» 5 / Mâide  112:

Kuran Sırası: 5
İniş Sırası: 112
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120

 » 5 / Mâide  Suresi: 112
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِذْ (ÎZ̃) = iƶ : hani
2. قَالَ (GEL) = ḳāle : demişlerdi ki
3. الْحَوَارِيُّونَ (ELḪVERYVN) = l-Havāriyyūne : Havariler
4. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
5. عِيسَىٰ (AYS) = ǐysā : Îsa
6. ابْنَ (EBN) = bne : oğlu
7. مَرْيَمَ (MRYM) = meryeme : Meryem
8. هَلْ (HL) = hel : -mi?
9. يَسْتَطِيعُ (YSTŦYA) = yesteTīǔ : gücü yeter-
10. رَبُّكَ (RBK) = rabbuke : Rabbinin
11. أَنْ (ÊN) = en :
12. يُنَزِّلَ (YNZL) = yunezzile : indirmeye
13. عَلَيْنَا (ALYNE) = ǎleynā : bize
14. مَائِدَةً (MEÙD̃T) = māideten : bir sofra
15. مِنَ (MN) = mine : -ten
16. السَّمَاءِ (ELSMEÙ) = s-semāi : gök-
17. قَالَ (GEL) = ḳāle : (Îsa) dedi
18. اتَّقُوا (ETGVE) = tteḳū : korkun
19. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah'tan
20. إِنْ (ÎN) = in : eğer
21. كُنْتُمْ (KNTM) = kuntum : iseniz
22. مُؤْمِنِينَ (MÙMNYN) = mu'minīne : inanıyor
hani | demişlerdi ki | Havariler | EY/HEY/AH | Îsa | oğlu | Meryem | -mi? | gücü yeter- | Rabbinin | | indirmeye | bize | bir sofra | -ten | gök- | (Îsa) dedi | korkun | Allah'tan | eğer | iseniz | inanıyor |

[] [GVL] [ḪVR] [Y] [AYS] [BNY] [] [] [ŦVA] [RBB] [] [NZL] [] [MYD̃] [] [SMV] [GVL] [VGY] [] [] [KVN] [EMN]
ÎZ̃ GEL ELḪVERYVN YE AYS EBN MRYM HL YSTŦYA RBK ÊN YNZL ALYNE MEÙD̃T MN ELSMEÙ GEL ETGVE ELLH ÎN KNTM MÙMNYN

ḳāle l-Havāriyyūne ǐysā bne meryeme hel yesteTīǔ rabbuke en yunezzile ǎleynā māideten mine s-semāi ḳāle tteḳū llahe in kuntum mu'minīne
إذ قال الحواريون يا عيسى ابن مريم هل يستطيع ربك أن ينزل علينا مائدة من السماء قال اتقوا الله إن كنتم مؤمنين

 » 5 / Mâide  Suresi: 112
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إذ | ÎZ̃ hani When
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle demişlerdi ki said
الحواريون ح و ر | ḪVR ELḪVERYVN l-Havāriyyūne Havariler the disciples,
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
عيسى ع يس ى | AYS AYS ǐysā Îsa Isa
ابن ب ن ي | BNY EBN bne oğlu son
مريم | MRYM meryeme Meryem (of) Maryam!
هل | HL hel -mi? Is
يستطيع ط و ع | ŦVA YSTŦYA yesteTīǔ gücü yeter- able
ربك ر ب ب | RBB RBK rabbuke Rabbinin your Lord
أن | ÊN en to
ينزل ن ز ل | NZL YNZL yunezzile indirmeye send down
علينا | ALYNE ǎleynā bize to us
مائدة م ي د | MYD̃ MEÙD̃T māideten bir sofra a table spread
من | MN mine -ten from
السماء س م و | SMV ELSMEÙ s-semāi gök- "the heaven?"""
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle (Îsa) dedi He said,
اتقوا و ق ي | VGY ETGVE tteḳū korkun """Fear"
الله | ELLH llahe Allah'tan Allah,
إن | ÎN in eğer if
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum iseniz you are
مؤمنين ا م ن | EMN MÙMNYN mu'minīne inanıyor "believers."""

