» 5 / Mâide  39:

Kuran Sırası: 5
İniş Sırası: 112
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120

 » 5 / Mâide  Suresi: 39
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَمَنْ (FMN) = femen : kim
2. تَابَ (TEB) = tābe : tevbe eder
3. مِنْ (MN) = min :
4. بَعْدِ (BAD̃) = beǎ'di : sonra
5. ظُلْمِهِ (ƵLMH) = Zulmihi : yaptığı haksızlıktan
6. وَأَصْلَحَ (VÊṦLḪ) = ve eSleHa : ve uslanırsa
7. فَإِنَّ (FÎN) = feinne : şüphesiz
8. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah
9. يَتُوبُ (YTVB) = yetūbu : tevbesini kabul eder
10. عَلَيْهِ (ALYH) = ǎleyhi : onun
11. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
12. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah
13. غَفُورٌ (ĞFVR) = ğafūrun : bağışlayan
14. رَحِيمٌ (RḪYM) = raHīmun : acıyandır
kim | tevbe eder | | sonra | yaptığı haksızlıktan | ve uslanırsa | şüphesiz | Allah | tevbesini kabul eder | onun | şüphesiz | Allah | bağışlayan | acıyandır |

[] [TVB] [] [BAD̃] [ƵLM] [ṦLḪ] [] [] [TVB] [] [] [] [ĞFR] [RḪM]
FMN TEB MN BAD̃ ƵLMH VÊṦLḪ FÎN ELLH YTVB ALYH ÎN ELLH ĞFVR RḪYM

femen tābe min beǎ'di Zulmihi ve eSleHa feinne llahe yetūbu ǎleyhi inne llahe ğafūrun raHīmun
فمن تاب من بعد ظلمه وأصلح فإن الله يتوب عليه إن الله غفور رحيم

 » 5 / Mâide  Suresi: 39
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فمن | FMN femen kim But whoever
تاب ت و ب | TVB TEB tābe tevbe eder repented
من | MN min from
بعد ب ع د | BAD̃ BAD̃ beǎ'di sonra after
ظلمه ظ ل م | ƵLM ƵLMH Zulmihi yaptığı haksızlıktan his wrongdoing
وأصلح ص ل ح | ṦLḪ VÊṦLḪ ve eSleHa ve uslanırsa and reforms,
فإن | FÎN feinne şüphesiz then indeed,
الله | ELLH llahe Allah Allah
يتوب ت و ب | TVB YTVB yetūbu tevbesini kabul eder will turn in forgiveness
عليه | ALYH ǎleyhi onun to him.
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الله | ELLH llahe Allah Allah
غفور غ ف ر | ĞFR ĞFVR ğafūrun bağışlayan (is) Oft-Forgiving,
رحيم ر ح م | RḪM RḪYM raHīmun acıyandır Most Merciful.

5:39 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

kim | tevbe eder | | sonra | yaptığı haksızlıktan | ve uslanırsa | şüphesiz | Allah | tevbesini kabul eder | onun | şüphesiz | Allah | bağışlayan | acıyandır |

[] [TVB] [] [BAD̃] [ƵLM] [ṦLḪ] [] [] [TVB] [] [] [] [ĞFR] [RḪM]
FMN TEB MN BAD̃ ƵLMH VÊṦLḪ FÎN ELLH YTVB ALYH ÎN ELLH ĞFVR RḪYM

femen tābe min beǎ'di Zulmihi ve eSleHa feinne llahe yetūbu ǎleyhi inne llahe ğafūrun raHīmun
فمن تاب من بعد ظلمه وأصلح فإن الله يتوب عليه إن الله غفور رحيم

[] [ت و ب] [] [ب ع د] [ظ ل م] [ص ل ح] [] [] [ت و ب] [] [] [] [غ ف ر] [ر ح م]

