» 40 / Mü’min  9:

Kuran Sırası: 40
İniş Sırası: 60
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85

 » 40 / Mü’min  Suresi: 9
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَقِهِمُ (VGHM) = ve ḳihimu : ve onları koru
2. السَّيِّئَاتِ (ELSYÙET) = s-seyyiāti : kötülüklerden
3. وَمَنْ (VMN) = ve men : ve kimi
4. تَقِ (TG) = teḳi : sen korursan
5. السَّيِّئَاتِ (ELSYÙET) = s-seyyiāti : kötülüklerden
6. يَوْمَئِذٍ (YVMÙZ̃) = yevmeiƶin : o gün
7. فَقَدْ (FGD̃) = feḳad : elbette
8. رَحِمْتَهُ (RḪMTH) = raHimtehu : ona acımışsındır
9. وَذَٰلِكَ (VZ̃LK) = ve ƶālike : ve işte budur
10. هُوَ (HV) = huve : o
11. الْفَوْزُ (ELFVZ) = l-fevzu : başarı
12. الْعَظِيمُ (ELAƵYM) = l-ǎZīmu : büyük
ve onları koru | kötülüklerden | ve kimi | sen korursan | kötülüklerden | o gün | elbette | ona acımışsındır | ve işte budur | o | başarı | büyük |

[VGY] [SVE] [] [VGY] [SVE] [] [] [RḪM] [] [] [FVZ] [AƵM]
VGHM ELSYÙET VMN TG ELSYÙET YVMÙZ̃ FGD̃ RḪMTH VZ̃LK HV ELFVZ ELAƵYM

ve ḳihimu s-seyyiāti ve men teḳi s-seyyiāti yevmeiƶin feḳad raHimtehu ve ƶālike huve l-fevzu l-ǎZīmu
وقهم السيئات ومن تق السيئات يومئذ فقد رحمته وذلك هو الفوز العظيم

 » 40 / Mü’min  Suresi: 9
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقهم و ق ي | VGY VGHM ve ḳihimu ve onları koru And protect them
السيئات س و ا | SVE ELSYÙET s-seyyiāti kötülüklerden (from) the evils.
ومن | VMN ve men ve kimi And whoever
تق و ق ي | VGY TG teḳi sen korursan you protect
السيئات س و ا | SVE ELSYÙET s-seyyiāti kötülüklerden (from) the evils
يومئذ | YVMÙZ̃ yevmeiƶin o gün that Day,
فقد | FGD̃ feḳad elbette then verily
رحمته ر ح م | RḪM RḪMTH raHimtehu ona acımışsındır You have bestowed mercy on him.
وذلك | VZ̃LK ve ƶālike ve işte budur And that
هو | HV huve o [it]
الفوز ف و ز | FVZ ELFVZ l-fevzu başarı (is) the success,
العظيم ع ظ م | AƵM ELAƵYM l-ǎZīmu büyük "the great."""

40:9 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve onları koru | kötülüklerden | ve kimi | sen korursan | kötülüklerden | o gün | elbette | ona acımışsındır | ve işte budur | o | başarı | büyük |

[VGY] [SVE] [] [VGY] [SVE] [] [] [RḪM] [] [] [FVZ] [AƵM]
VGHM ELSYÙET VMN TG ELSYÙET YVMÙZ̃ FGD̃ RḪMTH VZ̃LK HV ELFVZ ELAƵYM

ve ḳihimu s-seyyiāti ve men teḳi s-seyyiāti yevmeiƶin feḳad raHimtehu ve ƶālike huve l-fevzu l-ǎZīmu
وقهم السيئات ومن تق السيئات يومئذ فقد رحمته وذلك هو الفوز العظيم

[و ق ي] [س و ا] [] [و ق ي] [س و ا] [] [] [ر ح م] [] [] [ف و ز] [ع ظ م]

