» 12 / Yûsuf  37:

Kuran Sırası: 12
İniş Sırası: 53
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

 » 12 / Yûsuf  Suresi: 37
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَالَ (GEL) = ḳāle : (Yusuf) şöyle dedi
2. لَا (LE) = lā :
3. يَأْتِيكُمَا (YÊTYKME) = ye'tīkumā : size gelmez
4. طَعَامٌ (ŦAEM) = Taǎāmun : bir yemek
5. تُرْزَقَانِهِ (TRZGENH) = turzeḳānihi : rızık olarak verilen
6. إِلَّا (ÎLE) = illā : mutlaka
7. نَبَّأْتُكُمَا (NBÊTKME) = nebbe'tukumā : size haber vermiş olurum
8. بِتَأْوِيلِهِ (BTÊVYLH) = bite'vīlihi : bunun yorumunu
9. قَبْلَ (GBL) = ḳable : önceden
10. أَنْ (ÊN) = en :
11. يَأْتِيَكُمَا (YÊTYKME) = ye'tiyekumā : size gelmeden
12. ذَٰلِكُمَا (Z̃LKME) = ƶālikumā : bu
13. مِمَّا (MME) = mimmā : şeylerdendir
14. عَلَّمَنِي (ALMNY) = ǎllemenī : bana öğrettiği
15. رَبِّي (RBY) = rabbī : Rabbimin
16. إِنِّي (ÎNY) = innī : şüphesiz ben
17. تَرَكْتُ (TRKT) = teraktu : terk ettim
18. مِلَّةَ (MLT) = millete : dinini
19. قَوْمٍ (GVM) = ḳavmin : bir kavmin
20. لَا (LE) = lā :
21. يُؤْمِنُونَ (YÙMNVN) = yu'minūne : inanmıyorlar
22. بِاللَّهِ (BELLH) = billahi : Allah'a
23. وَهُمْ (VHM) = ve hum : ve onlar
24. بِالْاخِرَةِ (BEL ËḢRT) = bil-āḣirati : ahireti
25. هُمْ (HM) = hum : onlar
26. كَافِرُونَ (KEFRVN) = kāfirūne : inkar ediyorlar
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَالَ: (Yusuf) şöyle dedi | لَا: | يَأْتِيكُمَا: size gelmez | طَعَامٌ: bir yemek | تُرْزَقَانِهِ: rızık olarak verilen | إِلَّا: mutlaka | نَبَّأْتُكُمَا: size haber vermiş olurum | بِتَأْوِيلِهِ: bunun yorumunu | قَبْلَ: önceden | أَنْ: | يَأْتِيَكُمَا: size gelmeden | ذَٰلِكُمَا: bu | مِمَّا: şeylerdendir | عَلَّمَنِي: bana öğrettiği | رَبِّي: Rabbimin | إِنِّي: şüphesiz ben | تَرَكْتُ: terk ettim | مِلَّةَ: dinini | قَوْمٍ: bir kavmin | لَا: | يُؤْمِنُونَ: inanmıyorlar | بِاللَّهِ: Allah'a | وَهُمْ: ve onlar | بِالْاخِرَةِ: ahireti | هُمْ: onlar | كَافِرُونَ: inkar ediyorlar |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قال GEL (Yusuf) şöyle dedi | لا LE | يأتيكما YÊTYKME size gelmez | طعام ŦAEM bir yemek | ترزقانه TRZGENH rızık olarak verilen | إلا ÎLE mutlaka | نبأتكما NBÊTKME size haber vermiş olurum | بتأويله BTÊWYLH bunun yorumunu | قبل GBL önceden | أن ÊN | يأتيكما YÊTYKME size gelmeden | ذلكما Z̃LKME bu | مما MME şeylerdendir | علمني ALMNY bana öğrettiği | ربي RBY Rabbimin | إني ÎNY şüphesiz ben | تركت TRKT terk ettim | ملة MLT dinini | قوم GWM bir kavmin | لا LE | يؤمنون YÙMNWN inanmıyorlar | بالله BELLH Allah'a | وهم WHM