» 20 / Tâ-Hâ  132:

Kuran Sırası: 20
İniş Sırası: 45
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135

 » 20 / Tâ-Hâ  Suresi: 132
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَأْمُرْ (VÊMR) = ve'mur : ve emret
2. أَهْلَكَ (ÊHLK) = ehleke : halkına
3. بِالصَّلَاةِ (BELṦLET) = biS-Salāti : Ks.(kastedilen) SaLâT/Destek ile
4. وَاصْطَبِرْ (VEṦŦBR) = veSTabir : ve dayan
5. عَلَيْهَا (ALYHE) = ǎleyhā : ona
6. لَا (LE) = lā :
7. نَسْأَلُكَ (NSÊLK) = neseluke : biz senden istemiyoruz
8. رِزْقًا (RZGE) = rizḳan : rızık
9. نَحْنُ (NḪN) = neHnu : biz
10. نَرْزُقُكَ (NRZGK) = nerzuḳuke : seni rızıklandırıyoruz
11. وَالْعَاقِبَةُ (VELAEGBT) = vel'ǎāḳibetu : ve akıbet
12. لِلتَّقْوَىٰ (LLTGV) = litteḳvā : takva(sahipleri)nindir
ve emret | halkına | Ks.(kastedilen) SaLâT/Destek ile | ve dayan | ona | | biz senden istemiyoruz | rızık | biz | seni rızıklandırıyoruz | ve akıbet | takva(sahipleri)nindir |

[EMR] [EHL] [ṦLV] [ṦBR] [] [] [SEL] [RZG] [] [RZG] [AGB] [VGY]
VÊMR ÊHLK BELṦLET VEṦŦBR ALYHE LE NSÊLK RZGE NḪN NRZGK VELAEGBT LLTGV

ve'mur ehleke biS-Salāti veSTabir ǎleyhā neseluke rizḳan neHnu nerzuḳuke vel'ǎāḳibetu litteḳvā
وأمر أهلك بالصلاة واصطبر عليها لا نسألك رزقا نحن نرزقك والعاقبة للتقوى

 » 20 / Tâ-Hâ  Suresi: 132
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وأمر ا م ر | EMR VÊMR ve'mur ve emret And enjoin
أهلك ا ه ل | EHL ÊHLK ehleke halkına (on) your family
بالصلاة ص ل و | ṦLV BELṦLET biS-Salāti Ks.(kastedilen) SaLâT/Destek ile the prayer
واصطبر ص ب ر | ṦBR VEṦŦBR veSTabir ve dayan and be steadfast
عليها | ALYHE ǎleyhā ona therein.
لا | LE Not
نسألك س ا ل | SEL NSÊLK neseluke biz senden istemiyoruz We ask you
رزقا ر ز ق | RZG RZGE rizḳan rızık "(for) provision;"
نحن | NḪN neHnu biz We
نرزقك ر ز ق | RZG NRZGK nerzuḳuke seni rızıklandırıyoruz provide (for) you,
والعاقبة ع ق ب | AGB VELAEGBT vel'ǎāḳibetu ve akıbet and the outcome
للتقوى و ق ي | VGY LLTGV litteḳvā takva(sahipleri)nindir (is) for the righteous[ness].

20:132 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve emret | halkına | Ks.(kastedilen) SaLâT/Destek ile | ve dayan | ona | | biz senden istemiyoruz | rızık | biz | seni rızıklandırıyoruz | ve akıbet | takva(sahipleri)nindir |

[EMR] [EHL] [ṦLV] [ṦBR] [] [] [SEL] [RZG] [] [RZG] [AGB] [VGY]
VÊMR ÊHLK BELṦLET VEṦŦBR ALYHE LE NSÊLK RZGE NḪN NRZGK VELAEGBT LLTGV

ve'mur ehleke biS-Salāti veSTabir ǎleyhā neseluke rizḳan neHnu nerzuḳuke vel'ǎāḳibetu litteḳvā
وأمر أهلك بالصلاة واصطبر عليها لا نسألك رزقا نحن نرزقك والعاقبة للتقوى

