» 20 / Tâ-Hâ  77:

Kuran Sırası: 20
İniş Sırası: 45
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135

 » 20 / Tâ-Hâ  Suresi: 77
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَقَدْ (VLGD̃) = veleḳad : ve andolsun
2. أَوْحَيْنَا (ÊVḪYNE) = evHaynā : biz vahyetmiştik
3. إِلَىٰ (ÎL) = ilā :
4. مُوسَىٰ (MVS) = mūsā : Musa'ya
5. أَنْ (ÊN) = en : diye
6. أَسْرِ (ÊSR) = esri : geceleyin yürüt
7. بِعِبَادِي (BABED̃Y) = biǐbādī : kullarımı
8. فَاضْرِبْ (FEŽRB) = feDrib : ve vur
9. لَهُمْ (LHM) = lehum : onlar için
10. طَرِيقًا (ŦRYGE) = Tarīḳan : bir yol
11. فِي (FY) = fī :
12. الْبَحْرِ (ELBḪR) = l-beHri : denizde
13. يَبَسًا (YBSE) = yebesen : kuru
14. لَا (LE) = lā :
15. تَخَافُ (TḢEF) = teḣāfu : korkma
16. دَرَكًا (D̃RKE) = deraken : yetişme(sin)den
17. وَلَا (VLE) = ve lā : ve
18. تَخْشَىٰ (TḢŞ) = teḣşā : endişe etme
ve andolsun | biz vahyetmiştik | | Musa'ya | diye | geceleyin yürüt | kullarımı | ve vur | onlar için | bir yol | | denizde | kuru | | korkma | yetişme(sin)den | ve | endişe etme |

[] [VḪY] [] [] [] [SRY] [ABD̃] [ŽRB] [] [ŦRG] [] [BḪR] [YBS] [] [ḢVF] [D̃RK] [] [ḢŞY]
VLGD̃ ÊVḪYNE ÎL MVS ÊN ÊSR BABED̃Y FEŽRB LHM ŦRYGE FY ELBḪR YBSE LE TḢEF D̃RKE VLE TḢŞ

veleḳad evHaynā ilā mūsā en esri biǐbādī feDrib lehum Tarīḳan l-beHri yebesen teḣāfu deraken ve lā teḣşā
ولقد أوحينا إلى موسى أن أسر بعبادي فاضرب لهم طريقا في البحر يبسا لا تخاف دركا ولا تخشى

 » 20 / Tâ-Hâ  Suresi: 77
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | VLGD̃ veleḳad ve andolsun And verily,
أوحينا و ح ي | VḪY ÊVḪYNE evHaynā biz vahyetmiştik We inspired
إلى | ÎL ilā to
موسى | MVS mūsā Musa'ya Musa
أن | ÊN en diye that,
أسر س ر ي | SRY ÊSR esri geceleyin yürüt """Travel by night"
بعبادي ع ب د | ABD̃ BABED̃Y biǐbādī kullarımı with My slaves
فاضرب ض ر ب | ŽRB FEŽRB feDrib ve vur and strike
لهم | LHM lehum onlar için for them
طريقا ط ر ق | ŦRG ŦRYGE Tarīḳan bir yol a path
في | FY in
البحر ب ح ر | BḪR ELBḪR l-beHri denizde the sea
يبسا ي ب س | YBS YBSE yebesen kuru "dry;"
لا | LE not
تخاف خ و ف | ḢVF TḢEF teḣāfu korkma fearing
دركا د ر ك | D̃RK D̃RKE deraken yetişme(sin)den to be overtaken
ولا | VLE ve lā ve and not
تخشى خ ش ي | ḢŞY TḢŞ teḣşā endişe etme "being afraid."""

20:77 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve andolsun | biz vahyetmiştik | | Musa'ya | diye | geceleyin yürüt | kullarımı | ve vur | onlar için | bir yol | | denizde | kuru | | korkma | yetişme(sin)den | ve | endişe etme |

[] [VḪY] [] [] [] [SRY] [ABD̃] [ŽRB] [] [ŦRG] [] [BḪR] [YBS] [] [ḢVF] [D̃RK] [] [ḢŞY]
VLGD̃ ÊVḪYNE ÎL MVS ÊN ÊSR BABED̃Y FEŽRB LHM ŦRYGE FY ELBḪR YBSE LE TḢEF D̃RKE VLE TḢŞ

veleḳad evHaynā ilā mūsā en esri biǐbādī feDrib lehum Tarīḳan l-beHri yebesen teḣāfu deraken ve lā teḣşā
ولقد أوحينا إلى موسى أن أسر بعبادي فاضرب لهم طريقا في البحر يبسا لا تخاف دركا ولا تخشى

