» 5 / Mâide  20:

Kuran Sırası: 5
İniş Sırası: 112
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120

 » 5 / Mâide  Suresi: 20
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِذْ (VÎZ̃) = ve iƶ : ve hani
2. قَالَ (GEL) = ḳāle : demişti
3. مُوسَىٰ (MVS) = mūsā : Musa
4. لِقَوْمِهِ (LGVMH) = liḳavmihi : kavmine
5. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
6. قَوْمِ (GVM) = ḳavmi : kavmim
7. اذْكُرُوا (EZ̃KRVE) = ƶkurū : hatırlayın
8. نِعْمَةَ (NAMT) = niǎ'mete : ni'metini
9. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
10. عَلَيْكُمْ (ALYKM) = ǎleykum : size olan
11. إِذْ (ÎZ̃) = iƶ : zira (O)
12. جَعَلَ (CAL) = ceǎle : var etti
13. فِيكُمْ (FYKM) = fīkum : aranızda
14. أَنْبِيَاءَ (ÊNBYEÙ) = enbiyā'e : peygamberler
15. وَجَعَلَكُمْ (VCALKM) = ve ceǎlekum : ve sizi yaptı
16. مُلُوكًا (MLVKE) = mulūken : krallar
17. وَاتَاكُمْ (V ËTEKM) = ve ātākum : ve size verdi
18. مَا (ME) = mā : şeyleri
19. لَمْ (LM) = lem :
20. يُؤْتِ (YÙT) = yu'ti : vermediği
21. أَحَدًا (ÊḪD̃E) = eHaden : hiç kimseye
22. مِنَ (MN) = mine :
23. الْعَالَمِينَ (ELAELMYN) = l-ǎālemīne : dünyalarda
ve hani | demişti | Musa | kavmine | EY/HEY/AH | kavmim | hatırlayın | ni'metini | Allah'ın | size olan | zira (O) | var etti | aranızda | peygamberler | ve sizi yaptı | krallar | ve size verdi | şeyleri | | vermediği | hiç kimseye | | dünyalarda |

[] [GVL] [] [GVM] [Y] [GVM] [Z̃KR] [NAM] [] [] [] [CAL] [] [NBE] [CAL] [MLK] [ETY] [] [] [ETY] [EḪD̃] [] [ALM]
VÎZ̃ GEL MVS LGVMH YE GVM EZ̃KRVE NAMT ELLH ALYKM ÎZ̃ CAL FYKM ÊNBYEÙ VCALKM MLVKE V ËTEKM ME LM YÙT ÊḪD̃E MN ELAELMYN

ve iƶ ḳāle mūsā liḳavmihi ḳavmi ƶkurū niǎ'mete llahi ǎleykum ceǎle fīkum enbiyā'e ve ceǎlekum mulūken ve ātākum lem yu'ti eHaden mine l-ǎālemīne
وإذ قال موسى لقومه يا قوم اذكروا نعمة الله عليكم إذ جعل فيكم أنبياء وجعلكم ملوكا وآتاكم ما لم يؤت أحدا من العالمين

 » 5 / Mâide  Suresi: 20
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذ | VÎZ̃ ve iƶ ve hani And when
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle demişti said
موسى | MVS mūsā Musa Musa
لقومه ق و م | GVM LGVMH liḳavmihi kavmine to his people,
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
قوم ق و م | GVM GVM ḳavmi kavmim Nation
اذكروا ذ ك ر | Z̃KR EZ̃KRVE ƶkurū hatırlayın remember
نعمة ن ع م | NAM NAMT niǎ'mete ni'metini (the) Favor
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah
عليكم | ALYKM ǎleykum size olan upon you
إذ | ÎZ̃ zira (O) when
جعل ج ع ل | CAL CAL ceǎle var etti He placed
فيكم | FYKM fīkum aranızda among you
أنبياء ن ب ا | NBE ÊNBYEÙ enbiyā'e peygamberler Prophets
وجعلكم ج ع ل | CAL VCALKM ve ceǎlekum ve sizi yaptı and made you
ملوكا م ل ك | MLK MLVKE mulūken krallar kings
وآتاكم ا ت ي | ETY V ËTEKM ve ātākum ve size verdi and He gave you
ما | ME şeyleri what
لم | LM lem not
يؤت ا ت ي | ETY YÙT yu'ti vermediği He (had) given
أحدا ا ح د | EḪD̃ ÊḪD̃E eHaden hiç kimseye (to) anyone
من | MN mine from
العالمين ع ل م | ALM ELAELMYN l-ǎālemīne dünyalarda the worlds.