[ا م ر] [ا ه ل] [ص ل و] [ص ب ر] [] [] [س ا ل] [ر ز ق] [] [ر ز ق] [ع ق ب] [و ق ي]

 » 20 / Tâ-Hâ  Suresi: 132
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وأمر ا م ر | EMR VÊMR ve'mur ve emret And enjoin
Vav,,Mim,Re,
6,,40,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine singular imperative verb
الواو عاطفة
فعل أمر
أهلك ا ه ل | EHL ÊHLK ehleke halkına (on) your family
,He,Lam,Kef,
,5,30,20,
N – accusative masculine noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
بالصلاة ص ل و | ṦLV BELṦLET biS-Salāti Ks.(kastedilen) SaLâT/Destek ile the prayer
Be,Elif,Lam,Sad,Lam,Elif,Te merbuta,
2,1,30,90,30,1,400,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine noun
جار ومجرور
واصطبر ص ب ر | ṦBR VEṦŦBR veSTabir ve dayan and be steadfast
Vav,Elif,Sad,Tı,Be,Re,
6,1,90,9,2,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine singular (form VIII) imperative verb
الواو عاطفة
فعل أمر
عليها | ALYHE ǎleyhā ona therein.
Ayn,Lam,Ye,He,Elif,
70,30,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
لا | LE Not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
نسألك س ا ل | SEL NSÊLK neseluke biz senden istemiyoruz We ask you
Nun,Sin,,Lam,Kef,
50,60,,30,20,
V – 1st person plural imperfect verb
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
رزقا ر ز ق | RZG RZGE rizḳan rızık "(for) provision;"
Re,Ze,Gaf,Elif,
200,7,100,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
نحن | NḪN neHnu biz We
Nun,Ha,Nun,
50,8,50,
PRON – 1st person plural personal pronoun
ضمير منفصل
نرزقك ر ز ق | RZG NRZGK nerzuḳuke seni rızıklandırıyoruz provide (for) you,
Nun,Re,Ze,Gaf,Kef,
50,200,7,100,20,
V – 1st person plural imperfect verb
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
والعاقبة ع ق ب | AGB VELAEGBT vel'ǎāḳibetu ve akıbet and the outcome
Vav,Elif,Lam,Ayn,Elif,Gaf,Be,Te merbuta,
6,1,30,70,1,100,2,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative feminine noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
للتقوى و ق ي | VGY LLTGV litteḳvā takva(sahipleri)nindir (is) for the righteous[ness].
Lam,Lam,Te,Gaf,Vav,,
30,30,400,100,6,,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَأْمُرْ: ve emret | أَهْلَكَ: halkına | بِالصَّلَاةِ: Ks.(kastedilen) SaLâT/Destek ile | وَاصْطَبِرْ: ve dayan | عَلَيْهَا: ona | لَا: | نَسْأَلُكَ: biz senden istemiyoruz | رِزْقًا: rızık | نَحْنُ: biz | نَرْزُقُكَ: seni rızıklandırıyoruz | وَالْعَاقِبَةُ: ve akıbet | لِلتَّقْوَىٰ: takva(sahipleri)nindir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وأمر WÊMR ve emret | أهلك ÊHLK halkına | بالصلاة BELṦLET Ks.(kastedilen) SaLâT/Destek ile | واصطبر WEṦŦBR ve dayan | عليها ALYHE ona | لا LE | نسألك NSÊLK biz senden istemiyoruz | رزقا RZGE rızık | نحن NḪN biz | نرزقك NRZGK seni rızıklandırıyoruz | والعاقبة WELAEGBT ve akıbet | للتقوى LLTGW takva(sahipleri)nindir |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve'mur: ve emret | ehleke: halkına | biS-Salāti: Ks.(kastedilen) SaLâT/Destek ile | veSTabir: ve dayan | ǎleyhā: ona | : | neseluke: biz senden istemiyoruz | rizḳan: rızık | neHnu: biz | nerzuḳuke: seni rızıklandırıyoruz | vel'ǎāḳibetu: ve akıbet | litteḳvā: takva(sahipleri)nindir |
