» 9 / Tevbe  114:

Kuran Sırası: 9
İniş Sırası: 113
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129

 » 9 / Tevbe  Suresi: 114
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَمَا (VME) = ve mā : ve
2. كَانَ (KEN) = kāne : değildir
3. اسْتِغْفَارُ (ESTĞFER) = stiğfāru : mağfiret dilemesi
4. إِبْرَاهِيمَ (ÎBREHYM) = ibrāhīme : İbrahim'in
5. لِأَبِيهِ (LÊBYH) = liebīhi : babası için
6. إِلَّا (ÎLE) = illā : başka bir şey
7. عَنْ (AN) = ǎn : -den
8. مَوْعِدَةٍ (MVAD̃T) = mev'ǐdetin : bir söz-
9. وَعَدَهَا (VAD̃HE) = veǎdehā : verdiği
10. إِيَّاهُ (ÎYEH) = iyyāhu : ona
11. فَلَمَّا (FLME) = felemmā : fakat
12. تَبَيَّنَ (TBYN) = tebeyyene : belli olunca
13. لَهُ (LH) = lehu : kendisine
14. أَنَّهُ (ÊNH) = ennehu : onun
15. عَدُوٌّ (AD̃V) = ǎduvvun : düşmanı olduğu
16. لِلَّهِ (LLH) = lillahi : Allah'a
17. تَبَرَّأَ (TBRÊ) = teberrae : uzak durdu
18. مِنْهُ (MNH) = minhu : ondan
19. إِنَّ (ÎN) = inne : gerçekten
20. إِبْرَاهِيمَ (ÎBREHYM) = ibrāhīme : İbrahim
21. لَأَوَّاهٌ (LÊVEH) = leevvāhun : çok içli idi
22. حَلِيمٌ (ḪLYM) = Halīmun : yumuşak huylu idi
ve | değildir | mağfiret dilemesi | İbrahim'in | babası için | başka bir şey | -den | bir söz- | verdiği | ona | fakat | belli olunca | kendisine | onun | düşmanı olduğu | Allah'a | uzak durdu | ondan | gerçekten | İbrahim | çok içli idi | yumuşak huylu idi |

[] [KVN] [ĞFR] [] [EBV] [] [] [VAD̃] [VAD̃] [] [] [BYN] [] [] [AD̃V] [] [BRE] [] [] [] [EVH] [ḪLM]
VME KEN ESTĞFER ÎBREHYM LÊBYH ÎLE AN MVAD̃T VAD̃HE ÎYEH FLME TBYN LH ÊNH AD̃V LLH TBRÊ MNH ÎN ÎBREHYM LÊVEH ḪLYM

ve mā kāne stiğfāru ibrāhīme liebīhi illā ǎn mev'ǐdetin veǎdehā iyyāhu felemmā tebeyyene lehu ennehu ǎduvvun lillahi teberrae minhu inne ibrāhīme leevvāhun Halīmun
وما كان استغفار إبراهيم لأبيه إلا عن موعدة وعدها إياه فلما تبين له أنه عدو لله تبرأ منه إن إبراهيم لأواه حليم

 » 9 / Tevbe  Suresi: 114
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وما | VME ve mā ve And not
كان ك و ن | KVN KEN kāne değildir was
استغفار غ ف ر | ĞFR ESTĞFER stiğfāru mağfiret dilemesi (the) asking of forgiveness
إبراهيم | ÎBREHYM ibrāhīme İbrahim'in (by) Ibrahim
لأبيه ا ب و | EBV LÊBYH liebīhi babası için for his father
إلا | ÎLE illā başka bir şey except
عن | AN ǎn -den because
موعدة و ع د | VAD̃ MVAD̃T mev'ǐdetin bir söz- (of) a promise
وعدها و ع د | VAD̃ VAD̃HE veǎdehā verdiği he had promised it
إياه | ÎYEH iyyāhu ona (to) him.
