» 16 / Nahl  39:

Kuran Sırası: 16
İniş Sırası: 70
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128

 » 16 / Nahl  Suresi: 39
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. لِيُبَيِّنَ (LYBYN) = liyubeyyine : açıklasın (diye)
2. لَهُمُ (LHM) = lehumu : onlara
3. الَّذِي (ELZ̃Y) = lleƶī :
4. يَخْتَلِفُونَ (YḢTLFVN) = yeḣtelifūne : ihtilaf ettiklerini
5. فِيهِ (FYH) = fīhi : hakkında
6. وَلِيَعْلَمَ (VLYALM) = veliyeǎ'leme : ve bilsinler (diye)
7. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
8. كَفَرُوا (KFRVE) = keferū : inkar eden(ler)
9. أَنَّهُمْ (ÊNHM) = ennehum : onların
10. كَانُوا (KENVE) = kānū : olduklarını
11. كَاذِبِينَ (KEZ̃BYN) = kāƶibīne : yalancılar
açıklasın (diye) | onlara | | ihtilaf ettiklerini | hakkında | ve bilsinler (diye) | kimseler | inkar eden(ler) | onların | olduklarını | yalancılar |

[BYN] [] [] [ḢLF] [] [ALM] [] [KFR] [] [KVN] [KZ̃B]
LYBYN LHM ELZ̃Y YḢTLFVN FYH VLYALM ELZ̃YN KFRVE ÊNHM KENVE KEZ̃BYN

liyubeyyine lehumu lleƶī yeḣtelifūne fīhi veliyeǎ'leme elleƶīne keferū ennehum kānū kāƶibīne
ليبين لهم الذي يختلفون فيه وليعلم الذين كفروا أنهم كانوا كاذبين

 » 16 / Nahl  Suresi: 39
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ليبين ب ي ن | BYN LYBYN liyubeyyine açıklasın (diye) That He will make clear
لهم | LHM lehumu onlara to them
الذي | ELZ̃Y lleƶī that
يختلفون خ ل ف | ḢLF YḢTLFVN yeḣtelifūne ihtilaf ettiklerini they differ
فيه | FYH fīhi hakkında wherein,
وليعلم ع ل م | ALM VLYALM veliyeǎ'leme ve bilsinler (diye) and that may know
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden(ler) disbelieved
أنهم | ÊNHM ennehum onların that they
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū olduklarını were
كاذبين ك ذ ب | KZ̃B KEZ̃BYN kāƶibīne yalancılar liars.

16:39 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

açıklasın (diye) | onlara | | ihtilaf ettiklerini | hakkında | ve bilsinler (diye) | kimseler | inkar eden(ler) | onların | olduklarını | yalancılar |

[BYN] [] [] [ḢLF] [] [ALM] [] [KFR] [] [KVN] [KZ̃B]
LYBYN LHM ELZ̃Y YḢTLFVN FYH VLYALM ELZ̃YN KFRVE ÊNHM KENVE KEZ̃BYN

liyubeyyine lehumu lleƶī yeḣtelifūne fīhi veliyeǎ'leme elleƶīne keferū ennehum kānū kāƶibīne
ليبين لهم الذي يختلفون فيه وليعلم الذين كفروا أنهم كانوا كاذبين

[ب ي ن] [] [] [خ ل ف] [] [ع ل م] [] [ك ف ر] [] [ك و ن] [ك ذ ب]

