» 40 / Mü’min  46:

Kuran Sırası: 40
İniş Sırası: 60
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85

 » 40 / Mü’min  Suresi: 46
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. النَّارُ (ELNER) = En-nāru : ateş
2. يُعْرَضُونَ (YARŽVN) = yuǎ'raDūne : sunulurlar
3. عَلَيْهَا (ALYHE) = ǎleyhā : ona
4. غُدُوًّا (ĞD̃VE) = ğuduvven : sabah
5. وَعَشِيًّا (VAŞYE) = ve ǎşiyyen : ve akşam
6. وَيَوْمَ (VYVM) = ve yevme : ve günü
7. تَقُومُ (TGVM) = teḳūmu : koptuğu
8. السَّاعَةُ (ELSEAT) = s-sāǎtu : kıyametin
9. أَدْخِلُوا (ÊD̃ḢLVE) = edḣilū : sokun (denilir)
10. الَ ( ËL) = āle : ailesini
11. فِرْعَوْنَ (FRAVN) = fir'ǎvne : Fir'avn
12. أَشَدَّ (ÊŞD̃) = eşedde : en çetinine
13. الْعَذَابِ (ELAZ̃EB) = l-ǎƶābi : azabın
ateş | sunulurlar | ona | sabah | ve akşam | ve günü | koptuğu | kıyametin | sokun (denilir) | ailesini | Fir'avn | en çetinine | azabın |

[NVR] [ARŽ] [] [ĞD̃V] [AŞV] [YVM] [GVM] [SVA] [D̃ḢL] [EVL] [] [ŞD̃D̃] [AZ̃B]
ELNER YARŽVN ALYHE ĞD̃VE VAŞYE VYVM TGVM ELSEAT ÊD̃ḢLVE ËL FRAVN ÊŞD̃ ELAZ̃EB

En-nāru yuǎ'raDūne ǎleyhā ğuduvven ve ǎşiyyen ve yevme teḳūmu s-sāǎtu edḣilū āle fir'ǎvne eşedde l-ǎƶābi
النار يعرضون عليها غدوا وعشيا ويوم تقوم الساعة أدخلوا آل فرعون أشد العذاب

 » 40 / Mü’min  Suresi: 46
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
النار ن و ر | NVR ELNER En-nāru ateş "The Fire;"
يعرضون ع ر ض | ARŽ YARŽVN yuǎ'raDūne sunulurlar they are exposed
عليها | ALYHE ǎleyhā ona to it
غدوا غ د و | ĞD̃V ĞD̃VE ğuduvven sabah morning
وعشيا ع ش و | AŞV VAŞYE ve ǎşiyyen ve akşam and evening.
ويوم ي و م | YVM VYVM ve yevme ve günü And (the) Day
تقوم ق و م | GVM TGVM teḳūmu koptuğu (will be) established
الساعة س و ع | SVA ELSEAT s-sāǎtu kıyametin the Hour,
أدخلوا د خ ل | D̃ḢL ÊD̃ḢLVE edḣilū sokun (denilir) """Cause to enter"
آل ا و ل | EVL ËL āle ailesini (the) people
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Fir'avn (of) Firaun
أشد ش د د | ŞD̃D̃ ÊŞD̃ eşedde en çetinine (in the) severest
العذاب ع ذ ب | AZ̃B ELAZ̃EB l-ǎƶābi azabın "punishment."""

