» 40 / Mü’min  37:

Kuran Sırası: 40
İniş Sırası: 60
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85

 » 40 / Mü’min  Suresi: 37
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أَسْبَابَ (ÊSBEB) = esbābe : sebeplerine
2. السَّمَاوَاتِ (ELSMEVET) = s-semāvāti : göklerin
3. فَأَطَّلِعَ (FÊŦLA) = feeTTaliǎ : böylece bakayım
4. إِلَىٰ (ÎL) = ilā :
5. إِلَٰهِ (ÎLH) = ilāhi : tanrısına
6. مُوسَىٰ (MVS) = mūsā : Musâ'nın
7. وَإِنِّي (VÎNY) = ve innī : çünkü ben
8. لَأَظُنُّهُ (LÊƵNH) = leeZunnuhu : onu sanıyorum
9. كَاذِبًا (KEZ̃BE) = kāƶiben : yalancıdır
10. وَكَذَٰلِكَ (VKZ̃LK) = ve keƶālike : ve böylece
11. زُيِّنَ (ZYN) = zuyyine : süslü gösterildi
12. لِفِرْعَوْنَ (LFRAVN) = lifir'ǎvne : Fir'avn'a
13. سُوءُ (SVÙ) = sū'u : kötü
14. عَمَلِهِ (AMLH) = ǎmelihi : işi
15. وَصُدَّ (VṦD̃) = ve Sudde : ve çıkarıldı
16. عَنِ (AN) = ǎni :
17. السَّبِيلِ (ELSBYL) = s-sebīli : yoldan
18. وَمَا (VME) = ve mā : ve değildi
19. كَيْدُ (KYD̃) = keydu : tuzağı
20. فِرْعَوْنَ (FRAVN) = fir'ǎvne : Fir'avn'ın
21. إِلَّا (ÎLE) = illā : başka
22. فِي (FY) = fī :
23. تَبَابٍ (TBEB) = tebābin : hüsrandan
sebeplerine | göklerin | böylece bakayım | | tanrısına | Musâ'nın | çünkü ben | onu sanıyorum | yalancıdır | ve böylece | süslü gösterildi | Fir'avn'a | kötü | işi | ve çıkarıldı | | yoldan | ve değildi | tuzağı | Fir'avn'ın | başka | | hüsrandan |

[SBB] [SMV] [ŦLA] [] [ELH] [] [] [ƵNN] [KZ̃B] [] [ZYN] [] [SVE] [AML] [ṦD̃D̃] [] [SBL] [] [KYD̃] [] [] [] [TBB]
ÊSBEB ELSMEVET FÊŦLA ÎL ÎLH MVS VÎNY LÊƵNH KEZ̃BE VKZ̃LK ZYN LFRAVN SVÙ AMLH VṦD̃ AN ELSBYL VME KYD̃ FRAVN ÎLE FY TBEB

esbābe s-semāvāti feeTTaliǎ ilā ilāhi mūsā ve innī leeZunnuhu kāƶiben ve keƶālike zuyyine lifir'ǎvne sū'u ǎmelihi ve Sudde ǎni s-sebīli ve mā keydu fir'ǎvne illā tebābin
أسباب السماوات فأطلع إلى إله موسى وإني لأظنه كاذبا وكذلك زين لفرعون سوء عمله وصد عن السبيل وما كيد فرعون إلا في تباب

 » 40 / Mü’min  Suresi: 37
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أسباب س ب ب | SBB ÊSBEB esbābe sebeplerine (The) ways
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerin (to) the heavens
فأطلع ط ل ع | ŦLA FÊŦLA feeTTaliǎ böylece bakayım so I may look
إلى | ÎL ilā at
إله ا ل ه | ELH ÎLH ilāhi tanrısına (the) God
موسى | MVS mūsā Musâ'nın "(of) Musa;"
وإني | VÎNY ve innī çünkü ben and indeed, I
لأظنه ظ ن ن | ƵNN LÊƵNH leeZunnuhu onu sanıyorum [I] surely think him
كاذبا ك ذ ب | KZ̃B KEZ̃BE kāƶiben yalancıdır "(to be) a liar."""
وكذلك | VKZ̃LK ve keƶālike ve böylece And thus
زين ز ي ن | ZYN ZYN zuyyine süslü gösterildi was made fair-seeming
لفرعون | LFRAVN lifir'ǎvne Fir'avn'a to Firaun
سوء س و ا | SVE SVÙ sū'u kötü (the) evil
عمله ع م ل | AML AMLH ǎmelihi işi (of) his deed,
وصد ص د د | ṦD̃D̃ VṦD̃ ve Sudde ve çıkarıldı and he was averted
عن | AN ǎni from
السبيل س ب ل | SBL ELSBYL s-sebīli yoldan the way.
وما | VME ve mā ve değildi And not
كيد ك ي د | KYD̃ KYD̃ keydu tuzağı (was the) plot
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Fir'avn'ın (of) Firaun
إلا | ÎLE illā başka except
في | FY in
تباب ت ب ب | TBB TBEB tebābin hüsrandan ruin.