 » 16 / Nahl  Suresi: 39
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ليبين ب ي ن | BYN LYBYN liyubeyyine açıklasın (diye) That He will make clear
Lam,Ye,Be,Ye,Nun,
30,10,2,10,50,
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 3rd person masculine singular (form II) imperfect verb, subjunctive mood
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب
لهم | LHM lehumu onlara to them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
الذي | ELZ̃Y lleƶī that
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
يختلفون خ ل ف | ḢLF YḢTLFVN yeḣtelifūne ihtilaf ettiklerini they differ
Ye,Hı,Te,Lam,Fe,Vav,Nun,
10,600,400,30,80,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form VIII) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
فيه | FYH fīhi hakkında wherein,
Fe,Ye,He,
80,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
وليعلم ع ل م | ALM VLYALM veliyeǎ'leme ve bilsinler (diye) and that may know
Vav,Lam,Ye,Ayn,Lam,Mim,
6,30,10,70,30,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
الواو عاطفة
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden(ler) disbelieved
Kef,Fe,Re,Vav,Elif,
20,80,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أنهم | ÊNHM ennehum onların that they
,Nun,He,Mim,
,50,5,40,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
حرف نصب من اخوات «ان» و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū olduklarını were
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
كاذبين ك ذ ب | KZ̃B KEZ̃BYN kāƶibīne yalancılar liars.
Kef,Elif,Zel,Be,Ye,Nun,
20,1,700,2,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |لِيُبَيِّنَ: açıklasın (diye) | لَهُمُ: onlara | الَّذِي: | يَخْتَلِفُونَ: ihtilaf ettiklerini | فِيهِ: hakkında | وَلِيَعْلَمَ: ve bilsinler (diye) | الَّذِينَ: kimseler | كَفَرُوا: inkar eden(ler) | أَنَّهُمْ: onların | كَانُوا: olduklarını | كَاذِبِينَ: yalancılar |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ليبين LYBYN açıklasın (diye) | لهم LHM onlara | الذي ELZ̃Y | يختلفون YḢTLFWN ihtilaf ettiklerini | فيه FYH hakkında | وليعلم WLYALM ve bilsinler (diye) | الذين ELZ̃YN kimseler | كفروا KFRWE inkar eden(ler) | أنهم ÊNHM onların | كانوا KENWE olduklarını | كاذبين KEZ̃BYN yalancılar |
Kırık Meal (Okunuş) : |liyubeyyine: açıklasın (diye) | lehumu: onlara | lleƶī: | yeḣtelifūne: ihtilaf ettiklerini | fīhi: hakkında | veliyeǎ'leme: ve bilsinler (diye) | elleƶīne: kimseler | keferū: inkar eden(ler) | ennehum: onların | kānū: olduklarını | kāƶibīne: yalancılar |
Kırık Meal (Transcript) : |LYBYN: açıklasın (diye) | LHM: onlara | ELZ̃Y: | YḢTLFVN: ihtilaf ettiklerini | FYH: hakkında | VLYALM: ve bilsinler (diye) | ELZ̃YN: kimseler | KFRVE: inkar eden(ler) | ÊNHM: onların | KENVE: olduklarını | KEZ̃BYN: yalancılar |
Abdulbaki Gölpınarlı : İhtilâf ettikleri şeylerin kendilerince apaçık anlaşılması için ve kâfir olanların, yalancı olduklarını bilmeleri için diriltecek onları.
Adem Uğur : Hakkında ihtilaf ettikleri şeyi onlara açıklaması ve kâfir olanların da kendilerinin yalancılar olduklarını bilmeleri için (Allah onları diriltecek).
Ahmed Hulusi : Hakkında ihtilaf ettikleri şeyi kendilerine açıklasın ve hakikat bilgisini inkâr edenler kendilerinin yalancılar olduklarını bilsin diye (her ölümü tadanı bâ'sedecektir).
Ahmet Tekin : Kâfirlerin ihtilâf konusu yaptıkları diriltilme, sevap, ceza, cennet, cehennem gibi dinin getirdiği bilgileri, kendilerine, açıkça göstermesi ve kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlerin, kendilerinin yalancı olduklarını bilmeleri için Allah ölüleri diriltecek.
Ahmet Varol : Hakkında ihtilafa düştükleri şeyi onlara açıklamak ve inkâr edenlerin de yalancı olduklarını bilmeleri için (diriltecektir).
Ali Bulaç : Hakkında ihtilafa düştükleri şeyi onlara açıklaması ve inkâr edenlerin kendilerinin yalancı olduklarını bilmesi için (diriltecektir).
Ali Fikri Yavuz : Allah, öldükten sonra diriltecek ki, o kâfirlere ihtilâf ettikleri, (kabul etmedikleri) din işlerini beyan etsin ve bunu inkâr edenler, kendilerinin yalancı olduklarını bilsinler.
Bekir Sadak : (38-39) len kimseyi Allah'in diriltmeyecegi uzerine butun gucleriyle Allah'a yemin ederler. Hayir; oyle degil, ayriliga dustukleri seyi onlara aciklamayi , inkar edenlerin kendilerinin yalanci olduklarini bileceklerini, Allah gercekten vadetmistir, fakat insanlarin cogu bilmezler.