40:46 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ateş | sunulurlar | ona | sabah | ve akşam | ve günü | koptuğu | kıyametin | sokun (denilir) | ailesini | Fir'avn | en çetinine | azabın |

[NVR] [ARŽ] [] [ĞD̃V] [AŞV] [YVM] [GVM] [SVA] [D̃ḢL] [EVL] [] [ŞD̃D̃] [AZ̃B]
ELNER YARŽVN ALYHE ĞD̃VE VAŞYE VYVM TGVM ELSEAT ÊD̃ḢLVE ËL FRAVN ÊŞD̃ ELAZ̃EB

En-nāru yuǎ'raDūne ǎleyhā ğuduvven ve ǎşiyyen ve yevme teḳūmu s-sāǎtu edḣilū āle fir'ǎvne eşedde l-ǎƶābi
النار يعرضون عليها غدوا وعشيا ويوم تقوم الساعة أدخلوا آل فرعون أشد العذاب

[ن و ر] [ع ر ض] [] [غ د و] [ع ش و] [ي و م] [ق و م] [س و ع] [د خ ل] [ا و ل] [] [ش د د] [ع ذ ب]

 » 40 / Mü’min  Suresi: 46
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
النار ن و ر | NVR ELNER En-nāru ateş "The Fire;"
Elif,Lam,Nun,Elif,Re,
1,30,50,1,200,
N – nominative feminine noun
اسم مرفوع
يعرضون ع ر ض | ARŽ YARŽVN yuǎ'raDūne sunulurlar they are exposed
Ye,Ayn,Re,Dad,Vav,Nun,
10,70,200,800,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
عليها | ALYHE ǎleyhā ona to it
Ayn,Lam,Ye,He,Elif,
70,30,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
غدوا غ د و | ĞD̃V ĞD̃VE ğuduvven sabah morning
Ğayn,Dal,Vav,Elif,
1000,4,6,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
وعشيا ع ش و | AŞV VAŞYE ve ǎşiyyen ve akşam and evening.
Vav,Ayn,Şın,Ye,Elif,
6,70,300,10,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
ويوم ي و م | YVM VYVM ve yevme ve günü And (the) Day
Vav,Ye,Vav,Mim,
6,10,6,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
تقوم ق و م | GVM TGVM teḳūmu koptuğu (will be) established
Te,Gaf,Vav,Mim,
400,100,6,40,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb
فعل مضارع
الساعة س و ع | SVA ELSEAT s-sāǎtu kıyametin the Hour,
Elif,Lam,Sin,Elif,Ayn,Te merbuta,
1,30,60,1,70,400,
N – nominative feminine noun
اسم مرفوع
أدخلوا د خ ل | D̃ḢL ÊD̃ḢLVE edḣilū sokun (denilir) """Cause to enter"
,Dal,Hı,Lam,Vav,Elif,
,4,600,30,6,1,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperative verb
PRON – subject pronoun
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
آل ا و ل | EVL ËL āle ailesini (the) people
,Lam,
,30,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Fir'avn (of) Firaun
Fe,Re,Ayn,Vav,Nun,
80,200,70,6,50,
"PN – accusative masculine proper noun → Pharaoh"
اسم علم منصوب
أشد ش د د | ŞD̃D̃ ÊŞD̃ eşedde en çetinine (in the) severest
,Şın,Dal,
,300,4,
ADJ – accusative masculine singular adjective
صفة منصوبة
العذاب ع ذ ب | AZ̃B ELAZ̃EB l-ǎƶābi azabın "punishment."""
Elif,Lam,Ayn,Zel,Elif,Be,
1,30,70,700,1,2,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |النَّارُ: ateş | يُعْرَضُونَ: sunulurlar | عَلَيْهَا: ona | غُدُوًّا: sabah | وَعَشِيًّا: ve akşam | وَيَوْمَ: ve günü | تَقُومُ: koptuğu | السَّاعَةُ: kıyametin | أَدْخِلُوا: sokun (denilir) | الَ: ailesini | فِرْعَوْنَ: Fir'avn | أَشَدَّ: en çetinine | الْعَذَابِ: azabın |
