» 9 / Tevbe  77:

Kuran Sırası: 9
İniş Sırası: 113
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129

 » 9 / Tevbe  Suresi: 77
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَأَعْقَبَهُمْ (FÊAGBHM) = feeǎ'ḳabehum : sokmuştur
2. نِفَاقًا (NFEGE) = nifāḳan : iki yüzlülük
3. فِي (FY) = fī : içine
4. قُلُوبِهِمْ (GLVBHM) = ḳulūbihim : onların kalblerine
5. إِلَىٰ (ÎL) = ilā : kadar
6. يَوْمِ (YVM) = yevmi : güne
7. يَلْقَوْنَهُ (YLGVNH) = yelḳavnehu : kendisiyle karşılaşacakları
8. بِمَا (BME) = bimā : dolayı
9. أَخْلَفُوا (ÊḢLFVE) = eḣlefū : döndüklerinden
10. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah
11. مَا (ME) = mā : nedeniyle
12. وَعَدُوهُ (VAD̃VH) = veǎdūhu : verdikleri sözden
13. وَبِمَا (VBME) = ve bimā : ve dolayı
14. كَانُوا (KENVE) = kānū : olduklarından
15. يَكْذِبُونَ (YKZ̃BVN) = yekƶibūne : yalan söylüyor(lar)
sokmuştur | iki yüzlülük | içine | onların kalblerine | kadar | güne | kendisiyle karşılaşacakları | dolayı | döndüklerinden | Allah | nedeniyle | verdikleri sözden | ve dolayı | olduklarından | yalan söylüyor(lar) |

[AGB] [NFG] [] [GLB] [] [YVM] [LGY] [] [ḢLF] [] [] [VAD̃] [] [KVN] [KZ̃B]
FÊAGBHM NFEGE FY GLVBHM ÎL YVM YLGVNH BME ÊḢLFVE ELLH ME VAD̃VH VBME KENVE YKZ̃BVN

feeǎ'ḳabehum nifāḳan ḳulūbihim ilā yevmi yelḳavnehu bimā eḣlefū llahe veǎdūhu ve bimā kānū yekƶibūne
فأعقبهم نفاقا في قلوبهم إلى يوم يلقونه بما أخلفوا الله ما وعدوه وبما كانوا يكذبون

 » 9 / Tevbe  Suresi: 77
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأعقبهم ع ق ب | AGB FÊAGBHM feeǎ'ḳabehum sokmuştur So He penalized them
نفاقا ن ف ق | NFG NFEGE nifāḳan iki yüzlülük (with) hypocrisy
في | FY içine in
قلوبهم ق ل ب | GLB GLVBHM ḳulūbihim onların kalblerine their hearts
إلى | ÎL ilā kadar until
يوم ي و م | YVM YVM yevmi güne the day
يلقونه ل ق ي | LGY YLGVNH yelḳavnehu kendisiyle karşılaşacakları when they will meet Him,
بما | BME bimā dolayı because
أخلفوا خ ل ف | ḢLF ÊḢLFVE eḣlefū döndüklerinden they broke
الله | ELLH llahe Allah (the covenant with) Allah
ما | ME nedeniyle what
وعدوه و ع د | VAD̃ VAD̃VH veǎdūhu verdikleri sözden they had promised Him,
وبما | VBME ve bimā ve dolayı and because
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū olduklarından they used to
يكذبون ك ذ ب | KZ̃B YKZ̃BVN yekƶibūne yalan söylüyor(lar) lie.

9:77 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

sokmuştur | iki yüzlülük | içine | onların kalblerine | kadar | güne | kendisiyle karşılaşacakları | dolayı | döndüklerinden | Allah | nedeniyle | verdikleri sözden | ve dolayı | olduklarından | yalan söylüyor(lar) |

[AGB] [NFG] [] [GLB] [] [YVM] [LGY] [] [ḢLF] [] [] [VAD̃] [] [KVN] [KZ̃B]
FÊAGBHM NFEGE FY GLVBHM ÎL YVM YLGVNH BME ÊḢLFVE ELLH ME VAD̃VH VBME KENVE YKZ̃BVN

feeǎ'ḳabehum nifāḳan ḳulūbihim ilā yevmi yelḳavnehu bimā eḣlefū llahe veǎdūhu ve bimā kānū yekƶibūne
فأعقبهم نفاقا في قلوبهم إلى يوم يلقونه بما أخلفوا الله ما وعدوه وبما كانوا يكذبون

