» 5 / Mâide  3:

Kuran Sırası: 5
İniş Sırası: 112
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120

 » 5 / Mâide  Suresi: 3
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. حُرِّمَتْ (ḪRMT) = Hurrimet : haram kılındı
2. عَلَيْكُمُ (ALYKM) = ǎleykumu : size
3. الْمَيْتَةُ (ELMYTT) = l-meytetu : leş
4. وَالدَّمُ (VELD̃M) = ve ddemu : ve kan
5. وَلَحْمُ (VLḪM) = veleHmu : ve eti
6. الْخِنْزِيرِ (ELḢNZYR) = l-ḣinzīri : domuz
7. وَمَا (VME) = ve mā : ve şeyler
8. أُهِلَّ (ÊHL) = uhille : boğazlanan
9. لِغَيْرِ (LĞYR) = liğayri : başkası adına
10. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'tan
11. بِهِ (BH) = bihi : O'na
12. وَالْمُنْخَنِقَةُ (VELMNḢNGT) = velmunḣaniḳatu : ve boğulmuş
13. وَالْمَوْقُوذَةُ (VELMVGVZ̃T) = velmevḳūƶetu : ve vurulmuş
14. وَالْمُتَرَدِّيَةُ (VELMTRD̃YT) = velmuteraddiyetu : ve yukarıdan düşmüş
15. وَالنَّطِيحَةُ (VELNŦYḪT) = ve nneTīHatu : ve boynuzlanmış
16. وَمَا (VME) = ve mā : ve şeyler (havyanlar)
17. أَكَلَ (ÊKL) = ekele : yediği
18. السَّبُعُ (ELSBA) = s-sebuǔ : canavarın
19. إِلَّا (ÎLE) = illā : hariç
20. مَا (ME) = mā :
21. ذَكَّيْتُمْ (Z̃KYTM) = ƶekkeytum : sizin kestikleriniz
22. وَمَا (VME) = ve mā : ve şeyler
23. ذُبِحَ (Z̃BḪ) = ƶubiHa : boğazlanan
24. عَلَى (AL) = ǎlā : üzerine
25. النُّصُبِ (ELNṦB) = n-nuSubi : dikili taşlar
26. وَأَنْ (VÊN) = ve en :
27. تَسْتَقْسِمُوا (TSTGSMVE) = testeḳsimū : ve kısmet (şans) aramanız
28. بِالْأَزْلَامِ (BELÊZLEM) = bil-ezlāmi : fal oklariyle
29. ذَٰلِكُمْ (Z̃LKM) = ƶālikum : bunlar
30. فِسْقٌ (FSG) = fisḳun : fısktır
31. الْيَوْمَ (ELYVM) = l-yevme : bugün artık
32. يَئِسَ (YÙS) = yeise : umudu kesmişlerdir
33. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
34. كَفَرُوا (KFRVE) = keferū : inkar eden(ler)
35. مِنْ (MN) = min :
36. دِينِكُمْ (D̃YNKM) = dīnikum : sizin dininizden
37. فَلَا (FLE) = felā :
38. تَخْشَوْهُمْ (TḢŞVHM) = teḣşevhum : onlardan korkmayın
39. وَاخْشَوْنِ (VEḢŞVN) = veḣşevni : benden korkun
40. الْيَوْمَ (ELYVM) = l-yevme : bugün
41. أَكْمَلْتُ (ÊKMLT) = ekmeltu : olgunlaştırdım
42. لَكُمْ (LKM) = lekum : sizin için
43. دِينَكُمْ (D̃YNKM) = dīnekum : dininizi
44. وَأَتْمَمْتُ (VÊTMMT) = ve etmemtu : ve tamamladım
45. عَلَيْكُمْ (ALYKM) = ǎleykum : size
46. نِعْمَتِي (NAMTY) = niǎ'metī : ni'metimi
47. وَرَضِيتُ (VRŽYT) = ve raDītu : ve razı oldum
48. لَكُمُ (LKM) = lekumu : sizin için
49. الْإِسْلَامَ (ELÎSLEM) = l-islāme : İslam'a
50. دِينًا (D̃YNE) = dīnen : din olarak
51. فَمَنِ (FMN) = femeni : kim
52. اضْطُرَّ (EŽŦR) = DTurra : daralırsa
53. فِي (FY) = fī : -ta
54. مَخْمَصَةٍ (MḢMṦT) = meḣmeSatin : yoksunluk-
55. غَيْرَ (ĞYR) = ğayra :
56. مُتَجَانِفٍ (MTCENF) = mutecānifin : istekle yönelmeden
57. لِإِثْمٍ (LÎS̃M) = liiṧmin : günaha
58. فَإِنَّ (FÎN) = feinne : doğrusu
59. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah
60. غَفُورٌ (ĞFVR) = ğafūrun : bağışlayandır
61. رَحِيمٌ (RḪYM) = raHīmun : esirgeyendir
haram kılındı | size | leş | ve kan | ve eti | domuz | ve şeyler | boğazlanan | başkası adına | Allah'tan | O'na | ve boğulmuş | ve vurulmuş | ve yukarıdan düşmüş | ve boynuzlanmış | ve şeyler (havyanlar) | yediği | canavarın | hariç | | sizin kestikleriniz | ve şeyler | boğazlanan | üzerine | dikili taşlar | | ve kısmet (şans) aramanız | fal oklariyle | bunlar | fısktır | bugün artık | umudu kesmişlerdir | kimseler | inkar eden(ler) | | sizin dininizden | | onlardan korkmayın | benden korkun | bugün | olgunlaştırdım | sizin için | dininizi | ve tamamladım | size | ni'metimi | ve razı oldum | sizin için | İslam'a | din olarak | kim | daralırsa | -ta | yoksunluk- | | istekle yönelmeden | günaha | doğrusu | Allah | bağışlayandır | esirgeyendir |

[ḪRM] [] [MVT] [D̃MV] [LḪM] [ḢNZR] [] [HLL] [ĞYR] [] [] [ḢNG] [VGZ̃] [RD̃Y] [NŦḪ] [] [EKL] [SBA] [] [] [Z̃KV] [] [Z̃BḪ] [] [NṦB] [] [GSM] [ZLM] [] [FSG] [YVM] [YES] [] [KFR] [] [D̃YN] [] [ḢŞY] [ḢŞY] [YVM] [KML] [] [D̃YN] [TMM] [] [NAM] [RŽV] [] [SLM] [D̃YN] [] [ŽRR] [] [ḢMṦ] [ĞYR] [CNF] [ES̃M] [] [] [ĞFR] [RḪM]
ḪRMT ALYKM ELMYTT VELD̃M VLḪM ELḢNZYR VME ÊHL LĞYR ELLH BH VELMNḢNGT VELMVGVZ̃T VELMTRD̃YT VELNŦYḪT VME ÊKL ELSBA ÎLE ME Z̃KYTM VME Z̃BḪ AL ELNṦB VÊN TSTGSMVE BELÊZLEM Z̃LKM FSG ELYVM YÙS ELZ̃YN KFRVE MN D̃YNKM FLE TḢŞVHM VEḢŞVN ELYVM ÊKMLT LKM D̃YNKM VÊTMMT ALYKM NAMTY VRŽYT LKM ELÎSLEM D̃YNE FMN EŽŦR FY MḢMṦT ĞYR MTCENF LÎS̃M FÎN ELLH ĞFVR RḪYM

Hurrimet ǎleykumu l-meytetu ve ddemu veleHmu l-ḣinzīri ve mā uhille liğayri llahi bihi velmunḣaniḳatu velmevḳūƶetu velmuteraddiyetu ve nneTīHatu ve mā ekele s-sebuǔ illā ƶekkeytum ve mā ƶubiHa ǎlā n-nuSubi ve en testeḳsimū bil-ezlāmi ƶālikum fisḳun l-yevme yeise elleƶīne keferū min dīnikum felā teḣşevhum veḣşevni l-yevme ekmeltu lekum dīnekum ve etmemtu ǎleykum niǎ'metī ve raDītu lekumu l-islāme dīnen femeni DTurra meḣmeSatin ğayra mutecānifin liiṧmin feinne llahe ğafūrun raHīmun
حرمت عليكم الميتة والدم ولحم الخنزير وما أهل لغير الله به والمنخنقة والموقوذة والمتردية والنطيحة وما أكل السبع إلا ما ذكيتم وما ذبح على النصب وأن تستقسموا بالأزلام ذلكم فسق اليوم يئس الذين كفروا من دينكم فلا تخشوهم واخشون اليوم أكملت لكم دينكم وأتممت عليكم نعمتي ورضيت لكم الإسلام دينا فمن اضطر في مخمصة غير متجانف لإثم فإن الله غفور رحيم

 » 5 / Mâide  Suresi: 3
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
حرمت ح ر م | ḪRM ḪRMT Hurrimet haram kılındı Are made unlawful
عليكم | ALYKM ǎleykumu size on you
الميتة م و ت | MVT ELMYTT l-meytetu leş the dead animals,
والدم د م و | D̃MV VELD̃M ve ddemu ve kan and the blood,
ولحم ل ح م | LḪM VLḪM veleHmu ve eti and flesh
الخنزير خ ن ز ر | ḢNZR ELḢNZYR l-ḣinzīri domuz (of) the swine,
وما | VME ve mā ve şeyler and what
