» 9 / Tevbe  Suresi:

Kuran Sırası: 9
İniş Sırası: 113

Kırık Meal (Transcript) Meali
|BREÙT: ihtardır | MN: -tan | ELLH: Allah- | VRSVLH: ve Elçisinden | ÎL: | ELZ̃YN: kimselere | AEHD̃TM: andlaşma yaptığınız | MN: -den | ELMŞRKYN: müşrikler- | (9:1)
|FSYḪVE: dolaşın | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | ÊRBAT: dört | ÊŞHR: ay | VEALMVE: ve bilin ki | ÊNKM: siz | ĞYR: değilsiniz | MACZY: aciz bırakacak | ELLH: Allah'ı | VÊN: ve şüphesiz | ELLH: Allah | MḢZY: rezil, perişan edecektir | ELKEFRYN: kafirleri | (9:2)
|VÊZ̃EN: ve duyurudur | MN: -tan | ELLH: Allah- | VRSVLH: ve Elçisinden | ÎL: | ELNES: insanlara | YVM: günü | ELḪC: Hac | ELÊKBR: en büyük | ÊN: şüphesiz | ELLH: Allah | BRYÙ: uzaktır | MN: -dan | ELMŞRKYN: puta tapanlar- | VRSVLH: ve Elçisi | FÎN: eğer | TBTM: tevbe ederseniz | FHV: bu | ḢYR: daha iyidir | LKM: sizin için | VÎN: ve eğer | TVLYTM: dönerseniz | FEALMVE: bilin ki | ÊNKM: siz | ĞYR: değilsiniz | MACZY: aciz bırakacak | ELLH: Allah'ı | VBŞR: ve müjdele | ELZ̃YN: kimselere | KFRVE: inkar eden(lere) | BAZ̃EB: bir azabı | ÊLYM: acı | (9:3)
|ÎLE: ancak hariç | ELZ̃YN: kimseler | AEHD̃TM: andlaşma yaptığınız | MN: -den | ELMŞRKYN: müşrikler- | S̃M: sonra | LM: | YNGṦVKM: size eksik bırakmayan | ŞYÙE: hiçbir şeyi | VLM: ve | YƵEHRVE: arka çıkmayanlar | ALYKM: size karşı | ÊḪD̃E: hiç kimseye | FÊTMVE: tamamlayın | ÎLYHM: onların | AHD̃HM: andlaşmalarını | ÎL: kadar | MD̃THM: tanıdığınız süreye | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | YḪB: sever | ELMTGYN: korunanları | (9:4)
|FÎZ̃E: zaman | ENSLḢ: geçtiği | ELÊŞHR: aylar | ELḪRM: haram | FEGTLVE: öldürün | ELMŞRKYN: ortak koşanları | ḪYS̃: nerede | VCD̃TMVHM: bulursanız onları | VḢZ̃VHM: ve onları yakalayın | VEḪṦRVHM: ve hapsedin | VEGAD̃VE: ve otur(up) bekleyin | LHM: onları | KL: her | MRṦD̃: gözetleme yerinde | FÎN: eğer | TEBVE: tevbe eder/döner | VÊGEMVE: ve -doğrulur | ELṦLET: SaLâTe/Desteğe | V ËTVE: ve -verirlerse | ELZKET: zekat- | FḢLVE: serbest bırakın | SBYLHM: yollarını | ÎN: çünkü | ELLH: Allah | ĞFVR: bağışlayandır | RḪYM: esirgeyendir | (9:5)
|VÎN: ve eğer | ÊḪD̃: birisi | MN: -dan | ELMŞRKYN: ortak koşanlar- | ESTCERK: aman dilerse | FÊCRH: onu yanına al | ḪT: ta ki | YSMA: işitsin | KLEM: sözünü | ELLH: Allah'ın | S̃M: sonra | ÊBLĞH: onu ulaştır | MÊMNH: güvenli bir yere | Z̃LK: böyle (yap) | BÊNHM: çünkü onlar | GVM: bir topluluktur | LE: | YALMVN: bilmez | (9:6)
|KYF: nasıl | YKVN: olabilir | LLMŞRKYN: ortak koşanların | AHD̃: andlaşması | AND̃: yanında | ELLH: Allah'ın | VAND̃: ve yanında | RSVLH: Elçisinin | ÎLE: ancak hariçtir | ELZ̃YN: kimseler | AEHD̃TM: andlaştıklarınız | AND̃: yanında | ELMSCD̃: Mescid-i | ELḪREM: Haram | FME: | ESTGEMVE: onlar dürüst davrandıkça | LKM: size | FESTGYMVE: siz de dürüst davranın | LHM: onlara | ÎN: çünkü | ELLH: Allah | YḪB: sever | ELMTGYN: korunanları | (9:7)
|KYF: nasıl? | VÎN: eğer | YƵHRVE: onlar galib gelselerdi | ALYKM: size | LE: ne | YRGBVE: gözetirlerdi | FYKM: sizin hakkınızda | ÎLE: bir yakınlık | VLE: ne de | Z̃MT: bir andlaşma | YRŽVNKM: sizi razı ederler | BÊFVEHHM: ağızlarıyla | VTÊB: fakat (sizi) istemez | GLVBHM: kalbleri | VÊKS̃RHM: ve çokları da | FESGVN: yoldan çıkmışlardır | (9:8)
|EŞTRVE: sattılar | B ËYET: ayetlerini | ELLH: Allah'ın | S̃MNE: bir paraya | GLYLE: azıcık | FṦD̃VE: engel oldular | AN: -ndan | SBYLH: O'nun yolu- | ÎNHM: gerçekten | SEÙ: ne kötüdür | ME: şeyler | KENVE: oldukları | YAMLVN: yapıyor(lar) | (9:9)
|LE: | YRGBVN: ne gözetirler | FY: karşı | MÙMN: bir mü'mine | ÎLE: bir yakınlık | VLE: ne de | Z̃MT: bir andlaşma | VÊVLÙK: ve işte | HM: onlardır | ELMATD̃VN: saldırganlar | (9:10)
|FÎN: eğer | TEBVE: tevbe eder/döner | VÊGEMVE: ve -doğrulur | ELṦLET: SaLâTe/Desteğe- | V ËTVE: ve -verirlerse | ELZKET: zekat- | FÎḢVENKM: sizin kardeşlerinizdirler | FY: | ELD̃YN: dinde | VNFṦL: ve uzun uzun açıklıyoruz | EL ËYET: ayetleri | LGVM: bir kavme | YALMVN: bilen | (9:11)
|VÎN: ve eğer | NKS̃VE: bozarlarsa | ÊYMENHM: andlarını | MN: | BAD̃: sonra | AHD̃HM: andlaşma yaptıktan | VŦANVE: ve dil uzatırlarsa | FY: | D̃YNKM: dininize | FGETLVE: savaşın | ÊÙMT: önderleriyle | ELKFR: küfrün | ÎNHM: çünkü | LE: yoktur | ÊYMEN: andları | LHM: onların | LALHM: belki | YNTHVN: vazgeçerler | (9:12)
|ÊLE: | TGETLVN: savaşmayacak mısınız? | GVME: bir kavimle | NKS̃VE: bozan | ÊYMENHM: andlarını | VHMVE: ve yeltenen | BÎḢREC: çıkarmağa | ELRSVL: Elçiyi | VHM: ve kendileri | BD̃ÙVKM: siz(inle savaş)a başlamış olan | ÊVL: ilk | MRT: kez | ÊTḢŞVNHM: yoksa onlardan korkuyor musunuz? | FELLH: Allah'tır | ÊḪG: en layık olan | ÊN: | TḢŞVH: kendisinden korkmanıza | ÎN: eğer | KNTM: iseniz | MÙMNYN: gerçekten inananlar | (9:13)
|GETLVHM: onlarla savaşın (ki) | YAZ̃BHM: onlara azabetsin | ELLH: Allah | BÊYD̃YKM: sizin ellerinizle | VYḢZHM: ve onları rezil etsin | VYNṦRKM: ve sizi üstün getirsin | ALYHM: onlara | VYŞF: ve şifa versin | ṦD̃VR: göğüslerine | GVM: toplumunun | MÙMNYN: inananlar | (9:14)
|VYZ̃HB: ve gidersin | ĞYƵ: öfkesini | GLVBHM: yüreklerinin | VYTVB: ve tevbesini kabul eder | ELLH: Allah | AL: | MN: kişinin | YŞEÙ: dilediği | VELLH: ve Allah | ALYM: bilendir | ḪKYM: hüküm ve hikmet sahibidir | (9:15)
|ÊM: yoksa | ḪSBTM: siz sandınız mı? | ÊN: | TTRKVE: bırakılacağınızı | VLME: | YALM: bilmeden | ELLH: Allah | ELZ̃YN: kimseleri | CEHD̃VE: cihad eden(leri) | MNKM: içinizden | VLM: ve | YTḢZ̃VE: edinmeyen(leri) | MN: | D̃VN: başkasını | ELLH: Allah('tan) | VLE: ve | RSVLH: Elçisin(den) | VLE: ve | ELMÙMNYN: mü'minler(den) | VLYCT: sırdaş | VELLH: ve Allah | ḢBYR: haber almaktadır | BME: şeyleri | TAMLVN: yaptıklarınızı | (9:16)
|ME: yoktur | KEN: yoktur | LLMŞRKYN: müşrikler için | ÊN: | YAMRVE: imar etmeleri | MSECD̃: mescidlerini | ELLH: Allah'ın | ŞEHD̃YN: şahitler iken | AL: | ÊNFSHM: kendi nefislerinin | BELKFR: küfrüne | ÊVLÙK: onların | ḪBŦT: boşa çıkmıştır | ÊAMELHM: yaptıkları işler | VFY: ve | ELNER: ateşte | HM: onlar | ḢELD̃VN: sürekli kalacaklardır | (9:17)