فلما | FLME felemmā fakat But when
تبين ب ي ن | BYN TBYN tebeyyene belli olunca it became clear
له | LH lehu kendisine to him
أنه | ÊNH ennehu onun that he
عدو ع د و | AD̃V AD̃V ǎduvvun düşmanı olduğu (was) an enemy
لله | LLH lillahi Allah'a to Allah,
تبرأ ب ر ا | BRE TBRÊ teberrae uzak durdu he disassociated
منه | MNH minhu ondan from him.
إن | ÎN inne gerçekten Indeed,
إبراهيم | ÎBREHYM ibrāhīme İbrahim Ibrahim
لأواه ا و ه | EVH LÊVEH leevvāhun çok içli idi (was) compassionate,
حليم ح ل م | ḪLM ḪLYM Halīmun yumuşak huylu idi forbearing.

9:114 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve | değildir | mağfiret dilemesi | İbrahim'in | babası için | başka bir şey | -den | bir söz- | verdiği | ona | fakat | belli olunca | kendisine | onun | düşmanı olduğu | Allah'a | uzak durdu | ondan | gerçekten | İbrahim | çok içli idi | yumuşak huylu idi |

[] [KVN] [ĞFR] [] [EBV] [] [] [VAD̃] [VAD̃] [] [] [BYN] [] [] [AD̃V] [] [BRE] [] [] [] [EVH] [ḪLM]
VME KEN ESTĞFER ÎBREHYM LÊBYH ÎLE AN MVAD̃T VAD̃HE ÎYEH FLME TBYN LH ÊNH AD̃V LLH TBRÊ MNH ÎN ÎBREHYM LÊVEH ḪLYM

ve mā kāne stiğfāru ibrāhīme liebīhi illā ǎn mev'ǐdetin veǎdehā iyyāhu felemmā tebeyyene lehu ennehu ǎduvvun lillahi teberrae minhu inne ibrāhīme leevvāhun Halīmun
وما كان استغفار إبراهيم لأبيه إلا عن موعدة وعدها إياه فلما تبين له أنه عدو لله تبرأ منه إن إبراهيم لأواه حليم

[] [ك و ن] [غ ف ر] [] [ا ب و] [] [] [و ع د] [و ع د] [] [] [ب ي ن] [] [] [ع د و] [] [ب ر ا] [] [] [] [ا و ه] [ح ل م]

 » 9 / Tevbe  Suresi: 114
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وما | VME ve mā ve And not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
كان ك و ن | KVN KEN kāne değildir was
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
استغفار غ ف ر | ĞFR ESTĞFER stiğfāru mağfiret dilemesi (the) asking of forgiveness
Elif,Sin,Te,Ğayn,Fe,Elif,Re,
1,60,400,1000,80,1,200,
N – nominative masculine (form X) verbal noun
اسم مرفوع
إبراهيم | ÎBREHYM ibrāhīme İbrahim'in (by) Ibrahim
,Be,Re,Elif,He,Ye,Mim,
,2,200,1,5,10,40,
"PN – genitive masculine proper noun → Ibrahim"
اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
لأبيه ا ب و | EBV LÊBYH liebīhi babası için for his father
Lam,,Be,Ye,He,
30,,2,10,5,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine singular noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
جار ومجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إلا | ÎLE illā başka bir şey except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
عن | AN ǎn -den because
Ayn,Nun,
70,50,
P – preposition
حرف جر
موعدة و ع د | VAD̃ MVAD̃T mev'ǐdetin bir söz- (of) a promise
Mim,Vav,Ayn,Dal,Te merbuta,
40,6,70,4,400,
N – genitive feminine indefinite noun
اسم مجرور
وعدها و ع د | VAD̃ VAD̃HE veǎdehā verdiği he had promised it
Vav,Ayn,Dal,He,Elif,
6,70,4,5,1,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
فعل ماض و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
إياه | ÎYEH iyyāhu ona (to) him.