Kırık Meal (Transcript) : |VÊMR: ve emret | ÊHLK: halkına | BELṦLET: Ks.(kastedilen) SaLâT/Destek ile | VEṦŦBR: ve dayan | ALYHE: ona | LE: | NSÊLK: biz senden istemiyoruz | RZGE: rızık | NḪN: biz | NRZGK: seni rızıklandırıyoruz | VELAEGBT: ve akıbet | LLTGV: takva(sahipleri)nindir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ehline, namaz kılmalarını emret ve sen de devâm et namaza. Senden bir rızık istemiyoruz biz, biziz sana rızık veren ve sonuç, çekinenlerindir.
Adem Uğur : Ailene namazı emret; kendin de ona sabırla devam et. Senden rızık istemiyoruz; (aksine) biz seni rızıklandırıyoruz. Güzel sonuç, takvâ iledir.
Ahmed Hulusi : Yakınlarına salâtı (rabbine yönelişi) yaşamalarını emret; kendin de onda devamlı ol! Senden bir yaşam gıdası istemiyoruz; (aksine) senin yaşam gıdan bizden! Gelecek korunanındır.
Ahmet Tekin : Ailene, akrabalarına, halkına, ümmetine namaz kılmayı öğret, namazı muntazam kılabilecekleri bir düzen kur, namaz kılmalarını emret, namazlarını kıldır, onlara rehberlik, imamlık et. Kendin de namaza sabırla, metanetle devam et. Senden ekmek, aş istemiyoruz. Aksine biz sana rızık, ekmek, aş veriyoruz. Güzel âkibet takvâ esaslarını-Kur’ân esaslarını tavizsiz hayata geçirenlerindir, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minlerindir.
Ahmet Varol : Ailene namazı emret. Kendin de ona sabırla devam et. Biz senden rızık istemiyoruz. Seni biz rızıklandırıyoruz. Sonuç takva (sahipleri)nindir.
Ali Bulaç : Ehline (ümmetine) namazı emret ve onda kararlı davran. Biz senden rızık istemiyoruz, biz sana rızık veriyoruz. Sonuç da takvanındır.
Ali Fikri Yavuz : (Ey Rasûlüm), ailene ve ümmetine namazı emret. Kendin de ona devam eyle. Biz senden bir rızık (ailenin geçimini temin için çalışmanı) istemiyoruz. Seni, biz rızıklandırırız. Güzel akıbet takva sahiblerinindir.
Bekir Sadak : Ehline namaz kilmalarini emret, kendin de onda devamli ol. Biz senden rizik istemiyoruz, sana rizik veren Biziz. Sonuc Allah'a karsi gelmekten sakinanindir.
Celal Yıldırım : Ehline (=Ümmetine ve yakınlarına) namazı emret! Kendin de sabır gösterip devam et; biz senden rızık (için çalışmanı) istemiyoruz. (Senin çok daha önemli görevlerin, hizmet amaçların vardır). Biz seni rızıklandırırız. İyi sonuç, Allah'tan korkup fenalıklardan sakınmaya mahsustur.
Diyanet İşleri : Ailene namazı emret ve kendin de ona devam et. Senden rızık istemiyoruz. Sana da biz rızık veriyoruz. Güzel sonuç, Allah’a karşı gelmekten sakınmanındır.
Diyanet İşleri (eski) : Ehline namaz kılmalarını emret, kendin de onda devamlı ol. Biz senden rızık istemiyoruz, sana rızık veren Biziz. Sonuç Allah'a karşı gelmekten sakınanındır.
Diyanet Vakfi : Ailene namazı emret; kendin de ona sabırla devam et. Senden rızık istemiyoruz; (aksine) biz seni rızıklandırıyoruz. Güzel sonuç, takvâ iledir.
Edip Yüksel : Ailene namazı emret ve bu konunun üstünde önemle dur. Biz senden herhangi bir rızık beklemiyoruz. Aksine biz seni besliyoruz. Sonuç, erdemlilerindir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Ey Muhammed!) Ehline namaz kılmalarını emret, kendin de ona sabırla devam et. Biz senden bir rızık istemiyoruz. Seni biz rızıklandırırız. Güzel akibet takva sahiplerinindir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Hem ailene (ümmetine) namazı emret, hem de kendin ona sabırla devam et! Biz, senden bir rızık istemiyoruz, seni Biz rızıklandırırız; güzel sonuç takvanındır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hem ehline de namaz ile emret hem de kendin ona sabrile devam eyle, biz senden bir rızk istemiyoruz. Biz seni merzuk ederiz ve âkıbet takvânındır