|ÎNME: ancak | YAMR: imar ederler | MSECD̃: mescidlerini | ELLH: Allah'ın | MN: kimseler | ËMN: inanan | BELLH: Allah'a | VELYVM: ve gününe | EL ËḢR: ahiret | VÊGEM: ve -doğrulan | ELṦLET: SaLâTe/Desteğe- | V ËT: ve -veren | ELZKET: zekatı- | VLM: ve | YḢŞ: korkmayan | ÎLE: başkasından | ELLH: Allah'tan | FAS: umulur | ÊVLÙK: onların | ÊN: | YKVNVE: olmaları | MN: -dan | ELMHTD̃YN: doğru yolu bulanlar- | (9:18)
|ÊCALTM: bir mi tuttunuz? | SGEYT: su vermeyi | ELḪEC: hacılara | VAMERT: ve imar etmeyi | ELMSCD̃: Mescid-i | ELḪREM: Haram'ı | KMN: kimse gibi | ËMN: inanan | BELLH: Allah'a | VELYVM: ve gününe | EL ËḢR: ahiret | VCEHD̃: ve cihadeden | FY: | SBYL: yolunda | ELLH: Allah | LE: olmaz(lar) | YSTVVN: eşit | AND̃: katında | ELLH: Allah | VELLH: ve Allah | LE: | YHD̃Y: yol göstermez | ELGVM: topluluğuna | ELƵELMYN: zalimler | (9:19)
|ELZ̃YN: kimseler | ËMNVE: inanan(lar) | VHECRVE: ve hicret eden(ler) | VCEHD̃VE: ve cihad eden(ler) | FY: | SBYL: yolunda | ELLH: Allah | BÊMVELHM: mallarıyla | VÊNFSHM: ve canlarıyla | ÊAƵM: daha büyüktür | D̃RCT: dereceleri | AND̃: katında | ELLH: Allah | VÊVLÙK: ve işte | HM: onlardır | ELFEÙZVN: kurtuluşa erenler | (9:20)
|YBŞRHM: onları müjdeler | RBHM: Rableri | BRḪMT: bir rahmetle | MNH: kendisinden | VRŽVEN: ve rızasıyla | VCNET: ve cennetlerle | LHM: bulunan | FYHE: içinde | NAYM: nimetler | MGYM: tükenmeyen | (9:21)
|ḢELD̃YN: kalacaklardır | FYHE: orada | ÊBD̃E: ebedi | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | AND̃H: katındandır | ÊCR: mükafat | AƵYM: büyük | (9:22)
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNVE: inanan(lar) | LE: | TTḢZ̃VE: edinmeyin | ËBEÙKM: babalarınızı | VÎḢVENKM: ve kardeşlerinizi | ÊVLYEÙ: veliler | ÎN: eğer | ESTḪBVE: seviyorlarsa | ELKFR: küfrü | AL: karşı | ELÎYMEN: imana | VMN: ve kim | YTVLHM: onları veli tanırsa | MNKM: sizden | FÊVLÙK: işte | HM: onlardır | ELƵELMVN: zalimler | (9:23)
|GL: de ki | ÎN: eğer | KEN: ise | ËBEÙKM: babalarınız | VÊBNEÙKM: ve oğullarınız | VÎḢVENKM: ve kardeşleriniz | VÊZVECKM: ve eşleriniz | VAŞYRTKM: ve hısım akrabanız | VÊMVEL: ve mallar | EGTRFTMVHE: kazandığınız | VTCERT: ve ticaret(iniz) | TḢŞVN: korktuğunuz | KSED̃HE: düşmesinden | VMSEKN: ve konutlar | TRŽVNHE: hoşlandığınız | ÊḪB: daha sevgili (ise) | ÎLYKM: size | MN: -tan | ELLH: Allah- | VRSVLH: ve Elçisi(nden) | VCHED̃: ve cihad etmekten | FY: | SBYLH: O'nun yolunda | FTRBṦVE: o halde gözetleyin | ḪT: kadar | YÊTY: getirinceye | ELLH: Allah | BÊMRH: emrini | VELLH: ve Allah | LE: | YHD̃Y: (doğru) yola iletmez | ELGVM: topluluğu | ELFESGYN: yoldan çıkmış | (9:24)
|LGD̃: andolsun | NṦRKM: size yardım etmişti | ELLH: Allah | FY: | MVEŦN: yerlerde | KS̃YRT: birçok | VYVM: ve gününde | ḪNYN: Huneyn | ÎZ̃: hani | ÊACBTKM: sizi böbürlendirmişti | KS̃RTKM: çokluğunuz | FLM: fakat | TĞN: sağlamamıştı | ANKM: size | ŞYÙE: hiçbir yarar | VŽEGT: ve dar gelmişti | ALYKM: başınıza | ELÊRŽ: yeryüzü | BME: rağmen | RḪBT: bütün genişliğine | S̃M: nihayet | VLYTM: dönmüştünüz | MD̃BRYN: gerisin geri | (9:25)
|S̃M: sonra | ÊNZL: indirdi | ELLH: Allah | SKYNTH: sekinetini | AL: üzerine | RSVLH: Elçisinin | VAL: ve üzerine | ELMÙMNYN: mü'minlerin | VÊNZL: ve indirdi | CNVD̃E: askerler | LM: | TRVHE: sizin görmediğiniz | VAZ̃B: ve azab etti | ELZ̃YN: olanlara | KFRVE: kafirlere | VZ̃LK: işte budur | CZEÙ: cezası | ELKEFRYN: kafirlerin | (9:26)
|S̃M: sonra | YTVB: tevbesini kabul eder | ELLH: Allah | MN: | BAD̃: ardından | Z̃LK: bunun | AL: | MN: kimsenin | YŞEÙ: dilediği | VELLH: ve Allah | ĞFVR: bağışlayandır | RḪYM: esirgeyendir | (9:27)
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNVE: inanan(lar) | ÎNME: şüphesiz | ELMŞRKVN: ortak koşanlar | NCS: pisliktir | FLE: artık | YGRBVE: yaklaşmasınlar | ELMSCD̃: Mescid-i | ELḪREM: Haram'a | BAD̃: sonra | AEMHM: yıllarından | HZ̃E: bu | VÎN: ve eğer | ḢFTM: korkarsanız | AYLT: yoksulluğa düşmekten | FSVF: yakında | YĞNYKM: sizi zengin edecektir | ELLH: Allah | MN: -ndan | FŽLH: kendi lutfu- | ÎN: eğer | ŞEÙ: dilerse | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | ALYM: bilendir | ḪKYM: hikmet sahibidir | (9:28)
|GETLVE: savaşın | ELZ̃YN: kimselerle | LE: | YÙMNVN: inanmayan | BELLH: Allah'a | VLE: ve | BELYVM: gününe | EL ËḢR: ahiret | VLE: ve | YḪRMVN: haram saymayanlarla | ME: ne ki | ḪRM: haram kıldı | ELLH: Allah | VRSVLH: ve Elçisi | VLE: | YD̃YNVN: ve din edinmeyenlerle | D̃YN: dini | ELḪG: gerçek | MN: | ELZ̃YN: kendilerine | ÊVTVE: verilenlerden | ELKTEB: Kitap | ḪT: zamana kadar | YAŦVE: verecekleri | ELCZYT: cizye | AN: | YD̃: elleriyle | VHM: onlar | ṦEĞRVN: küçülerek (boyun eğerek) | (9:29)
|VGELT: ve dediler ki | ELYHVD̃: Yahudiler | AZYR: Uzeyr | EBN: oğludur | ELLH: Allah'ın | VGELT: ve dediler | ELNṦER: Hıristiyanlar | ELMSYḪ: Mesih | EBN: oğludur | ELLH: Allah'ın | Z̃LK: bu | GVLHM: onların sözleridir | BÊFVEHHM: ağızlarıyla (geveledikleri) | YŽEHÙVN: benzetiyorlar | GVL: sözlerine | ELZ̃YN: kimselerin | KFRVE: inkar edenlerin | MN: | GBL: önceden | GETLHM: onları kahretsin | ELLH: Allah | ÊN: nasıl da | YÙFKVN: çevriliyorlar | (9:30)
|ETḢZ̃VE: edindiler | ÊḪBERHM: hahamlarını | VRHBENHM: ve rahiplerini | ÊRBEBE: rabler | MN: | D̃VN: ayrı | ELLH: Allah'tan | VELMSYḪ: ve Mesih'i de | EBN: oğlu | MRYM: Meryem | VME: | ÊMRVE: oysa emredilmemişti | ÎLE: dışında | LYABD̃VE: ibadet etmeleri | ÎLHE: bir ilaha | VEḪD̃E: tek olan | LE: yoktur | ÎLH: tanrı | ÎLE: başka | HV: O'ndan | SBḪENH: O münezzehtir | AME: şeylerden | YŞRKVN: ortak koştukları | (9:31)
|YRYD̃VN: istiyorlar | ÊN: | YŦFÙVE: söndürmek | NVR: nurunu | ELLH: Allah'ın | BÊFVEHHM: ağızlariyle | VYÊB: halbuki istemez | ELLH: Allah | ÎLE: başkasını | ÊN: | YTM: tamamlamaktan | NVRH: nurunu | VLV: şayet | KRH: hoşlanmasa da | ELKEFRVN: kafirler | (9:32)
|HV: O | ELZ̃Y: ki | ÊRSL: gönderdi | RSVLH: Elçisini | BELHD̃: hidayetle | VD̃YN: ve din ile | ELḪG: hak | LYƵHRH: onu çıkarsın diye | AL: üstüne | ELD̃YN: din(ler)in | KLH: bütün | VLV: şeayet | KRH: hoşlanmasa da | ELMŞRKVN: ortak koşanlar | (9:33)