أهل ه ل ل | HLL ÊHL uhille boğazlanan has been dedicated
لغير غ ي ر | ĞYR LĞYR liğayri başkası adına to other than
الله | ELLH llahi Allah'tan Allah,
به | BH bihi O'na [on it],
والمنخنقة خ ن ق | ḢNG VELMNḢNGT velmunḣaniḳatu ve boğulmuş and that which is strangled (to death),
والموقوذة و ق ذ | VGZ̃ VELMVGVZ̃T velmevḳūƶetu ve vurulmuş and that which is hit fatally,
والمتردية ر د ي | RD̃Y VELMTRD̃YT velmuteraddiyetu ve yukarıdan düşmüş and that which has a fatal fall,
والنطيحة ن ط ح | NŦḪ VELNŦYḪT ve nneTīHatu ve boynuzlanmış and that which is gored by horns,
وما | VME ve mā ve şeyler (havyanlar) and that which
أكل ا ك ل | EKL ÊKL ekele yediği ate (it)
السبع س ب ع | SBA ELSBA s-sebuǔ canavarın the wild animal
إلا | ÎLE illā hariç except
ما | ME what
ذكيتم ذ ك و | Z̃KV Z̃KYTM ƶekkeytum sizin kestikleriniz you slaughtered,
وما | VME ve mā ve şeyler and what
ذبح ذ ب ح | Z̃BḪ Z̃BḪ ƶubiHa boğazlanan is sacrificed
على | AL ǎlā üzerine on
النصب ن ص ب | NṦB ELNṦB n-nuSubi dikili taşlar the stone altars,
وأن | VÊN ve en and that
تستقسموا ق س م | GSM TSTGSMVE testeḳsimū ve kısmet (şans) aramanız you seek division
بالأزلام ز ل م | ZLM BELÊZLEM bil-ezlāmi fal oklariyle by divining arrows -
ذلكم | Z̃LKM ƶālikum bunlar that
فسق ف س ق | FSG FSG fisḳun fısktır (is) grave disobedience.
اليوم ي و م | YVM ELYVM l-yevme bugün artık This day
يئس ي ا س | YES YÙS yeise umudu kesmişlerdir (have) despaired
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden(ler) disbelieved
من | MN min of
دينكم د ي ن | D̃YN D̃YNKM dīnikum sizin dininizden your religion,
فلا | FLE felā so (do) not
تخشوهم خ ش ي | ḢŞY TḢŞVHM teḣşevhum onlardan korkmayın fear them,
واخشون خ ش ي | ḢŞY VEḢŞVN veḣşevni benden korkun but fear Me.
اليوم ي و م | YVM ELYVM l-yevme bugün This day
أكملت ك م ل | KML ÊKMLT ekmeltu olgunlaştırdım I have perfected
لكم | LKM lekum sizin için for you
دينكم د ي ن | D̃YN D̃YNKM dīnekum dininizi your religion
وأتممت ت م م | TMM VÊTMMT ve etmemtu ve tamamladım and I have completed
عليكم | ALYKM ǎleykum size upon you
نعمتي ن ع م | NAM NAMTY niǎ'metī ni'metimi My Favor
ورضيت ر ض و | RŽV VRŽYT ve raDītu ve razı oldum and I have approved
لكم | LKM lekumu sizin için for you
الإسلام س ل م | SLM ELÎSLEM l-islāme İslam'a [the] Islam
دينا د ي ن | D̃YN D̃YNE dīnen din olarak (as) a religion.
فمن | FMN femeni kim But whoever
اضطر ض ر ر | ŽRR EŽŦR DTurra daralırsa (is) forced
في | FY -ta by
مخمصة خ م ص | ḢMṦ MḢMṦT meḣmeSatin yoksunluk- hunger
غير غ ي ر | ĞYR ĞYR ğayra (and) not
متجانف ج ن ف | CNF MTCENF mutecānifin istekle yönelmeden inclining
لإثم ا ث م | ES̃M LÎS̃M liiṧmin günaha to sin,
فإن | FÎN feinne doğrusu then indeed,
الله | ELLH llahe Allah Allah
غفور غ ف ر | ĞFR ĞFVR ğafūrun bağışlayandır (is) Oft-Forgiving,
رحيم ر ح م | RḪM RḪYM raHīmun esirgeyendir Most Merciful.

5:3 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

haram kılındı | size | leş | ve kan | ve eti | domuz | ve şeyler | boğazlanan | başkası adına | Allah'tan | O'na | ve boğulmuş | ve vurulmuş | ve yukarıdan düşmüş | ve boynuzlanmış | ve şeyler (havyanlar) | yediği | canavarın | hariç | | sizin kestikleriniz | ve şeyler | boğazlanan | üzerine | dikili taşlar | | ve kısmet (şans) aramanız | fal oklariyle | bunlar | fısktır | bugün artık | umudu kesmişlerdir | kimseler | inkar eden(ler) | | sizin dininizden | | onlardan korkmayın | benden korkun | bugün | olgunlaştırdım | sizin için | dininizi | ve tamamladım | size | ni'metimi | ve razı oldum | sizin için | İslam'a | din olarak | kim | daralırsa | -ta | yoksunluk- | | istekle yönelmeden | günaha | doğrusu | Allah | bağışlayandır | esirgeyendir |

[ḪRM] [] [MVT] [D̃MV] [LḪM] [ḢNZR] [] [HLL] [ĞYR] [] [] [ḢNG] [VGZ̃] [RD̃Y] [NŦḪ] [] [EKL] [SBA] [] [] [Z̃KV] [] [Z̃BḪ] [] [NṦB] [] [GSM] [ZLM] [] [FSG] [YVM] [YES] [] [KFR] [] [D̃YN] [] [ḢŞY] [ḢŞY] [YVM] [KML] [] [D̃YN] [TMM] [] [NAM] [RŽV] [] [SLM] [D̃YN] [] [ŽRR] [] [ḢMṦ] [ĞYR] [CNF] [ES̃M] [] [] [ĞFR] [RḪM]
ḪRMT ALYKM ELMYTT VELD̃M VLḪM ELḢNZYR VME ÊHL LĞYR ELLH BH VELMNḢNGT VELMVGVZ̃T VELMTRD̃YT VELNŦYḪT VME ÊKL ELSBA ÎLE ME Z̃KYTM VME Z̃BḪ AL ELNṦB VÊN TSTGSMVE BELÊZLEM Z̃LKM FSG ELYVM YÙS ELZ̃YN KFRVE MN D̃YNKM FLE TḢŞVHM VEḢŞVN ELYVM ÊKMLT LKM D̃YNKM VÊTMMT ALYKM NAMTY VRŽYT LKM ELÎSLEM D̃YNE FMN EŽŦR FY MḢMṦT ĞYR MTCENF LÎS̃M FÎN ELLH ĞFVR RḪYM

Hurrimet ǎleykumu l-meytetu ve ddemu veleHmu l-ḣinzīri ve mā uhille liğayri llahi bihi velmunḣaniḳatu velmevḳūƶetu velmuteraddiyetu ve nneTīHatu ve mā ekele s-sebuǔ illā ƶekkeytum ve mā ƶubiHa ǎlā n-nuSubi ve en testeḳsimū bil-ezlāmi ƶālikum fisḳun l-yevme yeise elleƶīne keferū min dīnikum felā teḣşevhum veḣşevni l-yevme ekmeltu lekum dīnekum ve etmemtu ǎleykum niǎ'metī ve raDītu lekumu l-islāme dīnen femeni DTurra meḣmeSatin ğayra mutecānifin liiṧmin feinne llahe ğafūrun raHīmun
حرمت عليكم الميتة والدم ولحم الخنزير وما أهل لغير الله به والمنخنقة والموقوذة والمتردية والنطيحة وما أكل السبع إلا ما ذكيتم وما ذبح على النصب وأن تستقسموا بالأزلام ذلكم فسق اليوم يئس الذين كفروا من دينكم فلا تخشوهم واخشون اليوم أكملت لكم دينكم وأتممت عليكم نعمتي ورضيت لكم الإسلام دينا فمن اضطر في مخمصة غير متجانف لإثم فإن الله غفور رحيم

[ح ر م] [] [م و ت] [د م و] [ل ح م] [خ ن ز ر] [] [ه ل ل] [غ ي ر] [] [] [خ ن ق] [و ق ذ ] [ر د ي] [ن ط ح] [] [ا ك ل] [س ب ع] [] [] [ذ ك و] [] [ذ ب ح] [] [ن ص ب] [] [ق س م] [ز ل م] [] [ف س ق] [ي و م] [ي ا س] [] [ك ف ر] [] [د ي ن] [] [خ ش ي] [خ ش ي] [ي و م] [ك م ل] [] [د ي ن] [ت م م] [] [ن ع م] [ر ض و] [] [س ل م] [د ي ن] [] [ض ر ر] [] [خ م ص] [غ ي ر] [ج ن ف] [ا ث م] [] [] [غ ف ر] [ر ح م]

 » 5 / Mâide  Suresi: 3
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
حرمت ح ر م | ḪRM ḪRMT Hurrimet haram kılındı Are made unlawful