[] [و ح ي] [] [] [] [س ر ي] [ع ب د] [ض ر ب] [] [ط ر ق] [] [ب ح ر] [ي ب س] [] [خ و ف] [د ر ك] [] [خ ش ي]

 » 20 / Tâ-Hâ  Suresi: 77
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | VLGD̃ veleḳad ve andolsun And verily,
Vav,Lam,Gaf,Dal,
6,30,100,4,
REM – prefixed resumption particle
EMPH – emphatic prefix lām
CERT – particle of certainty
الواو استئنافية
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
أوحينا و ح ي | VḪY ÊVḪYNE evHaynā biz vahyetmiştik We inspired
,Vav,Ha,Ye,Nun,Elif,
,6,8,10,50,1,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
إلى | ÎL ilā to
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
موسى | MVS mūsā Musa'ya Musa
Mim,Vav,Sin,,
40,6,60,,
"PN – genitive masculine proper noun → Musa"
اسم علم مجرور
أن | ÊN en diye that,
,Nun,
,50,
INT – particle of interpretation
حرف تفسير
أسر س ر ي | SRY ÊSR esri geceleyin yürüt """Travel by night"
,Sin,Re,
,60,200,
V – 2nd person masculine singular (form IV) imperative verb
فعل أمر
بعبادي ع ب د | ABD̃ BABED̃Y biǐbādī kullarımı with My slaves
Be,Ayn,Be,Elif,Dal,Ye,
2,70,2,1,4,10,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine plural noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
جار ومجرور والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فاضرب ض ر ب | ŽRB FEŽRB feDrib ve vur and strike
Fe,Elif,Dad,Re,Be,
80,1,800,200,2,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 2nd person masculine singular imperative verb
الفاء عاطفة
فعل أمر
لهم | LHM lehum onlar için for them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
طريقا ط ر ق | ŦRG ŦRYGE Tarīḳan bir yol a path
Tı,Re,Ye,Gaf,Elif,
9,200,10,100,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
البحر ب ح ر | BḪR ELBḪR l-beHri denizde the sea
Elif,Lam,Be,Ha,Re,
1,30,2,8,200,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
يبسا ي ب س | YBS YBSE yebesen kuru "dry;"
Ye,Be,Sin,Elif,
10,2,60,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
لا | LE not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
تخاف خ و ف | ḢVF TḢEF teḣāfu korkma fearing
Te,Hı,Elif,Fe,
400,600,1,80,
V – 2nd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
دركا د ر ك | D̃RK D̃RKE deraken yetişme(sin)den to be overtaken
Dal,Re,Kef,Elif,
4,200,20,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
ولا | VLE ve lā ve and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
تخشى خ ش ي | ḢŞY TḢŞ teḣşā endişe etme "being afraid."""
Te,Hı,Şın,,
400,600,300,,
V – 2nd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَقَدْ: ve andolsun | أَوْحَيْنَا: biz vahyetmiştik | إِلَىٰ: | مُوسَىٰ: Musa'ya | أَنْ: diye | أَسْرِ: geceleyin yürüt | بِعِبَادِي: kullarımı | فَاضْرِبْ: ve vur | لَهُمْ: onlar için | طَرِيقًا: bir yol | فِي: | الْبَحْرِ: denizde | يَبَسًا: kuru | لَا: | تَخَافُ: korkma | دَرَكًا: yetişme(sin)den | وَلَا: ve | تَخْشَىٰ: endişe etme |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولقد WLGD̃ ve andolsun | أوحينا ÊWḪYNE biz vahyetmiştik | إلى ÎL | موسى MWS Musa'ya | أن ÊN diye | أسر ÊSR geceleyin yürüt | بعبادي BABED̃Y kullarımı | فاضرب FEŽRB ve vur | لهم LHM onlar için | طريقا ŦRYGE bir yol | في FY | البحر ELBḪR denizde | يبسا YBSE kuru | لا LE | تخاف TḢEF korkma | دركا D̃RKE yetişme(sin)den | ولا WLE ve | تخشى TḢŞ endişe etme |
Kırık Meal (Okunuş) : |veleḳad: ve andolsun | evHaynā: biz vahyetmiştik | ilā: | mūsā: Musa'ya | en: diye | esri: geceleyin yürüt | biǐbādī: kullarımı | feDrib: ve vur | lehum: onlar için | Tarīḳan: bir yol | : | l-beHri: denizde | yebesen: kuru | : | teḣāfu: korkma | deraken: yetişme(sin)den | ve lā: ve | teḣşā: endişe etme |