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNVE: inananlar | ÎN: şüphesiz | KS̃YRE: birçoğu | MN: -dan | ELÊḪBER: hahamlar- | VELRHBEN: ve rahipler(den) | LYÊKLVN: yerler | ÊMVEL: mallarını | ELNES: insanların | BELBEŦL: haksızlıkla | VYṦD̃VN: ve çevirirler | AN: -ndan | SBYL: yolu- | ELLH: Allah | VELZ̃YN: kimseler | YKNZVN: yığan | ELZ̃HB: altın | VELFŽT: ve gümüşü | VLE: ve | YNFGVNHE: onları harcamayanlar | FY: | SBYL: yolunda | ELLH: Allah | FBŞRHM: işte onlara müjdele | BAZ̃EB: bir azabı | ÊLYM: acıklı | (9:34)
|YVM: O gün | YḪM: kızdırılır | ALYHE: üzerleri | FY: içinde | NER: ateşi | CHNM: cehennem | FTKV: dağlanır | BHE: bunlarla | CBEHHM: onların alınları | VCNVBHM: ve yanları | VƵHVRHM: ve sırtları | HZ̃E: (işte) budur | ME: şeyler | KNZTM: yığdıklarınız | LÊNFSKM: nefisleriniz için | FZ̃VGVE: o halde tadın | ME: şeyleri | KNTM: olduğunuz | TKNZVN: yığıyor(lar) | (9:35)
|ÎN: şüphesiz | AD̃T: sayısı | ELŞHVR: ayların | AND̃: katında | ELLH: Allah'ın | ES̃NE: (on) iki | AŞR: on (iki) | ŞHRE: aydır | FY: | KTEB: kitabında | ELLH: Allah'ın | YVM: günden beri | ḢLG: yarattığı | ELSMEVET: gökleri | VELÊRŽ: ve yeri | MNHE: bunlardan | ÊRBAT: dördü | ḪRM: haram(ay)lardır | Z̃LK: işte budur | ELD̃YN: din | ELGYM: doğru | FLE: | TƵLMVE: zulmetmeyin | FYHN: (o aylar) içinde | ÊNFSKM: kendinize | VGETLVE: ve savaşın | ELMŞRKYN: ortak koşanlarla | KEFT: topyekun | KME: nasıl | YGETLVNKM: sizinle savaşıyorlarsa | KEFT: topyekun | VEALMVE: ve bilin ki | ÊN: şüphesiz | ELLH: Allah | MA: beraberdir | ELMTGYN: korunanlarla | (9:36)
|ÎNME: şüphesiz | ELNSYÙ: ertelemek | ZYED̃T: daha ileri gitmektir | FY: | ELKFR: küfürde | YŽL: saptırılır | BH: onunla | ELZ̃YN: kimseler | KFRVE: inkar eden(ler) | YḪLVNH: onu helal sayarlar | AEME: bir yıl | VYḪRMVNH: ve haram sayarlar | AEME: bir yıl | LYVEŦÙVE: denk gelsin diye | AD̃T: sayısı | ME: | ḪRM: haram kıldığının | ELLH: Allah'ın | FYḪLVE: helal yapsınlar | ME: | ḪRM: haram kıldığını | ELLH: Allah'ın | ZYN: süslü gösterildi | LHM: kendilerine | SVÙ: kötülüğü | ÊAMELHM: yaptıkları işin | VELLH: ve Allah | LE: | YHD̃Y: yol göstermez | ELGVM: toplumuna | ELKEFRYN: kafirler | (9:37)
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNVE: inanan(lar) | ME: ne oldu ki? | LKM: size | ÎZ̃E: zaman | GYL: dendiği | LKM: size | ENFRVE: savaşa çıkın | FY: | SBYL: yolunda | ELLH: Allah | ES̃EGLTM: çakılıp kaldınız | ÎL: | ELÊRŽ: yere | ÊRŽYTM: razı mı oldunuz? | BELḪYET: hayatına | ELD̃NYE: dünya | MN: karşılık | EL ËḢRT: ahirete | FME: ama | MTEA: geçimi | ELḪYET: hayatının | ELD̃NYE: dünya | FY: göre | EL ËḢRT: ahirete | ÎLE: pek | GLYL: azdır | (9:38)
|ÎLE: eğer | TNFRVE: topluca (savaşa) çıkmazsanız | YAZ̃BKM: size azabeder | AZ̃EBE: bir azapla | ÊLYME: acıklı | VYSTBD̃L: ve yerinize getirir | GVME: bir topluluk | ĞYRKM: sizden başka | VLE: | TŽRVH: O'na zarar veremezsiniz | ŞYÙE: hiçbir | VELLH: ve Allah | AL: | KL: her | ŞYÙ: şeyi | GD̃YR: yapabilendir | (9:39)
|ÎLE: eğer | TNṦRVH: siz ona yardım etmezseniz | FGD̃: iyi bilin ki | NṦRH: ona yardım etmişti | ELLH: Allah | ÎZ̃: hani | ÊḢRCH: (Mekke'den) çıkardıklarında | ELZ̃YN: kimseler | KFRVE: inkar eden(ler) | S̃ENY: ikincisiydi | ES̃NYN: iki kişiden | ÎZ̃: iken | HME: ikisi | FY: | ELĞER: mağarada | ÎZ̃: hani | YGVL: diyordu | LṦEḪBH: arkadaşına | LE: | TḪZN: üzülme | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | MANE: bizimle beraberdir | FÊNZL: (İşte o zaman) indirdi | ELLH: Allah | SKYNTH: sekinesini | ALYH: onun üzerine | VÊYD̃H: ve onu destekledi | BCNVD̃: askerlerle | LM: | TRVHE: sizin görmediğiniz | VCAL: ve kıldı | KLMT: sözünü | ELZ̃YN: kimselerin | KFRVE: inanmayan(ların) | ELSFL: alçak | VKLMT: ve sözü ise | ELLH: Allah'ın | HY: o | ELALYE: yüce olandır | VELLH: ve Allah | AZYZ: daima üstündür | ḪKYM: hüküm ve hikmet sahibidir | (9:40)
|ENFRVE: savaşa çıkın | ḢFEFE: (gerek) hafif olarak | VS̃GELE: (gerek) ağır olarak | VCEHD̃VE: ve cihad edin | BÊMVELKM: mallarınızla | VÊNFSKM: ve canlarınızla | FY: | SBYL: yolunda | ELLH: Allah | Z̃LKM: bu | ḢYR: daha hayırlıdır | LKM: sizin için | ÎN: eğer | KNTM: iseniz | TALMVN: biliyor | (9:41)
|LV: eğer | KEN: olsaydı | ARŽE: bir menfaat | GRYBE: yakın | VSFRE: ve bir yolculuk | GEṦD̃E: orta | LETBAVK: elbette sana tabi olurlardı | VLKN: fakat | BAD̃T: uzak geldi | ALYHM: kendilerine | ELŞGT: aşılacak mesafe | VSYḪLFVN: bir de yemin edecekler | BELLH: Allah'a | LV: eğer (diye) | ESTŦANE: gücümüz yetseydi | LḢRCNE: çıkardık | MAKM: sizinle beraber | YHLKVN: mahvediyorlar | ÊNFSHM: kendilerini | VELLH: ve Allah | YALM: biliyor | ÎNHM: onların | LKEZ̃BVN: yalancı olduklarını | (9:42)
|AFE: affetsin | ELLH: Allah | ANK: seni | LM: niçin | ÊZ̃NT: izin verdin | LHM: onlara | ḪT: kadar | YTBYN: iyice belli olana | LK: sana | ELZ̃YN: kimseler | ṦD̃GVE: doğru söyleyen(ler) | VTALM: ve öğreninceye | ELKEZ̃BYN: yalan söyleyenler | (9:43)
|LE: | YSTÊZ̃NK: senden izin istemezler | ELZ̃YN: kimseler | YÙMNVN: inanan(lar) | BELLH: Allah'a | VELYVM: ve gününe | EL ËḢR: ahiret | ÊN: | YCEHD̃VE: cihadetmek için | BÊMVELHM: mallariyle | VÊNFSHM: ve canlariyle | VELLH: ve Allah | ALYM: bilir | BELMTGYN: korunanları | (9:44)
|ÎNME: ancak | YSTÊZ̃NK: senden izin isterler | ELZ̃YN: kimseler | LE: | YÙMNVN: inanmayan | BELLH: Allah'a | VELYVM: ve gününe | EL ËḢR: ahiret | VERTEBT: ve kuşkuya düşen | GLVBHM: kalbleri | FHM: kendileri | FY: içinde | RYBHM: şüpheleri | YTRD̃D̃VN: bocalayıp duranlar | (9:45)
|VLV: ve eğer | ÊRED̃VE: isteselerdi | ELḢRVC: çıkmak | LÊAD̃VE: yaparladı | LH: onun için | AD̃T: bir hazırlık | VLKN: fakat | KRH: hoşlanmadı | ELLH: Allah | ENBAES̃HM: davranışlarından | FS̃BŦHM: ve onları durdurdu | VGYL: ve denildi | EGAD̃VE: oturun | MA: beraber | ELGEAD̃YN: oturanlarla | (9:46)