5:112 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

hani | demişlerdi ki | Havariler | EY/HEY/AH | Îsa | oğlu | Meryem | -mi? | gücü yeter- | Rabbinin | | indirmeye | bize | bir sofra | -ten | gök- | (Îsa) dedi | korkun | Allah'tan | eğer | iseniz | inanıyor |

[] [GVL] [ḪVR] [Y] [AYS] [BNY] [] [] [ŦVA] [RBB] [] [NZL] [] [MYD̃] [] [SMV] [GVL] [VGY] [] [] [KVN] [EMN]
ÎZ̃ GEL ELḪVERYVN YE AYS EBN MRYM HL YSTŦYA RBK ÊN YNZL ALYNE MEÙD̃T MN ELSMEÙ GEL ETGVE ELLH ÎN KNTM MÙMNYN

ḳāle l-Havāriyyūne ǐysā bne meryeme hel yesteTīǔ rabbuke en yunezzile ǎleynā māideten mine s-semāi ḳāle tteḳū llahe in kuntum mu'minīne
إذ قال الحواريون يا عيسى ابن مريم هل يستطيع ربك أن ينزل علينا مائدة من السماء قال اتقوا الله إن كنتم مؤمنين

[] [ق و ل] [ح و ر] [ي] [ع يس ى] [ب ن ي] [] [] [ط و ع] [ر ب ب] [] [ن ز ل] [] [م ي د] [] [س م و] [ق و ل] [و ق ي] [] [] [ك و ن] [ا م ن]

 » 5 / Mâide  Suresi: 112
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إذ | ÎZ̃ hani When
,Zel,
,700,
T – time adverb
ظرف زمان
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle demişlerdi ki said
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الحواريون ح و ر | ḪVR ELḪVERYVN l-Havāriyyūne Havariler the disciples,
Elif,Lam,Ha,Vav,Elif,Re,Ye,Vav,Nun,
1,30,8,6,1,200,10,6,50,
N – nominative masculine plural noun
اسم مرفوع
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

