» 40 / Mü’min  74:

Kuran Sırası: 40
İniş Sırası: 60
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85

 » 40 / Mü’min  Suresi: 74
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. مِنْ (MN) = min :
2. دُونِ (D̃VN) = dūni : başkaları?
3. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'tan
4. قَالُوا (GELVE) = ḳālū : diyecekler ki
5. ضَلُّوا (ŽLVE) = Dellū : kayboldular
6. عَنَّا (ANE) = ǎnnā : bizden
7. بَلْ (BL) = bel : hayır
8. لَمْ (LM) = lem :
9. نَكُنْ (NKN) = nekun : değilmişiz
10. نَدْعُو (ND̃AV) = ned'ǔ : biz tapmıyor
11. مِنْ (MN) = min :
12. قَبْلُ (GBL) = ḳablu : önceden
13. شَيْئًا (ŞYÙE) = şey'en : hiçbir şeye
14. كَذَٰلِكَ (KZ̃LK) = keƶālike : işte böyle
15. يُضِلُّ (YŽL) = yuDillu : şaşırtır
16. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
17. الْكَافِرِينَ (ELKEFRYN) = l-kāfirīne : kafirleri
| başkaları? | Allah'tan | diyecekler ki | kayboldular | bizden | hayır | | değilmişiz | biz tapmıyor | | önceden | hiçbir şeye | işte böyle | şaşırtır | Allah | kafirleri |

[] [D̃VN] [] [GVL] [ŽLL] [] [] [] [KVN] [D̃AV] [] [GBL] [ŞYE] [] [ŽLL] [] [KFR]
MN D̃VN ELLH GELVE ŽLVE ANE BL LM NKN ND̃AV MN GBL ŞYÙE KZ̃LK YŽL ELLH ELKEFRYN

min dūni llahi ḳālū Dellū ǎnnā bel lem nekun ned'ǔ min ḳablu şey'en keƶālike yuDillu llahu l-kāfirīne
من دون الله قالوا ضلوا عنا بل لم نكن ندعو من قبل شيئا كذلك يضل الله الكافرين

 » 40 / Mü’min  Suresi: 74
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
من | MN min Other than
دون د و ن | D̃VN D̃VN dūni başkaları? Other than
الله | ELLH llahi Allah'tan "Allah?"""
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū diyecekler ki They will say,
ضلوا ض ل ل | ŽLL ŽLVE Dellū kayboldular """They have departed"
عنا | ANE ǎnnā bizden from us.
بل | BL bel hayır Nay!
لم | LM lem Not
نكن ك و ن | KVN NKN nekun değilmişiz we used to
ندعو د ع و | D̃AV ND̃AV ned'ǔ biz tapmıyor [we] call
من | MN min before
قبل ق ب ل | GBL GBL ḳablu önceden before
شيئا ش ي ا | ŞYE ŞYÙE şey'en hiçbir şeye "anything."""
كذلك | KZ̃LK keƶālike işte böyle Thus
يضل ض ل ل | ŽLL YŽL yuDillu şaşırtır Allah lets go astray
الله | ELLH llahu Allah Allah lets go astray
الكافرين ك ف ر | KFR ELKEFRYN l-kāfirīne kafirleri the disbelievers.

40:74 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

| başkaları? | Allah'tan | diyecekler ki | kayboldular | bizden | hayır | | değilmişiz | biz tapmıyor | | önceden | hiçbir şeye | işte böyle | şaşırtır | Allah | kafirleri |

[] [D̃VN] [] [GVL] [ŽLL] [] [] [] [KVN] [D̃AV] [] [GBL] [ŞYE] [] [ŽLL] [] [KFR]
MN D̃VN ELLH GELVE ŽLVE ANE BL LM NKN ND̃AV MN GBL ŞYÙE KZ̃LK YŽL ELLH ELKEFRYN

min dūni llahi ḳālū Dellū ǎnnā bel lem nekun ned'ǔ min ḳablu şey'en keƶālike yuDillu llahu l-kāfirīne
من دون الله قالوا ضلوا عنا بل لم نكن ندعو من قبل شيئا كذلك يضل الله الكافرين

