PRP – prefixed particle of purpose lām V – 3rd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood PRON – subject pronoun اللام لام التعليل فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بما
|
BME
bimā
karşı
that which
Be,Mim,Elif, 2,40,1,
P – prefixed preposition bi REL – relative pronoun جار ومجرور
آتيناهم
ا ت ي | ETY
ËTYNEHM
āteynāhum
kendilerine verdiğimize
We have given them.
,Te,Ye,Nun,Elif,He,Mim, ,400,10,50,1,5,40,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb PRON – subject pronoun PRON – 3rd person masculine plural object pronoun فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
فتمتعوا
م ت ع | MTA
FTMTAVE
fetemetteǔ
öyleyse eğlenin
Then enjoy yourselves,
Fe,Te,Mim,Te,Ayn,Vav,Elif, 80,400,40,400,70,6,1,
REM – prefixed resumption particle V – 2nd person masculine plural (form V) imperative verb PRON – subject pronoun الفاء استئنافية فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
فسوف
|
FSVF
fesevfe
yakında
soon
Fe,Sin,Vav,Fe, 80,60,6,80,
REM – prefixed resumption particle FUT – future particle الفاء استئنافية حرف استقبال
تعلمون
ع ل م | ALM
TALMVN
teǎ'lemūne
bileceksiniz
you will know.
Te,Ayn,Lam,Mim,Vav,Nun, 400,70,30,40,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb PRON – subject pronoun فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |لِيَكْفُرُوا: nankörlük etmek için | بِمَا: karşı | اتَيْنَاهُمْ: kendilerine verdiğimize | فَتَمَتَّعُوا: öyleyse eğlenin | فَسَوْفَ: yakında | تَعْلَمُونَ: bileceksiniz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ليكفروا LYKFRWEnankörlük etmek için | بما BMEkarşı | آتيناهم ËTYNEHMkendilerine verdiğimize | فتمتعوا FTMTAWEöyleyse eğlenin | فسوف FSWFyakında | تعلمون TALMWNbileceksiniz |
Kırık Meal (Okunuş) : |liyekfurū: nankörlük etmek için | bimā: karşı | āteynāhum: kendilerine verdiğimize | fetemetteǔ: öyleyse eğlenin | fesevfe: yakında | teǎ'lemūne: bileceksiniz |
Kırık Meal (Transcript) : |LYKFRVE: nankörlük etmek için | BME: karşı | ËTYNEHM: kendilerine verdiğimize | FTMTAVE: öyleyse eğlenin | FSVF: yakında | TALMVN: bileceksiniz |
Abdulbaki Gölpınarlı : Kendilerine verdiğimiz nîmetlere nankörlük etmek için. Geçine durun, yakında bilir, anlarsınız.
Adem Uğur : Kendilerine verdiklerimize karşılık nankörlük etmeleri için (öyle yaparlar). O halde bir süre daha faydalanın; fakat yakında hakikati bileceksiniz!
Ahmed Hulusi : Kendilerine verdiğimize nankörlük etmek için (böyle yaparlar). . . O hâlde zevklenin. . . Yakında bileceksiniz.
Ahmet Tekin : Bunu kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük etmek için yaparlar. Şimdi zevk ü sefa sürün. Fakat yakında başınıza gelecek felâketi, akıbetinizi öğreneceksiniz.
Ahmet Varol : Kendilerine verdiğimize karşı nankörlük etmek için (böyle yaparlar). Yararlanın bakalım. Yakında bileceksiniz.
Ali Bulaç : Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük etmek için. Öyleyse yararlanın, ilerde bileceksiniz.
Ali Fikri Yavuz : Bunu, kendilerine verdiğimiz nimete nankörlük etmek için yaparlar. Şimdi zevk edip keyfinize bakın; fakat pek yakında (başınıza gelecek akıbeti) bileceksiniz.
Bekir Sadak : (54-55) Sikintilarinizi giderince de, icinizden bazilari kendilerine verdigimize nankorluk ederek Rablerine es kosarlar. Gecinin bakalim, yakinda ogreneceksiniz.
Celal Yıldırım : Haydi öyle ise keyfinize göre geçinin ; ileride (hakikati anlayıp nasıl saptığınızı) bileceksiniz.