عيسى ع يس ى | AYS AYS ǐysā Îsa Isa
Ayn,Ye,Sin,,
70,10,60,,
"VOC – prefixed vocative particle ya
PN – accusative proper noun → Jesus"
أداة نداء
اسم علم منصوب
ابن ب ن ي | BNY EBN bne oğlu son
Elif,Be,Nun,
1,2,50,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
مريم | MRYM meryeme Meryem (of) Maryam!
Mim,Re,Ye,Mim,
40,200,10,40,
"PN – genitive feminine proper noun → Maryam"
اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
هل | HL hel -mi? Is
He,Lam,
5,30,
INTG – interrogative particle
حرف استفهام
يستطيع ط و ع | ŦVA YSTŦYA yesteTīǔ gücü yeter- able
Ye,Sin,Te,Tı,Ye,Ayn,
10,60,400,9,10,70,
V – 3rd person masculine singular (form X) imperfect verb
فعل مضارع
ربك ر ب ب | RBB RBK rabbuke Rabbinin your Lord
Re,Be,Kef,
200,2,20,
N – nominative masculine noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم مرفوع والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أن | ÊN en to
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
ينزل ن ز ل | NZL YNZL yunezzile indirmeye send down
Ye,Nun,Ze,Lam,
10,50,7,30,
V – 3rd person masculine singular (form II) imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
علينا | ALYNE ǎleynā bize to us
Ayn,Lam,Ye,Nun,Elif,
70,30,10,50,1,
P – preposition
PRON – 1st person plural object pronoun
جار ومجرور
مائدة م ي د | MYD̃ MEÙD̃T māideten bir sofra a table spread
Mim,Elif,,Dal,Te merbuta,
40,1,,4,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
من | MN mine -ten from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
السماء س م و | SMV ELSMEÙ s-semāi gök- "the heaven?"""
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,,
1,30,60,40,1,,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle (Îsa) dedi He said,
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
اتقوا و ق ي | VGY ETGVE tteḳū korkun """Fear"
Elif,Te,Gaf,Vav,Elif,
1,400,100,6,1,
V – 2nd person masculine plural (form VIII) imperative verb
PRON – subject pronoun
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الله | ELLH llahe Allah'tan Allah,
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
إن | ÎN in eğer if
,Nun,
,50,
COND – conditional particle
حرف شرط
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum iseniz you are
Kef,Nun,Te,Mim,
20,50,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
مؤمنين ا م ن | EMN MÙMNYN mu'minīne inanıyor "believers."""
Mim,,Mim,Nun,Ye,Nun,
40,,40,50,10,50,
N – accusative masculine plural (form IV) active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِذْ: hani | قَالَ: demişlerdi ki | الْحَوَارِيُّونَ: Havariler | يَا: EY/HEY/AH | عِيسَىٰ: Îsa | ابْنَ: oğlu | مَرْيَمَ: Meryem | هَلْ: -mi? | يَسْتَطِيعُ: gücü yeter- | رَبُّكَ: Rabbinin | أَنْ: | يُنَزِّلَ: indirmeye | عَلَيْنَا: bize | مَائِدَةً: bir sofra | مِنَ: -ten | السَّمَاءِ: gök- | قَالَ: (Îsa) dedi | اتَّقُوا: korkun | اللَّهَ: Allah'tan | إِنْ: eğer | كُنْتُمْ: iseniz | مُؤْمِنِينَ: inanıyor |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إذ ÎZ̃ hani | قال GEL demişlerdi ki | الحواريون ELḪWERYWN Havariler | يا YE EY/HEY/AH | عيسى AYS Îsa | ابن EBN oğlu | مريم MRYM Meryem | هل HL -mi? | يستطيع YSTŦYA gücü yeter- | ربك RBK Rabbinin | أن ÊN | ينزل YNZL indirmeye | علينا ALYNE bize | مائدة MEÙD̃T bir sofra | من MN -ten | السماء ELSMEÙ gök- | قال GEL (Îsa) dedi | اتقوا ETGWE korkun | الله ELLH Allah'tan | إن ÎN eğer | كنتم KNTM iseniz | مؤمنين MÙMNYN inanıyor |