,Ye,Elif,He,
,10,1,5,
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
ضمير منفصل
فلما | FLME felemmā fakat But when
Fe,Lam,Mim,Elif,
80,30,40,1,
REM – prefixed resumption particle
T – time adverb
الفاء استئنافية
ظرف زمان
تبين ب ي ن | BYN TBYN tebeyyene belli olunca it became clear
Te,Be,Ye,Nun,
400,2,10,50,
V – 3rd person masculine singular (form V) perfect verb
فعل ماض
له | LH lehu kendisine to him
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
أنه | ÊNH ennehu onun that he
,Nun,He,
,50,5,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
حرف نصب من اخوات «ان» والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
عدو ع د و | AD̃V AD̃V ǎduvvun düşmanı olduğu (was) an enemy
Ayn,Dal,Vav,
70,4,6,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
لله | LLH lillahi Allah'a to Allah,
Lam,Lam,He,
30,30,5,
"P – prefixed preposition lām
PN – genitive proper noun → Allah"
جار ومجرور
تبرأ ب ر ا | BRE TBRÊ teberrae uzak durdu he disassociated
Te,Be,Re,,
400,2,200,,
V – 3rd person masculine singular (form V) perfect verb
فعل ماض
منه | MNH minhu ondan from him.
Mim,Nun,He,
40,50,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
إن | ÎN inne gerçekten Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
إبراهيم | ÎBREHYM ibrāhīme İbrahim Ibrahim
,Be,Re,Elif,He,Ye,Mim,
,2,200,1,5,10,40,
"PN – accusative masculine proper noun → Ibrahim"
اسم علم منصوب
لأواه ا و ه | EVH LÊVEH leevvāhun çok içli idi (was) compassionate,
Lam,,Vav,Elif,He,
30,,6,1,5,
EMPH – emphatic prefix lām
N – nominative masculine indefinite noun
اللام لام التوكيد
اسم مرفوع
حليم ح ل م | ḪLM ḪLYM Halīmun yumuşak huylu idi forbearing.
Ha,Lam,Ye,Mim,
8,30,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَمَا: ve | كَانَ: değildir | اسْتِغْفَارُ: mağfiret dilemesi | إِبْرَاهِيمَ: İbrahim'in | لِأَبِيهِ: babası için | إِلَّا: başka bir şey | عَنْ: -den | مَوْعِدَةٍ: bir söz- | وَعَدَهَا: verdiği | إِيَّاهُ: ona | فَلَمَّا: fakat | تَبَيَّنَ: belli olunca | لَهُ: kendisine | أَنَّهُ: onun | عَدُوٌّ: düşmanı olduğu | لِلَّهِ: Allah'a | تَبَرَّأَ: uzak durdu | مِنْهُ: ondan | إِنَّ: gerçekten | إِبْرَاهِيمَ: İbrahim | لَأَوَّاهٌ: çok içli idi | حَلِيمٌ: yumuşak huylu idi |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وما WME ve | كان KEN değildir | استغفار ESTĞFER mağfiret dilemesi | إبراهيم ÎBREHYM İbrahim'in | لأبيه LÊBYH babası için | إلا ÎLE başka bir şey | عن AN -den | موعدة MWAD̃T bir söz- | وعدها WAD̃HE verdiği | إياه ÎYEH ona | فلما FLME fakat | تبين TBYN belli olunca | له LH kendisine | أنه ÊNH onun | عدو AD̃W düşmanı olduğu | لله LLH Allah'a | تبرأ TBRÊ uzak durdu | منه MNH ondan | إن ÎN gerçekten | إبراهيم ÎBREHYM İbrahim | لأواه LÊWEH çok içli idi | حليم ḪLYM yumuşak huylu idi |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve mā: ve | kāne: değildir | stiğfāru: mağfiret dilemesi | ibrāhīme: İbrahim'in | liebīhi: babası için | illā: başka bir şey | ǎn: -den | mev'ǐdetin: bir söz- | veǎdehā: verdiği | iyyāhu: ona | felemmā: fakat | tebeyyene: belli olunca | lehu: kendisine | ennehu: onun | ǎduvvun: düşmanı olduğu | lillahi: Allah'a | teberrae: uzak durdu | minhu: ondan | inne: gerçekten | ibrāhīme: İbrahim | leevvāhun: çok içli idi | Halīmun: yumuşak huylu idi |