 » 5 / Mâide  Suresi: 39
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فمن | FMN femen kim But whoever
Fe,Mim,Nun,
80,40,50,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional noun
الفاء استئنافية
اسم شرط
تاب ت و ب | TVB TEB tābe tevbe eder repented
Te,Elif,Be,
400,1,2,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
من | MN min from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
بعد ب ع د | BAD̃ BAD̃ beǎ'di sonra after
Be,Ayn,Dal,
2,70,4,
N – genitive noun
اسم مجرور
ظلمه ظ ل م | ƵLM ƵLMH Zulmihi yaptığı haksızlıktan his wrongdoing
Zı,Lam,Mim,He,
900,30,40,5,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وأصلح ص ل ح | ṦLḪ VÊṦLḪ ve eSleHa ve uslanırsa and reforms,
Vav,,Sad,Lam,Ha,
6,,90,30,8,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
فإن | FÎN feinne şüphesiz then indeed,
Fe,,Nun,
80,,50,
RSLT – prefixed result particle
ACC – accusative particle
الفاء واقعة في جواب الشرط
حرف نصب
الله | ELLH llahe Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
يتوب ت و ب | TVB YTVB yetūbu tevbesini kabul eder will turn in forgiveness
Ye,Te,Vav,Be,
10,400,6,2,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
عليه | ALYH ǎleyhi onun to him.
Ayn,Lam,Ye,He,
70,30,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الله | ELLH llahe Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
غفور غ ف ر | ĞFR ĞFVR ğafūrun bağışlayan (is) Oft-Forgiving,
Ğayn,Fe,Vav,Re,
1000,80,6,200,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
رحيم ر ح م | RḪM RḪYM raHīmun acıyandır Most Merciful.
Re,Ha,Ye,Mim,
200,8,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَمَنْ: kim | تَابَ: tevbe eder | مِنْ: | بَعْدِ: sonra | ظُلْمِهِ: yaptığı haksızlıktan | وَأَصْلَحَ: ve uslanırsa | فَإِنَّ: şüphesiz | اللَّهَ: Allah | يَتُوبُ: tevbesini kabul eder | عَلَيْهِ: onun | إِنَّ: şüphesiz | اللَّهَ: Allah | غَفُورٌ: bağışlayan | رَحِيمٌ: acıyandır |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فمن FMN kim | تاب TEB tevbe eder | من MN | بعد BAD̃ sonra | ظلمه ƵLMH yaptığı haksızlıktan | وأصلح WÊṦLḪ ve uslanırsa | فإن FÎN şüphesiz | الله ELLH Allah | يتوب YTWB tevbesini kabul eder | عليه ALYH onun | إن ÎN şüphesiz | الله ELLH Allah | غفور ĞFWR bağışlayan | رحيم RḪYM acıyandır |
Kırık Meal (Okunuş) : |femen: kim | tābe: tevbe eder | min: | beǎ'di: sonra | Zulmihi: yaptığı haksızlıktan | ve eSleHa: ve uslanırsa | feinne: şüphesiz | llahe: Allah | yetūbu: tevbesini kabul eder | ǎleyhi: onun | inne: şüphesiz | llahe: Allah | ğafūrun: bağışlayan | raHīmun: acıyandır |
Kırık Meal (Transcript) : |FMN: kim | TEB: tevbe eder | MN: | BAD̃: sonra | ƵLMH: yaptığı haksızlıktan | VÊṦLḪ: ve uslanırsa | FÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | YTVB: tevbesini kabul eder | ALYH: onun | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | ĞFVR: bağışlayan | RḪYM: acıyandır |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ettiği zulümden sonra tövbe eden ve düzgün bir hale gelenin tövbesini Allah kabul eder. Şüphe yok ki Allah, suçları örter, rahîmdir.
Adem Uğur : Kim (bu) haksız davranışından sonra tevbe eder ve durumunu düzeltirse şüphesiz Allah onun tevbesini kabul eder. Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.
Ahmed Hulusi : Fakat kim zulmünden sonra tövbe eder ve (hâlini) ıslah ederse, muhakkak ki Allâh onun tövbesini kabul eder. . . Kesinlikle Allâh Ğafûr'dur, Rahıym'dir.
Ahmet Tekin : Kim, bu haksız fiilinden, zulmünden sonra, muhakeme edilmeden önce tevbe eder, hırsızlık etmekten vazgeçerek, çaldığı malları sahibine iade edip, Allah’a itaate yönelir, ıslah-ı nefs eder, din ve dünya işlerini, sosyal ilişkilerini düzelterek yaşarsa, şüphesiz Allah onun tevbesini kabul eder. Allah çok bağışlayıcı, engin merhamet sahibidir.
Ahmet Varol : Kim haksızlık ettikten sonra tevbe eder ve durumunu düzeltirse Allah da onun tevbesini kabul eder. Allah bağışlayıcı, merhamet edicidir.
Ali Bulaç : Ancak kim işlediği zulümden sonra tevbe eder ve (davranışlarını) düzeltirse, şüphesiz Allah onun tevbesini kabul eder. Muhakkak Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
Ali Fikri Yavuz : Kim yaptığı hırsızlık zulmünden tevbe eder ve halini düzeltirse muhakkak ki, Allah onun tevbesini kabul eder. Çünkü Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.
Bekir Sadak : Ettigi zulumden sonra tevbe edip duzelen kimse, bilsin ki Allah onun tevbesini kabul eder. Allah suphesiz Bagislayan'dir, merhametli olandir.