Kırık Meal (Transcript) : |VLGD̃: ve andolsun | ÊVḪYNE: biz vahyetmiştik | ÎL: | MVS: Musa'ya | ÊN: diye | ÊSR: geceleyin yürüt | BABED̃Y: kullarımı | FEŽRB: ve vur | LHM: onlar için | ŦRYGE: bir yol | FY: | ELBḪR: denizde | YBSE: kuru | LE: | TḢEF: korkma | D̃RKE: yetişme(sin)den | VLE: ve | TḢŞ: endişe etme |
Abdulbaki Gölpınarlı : Andolsun ki biz Mûsâ'ya, kullarımla geceleyin yola çık, onlara denizde kuru bir yol aç, düşmanların yetişmelerinden, denizde boğulmadan korkma diye vahyetmiştik.
Adem Uğur : Andolsun ki biz Musa'ya: Kullarımla birlikte geceleyin yola çık da (size) yetişilmesinden korkmaksızın ve (boğulmaktan) endişe etmeksizin onlara denizde kuru bir yol aç, diye vahyetmiştik.
Ahmed Hulusi : Andolsun ki, Musa'ya (şunu) vahyettik: "Kullarımı geceleyin yürüt. . . Onlar için denizde asanla vurarak kuru bir yol aç! Yetişilmekten korkmaksızın ve (denizde boğulmaktan) dehşet duymaksızın (yürüsünler)!"
Ahmet Tekin : Andolsun biz Mûsâ’ya: 'Kullarımla birlikte geceleyin yola çık. Firavun’un size yetişmesinden endişe etmeden, asânı vurarak onlara denizde kuru bir yol aç. Boğulmaktan ve Firavun’dan korkma.' diye vahyettik.
Ahmet Varol : Andolsun ki Musa'ya: 'Kullarımı geceleyin yürüt ve (düşmanlarının) yetişmelerinden korkmaksızın ve endişeye kapılmaksızın onlar için denizden kuru bir yol aç' diye vahyetmiştik.
Ali Bulaç : Andolsun, biz Musa'ya vahyetmiştik: "Kullarımı geceleyin yürüyüşe geçir, onlara denizde kuru bir yol aç, yetişilmekten korkmadan ve endişeye kapılmadan."
Ali Fikri Yavuz : Gerçekten Mûsa’ya şöyle vahy ettik: “- Kullarımla geceleyin yürü (Mısır’dan çık) de (asanı vurarak) onlara denizde kuru bir yol yap; böylece (Firavun tarafından) yetişilmekten korkmazsın ve (boğulmaktan) endişe de etmezsin.
Bekir Sadak : And olsun ki Musa'ya: «Kullarimi geceleyin yurut, denizde onlara kuru bir yol ac, batmaktan ve dusmanlarin yetismesinden korkma, endise etme» diye vahyettik.
Celal Yıldırım : Şanıma and olsun ki, Musâ' ya, kullarımı geceleyin yürüt de de nizde onlara kuru bir yol aç; (Fir'avn'ın size) yetişmesinden korkma, (boğulacağız diye) endişe etme, diye vahyettik.
Diyanet İşleri : (Firavun’un imana yanaşmaması üzerine) Mûsâ’ya, “Kullarımı (İsrailoğullarını) geceleyin (Mısır’dan) yürütüp çıkar. Yakalanmaktan korkmaksızın, endişe etmeksizin onlara denizde kuru bir yol aç” diye vahyettik.
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki Musa'ya: 'Kullarımı geceleyin yürüt, denizde onlara kuru bir yol aç, batmaktan ve düşmanların yetişmesinden korkma, endişe etme' diye vahyettik.
Diyanet Vakfi : Andolsun ki biz Musa'ya: Kullarımla birlikte geceleyin yola çık da (size) yetişilmesinden korkmaksızın ve (boğulmaktan) endişe etmeksizin onlara denizde kuru bir yol aç, diye vahyetmiştik.
Edip Yüksel : Musa'ya: 'Kullarımı geceleyin yürüyüşe çıkar ve onlar için denizde kuru bir yol aç. Yakalanmaktan korkma, endişe etme,' diye vahyettik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Gerçekten Musa'ya şöyle vahyettik: «Kullarımla geceleyin yürü (Mısır'dan çık) de (asânı vurarak) onlara denizde kuru bir yol aç; (artık firavun tarafından) yetişilmekten korkmazsın ve (boğulmaktan) endişe de etmezsin.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Doğrusu Musa'ya şöyle vahyettik: «Kullarımla geceleyin yürü de onlara denizde kuru bir yol aç; yetişilmekten korkmaz ve endişe etmezsin.»