Kırık Meal (Okunuş) : |: hani | ḳāle: demişlerdi ki | l-Havāriyyūne: Havariler | : EY/HEY/AH | ǐysā: Îsa | bne: oğlu | meryeme: Meryem | hel: -mi? | yesteTīǔ: gücü yeter- | rabbuke: Rabbinin | en: | yunezzile: indirmeye | ǎleynā: bize | māideten: bir sofra | mine: -ten | s-semāi: gök- | ḳāle: (Îsa) dedi | tteḳū: korkun | llahe: Allah'tan | in: eğer | kuntum: iseniz | mu'minīne: inanıyor |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎZ̃: hani | GEL: demişlerdi ki | ELḪVERYVN: Havariler | YE: EY/HEY/AH | AYS: Îsa | EBN: oğlu | MRYM: Meryem | HL: -mi? | YSTŦYA: gücü yeter- | RBK: Rabbinin | ÊN: | YNZL: indirmeye | ALYNE: bize | MEÙD̃T: bir sofra | MN: -ten | ELSMEÙ: gök- | GEL: (Îsa) dedi | ETGVE: korkun | ELLH: Allah'tan | ÎN: eğer | KNTM: iseniz | MÙMNYN: inanıyor |
Abdulbaki Gölpınarlı : Hani Havariler, ey Meryemoğlu İsa demişlerdi, Rabbin, bize gökten bir sofra yemek indirebilir mi? İsa da inanmışsanız demişti, çekinin Allah'tan.
Adem Uğur : Hani havârîler "Ey Meryem oğlu İsa, Rabbin bize gökten, donatılmış bir sofra indirebilir mi?" demişlerdi. O, "İman etmiş kimseler iseniz Allah'tan korkun" cevabını vermişti.
Ahmed Hulusi : Hani Havariyyun: "Ey Meryemoğlu İsa! Senin Rabbinin kudreti yeter mi semâdan bizim üzerimize bir mâide (zâhir anlamıyla, sofra; bâtın anlamıyla, hakikat ve marifete ait ilimler) inzâl etmeye?" dediler. . . (Demek istedikleri şuydu: Allâh'ın seni yarattığı Esmâ terkibin yani fıtratın, yaratılış programın, böyle bir şey için yeterli midir? Bu soruyu İsa'dan o güne kadar tüm açığa çıkanlar kapsamında değerlendirmek gerekir. A. H. ) (İsa da:) "Eğer iman edenlerseniz Allâh'tan korunun" dedi.
Ahmet Tekin : Hani temiz giyimli, iyi niyetli istikamet sahibi olanlar, havâriler: 'Ey Meryem’in oğlu Îsâ, Rabbin bize gökten mükellef bir sofra indirebilir mi? dediler. Îsâ: 'Eğer gerçekten mü’minseniz, Allah’a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun' dedi.
Ahmet Varol : Havariler: 'Ey Meryem oğlu İsa! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?' demişlerdi. O da: 'Eğer mü'min kimseler iseniz Allah'tan korkun' demişti.
Ali Bulaç : Havariler: "Ey Meryem oğlu İsa, Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?" demişlerdi. O da: "Eğer inanmışlarsanız Allah'tan korkup sakının" demişti.
Ali Fikri Yavuz : Bir vakit de Havarî’ler: “- Ey Meryem oğlu Îsa! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi? “ demişlerdi. Îsa da: “- Eğer müminseniz, Allah’a ve benim peygamberliğime inanmışsanız, Allah’dan korkun” demişti.
Bekir Sadak : Havariler, «Ey Meryem oglu İsa! Rabbin bize gokten bir sofra indirebilir mi?» demislerdi de, «Inaniyorsaniz Allah'tan sakinin» demisti.
Celal Yıldırım : Hani bir vakit de Havariler, «Ey Meryem oğlu İsâ ! Rabbin gökten üzerimize bir sofra indirebilir mi ? (veya sen Rabbin'den böyle bir istekte bulunabilir misin?)» demişlerdi. (Bunun üzerine İsâ onlara:) «Eğer mü'minler iseniz Allah'tan korkup (ilâhî sınırları aşmaktan, O'nun hakkında şüphe etmekten) sakının,» demişti.
Diyanet İşleri : Hani havariler de, “Ey Meryem oğlu İsa! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?” demişlerdi. İsa da, “Eğer mü’minler iseniz, Allah’a karşı gelmekten sakının” demişti.
Diyanet İşleri (eski) : Havariler, 'Ey Meryem oğlu İsa! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?' demişlerdi de, 'İnanıyorsanız Allah'tan sakının' demişti.
Diyanet Vakfi : Hani havârîler «Ey Meryem oğlu İsa, Rabbin bize gökten, donatılmış bir sofra indirebilir mi?» demişlerdi. O, «Îman etmiş kimseler iseniz Allah'tan korkun» cevabını vermişti.
Edip Yüksel : Havariler, 'Meryem oğlu İsa, Rabbin bize gökten bir ziyafet çekebilir mi,' demişlerdi. 'İnanıyorsanız ALLAH'a saygı gösterin,' demişti