Ha,Re,Mim,Te,
8,200,40,400,
V – 3rd person feminine singular (form II) passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
عليكم | ALYKM ǎleykumu size on you
Ayn,Lam,Ye,Kef,Mim,
70,30,10,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
الميتة م و ت | MVT ELMYTT l-meytetu leş the dead animals,
Elif,Lam,Mim,Ye,Te,Te merbuta,
1,30,40,10,400,400,
"N – nominative feminine singular noun → Carrion"
اسم مرفوع
والدم د م و | D̃MV VELD̃M ve ddemu ve kan and the blood,
Vav,Elif,Lam,Dal,Mim,
6,1,30,4,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
ولحم ل ح م | LḪM VLḪM veleHmu ve eti and flesh
Vav,Lam,Ha,Mim,
6,30,8,40,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine noun → Pork"
الواو عاطفة
اسم مرفوع
الخنزير خ ن ز ر | ḢNZR ELḢNZYR l-ḣinzīri domuz (of) the swine,
Elif,Lam,Hı,Nun,Ze,Ye,Re,
1,30,600,50,7,10,200,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
وما | VME ve mā ve şeyler and what
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
أهل ه ل ل | HLL ÊHL uhille boğazlanan has been dedicated
,He,Lam,
,5,30,
V – 3rd person masculine singular (form IV) passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
لغير غ ي ر | ĞYR LĞYR liğayri başkası adına to other than
Lam,Ğayn,Ye,Re,
30,1000,10,200,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
الله | ELLH llahi Allah'tan Allah,
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
به | BH bihi O'na [on it],
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
والمنخنقة خ ن ق | ḢNG VELMNḢNGT velmunḣaniḳatu ve boğulmuş and that which is strangled (to death),
Vav,Elif,Lam,Mim,Nun,Hı,Nun,Gaf,Te merbuta,
6,1,30,40,50,600,50,100,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative feminine (form VII) active participle
الواو عاطفة
اسم مرفوع
والموقوذة و ق ذ | VGZ̃ VELMVGVZ̃T velmevḳūƶetu ve vurulmuş and that which is hit fatally,
Vav,Elif,Lam,Mim,Vav,Gaf,Vav,Zel,Te merbuta,
6,1,30,40,6,100,6,700,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative feminine passive participle
الواو عاطفة
اسم مرفوع
والمتردية ر د ي | RD̃Y VELMTRD̃YT velmuteraddiyetu ve yukarıdan düşmüş and that which has a fatal fall,
Vav,Elif,Lam,Mim,Te,Re,Dal,Ye,Te merbuta,
6,1,30,40,400,200,4,10,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative feminine (form V) active participle
الواو عاطفة
اسم مرفوع
والنطيحة ن ط ح | NŦḪ VELNŦYḪT ve nneTīHatu ve boynuzlanmış and that which is gored by horns,
Vav,Elif,Lam,Nun,Tı,Ye,Ha,Te merbuta,
6,1,30,50,9,10,8,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative feminine noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
وما | VME ve mā ve şeyler (havyanlar) and that which
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
أكل ا ك ل | EKL ÊKL ekele yediği ate (it)
,Kef,Lam,
,20,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
السبع س ب ع | SBA ELSBA s-sebuǔ canavarın the wild animal
Elif,Lam,Sin,Be,Ayn,
1,30,60,2,70,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
إلا | ÎLE illā hariç except
,Lam,Elif,
,30,1,
EXP – exceptive particle
أداة استثناء
ما | ME what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
ذكيتم ذ ك و | Z̃KV Z̃KYTM ƶekkeytum sizin kestikleriniz you slaughtered,
Zel,Kef,Ye,Te,Mim,
700,20,10,400,40,
V – 2nd person masculine plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
وما | VME ve mā ve şeyler and what
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
ذبح ذ ب ح | Z̃BḪ Z̃BḪ ƶubiHa boğazlanan is sacrificed
Zel,Be,Ha,
700,2,8,
V – 3rd person masculine singular passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
على | AL ǎlā üzerine on
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
النصب ن ص ب | NṦB ELNṦB n-nuSubi dikili taşlar the stone altars,
Elif,Lam,Nun,Sad,Be,
1,30,50,90,2,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
وأن | VÊN ve en and that
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
SUB – subordinating conjunction
الواو عاطفة
حرف مصدري
تستقسموا ق س م | GSM TSTGSMVE testeḳsimū ve kısmet (şans) aramanız you seek division
Te,Sin,Te,Gaf,Sin,Mim,Vav,Elif,
400,60,400,100,60,40,6,1,
V – 2nd person masculine plural (form X) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بالأزلام ز ل م | ZLM BELÊZLEM bil-ezlāmi fal oklariyle by divining arrows -
Be,Elif,Lam,,Ze,Lam,Elif,Mim,
2,1,30,,7,30,1,40,
"P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine plural noun → Arrow"
جار ومجرور
ذلكم | Z̃LKM ƶālikum bunlar that
Zel,Lam,Kef,Mim,
700,30,20,40,
DEM – 2nd person masculine plural demonstrative pronoun
اسم اشارة
فسق ف س ق | FSG FSG fisḳun fısktır (is) grave disobedience.
Fe,Sin,Gaf,
80,60,100,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
اليوم ي و م | YVM ELYVM l-yevme bugün artık This day
Elif,Lam,Ye,Vav,Mim,
1,30,10,6,40,
T – accusative masculine time adverb
ظرف زمان منصوب
يئس ي ا س | YES YÙS yeise umudu kesmişlerdir (have) despaired
Ye,,Sin,
10,,60,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden(ler) disbelieved
Kef,Fe,Re,Vav,Elif,
20,80,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN min of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
دينكم د ي ن | D̃YN D̃YNKM dīnikum sizin dininizden your religion,
Dal,Ye,Nun,Kef,Mim,
4,10,50,20,40,
N – genitive masculine noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فلا | FLE felā so (do) not
Fe,Lam,Elif,
80,30,1,
REM – prefixed resumption particle
PRO – prohibition particle
الفاء استئنافية
حرف نهي
تخشوهم خ ش ي | ḢŞY TḢŞVHM teḣşevhum onlardan korkmayın fear them,
Te,Hı,Şın,Vav,He,Mim,
400,600,300,6,5,40,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
واخشون خ ش ي | ḢŞY VEḢŞVN veḣşevni benden korkun but fear Me.