|LV: eğer | ḢRCVE: çıkmış olsalardı | FYKM: sizin içinizde | ME: | ZED̃VKM: size bir katkıları olmazdı | ÎLE: başka | ḢBELE: bozgunculuktan | VLÊVŽAVE: ve hemen sokulurlardı | ḢLELKM: aranıza | YBĞVNKM: sizi düşürmek için | ELFTNT: fitneye | VFYKM: ve içinizde de vardı | SMEAVN: kulak verenler | LHM: onlara | VELLH: Allah | ALYM: bilir | BELƵELMYN: zalimleri | (9:47)
|LGD̃: andolsun ki | EBTĞVE: istediler | ELFTNT: fitne çıkarmak | MN: | GBL: önceden de | VGLBVE: ve ters çevirdiler | LK: sana | ELÊMVR: nice işleri | ḪT: nihayet | CEÙ: geldi | ELḪG: hak | VƵHR: galebe çaldı | ÊMR: emri | ELLH: Allah'ın | VHM: ve onlar | KERHVN: istemedikleri halde | (9:48)
|VMNHM: ve içlerinden | MN: kimseler | YGVL: derler | EÙZ̃N: izin ver | LY: bana | VLE: ve | TFTNY: beni fitneye düşürme | ÊLE: iyi bilinki | FY: | ELFTNT: onlar zaten fitneye | SGŦVE: düşmüşlerdir | VÎN: ve şüphesiz | CHNM: cehennem | LMḪYŦT: kuşatacaktır | BELKEFRYN: kafirleri | (9:49)
|ÎN: eğer | TṦBK: sana ulaşsa | ḪSNT: bir iyilik | TSÙHM: onların hoşuna gitmez | VÎN: ve eğer | TṦBK: sana ulaşsa | MṦYBT: bir kötülük | YGVLVE: derler | GD̃: muhakkak | ÊḢZ̃NE: biz almıştık | ÊMRNE: tedbirimizi | MN: -den | GBL: önce- | VYTVLVE: döner(gider)ler | VHM: ve onlar | FRḪVN: sevinirler | (9:50)
|GL: de ki | LN: bize | YṦYBNE: ulaşmaz | ÎLE: başkası | ME: şeyden | KTB: yazdığı | ELLH: Allah'ın | LNE: bizim için | HV: O'dur | MVLENE: bizim sahibimiz | VAL: | ELLH: Allah'a | FLYTVKL: dayansınlar | ELMÙMNVN: inananlar | (9:51)
|GL: de ki | HL: | TRBṦVN: gözetiyor musunuz? | BNE: bizim için | ÎLE: yalnız | ÎḪD̃: birini | ELḪSNYYN: iki iyilikten | VNḪN: ama biz | NTRBṦ: gözetiyoruz | BKM: size | ÊN: | YṦYBKM: ulaştırmasını | ELLH: Allah'ın | BAZ̃EB: bir azab | MN: | AND̃H: kendi tarafından | ÊV: veya | BÊYD̃YNE: bizim ellerimizle | FTRBṦVE: haydi gözetin | ÎNE: biz de | MAKM: sizinle beraber | MTRBṦVN: gözetenleriz | (9:52)
|GL: de ki | ÊNFGVE: sadaka verin | ŦVAE: gönüllü | ÊV: veya | KRHE: gönülsüz | LN: | YTGBL: kabul edilmeyecektir | MNKM: sizden | ÎNKM: çünkü siz | KNTM: oldunuz | GVME: bir kavim | FESGYN: yoldan çıkan | (9:53)
|VME: ve | MNAHM: engel olan | ÊN: | TGBL: kabul edilmesine | MNHM: kendilerinden | NFGETHM: sadakalarının | ÎLE: sadece şudur | ÊNHM: onların | KFRVE: inkar etmeleridir | BELLH: Allah'ı | VBRSVLH: ve elçisini | VLE: ve | YÊTVN: gelmemeleridir | ELṦLET: SaLâTe/Desteğe | ÎLE: dışında | VHM: onlar | KSEL: üşene üşene | VLE: ve | YNFGVN: sadaka vermemeleri | ÎLE: dışında | VHM: onlar | KERHVN: istemeye istemeye | (9:54)
|FLE: | TACBK: seni imrendirmesin | ÊMVELHM: onların malları | VLE: ne de | ÊVLED̃HM: evladları | ÎNME: şüphesiz | YRYD̃: istiyor | ELLH: Allah | LYAZ̃BHM: onlara azabetmeyi | BHE: bunlarla | FY: | ELḪYET: hayatında | ELD̃NYE: dünya | VTZHG: ve çıkmasını | ÊNFSHM: canlarının | VHM: ve onlar | KEFRVN: kafir olarak | (9:55)
|VYḪLFVN: ve yemin ediyorlar | BELLH: Allah'a | ÎNHM: muhakkak onlar | LMNKM: sizden olduklarına | VME: oysa değiller | HM: onlar | MNKM: sizden | VLKNHM: fakat onlar | GVM: bir topluluktur | YFRGVN: korkak | (9:56)
|LV: eğer | YCD̃VN: bulsalardı | MLCÊ: sığınacak bir yer | ÊV: yahut | MĞERET: mağaralar | ÊV: ya da | MD̃ḢLE: sokulacak bir delik | LVLVE: koşarlardı | ÎLYH: oraya doğru | VHM: ve onlar | YCMḪVN: hemen | (9:57)
|VMNHM: ve onlardan | MN: kimi de | YLMZK: sana dil uzatır | FY: hakkında | ELṦD̃GET: sadakalar | FÎN: eğer | ÊAŦVE: kendilerine pay verilse | MNHE: onlardan | RŽVE: hoşlanırlar | VÎN: ve eğer | LM: | YAŦVE: kendilerine pay verilmezse | MNHE: onlardan | ÎZ̃E: hemen | HM: onlar | YSḢŦVN: kızarlar | (9:58)
|VLV: ve şayet | ÊNHM: onlar | RŽVE: razı olsalardı | ME: şeye | ËTEHM: kendilerine verdiğine | ELLH: Allah'ın | VRSVLH: ve Elçisinin | VGELVE: ve deselerdi | ḪSBNE: bize yeter | ELLH: Allah | SYÙTYNE: yakında bize verecek | ELLH: Allah | MN: | FŽLH: bol lutfundan | VRSVLH: ve Elçisi de | ÎNE: biz sadece | ÎL: | ELLH: Allah'a | REĞBVN: rağbet ederiz | (9:59)
|ÎNME: şüphesiz ancak | ELṦD̃GET: sadakalar (zekatlar) | LLFGREÙ: fakirlere mahsustur | VELMSEKYN: ve düşkünlere | VELAEMLYN: ve çalışan memurlara | ALYHE: onlar üzerinde | VELMÙLFT: ve ısındırılacak olanlara | GLVBHM: kalbleri | VFY: | ELRGEB: ve kölelere | VELĞERMYN: ve borçlulara | VFY: | SBYL: ve yoluna | ELLH: Allah | VEBN: ve oğluna (yolcuya) | ELSBYL: yol (yolcuya) | FRYŽT: bir farz olarak | MN: -tan | ELLH: Allah- | VELLH: ve Allah | ALYM: bilendir | ḪKYM: hüküm ve hikmet sahibidir | (9:60)
|VMNHM: içlerinden bazıları | ELZ̃YN: onlar ki | YÙZ̃VN: incitirler | ELNBY: Peygamberi | VYGVLVN: ve derler | HV: O | ÊZ̃N: bir kulaktır | GL: de ki | ÊZ̃N: kulağıdır | ḢYR: hayır | LKM: sizin için | YÙMN: inanır | BELLH: Allah'a | VYÙMN: ve inanır | LLMÙMNYN: mü'minlere | VRḪMT: ve bir rahmettir | LLZ̃YN: kimseler için | ËMNVE: inanan(lar) | MNKM: sizden | VELZ̃YN: ve kimselere | YÙZ̃VN: incitenlere | RSVL: Elçisini | ELLH: Allah'ın | LHM: vardır | AZ̃EB: bir azab | ÊLYM: acıklı | (9:61)
|YḪLFVN: yemin ederler | BELLH: Allah'a | LKM: size (gelip) | LYRŽVKM: gönlünüzü hoş etmek için | VELLH: ve Allah'ı | VRSVLH: ve Resulünü | ÊḪG: daha uygundu | ÊN: | YRŽVH: hoşnud etmeleri | ÎN: halbuki | KENVE: olsalardı | MÙMNYN: inanmış | (9:62)
|ÊLM: | YALMVE: bilmediler mi ki | ÊNH: muhakkak | MN: kim | YḪED̃D̃: karşı koymağa kalkarsa | ELLH: Allah'a | VRSVLH: ve Elçisine | FÊN: gerçekten | LH: onun için vardır | NER: ateşi | CHNM: cehennem | ḢELD̃E: sürekli kalacağı | FYHE: içinde | Z̃LK: işte budur | ELḢZY: rezillik | ELAƵYM: büyük | (9:63)
|YḪZ̃R: çekiniyorlar | ELMNEFGVN: münafıklar | ÊN: | TNZL: indirileceğinden | ALYHM: kendileri hakkında | SVRT: bir surenin | TNBÙHM: haber verecek | BME: olanı | FY: içinde | GLVBHM: kalbleri | GL: de ki | ESTHZÙVE: siz alay edin | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | MḢRC: ortaya çıkaracaktır | ME: şeyi | TḪZ̃RVN: çekindiğiniz | (9:64)
|VLÙN: ve eğer | SÊLTHM: onlara sorsan | LYGVLN: derler ki | ÎNME: sadece | KNE: biz | NḢVŽ: lafa dalmıştık | VNLAB: ve şakalaşıyorduk | GL: de ki | ÊBELLH: Allah ile mi? | V ËYETH: ve O'nun ayetleriyle | VRSVLH: ve O'nun Elçisi ile | KNTM: siz | TSTHZÙVN: alay ediyordunuz | (9:65)