Kırık Meal (Transcript) : |VME: ve | KEN: değildir | ESTĞFER: mağfiret dilemesi | ÎBREHYM: İbrahim'in | LÊBYH: babası için | ÎLE: başka bir şey | AN: -den | MVAD̃T: bir söz- | VAD̃HE: verdiği | ÎYEH: ona | FLME: fakat | TBYN: belli olunca | LH: kendisine | ÊNH: onun | AD̃V: düşmanı olduğu | LLH: Allah'a | TBRÊ: uzak durdu | MNH: ondan | ÎN: gerçekten | ÎBREHYM: İbrahim | LÊVEH: çok içli idi | ḪLYM: yumuşak huylu idi |
Abdulbaki Gölpınarlı : İbrahim'in, atası için yarlıganma dilemesi, ancak ona vaadettiğini tutmak içindi. Fakat onun, Allah düşmanı olduğu kendisince iyice anlaşıldığı zaman ondan vazgeçti. Şüphe yok ki İbrahim, çok ağlayıp duâ eden, insanlara fazlasıyla merhamet eden bir zattı.
Adem Uğur : İbrahim'in babası için af dilemesi, sadece ona verdiği sözden dolayı idi. Ne var ki, onun Allah'ın düşmanı olduğu kendisine belli olunca, ondan uzaklaştı. Şüphesiz ki İbrahim çok yumuşak huylu ve pek sabırlı idi.
Ahmed Hulusi : Babası için İbrahim'in istiğfarı, ancak ona verdiği bir söz yüzünden idi. . . Onun bir Allâh düşmanı olduğu açıkça kendisine belli olunca, ondan uzaklaştı. . . Muhakkak ki İbrahim ince kalpli ve hilm sahibiydi.
Ahmet Tekin : İbrahim’in babası için bağışlanma dilemesi de sırf ona vermiş olduğu bir sözden dolayı idi. Onun bir Allah düşmanı olduğu kendisine açıklanınca, o işten vazgeçti. İbrahim çok bağrı yanık, ihtiraslarına hâkim, güçlü, temkinli, makul ve müsamahakârdı.
Ahmet Varol : İbrahim'in babası için mağfiret dilemesi sadece ona vermiş olduğu bir sözden dolayıydı. Ancak onun Allah'a düşman olduğu kendisine belli olunca artık ondan uzak durdu. Şüphesiz İbrahim çok dua ve niyazda bulunan, yumuşak huylu biriydi.
Ali Bulaç : İbrahim'in babası için bağışlanma dilemesi, yalnızca ona verdiği bir söz dolayısıyla idi. Kendisine, onun gerçekten Allah'a düşman olduğu açıklanınca ondan uzaklaştı. Doğrusu İbrahim, çok duygulu, yumuşak huyluydu.
Ali Fikri Yavuz : İbrahim’in, babası için mağfiret dilemesi ise, ancak ona önceden vermiş olduğu bir sözden dolayı idi. Fakat babasının Allah’a bir düşman olduğu, kendisine belli olunca, ondan uzaklaştı (istiğfar etmedi). Gerçekten İbrahim (aleyhisselâm), çok ah çeken (ince duygulu), merhametli ve yumuşak ahlâklıydı.
Bekir Sadak : Ibrahim'in, babasi icin magfiret dilemesi, sadece ona verdigi bir sozden oturu idi.
Celal Yıldırım : İbrahim'in kendi babası için istiğfarına gelince, bu sırf ona verdiği bir sözden dolayı idi. Babasının bir Allah düşmanı olduğu ona belli olunca, İbrahim ondan ilgisini kesip uzaklaştı. Doğrusu ibrahim yufka yürekli ve çok yumuşak tabiatlı, güzel ahlâklı idi.