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Havariler: «Ey Meryemoğlu İsa, Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?» dediler. İsa da: «İnanıyorsanız Allah'tan korkun» dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bir vakit Havariler: «Ey Meryem oğlu İsa, Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?» demişlerdi de İsa da: «İnanıyorsanız Allah'tan korkun!» demişti.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bir vakıt de o Havariyyun: yâ Isâ ibni meryem: Rabbin bize Semadan bir mâide indirilebilir mi? demişlerdi, «Allahdan korkun mü'minseniz» dedi
Fizilal-il Kuran : Hani havariler Ey Meryemoğlu İsa, senin Allah'ın bize gökten bir sofra indirebilir mi?» diye sordular da İsa onlara «Eğer mümin iseniz Allah'tan korkunuz» demişti.
Gültekin Onan : Havariler: "Ey Meryem oğlu İsa, rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?" demişlerdi. O da "Eğer inançlılarsanız Tanrı'dan korkup sakının" demişti.
Hakkı Yılmaz : Hani havariler: “Ey Meryem oğlu Îsâ! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?” demişlerdi. Îsâ: “Eğer iman edenler iseniz Allah'ın koruması altına girin” demişti.
Hasan Basri Çantay : O vakit havariler: «Ey Meryem oğlu İsâ, Rabbin bizim üstümüze gökden bir sofra indirebilir mi?» demiş, O (da): «Eğer inanmış (adam) larsanız Allah (ın kudretinden ve benîm peygamberliğimden şübheye sapmakdan) korkun» demişdi.
Hayrat Neşriyat : 'Bir vakit Havârîler: 'Ey Meryemoğlu Îsâ! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?’ demişlerdi. (O da:) 'Eğer (gerçekten) mü’min kimseler iseniz, Allah’dan sakının!’ demişti.'
İbni Kesir : Hani Havariler: Ey Meryem oğlu İsa; Rabbın bize gökten bir sofra indiribilir mi? demişlerdi de, O; eğer inanmışlarsanız Allah'tan korkun, demişti.
İskender Evrenosoğlu : Havârîler; "Ey Meryem oğlu İsâ! Rabb'in gökten bize bir mâide (sofra) indirebilir mi?" demişlerdi. (Bunun üzerine Hz. İsâ); "Eğer mü'minlerseniz Allah'a karşı takva sahibi olun." dedi.
Muhammed Esed : (Ve) o zaman beyaz elbiseliler, "Ey İsa, ey Meryemin oğlu!" dediler, "Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir miydi?" (İsa) cevap verdi: "Allaha karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun, eğer (gerçek) müminler iseniz!"
Ömer Nasuhi Bilmen : O vakit ki, havariler: «Ey Meryem'in oğlu İsa! Rabbin gökten bizim üzerimize bir maide (sofra) indirebilir mi?» demişti. İsa da Allah Teâlâ'dan korkunuz, eğer siz mü'minler iseniz» dedi.
Ömer Öngüt : Havârîler: “Ey Meryem oğlu İsâ! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?” demişlerdi de, o: “İman etmiş kimseler iseniz Allah'tan korkun!” demişti.
Şaban Piriş : Havariler: -Ey Meryemoğlu İsa, Rabbin bize, gökten bir sofra indirebilir mi?, dediklerinde (İsa): -Eğer mümin iseniz Allah’tan korkun!, demişti,
Suat Yıldırım : Bir vakit de havariler: "Ey Meryem oğlu İsa! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi? dediler. O da: "Eğer mümin iseniz Allah’tan korkun da edebi aşmayın" diye cevap verdi.
Süleyman Ateş : Havâriler demişlerdi ki: "Ey Meryem oğlu Îsâ, Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi? (Îsâ): "İnanıyorsanız Allah'tan korkun!" dedi.
Tefhim-ul Kuran : Havariler: «Ey Meryem oğlu İsa, Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?» demişlerdi. O da: «Eğer inanmışlarsanız Allah'tan korkup sakının» demişti.
Ümit Şimşek : Hani Havariler 'Ey Meryem oğlu İsa,' demişlerdi. 'Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?' İsa ise 'Eğer mü'min iseniz Allah'tan korkun' demişti.
Yaşar Nuri Öztürk : Havariler demişlerdi ki: "Ey Meryem'in oğlu İsa! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?" İsa dedi ki: "Eğer müminlerseniz Allah'tan sakının!"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}