[] [د و ن] [] [ق و ل] [ض ل ل] [] [] [] [ك و ن] [د ع و] [] [ق ب ل] [ش ي ا] [] [ض ل ل] [] [ك ف ر]

 » 40 / Mü’min  Suresi: 74
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
من | MN min Other than
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
دون د و ن | D̃VN D̃VN dūni başkaları? Other than
Dal,Vav,Nun,
4,6,50,
N – genitive noun
اسم مجرور
الله | ELLH llahi Allah'tan "Allah?"""
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū diyecekler ki They will say,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ضلوا ض ل ل | ŽLL ŽLVE Dellū kayboldular """They have departed"
Dad,Lam,Vav,Elif,
800,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
عنا | ANE ǎnnā bizden from us.
Ayn,Nun,Elif,
70,50,1,
P – preposition
PRON – 1st person plural object pronoun
جار ومجرور
بل | BL bel hayır Nay!
Be,Lam,
2,30,
RET – retraction particle
حرف اضراب
لم | LM lem Not
Lam,Mim,
30,40,
NEG – negative particle
حرف نفي
نكن ك و ن | KVN NKN nekun değilmişiz we used to
Nun,Kef,Nun,
50,20,50,
V – 1st person plural imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
ندعو د ع و | D̃AV ND̃AV ned'ǔ biz tapmıyor [we] call
Nun,Dal,Ayn,Vav,
50,4,70,6,
V – 1st person plural imperfect verb
فعل مضارع
من | MN min before
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قبل ق ب ل | GBL GBL ḳablu önceden before
Gaf,Be,Lam,
100,2,30,
N – genitive noun
اسم مجرور
شيئا ش ي ا | ŞYE ŞYÙE şey'en hiçbir şeye "anything."""
Şın,Ye,,Elif,
300,10,,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
كذلك | KZ̃LK keƶālike işte böyle Thus
Kef,Zel,Lam,Kef,
20,700,30,20,
P – prefixed preposition ka
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
جار ومجرور
يضل ض ل ل | ŽLL YŽL yuDillu şaşırtır Allah lets go astray
Ye,Dad,Lam,
10,800,30,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
الله | ELLH llahu Allah Allah lets go astray
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
الكافرين ك ف ر | KFR ELKEFRYN l-kāfirīne kafirleri the disbelievers.
Elif,Lam,Kef,Elif,Fe,Re,Ye,Nun,
1,30,20,1,80,200,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |مِنْ: | دُونِ: başkaları? | اللَّهِ: Allah'tan | قَالُوا: diyecekler ki | ضَلُّوا: kayboldular | عَنَّا: bizden | بَلْ: hayır | لَمْ: | نَكُنْ: değilmişiz | نَدْعُو: biz tapmıyor | مِنْ: | قَبْلُ: önceden | شَيْئًا: hiçbir şeye | كَذَٰلِكَ: işte böyle | يُضِلُّ: şaşırtır | اللَّهُ: Allah | الْكَافِرِينَ: kafirleri |
Kırık Meal (Harekesiz) : |من MN | دون D̃WN başkaları? | الله ELLH Allah'tan | قالوا GELWE diyecekler ki | ضلوا ŽLWE kayboldular | عنا ANE bizden | بل BL hayır | لم LM | نكن NKN değilmişiz | ندعو ND̃AW biz tapmıyor | من MN | قبل GBL önceden | شيئا ŞYÙE hiçbir şeye | كذلك KZ̃LK işte böyle | يضل YŽL şaşırtır | الله ELLH Allah | الكافرين ELKEFRYN kafirleri |