Vav,Elif,Hı,Şın,Vav,Nun,
6,1,600,300,6,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
PRON – 1st person singular object pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والياء المحذوفة ضمير متصل في محل نصب مفعول به
اليوم ي و م | YVM ELYVM l-yevme bugün This day
Elif,Lam,Ye,Vav,Mim,
1,30,10,6,40,
T – accusative masculine time adverb
ظرف زمان منصوب
أكملت ك م ل | KML ÊKMLT ekmeltu olgunlaştırdım I have perfected
,Kef,Mim,Lam,Te,
,20,40,30,400,
V – 1st person singular (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
لكم | LKM lekum sizin için for you
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
دينكم د ي ن | D̃YN D̃YNKM dīnekum dininizi your religion
Dal,Ye,Nun,Kef,Mim,
4,10,50,20,40,
N – accusative masculine noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وأتممت ت م م | TMM VÊTMMT ve etmemtu ve tamamladım and I have completed
Vav,,Te,Mim,Mim,Te,
6,,400,40,40,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person singular (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
عليكم | ALYKM ǎleykum size upon you
Ayn,Lam,Ye,Kef,Mim,
70,30,10,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
نعمتي ن ع م | NAM NAMTY niǎ'metī ni'metimi My Favor
Nun,Ayn,Mim,Te,Ye,
50,70,40,400,10,
N – accusative feminine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
اسم منصوب والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ورضيت ر ض و | RŽV VRŽYT ve raDītu ve razı oldum and I have approved
Vav,Re,Dad,Ye,Te,
6,200,800,10,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person singular perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
لكم | LKM lekumu sizin için for you
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
الإسلام س ل م | SLM ELÎSLEM l-islāme İslam'a [the] Islam
Elif,Lam,,Sin,Lam,Elif,Mim,
1,30,,60,30,1,40,
"PN – accusative masculine (form IV) verbal noun → Islam"
اسم علم منصوب
دينا د ي ن | D̃YN D̃YNE dīnen din olarak (as) a religion.
Dal,Ye,Nun,Elif,
4,10,50,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
فمن | FMN femeni kim But whoever
Fe,Mim,Nun,
80,40,50,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional noun
الفاء استئنافية
اسم شرط
اضطر ض ر ر | ŽRR EŽŦR DTurra daralırsa (is) forced
Elif,Dad,Tı,Re,
1,800,9,200,
V – 3rd person masculine singular (form VIII) passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
في | FY -ta by
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
مخمصة خ م ص | ḢMṦ MḢMṦT meḣmeSatin yoksunluk- hunger
Mim,Hı,Mim,Sad,Te merbuta,
40,600,40,90,400,
N – genitive feminine indefinite noun
اسم مجرور
غير غ ي ر | ĞYR ĞYR ğayra (and) not
Ğayn,Ye,Re,
1000,10,200,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
متجانف ج ن ف | CNF MTCENF mutecānifin istekle yönelmeden inclining
Mim,Te,Cim,Elif,Nun,Fe,
40,400,3,1,50,80,
N – genitive masculine indefinite (form VI) active participle
اسم مجرور
لإثم ا ث م | ES̃M LÎS̃M liiṧmin günaha to sin,
Lam,,Se,Mim,
30,,500,40,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine indefinite noun
جار ومجرور
فإن | FÎN feinne doğrusu then indeed,
Fe,,Nun,
80,,50,
RSLT – prefixed result particle
ACC – accusative particle
الفاء واقعة في جواب الشرط
حرف نصب
الله | ELLH llahe Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
غفور غ ف ر | ĞFR ĞFVR ğafūrun bağışlayandır (is) Oft-Forgiving,
Ğayn,Fe,Vav,Re,
1000,80,6,200,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
رحيم ر ح م | RḪM RḪYM raHīmun esirgeyendir Most Merciful.
Re,Ha,Ye,Mim,
200,8,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |حُرِّمَتْ: haram kılındı | عَلَيْكُمُ: size | الْمَيْتَةُ: leş | وَالدَّمُ: ve kan | وَلَحْمُ: ve eti | الْخِنْزِيرِ: domuz | وَمَا: ve şeyler | أُهِلَّ: boğazlanan | لِغَيْرِ: başkası adına | اللَّهِ: Allah'tan | بِهِ: O'na | وَالْمُنْخَنِقَةُ: ve boğulmuş | وَالْمَوْقُوذَةُ: ve vurulmuş | وَالْمُتَرَدِّيَةُ: ve yukarıdan düşmüş | وَالنَّطِيحَةُ: ve boynuzlanmış | وَمَا: ve şeyler (havyanlar) | أَكَلَ: yediği | السَّبُعُ: canavarın | إِلَّا: hariç | مَا: | ذَكَّيْتُمْ: sizin kestikleriniz | وَمَا: ve şeyler | ذُبِحَ: boğazlanan | عَلَى: üzerine | النُّصُبِ: dikili taşlar | وَأَنْ: | تَسْتَقْسِمُوا: ve kısmet (şans) aramanız | بِالْأَزْلَامِ: fal oklariyle | ذَٰلِكُمْ: bunlar | فِسْقٌ: fısktır | الْيَوْمَ: bugün artık | يَئِسَ: umudu kesmişlerdir | الَّذِينَ: kimseler | كَفَرُوا: inkar eden(ler) | مِنْ: | دِينِكُمْ: sizin dininizden | فَلَا: | تَخْشَوْهُمْ: onlardan korkmayın | وَاخْشَوْنِ: benden korkun | الْيَوْمَ: bugün | أَكْمَلْتُ: olgunlaştırdım | لَكُمْ: sizin için | دِينَكُمْ: dininizi | وَأَتْمَمْتُ: ve tamamladım | عَلَيْكُمْ: size | نِعْمَتِي: ni'metimi | وَرَضِيتُ: ve razı oldum | لَكُمُ: sizin için | الْإِسْلَامَ: İslam'a | دِينًا: din olarak | فَمَنِ: kim | اضْطُرَّ: daralırsa | فِي: -ta | مَخْمَصَةٍ: yoksunluk- | غَيْرَ: | مُتَجَانِفٍ: istekle yönelmeden | لِإِثْمٍ: günaha | فَإِنَّ: doğrusu | اللَّهَ: Allah | غَفُورٌ: bağışlayandır | رَحِيمٌ: esirgeyendir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |حرمت ḪRMT haram kılındı | عليكم ALYKM size | الميتة ELMYTT leş | والدم WELD̃M ve kan | ولحم WLḪM ve eti | الخنزير ELḢNZYR domuz | وما WME ve şeyler | أهل ÊHL boğazlanan | لغير LĞYR başkası adına | الله ELLH Allah'tan | به BH O'na | والمنخنقة WELMNḢNGT ve boğulmuş | والموقوذة WELMWGWZ̃T ve vurulmuş | والمتردية WELMTRD̃YT ve yukarıdan düşmüş | والنطيحة WELNŦYḪT ve boynuzlanmış | وما WME ve şeyler (havyanlar) | أكل ÊKL yediği | السبع ELSBA canavarın | إلا ÎLE hariç | ما ME | ذكيتم Z̃KYTM sizin kestikleriniz | وما WME ve şeyler | ذبح Z̃BḪ boğazlanan | على AL üzerine | النصب ELNṦB dikili taşlar | وأن WÊN | تستقسموا TSTGSMWE ve kısmet (şans) aramanız | بالأزلام BELÊZLEM fal oklariyle | ذلكم Z̃LKM bunlar | فسق FSG fısktır | اليوم ELYWM bugün artık | يئس YÙS umudu kesmişlerdir | الذين ELZ̃YN kimseler | كفروا KFRWE inkar eden(ler) | من MN | دينكم D̃YNKM sizin dininizden | فلا FLE | تخشوهم TḢŞWHM onlardan korkmayın | واخشون WEḢŞWN benden korkun | اليوم ELYWM bugün | أكملت ÊKMLT olgunlaştırdım | لكم LKM sizin için | دينكم D̃YNKM dininizi | وأتممت WÊTMMT ve tamamladım | عليكم ALYKM size | نعمتي NAMTY ni'metimi | ورضيت WRŽYT ve razı oldum | لكم LKM sizin için | الإسلام ELÎSLEM İslam'a | دينا D̃YNE din olarak | فمن FMN kim | اضطر EŽŦR daralırsa | في FY -ta | مخمصة MḢMṦT yoksunluk- | غير ĞYR | متجانف MTCENF istekle yönelmeden | لإثم LÎS̃M günaha | فإن FÎN doğrusu | الله ELLH Allah | غفور ĞFWR bağışlayandır | رحيم RḪYM esirgeyendir |