40:37 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

sebeplerine | göklerin | böylece bakayım | | tanrısına | Musâ'nın | çünkü ben | onu sanıyorum | yalancıdır | ve böylece | süslü gösterildi | Fir'avn'a | kötü | işi | ve çıkarıldı | | yoldan | ve değildi | tuzağı | Fir'avn'ın | başka | | hüsrandan |

[SBB] [SMV] [ŦLA] [] [ELH] [] [] [ƵNN] [KZ̃B] [] [ZYN] [] [SVE] [AML] [ṦD̃D̃] [] [SBL] [] [KYD̃] [] [] [] [TBB]
ÊSBEB ELSMEVET FÊŦLA ÎL ÎLH MVS VÎNY LÊƵNH KEZ̃BE VKZ̃LK ZYN LFRAVN SVÙ AMLH VṦD̃ AN ELSBYL VME KYD̃ FRAVN ÎLE FY TBEB

esbābe s-semāvāti feeTTaliǎ ilā ilāhi mūsā ve innī leeZunnuhu kāƶiben ve keƶālike zuyyine lifir'ǎvne sū'u ǎmelihi ve Sudde ǎni s-sebīli ve mā keydu fir'ǎvne illā tebābin
أسباب السماوات فأطلع إلى إله موسى وإني لأظنه كاذبا وكذلك زين لفرعون سوء عمله وصد عن السبيل وما كيد فرعون إلا في تباب

[س ب ب] [س م و] [ط ل ع] [] [ا ل ه] [] [] [ظ ن ن] [ك ذ ب] [] [ز ي ن] [] [س و ا] [ع م ل] [ص د د] [] [س ب ل] [] [ك ي د] [] [] [] [ت ب ب]