Kırık Meal (Okunuş) : |min: | dūni: başkaları? | llahi: Allah'tan | ḳālū: diyecekler ki | Dellū: kayboldular | ǎnnā: bizden | bel: hayır | lem: | nekun: değilmişiz | ned'ǔ: biz tapmıyor | min: | ḳablu: önceden | şey'en: hiçbir şeye | keƶālike: işte böyle | yuDillu: şaşırtır | llahu: Allah | l-kāfirīne: kafirleri |
Kırık Meal (Transcript) : |MN: | D̃VN: başkaları? | ELLH: Allah'tan | GELVE: diyecekler ki | ŽLVE: kayboldular | ANE: bizden | BL: hayır | LM: | NKN: değilmişiz | ND̃AV: biz tapmıyor | MN: | GBL: önceden | ŞYÙE: hiçbir şeye | KZ̃LK: işte böyle | YŽL: şaşırtır | ELLH: Allah | ELKEFRYN: kafirleri |
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah'ı bırakıp da? Diyecekler ki: Gözümüzden kayboldular, zâten de bundan önce tapmaya lâyık birşeye tapmamıştık biz; işte Allah, kâfirleri böyle saptırır.
Adem Uğur : O Allah'tan başka (taptıklarınız). Onlar da:"Bizden uzaklaştılar, zaten biz önceleri hiçbir şeye tapmıyorduk", diyecekler. İşte Allah kâfirleri böyle şaşırtır.
Ahmed Hulusi : "Allâh dûnunda!" Dediler ki: "Bizden kayboldular. . . Hayır, zaten biz daha önce, olmayan şeye yönelmişiz!". . . Allâh, hakikat bilgisini inkâr edenleri böylece saptırır.
Ahmet Tekin : 'Allah’ı bırakıp, kulları durumundakilerden, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a ortak koştuğunuz varlıklar nerede?' Onlar: 'Uzaklaşıp kayboldular. Doğrusu, önceden de, onlara hiçbir şekilde tapıp yalvarmıyorduk.' derler. İşte Allah, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlere, nankörlere, o yalancılara özgürlük tanıdığı gibi, hak yoldan uzaklaşmalarına, dalâleti, helâki tercihlerine özgürlük tanıyor.
Ahmet Varol : Allah'tan başka.' Derler ki: 'Bizim yanımızdan kayboldular. Hayır, biz zaten daha önce bir şeye tapmıyorduk.' İşte Allah inkâr edenleri böyle saptırır.
Ali Bulaç : "Allah'ın dışında (taptıklarınız)." Dediler ki: "Bizi bırakıp kayboluverdiler. Hayır, biz önceleri (meğer) hiçbir şeye tapar değilmişiz." İşte Allah, kafirleri böyle şaşırtıp saptırır.
Ali Fikri Yavuz : Allah’dan başkaları.” Onlar (cevap olarak şöyle) diyecekler: “- Bizden kaybolup gittiler. Doğrusu biz, bundan önce, bir şeye ibadet etmiyormuşuz (onların hiç bir kıymeti yokmuş).” İşte Allah kâfirleri böyle sapıklığa düşürür.
Bekir Sadak : (73-74) Sonra onlara: «Allah'i birakip da kostugunuz ortaklar nerededir?» denir. «Bizden uzaklastilar; hayir; biz zaten onceleri hic bir seye kulluk etmiyorduk» derler. Iste Allah inkarcilari boyle saptirir.
Celal Yıldırım : (73-74) Sonra da onlara : «Allah'ı bırakıp koştuğunuz ortaklar nerede ?» denilecek. «Onlar uzaklaşıp bizden kayboldular. Zaten biz daha öncede hiçbir şeye ibâdet etmiyorduk» derler. İşte Allah, kâfirleri böyle şaşırtır.