|LE: | TATZ̃RVE: hiç özür dilemeyin | GD̃: andolsun | KFRTM: siz inkar ettiniz | BAD̃: sonra | ÎYMENKM: inandıktan | ÎN: eğer | NAF: affetsek bile | AN: | ŦEÙFT: bir kısmını | MNKM: sizden | NAZ̃B: azab edeceğiz | ŦEÙFT: bir kısmına da | BÊNHM: dolayı | KENVE: | MCRMYN: suç işlediklerinden | (9:66)
|ELMNEFGVN: münafık erkekler | VELMNEFGET: ve münafık kadınlar | BAŽHM: onların bir kısmı | MN: | BAŽ: diğerlerindendir | YÊMRVN: emrederler | BELMNKR: kötülüğü | VYNHVN: ve menederler | AN: | ELMARVF: iyilikten | VYGBŽVN: ve sıkı tutarlar | ÊYD̃YHM: ellerini | NSVE: unuttular | ELLH: Allah'ı | FNSYHM: O da onları unuttu | ÎN: gerçekten | ELMNEFGYN: Münafıklar | HM: işte onlardır | ELFESGVN: yoldan çıkanlar | (9:67)
|VAD̃: va'detmiştir | ELLH: Allah | ELMNEFGYN: münafık erkeklere | VELMNEFGET: ve münafık kadınlara | VELKFER: ve kafirlere | NER: ateşini | CHNM: cehennem | ḢELD̃YN: ebedi kalacakları | FYHE: içinde | HY: O | ḪSBHM: onlara yeter | VLANHM: ve onları la'netlemiştir | ELLH: Allah | VLHM: ve Onların | AZ̃EB: bir azab | MGYM: sürekli | (9:68)
|KELZ̃YN: gibi | MN: | GBLKM: sizden öncekiler | KENVE: idiler | ÊŞD̃: daha yaman | MNKM: sizden | GVT: kuvvetçe | VÊKS̃R: ve daha çok | ÊMVELE: mal | VÊVLED̃E: ve evladça | FESTMTAVE: onlar zevklerine baktılar | BḢLEGHM: kendi paylarına düşenle | FESTMTATM: zevkinize baktınız | BḢLEGKM: payınıza düşenle | KME: gibi | ESTMTA: zevklerine baktıkları | ELZ̃YN: kimselerin | MN: | GBLKM: sizden öncekilerin | BḢLEGHM: kendi paylarına düşenle | VḢŽTM: ve siz de daldınız | KELZ̃Y: gibi | ḢEŽVE: dalanlar | ÊVLÙK: onlar | ḪBŦT: boşa gidenlerdir | ÊAMELHM: yaptıkları | FY: | ELD̃NYE: dünyada | VEL ËḢRT: ve ahirette | VÊVLÙK: ve işte | HM: onlardır | ELḢESRVN: ziyana uğrayanlar | (9:69)
|ÊLM: | YÊTHM: onlara gelmedi mi? | NBÊ: haberi | ELZ̃YN: kimselerin | MN: | GBLHM: kendilerinden öncekilerin | GVM: kavminin | NVḪ: Nuh | VAED̃: ve Ad | VS̃MVD̃: ve Semud | VGVM: ve kavminin | ÎBREHYM: İbrahim | VÊṦḪEB: ve halkının | MD̃YN: Medyen | VELMÙTFKET: ve yerlebir olanların | ÊTTHM: onlara getirmişti | RSLHM: elçileri | BELBYNET: açık deliller | FME: | KEN: değildi | ELLH: Allah | LYƵLMHM: onlara zulmediyor | VLKN: fakat | KENVE: onlar | ÊNFSHM: kendi kendilerine | YƵLMVN: zulmediyorlardı | (9:70)
|VELMÙMNVN: inanan erkekler | VELMÙMNET: ve inanan kadınlar | BAŽHM: kimisinin | ÊVLYEÙ: velisidirler | BAŽ: kimisi | YÊMRVN: emrederler | BELMARVF: iyiliği | VYNHVN: ve men'ederler | AN: -ten | ELMNKR: kötülük- | VYGYMVN: ve -doğrulurlar | ELṦLET: SaLâTe/Desteğe- | VYÙTVN: ve -verirler | ELZKET: zekatı- | VYŦYAVN: ve uyarlar/ita'at ederler | ELLH: Allah'a | VRSVLH: ve Elçisine | ÊVLÙK: işte | SYRḪMHM: onlara rahmet edecektir | ELLH: Alah | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | AZYZ: daima üstündür | ḪKYM: hüküm ve hikmetsahibidir | (9:71)
|VAD̃: va'detmiştir | ELLH: Allah | ELMÙMNYN: inanan erkeklere | VELMÙMNET: ve inanan kadınlara | CNET: cennetler | TCRY: akan | MN: | TḪTHE: altlarından | ELÊNHER: ırmaklar | ḢELD̃YN: ebedi kalacakları | FYHE: içinde | VMSEKN: ve meskenler | ŦYBT: güzel | FY: içinde | CNET: cennetleri | AD̃N: Adn | VRŽVEN: ve razı olması | MN: | ELLH: Allah'ın | ÊKBR: hepsinden büyüktür | Z̃LK: işte | HV: budur | ELFVZ: başarı | ELAƵYM: büyük | (9:72)
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELNBY: peygamber | CEHD̃: cihadet | ELKFER: kafirlerle | VELMNEFGYN: ve münafıklarla | VEĞLƵ: ve sert davran | ALYHM: onlara | VMÊVEHM: ve onların varacakları yer | CHNM: cehennemdir | VBÙS: ne kötü | ELMṦYR: bir gidiş yeridir | (9:73)
|YḪLFVN: yemin ediyorlar | BELLH: Allah'a | ME: | GELVE: söylemediklerine | VLGD̃: halbuki | GELVE: söylediler | KLMT: (o) sözü | ELKFR: küfür | VKFRVE: ve inkar ettiler | BAD̃: sonra | ÎSLEMHM: İslam olduktan | VHMVE: ve yeltendiler | BME: bir şeye | LM: | YNELVE: başaramadıkları | VME: | NGMVE: ve öc almağa kalktılar | ÎLE: sırf | ÊN: diye | ÊĞNEHM: kendilerini zengin etti | ELLH: Allah | VRSVLH: ve Elçisi | MN: | FŽLH: lutfiyle | FÎN: eğer | YTVBVE: tevbe ederlerse | YK: olur | ḢYRE: daha iyi | LHM: kendileri için | VÎN: yok eğer | YTVLVE: dönerlerse | YAZ̃BHM: onlara azabedecektir | ELLH: Allah | AZ̃EBE: bir azapla | ÊLYME: acıklı | FY: | ELD̃NYE: dünyada | VEL ËḢRT: ve ahirette | VME: yoktur | LHM: onların | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | MN: hiçbir | VLY: velisi | VLE: ne de | NṦYR: yardımcısı | (9:74)
|VMNHM: ve onlardan | MN: kimileri | AEHD̃: and içtiler | ELLH: Allah'a | LÙN: eğer | ËTENE: bize verirse | MN: | FŽLH: lutfundan | LNṦD̃GN: elbette sadaka vereceğiz | VLNKVNN: ve olacağız | MN: -dan | ELṦELḪYN: yararlı insanlar- | (9:75)
|FLME: ne zaman ki | ËTEHM: onlara verdi | MN: | FŽLH: lutfundan | BḢLVE: cimrilik ettiler | BH: O'na | VTVLVE: ve döndüler | VHM: onlar | MARŽVN: yüz çevirerek | (9:76)
|FÊAGBHM: sokmuştur | NFEGE: iki yüzlülük | FY: içine | GLVBHM: onların kalblerine | ÎL: kadar | YVM: güne | YLGVNH: kendisiyle karşılaşacakları | BME: dolayı | ÊḢLFVE: döndüklerinden | ELLH: Allah | ME: nedeniyle | VAD̃VH: verdikleri sözden | VBME: ve dolayı | KENVE: olduklarından | YKZ̃BVN: yalan söylüyor(lar) | (9:77)
|ÊLM: | YALMVE: bilmediler mi ki | ÊN: muhakkak | ELLH: Allah | YALM: bilir | SRHM: onların sırlarını | VNCVEHM: ve gizli konuşmalarını | VÊN: ve muhakkak | ELLH: Allah | ALEM: bilendir | ELĞYVB: gizlileri | (9:78)
|ELZ̃YN: kimseler | YLMZVN: çekiştiren | ELMŦVAYN: gönülden verenleri | MN: -den | ELMÙMNYN: mü'minler- | FY: hususunda | ELṦD̃GET: sadakalar | VELZ̃YN: ve kimseleri | LE: | YCD̃VN: bulamayan(ları) | ÎLE: yettiğinden başkasını | CHD̃HM: güçlerinin | FYSḢRVN: alay edenler | MNHM: onlarla | SḢR: alay etmiştir | ELLH: Allah | MNHM: onlarla | VLHM: ve Onların | AZ̃EB: bir azab | ÊLYM: acıklı | (9:79)