Diyanet İşleri : Kendilerine verdiğimiz nimetlere karşı nankörlük etmek için böyle yaparlar. Bir süre daha faydalanın bakalım! Yakında bileceksiniz!
Diyanet İşleri (eski) : (54-55) Sıkıntılarınızı giderince de, içinizden bazıları kendilerine verdiğimize nankörlük ederek Rablerine eş koşarlar. Geçinin bakalım, yakında öğreneceksiniz.
Diyanet Vakfi : Kendilerine verdiklerimize karşılık nankörlük etmeleri için (öyle yaparlar). O halde bir süre daha faydalanın; fakat yakında hakikati bileceksiniz!
Edip Yüksel : Kendilerine verilene nankörlük ederek... Keyfinize bakın; yakında mutlaka bileceksiniz!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bunu kendilerine verdiğimiz nimete nankörlük etmek için yaparlar. Şimdi eğlenin bakalım! Fakat yakında bileceksiniz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Kendilerine verdiğimiz nimeti nankörlük ile karşılamak için yaparlar bunu. Şimdi zevk sürün bakalım, yarın bileceksiniz!
Elmalılı Hamdi Yazır : Kendilerine verdiğimiz ni'meti küfrân ile karşılamak için şimdi zevk edin bakalım fakat yarın bileceksiniz
Fizilal-il Kuran : Böylece, kendilerine verdiğimiz nimetlere karşı nankörlük ederler. «Dünya nimetleri ile oyalanın bakalım, yakında gerçeği öğreneceksiniz.»
Hakkı Yılmaz : (54,55) "Sonra, zararı sizden giderince, sizden bir grup, küfretmek; kendilerine verdiklerimizi örtbas etmek/verdiklerimize iyilikbilmezlik etmek için Rablerine ortak koşarlar. –Hadi şimdi yararlanın! Fakat yakında bileceksiniz.– "
Hasan Basri Çantay : (Bunu) kendilerine verdiğimiz (nimetler) e karşı nankörlük etmeleri için (yaparlar). Öyle ise eğlenedurun! Yakında (akıbetinizi) bileceksiniz.
Hayrat Neşriyat : (O müşrikler,) kendilerine verdiğimiz (ni'metler)e nankörlük etmeleri için (böyle yaparlar). Şimdilik eğlenin bakalım; fakat (yaptıklarınızın âkıbetini) ileride bileceksiniz!
İskender Evrenosoğlu : Onlara verdiğimiz şeylere nankörlük etsinler! Haydi faydalanın (meta'lanın). Artık yakında bileceksiniz.
Muhammed Esed : (adeta) kendilerine bahşettiğimiz nimetler için nankörlüklerini gösterircesine! (Bu geçici) dünya hayatıyla böylece avunun bakalım: nasıl olsa (gerçeği) er geç öğreneceksiniz!
Ömer Nasuhi Bilmen : Kendilerine verdiğimiz şeylere karşı nankörlükte bulunmak için (öyle harekette bulunurlar) Artık bir mühlet menfaatlenedurunuz; fakat yakında bileceksiniz.
Ömer Öngüt : Kendilerine verdiğimize nankörlük etmek için böyle yaparlar. O halde bir süre daha faydalanın, yakında bileceksiniz!
Şaban Piriş : Onlara verdiğimize nankörlük etsinler bakalım, şimdilik yaşayın, nasıl olsa anlayacaksınız.
Suat Yıldırım : İşte verdiğimiz bunca nimete şükür yerine neticede, böyle nankörlük ederler.Şimdi bir süre eğlenin bakalım, yakında başınıza gelecek âkıbeti öğrenirsiniz.
Süleyman Ateş : Ki kendilerine verdiğimiz (ni'metlere ve yaptığımız iyiliğ)e karşı nankörlük etsinler. Öyleyse eğlenin, yakında bileceksiniz!
Tefhim-ul Kuran : Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük etmek için. Öyleyse yararlanın, ilerde bileceksiniz.
Ümit Şimşek : Bunu yapmakla, kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük ederler. Nasiplenedurun; nasıl olsa yakında bileceksiniz.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]