[ع ق ب] [ن ف ق] [] [ق ل ب] [] [ي و م] [ل ق ي] [] [خ ل ف] [] [] [و ع د] [] [ك و ن] [ك ذ ب]

 » 9 / Tevbe  Suresi: 77
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأعقبهم ع ق ب | AGB FÊAGBHM feeǎ'ḳabehum sokmuştur So He penalized them
Fe,,Ayn,Gaf,Be,He,Mim,
80,,70,100,2,5,40,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
نفاقا ن ف ق | NFG NFEGE nifāḳan iki yüzlülük (with) hypocrisy
Nun,Fe,Elif,Gaf,Elif,
50,80,1,100,1,
N – accusative masculine indefinite (form III) verbal noun
اسم منصوب
في | FY içine in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
قلوبهم ق ل ب | GLB GLVBHM ḳulūbihim onların kalblerine their hearts
Gaf,Lam,Vav,Be,He,Mim,
100,30,6,2,5,40,
"N – genitive feminine plural noun → Heart
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun"
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إلى | ÎL ilā kadar until
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
يوم ي و م | YVM YVM yevmi güne the day
Ye,Vav,Mim,
10,6,40,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
يلقونه ل ق ي | LGY YLGVNH yelḳavnehu kendisiyle karşılaşacakları when they will meet Him,
Ye,Lam,Gaf,Vav,Nun,He,
10,30,100,6,50,5,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بما | BME bimā dolayı because
Be,Mim,Elif,
2,40,1,
P – prefixed preposition bi
REL – relative pronoun
جار ومجرور
أخلفوا خ ل ف | ḢLF ÊḢLFVE eḣlefū döndüklerinden they broke
,Hı,Lam,Fe,Vav,Elif,
,600,30,80,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الله | ELLH llahe Allah (the covenant with) Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
ما | ME nedeniyle what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
وعدوه و ع د | VAD̃ VAD̃VH veǎdūhu verdikleri sözden they had promised Him,
Vav,Ayn,Dal,Vav,He,
6,70,4,6,5,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وبما | VBME ve bimā ve dolayı and because
Vav,Be,Mim,Elif,
6,2,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – prefixed preposition bi
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
جار ومجرور
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū olduklarından they used to
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
يكذبون ك ذ ب | KZ̃B YKZ̃BVN yekƶibūne yalan söylüyor(lar) lie.
Ye,Kef,Zel,Be,Vav,Nun,
10,20,700,2,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَأَعْقَبَهُمْ: sokmuştur | نِفَاقًا: iki yüzlülük | فِي: içine | قُلُوبِهِمْ: onların kalblerine | إِلَىٰ: kadar | يَوْمِ: güne | يَلْقَوْنَهُ: kendisiyle karşılaşacakları | بِمَا: dolayı | أَخْلَفُوا: döndüklerinden | اللَّهَ: Allah | مَا: nedeniyle | وَعَدُوهُ: verdikleri sözden | وَبِمَا: ve dolayı | كَانُوا: olduklarından | يَكْذِبُونَ: yalan söylüyor(lar) |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فأعقبهم FÊAGBHM sokmuştur | نفاقا NFEGE iki yüzlülük | في FY içine | قلوبهم GLWBHM onların kalblerine | إلى ÎL kadar | يوم YWM güne | يلقونه YLGWNH kendisiyle karşılaşacakları | بما BME dolayı | أخلفوا ÊḢLFWE döndüklerinden | الله ELLH Allah | ما ME nedeniyle | وعدوه WAD̃WH verdikleri sözden | وبما WBME ve dolayı | كانوا KENWE olduklarından | يكذبون YKZ̃BWN yalan söylüyor(lar) |
Kırık Meal (Okunuş) : |feeǎ'ḳabehum: sokmuştur | nifāḳan: iki yüzlülük | : içine | ḳulūbihim: onların kalblerine | ilā: kadar | yevmi: güne | yelḳavnehu: kendisiyle karşılaşacakları | bimā: dolayı | eḣlefū: döndüklerinden | llahe: Allah | : nedeniyle | veǎdūhu: verdikleri sözden | ve bimā: ve dolayı | kānū: olduklarından | yekƶibūne: yalan söylüyor(lar) |