|ESTĞFR: (ister) af dile | LHM: onlar için | ÊV: veya | LE: | TSTĞFR: (ister) dileme | LHM: onlar için | ÎN: şayet | TSTĞFR: af dilesen | LHM: onlar için | SBAYN: yetmiş | MRT: defa | FLN: asla | YĞFR: affetmez | ELLH: Allah | LHM: onları | Z̃LK: böyledir | BÊNHM: çünkü onlar | KFRVE: inkar ettiler | BELLH: Allah'ı | VRSVLH: ve Elçisini | VELLH: ve Allah | LE: | YHD̃Y: yola iletmez | ELGVM: kavmi | ELFESGYN: yoldan çıkan | (9:80)
|FRḪ: sevindiler | ELMḢLFVN: muhalefet ederek | BMGAD̃HM: oturup kalmalarına | ḢLEF: geride kalanlar | RSVL: Peygamberine | ELLH: Allah'ın | VKRHVE: ve hoşlanmadılar | ÊN: | YCEHD̃VE: cihadetmekten | BÊMVELHM: mallarıyle | VÊNFSHM: ve canlarıyle | FY: | SBYL: yolunda | ELLH: Allah | VGELVE: ve dediler | LE: | TNFRVE: sefere çıkmayın | FY: | ELḪR: sıcakta | GL: de ki | NER: ateşi | CHNM: cehennemin | ÊŞD̃: daha | ḪRE: sıcaktır | LV: keşke | KENVE: olsalardı | YFGHVN: anlıyor(lar) | (9:81)
|FLYŽḪKVE: artık gülsünler | GLYLE: az | VLYBKVE: ve ağlasınlar | KS̃YRE: çok | CZEÙ: karşılık | BME: şeylere | KENVE: oldukları | YKSBVN: kazanıyor(lar) | (9:82)
|FÎN: eğer | RCAK: seni döndürürse | ELLH: Allah | ÎL: | ŦEÙFT: bir topluluğa | MNHM: onlardan | FESTÊZ̃NVK: senden izin isterlerse | LLḢRVC: çıkmak için | FGL: de ki | LN: | TḢRCVE: çıkmayacaksınız | MAY: benimle | ÊBD̃E: asla | VLN: ve asla | TGETLVE: savaşmayacaksınız | MAY: benimle beraber | AD̃VE: düşmanla | ÎNKM: şüphesiz siz | RŽYTM: razı olmuştunuz | BELGAVD̃: oturmağa | ÊVL: ilk | MRT: önce | FEGAD̃VE: öyle ise oturun | MA: beraber | ELḢELFYN: geri kalanlarla | (9:83)
|VLE: ve | TṦL: destekleşmesin | AL: -üzerine | ÊḪD̃: birisi- | MNHM: onlardan | MET: -ölü | ÊBD̃E: ebedi- | VLE: ve | TGM: durma | AL: başında | GBRH: onun kabri | ÎNHM: çünkü onlar | KFRVE: inkar ettiler | BELLH: Allah'ı | VRSVLH: ve Elçisini | VMETVE: ve öldüler | VHM: onlar | FESGVN: yoldan çıkmış olarak | (9:84)
|VLE: ve | TACBK: seni imrendirmesin | ÊMVELHM: onların malları | VÊVLED̃HM: ve evladları | ÎNME: şüphesiz | YRYD̃: istiyor | ELLH: Allah | ÊN: | YAZ̃BHM: onlara azabetmeyi | BHE: bunlarla | FY: | ELD̃NYE: dünyada | VTZHG: ve çıkmasını | ÊNFSHM: canlarının | VHM: onlar | KEFRVN: kafir olarak | (9:85)
|VÎZ̃E: zaman | ÊNZLT: indirildiği | SVRT: bir sure | ÊN: diye | ËMNVE: inanın | BELLH: Allah'a | VCEHD̃VE: ve cihadedin | MA: beraber | RSVLH: Elçisiyle | ESTÊZ̃NK: senden izin istediler | ÊVLV: sahibi olanlar | ELŦVL: servet | MNHM: içlerinden | VGELVE: ve dediler | Z̃RNE: bizi bırak | NKN: olalım | MA: beraber | ELGEAD̃YN: oturanlarla | (9:86)
|RŽVE: razı oldular | BÊN: | YKVNVE: olmaya | MA: beraber | ELḢVELF: geride kalan kadınlarla | VŦBA: ve mühürlendi | AL: üzeri | GLVBHM: kalbleri | FHM: artık onlar | LE: | YFGHVN: anlamazlar | (9:87)
|LKN: fakat | ELRSVL: Elçi | VELZ̃YN: ve kimseler | ËMNVE: inanan(lar) | MAH: onunla beraber | CEHD̃VE: cihadettiler | BÊMVELHM: mallarıyla | VÊNFSHM: ve canlarıyla | VÊVLÙK: işte | LHM: onlarındır | ELḢYRET: bütün hayırlar | VÊVLÙK: ve işte | HM: onlardır | ELMFLḪVN: başarıya erenler | (9:88)
|ÊAD̃: hazırlamıştır | ELLH: Allah | LHM: onlar için | CNET: cennetler | TCRY: akan | MN: | TḪTHE: altlarından | ELÊNHER: ırmaklar | ḢELD̃YN: ebedi kalacakları | FYHE: içlerinde | Z̃LK: işte budur | ELFVZ: başarı | ELAƵYM: büyük | (9:89)
|VCEÙ: ve geldiler | ELMAZ̃RVN: özür bahane eden | MN: | ELÊAREB: bedevi Araplar | LYÙZ̃N: izin verilmesi için | LHM: kendilerine | VGAD̃: ve oturdular | ELZ̃YN: kimseler | KZ̃BVE: yalan söyleyen(ler) | ELLH: Allah'a | VRSVLH: ve Elçisine | SYṦYB: erişecektir | ELZ̃YN: kimselere | KFRVE: inkar eden(lere) | MNHM: onlardan | AZ̃EB: bir azab | ÊLYM: acıklı | (9:90)
|LYS: yoktur | AL: üzerine | ELŽAFEÙ: zayıflar | VLE: ve yoktur | AL: üzerine | ELMRŽ: hastalar | VLE: ve yoktur | AL: üzerine | ELZ̃YN: kimseler | LE: | YCD̃VN: bulamayan(lar) | ME: bir şey | YNFGVN: harcayacak | ḪRC: bir günah | ÎZ̃E: takdirde | NṦḪVE: öğüt verdikleri | LLH: Allah için | VRSVLH: ve Elçisi için | ME: yoktur | AL: aleyhine | ELMḪSNYN: iyilik edenlerin | MN: hiçbir | SBYL: yol | VELLH: ve Allah | ĞFVR: bağışlayandır | RḪYM: esirgeyendir | (9:91)
|VLE: ve yoktur (sorumluluk) | AL: | ELZ̃YN: kimselere | ÎZ̃E: zaman | ME: | ÊTVK: sana geldikleri | LTḪMLHM: binek için | GLT: sen deyince | LE: | ÊCD̃: bulamıyorum | ME: bir şey | ÊḪMLKM: sizi bindirecek | ALYH: üzerine | TVLVE: dönen | VÊAYNHM: ve gözlerinden | TFYŽ: akarak | MN: | ELD̃MA: yaş | ḪZNE: üzüntüden | ÊLE: dolayı | YCD̃VE: bulamadıklarından | ME: bir şey | YNFGVN: infak edecek | (9:92)
|ÎNME: ancak | ELSBYL: (kınanmasına) yol vardır | AL: | ELZ̃YN: kimselerin | YSTÊZ̃NVNK: senden izin isteyen | VHM: onlar | ÊĞNYEÙ: zengin oldukları halde | RŽVE: onlar razı oldular | BÊN: | YKVNVE: olmağa | MA: beraber | ELḢVELF: geri kalan kadınlarla | VŦBA: ve mühürledi | ELLH: Allah | AL: üzerini | GLVBHM: onların kalbleri | FHM: artık onlar | LE: | YALMVN: bilmezler | (9:93)
|YATZ̃RVN: özür dilerler | ÎLYKM: sizden | ÎZ̃E: zaman | RCATM: geri dönüp geldiğiniz | ÎLYHM: onların yanına | GL: de ki | LE: hiç | TATZ̃RVE: özür dilemeyin | LN: asla | NÙMN: inanmayız | LKM: size | GD̃: muhakkak | NBÊNE: bize bildirdi | ELLH: Allah | MN: | ÊḢBERKM: sizin haberlerinizi | VSYR: ve görecektir | ELLH: Allah | AMLKM: yaptığınızı | VRSVLH: ve Elçisi de | S̃M: sonra | TRD̃VN: döndürüleceksiniz | ÎL: | AELM: bilene | ELĞYB: görülmeyeni | VELŞHED̃T: ve görüleni | FYNBÙKM: O size haber verecek | BME: ne | KNTM: varsa | TAMLVN: yaptıklarınız | (9:94)
|SYḪLFVN: yemin edecekler | BELLH: Allah'a | LKM: siz | ÎZ̃E: zaman | ENGLBTM: yanlarına geldiğiniz | ÎLYHM: onların | LTARŽVE: vazgeçmeniz için | ANHM: kendilerinden | FÊARŽVE: vazgeçin | ANHM: onlardan | ÎNHM: çünkü onlar | RCS: murdardır | VMÊVEHM: ve varacakları yer | CHNM: cehennemdir | CZEÙ: cezası olarak | BME: şeylerin | KENVE: | YKSBVN: kazandıkları | (9:95)
|YḪLFVN: yemin ediyorlar | LKM: size | LTRŽVE: razı olmanız için | ANHM: kendilerinden | FÎN: eğer | TRŽVE: siz razı olsanız bile | ANHM: onlardan | FÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | LE: | YRŽ: razı olmaz | AN: -tan | ELGVM: topluluk- | ELFESGYN: yoldan çıkan | (9:96)
