3rd person masculine plural passive imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَا: ve | نُكَلِّفُ: biz teklif etmeyiz | نَفْسًا: hiç kimseye | إِلَّا: başkasını | وُسْعَهَا: gücünün yetiğinden | وَلَدَيْنَا: ve katımızda vardır | كِتَابٌ: bir Kitap | يَنْطِقُ: söyleyen | بِالْحَقِّ: gerçeği | وَهُمْ: ve onlara | لَا: asla | يُظْلَمُونَ: haksızlık edilmez |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولا WLE ve | نكلف NKLF biz teklif etmeyiz | نفسا NFSE hiç kimseye | إلا ÎLE başkasını | وسعها WSAHE gücünün yetiğinden | ولدينا WLD̃YNE ve katımızda vardır | كتاب KTEB bir Kitap | ينطق YNŦG söyleyen | بالحق BELḪG gerçeği | وهم WHM ve onlara | لا LE asla | يظلمون YƵLMWN haksızlık edilmez |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve lā: ve | nukellifu: biz teklif etmeyiz | nefsen: hiç kimseye | illā: başkasını | vus'ǎhā: gücünün yetiğinden | veledeynā: ve katımızda vardır | kitābun: bir Kitap | yenTiḳu: söyleyen | bil-Haḳḳi: gerçeği | ve hum: ve onlara | : asla | yuZlemūne: haksızlık edilmez |
Kırık Meal (Transcript) : |VLE: ve | NKLF: biz teklif etmeyiz | NFSE: hiç kimseye | ÎLE: başkasını | VSAHE: gücünün yetiğinden | VLD̃YNE: ve katımızda vardır | KTEB: bir Kitap | YNŦG: söyleyen | BELḪG: gerçeği | VHM: ve onlara | LE: asla | YƵLMVN: haksızlık edilmez |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve biz, hiç kimseye gücü, yetmeyeceği bir şey teklif etmeyiz ve katımızdadır gerçek olanı söyleyen kitap ve onlar, zulüm görmezler.
Adem Uğur : Biz hiç kimseyi gücünün yettiğinden başkası ile yükümlü kılmayız. Nezdimizde hakkı söyleyen bir kitap vardır ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Ahmed Hulusi : Hiçbir bilince kapasitesinin üstündekini teklif etmeyiz. . . Hak olarak açığa çıkan (her birimin yaratılış amacına göre hak ettiğini gösteren) BİLGİ vardır. . . Onlara haksızlık yapılmaz!
Ahmet Tekin : Biz, bir kimseyi ancak gücünün yettiği kadarı ile mükellef kılarız. Nezdimizde, hakkı, doğruyu söyleyen, doğruları ortaya koyan bir kitap, bir sicil vardır. Onlar hiçbir şekilde haksızlığa uğratılmayacaklar.
Ahmet Varol : Hiç kimseye güç yetirebileceğinden fazlasını yüklemeyiz. Bizim katımızda hakkı söyleyen bir kitap vardır ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Ali Bulaç : Hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz; elimizde hakkı söylemekte olan bir kitap vardır ve onlar hiç bir haksızlığa uğratılmazlar.
Ali Fikri Yavuz : Biz, herkese ancak güç ve takatı miktarınca teklif yaparız; (gücünün üstünde olan şeylerle sorumlu tutmayız). Katımızda (her kulun amelinin yazılı bulunduğu) bir kitab vardır; o, doğruyu söyler. Onlar zulme uğratılmazlar.
Bekir Sadak : Biz herkese ancak gucunun yetecegi kadar yukleriz. Katimizda gercegi soyleyen bir kitap vardir; onlar haksizliga ugratilmazlar.
Celal Yıldırım : Herkese ancak gücü ve imkânı nisbetinde teklifte bulunuruz. Yanımızdaki kitap hakkı söyler ve onlar haksızlığa uğramazlar.
Diyanet İşleri : Biz hiçbir kimseye gücünün yettiğinden fazla yük yüklemeyiz. Katımızda hakkı söyleyen bir kitab vardır. Onlar zulme, haksızlığa uğratılmazlar.
