» 12 / Yûsuf  94:

Kuran Sırası: 12
İniş Sırası: 53
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 94
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَمَّا (VLME) = velemmā : ne zaman ki
2. فَصَلَتِ (FṦLT) = feSaleti : ayrıldı
3. الْعِيرُ (ELAYR) = l-ǐyru : kervan
4. قَالَ (GEL) = ḳāle : dedi ki
5. أَبُوهُمْ (ÊBVHM) = ebūhum : babaları
6. إِنِّي (ÎNY) = innī : ben
7. لَأَجِدُ (LÊCD̃) = leecidu : alıyorum
8. رِيحَ (RYḪ) = rīHa : kokusunu
9. يُوسُفَ (YVSF) = yūsufe : Yusuf'un
10. لَوْلَا (LVLE) = levlā : eğer
11. أَنْ (ÊN) = en :
12. تُفَنِّدُونِ (TFND̃VN) = tufennidūni : bana bunak demezseniz
ne zaman ki | ayrıldı | kervan | dedi ki | babaları | ben | alıyorum | kokusunu | Yusuf'un | eğer | | bana bunak demezseniz |

[] [FṦL] [AYR] [GVL] [EBV] [] [VCD̃] [RVḪ] [] [] [] [FND̃]
VLME FṦLT ELAYR GEL ÊBVHM ÎNY LÊCD̃ RYḪ YVSF LVLE ÊN TFND̃VN

velemmā feSaleti l-ǐyru ḳāle ebūhum innī leecidu rīHa yūsufe levlā en tufennidūni
ولما فصلت العير قال أبوهم إني لأجد ريح يوسف لولا أن تفندون

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 94
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولما | VLME velemmā ne zaman ki And when
فصلت ف ص ل | FṦL FṦLT feSaleti ayrıldı departed
العير ع ي ر | AYR ELAYR l-ǐyru kervan the caravan,
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle dedi ki their father said,
أبوهم ا ب و | EBV ÊBVHM ebūhum babaları their father said,
إني | ÎNY innī ben """Indeed, I"
لأجد و ج د | VCD̃ LÊCD̃ leecidu alıyorum [I] find
ريح ر و ح | RVḪ RYḪ rīHa kokusunu (the) smell
يوسف | YVSF yūsufe Yusuf'un (of) Yusuf,
لولا | LVLE levlā eğer if not
أن | ÊN en that
تفندون ف ن د | FND̃ TFND̃VN tufennidūni bana bunak demezseniz "you think me weakened in mind."""

12:94 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ne zaman ki | ayrıldı | kervan | dedi ki | babaları | ben | alıyorum | kokusunu | Yusuf'un | eğer | | bana bunak demezseniz |

[] [FṦL] [AYR] [GVL] [EBV] [] [VCD̃] [RVḪ] [] [] [] [FND̃]
VLME FṦLT ELAYR GEL ÊBVHM ÎNY LÊCD̃ RYḪ YVSF LVLE ÊN TFND̃VN

velemmā feSaleti l-ǐyru ḳāle ebūhum innī leecidu rīHa yūsufe levlā en tufennidūni
ولما فصلت العير قال أبوهم إني لأجد ريح يوسف لولا أن تفندون

[] [ف ص ل] [ع ي ر] [ق و ل] [ا ب و] [] [و ج د] [ر و ح] [] [] [] [ف ن د]