Kırık Meal (Okunuş) : |Hurrimet: haram kılındı | ǎleykumu: size | l-meytetu: leş | ve ddemu: ve kan | veleHmu: ve eti | l-ḣinzīri: domuz | ve mā: ve şeyler | uhille: boğazlanan | liğayri: başkası adına | llahi: Allah'tan | bihi: O'na | velmunḣaniḳatu: ve boğulmuş | velmevḳūƶetu: ve vurulmuş | velmuteraddiyetu: ve yukarıdan düşmüş | ve nneTīHatu: ve boynuzlanmış | ve mā: ve şeyler (havyanlar) | ekele: yediği | s-sebuǔ: canavarın | illā: hariç | : | ƶekkeytum: sizin kestikleriniz | ve mā: ve şeyler | ƶubiHa: boğazlanan | ǎlā: üzerine | n-nuSubi: dikili taşlar | ve en: | testeḳsimū: ve kısmet (şans) aramanız | bil-ezlāmi: fal oklariyle | ƶālikum: bunlar | fisḳun: fısktır | l-yevme: bugün artık | yeise: umudu kesmişlerdir | elleƶīne: kimseler | keferū: inkar eden(ler) | min: | dīnikum: sizin dininizden | felā: | teḣşevhum: onlardan korkmayın | veḣşevni: benden korkun | l-yevme: bugün | ekmeltu: olgunlaştırdım | lekum: sizin için | dīnekum: dininizi | ve etmemtu: ve tamamladım | ǎleykum: size | niǎ'metī: ni'metimi | ve raDītu: ve razı oldum | lekumu: sizin için | l-islāme: İslam'a | dīnen: din olarak | femeni: kim | DTurra: daralırsa | : -ta | meḣmeSatin: yoksunluk- | ğayra: | mutecānifin: istekle yönelmeden | liiṧmin: günaha | feinne: doğrusu | llahe: Allah | ğafūrun: bağışlayandır | raHīmun: esirgeyendir |
Kırık Meal (Transcript) : |ḪRMT: haram kılındı | ALYKM: size | ELMYTT: leş | VELD̃M: ve kan | VLḪM: ve eti | ELḢNZYR: domuz | VME: ve şeyler | ÊHL: boğazlanan | LĞYR: başkası adına | ELLH: Allah'tan | BH: O'na | VELMNḢNGT: ve boğulmuş | VELMVGVZ̃T: ve vurulmuş | VELMTRD̃YT: ve yukarıdan düşmüş | VELNŦYḪT: ve boynuzlanmış | VME: ve şeyler (havyanlar) | ÊKL: yediği | ELSBA: canavarın | ÎLE: hariç | ME: | Z̃KYTM: sizin kestikleriniz | VME: ve şeyler | Z̃BḪ: boğazlanan | AL: üzerine | ELNṦB: dikili taşlar | VÊN: | TSTGSMVE: ve kısmet (şans) aramanız | BELÊZLEM: fal oklariyle | Z̃LKM: bunlar | FSG: fısktır | ELYVM: bugün artık | YÙS: umudu kesmişlerdir | ELZ̃YN: kimseler | KFRVE: inkar eden(ler) | MN: | D̃YNKM: sizin dininizden | FLE: | TḢŞVHM: onlardan korkmayın | VEḢŞVN: benden korkun | ELYVM: bugün | ÊKMLT: olgunlaştırdım | LKM: sizin için | D̃YNKM: dininizi | VÊTMMT: ve tamamladım | ALYKM: size | NAMTY: ni'metimi | VRŽYT: ve razı oldum | LKM: sizin için | ELÎSLEM: İslam'a | D̃YNE: din olarak | FMN: kim | EŽŦR: daralırsa | FY: -ta | MḢMṦT: yoksunluk- | ĞYR: | MTCENF: istekle yönelmeden | LÎS̃M: günaha | FÎN: doğrusu | ELLH: Allah | ĞFVR: bağışlayandır | RḪYM: esirgeyendir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Haram edilmiştir size ölü, kan, domuz eti, Allah'tan gayrı putlar adına kesilen hayvanlar, boğulmuş, vurulmuş, yüksek bir yerden düşüp ölmüş, başka bir hayvan tarafından süsülüp öldürülmüş, canavar tarafından parçalanmış olanlar; ancak ölmeden yetişip kestikleriniz müstesna; ve taştan yapılmış ve dikilmiş putlar adına kesilenler ve fal için çekilen oklarla rızık arayış. Bunlar, kötülüktür. Bugün kâfirler, dininiz yüzünden meyus olmuşlardır artık sizden, korkmayın onlardan, benden korkun. Bugün dininizi ikmal ettim, size verdiğim nîmetimi tamamladım, size din olarak Müslümanlığı verdim de hoşnut oldum. Pek aç kalıp zora düşen, suç işlemek niyetinde olmamak şartıyla haram edilen şeyleri yiyebilir ve şüphe yok ki Allah, suçları örter rahîmdir.
Adem Uğur : Leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlanan, boğulmuş, (taş, ağaç vb. ile) vurulup öldürülmüş, yukarıdan yuvarlanıp ölmüş, boynuzlanıp ölmüş (hayvanlar ile) canavarların yediği hayvanlar -ölmeden yetişip kestikleriniz müstesna- dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanmış hayvanlar ve fal oklarıyle kısmet aramanız size haram kılındı. Bunlar yoldan çıkmaktır. Bugün kâfirler, sizin dininizden (onu yok etmekten) ümit kesmişlerdir. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı beğendim. Kim, gönülden günaha yönelmiş olmamak üzere açlık halinde dara düşerse (haram etlerden yiyebilir). Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.
Ahmed Hulusi : Size ölmüş hayvan eti, kan, domuz eti, Allâh'tan gayrı adına boğazlananlar haram kılınmıştır. Ayrıca boğularak, dövülerek öldürülen veya bir yerden düşerek ölen veya derisi yüzülerek öldürülen veya vahşi hayvan tarafından parçalanmış olan veya tapınaklardaki dikili taşlarda kesilmiş olan hayvanların etleri de haramdır. Fal oklarıyla (veya bu amaçlı araçlarla geleceğe dönük) kısmet aramanız da! Bütün bunlar fısktır (yoldan çıkmaktır). . . Bu gün hakikati inkâr edenler, sizin Dininizi geçersiz kılma konusunda umutsuzluğa düşmüşlerdir. . . Artık onlardan korkmayın, benden haşyet edin. . . Bu gün sizin için Dininizi ikmal ettim (Din konusundaki bilgilenmenizi), üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için Din (anlayışı) olarak İslâm'a (Allâh'a tam teslimiyete) razı oldum. . . Her kim açlık dolayısıyla çok zor durumda kalırsa, haramı helal saymaksızın bunlardan yiyebilir. Muhakkak ki Allâh Ğafûr'dur, Rahıym'dir.
Ahmet Tekin : Ölmüş hayvan-leş, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına boğazlanan, boğulmuş, sert bir cisimle vurulup öldürülmüş, yuvarlanarak ölmüş, boynuzlanıp ölmüş hayvanlar ile yırtıcı hayvanların parçaladığı hayvanlar -ölmeden yetişip kestikleriniz müstesna- putperest sunaklarında boğazlanmış hayvanlar ve fal oklarıyla kısmet aramanız, geleceğiniz ile ilgili kehanette bulunmanız size haram kılındı. Bütün bunlar fâsıklıktır, hak bir düzenin dışına çıkmadır ve günahkâr, isyankâr davranışlardır. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler, bugün dininizi, şeriatınızı, medeniyetinizi yok etmekten ümit kesmişlerdir. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün dininizi, şeriatınızı kemâle erdirdim, olgunlaştırdım. Üzerinizdeki nimetimi, dinimi tamamladım. Liyâkatinizden dolayı, hayatınızla içiçe, din olarak, şeriat olarak, medeniyet olarak size İslâm’ı layık gördüm. Kim açlıktan bunalır, bilerek günah işleme niyeti olmadan bunlardan yemek zorunda kalırsa ona günah yoktur. Allah çok bağışlayıcı, engin merhamet sahibidir.