5:20 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve hani | demişti | Musa | kavmine | EY/HEY/AH | kavmim | hatırlayın | ni'metini | Allah'ın | size olan | zira (O) | var etti | aranızda | peygamberler | ve sizi yaptı | krallar | ve size verdi | şeyleri | | vermediği | hiç kimseye | | dünyalarda |

[] [GVL] [] [GVM] [Y] [GVM] [Z̃KR] [NAM] [] [] [] [CAL] [] [NBE] [CAL] [MLK] [ETY] [] [] [ETY] [EḪD̃] [] [ALM]
VÎZ̃ GEL MVS LGVMH YE GVM EZ̃KRVE NAMT ELLH ALYKM ÎZ̃ CAL FYKM ÊNBYEÙ VCALKM MLVKE V ËTEKM ME LM YÙT ÊḪD̃E MN ELAELMYN

ve iƶ ḳāle mūsā liḳavmihi ḳavmi ƶkurū niǎ'mete llahi ǎleykum ceǎle fīkum enbiyā'e ve ceǎlekum mulūken ve ātākum lem yu'ti eHaden mine l-ǎālemīne
وإذ قال موسى لقومه يا قوم اذكروا نعمة الله عليكم إذ جعل فيكم أنبياء وجعلكم ملوكا وآتاكم ما لم يؤت أحدا من العالمين

[] [ق و ل] [] [ق و م] [ي] [ق و م] [ذ ك ر] [ن ع م] [] [] [] [ج ع ل] [] [ن ب ا] [ج ع ل] [م ل ك] [ا ت ي] [] [] [ا ت ي] [ا ح د] [] [ع ل م]

 » 5 / Mâide  Suresi: 20
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذ | VÎZ̃ ve iƶ ve hani And when
Vav,,Zel,
6,,700,
REM – prefixed resumption particle
T – time adverb
الواو استئنافية
ظرف زمان
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle demişti said
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
موسى | MVS mūsā Musa Musa
Mim,Vav,Sin,,
40,6,60,,
"PN – nominative masculine proper noun → Musa"
اسم علم مرفوع
لقومه ق و م | GVM LGVMH liḳavmihi kavmine to his people,
Lam,Gaf,Vav,Mim,He,
30,100,6,40,5,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
جار ومجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