Celal Yıldırım : (Diriltip kaldıracak) ki, onlara, hakkında ayrılığa düştükleri şeyi açıklasın; inkâr edenlerin de kendilerinin yalancılar olduklarını bilsinler.
Diyanet İşleri : (Diriltecek ki) ayrılığa düştükleri şeyi onlara anlatsın ve kâfir olanlar da kendilerinin yalancı olduklarını bilsinler!
Diyanet İşleri (eski) : (38-39) Ölen kimseyi Allah'ın diriltmeyeceği üzerine bütün güçleriyle Allah'a yemin ederler. Hayır; öyle değil, ayrılığa düştükleri şeyi onlara açıklamayı, inkar edenlerin kendilerinin yalancı olduklarını bileceklerini, Allah gerçekten vadetmiştir, fakat insanların çoğu bilmezler.
Diyanet Vakfi : Hakkında ihtilaf ettikleri şeyi onlara açıklaması ve kâfir olanların da kendilerinin yalancılar olduklarını bilmeleri için (Allah onları diriltecek).
Edip Yüksel : Anlaşmazlığa düştükleri konuları onlara açıklasın ve kafirler de kendilerinin yalancı olduğunu öğrensin.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah ölüleri diriltecek ki, o kâfirlerin, hakkında ihtilaf ettikleri şeyi onlara açıkça göstersin ve bunu inkâr edenler kendilerinin yalancı olduklarını bilsinler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah, hakkında görüş ayrılığına düştükleri gerçeği kendilerine anlatması ve inkar edenlerin de kendilerinin yalancı olduklarını bilmeleri için, onları dirilecektir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ba'sedecek ki onlara ıhtilâf ettikleri hakkı anlatsın ve onu inkâr edenler kendilerinin yalancı olduklarını bilsinler
Fizilal-il Kuran : İnsanlar arasındaki tartışmalı konular Allah tarafından açıklığa kavuşturulsun ve kâfirler, yalan söylediklerini öğrensinler diye ölüler tekrar diriltilecektir.
Gültekin Onan : Hakkında ihtilafa düştükleri şeyi onlara açıklaması ve küfredenlerin kendilerinin yalancı olduklarını bilmesi için (diriltecektir).
Hakkı Yılmaz : (38,39) Ve kâfirler, “Allah, ölen kimseyi diriltmez” diye en kuvvetli yeminleriyle Allah'a yemin ettiler. Hayır, Allah ölüleri, üzerine aldığı gerçek bir vaat olarak, onların, hakkında anlaşmazlığa düştükleri şeyi onlara açığa koymak ve gerçekleri örtbas eden kimselerin, yalancıların ta kendisi olduklarını bildirmek için diriltecektir.
Hasan Basri Çantay : (Allah diriltecek) onlara hakkında ihtilâf edegeldiklerini açıklasın, küfr (ve inkâr) edenler de kendilerinin ne yalancı kimseler idiklerini bilsin (ler) diye.
Hayrat Neşriyat : (Diriltilecekler) ki, onlara hakkında ihtilâf eder oldukları şeyi açıklasın ve inkâr edenler kendilerinin gerçekten yalancı kimseler olduklarını bilsin(ler)!
İbni Kesir : Üzerinde ihtilafa düştükleri şeyi onlara açıklasın ve küfredenler gerçekten yalancı olduklarını bilsinler diye, diriltecektir.
İskender Evrenosoğlu : (Bu diriltme) hakkında ihtilâfa düştükleri şeyin, onlara beyan edilmesi (açıklanması) için ve inkâr edenlerin (kâfirlerin), kendilerinin şüphesiz (kesinlikle) yalancı olduklarını bilmeleri içindir.
Muhammed Esed : (Oysa, Allah ölüleri diriltecektir) ki, üzerinde ayrılığa düştükleri gerçeği onlara bütün açıklığıyla göstersin ve o hakkı inkara kalkışanlar da kendilerinin yalancı olduklarını görüp de anlayabilsinler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Evet. Cenâb-ı Hak ölüleri diriltecektir ki onlara kendisinde ihtilâf ettikleri şeyi açıklasın ve kâfir olanlar da kendilerinin hakikaten ne yalancı kimseler olmuş olduklarını bilsinler.
Ömer Öngüt : Hakkında ihtilâfa düştükleri şeyi onlara açıklaması ve kâfir olanların da gerçekten yalancı olduklarını bilmeleri için (onları diriltecektir).
Şaban Piriş : (Bu diriliş,) Hakkında ayrılığa düştükleri şeyi açıklamak ve kafirlerin yalancı olduklarını ortaya çıkarmak içindir.
Suat Yıldırım : Diriltecek ki hakkında ihtilaf ettikleri o ba’s, o diriliş gerçeğini meydana çıkarsın ve bunu inkâr edenler de kendilerinin yalancı olduklarını bilsinler.
Süleyman Ateş : (Diriltecektir ki) Hakkında ihtilâf ettikleri gerçeği onlara açıklasın ve inkâr edenler de yalancı olduklarını bilsinler.
Tefhim-ul Kuran : Hakkında ihtilafa düştükleri şeyi onlara açıklaması ve küfre sapanların kendilerinin yalancı olduklarını bilmesi için (diriltecektir)
Ümit Şimşek : Allah ölüleri diriltir-tâ ki hakkında anlaşmazlığa düştükleri şeyi böylece onlara açıklasın; inkâr edenler de yalancılıklarını bilsinler.
Yaşar Nuri Öztürk : Diriltecek ki, onlara, ihtilafa düştükleri şeyi açık seçik göstersin ve küfre sapanlar kendilerinin yalancılar olduğunu bilsinler.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}