Fizilal-il Kuran : Ey Muhammed, yakınlarına namaz kılmayı emret, kendin de onu sürekli olarak kıl. Senden geçim peşinde koşmanı istemiyoruz. Biz geçimini sağlarız. Mutlu son, kötülüklerden sakınanların olacaktır.
Gültekin Onan : Ehline namazı buyur ve onda kararlı davran. Biz senden rızık istemiyoruz, biz sana rızık veriyoruz. Sonuç da takvanındır.
Hakkı Yılmaz : "Ve ehline salâtı [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olmayı; toplumu aydınlatmayı] emret, kendin de ona sabırla devam et. Biz senden bir rızık istemiyoruz. Seni Biz rızıklandırıyoruz. Akıbet, “Allah'ın koruması altında olma” içindir. "
Hasan Basri Çantay : Ehline (ve ümmetine) namazı emret. Kendin de ona sebat ile devam eyle. Biz senden bir rızk istemiyoruz. Seni biz rızıklandırırız. (Güzel) aakıbet takvaa (erbabı) nındır.
Hayrat Neşriyat : (Ey Resûlüm!) Âilene namazı emret, (kendin de) ona sabırla devâm et! Senden rızık istemiyoruz. (Bil'akis) seni biz rızıklandırıyoruz. (Güzel) âkıbet, takvâ (sâhibleri)içindir.
İbni Kesir : Ehline namazı emret. Kendin de onda devamlı ol. Biz senden rızık istemiyoruz. Sana Biz rızık veririz. Akibet takvadadır.
İskender Evrenosoğlu : Ve ehline (ailene ve etrafındakilere) namazı emret ve onun üzerinde (namazda) sabırlı ol. Senden rızık istemiyoruz. Seni, Biz rızıklandırırız. Akibet (en güzel sonuç) takva sahiplerinindir.
Muhammed Esed : Yakınlarına da salatı emret ve sen de bunda devamlı, sebatlı ol. (Fakat unutma ki) Biz senden (Bizim için) rızık sağlamanı istemiyoruz; (tersine,) senin rızkını veren Biziz. Ve gelecek, Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşıyan kimselerin olacaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ehline namaz ile emret, ve sen de onun üzerine sabret, Biz senden bir rızk istemiyoruz, seni Biz merzûk ederiz. Akibet ise takvâ içindir.
Ömer Öngüt : Âilene namaz kılmalarını emret, kendin de onda sebat ile devamlı ol. Biz senden rızık istemiyoruz. Sana rızık veren biziz. Güzel âkibet takvâ sahiplerinindir.
Şaban Piriş : Ailene namazı emret. Sen de onda devamlı ol. Senden rızık istemiyoruz. Biz seni rızıklandırıyoruz. Akibet takvanındır.
Suat Yıldırım : Ailene ve ümmetine namaz kılmalarını emret, kendin de namaza devam et! Biz senden rızık istemiyoruz, bilakis senin rızkın Bize aittir. Güzel âkıbet, takvâdadır, yani Allah’ı sayıp haramlardan korunmaktadır.
Süleyman Ateş : Âilene namazı emret, kendin de namaz kılmaya dayan. Biz senden rızık istemiyoruz. Seni biz besliyoruz. Sonuç takvâ(sâhipleri)nindir.
Tefhim-ul Kuran : Ehline (ümmetine) namazı emret ve onda kararlı davran. Biz senden rızık istemiyoruz, biz sana rızık vermekteyiz. Sonuç da takvanındır.
Ümit Şimşek : Ailene namazı emret; sen de onda sebat et. Biz senden rızık istemiyoruz; seni rızıklandıran Biziz. Hayırlı son ise takvâdadır.
Yaşar Nuri Öztürk : Ailene namazı emret, kendin de ona sabırla devam et! Biz senden rızık istemiyoruz. Seni biz rızıklandırıyoruz. Sonuç takvanındır!


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}