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve filhakıka Musâya şöyle vahyettik: kullarımla geceleyin yürü de onlara denizde kuru bir yol aç, yetişilmekten korkmazsın ve perva etmezsin
Fizilal-il Kuran : Musa'ya «Kullarımı geceleyin yola çıkar, denize değneğini vurarak onlar için kuru bir yol aç, ne yakalanmaktan kork ve ne de boğulmaktan çekin» diye vahyettik.
Gültekin Onan : Andolsun, biz Musa'ya vahyetmiştik: "Kullarımı geceleyin yürüyüşe geçir, onlara denizde kuru bir yol aç, yetişilmekten korkmadan ve endişeye kapılmadan."
Hakkı Yılmaz : Ve andolsun, Mûsâ'ya “Yetişilmekten korkmayarak ve saygıyla, sevgiyle ürpermeden/ Firavuna minnet duymadan kullarımı geceleyin yürüt de kendileri için bol suda/nehirde kuru bir yol aç!” diye vahyettik.
Hasan Basri Çantay : Andolsun ki biz Musâya: «Kullarımla geceleyin yola çık da — (düşmanların) yetişme (sin) den korkmayarak, (boğulmanızdan da) endîşe etmeyerek — onlara denizde kuru bir yol aç» diye vahy etmişizdir.
Hayrat Neşriyat : And olsun ki Mûsâ’ya şöyle vahyetmiştik: 'Kullarımı geceleyin (Mısır’dan) yola çıkar; (size) yetişilmesinden korkmadan ve (boğulmaktan) endişe etmeden, denizde onlara kuru bir yol (açmak) için (asân ile denize) vur!'
İbni Kesir : Andolsun ki; Musa'ya şöyle vahyettik: Kullarımı geceleyin yürüt. Denizde onlara kuru bir yol aç. Batmaktan ve düşmanların yetişmesinden korkma, endişe etme.
İskender Evrenosoğlu : Ve andolsun ki Biz, Musa (A.S)'a vahyettik ki: “Kullarımla gece (yola) çıkıp yürü! Sonra da (asanla) vurarak onlar için kuru bir yol aç! (Firavunun size) yetişmesinden korkma ve (suda boğulmaktan da) endişe etme!”
Muhammed Esed : Ve Gerçek şu ki, (zamanı gelince) Musa'ya: "Kullarımla beraber geceleyin yola çık ve onlara denizin ortasında kupkuru (güvenli) bir yol tutuver; arkanızdan yetişirler diye korkup kaygılanma" diye vahyettik.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve andolsun ki, Mûsa'ya şöyle vahyettik: «Kullarım ile beraber geceleyin yürü ve onlara denizde kuru bir yol aç, yetişilmekten korkmazsın ve havf eder olma.»
Ömer Öngüt : Andolsun ki biz Musa'ya şöyle vahyettik: “Kullarımı geceleyin yürüt. Denizde onlara kuru bir yol aç. Düşmanların yetişmesinden de batmaktan da korkma, endişe etme!”
Şaban Piriş : Musa’ya: -Kullarımı geceleyin yola çıkar, onlara denizde kuru bir yol aç, (batmaktan ve düşmanların yetişmesinden) korkma, endişen olmasın! diye vahyetmiştik.
Suat Yıldırım : Biz Mûsâ’ya şöyle vahyettik: Kullarımla geceleyin Mısır’dan yola çık. Asanı vurarak denizde onlara kuru bir yol aç! Firavun’un size ulaşmasından ve boğulmanızdan endişe edip korkmayın!
Süleyman Ateş : Andolsun biz Mûsâ'ya: "Kullarımı geceleyin (Mısır'dan çıkarıp) yürüt; (asânla suya) vur, denizde onlar için kuru bir yol (aç). (Fir'avn'ın sana) yetişme(sin)den korkma, (boğulmaktan) endişe etme." diye vahyetmiştik.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, biz Musa'ya vahyetmiştik: «Kullarımı geceleyin yürüyüşe geçir, onlara denizde kuru bir yol aç, (size) yetişilmekten korkmadan ve endişeye kapılmadan.»
Ümit Şimşek : Musa'ya 'Kullarımla gece vakti yola çık,' diye vahyettik. 'Denize vur da onlara kuru bir yol açılsın. Yakalanmaktan endişeniz olmasın, boğulmaktan da korkmayın.'
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun, Mûsa'ya şöyle vahyetmiştik: "Kullarımı geceleyin yürüt! Denizde onlar için kuru bir yol aç! Size yetişecekler diye korkma, endişelenme.!"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}