Kırık Meal (Harekesiz) : |النار ELNER ateş | يعرضون YARŽWN sunulurlar | عليها ALYHE ona | غدوا ĞD̃WE sabah | وعشيا WAŞYE ve akşam | ويوم WYWM ve günü | تقوم TGWM koptuğu | الساعة ELSEAT kıyametin | أدخلوا ÊD̃ḢLWE sokun (denilir) | آل ËL ailesini | فرعون FRAWN Fir'avn | أشد ÊŞD̃ en çetinine | العذاب ELAZ̃EB azabın |
Kırık Meal (Okunuş) : |En-nāru: ateş | yuǎ'raDūne: sunulurlar | ǎleyhā: ona | ğuduvven: sabah | ve ǎşiyyen: ve akşam | ve yevme: ve günü | teḳūmu: koptuğu | s-sāǎtu: kıyametin | edḣilū: sokun (denilir) | āle: ailesini | fir'ǎvne: Fir'avn | eşedde: en çetinine | l-ǎƶābi: azabın |
Kırık Meal (Transcript) : |ELNER: ateş | YARŽVN: sunulurlar | ALYHE: ona | ĞD̃VE: sabah | VAŞYE: ve akşam | VYVM: ve günü | TGVM: koptuğu | ELSEAT: kıyametin | ÊD̃ḢLVE: sokun (denilir) | ËL: ailesini | FRAVN: Fir'avn | ÊŞD̃: en çetinine | ELAZ̃EB: azabın |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ateş, sabah akşam, onlara gösterilecek ve kıyâmetin koptuğu günde Firavun soyunu denecek, sokun azâbın en çetinine.
Adem Uğur : Onlar sabah akşam o ateşe sokulurlar. Kıyametin kopacağı gün de: Firavun ailesini azabın en çetinine sokun (denilecek)!
Ahmed Hulusi : (O kötü azap) Nâr'dır! Sabah - akşam ona arz olunurlar. . . O saatin geldiği süreçte de: "Âl-i Firavun'u azabın en şiddetlisine sokun!" (denilir).
Ahmet Tekin : Onlar sabah erken ve akşama doğru ateşe atılırlar. Kıyametin kopacağı ânın gerçekleşeceği gün de: 'İnsanları köleleştiren Firavun hanedanını, devlet görevlilerini, yandaşlarını, insanların hürriyetlerini kısıtlayan güç ve iktidar sahibi benzerlerini azâbın en dehşetlisine sokun' denilecek.
Ahmet Varol : Ateş! Sabah akşam ona sunulurlar. Kıyametin koptuğu gün de: 'Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun!' (denir).
Ali Bulaç : Ateş; sabah akşam, ona sunulurlar. Kıyamet saatinin kopacağı gün: "Firavun çevresini, azabın en şiddetli olanına sokun" (denecek).
Ali Fikri Yavuz : Onlar (kabirlerinde kıyamet gününe kadar) sabah ve akşam ateşe arz edilecekler. Kıyamet koptuğu gün de: “- Firavun kavmini en şiddetli azaba sokun.” denilecektir.
Bekir Sadak : Onlar, sabah aksam atese sunulurlar. Kiyamet cattigi gun, «Firavun'un adamlarini azabin en agirina sokun"denir.
Celal Yıldırım : Sabah akşam ateşe arzolunurlar. Kıyâmet'in kopuşu meydana gelince, Fir'avn'ın yandaşlarını azabın en şiddetlisine sokun ! (denilir).
Diyanet İşleri : (Öyle bir) ateş ki, onlar sabah akşam ona sunulurlar. Kıyametin kopacağı günde de, “Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun” denilecektir.
Diyanet İşleri (eski) : Onlar, sabah akşam ateşe sunulurlar. Kıyamet çattığı gün, 'Firavun'un adamlarını azabın en ağırına sokun'denir.
Diyanet Vakfi : Onlar sabah akşam o ateşe sokulurlar. Kıyametin kopacağı gün de: Firavun ailesini azabın en çetinine sokun (denilecek)!
Edip Yüksel : Onlara gündüz ve akşam ateş sunulur. Dünyanın son gününde ise: 'Firavun'un taraftarlarını azabın en çetinine sokun.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar, sabah akşam ateşe arzolunurlar. Kıyamet kopacağı gün de: «Firavun hanedanını azabın en şiddetlisine tıkın!» (denilecektir).