|ELÊAREB: bedevi Araplar | ÊŞD̃: daha yamandır | KFRE: küfürde | VNFEGE: ve iki yüzlülükte | VÊCD̃R: ve daha müsaittirler | ÊLE: | YALMVE: tanımamaya | ḪD̃VD̃: sınırlarını | ME: şeylerin | ÊNZL: indirdiği | ELLH: Allah'ın | AL: | RSVLH: Elçisine | VELLH: ve Allah | ALYM: bilendir | ḪKYM: hüküm ve hikmet sahibidir | (9:97)
|VMN: ve | ELÊAREB: bedevi Araplardan | MN: kimi var ki | YTḢZ̃: sayar | ME: şeyi | YNFG: verdiği | MĞRME: angarya | VYTRBṦ: ve gözetler | BKM: size | ELD̃VEÙR: belalar gelmesini | ALYHM: onların | D̃EÙRT: bela başına gelsin | ELSVÙ: kötü | VELLH: Allah | SMYA: işitendir | ALYM: bilendir | (9:98)
|VMN: ve -den/dan | ELÊAREB: Araplar | MN: kimi de var ki | YÙMN: inanır | BELLH: Allah'a | VELYVM: ve gününe | EL ËḢR: ahiret | VYTḢZ̃: ve edinerek | ME: -şey | YNFG: verdikleri- | GRBET: yakınlaştırır | AND̃: katında | ELLH: Allah | VṦLVET: ve -destekleri | ELRSVL: Elçiye- | ÊLE: iyi bilin ki | ÎNHE: gerçekten o | GRBT: yakınlaştırır | LHM: onları | SYD̃ḢLHM: sokulurlar | ELLH: Allah'a | FY: içine | RḪMTH: rahmetinin | ÎN: muhakkak ki | ELLH: Allah | ĞFVR: bağışlayandır | RḪYM: esirgeyendir | (9:99)
|VELSEBGVN: öne geçenlerden | ELÊVLVN: ilk olanlar | MN: -den | ELMHECRYN: Muhacirler- | VELÊNṦER: ve Ensardan | VELZ̃YN: ve kimseler | ETBAVHM: ona tabi olan(lar) | BÎḪSEN: güzelce | RŽY: razı olmuştur | ELLH: Allah | ANHM: onlardan | VRŽVE: onlar da razı olmuşlardır | ANH: O'ndan | VÊAD̃: ve hazırlamıştır | LHM: onlara | CNET: cennetler | TCRY: akan | TḪTHE: altlarından | ELÊNHER: ırmaklar | ḢELD̃YN: kalacakları | FYHE: içinde | ÊBD̃E: ebedi | Z̃LK: işte budur | ELFVZ: kurtuluş | ELAƵYM: büyük | (9:100)
|VMMN: ve vardır | ḪVLKM: çevrenizdeki | MN: | ELÊAREB: bedevi Araplardan | MNEFGVN: münafıklar | VMN: ve | ÊHL: halkından | ELMD̃YNT: Medine | MRD̃VE: iyice alışmış | AL: | ELNFEG: iki yüzlülüğe | LE: | TALMHM: sen onları bilmezsin | NḪN: biz | NALMHM: onları biliriz | SNAZ̃BHM: onlara azabedeceğiz | MRTYN: iki kere | S̃M: sonra da | YRD̃VN: onlar itileceklerdir | ÎL: | AZ̃EB: azaba | AƵYM: büyük | (9:101)
|V ËḢRVN: ve başka bir kısmı da | EATRFVE: itiraf ettiler | BZ̃NVBHM: günahlarını | ḢLŦVE: birbirine karıştırdılar | AMLE: ameli | ṦELḪE: iyi | V ËḢR: diğer | SYÙE: kötüsüyle | AS: belki | ELLH: Allah | ÊN: | YTVB: tevbesini kabul eder | ALYHM: onların | ÎN: çünkü | ELLH: Allah | ĞFVR: bağışlayandır | RḪYM: esirgeyendir | (9:102)
|ḢZ̃: edin/al | MN: -ndan | ÊMVELHM: malları- | ṦD̃GT: -bağlılığı | TŦHRHM: temizleneceklerin- | VTZKYHM: ve arındırılacakların | BHE: onunla | VṦL: ve -destekle | ALYHM: onları- | ÎN: | ṦLETK: desteklemen | SKN: sakinleştirir | LHM: onları | VELLH: "ve ""O""" | SMYA: -işitmekte | ALYM: bilip- | (9:103)
|ÊLM: | YALMVE: bilmediler mi ki | ÊN: şüphesiz | ELLH: Allah'tır | HV: O | YGBL: kabul eden | ELTVBT: tevbeyi | AN: | ABED̃H: kullarından | VYÊḢZ̃: ve alan | ELṦD̃GET: sadakaları | VÊN: ve şüphesiz | ELLH: Allah | HV: O | ELTVEB: tevbeyi çok kabul edendir | ELRḪYM: çok esirgeyendir | (9:104)
|VGL: ve de ki | EAMLVE: yapın (yapacağınızı) | FSYR: görecek | ELLH: Allah | AMLKM: yaptığınız işleri | VRSVLH: ve Elçisi de | VELMÙMNVN: ve mü'minler de | VSTRD̃VN: sonra döndürüleceksiniz | ÎL: | AELM: bilene | ELĞYB: görülmeyeni | VELŞHED̃T: ve görüleni | FYNBÙKM: O size haber verecek | BME: şeyleri | KNTM: olduğunuz | TAMLVN: yapıyor(lar) | (9:105)
|V ËḢRVN: ve başkaları da var ki | MRCVN: bırakılmışlardır | LÊMR: emrine | ELLH: Allah'ın | ÎME: ya | YAZ̃BHM: onlara azabeder | VÎME: ya da | YTVB: affeder | ALYHM: onları | VELLH: Allah | ALYM: bilendir | ḪKYM: hüküm ve hikmet sahibidir | (9:106)
|VELZ̃YN: | ETḢZ̃VE: edinenler var | MSCD̃E: bir mescid | ŽRERE: zarar vermek (için) | VKFRE: ve nankörlük etmek (için) | VTFRYGE: ve ayrılık sokmak (için) | BYN: arasını | ELMÙMNYN: mü'minlerin | VÎRṦED̃E: ve gözetlemek (için) | LMN: kimseyi | ḪERB: savaşan | ELLH: Allah | VRSVLH: ve Elçisiyle | MN: | GBL: önceden | VLYḪLFN: ve yemin edecekler | ÎN: | ÊRD̃NE: biz istemedik | ÎLE: başkasını | ELḪSN: iyilik(ten) | VELLH: oysa Allah | YŞHD̃: şahidtir | ÎNHM: onların | LKEZ̃BVN: yalan söylediklerine | (9:107)
|LE: | TGM: doğrulmayın | FYH: orada | ÊBD̃E: asla | LMSCD̃: mescid (ise) | ÊSS: kurulan | AL: üzere | ELTGV: takva | MN: | ÊVL: ilk | YVM: günden | ÊḪG: elbette daha uygundur | ÊN: | TGVM: doğrulun | FYH: içinde | FYH: onda vardır | RCEL: erkekler | YḪBVN: seven | ÊN: | YTŦHRVE: temizlenmeyi | VELLH: ve Allah | YḪB: sever | ELMŦHRYN: temizlenenleri | (9:108)
|ÊFMN: kimse mi? | ÊSS: kuran | BNYENH: yapısını | AL: üzerine | TGV: korku | MN: | ELLH: Allah'tan | VRŽVEN: ve rıza | ḢYR: hayırlıdır | ÊM: yoksa | MN: kimse mi? | ÊSS: kuran | BNYENH: yapısını | AL: | ŞFE: kenarına | CRF: bir uçurum | HER: çökecek | FENHER: ve yuvarlanan | BH: onunla birlikte | FY: | NER: ateşine | CHNM: cehennem | VELLH: ve Allah | LE: | YHD̃Y: doğru yola iletmez | ELGVM: topluluğunu | ELƵELMYN: zalimler | (9:109)
|LE: | YZEL: ileri gitmez | BNYENHM: binaları | ELZ̃Y: | BNVE: inşa ettikleri | RYBT: bir kuşku olmaktan | FY: | GLVBHM: yüreklerinde | ÎLE: dışında | ÊN: | TGŦA: parçalanması | GLVBHM: kalbleri | VELLH: Allah | ALYM: bilendir | ḪKYM: hüküm ve hikmet sahibidir | (9:110)
|ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | EŞTR: satın almıştır | MN: -den | ELMÙMNYN: mü'minler- | ÊNFSHM: canlarını | VÊMVELHM: ve mallarını | BÊN: | LHM: kendilerinin olmak üzere | ELCNT: cennet | YGETLVN: savaşırlar | FY: | SBYL: yolunda | ELLH: Allah | FYGTLVN: öldürürler | VYGTLVN: ve öldürülürler | VAD̃E: bir sözdür | ALYH: üstlendiği | ḪGE: gerçek | FY: | ELTVRET: Tevrat'ta | VELÎNCYL: ve İncil'de | VELGR ËN: ve Kur'an'da | VMN: ve kim | ÊVF: daha çok durabilir | BAHD̃H: sözünde | MN: | ELLH: Allah'tan | FESTBŞRVE: o halde sevinin | BBYAKM: alışverişinizden | ELZ̃Y: | BEYATM: yaptığınız | BH: O'nunla | VZ̃LK: ve işte | HV: o | ELFVZ: başarıdır | ELAƵYM: büyük | (9:111)