Celal Yıldırım : Kim de yaptığı haksızlık (hırsızlıktan sonra tevbe eder ve kendini düzeltirse, şüphesiz ki Allah onun tevbesini kabul eder. Çünkü Allah çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.
Diyanet İşleri : Her kim de işlediği zulmünün arkasından tövbe edip durumunu düzeltirse kuşkusuz, Allah onun tövbesini kabul eder. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Diyanet İşleri (eski) : Ettiği zulümden sonra tevbe edip düzelen kimse, bilsin ki Allah onun tevbesini kabul eder. Allah şüphesiz Bağışlayan'dır, merhametli olandır.
Diyanet Vakfi : Kim (bu) haksız davranışından sonra tevbe eder ve durumunu düzeltirse şüphesiz Allah onun tevbesini kabul eder. Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.
Edip Yüksel : Kim yaptığı bu haksızlıktan sonra tevbe ederek düzelirse, ALLAH yönelişini kabul eder. ALLAH kuşkusuz Bağışlayandır, Rahimdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kim yaptığı haksızlıktan sonra tevbe eder, halini düzeltirse, şüphesiz Allah, onun tevbesini kabul eder. Çünkü Allah bağışlayan, merhamet edendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Böyle iken her kim de yaptığı zulmün ardından tevbe edip dürüstlüğe dönerse, Allah elbette tevbesini kabul eder, çünkü gerçekten Allah, bağışlayan ve merhamet edendir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Böyle iken her kim de işlediği zulmün arkasından tevbe edib salâha dönerse Allah elbette tevbesini kabul buyuruyor. Çünkü Allah gafurdur, rahîmdir
Fizilal-il Kuran : Fakat işlediği zulümden sonra tevbe edip islah olan kimse bilsin ki, Allah onun tevbesini kabul eder. Hiç şüphesiz Allah affedicidir ve merhametlidir.
Gültekin Onan : Ancak kim işlediği zulümden sonra tevbe eder ve (davranışlarını) düzeltirse, kuşkusuz Tanrı onun tevbesini kabul eder. Muhakkak Tanrı bağışlayandır, esirgeyendir.
Hakkı Yılmaz : Sonra kim yaptığı haksızlıktan sonra tevbe eder ve düzeltirse, bilsin ki şüphesiz Allah, onun tevbesini kabul eder. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Hasan Basri Çantay : Fakat yapdığı o haksız hareketinden sonra tevbe (ve rücû) eder, kendisini düzeltirse şübhesiz ki Allah onun tevbesini kabul eder. Çünkü Allah çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.
Hayrat Neşriyat : Fakat kim zulmünden (yaptığı hırsızlıktan) sonra tevbe edip (hâlini) ıslâh ederse, artık şübhesiz Allah onun tevbesini kabûl eder. Muhakkak ki Allah, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.
İbni Kesir : Kim de zulmettikten sonra tevbe eder, düzelirse; muhakkak ki Allah, onun tevbesini kabul eder. Gerçekten Allah; Gafur'dur, Rahim'dir.
İskender Evrenosoğlu : Artık kim, yaptığı zulümden sonra tövbe ederse ve ıslâh olursa, o taktirde, muhakkak ki Allah onun tövbesini kabul eder. Muhakkak ki Allah, Gafur'dur, Rahîm'dir.
Muhammed Esed : Bu suçu işledikten sonra tevbe edip kendisini ıslah edene gelince, kuşkusuz Allah onun tevbesini kabul eder: Allah çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Fakat her kim yaptığı zulümden sonra tevbe eder ve halini ıslahta bulunursa elbette Allah Teâlâ onun tövbesini, kabul eder. Şüphe yok ki Allah Teâlâ gafûrdur, rahîmdir.
Ömer Öngüt : Yaptığı zulümden sonra tevbe edip hâlini düzelten kimse, bilsin ki Allah onun tevbesini kabul eder. Allah çok bağışlayıcı ve merhamet edicidir.
Şaban Piriş : Kim de zulüm işledikten sonra tevbe eder ve halini düzeltirse şüphesiz Allah, bağışlayandır, merhamet edendir.
Suat Yıldırım : Kim yaptığı zulüm ve haksızlıktan sonra tövbe edip halini ve işini düzeltirse Allah tövbesini kabul eder; Çünkü Allah gafurdur, rahimdir (affı ve merhameti boldur).
Süleyman Ateş : Kim yaptığı haksızlıktan sonra tevbe eder, uslanırsa, şüphesiz Allâh, onun tevbesini kabul eder. Çünkü Allâh bağışlayan, acıyandır.
Tefhim-ul Kuran : Ancak kim işlediği zulümden sonra tevbe eder ve (davranışlarını) düzeltirse, şüphesiz Allah onun tevbesini kabul eder. Muhakkak Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
Ümit Şimşek : Fakat kim işlediği zulümden sonra tevbe eder ve durumunu düzeltirse, Allah onun tevbesini kabul eder. Gerçekten de Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.
Yaşar Nuri Öztürk : Kim zulmünden sonra tövbe eder, halini düzeltirse kuşkusuz Allah onun tövbesini kabul eder. Allah çok affedici, çok merhametlidir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}