ve onlar | بالآخرة BEL ËḢRT ahireti | هم HM onlar | كافرون KEFRWN inkar ediyorlar |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳāle: (Yusuf) şöyle dedi | : | ye'tīkumā: size gelmez | Taǎāmun: bir yemek | turzeḳānihi: rızık olarak verilen | illā: mutlaka | nebbe'tukumā: size haber vermiş olurum | bite'vīlihi: bunun yorumunu | ḳable: önceden | en: | ye'tiyekumā: size gelmeden | ƶālikumā: bu | mimmā: şeylerdendir | ǎllemenī: bana öğrettiği | rabbī: Rabbimin | innī: şüphesiz ben | teraktu: terk ettim | millete: dinini | ḳavmin: bir kavmin | : | yu'minūne: inanmıyorlar | billahi: Allah'a | ve hum: ve onlar | bil-āḣirati: ahireti | hum: onlar | kāfirūne: inkar ediyorlar |
Kırık Meal (Transcript) : |GEL: (Yusuf) şöyle dedi | LE: | YÊTYKME: size gelmez | ŦAEM: bir yemek | TRZGENH: rızık olarak verilen | ÎLE: mutlaka | NBÊTKME: size haber vermiş olurum | BTÊVYLH: bunun yorumunu | GBL: önceden | ÊN: | YÊTYKME: size gelmeden | Z̃LKME: bu | MME: şeylerdendir | ALMNY: bana öğrettiği | RBY: Rabbimin | ÎNY: şüphesiz ben | TRKT: terk ettim | MLT: dinini | GVM: bir kavmin | LE: | YÙMNVN: inanmıyorlar | BELLH: Allah'a | VHM: ve onlar | BEL ËḢRT: ahireti | HM: onlar | KEFRVN: inkar ediyorlar |
Abdulbaki Gölpınarlı : Yûsuf, size dedi, rızıklanacağınız hiçbir yemek gelmiyor ki ben onu, önceden haber vermiş olmayayım; bu da Rabbimin bana öğrettiklerinden. Şüphe yok ki ben, Allah'a inanmayan ve âhireti inkâr eden topluluğun dinini terkettim.
Adem Uğur : (Yusuf) dedi ki: Size yedirilecek yemek gelmeden önce onun yorumunu mutlaka size haber vereceğim. Bu, Rabbimin bana öğrettiklerindendir. Şüphesiz ben Allah'a inanmayan bir kavmin dininden uzaklaştım. Onlar ahireti inkâr edenlerin kendileridir.
Ahmed Hulusi : (Yusuf) dedi ki: "Yemek vakti gelip rızkınız olan size verildiğinde onu yemeden evvel rüyalarınızın tevilini haber veririm. . . Bu Rabbimin bana bildirdiklerindendir. . . Ben o yüzden bir halkın din anlayışını terk ettim ki, onlar, (Esmâ'sıyla) âlemlerin hakikati olan Allâh'a iman etmiyor ve kendilerinin sonsuza dek yaşayacakları gerçeğini inkâr ediyorlardı. "
Ahmet Tekin : Yûsuf: 'Size yiyecek olarak verilecek bir yemek gelmeden önce, rüyaların tâbirini size bildireceğim. Meselelerin ve olayların tahlili, ilmî yorumu, akıl yürütme, rüyaların tâbiri, Rabbimin vahiy ve ilham ile bana öğrettiği ilimlerdendir. Ben Allah’a iman etmeyecek olan bir kavmin geleneksel düzeninden, hayat tarzından uzaklaştım. Onlar özellikle âhireti, ebedî yurdu inkâr ediyorlardı.' dedi.