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ateş; onlar, sabah akşam ona karşı sunulur dururlar. Kıyamet kopacağı gün de: «Tıkın Firavun ailesini en şiddetli azaba!» (denilir).
Elmalılı Hamdi Yazır : Ateş; onlar sabah akşam ona arzolunur dururlar, saat kıyam edeceği gün de tıkın Âl-i Fir'avn'i en şiddetli azâba!
Fizilal-il Kuran : Onlar sabah akşam ateşe sunulurlar. Kıyamet çattığı gün: "Firavun'un adamlarını azabın en ağırına sokun!" denir.
Gültekin Onan : Ateş; sabah akşam, ona sunulurlar. Kıyamet saatinin kopacağı gün: "Firavun çevresini, azabın en şiddetli olanına sokun" (denecek).
Hakkı Yılmaz : (45,46) "Sonra Allah o mü’mini onların kurdukları tuzakların kötülüklerinden korudu. Firavun'un yakınlarını ise, azabın kötüsü; ateş kuşattı. Onlar sürekli olarak ateşe arz olunurlar. Kıyâmet kopacağı gün ise: “Firavun'un yakınlarını azabın en şiddetlisine sokun!” "
Hasan Basri Çantay : (Azâbdan biri de) ateşdir ki onlar buna sabah, akşam arzolunacaklar, kıyametin kopacağı gün de «Fir'avn haanedânını azabın en çetinine sokun» (denilecek).
Hayrat Neşriyat : (O kötü azab) ateştir! (Onlar) sabah akşam ona arz olunurlar. Kıyâmet kopacağı gün ise: 'Fir'avun âilesini azâbın en şiddetlisine sokun!' (denilecektir).
İbni Kesir : Sabah akşam ateşe sunulurlar. Kıyamet koptuğu gün; Firavun'un adamlarını azabın en şiddetlisine sokun, denir.
İskender Evrenosoğlu : O ateş ki sabah akşam ona arz olunurlar. Ve o saatin (kıyâmetin) vuku bulacağı gün: "Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun!" (denir).
Muhammed Esed : (öteki dünyadaki) ateş(in, ki o ateş)e sabah akşam (rastgele) sokulacaklar: Nitekim Son Saat'in gelip çattığı Gün (Allah), "Firavun ailesini en şiddetli azabın içine atın!" (buyuracaktır).
Ömer Nasuhi Bilmen : Ateş ki onun üzerine sabahleyin ve akşamleyin arz olunurlar ve Kıyamet kâim olacağı günde Fir'avun'un hanedanını azabın en şiddetlisine girdiriniz (denilir).
Ömer Öngüt : Onlar (kabirlerinde kıyamet gününe kadar) sabah-akşam ateşe sunulurlar. Kıyamet koptuğu gün de: "Firavun hanedânını azabın en çetinine sokun!" denilir.
Şaban Piriş : Onlar sabah akşam ateşe sunulurlar. Kıyamet gerçekleştiği gün; Firavun ailesini en şiddetli azaba sokun!
Suat Yıldırım : Onlar sabah akşam ateşin karşısına getirilirler. Kıyamet koptuğunda da: "Haydi, Firavun hanedanını en şiddetli azaba sokun!" denilir.
Süleyman Ateş : Ateş! Sabah akşam ona sunulurlar. Kıyâmet koptuğu gün de: "Fir'avn âilesini azâbın en çetinine sokun!" (denilir).
Tefhim-ul Kuran : Ateş; sabah akşam, ona sunulurlar. Kıyamet saatinin kopacağı gün ise: «Firavun çevresini, azabın en şiddetli olanına sokun» (denecek).
Ümit Şimşek : Ateşe sunulurlar sabah akşam; kıyamet kopunca da sokun Firavun ehlini azabın en şiddetlisine!
Yaşar Nuri Öztürk : Sabah akşam, ateşe arz olunurlar. Kıyamet koptuğu gün de şöyle denir: "Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun!"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}