 » 40 / Mü’min  Suresi: 37
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أسباب س ب ب | SBB ÊSBEB esbābe sebeplerine (The) ways
,Sin,Be,Elif,Be,
,60,2,1,2,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerin (to) the heavens
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,Vav,Elif,Te,
1,30,60,40,1,6,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
فأطلع ط ل ع | ŦLA FÊŦLA feeTTaliǎ böylece bakayım so I may look
Fe,,Tı,Lam,Ayn,
80,,9,30,70,
CAUS – prefixed particle of cause
V – 1st person singular (form VIII) imperfect verb, subjunctive mood
الفاء سببية
فعل مضارع منصوب
إلى | ÎL ilā at
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
إله ا ل ه | ELH ÎLH ilāhi tanrısına (the) God
,Lam,He,
,30,5,
N – genitive masculine singular noun
اسم مجرور
موسى | MVS mūsā Musâ'nın "(of) Musa;"
Mim,Vav,Sin,,
40,6,60,,
"PN – nominative masculine proper noun → Musa"
اسم علم مرفوع
وإني | VÎNY ve innī çünkü ben and indeed, I
Vav,,Nun,Ye,
6,,50,10,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
PRON – 1st person singular object pronoun
الواو عاطفة
حرف نصب والياء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لأظنه ظ ن ن | ƵNN LÊƵNH leeZunnuhu onu sanıyorum [I] surely think him
Lam,,Zı,Nun,He,
30,,900,50,5,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 1st person singular imperfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
اللام لام التوكيد
فعل مضارع والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
كاذبا ك ذ ب | KZ̃B KEZ̃BE kāƶiben yalancıdır "(to be) a liar."""
Kef,Elif,Zel,Be,Elif,
20,1,700,2,1,
N – accusative masculine indefinite active participle
اسم منصوب
وكذلك | VKZ̃LK ve keƶālike ve böylece And thus
Vav,Kef,Zel,Lam,Kef,
6,20,700,30,20,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – prefixed preposition ka
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
الواو عاطفة
جار ومجرور
زين ز ي ن | ZYN ZYN zuyyine süslü gösterildi was made fair-seeming
Ze,Ye,Nun,
7,10,50,
V – 3rd person masculine singular (form II) passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
لفرعون | LFRAVN lifir'ǎvne Fir'avn'a to Firaun
Lam,Fe,Re,Ayn,Vav,Nun,
30,80,200,70,6,50,
"P – prefixed preposition lām
PN – genitive masculine proper noun → Pharaoh"
جار ومجرور
سوء س و ا | SVE SVÙ sū'u kötü (the) evil
Sin,Vav,,
60,6,,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
عمله ع م ل | AML AMLH ǎmelihi işi (of) his deed,
Ayn,Mim,Lam,He,
70,40,30,5,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وصد ص د د | ṦD̃D̃ VṦD̃ ve Sudde ve çıkarıldı and he was averted
Vav,Sad,Dal,
6,90,4,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular passive perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض مبني للمجهول
عن | AN ǎni from
Ayn,Nun,
70,50,
P – preposition
حرف جر
السبيل س ب ل | SBL ELSBYL s-sebīli yoldan the way.
Elif,Lam,Sin,Be,Ye,Lam,
1,30,60,2,10,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
وما | VME ve mā ve değildi And not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
كيد ك ي د | KYD̃ KYD̃ keydu tuzağı (was the) plot
Kef,Ye,Dal,
20,10,4,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Fir'avn'ın (of) Firaun
Fe,Re,Ayn,Vav,Nun,
80,200,70,6,50,
"PN – accusative masculine proper noun → Pharaoh"
اسم علم منصوب
إلا | ÎLE illā başka except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
تباب ت ب ب | TBB TBEB tebābin hüsrandan ruin.
Te,Be,Elif,Be,