Ahmet Varol : Dedi ki: 'Size, rızık olarak verilen yemek henüz ulaşmadan ben size onun ne olduğunu mutlaka haber veririm. Bu Rabb'imin bana öğrettiklerindendir. Doğrusu ben Allah'a inanmayan ve ahireti de inkâr eden bir kavmin dinini terkettim. [1]
Ali Bulaç : Dedi ki: "Size rızıklanacağınız bir yemek gelecek olsa, ben mutlaka size daha gelmeden önce onun ne olduğunu haber veririm. Bu, rabbimin bana öğrettiklerindendir. Doğrusu ben, Allah'a iman etmeyen, ahireti de tanımayanların ta kendileri olan bir topluluğun dinini terkettim."
Ali Fikri Yavuz : Yûsuf, delikanlılara şöyle dedi: “- Size rızık olarak verilecek bir yemek, daha size gelmeden önce onun ne çeşit ve nasıl bir yemek olduğunu size haber verdim. Bu, Rabbimin bana öğrettiği ilimlerdendir. Çünkü ben, Allah’a, inanmıyan ve topyekûn ahireti inkâr eden bir kavmin dinini terk ettim.
Bekir Sadak : Yusuf: «Rabbimin bana ogrettigi bilgi ile, daha yiyeceginiz yemek gelmeden size onu yorumlarim. Dogrusu ben, Allah'a inanmayan ve ahireti inkar eden, bir milletin dinini birakmisimdir.
Celal Yıldırım : (Yûsuf onlara) dedi ki: «Sizin yiyeceğiniz yemek size henüz gelmeden rüyanızın yorumunu yapıp size bildireceğim. Bu, Rabbimin bana öğrettiği hususlardandır. Şüphesiz ki ben, Allah'a imân etmeyen ve Âhiret'i inkâr edip duran bir topluluğun dinini bıraktım.»
Diyanet İşleri : Yûsuf dedi ki: “Sizin yiyeceğiniz yemek size gelmeden önce, onun ne olduğunu bildiririm. Bu, bana Rabbimin öğrettiklerindendir. Ben, Allah’a inanmayan ve ahireti inkâr eden bir milletin dinini bıraktım.”
Diyanet İşleri (eski) : Yusuf: 'Rabbimin bana öğrettiği bilgi ile, daha yiyeceğiniz yemek gelmeden size onu yorumlarım. Doğrusu ben, Allah'a inanmayan ve ahireti inkar eden, bir milletin dinini bırakmışımdır.
Diyanet Vakfi : (Yusuf) dedi ki: Size yedirilecek yemek gelmeden önce onun yorumunu mutlaka size haber vereceğim. Bu, Rabbimin bana öğrettiklerindendir. Şüphesiz ben Allah'a inanmayan bir kavmin dininden uzaklaştım. Onlar ahireti inkâr edenlerin kendileridir.
Edip Yüksel : 'Size ayrılan karavana yemeği elinize geçmeden önce size onun yorumunu bildirebilirim. Bunlar, Rabbimin bana öğrettiği şeylerdendir. Ben, ALLAH'a inanmıyan bir toplumun dinini terketmiş bulunuyorum, onlar ahiret konusunda da inkarcıdırlar.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yusuf dedi ki: «Size yiyecek olarak verilecek bir yemek gelmeden önce onun tabirini size bildiririm. Bu, Rabbimin bana öğrettiği ilimlerdendir. Çünkü ben Allah'a inanmayan ve ahireti inkâr eden bir kavmin dinini terkettim.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yusuf şöyle dedi: «Size yiyeceğiniz bir yemek gelecek ya, işte, o gelmeden önce kesinlikle ben size bunun tabirini bildirmiş olurum. Bu, bana Rabbimin öğrettiklerindendir. Çünkü ben, Allaha inanmayan ve hepsi ahireti inkar eden bir toplululuğun dinini bıraktım.»
Elmalılı Hamdi Yazır : Dedi ki: size merzuk olacağınız bir taam gelecek a her halde o gelmezden evvel ben size bunun ta'birini haber vermiş bulunurum, bu bana rabbımın ta'lim buyurduklarındandır, çünkü ben, Allaha inanmıyan ve hep Âhıreti inkâr edenlerden ıbaret bulunan bir kavmin milletini bıraktım
Fizilal-il Kuran : Yusuf dedi ki; «Payınıza ayrılan yemek, henüz önünüze gelmeden önce onun ne olduğunu size bildirebilirim. Bu önsezi bana Allah'ın öğrettiği bilgilerdendir. Ben Allah'a inanmayan ve ahireti inkâr eden milletin dininden çıktım.»