قوم ق و م | GVM GVM ḳavmi kavmim Nation
Gaf,Vav,Mim,
100,6,40,
VOC – prefixed vocative particle ya
N – accusative masculine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
أداة نداء
اسم منصوب والياء المحذوفة ضمير متصل في محل جر بالاضافة
اذكروا ذ ك ر | Z̃KR EZ̃KRVE ƶkurū hatırlayın remember
Elif,Zel,Kef,Re,Vav,Elif,
1,700,20,200,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
نعمة ن ع م | NAM NAMT niǎ'mete ni'metini (the) Favor
Nun,Ayn,Mim,Te merbuta,
50,70,40,400,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
عليكم | ALYKM ǎleykum size olan upon you
Ayn,Lam,Ye,Kef,Mim,
70,30,10,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
إذ | ÎZ̃ zira (O) when
,Zel,
,700,
T – time adverb
ظرف زمان
جعل ج ع ل | CAL CAL ceǎle var etti He placed
Cim,Ayn,Lam,
3,70,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
فيكم | FYKM fīkum aranızda among you
Fe,Ye,Kef,Mim,
80,10,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
أنبياء ن ب ا | NBE ÊNBYEÙ enbiyā'e peygamberler Prophets
,Nun,Be,Ye,Elif,,
,50,2,10,1,,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
وجعلكم ج ع ل | CAL VCALKM ve ceǎlekum ve sizi yaptı and made you
Vav,Cim,Ayn,Lam,Kef,Mim,
6,3,70,30,20,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ملوكا م ل ك | MLK MLVKE mulūken krallar kings
Mim,Lam,Vav,Kef,Elif,
40,30,6,20,1,
"N – accusative masculine plural indefinite noun → King"
اسم منصوب
وآتاكم ا ت ي | ETY V ËTEKM ve ātākum ve size verdi and He gave you
Vav,,Te,Elif,Kef,Mim,
6,,400,1,20,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ما | ME şeyleri what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
لم | LM lem not
Lam,Mim,
30,40,
NEG – negative particle
حرف نفي
يؤت ا ت ي | ETY YÙT yu'ti vermediği He (had) given
Ye,,Te,
10,,400,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
أحدا ا ح د | EḪD̃ ÊḪD̃E eHaden hiç kimseye (to) anyone
,Ha,Dal,Elif,
,8,4,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
من | MN mine from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
العالمين ع ل م | ALM ELAELMYN l-ǎālemīne dünyalarda the worlds.
Elif,Lam,Ayn,Elif,Lam,Mim,Ye,Nun,
1,30,70,1,30,40,10,50,
N – genitive masculine plural noun
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِذْ: ve hani | قَالَ: demişti | مُوسَىٰ: Musa | لِقَوْمِهِ: kavmine | يَا: EY/HEY/AH | قَوْمِ: kavmim | اذْكُرُوا: hatırlayın | نِعْمَةَ: ni'metini | اللَّهِ: Allah'ın | عَلَيْكُمْ: size olan | إِذْ: zira (O) | جَعَلَ: var etti | فِيكُمْ: aranızda | أَنْبِيَاءَ: peygamberler | وَجَعَلَكُمْ: ve sizi yaptı | مُلُوكًا: krallar | وَاتَاكُمْ: ve size verdi | مَا: şeyleri | لَمْ: | يُؤْتِ: vermediği | أَحَدًا: hiç kimseye | مِنَ: | الْعَالَمِينَ: dünyalarda |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإذ WÎZ̃ ve hani | قال GEL demişti | موسى MWS Musa | لقومه LGWMH kavmine | يا YE EY/HEY/AH | قوم GWM kavmim | اذكروا EZ̃KRWE hatırlayın | نعمة NAMT ni'metini | الله ELLH Allah'ın | عليكم ALYKM size olan | إذ ÎZ̃ zira (O) | جعل CAL var etti | فيكم FYKM aranızda | أنبياء ÊNBYEÙ peygamberler | وجعلكم WCALKM ve sizi yaptı | ملوكا MLWKE krallar | وآتاكم W ËTEKM ve size verdi | ما ME şeyleri | لم LM | يؤت YÙT vermediği | أحدا ÊḪD̃E hiç kimseye | من MN | العالمين ELAELMYN dünyalarda |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve iƶ: ve hani | ḳāle: demişti | mūsā: Musa | liḳavmihi: kavmine | : EY/HEY/AH | ḳavmi: kavmim | ƶkurū: hatırlayın | niǎ'mete: ni'metini | llahi: Allah'ın | ǎleykum: size olan | : zira (O) | ceǎle: var etti | fīkum: aranızda | enbiyā'e: peygamberler | ve ceǎlekum: ve sizi yaptı | mulūken: krallar | ve ātākum: ve size verdi | : şeyleri | lem: | yu'ti: vermediği | eHaden: hiç kimseye | mine: | l-ǎālemīne: dünyalarda |
Kırık Meal (Transcript) : |VÎZ̃: ve hani | GEL: demişti | MVS: Musa | LGVMH: kavmine | YE: EY/HEY/AH | GVM: kavmim | EZ̃KRVE: hatırlayın | NAMT: ni'metini | ELLH: Allah'ın | ALYKM: size olan | ÎZ̃: zira (O) | CAL: var etti | FYKM: aranızda | ÊNBYEÙ: peygamberler | VCALKM: ve sizi yaptı | MLVKE: krallar | V ËTEKM: ve size verdi | ME: şeyleri | LM: | YÙT: vermediği | ÊḪD̃E: hiç kimseye | MN: | ELAELMYN: dünyalarda |