 » 40 / Mü’min  Suresi: 9
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقهم و ق ي | VGY VGHM ve ḳihimu ve onları koru And protect them
Vav,Gaf,He,Mim,
6,100,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine singular imperative verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
السيئات س و ا | SVE ELSYÙET s-seyyiāti kötülüklerden (from) the evils.
Elif,Lam,Sin,Ye,,Elif,Te,
1,30,60,10,,1,400,
N – accusative feminine plural noun
اسم منصوب
ومن | VMN ve men ve kimi And whoever
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional noun
الواو عاطفة
اسم شرط
تق و ق ي | VGY TG teḳi sen korursan you protect
Te,Gaf,
400,100,
V – 2nd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
السيئات س و ا | SVE ELSYÙET s-seyyiāti kötülüklerden (from) the evils
Elif,Lam,Sin,Ye,,Elif,Te,
1,30,60,10,,1,400,
N – accusative feminine plural noun
اسم منصوب
يومئذ | YVMÙZ̃ yevmeiƶin o gün that Day,
Ye,Vav,Mim,,Zel,
10,6,40,,700,
T – time adverb
ظرف زمان
فقد | FGD̃ feḳad elbette then verily
Fe,Gaf,Dal,
80,100,4,
RSLT – prefixed result particle
CERT – particle of certainty
الفاء واقعة في جواب الشرط
حرف تحقيق
رحمته ر ح م | RḪM RḪMTH raHimtehu ona acımışsındır You have bestowed mercy on him.
Re,Ha,Mim,Te,He,
200,8,40,400,5,
V – 2nd person masculine singular perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وذلك | VZ̃LK ve ƶālike ve işte budur And that
Vav,Zel,Lam,Kef,
6,700,30,20,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
الواو عاطفة
اسم اشارة
هو | HV huve o [it]
He,Vav,
5,6,
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
ضمير منفصل
الفوز ف و ز | FVZ ELFVZ l-fevzu başarı (is) the success,
Elif,Lam,Fe,Vav,Ze,
1,30,80,6,7,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
العظيم ع ظ م | AƵM ELAƵYM l-ǎZīmu büyük "the great."""
Elif,Lam,Ayn,Zı,Ye,Mim,
1,30,70,900,10,40,
ADJ – nominative masculine singular adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَقِهِمُ: ve onları koru | السَّيِّئَاتِ: kötülüklerden | وَمَنْ: ve kimi | تَقِ: sen korursan | السَّيِّئَاتِ: kötülüklerden | يَوْمَئِذٍ: o gün | فَقَدْ: elbette | رَحِمْتَهُ: ona acımışsındır | وَذَٰلِكَ: ve işte budur | هُوَ: o | الْفَوْزُ: başarı | الْعَظِيمُ: büyük |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وقهم WGHM ve onları koru | السيئات ELSYÙET kötülüklerden | ومن WMN ve kimi | تق TG sen korursan | السيئات ELSYÙET kötülüklerden | يومئذ YWMÙZ̃ o gün | فقد FGD̃ elbette | رحمته RḪMTH ona acımışsındır | وذلك WZ̃LK ve işte budur | هو HW o | الفوز ELFWZ başarı | العظيم ELAƵYM büyük |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve ḳihimu: ve onları koru | s-seyyiāti: kötülüklerden | ve men: ve kimi | teḳi: sen korursan | s-seyyiāti: kötülüklerden | yevmeiƶin: o gün | feḳad: elbette | raHimtehu: ona acımışsındır | ve ƶālike: ve işte budur | huve: o | l-fevzu: başarı | l-ǎZīmu: büyük |
Kırık Meal (Transcript) : |VGHM: ve onları koru | ELSYÙET: kötülüklerden | VMN: ve kimi | TG: sen korursan | ELSYÙET: kötülüklerden | YVMÙZ̃: o gün | FGD̃: elbette | RḪMTH: ona acımışsındır | VZ̃LK: ve işte budur | HV: o | ELFVZ: başarı | ELAƵYM: büyük |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve koru onları kötülüklerden ve kimi kötülüklerden korursan o gün, gerçekten de ona acımışsın ve budur işte o pek büyük kurtuluş, murâda eriş.
Adem Uğur : Bir de onları, her türlü kötülüklerden koru. O gün sen kimi kötülüklerden korursan muhakkak ki onu rahmetine mazhar etmiş olursun. Bu en büyük kurtuluştur.
Ahmed Hulusi : "Onları benlikten - bedensellikten kaynaklanan kötü davranışlardan koru. . . Kimi kötülüklerden korumuşsan, gerçekten o süreçte ona rahmet etmişsindir. . . İşte bu büyük kurtuluşun ta kendisidir!"
Ahmet Tekin : 'Onları dünyadaki cezalardan, âhiretteki azaptan koru. O gün, sen kimi ceza ve azaptan korursan, kesinlikle onu rahmetine mazhar etmiş olursun. Bu en büyük mutluluktur.
Ahmet Varol : Ve onları kötülüklerden koru. O gün, kimi kötülüklerden korursan ona rahmet etmişsindir. İşte bu, büyük kurtuluştur.'
Ali Bulaç : "Ve onları kötülüklerden koru. O gün Sen, kimi kötülüklerden korumuşsan, gerçekten ona rahmet etmişsin. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur."
Ali Fikri Yavuz : Bir de onları fenalıklardan (ateş azabından) koru. Sen kimi fenalıklardan korursan, muhakkak onu, kıyamet günü bağışlamışsındır.” İşte bu, en büyük kurtuluştur.
Bekir Sadak : «nlari kotuluklerden koru! O gun kotuluklerden kimi korursan, ona suphesiz rahmet etmis olursun. Bu buyuk kurtulustur."*
Celal Yıldırım : Onları her türlü kötülüklerden de koru. O gün sen, kimi kötülükten korursan, gerçekten onu rahmetine eriştirmiş olursun. İşte bu, büyük kurtuluştur.