Diyanet İşleri : (73-74) Sonra onlara, “Allah’ı bırakıp da ortak koştuklarınız nerede?” denilir. Onlar da, “(Yüzüstü bırakıp) bizden uzaklaştılar. Hayır, demek ki, biz önceleri hiçbir şeye tapmıyormuşuz, (taptıklarımız bir hiçmiş)” derler. İşte Allah, inkârcıları böyle saptırır.
Diyanet İşleri (eski) : (73-74) Sonra onlara: 'Allah'ı bırakıp da koştuğunuz ortaklar nerededir?' denir. 'Bizden uzaklaştılar; hayır, biz zaten önceleri hiçbir şeye kulluk etmiyorduk' derler. İşte Allah inkarcıları böyle saptırır.
Diyanet Vakfi : (73-74) Sonra onlara: Allah'ı bırakıp da koştuğunuz ortaklar nerededir? denilecek. Onlar da: Bizden uzaklaştılar, zaten biz önceleri hiçbir şeye tapmıyorduk, diyecekler. İşte Allah kâfirleri böyle şaşırtır.
Edip Yüksel : 'ALLAH'ın yanında?' Onlar da derler ki, 'Bizi terkettiler. Meğer biz daha önce hiç bir şeye yalvarmıyormuşuz.' ALLAH inkarcıları işte böyle saptırır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O Allah'tan başkaları (nerede denilecek). Onlar da diyecekler ki: «Hepsi bizden uzaklaşıp gittiler. Daha doğrusu biz bundan önce hiçbir şeye ibadet etmiyormuşuz.» İşte Allah, o kâfirleri böyle şaşırtır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah'tan başkaları?» Diyecekler ki: «Onlar bizden uzaklaşıp gittiler. Daha doğrusu biz bundan önce bir şeye ibadet etmiyormuşuz!» İşte Allah kafirleri böyle şaşkınlaştırır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Allahın berisinden? Diyecekler ki onlar bizden gaib oldular daha doğrusu biz bundan evvel bir şey'e ıbâdet eder değilmişiz, işte Allah kâfirleri böyle şaşkın eder
Fizilal-il Kuran : Allah'tan başka taptıklarınız?» Dediler ki: «Bizden uzaklaşıp kayboldular; hayır, meğer biz önceden hiçbir şeye tapmamışız. (Taptıklarımız hiçbir şey değilmiş).» İşte Allah kafirleri böyle şaşırtır.
Gültekin Onan : "Tanrı'nın dışında (taptıklarınız)." Dediler ki: "Bizi bırakıp kayboluverdiler. Hayır, biz önceleri (meğer) hiçbir şeye tapar değilmişiz." İşte Tanrı, kafirleri böyle şaşırtıp saptırır.
Hakkı Yılmaz : (69-76) "Allah'ın âyetleri üzerinde tartışanları görmedin mi/hiç düşünmedin mi? Nasıl da döndürülüyorlar? Kitabı ve elçilerimize gönderdiklerimizi yalanlayanlar elbette ileride, boyunlarında halkalar ve zincirler olarak kaynar suya sürülüp, sonra ateşte yakılırlarken bileceklerdir. Sonra onlara: “Allah'ın astlarından ortaklar koştuğunuz şeyler nerededir?” denir. Onlar: “Bizden kaybolup gittiler; aslında biz zaten önceleri hiçbir şeye yakarmıyorduk” derler. İşte Allah, kâfirleri; Kendisinin ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenleri böyle saptırır: “İşte bu, yeryüzünde haksız yere şımarmanız ve böbürlenmenizden ötürüdür. Orada sürekli kalmak üzere cehennem kapılarına girin!” –İşte, büyüklenenlerin durağı ne de kötüdür!– "