Diyanet İşleri : İbrahim’in, babası için af dilemesi, sadece ona verdiği bir söz yüzündendi. Onun bir Allah düşmanı olduğu kendisine açıkça belli olunca, ondan uzaklaştı. Şüphesiz İbrahim, çok içli, yumuşak huylu bir kişiydi.
Diyanet İşleri (eski) : İbrahim'in, babası için mağfiret dilemesi, sadece ona verdiği bir sözden ötürü idi.
Diyanet Vakfi : İbrahim'in babası için af dilemesi, sadece ona verdiği sözden dolayı idi. Ne var ki, onun Allah'ın düşmanı olduğu kendisine belli olunca, ondan uzaklaştı. Şüphesiz ki İbrahim çok yumuşak huylu ve pek sabırlı idi.
Edip Yüksel : İbrahim'in babası için bağışlanma dilemesinin biricik sebebi ona önceden söz vermiş olmasıydı. Ne zaman ki onun ALLAH düşmanı olduğu kendisine belli olunca ondan uzaklaştı. İbrahim, çok duygulu ve çok şefkatli idi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İbrahim'in babası için istiğfar etmesi de sırf ona vermiş olduğu bir sözden dolayı idi. Böyle iken onun bir Allah düşmanı olduğu kendisine açıklanınca o işten vazgeçti. Şüphesiz ki İbrahim, çok bağrı yanık, çok halim birisi idi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İbrahim'in babası hakkındaki af dilemesi de sadece ona vermiş olduğu bir sözden dolayı idi. Böyle iken onun bir Allah düşmanı olduğu ona belli olunca, ondan ilgisini kesti. Gerçekten İbrahim, çok bağrı yanık, çok halim idi.
Elmalılı Hamdi Yazır : İbrahimin babası hakkındaki istiğfarı da sırf ona vermiş olduğu bir va'dden dolayı idi, böyle iken onun için Allah düşmanı olduğu kendisine tebeyyün edince ondan teberri etti, her halde İbrahim çok yanık, çok halîm idi
Fizilal-il Kuran : İbrahim'in babası için af dilemesi, ona bu yolda söz verdiği içindi. Fakat babasının bir Allah düşmanı olduğunu kesinlikle anlayınca, onunla ilişkisini kesti. İbrahim gerçekten çok duygulu ve yumuşak kalpli idi.
Gültekin Onan : İbrahim'in babası için bağışlanma dilemesi, yalnızca ona verdiği bir söz dolayısıyla idi. Kendisine, onun gerçekten Tanrı'ya düşman olduğu açıklanınca ondan uzaklaştı. Doğrusu İbrahim, çok duygulu, yumuşak huyluydu.
Hakkı Yılmaz : (113,114) Kendilerine, cehennem ashâbı oldukları iyice belli olduktan sonra Peygamber'e ve iman etmiş kişilere, akraba bile olsalar, ortak koşanlar için bağışlanma dilemek yoktur. İbrâhîm'in babası için bağışlanma dilemesi de yalnızca ona vermiş olduğu bir sözden dolayı idi. Sonra onun, Allah için bir düşman olduğu kendisine açıkça belli olunca ondan uzaklaştı. Şüphesiz İbrâhîm, çok içli, çok halim birisi idi.
Hasan Basri Çantay : İbrâhîmin, babasına olan istiğfaarı ancak ona etdiği bir va'dden dolayı idi. Yoksa onun Allahın bir düşmanı olduğu kendisince besbelli olunca o, (bu istiğfaarını kesdi ve) ondan uzaklaşdı. Ibrâhîm cidden pek çok tezarru' ve niyaz eden, (kalbi yufka ve ezaya karşı) gerçekden sabırlı (bir zât) idi.
Hayrat Neşriyat : İbrâhîm’in, babası için mağfiret dilemesi ise, sâdece ona söz verdiği bir va'dden dolayı idi. Fakat gerçekten onun bir Allah düşmanı olduğu kendisine belli olunca, ondan uzaklaştı. Şübhesiz ki İbrâhîm, elbette çok içli (çok âh eden, inleyen) ve yumuşak huylu(bir peygamber) idi.