Kırık Meal (Transcript) : |FÊAGBHM: sokmuştur | NFEGE: iki yüzlülük | FY: içine | GLVBHM: onların kalblerine | ÎL: kadar | YVM: güne | YLGVNH: kendisiyle karşılaşacakları | BME: dolayı | ÊḢLFVE: döndüklerinden | ELLH: Allah | ME: nedeniyle | VAD̃VH: verdikleri sözden | VBME: ve dolayı | KENVE: olduklarından | YKZ̃BVN: yalan söylüyor(lar) |
Abdulbaki Gölpınarlı : Böylece de Allah'a ettikleri vaadi tutmadıklarından ve yalan söylediklerinden dolayı kendisine kavuşacakları güne dek yüreklerine münâfıklığı ilka etti.
Adem Uğur : Nihayet, Allah'a verdikleri sözden döndüklerinden ve yalan söylediklerinden dolayı Allah, kendisiyle karşılaşacakları güne kadar onların kalbine nifak (iki yüzlülük) soktu.
Ahmed Hulusi : Allâh'a sözlerini tutmamaları, yalancı olmaları; O'na kavuşacakları sürece kadar (Allâh'ın), bilinçlerinde ikiyüzlülüğü yaşatmasına yol açtı!
Ahmet Tekin : Allah’a verdikleri sözden döndüklerinden ve yalan söylemeye devam ettiklerinden dolayı, Allah, kendi huzuruna çıkacakları güne kadar onların kafalarına, kalplerine nifâk, ikiyüzlülük soktu.
Ahmet Varol : O da, Allah'a verdikleri sözden dönmeleri ve yalan söylemeleri sebebiyle kendisine kavuşacakları güne kadar kalplerine bir nifak koydu.
Ali Bulaç : Böylece O da, Allah'a verdikleri sözü tutmamaları ve yalan söylemeleri nedeniyle, kendisiyle karşılaşacakları güne kadar, kalplerinde nifakı (sonuçta köklü bir duygu olarak) yerleşik kıldı.
Ali Fikri Yavuz : Nihayet Allah’a verdikleri sözü tutmadıkları ve yalan söylemeği âdet edindikleri için, Allah da bu işlerinin sonunu, kalblerinde kıyamet gününe kadar devam edecek bir nifaka çeviriverdi.
Bekir Sadak : Allah'a verdikleri sozden caydiklari ve yalanci olduklari icin O'nunla karsilasacaklari gune kadar Allah kalblerine nifak soktu.
Celal Yıldırım : Allah'a karşı verdikleri sözü yerine getirmedikleri, va'dlerini tutmadıkları ve yalan söyledikleri için Allah da kendisine kavuşacakları güne kadar, yaptıklarını kendi kalblerinde nifaka çeviriverdi.
Diyanet İşleri : Allah’a verdikleri sözü tutmadıkları ve yalan söyledikleri için O da kalplerine, kendisiyle karşılaşacakları güne kadar (sürecek) bir nifak soktu.
Diyanet İşleri (eski) : Allah'a verdikleri sözden caydıkları ve yalancı oldukları için O'nunla karşılaşacakları güne kadar Allah kalblerine nifak soktu.
Diyanet Vakfi : Nihayet, Allah'a verdikleri sözden döndüklerinden ve yalan söylediklerinden dolayı Allah, kendisiyle karşılaşacakları güne kadar onların kalbine nifak (iki yüzlülük) soktu.
Edip Yüksel : ALLAH'a verdikleri sözden caydıkları ve yalan söyledikleri için kendisiyle karşılacakları güne kadar kalplerine iki yüzlülük soktu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah'a verdikleri sözü tutmadıkları ve yalan söyledikleri için, O da bu yaptıklarının sonucunu kıyamet gününe kadar yüreklerinde sürüp gidecek bir münafıklığa çevirdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah'a verdikleri sözü tutmadıkları ve yalan söylemeyi adet edindikleri için o da bu yaptıklarının akibetini kalplerinde kıyamete kadar sürecek bir nifaka çevirdi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Allaha verdikleri va'di tutmadıkları ve yalan söylemeği âdet edindikleri için o da bu fi'llerinin akıbetini kalblerinde kıyamet gününe kadar sürecek bir nifaka kalb ediverdi