400,2,1,2,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أَسْبَابَ: sebeplerine | السَّمَاوَاتِ: göklerin | فَأَطَّلِعَ: böylece bakayım | إِلَىٰ: | إِلَٰهِ: tanrısına | مُوسَىٰ: Musâ'nın | وَإِنِّي: çünkü ben | لَأَظُنُّهُ: onu sanıyorum | كَاذِبًا: yalancıdır | وَكَذَٰلِكَ: ve böylece | زُيِّنَ: süslü gösterildi | لِفِرْعَوْنَ: Fir'avn'a | سُوءُ: kötü | عَمَلِهِ: işi | وَصُدَّ: ve çıkarıldı | عَنِ: | السَّبِيلِ: yoldan | وَمَا: ve değildi | كَيْدُ: tuzağı | فِرْعَوْنَ: Fir'avn'ın | إِلَّا: başka | فِي: | تَبَابٍ: hüsrandan |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أسباب ÊSBEB sebeplerine | السماوات ELSMEWET göklerin | فأطلع FÊŦLA böylece bakayım | إلى ÎL | إله ÎLH tanrısına | موسى MWS Musâ'nın | وإني WÎNY çünkü ben | لأظنه LÊƵNH onu sanıyorum | كاذبا KEZ̃BE yalancıdır | وكذلك WKZ̃LK ve böylece | زين ZYN süslü gösterildi | لفرعون LFRAWN Fir'avn'a | سوء SWÙ kötü | عمله AMLH işi | وصد WṦD̃ ve çıkarıldı | عن AN | السبيل ELSBYL yoldan | وما WME ve değildi | كيد KYD̃ tuzağı | فرعون FRAWN Fir'avn'ın | إلا ÎLE başka | في FY | تباب TBEB hüsrandan |
Kırık Meal (Okunuş) : |esbābe: sebeplerine | s-semāvāti: göklerin | feeTTaliǎ: böylece bakayım | ilā: | ilāhi: tanrısına | mūsā: Musâ'nın | ve innī: çünkü ben | leeZunnuhu: onu sanıyorum | kāƶiben: yalancıdır | ve keƶālike: ve böylece | zuyyine: süslü gösterildi | lifir'ǎvne: Fir'avn'a | sū'u: kötü | ǎmelihi: işi | ve Sudde: ve çıkarıldı | ǎni: | s-sebīli: yoldan | ve mā: ve değildi | keydu: tuzağı | fir'ǎvne: Fir'avn'ın | illā: başka | : | tebābin: hüsrandan |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊSBEB: sebeplerine | ELSMEVET: göklerin | FÊŦLA: böylece bakayım | ÎL: | ÎLH: tanrısına | MVS: Musâ'nın | VÎNY: çünkü ben | LÊƵNH: onu sanıyorum | KEZ̃BE: yalancıdır | VKZ̃LK: ve böylece | ZYN: süslü gösterildi | LFRAVN: Fir'avn'a | SVÙ: kötü | AMLH: işi | VṦD̃: ve çıkarıldı | AN: | ELSBYL: yoldan | VME: ve değildi | KYD̃: tuzağı | FRAVN: Fir'avn'ın | ÎLE: başka | FY: | TBEB: hüsrandan |
Abdulbaki Gölpınarlı : Göklerin kapılarına ve derken Mûsâ'nın mâbûdunu anlamış olurum ve gerçekten de sanıyorum ki o, yalancı ve Firavun'a, kötü işi, böyle bezendi de böyle çıkarıldı yoldan ve Firavun'un düzeni, ancak ziyana uğradı, boşa çıktı.
Adem Uğur : "Göklerin yollarına erişirim de Musa'nın Tanrısı'nı görürüm! Doğrusu ben onu, yalancı sanıyorum," dedi. Böylece Firavun'a, yaptığı kötü iş süslü gösterildi ve yoldan saptırıldı. Firavun'un tuzağı tamamen boşa çıktı.
Ahmed Hulusi : "Semâların sebeplerine. . . Bu sayede Musa'nın tanrısını anlayabilirim! Kesinlikle Onun yalancı olduğunu düşünüyorum!". . . Böylece Firavun'a yaptığı işin kötülüğü süslendirildi ve (hakikatine giden) yoldan engellendi. . . Firavun'un yöntemi hüsrandan başka bir şey sağlamadı!
Ahmet Tekin : 'Göklere götüren yollara, imkânlara ulaşabilirim de, Mûsâ’nın tanrısını görürüm, ne olduğunu anlarım. Doğrusu ben onu yalancı sanıyorum.' dedi. Böylece Firavun’a, bilinçli olarak yaptığı kötü işi süslenerek güzel gösterildi. Doğru yoldan alıkonuldu. Firavun’un iler-tutar yanı olmayan planı tamamen boşa çıktı.
Ahmet Varol : Göklerin yollarına. Böylece Musa'nın ilâhına çıkarım. Çünkü ben onu yalancı sanıyorum.' İşte bu şekilde Firavun'a kötü işi süslü gösterildi ve yoldan alıkonuldu. Firavun'un tuzağı muhakkak boşa çıkacaktı.
Ali Bulaç : "Göklerin yollarına. Böylelikle Musa'nın ilahına çıkabilirim. Çünkü ben, onun yalancı olduğunu sanıyorum." İşte Firavun'a, kötü ameli böyle çekici kılındı ve yoldan alıkonuldu. Firavun'un hileli düzeni, 'yıkım ve kayıpta' olmaktan başka (bir şey) olmadı.
Ali Fikri Yavuz : Göklerin yollarına (ulaşırım) da Mûsa’nın İlâh’ına bakarım. Muhakkak ben, onu, yalancı sanıyorum.” İşte bu şekilde Firavun’a kötü ameli süslü gösterildi de, doğru yoldan çıkarıldı. Firavun’un hilesi ancak helâk olmağa mahkûmdur.