Abdulbaki Gölpınarlı : Hatırla o zamanı ki Mûsâ, kavmine, ey kavmim demişti, anın Allah'ın size verdiği nîmeti ki içinizden peygamberler gönderdi ve padişahlar çıkardı ve size, âlemlerde, hiçbir kimseye vermediğini verdi.
Adem Uğur : Bir zamanlar Musa, kavmine şöyle demişti: Ey kavmim! Allah'ın size (lütfettiği) nimetini hatırlayın; zira O, içinizden peygamberler çıkardı ve sizi hükümdarlar kıldı. Alemlerde hiçbir kimseye vermediğini size verdi.
Ahmed Hulusi : Bir zaman Musa, halkına şöyle demişti: "Ey halkım, üzerinizdeki Allâh nimetini hatırlayın; içinizde Nebiler meydana getirdi ve sizi melîkler kıldı; âlemlerden hiç kimseye vermediğini (insana has olan yeryüzünde halife olması bilgisini) size verdi. "
Ahmet Tekin : Hani Mûsâ kavmine: 'Ey kavmim, Allah’ın üzerinizdeki nimetini, size tevdi ettiği ilâhî değerleri, şeriatı koruyup kollayarak zâyi etmeyin, şükredin. Allah içinizde peygamberler görevlendirdi. Sizi hürriyetlerinize kavuşturup, kendinize, dininize, işlerinize, ailelerinize, toplumunuza sahip çıkabilecek hale getirerek, dinî, sosyal, siyasî, ekonomik ve idarî haklarını kullanabilen özgür insanlar, aileleriniz içinde otoriteler seviyesine yükseltti. Milletlerden hiçbirine verilmeyen nimetleri, imkânları size ihsan etti.' demişti.
Ahmet Varol : Musa milletine şöyle demişti: 'Ey milletim! Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın. Aranızdan peygamberler çıkardı ve sizi krallar yaptı. Alemlerden hiç kimseye vermediğini size verdi.
Ali Bulaç : Hani, Musa kavmine (şöyle) demişti: "Ey kavmim, Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın; içinizden peygamberler çıkardı, sizden yöneticiler kıldı ve alemlerden hiç kimseye vermediğini size verdi."
Ali Fikri Yavuz : Bir vakit Mûsâ, kavmine şöyle demişti: “- Ey kavmim, Allah’ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Zira içinizden size peygamberler gönderdi ve sizi hükümdarlar yaptı, âlemlerden hiç birine vermediği şeyi size verdi.
Bekir Sadak : Musa, milletine: «Ey milletim! Allah'in size olan nimetini anin: Icinizden peygamberler cikarmis ve sizi hukumdar yapmisti, dunyalarda kimseye vermedigini size vermisti".
Celal Yıldırım : Musa, kendi kavmine bir ara şöyle demişti: Ey kavmim ! Allah'ın size olan nîmetini hatırlayın; hani içinizden peygamberler çıkardı, sizi hükümdarlar, (hür insanlar) yaptı ve milletlerden hiç birine vermediğini size verdi.
Diyanet İşleri : Hani Mûsâ, kavmine demişti ki: “Ey kavmim! Allah’ın, üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani içinizden peygamberler çıkarmıştı. Sizi hükümdarlar kılmıştı ve (diğer) toplumlardan hiçbirine vermediğini size vermişti.”
Diyanet İşleri (eski) : Musa, milletine: 'Ey milletim! Allah'ın size olan nimetini anın: içinizden peygamberler çıkarmış ve sizi hükümdar yapmıştır, dünyalarda kimseye vermediğini size vermiştir'.
Diyanet Vakfi : Bir zamanlar Musa, kavmine şöyle demişti: Ey kavmim! Allah'ın size (lütfettiği) nimetini hatırlayın; zira O, içinizden peygamberler çıkardı ve sizi hükümdarlar kıldı. Âlemlerde hiçbir kimseye vermediğini size verdi.
Edip Yüksel : Musa, halkına şöyle demişti: 'Ey halkım, ALLAH'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın: aranızdan peygamberler çıkardı, sizi özgür kimseler kıldı ve toplumların hiçbirine vermediğini size verdi.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Musa kavmine şöyle demişti: «Ey kavmim! Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. O, içinizden peygamberler çıkardı. Sizi hükümdarlar yaptı. Ve âlemlerde hiçbir kimseye vermediğini size verdi.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bir zaman Musa, kavmine: «Ey kavmim, Allah'ın size verdiği nimeti düşünün; çünkü O, içinizden peygamberler gönderdi, sizi hükümdarlar yaptı ve alemlerden hiçbirine vermediğini size verdi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bir vakit de Musâ kavmine şöyle demişti: Ey kavmim, Allahın size olan ni'metini düşünün, zira içinizde Peygamberler vücude getirdi ve sizi mülûk yaptı, ve size âlemînden hiç birine vermediği şeyi verdi