Ahmet Varol : Leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkasının adına boğazlanan, daha ölmeden yetişip kestikleriniz müstesna olmak üzere boğularak, üzerine bir şey vurularak, yukarıdan düşerek veya boynuzlanarak ölen, canavarın parçaladığı, dikili taşların üzerine kesilen hayvanlar ve fal okları ile kısmet aramanız size haram kılındı. Bütün bunlar fısktır (günahtır, hakka aykırıdır). Bugün artık inkar edenler sizin dininizi ortadan kaldırmaktan ümitlerini kesmişlerdir. Artık onlardan korkmayın benden korkun. Bugün sizin dininizi bütünlüğe erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam'ı seçtim. Kim aşırı açlık yüzünden çaresizliğe düşüp de (haram kılınanlardan bir şeyi) günaha meyletmeden yerse (bilsin ki) Allah bağışlayıcıdır, rahmet edicidir.
Ali Bulaç : Ölü eti, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına kesilen, boğulmuş, vurulmuş, yüksek bir yerden düşmüş, boynuzlanmış yırtıcı hayvan tarafından yenmiş, -(henüz canlıyken yetişip) kestikleriniz hariç,- dikili taşlar üzerine boğazlanan (hayvanlar) ve fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. Bunlar fısktır (günahla yoldan sapmadır.) Bugün inkâra sapanlar, sizin dininizden (dininizi yıkmaktan) umut kesmişlerdir. Bugün size dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslam'ı seçip beğendim. Kim 'şiddetli bir açlıkta kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa' -günaha eğilim göstermeksizin- (bu haram saydıklarımızdan yetecek kadar yiyebilir.) Çünkü Allah bağışlayandır, esirgeyendir.
Ali Fikri Yavuz : Size şunlar haram kılındı: (Eti yenen hayvanlardan boğazlanmaksızın ölen) ölü hayvan, akmış kan, domuz eti, Allah’dan başkası adına boğazlanan hayvan, bir de henüz canı üzerinde iken yetişip kesmediğiniz boğulmuş,vurulmuş, yuvarlanmış, başka bir hayvan tarafından boynuzlanmış, canavar tarafından parçalanmış hayvanlar; ancak yetişip (Besmele ile) kestiğiniz hayvan müstesna. Bir de dikili taşlar üzerinde (Câhiliyyet devrinde taşlara hürmeten) kesilenler, fal okları ile kısmet aramanız. İşte bunlar yoldan çıkıştır. Bugün kâfirler, dininizi söndürebilmekten ümidlerini kestiler; artık onlardan korkmayın, yalnız benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemâle erdirdim, üzerinizdeki ni’metimi tamamladım ve size dîn olarak “İslâm’ı” ihtiyar ettim. Her kim son derece açlık halinde çaresiz kalırsa, günaha meyl kasdı olmaksızın, canını kurtaracak kadar haram etlerden yiyebilir. Çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.
Bekir Sadak : Les, kan, domuz eti, Allah'tan baskasi adina kesilenler, -canlari cikmadan once kesmemisseniz, bogulmus, bir yerine vurularak oldurulmus, dusup yuvarlanmis, baska bir hayvan tarafindan susulmus, yirtici hayvan tarafindan yenmis olanlari- dikili taslar uzerine bogazlananlar ile fal oklariyla kismet araminiz size haram kilindi; bunlar fasikliktir. Bugun, inkar edenler sizi dininizden etmekten umutlarini kesmislerdir, onlardan korkmayin, Benden korkun. Bugun, size dininizi butunledim, uzerinize olan nimetimi tamamladim, din olarak sizin icin Islamiyet'i begendim. Acliktan darda kalan, gunaha kaymaksizin yiyebilir. Dogrusu Allah Bagislayan'dir, merhametli olandir.
Celal Yıldırım : Ölü (hayvan), kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazladığınız —yetişerek şartına uygun kesilen müstesna— boğulmuş, (bir cisimle) vurularak öldürülmüş, yüksekçe bir yerden yuvarlanıp ölmüş, süsülerek ölmüş, canavar tarafından parçalanarak ölmüş hayvan; dikili taşlar (putlar) üzerine kesilen ve bir de fal okları, kumar zarlarıyla kısmet aramanız size haram kılınmıştır. Bütün bunlar (Allah ve din) yolundan çıkıştır. Bugün kâfirler sizin dininizden (onun nurunu söndürmekten) ümidlerini kesmişlerdir. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün size dininizi kemâle erdirdim, nimetimi üzerinize tamamladım. Sizin için din olarak İslâm'ı beğendim. Kim açlıktan bunalıp çaresiz hale^ gelir, —günaha istek gösterip eğilmeksizin— onlardan yemek zorunda kalırsa, şüphesiz ki Allah çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.
Diyanet İşleri : Ölmüş hayvan, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına boğazlanan, (henüz canı çıkmamış iken) kestikleriniz hariç; boğulmuş, darbe sonucu ölmüş, yüksekten düşerek ölmüş, boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili taşlar üzerinde boğazlanan hayvanlar, bir de fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bütün bunlar fısk (Allah’a itaatten kopmak)tır. Bugün kâfirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim. Kim şiddetli açlık durumunda zorda kalır, günaha meyletmeksizin (haram etlerden) yerse, şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
Diyanet İşleri (eski) : Leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına kesilenler, -canları çıkmadan önce kesmemişseniz, boğulmuş, bir yerine vurularak öldürülmüş, düşüp yuvarlanmış, başka bir hayvan tarafından süsülmüş, yırtıcı hayvan tarafından yenmiş olanları- dikili taşlar üzerine boğazlananlar ile fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı; bunlar fasıklıktır. Bugün, inkar edenler sizi dininizden etmekten umutlarını kesmişlerdir, onlardan korkmayın, Benden korkun. Bugün, size dininizi bütünledim, üzerinize olan nimetimi tamamladım, din olarak sizin için İslam'ı beğendim. Açlıktan darda kalan, günaha kaymaksızın yiyebilir. Doğrusu Allah Bağışlayan'dır, merhametli olandır.
Diyanet Vakfi : Leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlanan, boğulmuş, (taş, ağaç vb. ile) vurulup öldürülmüş, yukarıdan yuvarlanıp ölmüş, boynuzlanıp ölmüş (hayvanlar ile) canavarların yediği hayvanlar -ölmeden yetişip kestikleriniz müstesna- dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanmış hayvanlar ve fal oklarıyle kısmet aramanız size haram kılındı. Bunlar yoldan çıkmaktır. Bugün kâfirler, sizin dininizden (onu yok etmekten) ümit kesmişlerdir. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı beğendim. Kim, gönülden günaha yönelmiş olmamak üzere açlık halinde dara düşerse (haram etlerden yiyebilir). Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.