Gültekin Onan : Dedi ki: "Size rızıklanacağınız bir yemek gelecek olsa, ben mutlaka size daha gelmeden önce onun ne olduğunu haber veririm. Bu, rabbimin bana öğrettiklerindendir. Doğrsu ben, Tanrı'ya inanmayan, ahirete de küfredenlerin ta kendileri olan bir topluluğun dinini terkettim."
Hakkı Yılmaz : (37-41) "Yûsuf: “Size yiyecek olarak verilecek bir yemek gelmeden önce onun te’vîlini size bildiririm. Bu, Rabbimin bana öğrettiği şeylerdendir. Şüphesiz ben, Allah'a inanmayan bir toplumun –ki onlar âhireti bilerek reddedenlerin; inanmayanların ta kendileridir– dinini, yaşam tarzını terk ettim. Ve atalarım İbrâhîm, İshâk ve Ya‘kûb'un dinine, yaşam ilkesine uydum. Bizim, Allah'a hiçbir şeyi ortak tutmamız olmaz. Bu, Allah'ın bize ve insanlara bir armağanıdır. Velâkin insanların çoğu kendilerine verilen nimetlerin karşılığını ödemiyorlar. Ey benim zindan arkadaşlarım! Ayrı ayrı birçok rabbler mi daha hayırlı, yoksa her şeye hâkim ve galip olan bir tek Allah mı? Sizin, O'nun astlarından o taptıklarınız, sizin ve atalarınızın uydurduğu birtakım isimlerden başka bir şey değildir. Bunlara tapmanız konusuna Allah hiçbir delil indirmiş değildir. Hüküm ancak Allah'a aittir: O, size, Kendisinden başkasına tapmamanızı emretti. İşte bu dosdoğru/koruyan dindir. Fakat insanların çoğu bilmiyorlar. Ey benim zindan arkadaşlarım! Biriniz efendisine yine şarap sunacak. Diğeri de asılacak da kuşlar onu başından yiyecekler. İşte hakkında fetva istediğiniz iş gerçekleşti” dedi. "
Hasan Basri Çantay : Dedi ki: «Size rızıklanacağınız bir taam gelecek oldu mu, ben muhakkak onun ne olduğunu size daha gelmezden evvel haber veririm. Bu, Rabbimin bana öğretdiği ilimlerdendir. Çünkü ben Allaha inanmaz bir kavmin dînini — ki onlar âhireti inkâr edenlerin ta kendileridir — terketdim».
Hayrat Neşriyat : (Yûsuf) şöyle dedi: 'Kendisiyle rızıklanacağınız hiçbir yemek size gelmez ki, daha(o) gelmeden onun te’vîlini (mâhiyetini) size haber vermiş olmayayım. Bunlar, Rabbimin bana öğrettiklerindendir. Şübhesiz ki ben, Allah’a îmân etmeyen ve kendileri gerçekten âhireti inkâr eden kimseler olan bir kavmin dînini terk ettim.'
İbni Kesir : Dedi ki: Size rızık olmak üzere verilen yemeklerin gelmesinden önce onun yorumunu bildiririm. Bu; Rabbımın bana öğrettiklerindendir. Doğrusu ben, Allah'a inanmaz bir kavmin dinini terkettim. Hem onlar, ahirete küfrederdi.
İskender Evrenosoğlu : Yusuf (A.S) şöyle dedi: “Size, rızıklandırılacağınız bir yemek gelmez ki; o, size gelmeden önce ben, size onun tevîlini (yorumunu) yapmış, size haber vermiş olmayayım. İşte bu ikisi, Rabbimin öğrettiklerindendir. Gerçekten ben, Allah'a îmân etmeyen ve ahiretlerini (Allah'a ruhlarını ulaştırmayı) inkâr eden bir kavmin dînini terkettim.”