Diyanet İşleri : “Onları kötülüklerden koru. Sen o gün kimi kötülüklerden korursan, ona rahmet etmiş olursun. İşte bu büyük başarıdır."
Diyanet İşleri (eski) : 'Onları kötülüklerden koru! O gün kötülüklerden kimi korursan, ona şüphesiz rahmet etmiş olursun. Bu büyük kurtuluştur.'
Diyanet Vakfi : Bir de onları, her türlü kötülüklerden koru. O gün sen kimi kötülüklerden korursan muhakkak ki onu rahmetine mazhar etmiş olursun. Bu en büyük kurtuluştur.
Edip Yüksel : 'Onları kötülüklerden koru. O gün kimi kötülüklerden korursan onlara rahmet etmişsindir. Büyük zafer budur.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Onları fenalıklardan koru. Sen her kimi fenalıklardan korursan, o gün muhakkak onu rahmetinle yarlığamışsındır. İşte asıl büyük kurtuluş da budur.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onları fenalıklardan koru! Sen, her kimi fenalıklardan korursan, o gün onu gerçekten rahmetinle yarlığamışındır (bağışlamışsındır). İşte asıl büyük kurtuluş da budur!»
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve onları fenalıklardan koru sen her kimi fenalıklardan korursan o gün muhakkak onu rahmetinle yarlıgamışındır, işte asıl fevzi azîm de odur
Fizilal-il Kuran : Onları kötülüklerden koru! O gün kötülüklerden kimi korursan, ona şüphesiz rahmet etmiş olursun. Bu büyük kurtuluştur.»
Gültekin Onan : "Ve onları kötülüklerden koru. O gün sen, kimi kötülüklerden korumuşsan, gerçekten ona rahmet etmişsin. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur."
Hakkı Yılmaz : (7-9) En büyük tahtı taşıyan, bir de en büyük tahtın dış kenarından olan kimseler, Rablerinin övgüsüyle birlikte Kendisini noksan sıfatlardan arındırırlar ve O'na inanırlar. İman etmiş kimseler için bağışlanma dilerler: “Rabbimiz! Sen rahmet ve bilgice her şeyi kuşattın. Onun için tevbe eden ve Senin yoluna uyan kimseleri bağışla ve onları cehennemin azabından koru! Rabbimiz! Onları ve onların atalarından, zevcelerinden ve soylarından sâlih olan kimseleri kendilerine vaat ettiğin Adn cennetlerine girdir. Şüphesiz Sen en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olan ve en iyi yasa koyan, bozulmayı iyi engelleyen/sağlam yapanın ta kendisisin. Onları kötülüklerden de koru. Ve Sen her kimi kötülüklerden korursan, artık o gün elbette ona rahmet etmişsindir. İşte bu, büyük kurtuluşun ta kendisidir.”
Hasan Basri Çantay : «Bir de onları (bu dünyâda) her türlü fenalıklardan koru. Sen kimi kötülüklerden korursan o gün muhakkak ki onu rahmet (ine mazhar) etmişsindir». Bu, en büyük necat ve seâdetin ta kendisidir.
Hayrat Neşriyat : 'Ve onları kötülüklerden koru! Zâten kimi o gün (dünyada iken) kötülüklerden korursan, (kıyâmet günü) ona artık gerçekten merhamet etmiş olursun. İşte büyük kurtuluş ancak budur!'
İbni Kesir : Onları kötülüklerden koru. O gün kötülüklerden kimi korursan; şüphesiz ona rahmet etmiş olursun. En büyük kurtuluş işte budur
İskender Evrenosoğlu : Onları kötülüklerden koru. Ve Sen, kimi izin günü seyyiatlerden (günahlardan) korursan o zaman onlara rahmet etmiş olursun. Ve işte o, fevzül azîmdir (en büyük kurtuluştur).
Muhammed Esed : ve onları kötü fiiller (işlemek)ten koru; o (Hesap) Gün(ü) kötü fiiller(in lekesin)den kimi korursan onu rahmetinle onurlandırmış olursun; bu büyük bir kurtuluştur!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onları kötülüklerden koru ve her kimi o gün kötülüklerden korur isen ona muhakkak ki rahmet etmiş olursun ve işte büyük necât budur.
Ömer Öngüt : "Onları kötülüklerden koru! Sen kimi kötülüklerden korursan, o gün muhakkak ki onu rahmetine mazhar etmiş olursun. İşte bu en büyük kurtuluştur. "
Şaban Piriş : Onları kötülüklerden koru, kimi kötülüklerden korursan, o gün de ona merhamet etmiş olursun. İşte en büyük kurtuluş budur.
Suat Yıldırım : Hem onları kötülüklerden, günahlardan koru. Sen kimi dünyada kötülüklerden korursan, muhakkak ki ona (ukbada) merhamet edersin. İşte asıl kurtuluş ve büyük mutluluk da budur."
Süleyman Ateş : "Onları kötülüklerden koru. O gün Sen, kimi kötülüklerden korursan ona acımışsındır. İşte o büyük başarı budur!"
Tefhim-ul Kuran : «Ve onları kötülüklerden koru. O gün sen, kimi kötülüklerden korumuşsan, gerçekten ona rahmet de etmişsin. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur.»
Ümit Şimşek : 'Onları kötülüklerden koru. O gün Sen kimi kötülüklerden korursan, ona rahmet etmişsindir. Asıl büyük bahtiyarlık da işte budur.'
Yaşar Nuri Öztürk : "Koru onları kötülüklerden! O gün kötülüklerden koruduğuna mutlaka rahmet etmişsindir sen. İşte budur o en büyük kurtuluş ve eriş."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}