Diyanet İşleri (eski) : Biz herkese ancak gücünün yeteceği kadar yükleriz. Katımızda gerçeği söyleyen bir kitap vardır; onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Diyanet Vakfi : Biz hiç kimseyi gücünün yettiğinden başkası ile yükümlü kılmayız. Nezdimizde hakkı söyleyen bir kitap vardır ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Edip Yüksel : Bir kişiye ancak kapasitesi kadar yükleriz. Katımızda gerçeği konuşan bir kitap vardır. Hiç kimse haksızlığa uğratılmayacaktır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz hiç kimseyi, gücünün yettiğinden başkası ile yükümlü kılmayız. Nezdimizde hakkı söyleyen bir kitap vardır ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Biz, hiçbir kimseye gücünün üstünde bir teklifte bulunmayız, katımızda gerçeği söyleyen bir kitap vardır ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Maamafih biz kimseye vüs'unden başka teklif etmeyiz ve nezdimizde bir kitab vardır hakkı söyler, onlar da zulm edilmezler
Fizilal-il Kuran : Biz herkese taşıyabileceği kadar yük yükleriz. Bizim katımızda, gerçeği olduğu gibi söyleyen bir kitap vardır. Onlara asla haksızlık edilmez.
Gültekin Onan : Hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz; elimizde hakkı söylemekte olan bir kitap vardır ve onlar hiç bir haksızlığa uğratılmazlar.
Hakkı Yılmaz : "Ve Biz hiç kimseyi, gücünün yettiğinden başkası ile; kapasitesi dışındaki bir şeyle yükümlü tutmayız. Nezdimizde de hakkı konuşan bir kitap vardır ve onlar, haksızlığa uğratılmazlar. "
Hasan Basri Çantay : Biz hiçbir kimseye gücünün yeteceğinden başkasını teklif etmeyiz. Nezdimizde hakkı söyleyen bir kitab vardır. Onlar asla haksızlığa uğratılmazlar.
Hayrat Neşriyat : (Biz) kimseyi gücünün yetmeyeceği bir şeyle mükellef tutmayız ve katımızda gerçeği söyleyen bir kitab vardır; onlar haksızlığa da uğratılmazlar.
İbni Kesir : Biz, hiç kimseye gücünün yeteceğinden fazlasını yüklemeyiz. Katımızda gerçeği konuşan bir kitab vardır. Ve onlar asla haksızlığa uğratılmazlar
İskender Evrenosoğlu : Ve (hiç) kimseyi gücünün (kapasitesinin, yapabileceğinin) dışında (ötesinde) mükellef (sorumlu) tutmayız. Nezdimizde, hakkı söyleyen bir kitap (hayat filmi) vardır. Ve onlar zulmedilmezler.
Muhammed Esed : Biz hiç kimseye gücünün üstünde yük yüklemeyiz; ve katımızda (insanların ne yaptığı, ne yapabileceği konusunda) gerçeği söyleyen bir kitap bulunmaktadır; binaenaleyh, kimseye haksızlık yapılmayacaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Biz bir kimseye tâkatinden başka bir şey ile teklifte bulunmayız ve Bizim katımızda bir kitap vardır ki, hakkı söyler ve onlar zulmolunmazlar.
Ömer Öngüt : Biz hiç kimseye gücünün üstünde teklifte bulunmayız. Katımızda gerçeği söyleyen bir kitap (Levh-i mahfuz) vardır ve onlara aslâ haksızlık edilmez.
Şaban Piriş : Hiç kimseye gücünün üstünde görev yüklemeyiz. Yanımızda hakkı söyleyen bir kitap vardır. Onlara asla zulmedilmez.
Suat Yıldırım : Biz hiç kimseye takatinin üstünde yük yüklemeyiz. Nezdimizde gerçeği bildiren, insanların yaptıklarını tam tamına tesbit eden bir kitap vardır. Bundan ötürü asla haksızlığa uğratılmazlar.
Süleyman Ateş : Biz, hiç kimseye gücünün üstünde bir şey teklif etmeyiz. Katımızda gerçeği söyleyen bir Kitap vardır. (Herkesin eylemleri onda tesbit edilmiştir), onlara asla haksızlık edilmez.
Tefhim-ul Kuran : Hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz; elimizde hakkı söylemekte olan bir kitap vardır ve onlar hiç bir haksızlığa uğratılmazlar.
Ümit Şimşek : Biz kimseye gücünden fazlasını yüklemeyiz. Katımızda da herşeyi doğru olarak bildiren bir kitap vardır; onun için, asla haksızlığa uğratılmazlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Biz hiçbir benliğe yaratılış kapasitesinin üstünde görev yüklemeyiz. Bizim katımızda, hakkı söyleyen bir kitap vardır. Onlara haksızlık edilmez.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}