Muhammed Esed : (Yusuf:) "Daha yiyeceğiniz günlük azığınız önünüze konmadan rüyalarınızın gerçek anlamını size haber vereceğim, (ki başınıza gelecek olanı) vuku bulmadan önce (bilesiniz); çünkü bu bana Rabbimin öğrettiği şeylerdendir. (Önce) bilin ki, ben, Allah'a inanmayan, ve ahiret gerçeğini tanımaktan ısrarla kaçınan bir toplumun izlediği yolu terk ettim;
Ömer Nasuhi Bilmen : Hazreti Yusuf da dedi ki: «İkinize merzûk olacağınız bir taam gelmez ki, illâ ben onu daha size gelmeden evvel haber veririm. Bunlar bana Rabbimin talim buyurmuş olduğu şeylerdendir. Şüphe yok ki, ben Allah Teâlâ'ya imân etmez olan bir kavmin milletini (dinini) terkettim ve onlar (evet), onlar ahireti münkir kimselerdir.»
Ömer Öngüt : (Yusuf) dedi ki: “Rabbimin bana öğrettiği ilim ile, daha yiyeceğiniz yemek gelmezden evvel onu size haber veririm. Doğrusu ben, Allah'a inanmayan ve âhireti inkâr eden bir kavmin dinini terkettim. ”
Şaban Piriş : Yusuf: -Rabbimin bana öğrettiği bilgi ile, daha yiyeceğiniz yemek gelmeden size onu yorumlarım, dedi. Doğrusu ben, Allah’a inanmayan ve ahireti inkar eden bir toplumun dinini bıraktım.
Suat Yıldırım : (37-38) Yusuf: "Yiyeceğiniz yemek size henüz gelmeden, her birinizin rüyasının tabirini size bildirmiş olurum. Bu, Rabbimin bana öğrettiği ilimlerdendir. Ama, önce biraz beni dinleyin: Ben Allah’a iman etmeyen, âhireti de inkâr eden bir halkın dinini bir tarafa atıp, atalarım İbrâhim, İshak ve Yâkub’un dinine tabi oldum. Allah’a herhangi bir şeyi şerik saymak bizim için asla doğru olmaz. Bu tevhid inancı, Allah’ın hem bize, hem de insanlara olan ihsanıdır. Ama ne yazık ki insanların çoğu bu nimete şükretmezler."
Süleyman Ateş : (Yûsuf) şöyle dedi: "Size rızık olarak verilen yemek henüz size gelmezden önce bunun yorumunu size haber vermiş olurum. Bu (yorum) Rabbimin bana öğrettiği şeylerdendir (bu bilgileri Rabbim bana lutfetti). Ben, Allah'a inanmayan, âhireti de inkâr eden bir kavmin dinini terk ettim:
Tefhim-ul Kuran : Dedi ki: «Size rızıklanacağınız bir yemek gelecek olsa, ben mutlaka size daha gelmeden önce onun ne olduğunu haber veririm. Bu, rabbimin bana öğrettiklerindendir. Doğrusu ben, Allah'a iman etmeyen, ahireti de tanımayanların ta kendileri olan bir topluluğun dinini terkettim.»
Ümit Şimşek : Yusuf dedi ki: 'Size nasipleneceğiniz bir yiyecek gelmeden önce ben size onu haber veririm. Bu bana Rabbimin öğrettiği bilgilerdendir. Ben Allah'a inanmayan ve âhireti inkâr eden bir kavmin dinini terk ettim.
Yaşar Nuri Öztürk : Yûsuf dedi ki: "Rızıklanacağınız herhangi bir yemek size gelmeden önce onun yorumunu ikinize mutlaka bildiririm." Bu, Rabbimin bana öğrettiği şeylerdendir. Ben, Allah'a inanmayan ve âhireti de tamamen inkâr eden bir toplumun milletini terk ettim."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}