Fizilal-il Kuran : Hani Musa kavmine demişti ki, ey kavmim, Allah'ın size verdiği nimetleri hatırlayınız. Hani içinizden peygamberler çıkardı, sizleri hükümdar yaptı, size dünyada hiç kimseye vermediğini verdi.
Gültekin Onan : Hani Musa kavmine (şöyle) demişti: "Ey kavmim, Tanrı'nın üzerinizdeki nimetini anın. İçinizden peygamberler çıkardı, sizden yöneticiler kıldı ve alemlerden hiç kimseye vermediğini size verdi."
Hakkı Yılmaz : (20,21) Ve hani Mûsâ, toplumuna: “Ey toplumum! Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani Allah, içinizden peygamberler gönderdi. Sizi de hükümdarlar kıldı. Ve âlemlerden hiçbir kimseye vermediğini size verdi. Ey toplumum! Allah'ın size yazdığı temizlenmiş toprağa girin, geriye dönmeyin, yoksa kayba uğrayanlar olarak dönersiniz” dedi.
Hasan Basri Çantay : Bir zaman Musa, kavmine (şöyle) demişdi: «Ey kavmim, Allahın, sizin üzerinizdeki ni'metini düşünün ki içinizden peygamberler gönderdi, sizi hükümdarlar yapdı, size kâinâtdan hiç birine vermediğini verdi.
Hayrat Neşriyat : Bir zaman da Mûsâ, kavmine şöyle demişti: 'Ey kavmim! Allah’ın üzerinize olan ni'metini hatırlayın! Hani içinizde peygamberler kıldı ve sizi hükümdarlar yaptı. Hem âlemlerden hiçbirine vermediğini size verdi.'
İbni Kesir : Hani, Musa kavmine demişti ki: Ey kavmim; Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizden peygamberler yetiştirmiş ve size saltanatlar ihsan etmişti. Dünyalarda kimseye vermediğini size vermişti.
İskender Evrenosoğlu : Ve Hz. Musâ kavmine şöyle demişti; "Ey kavmim! Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini, içinizden peygamberler kıldığını ve sizi hükümdarlar yaptığını ve âlemlerden hiç birine vermediği şeyi size verdiğini hatırlayın!
Muhammed Esed : Bir zaman Musa, halkına: "Ey halkım!" demişti, "Allahın size bahşettiği nimetleri hatırlayın ki O, aranızdan peygamberler çıkarmış, sizi kendi-kendinizin efendisi yapmış ve dünyada başka hiç kimseye göstermediği (lütfu)nu size göstermişti.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve bir vakit de Mûsa kavmine dedi ki: «Ey kavmim! Allah Teâlâ'nın üzerinize olan nîmetini yâdediniz ki, içinizde peygamberler vücuda getirdi ve sizleri hükümdarlar kıldı ve âlemlerden hiçbir ferde vermediğini sizlere verdi.»
Ömer Öngüt : Hani bir zamanlar Musa kavmine şöyle demişti: “Ey kavmim! Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. İçinizden peygamberler çıkarmış ve sizi hükümdarlar yapmıştı, dünyalarda hiç kimseye vermediğini size vermişti. ”
Şaban Piriş : Musa kavmine: - Ey kavmim, Allah’ın size olan nimetlerini hatırlayın, içinizden peygamberler çıkarmış ve sizi hükümdarlar yapmıştır. Alemde kimseye vermediğini size vermiştir.
Suat Yıldırım : Bir vakit de Mûsâ kavmine şöyle demişti. "Ey kavmim! Allah’ın size lütfettiği nimetlerini bir düşünün; zira o içinizden peygamberler çıkarttı, sizi hür insanlar yaptı ve devrinizde hiç kimseye vermediğini size verdi."
Süleyman Ateş : Mûsâ, kavmine demişti ki: "Ey kavmim, Allâh'ın size olan ni'metini hatırlayın; zira (O), aranızda peygamberler var etti, sizi krallar yaptı ve size dünyâlarda hiç kimseye vermediğini verdi."
Tefhim-ul Kuran : Hani, Musa kavmine (şöyle) demişti: «Ey kavmim, Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın; içinizden peygamberler çıkardı, sizden yöneticiler kıldı ve alemlerden hiç kimseye vermediğini size verdi.»
Ümit Şimşek : Hani, Musa kavmine, 'Ey kavmim,' demişti. 'Aranızdan peygamberler göndermekle, sizi hükümran kılmakla ve dünyada kimseye vermediğini size vermekle Allah'ın size lütfettiği nimeti hatırlayın.
Yaşar Nuri Öztürk : Mûsa, kavmine şöyle demişti: "Ey toplumum! Allah'ın, üzerinizdeki nimetini hatırlayın. İçinizde peygamberler vücuda getirdi, sizi krallar yaptı, âlemlerden hiç kimseye vermediklerini size verdi."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}