İbni Kesir : İbrahim'in babası için mağfiret dilemesi; sadece ona verdiği bir vaadden dolayı idi. Ama onun Allah'ın düşmanı olduğu kendisine belli olunca; ondan uzaklaştı. Muhakkak ki İbrahim, çok içli ve halim idi.
İskender Evrenosoğlu : Ve İbrâhîm'in babası için mağfiret dilemesi olamaz (olmaz). Yalnız ona vaadettiği vaad hariç. Fakat onun (babasının), Allah'ın düşmanı olduğu, ona belli olduğu (beyan edildiği) zaman, ondan uzaklaştı. İbrâhîm muhakkak ki evvah (yüreği çok sızlayan)tır, halîm (çok merhametli)dir.
Muhammed Esed : İbrahim'in (buna benzer bir durumda) babasının bağışlanması için yaptığı duaya gelince, bu sadece o'nun berikine (daha sağlığında) vermiş bulunduğu bir söze dayanıyordu. Ama o'na berikinin Allah'ın düşmanı olduğu açıklandığı zaman (İbrahim) ondan hemen kopup uzaklaştı. Zaten İbrahim çok ince ruhlu, yumuşak huylu biriydi.
Ömer Nasuhi Bilmen : İbrahim'in babası için istiğfarda bulunması ise ancak ona yapmış olduğu bir vaadden dolayı idi. Vaktâ ki onun Allah için bir düşman olduğu kendisine tebeyyün etti. Hemen ondan berî oldu. Şüphe yok ki, İbrahim elbette çok ah vah eden yumuşak tâbiatlı bir zât idi.
Ömer Öngüt : İbrahim'in, babası için mağfiret dilemesi, sadece ona verdiği sözden dolayı idi. Onun Allah'ın düşmanı olduğu kendisine belli olunca, ondan uzaklaştı. İbrahim gerçekten çok içli ve yumuşak huylu idi.
Şaban Piriş : İbrahim’in babası için bağışlanma dilemesi, sadece ona verdiği bir sözden dolayı idi. Allah’ın düşmanı olduğunu kesin olarak anlayınca ondan uzaklaştı. İbrahim gerçekten çok içli ve yumuşak kalpli idi.
Suat Yıldırım : İbrâhim’in, babası için af dilemesi ise, sırf ona yaptığı vaadi yerine getirmek için olmuştu. Fakat onun Allah düşmanı olduğu kendisine belli olunca, onunla ilgisini kesti. Gerçekten İbrâhim çok yumuşak huylu ve pek sabırlı idi.
Süleyman Ateş : İbrâhim'in babası için mağfiret dilemesi, sadece ona verdiği bir sözden ötürü idi. Fakat onun, bir Allâh düşmanı olduğu, kendisine belli olunca ondan uzak durdu. Gerçekten İbrâhim, çok içli ve yumuşak huylu idi.
Tefhim-ul Kuran : İbrahim'in babası için bağışlanma dilemesi, ona yalnızca verdiği bir söz dolayısıyla idi. Kendisine, onun gerçekten Allah'a düşman olduğu açıklanınca ondan uzaklaştı. Doğrusu İbrahim, çok duygulu, yumuşak huyluydu.
Ümit Şimşek : İbrahim'in babası hakkında af dilemesi de ona verdiği bir sözden ileri gelmişti. Onun Allah düşmanı olduğu ortaya çıkınca İbrahim de ondan uzaklaştı. Gerçekten İbrahim çok içli ve yumuşak huylu birisiydi.
Yaşar Nuri Öztürk : İbrahim'in, babası için af dilemesi, sadece ona verdiği bir söz yüzündendi. Onun Allah düşmanı olduğu kendisi için açıklık kazanınca, ondan uzaklaştı. Şu bir gerçek ki, İbrahim başkaları için gamlanıp ah eden ince yürekli, yumuşak bir insandı/tam bir evvâhtı.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}