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 94
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولما | VLME velemmā ne zaman ki And when
Vav,Lam,Mim,Elif,
6,30,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
T – time adverb
الواو عاطفة
ظرف زمان
فصلت ف ص ل | FṦL FṦLT feSaleti ayrıldı departed
Fe,Sad,Lam,Te,
80,90,30,400,
V – 3rd person feminine singular perfect verb
فعل ماض
العير ع ي ر | AYR ELAYR l-ǐyru kervan the caravan,
Elif,Lam,Ayn,Ye,Re,
1,30,70,10,200,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle dedi ki their father said,
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
أبوهم ا ب و | EBV ÊBVHM ebūhum babaları their father said,
,Be,Vav,He,Mim,
,2,6,5,40,
N – nominative masculine singular noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إني | ÎNY innī ben """Indeed, I"
,Nun,Ye,
,50,10,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person singular object pronoun
حرف نصب والياء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لأجد و ج د | VCD̃ LÊCD̃ leecidu alıyorum [I] find
Lam,,Cim,Dal,
30,,3,4,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 1st person singular imperfect verb
اللام لام التوكيد
فعل مضارع
ريح ر و ح | RVḪ RYḪ rīHa kokusunu (the) smell
Re,Ye,Ha,
200,10,8,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
يوسف | YVSF yūsufe Yusuf'un (of) Yusuf,
Ye,Vav,Sin,Fe,
10,6,60,80,
"PN – accusative masculine proper noun → Yusuf"
اسم علم منصوب
لولا | LVLE levlā eğer if not
Lam,Vav,Lam,Elif,
30,6,30,1,
COND – conditional particle
حرف شرط
أن | ÊN en that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
تفندون ف ن د | FND̃ TFND̃VN tufennidūni bana bunak demezseniz "you think me weakened in mind."""
Te,Fe,Nun,Dal,Vav,Nun,
400,80,50,4,6,50,
V – 2nd person masculine plural (form II) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
PRON – 1st person singular object pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والياء المحذوفة ضمير متصل في محل نصب مفعول به
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَمَّا: ne zaman ki | فَصَلَتِ: ayrıldı | الْعِيرُ: kervan | قَالَ: dedi ki | أَبُوهُمْ: babaları | إِنِّي: ben | لَأَجِدُ: alıyorum | رِيحَ: kokusunu | يُوسُفَ: Yusuf'un | لَوْلَا: eğer | أَنْ: | تُفَنِّدُونِ: bana bunak demezseniz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولما WLME ne zaman ki | فصلت FṦLT ayrıldı | العير ELAYR kervan | قال GEL dedi ki | أبوهم ÊBWHM babaları | إني ÎNY ben | لأجد LÊCD̃ alıyorum | ريح RYḪ kokusunu | يوسف YWSF Yusuf'un | لولا LWLE eğer | أن ÊN | تفندون TFND̃WN bana bunak demezseniz |
Kırık Meal (Okunuş) : |velemmā: ne zaman ki | feSaleti: ayrıldı | l-ǐyru: kervan | ḳāle: dedi ki | ebūhum: babaları | innī: ben | leecidu: alıyorum | rīHa: kokusunu | yūsufe: Yusuf'un | levlā: eğer | en: | tufennidūni: bana bunak demezseniz |
Kırık Meal (Transcript) : |VLME: ne zaman ki | FṦLT: ayrıldı | ELAYR: kervan | GEL: dedi ki | ÊBVHM: babaları | ÎNY: ben | LÊCD̃: alıyorum | RYḪ: kokusunu | YVSF: Yusuf'un | LVLE: eğer | ÊN: | TFND̃VN: bana bunak demezseniz |
Abdulbaki Gölpınarlı : Kervan, Mısır'dan ayrılınca babaları, bana bunak demeseniz bâri, Yûsuf'un kokusunu duyuyorum dedi.
Adem Uğur : Kafile (Mısır'dan) ayrılınca, babaları (yanındakilere): Eğer bana bunamış demezseniz inanın ben Yusuf'un kokusunu alıyorum! dedi.
Ahmed Hulusi : Ne zaman ki kervan (Yusuf'un şehrinden) ayrıldı, (yurtlarındaki) babaları şöyle dedi: "Eğer bana yaşlandı; ne dediğinin farkında değil demezseniz (bilin ki), kesinlikle ben Yusuf'un kokusunu (dalgasını) alıyorum. "
Ahmet Tekin : Kafile Mısır’dan ayrılınca, babaları: 'Eğer, bana bunamış demezseniz, ben Yusuf’un kokusunu aldığımı hissediyorum' dedi.
Ahmet Varol : Kervan (Mısır'dan) ayrılınca babaları dedi ki: 'Eğer beni bunaklıkla suçlamazsanız inanın ben Yusuf'un kokusunu alıyorum!'
Ali Bulaç : Kafile (Mısır'dan) ayrılmaya başladığı zaman, babaları dedi ki: "Eğer beni bunamış saymıyorsanız, inanın Yusuf'un kokusunu (burnumda tüter) buluyorum."
Ali Fikri Yavuz : (Mısır’dan babalarına dönmekte olan) kafile ayrılınca beriden babaları şöyle dedi: “- Doğrusu bana bunaklık isnad etmezseniz, ben Yûsuf’un kokusunu hissediyorum.”