Edip Yüksel : Leş, kan, domuzun eti ve ALLAH'tan başkasına adananlar size haram kılındı. Canları çıkmadan kesmeniz hariç, boğulmuş, vurulmuş, düşmüş, boynuzlanmış ve canavar tarafından yenmiş hayvanlar, kutsallaştırılmış taşlar üzerinde boğazlanarak fal oklarıyladağıtılanlar, evet bunlar kötüdür. Bugün size dininizi olgunlaştırdım, size nimetimi tamamladım ve size din olarak islam'ı beğendim. Kim açlıktan dolayı zorda kalırsa, günaha istekle yönelmeden yerse ona günah yoktur. Çünkü ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkasının adı anılarak kesilen; boğulmuş, vurulmuş, yukardan düşmüş, boynuzlanmış, canavar yırtmış olup da canlı iken kesmedikleriniz; dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanan hayvanlar ve fal oklarıyla kısmet (şans) aramanız size haram kılındı. Bunların hepsi doğru yoldan çıkmaktır. Bugün kâfirler, dininize karşı ümitsizliğe düşmüşlerdir. Onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün dininizi kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım. Size din olarak İslâmı beğendim. Kim açlıktan daralır, günaha istekle yönelmeden bunlardan yemek zorunda kalırsa, ona günah yoktur. Çünkü Allah bağışlayan, merhamet edendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Size şunlar haram kılındı: Ölü, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına kesilen, boğulmuş, vurulmuş, yuvarlanmış, süsülmüş, yırtıcı hayvanlar tarafından yenmiş olup da henüz canlı iken kesmedikleriniz, dikili taşlar üzerinde boğazlananlar ve zararla kısmet paylaşmanız. Bunlar, birer yoldan çıkıştır. Bugün kafirler dininizi söndürebilmekten ümitlerini kestiler; onlardan korkmayın, yalnız benden korkun! İşte bugün dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak müslümanlığa razı oldum. Her kim aşırı açlık durumunda çaresiz kalır da günaha eğilim maksadı olmaksızın, onlardan yemek zorunda olursa, elbette Allah, bağışlayandır, merhamet sahibidir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Size şunlar haram kılındı: ölü, kan, hınzir eti, Allahdan başkasının namına boğazlanan, bir de boğulmuş, yahud vurulmuş yahud yuvarlanmış, yahud süsülmüş, yahud canavar yırtmış olub da canı üzerinde iken kesmedikleriniz ve dikili taşlar üzerinde boğazlananlar ve zararla kısmet paylaşmanız, hep bunlar birer fısk (yoldan çıkıştır) bu gün kâfirler dininizi söndürebilmekten ümidlerini kestiler, onlardan korkmayın, yalnız benden korkun, işte bugün sizin için dininizi kemale yetirdim, üzerinizdeki ni'metimi tamâma irdirdim ve size din olarak islâma rıza verdim, şu kadar ki her kim son derece açlık halinde çaresiz kalırda günaha meyl maksadı olmaksızın onlardan yemeğe muztarr olursa elbette Allah gafur, rahîmdir.
Fizilal-il Kuran : Ölü, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına boğazlananlar, -boğulmuş, bir yerine vurularak öldürülmüş, düşüp yuvarlanmış, başka bir hayvan tarafından süsülmüş, yırtıcı hayvan tarafından yenmiş olanları canları çıkmadan önce kesmemişseniz-, dikili taşlar üzerine boğazlananlar ve fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı; bunlar fasıklıktır. Bugün, kafirler dininizden çıkmanızdan ümitlerini kesmişlerdir, onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslamiyet’i beğendim. Açlıktan darda kalan, günaha kaymaksızın yiyebilir. Doğrusu Allah, Gafur’dur, Rahim’dir.
Gültekin Onan : Leş, kan, domuzun eti ve Tanrı'dan başkası adına kesilen, boğulmuş, vurulmuş, yüksek bir yerden düşmüş, boynuzlanmış, yırtıcı hayvan tarafından yenmiş, -(henüz canlıyken yetişip) kestikleriniz hariç- dikili taşlar üzerinde boğazlanan (hayvanlar) ve fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. Bunlar fısktır. Bugün kafirler, sizin dininizden (dininizi yıkmaktan) umut kesmişlerdir. Artık onlardan korkmayın, Ben'den korkun. Bugün size dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak islamı seçip beğendim. Kim 'şiddetli bir açlıkta kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa' -günaha eğilim göstermeksizin- (bu haram saydıklarımızdan yetecek kadar yiyebilir.) Çünkü Tanrı bağışlayandır, esirgeyendir.
Hakkı Yılmaz : "Size leş, kan, domuzun eti, Allah'tan başkasının adı anılarak kesilen, boğulmuş, vurulmuş, yukardan düşmüş, boynuzlanmış, yırtıcı hayvanların yiyip de canlı iken kesmedikleriniz, dikili taşlar üzerine boğazlananlar ve fal oklarıyla kısmet aramanız haram kılındı. Bunların hepsi doğru yoldan çıkmaktır. Bugün şu kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olan şu kimseler, sizin dininizden ümitsizliğe düşmüşlerdir. Öyleyse onlara saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperti duymayın. Bana saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperti duyun. Bugün dininizi sizin için kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım. Size din olarak da İslâm'a razı oldum. Artık kim son derece açlık içinde, günaha istekle yönelmeden zorda kalırsa, bilsin ki şüphesiz Allah, kullarının günahlarını çok örten, onları cezalandırmayan ve bağışı bol olandır, engin merhamet sahibidir. "
Hasan Basri Çantay : Ölü, kan, domuz eti, Allahdan başkası adına boğazlanan, — (henüz canı üstünde iken yetişib) kesdikleriniz müstesna olmak üzere — boğulmuş, vurulmuş, yukarıdan yuvarlanmış, süsülmüş, canavar yırtmış olub da ölenler, dikili taşlar üzerinde (onlar adına) boğazlanan (hayvanlar), fal oklarıyle kısmet (ve hüküm) aramanız üzerinize haram edilmişdir. (Bütün) bunlar yoldan çıkışdır. Bu gün kâfirler dîninizden umudlarını kesdiler. Artık onlardan korkmayın. Benden korkun. Bugün sizin dinînizi kemâle erdirdim, üzerinizdeki ni'metimi tamamladım ve size dîn olarak müslümanlığı (verib ondan) hoşnud oldum. Kim son derece açlık haalinde çaresiz kalırsa, günâha meyil maksadı olmaksızın (haram olan etlerden yiyebilir). Çünkü Allah çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.
Hayrat Neşriyat : Size, ölü (usûlünce kesilmeden veya avlanmadan ölen hayvanın eti), (akan) kan, domuz eti, kendisi Allah’dan başkası adına kesilen (hayvan) bir de (canı çıkmadan yetişip) kestiğiniz hâriç; boğulmuş, vurulmuş, yuvarlanmış, süsülmüş (boynuzlanmış), yırtıcı hayvanın yediği (hayvanlar) kezâ, dikili taşlar (putlar) üzerine kesilen (hayvan)lar ve fal oklarıyla kısmet aramanız haram kılındı. Bunlar (birer) isyandır! İnkâr edenler, bugün sizin dîninizden (onu yok etmekten) ümidlerini kesti(ler); artık onlardan korkmayın, ancak benden korkun! Bugün, size dîninizi kemâle erdirdim,üzerinize olan ni'metimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’a râzı oldum!O hâlde kim günâha (ölmeyecek kadar olan zarûret mikdârından fazlasına)meyletmeksizin açlık içinde (bunlardan yemeye) mecbur kalırsa, artık şübhesiz ki Allah, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.
İbni Kesir : Ölü, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlananlar, boğularak, vurularak, yuvarlanarak veya sürüklenerek ölen, yırtıcı hayvan tarafından parçalananlar, canları çıkmadan evvel kestiğiniz müstesna, dikili taşlar üzerine kesilenler ve fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılınmıştır. Bunlar fasıklıktır. Bugün, küfredenler sizin dininizden ümitlerini kesmişlerdir. Öyleyse onlardan korkmayın da Ben'den korkun. Bugün, dininizi kemale erdirdim, üzerinize olan nimetimi tamamladım ve size din olarak İslamiyeti beğendim. Her kim ki açlıktan darda kalırsa günaha kaymaksızın (bunlardan yemeğe mecbur olursa) muhakkak ki, Allah Gafur'dur, Rahim'dir.