Hasan Basri Çantay : (73-74) Sonra onlara «Allâhı bırakıb da (Ona) ortak tutageldiğiniz (putlar) nerede?» denilecek. Onlar da «Bizden uzaklaşıb gaaib oldular. Daha doğrusu biz bundan evvel zâten hiçbir şey'e tapmazdık» diyecekler. İşte Allah, kâfirleri böyle şaşırtır.
Hayrat Neşriyat : (73-74) Sonra onlara: 'Allah’ı bırakıp da (O’na) ortak koşmakta olduğunuz şeyler nerede?' denilir. (Onlar da:) 'Bizden kayboldular; daha doğrusu (biz) daha önce hiçbir şeye yalvarır olmamışız!' derler. İşte Allah, kâfirleri (isyanlarındaki inadları üzerine) böyle saptırır.
İbni Kesir : Allah'tan başka? Derler ki: Bizden uzaklaştılar, hayır zaten biz önceleri hiç bir şeye ibadet etmiyorduk. İşte Allah, kafirleri böylece saptırır.
İskender Evrenosoğlu : Allah'tan başka. (Cehennemdekiler de) derler ki: "Onlar bizden saptılar (uzaklaştılar). Hayır, (meğer) biz daha önce (hiç) bir şeye tapmamışız. Allah, kâfirleri işte böyle dalâlette bırakır."
Muhammed Esed : Allah'ın yanısıra (ilahlık yakıştırdıklarınız)?" (Şöyle) cevap verecekler: "Onlar bizi yüzüstü bıraktılar; daha doğrusu, geçmişte yalvarıp sığındıklarımız, aslında hiç yoklardı!" (Ve onlara:) "İşte Allah hakikati inkar edenleri böyle şaşırtır; (denilecektir,)
Ömer Nasuhi Bilmen : Allah'ın berisinden diyeceklerdir ki: «Bizden gâib oldular. Belki biz evvelce bir şeye ibadet etmiş olmadık.» İşte Allah, kâfirleri böylece sapıklığa düşürür.
Ömer Öngüt : "Allah'tan başka. " Derler ki: "Bizden uzaklaştılar. Zaten biz önceleri hiçbir şeye tapmıyorduk. " İşte Allah kâfirleri böyle şaşırtır.
Şaban Piriş : Allah’tan başka. Bizden uzaklaştılar. Biz, önceden hiçbir şeye ibadet/dua etmiyorduk, dediler. Allah, kafirleri işte böyle sapıklıkta bırakır.
Suat Yıldırım : (73-74) Sonra da kendilerine şöyle denilecektir: "Allah’tan başka O’na şerik saydığınız putlar nerede?" Onlar: "Bizden uzaklaşıp ortadan kayboldular. Daha doğrusu, biz, taptıklarımızın bir hiç olduğunu, şimdi anladık. Meğerse bizim taptıklarımız, bir hiçten ibaretmiş."İşte Allah, kâfirleri böyle şaşırtır.
Süleyman Ateş : Allah'tan başka (taptıklarınız)?" Diyecekler ki: "Bizden (uzaklaşıp) kayboldular; hayır, meğer biz önceden hiçbir şeye tapmıyormuşuz, (taptıklarımız hiçbir şey değilmiş)!" İşte Allâh, kâfirleri böyle şaşırtır.
Tefhim-ul Kuran : «Allah'ın dışında (olan ortaklarınız).» Dediler ki: «Bizi bırakıp kayboluverdiler. Hayır, biz önceleri (meğer) hiçbir şeye tapar değilmişiz.» İşte Allah, kâfirleri böyle şaşırtıp saptırır.
Ümit Şimşek : Allah'tan başka taptıklarınız nerede? 'Bizi bırakıp kayboldular,' derler. 'Meğer daha önce dua ettiklerimiz bir hiçmiş!' Kâfirleri Allah işte böyle şaşırtır.
Yaşar Nuri Öztürk : "Allah'ın berisinden taptıklarınız nerede?" Diyecekler ki: "Bizden uzaklaşıp kayboldular. Doğrusu biz, daha önce hiçbir şeye yakarmıyormuşuz." Allah, inkâr edenleri işte böyle saptırır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}