Bekir Sadak : (36-37) Firavun: «Ey Haman! Bana bir kule yap; belki yollara, goklerin yollarina erisirim de Musa'nin Tanirisini gorurum. Dogrusu ben, onu yalanci saniyorum» dedi. Firavun'a, kotu isi boylece guzel gosterildi ve dogru yoldan alikondu. Firavun'un hilesi elbette bosa gidecekti. *
Celal Yıldırım : (36-37) Fir'avn dedi ki: «Ya Hâmân ! Bana yüksekçe bir kule yap; umarım ki ulaştırıcı yollara, göklerin kapılarına ulaşırım da Musa'nın Tanrısını görebilirim. Çünkü ben elbette Musa'yı yalancı sanıyorum.» Böylece Fir'avn'ın kötü işleri kendisine çok çekici göründü de onu doğru yoldan alıkoydu. Fir'avn'ın hile ve düzeni hüsrana uğramaktan ve yok olmaktan başka bir şeye yaramadı.
Diyanet İşleri : (36-37) Firavun dedi ki: “Ey Hâmân! Bana yüksek bir kule yap, belki yollara, göklerin yollarına erişirim de Mûsâ’nın ilâhını görürüm(!) Çünkü ben, onun yalancı olduğuna inanıyorum.” Böylece Firavun’a yaptığı kötü iş süslü gösterildi ve doğru yoldan saptırıldı. Firavun’un tuzağı, tamamen sonuçsuz kaldı.
Diyanet İşleri (eski) : (36-37) Firavun: 'Ey Haman! Bana bir kule yap; belki yollara, göklerin yollarına erişirim de Musa'nın Tanrısını görürüm. Doğrusu ben, onu yalancı sanıyorum' dedi. Firavun'a, kötü işi böylece güzel gösterildi ve doğru yoldan alıkondu. Firavun'un hilesi elbette boşa gidecekti.
Diyanet Vakfi : (36-37) Firavun: Ey Hâmân, bana yüksek bir kule yap; belki yollara, göklerin yollarına erişirim de Musa'nın Tanrısı'nı görürüm! Doğrusu ben onu, yalancı sanıyorum, dedi. Böylece Firavun'a, yaptığı kötü iş süslü gösterildi ve yoldan saptırıldı. Firavun'un tuzağı tamamen boşa çıktı.
Edip Yüksel : 'Göklerin yollarına... Böylece Musa'nın tanrısına bir bakayım. Onun bir yalancı olduğuna inanıyorum.' Firavun'un kötü tavrı kendisine böyle süslenmişti ve böylece yoldan çıkarıldı. Firavun'un planı elbette boşa çıkacaktı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Göklerin yollarına ulaşabilirim de, Musa'nın ilâhının ne olduğunu anlarım. Ben onu mutlaka yalancı sanıyorum.» İşte böylece Firavun'a kötü ameli süslü gösterildi de yoldan çıkarıldı. Çünkü Firavun düzeni hep boşa çıkar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Göklerin yollarına da Musa'nın tanrısınına muttali olurum ve kesinlikle ben onu yalancı sanıyorum.» dedi. işte bu şekilde Firavun'a kötü ameli güzel gösterildi de yoldan çıkarıldı. Firavun'un düzeni hep hüsrandadır (çıkmazdadır).
Elmalılı Hamdi Yazır : Semaların esbabına da Musânın tanrısına muttali' olurum ve her halde ben onu yalancı sanıyorum» İşte bu suretle Fir'avne kötü ameli süslendirildi de yoldan çıkarıldı, Fir'avn düzeni hep husrandadır
Fizilal-il Kuran : Göklerin yollarına erişeyim de Musa'nın tanrısına çıkıp bakayım. Çünkü ben onu (Musa'yı, peygamberlik davasında) yalancı sanıyorum. Böylece yaptığı kötü iş, Firavuna süslü gösterildi ve o yoldan çıkarıldı. Firavun'un tuzağı tamamen boşa çıktı.
Gültekin Onan : "Göklerin yollarına. Böylelikle Musa'nın tanrısına çıkabilirim. Çünkü ben, onun yalancı olduğunu sanıyorum." İşte Firavun'a kötü ameli böyle çekici kılındı ve yoldan alıkonuldu. Firavun'un hileli düzeni, 'yıkım ve kayıpta' olmaktan başka (bir şey) olmadı.
Hakkı Yılmaz : (36,37) "Ve Firavun: “Ey Hâmân! Sebeplere; göklerin sebeplerine ulaşmam için bana bir kule yap da Mûsâ'nın ilâhının ne olduğunu anlayayım. Ve şüphesiz ben o'nun yalancı olduğu kanısındayım” dedi. İşte böylece Firavun'a amelinin kötülüğü süslü gösterildi ve yoldan çıkarıldı. Ve Firavun düzeni, yalnızca kayba/ zarara uğratıp acı çekme içindedir. "