Fizilal-il Kuran : Allah'a verdikleri sözden caydıkları ve yalan söyledikler gerekçesiyle Allah, karşısına çıkacakları güne kadar kalplerine münafıklığı yerleştirdi.
Gültekin Onan : Böylece O da, Tanrı'ya verdikleri sözü tutmamaları ve yalan söylemeleri nedeniyle, kendisiyle karşılaşacakları güne kadar, kalplerinde nifakı [sonuçta köklü bir duygu olarak] yerleşik kıldı.
Hakkı Yılmaz : Sonunda Allah'a vaat ettikleri şeylerde sözlerini tutmadıkları ve yalan söyledikleri için, O da Kendisiyle karşılaşacakları güne kadar kalplerinde sürüp gidecek bir münâfıklık yerleştirerek onları cezalandırdı.
Hasan Basri Çantay : Nihayet, Allaha va'd etdiklerini tutmadıkları, yalan söyledikleri için O da (bu fiillerinin) akıbetini kalblerinde, kendisinin huzuruna çıkacakları güne kadar (sürecek), bir nifak yapdı.
Hayrat Neşriyat : İşte Allah’a verdikleri sözden dönmeleri ve yalan söyleyegelmeleri sebebiyle,(Allah da) âkıbetlerini, kendisiyle karşılaşacakları güne kadar kalblerinde (devâm edecek) bir nifak yaptı.
İbni Kesir : Allah'a verdikleri vaadi tutmadıkları ve yalanı adet edindikleri için, kendisinin huzuruna çıkacakları güne kadar Allah kalblerine nifak soktu.
İskender Evrenosoğlu : Böylece O'na (Allahû Tealâ'ya) vaadettikleri şeyi, Allah'a karşı yerine getirmediklerinden ve yalan söylemiş olduklarından dolayı, (onların bu yaptıklarının) sonucunda (Allah), onların kalplerine, onunla karşılaşacakları güne kadar nifak duygusu verdi.
Muhammed Esed : Bunun üzerine Allah da, kendisiyle karşılaşacakları Güne kadar içlerinde taşıyacakları bir nifakı sokar onların yüreklerine. Bu, onların, Allaha verdikleri sözü yerine getirmekten geri durmaları ve yalan söylemeyi alışkanlık haline getirmeleri yüzündendir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık Allah Teâlâ'ya vaadettikleri şeyde O'na muhalefet ettikleri için ve yalan söyler oldukları için O da onların bu hareketlerinin akibetini ona mülâki olacakları güne kadar onların kalplerinde bir nifaka döndürdü.
Ömer Öngüt : Allah'a verdikleri sözden döndükleri ve yalan söyledikleri için, Allah kendisiyle karşılaşacakları güne kadar onların kalbine nifak sokmuştur.
Şaban Piriş : Allah’a verdikleri sözden caydıkları ve yalancı oldukları için, O’nunla karşılaşacakları güne kadar Allah onların kalplerinde bir nifak ile cezalandırdı.
Suat Yıldırım : Allah’a verdikleri sözden dönmeleri ve yalan söylemeyi âdet edinmeleri sebebiyle,Allah da bu işlerinin neticesini, kalplerinde kıyamet gününe kadar sürecek bir münafıklık kıldı.
Süleyman Ateş : Kendisine verdikleri sözden döndüklerinden ve yalan söylediklerinden dolayı Allâh, kendisiyle karşılaşacakları güne kadar onların kalblerine iki yüzlülük sokmuştur.
Tefhim-ul Kuran : Böylece O da, Allah'a verdikleri sözü tutmamaları ve yalan söylemeleri nedeniyle, kendisiyle karşılaşacakları güne kadar, kalplerinde nifakı (sonuçta köklü bir duygu olarak) yerleşik kıldı.
Ümit Şimşek : Allah'a verdikleri sözden dönmeleri ve yalan söyleyip durmaları yüzünden, Allah da onların bu yaptıklarının sonucunu, kendisine kavuşuncaya kadar kalplerinde kalacak bir münafıklığa çevirdi.
Yaşar Nuri Öztürk : Nihayet Allah, kendisine verdikleri söze ters düştüklerinden, yalana sapıp durduklarından, huzuruna çıkacakları güne kadar onların kalplerine ikiyüzlülük yerleştirdi.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}