İskender Evrenosoğlu : Ölmüş hayvan, kan, domuz eti ve Allah'tan başkasının adına boğazlanan (kesilen), boğularak, vurularak, yüksek bir yerden yuvarlanarak veya boynuzlanarak ölen ve de yırtıcı hayvan tarafından parçalanıp yenen hayvan (ölmeden kesilmesi hariç) ve putlar adına boğazlanan hayvanlar ve fal okları ile kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bunlar fısktır. Bugün kâfirler sizi dîninizden döndüremedikleri için yeise kapıldılar. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin dîninizi kemâle erdirdim. Ve üzerinizdeki ni'metimi tamamladım. Sizin için dîn olarak İslâm'dan razı oldum. Artık kim açlık tehlikesiyle, günaha meyl etmeksizin zarurette (yemek zorunda) kalırsa, muhakkak ki Allah gafûrdur, rahîmdir
Muhammed Esed : Ölü eti, kan ve domuz eti ve üstünde Allahtan başkasının anıldığı hayvanlar ve boğulan, dövülerek öldürülen veya düşerek ölen veya derisi yüzülerek öldürülen veya vahşi bir hayvan tarafından parçalanan hayvanlar, canlı iken (bizzat) kestikleriniz hariç, size yasaklanmıştır ve putperest sunaklarında kesilenler (de yasaktır). Kehanet yoluyla gelecekte sizi neyin beklediğini öğrenmeye çalışmanız da (yasaklanmıştır): Bu günahkarca bir davranıştır. Bugün hakikati inkara şartlanmış olanlar, sizin dininiz(i terk edeceğiniz)den artık ümitlerini tamamen kestiler: Öyleyse, onlardan korkmayın, yalnız Benden korkun!. Bugün dininizi sizin için kemale erdirdim, nimetlerimin tamamını size bahşettim ve Bana teslimiyeti sizin dininiz olarak belirledim. Günaha eğiliminden değil de hayati bir zaruret sonucu (yasak şeylere) sürüklenenlere gelince, bilin ki Allah çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Sizlere ölü, kan, domuz eti, Allah Teâlâ'dan başkasının namına boğazlanan hayvan, bozulmuş, vurulmuş, yuvarlanmış, süsülmüş, veya canavar yemiş, daha ölmeden boğazladığınız müstesna ve dikili taşlar üzerine boğazlanan hayvanlar ve zarlar ile kısmet istemeniz haram kılınmıştır. Bunlar birer fısktır. Bugün kâfirler sizin dininizden yeise düşmüşlerdir. Artık onlardan korkmayınız, Benden korkunuz, bugün sizin üzerinize nîmetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâmiyet'e razı oldum. İmdi her kim son derece açlık halinde çaresiz kalırsa günaha mütemayil olmaksızın (o memnu' etlerden hayatını kurtaracak miktar yiyebilir). Şüphe yok ki, Allah Teâlâ gafurdur, rahîmdir.
Ömer Öngüt : Leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına kesilen; boğularak, dövülerek, düşerek, süsülerek ölen; canı çıkmadan kestiğiniz hariç yırtıcı hayvanlar tarafından yenilen; dikili taşlar (putlar) üzerine kesilen hayvanlar ve fal okları ile kısmet aramanız da size haram kılındı. Bunlar fâsıklıktır. Bugün kâfirler sizin dininizden ümitlerini kestiler. Onlardan korkmayın, benden korkun! Bugün size dininizi kemâle erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslâm'ı beğendim. Her kim şiddetli açlık sebebiyle zaruret içinde kalırsa, günaha yönelmeksizin haram yiyeceklerden yerse, şüphesiz ki Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Şaban Piriş : Leş, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına kurban edilenler, boğulmuş, bir yerine vurularak öldürülmüş, düşüp ölmüş, süsülmüş, yırtıcı hayvanlar tarafından yenilmiş olanlar -ölmeden yetişip kestikleriniz hariç- ve dikili taşlar adına kesilen hayvanlar ve fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılınmıştır. Bunlar fasıklıktır. Bugün kafirler, sizin dininizden ümitlerini kesmişlerdir. Onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’dan razı oldum. Kim, açlık dolayısıyla zorda kalırsa, günaha düşmeye meyilli olmadan (bu hayvanlardan yiyebilir.) Allah, bağışlayandır, merhametlidir.
Suat Yıldırım : Size şunlar haram kılındı: Kendiliğinden ölen hayvan, kan, domuz eti, Allah’tan başkasının adına kesilen, henüz canı çıkmadan yetişip şartına uygun tarzda kestikleriniz müstesna; boğulmuş, bir şey vurularak öldürülmüş, yukarıdan yuvarlanmış, boynuzlanmış yahut canavar tarafından parçalanmış olup da ölen hayvanların etleri, putlara ait sunaklarda kesilen hayvanların etleri ve zar atarak, kumar oynayarak elde edilen etler. Bütün bunlar itaat dışına çıkıştır. Artık bugün kâfirler dininizi söndürmekten ümitlerini kestiler. Öyleyse onlardan korkmayın, Benden çekinin. İşte bugün sizin dininizi kemâle erdirdim ve üzerinizdeki nimetimi tamamladım. Sizin için din olarak İslâm’ı beğendim. Kim günaha meyletmeksizin açlıktan bunalıp çaresiz kalırsa, haram olan etlerden yiyebilir. Çünkü Allah gafurdur, rahimdir (affı ve merhameti boldur).
Süleyman Ateş : Leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlanan, boğulmuş, (tahta veya taşla) vurul(arak öldürül)müş, yukarıdan düşmüş, boynuzlanmış ve canavar parçalayarak ölmüş olan havyanlar -henüz canları çıkmadan kestikleriniz hariç- dikili taşlar (putlar) adına boğazlanan hayvanlar ve fal oklariyle kısmet (şans) aramanız size harâm kılındı. Bunlar fısktır (insanı yoldan çıkaran kötü şeylerdir). Bugün artık inkâr edenler, sizin dininiz(i yok etmek)den umudu kesmişlerdir. Onlardan korkmayın, benden korkun! Bugün sizin için dininizi olgunlaştırdım, size ni'metimi tamamladım ve size din olarak İslâm'a râzı oldum. Kim açlıktan daralır, günâha istekle yönelmeden bunlardan yemek zorunda kalırsa ona günâh yoktur. Doğrusu, Allâh bağışlayandır, esirgeyendir.
Tefhim-ul Kuran : Ölü eti, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına kesilen, boğulmuş, vurulmuş, yüksek bir yerden düşmüş, boynuzlanmış, yırtıcı hayvan tarafından yenmiş, -(henüz canlıyken yetişip) kestikleriniz hariç,- dikili taşlar üzerine boğazlanan (hayvanlar), ve fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. Bunlar fısktır (günahla yoldan sapmadır.) Bugün küfre sapanlar, sizin dininizden (dininizi yıkmaktan) umut kesmişlerdir. Artık onlardan korkmayın, Ben'den korkun. Bugün size dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslâm'ı seçip beğendim. Kim 'şiddetli bir açlıkta kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa' -günaha eğilim göstermeksizin- (bu haram saydıklarımızdan yetecek kadar yiyebilir.) Çünkü Allah bağışlayandır, esirgeyendir.
Ümit Şimşek : Size şunlar haram kılındı: leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkasının adına kesilen hayvanlar; ölmeden yetişip kestikleriniz müstesna olmak üzere boğulmuş, bir darbe ile öldürülmüş, bir yerden düşüp ölmüş, başka bir hayvanla boğuşarak ölmüş yahut bir canavar tarafından parçalanmış hayvanlar; müşriklerin sunaklarında kesilen etler; bir de zarlarla kısmet aramak. Bütün bunlar Allah'a itaatten çıkmak demektir. İnkâr edenler, bugün sizin dininizden ümitlerini kesmiş durumdadır; siz onlardan korkmayın, Benden korkun. Bugün sizin dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım, sizin için din olarak İslâmı seçtim. Günaha meyletmeden, sırf çaresiz kaldığı için bu etlerden yiyen kimseye gelince, şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.
Yaşar Nuri Öztürk : Şunlar size haram kılınmıştır: Boğazlanmayarak ölmüş hayvanın eti, kan, domuz eti, üzerine Allah'tan başkasının adı anılmış, boğulmuş, vurulmuş, yuvarlanmış, süsülmüş, canı üzerineyken yetişip kestikleriniz müstesna olmak üzere canavar tarafından yırtılmış ve dikili adak taşları üzerinde boğazlanmış hayvanlar ve bir de fal oklarıyla kısmet paylaşmanız... Bütün bunlar birer sapıştır. Küfre batmış olanlar bugün dininizden ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun! Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam'ı/Allah'a teslim olmayı seçtim. Şu da var ki, her kim ciddi bir açlıkla yüz yüze gelir de günaha kaçmak maksadı olmaksızın onlardan yemek zorunda kalırsa, elbette Allah Gafûr ve Rahîm'dir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}