Hasan Basri Çantay : (36-37) Fir'avn (şöyle) dedi: «Ey Hâkân, benim için yüksek bir kule yap. Olur ki ben o yollara, göklerin yollarına ulaşırım da Musânın Tanrısına yükselib çıkarım! Ben onu mutlak bir yalancı sanıyorum a». İşte bu suretle Fir'avnın kötü amel (ve hareket) i süslendirildi. O, yoldan sapdırıldı. Fir'avnın düzeni, başka değil ancak hüsranda idi.
Hayrat Neşriyat : (36-37) Fir'avun: 'Ey Hâmân! Bana yüksek bir kule yap; belki sebeblere, göklerin sebeblerine (yollarına) erişirim de, Mûsâ’nın İlâhına muttali' olurum (hakikaten var mıdır diye bakarım); doğrusu ben onu, gerçekten yalancı sanıyorum' dedi. Böylece Fir'avun’a, kötü ameli süslü gösterildi ve yoldan saptırıldı. Zâten Fir'avun’un tuzağı ancak hüsrândadır.
İbni Kesir : Göklerin yollarına. Musa'nın tanrısını görürüm. Doğrusu ben, onu yalancı sanıyorum. Böylece yaptığı kötü iş Firavun'a güzel gösterildi de doğru yoldan alıkonuldu. Firavun'un düzeni elbette boşa gidecekti.
İskender Evrenosoğlu : "Göklerin sebeplerine (yollarına) (ulaşırım), böylece Musa'nın İlâhı'na muttali olurum. Muhakkak ki ben, onun yalancı olduğunu zannediyorum." Ve işte böylece firavuna kötü ameli süslendi. Ve böylece yoldan saptırıldı. Ve firavunun hilesi hüsrandan başka birşey olmadı.
Muhammed Esed : göklere yaklaşmanın araçlarına ve belki (bu yolla) Musa'nın tanrısını görebilirim; zaten o'nun bir yalancı olduğuna kesinlikle eminim!" İşte böyle, yaptığı kötülükler Firavun'a güzel göründü ve bu nedenle (doğru) yoldan alıkondu. Firavun'un tuzağı hüsrandan başka bir şeye yaramadı.
Ömer Nasuhi Bilmen : «Göklerin yollarına (eğerim) de Mûsa'nın Allah'ına muttalî olurum ve şüphe yok ki, ben O'nu bir yalancı sanıyorum.» Ve işte Fir'avun için kötü ameli öylece süslendirilmiş oldu ve yoldan saptırıldı ve Fir'avun'un hilesi, başka değil, bir hüsrânda bulunmaktan ibaretti.
Ömer Öngüt : "Göklerin yollarına erişirim de Musa'nın ilâhını görürüm. Doğrusu ben onu yalancı sanıyorum. " Böylece Firavun'a yaptığı kötü iş güzel gösterildi ve doğru yoldan saptırıldı. Firavun'un tuzağı tamamen boşa çıktı.
Şaban Piriş : Göklerin sebeplerine... ve Musa’nın ilahını görürüm. Çünkü ben onun yalancı olduğunu sanıyorum. Firavuna kötü işleri işte böyle süslendi ve yoldan saptırıldı. Firavunun tuzağı hüsrandan başka bir şey değildir.
Suat Yıldırım : (36-37) Firavun: "Haman! benim için bir kule inşa et!" dedi, "Umarım ki böylece yükselebillir, göklere yol bulur da Mûsâ’nın Tanrısına ulaşırım. Gerçi ben onun yalancı olduğunu zannediyorum ya, (neyse!)" İşte böylece, Firavun’un kötü gidişatı kendisine cazip göründü ve yoldan çıkarıldı. Sonuç itibariyle Firavunun hilesi ve düzeni de tamamen boşa çıktı.
Süleyman Ateş : "(Yani) Göklerin yollarına (erişeyim) de çıkıp Mûsâ'nın tanrısına bakayım. Çünkü ben Mûsâ'yı, yalancı sanıyorum." Böylece yaptığı kötü iş, Fir'avn'a süslü gösterildi ve (o), yoldan çıkarıldı. Fir'avn'ın tuzağı, tamamen boşa çıktı.
Tefhim-ul Kuran : «Göklerin yollarına. Böylelikle Musa'nın ilahına çıkabilirim. Çünkü ben, onun yalancı olduğunu sanıyorum.» İşte Firavun'a, kötü ameli böyle çekici kılındı ve yoldan alıkonuldu. Firavun'un hileli düzeni, 'yıkım ve kayıpta' olmaktan başka (bir şey) olmadı.
Ümit Şimşek : 'Göklere giden yollara çıkayım da Musa'nın tanrısına ulaşayım. Çünkü onun yalancı olduğunu düşünüyorum.' Firavun'a yaptığı kötü iş böylece hoş gösterildi ve yoldan çıkarılmış oldu. Fakat Firavun'un tuzağı hüsrandan başka bir sonuç vermeyecekti.
Yaşar Nuri Öztürk : "Göklerin sebeplerine ulaşırsam, Mûsa'ın tanrısına, da ulaşırım. Ben onun yalancı biri olduğunu düşünüyorum." Firavun'a, yaptığı işin kötülüğü bu şekilde süslü gösterildi de yoldan saptırıldı. Firavun'un tuzağı hep kayıptadır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}