Bekir Sadak : Kervan, memleketlerine donmek uzere ayrildiginda, babalari: «Dogrusu ben Yusuf'un kokusunu duyuyorum; ne olur bana bunak demeyin» dedi.
Celal Yıldırım : Kafile (Mısır'dan) ayrılıp hareket edince, babaları, «Şüpheniz olmasın ki, ben Yûsuf'un kokusunu alıyorum ; bana «bunadı» demeseniz (iyi olur),» dedi.
Diyanet İşleri : Kervan (Mısır’dan) ayrılınca babaları, “Bana bunak demezseniz, şüphesiz ben Yûsuf’un kokusunu alıyorum” dedi.
Diyanet İşleri (eski) : Kervan, memleketlerine dönmek üzere ayrıldığında, babaları: 'Doğrusu ben Yusuf'un kokusunu duyuyorum; ne olur bana bunak demeyin' dedi.
Diyanet Vakfi : Kafile (Mısır'dan) ayrılınca, babaları (yanındakilere): Eğer bana bunamış demezseniz inanın ben Yusuf'un kokusunu alıyorum! dedi.
Edip Yüksel : Kervan (Mısır'dan) ayrılınca babaları, 'Beni bunamış saymayın, Yusuf'un kokusunu işitiyorum,' dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ne zaman ki, kafile (Mısır'dan) ayrıldı, öteden babaları dedi ki: «Eğer bana bunak demezseniz, doğrusu ben Yusuf'un kokusunu alıyorum.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ne zaman ki, bu taraftan kervan ayrıldı, öteden babaları dedi ki: «Doğrusu ben bana bunaklık yakıştırmasına kalkmazsanız gerçekten Yusuf'un kokusunu duyuyorum, eğer bunak demezseniz!»
Elmalılı Hamdi Yazır : Vaktâ ki beriden kârban ayrıldı, öteden babaları doğrusu, dedi: ben cidden Yusüfün kokusunu duyuyorum, bana bunaklık isnadına kalkışmasanız
Fizilal-il Kuran : Kervan yola çıkınca, babaları yanındakilere; «Eğer bana bunak demeyecekseniz, söyleyeyim ki, burnuma Yusuf'un kokusu geliyor» dedi...
Gültekin Onan : Kafile (Mısır'dan) ayrılmaya başladığı zaman, babaları dedi ki: "Eğer beni bunamış saymıyorsanız, inanın Yusuf'un kokusunu (burnumda tüter) buluyorum."
Hakkı Yılmaz : Ve ne zaman ki, kafile ayrıldı, babaları dedi ki: “Eğer bana bunak demezseniz, şüphesiz ben Yûsuf'un kokusunu buluyorum.”
Hasan Basri Çantay : Vaktaki kaafile (Mısırdan) ayrıldı, (öteden) babaları (Ya'kub)i dedi ki: «Bana bunak demezseniz, inanın ki, (şimdi) Yuusufun kokusunu duyuyorum»!
Hayrat Neşriyat : Böylece kervan (Mısır’dan) ayrılınca, babaları: 'Doğrusu ben, gerçekten Yûsuf’un kokusunu duyuyorum. Eğer bana bunaklık isnâd etmeseydiniz (beni tasdîk ederdiniz.)'dedi.
İbni Kesir : Kafile ayrılınca babaları dedi ki: Bana bunak demezseniz; inan olsun ki, Yusuf'un kokusunu duyuyorum.
İskender Evrenosoğlu : Ve kafile (Mısır'dan) ayrıldığı zaman onların babası şöyle dedi: “Bana 'bunuyor' demezseniz, gerçekten ben Yusuf'un rayihasını (kokusunu, Yusuf'tan gelen rüzgârın esintisini) duyuyorum.”
Muhammed Esed : (Yakub'un oğullarına ait olan) kervan yola koyulduğu sıralarda babaları (yanında bulunan kimselere): "Bunak olduğuma yormazsanız (derim ki) Yusuf'un kokusunu alıyorum!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Vaktâ ki, kâfile ayrıldı. Babaları dedi ki: «Ben muhakkak Yusuf'un kokusunu buluyorum. Eğer bana bunaklık isnad etmeyecek olsa idiniz» (elbette beni tasdik ederdiniz).
Ömer Öngüt : Kafile (Mısır'dan) ayrılınca babaları: “İnanın ki ben Yusuf'un kokusunu duyuyorum. Eğer beni bunak yerine koymazsanız (sözlerime inanacaksınız). ”
Şaban Piriş : Kafile, yola çıktığında, babaları: -Doğrusu ben Yusuf’un kokusunu alıyorum; ne olur beni bunak zannetmeyin, dedi.
Suat Yıldırım : Kafile daha Mısır’dan ayrılır ayrılmaz, öteden babaları:"Şayet ‘bunadı’ demezseniz, doğrusu, ben Yusuf’un kokusunu alıyorum!" dedi.
Süleyman Ateş : Kervan (Mısır'dan) ayrıl(ıp yola koyul)unca, babaları, (yanında bulunanlara): "Eğer bana bunak demezseniz, ben Yûsuf'un kokusunu alıyorum." dedi.
Tefhim-ul Kuran : Kafile (Mısır'dan) ayrılmaya başladığı zaman, babaları dedi ki: «Eğer beni bunamış saymıyorsanız, inanın Yusuf'un kokusunu (burnumda tüter) buluyorum.»
Ümit Şimşek : Kafile Mısır'dan henüz ayrılmıştı ki, babaları 'Yusuf'un kokusunu alıyorum,' dedi. 'Tabii beni bunaklıkla suçlamazsanız.'
Yaşar Nuri Öztürk : Kervan oradan ayrılınca, öte yandan babaları şöyle seslendi: "Yemin olsun, ben Yûsuf'un kokusunu duyuyorum. Umarım bana bunaklık isnat etmezsiniz."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}