|ELTEÙBVN: tevbe edenler | ELAEBD̃VN: ibadet edenler | ELḪEMD̃VN: hamdedenler | ELSEÙḪVN: seyahat edenler | ELREKAVN: rüku edenler | ELSECD̃VN: secde edenler | EL ËMRVN: emredip | BELMARVF: iyiliği | VELNEHVN: ve men'edenler | AN: -ten | ELMNKR: kötülük- | VELḪEFƵVN: ve koruyanlar | LḪD̃VD̃: sınırlarını | ELLH: Allah'ın | VBŞR: ve müjdele | ELMÙMNYN: mü'minleri | (9:112)
|ME: | KEN: yoktur | LLNBY: peygamber için | VELZ̃YN: ve kimseler için | ËMNVE: inanan(lar) | ÊN: | YSTĞFRVE: mağfiret dilemek | LLMŞRKYN: ortak koşanlar için | VLV: ve şayet | KENVE: olsalar | ÊVLY: akraba bile | GRB: | MN: | BAD̃: sonra | ME: | TBYN: belli olduktan | LHM: onların | ÊNHM: muhakkak | ÊṦḪEB: halkı oldukları | ELCḪYM: cehennem | (9:113)
|VME: ve | KEN: değildir | ESTĞFER: mağfiret dilemesi | ÎBREHYM: İbrahim'in | LÊBYH: babası için | ÎLE: başka bir şey | AN: -den | MVAD̃T: bir söz- | VAD̃HE: verdiği | ÎYEH: ona | FLME: fakat | TBYN: belli olunca | LH: kendisine | ÊNH: onun | AD̃V: düşmanı olduğu | LLH: Allah'a | TBRÊ: uzak durdu | MNH: ondan | ÎN: gerçekten | ÎBREHYM: İbrahim | LÊVEH: çok içli idi | ḪLYM: yumuşak huylu idi | (9:114)
|VME: | KEN: değildir | ELLH: Allah | LYŽL: onları saptıracak | GVME: bir kavmi | BAD̃: sonra | ÎZ̃: | HD̃EHM: doğru yola ilettikten | ḪT: kadar | YBYN: açıklayıncaya | LHM: kendilerine | ME: şeyleri | YTGVN: sakınacakları | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | BKL: her | ŞYÙ: şeyi | ALYM: bilendir | (9:115)
|ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | LH: O'nundur | MLK: mülkü | ELSMEVET: göklerin | VELÊRŽ: ve yerin | YḪYY: yaşatandır | VYMYT: ve öldürendir | VME: ve yoktur | LKM: sizin | MN: | D̃VN: başka | ELLH: Allah'tan | MN: hiçbir | VLY: dost | VLE: ne de | NṦYR: yardımcınız | (9:116)
|LGD̃: andolsun | TEB: affetti | ELLH: Allah | AL: | ELNBY: Peygamberi | VELMHECRYN: ve Muhacirleri | VELÊNṦER: ve Ensarı | ELZ̃YN: | ETBAVH: ona uyan | FY: | SEAT: sa'atinde | ELASRT: güçlük | MN: | BAD̃: O zaman | ME: iken | KED̃: neredeyse | YZYĞ: kaymağa yüz tutmuş | GLVB: kalbleri | FRYG: bir kısmının | MNHM: içlerinden | S̃M: yine de | TEB: tevbesini kabul etti | ALYHM: onların | ÎNH: çünkü O | BHM: onlara karşı | RÙVF: çok şefkatli | RḪYM: çok merhametlidir | (9:117)
|VAL: ve | ELS̃LES̃T: üçünün (kişinin) | ELZ̃YN: | ḢLFVE: geri bırakılan | ḪT: hatta | ÎZ̃E: | ŽEGT: dar gelmişti | ALYHM: başlarına | ELÊRŽ: dünya | BME: rağmen | RḪBT: genişliğine | VŽEGT: ve sıkıldıkça sıkılmış | ALYHM: onların | ÊNFSHM: canları | VƵNVE: ve anlamışlardı | ÊN: | LE: olmadığını | MLCÊ: bir çare | MN: -tan | ELLH: Allah- | ÎLE: başka | ÎLYH: yine kendisinden | S̃M: sonra | TEB: tevbesini kabul buyurdu | ALYHM: onların | LYTVBVE: tevbe etsinler | ÎN: çünkü | ELLH: Allah | HV: O | ELTVEB: tevbeyi çok kabul eden | ELRḪYM: çok esirgeyendir | (9:118)
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNVE: inanan(lar) | ETGVE: korkun | ELLH: Allah'tan | VKVNVE: ve olun | MA: beraber | ELṦED̃GYN: doğrularla | (9:119)
|ME: | KEN: onlara yakışmaz | LÊHL: halkının | ELMD̃YNT: Medine | VMN: ve kimselerin | ḪVLHM: onların çevresinden | MN: -dan | ELÊAREB: bedevi Araplar- | ÊN: | YTḢLFVE: geri kalmaları | AN: -nden | RSVL: Elçisi- | ELLH: Allah'ın | VLE: ve | YRĞBVE: kaygısına düşmeleri | BÊNFSHM: kendi canlarının | AN: | NFSH: onun canından önce | Z̃LK: böyledir | BÊNHM: çünkü | LE: yoktur ki | YṦYBHM: onların çekmeleri | ƵMÊ: bir susuzluk | VLE: ve yoktur ki | NṦB: bir yorgunluk | VLE: ve yoktur | MḢMṦT: yoksunluk | FY: | SBYL: yolunda | ELLH: Allah | VLE: ve yoktur ki | YŦÙVN: ayak basmaları | MVŦÙE: bir yere | YĞYƵ: öfkelendirecek | ELKFER: kâfirleri | VLE: ve yoktur ki | YNELVN: sağlamaları | MN: | AD̃V: düşman karşısında | NYLE: bir başarı | ÎLE: mutlaka | KTB: yazıl(masın) | LHM: kendileri için | BH: onunla | AML: bir amel | ṦELḪ: salih | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | LE: zayi etmez | YŽYA: ecirlerini | ÊCR: iyilik edenlerin | ELMḪSNYN: harcamaları | (9:120)
|VLE: ve yoktur ki | YNFGVN: sarfettikeri | NFGT: bir masraf | ṦĞYRT: küçük | VLE: ve | KBYRT: büyük | VLE: ve yoktur ki | YGŦAVN: bir geçmeleri | VED̃YE: vadiyi | ÎLE: mutlaka | KTB: yazı(lmasın) | LHM: onların lehine | LYCZYHM: onları mükafatlandırması için | ELLH: Allah'ın | ÊḪSN: en güzeliyle | ME: şeylerin | KENVE: oldukları | YAMLVN: yapıyorlar | (9:121)
|VME: ve değillerdi | KEN: | ELMÙMNVN: inananlar | LYNFRVE: sefere çıkacak | KEFT: hepsi toptan | FLVLE: gerekmez mi? | NFR: geri kalmaları | MN: | KL: her | FRGT: kabileden | MNHM: içlerinden | ŦEÙFT: bir cemaatin | LYTFGHVE: iyice öğrenmek için | FY: | ELD̃YN: dini | VLYNZ̃RVE: ve uyarmaları için | GVMHM: kavimlerine | ÎZ̃E: zaman | RCAVE: dönüp geldikleri | ÎLYHM: onlara | LALHM: belki | YḪZ̃RVN: sakınırlar diye | (9:122)
|YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNVE: inanan(lar) | GETLVE: savaşın | ELZ̃YN: kimselerle | YLVNKM: yakınınızda bulunan | MN: -den | ELKFER: kafirler- | VLYCD̃VE: ve bulsunlar | FYKM: sizde | ĞLƵT: bir katılık | VEALMVE: ve bilin ki | ÊN: şüphesiz | ELLH: Allah | MA: beraberdir | ELMTGYN: korunanlarla | (9:123)
|VÎZ̃E: ve ne zaman | ME: | ÊNZLT: indirilse | SVRT: bir sure | FMNHM: onlardan | MN: kimi | YGVL: der | ÊYKM: hanginizin | ZED̃TH: artırdı | HZ̃H: bu | ÎYMENE: imanını | FÊME: fakat | ELZ̃YN: kimselerin | ËMNVE: inanan(lar) | FZED̃THM: artırır | ÎYMENE: imanını | VHM: ve onlar | YSTBŞRVN: sevinirler | (9:124)
|VÊME: fakat gelince | ELZ̃YN: kimselere | FY: | GLVBHM: yüreklerinde | MRŽ: hastalık olan(lara) | FZED̃THM: katmıştır onların | RCSE: pislik | ÎL: | RCSHM: pisliklerine | VMETVE: ve ölürler | VHM: onlar | KEFRVN: kafirler olarak | (9:125)
|ÊVLE: | YRVN: görmüyorlar mı? | ÊNHM: kendilerinin | YFTNVN: sınandıklarını | FY: | KL: her | AEM: yıl | MRT: bir kez | ÊV: veya | MRTYN: iki kez | S̃M: yine de | LE: | YTVBVN: tevbe etmiyor | VLE: ve | HM: onlar | YZ̃KRVN: öğüt almıyorlar | (9:126)
|VÎZ̃E: ve ne zaman ki | ME: | ÊNZLT: indirildi | SVRT: bir sure | NƵR: bakarlar | BAŽHM: kimisi | ÎL: | BAŽ: diğerine | HL: mu? | YREKM: sizi görüyor | MN: | ÊḪD̃: birisi | S̃M: sonra | ENṦRFVE: sıvışırlar | ṦRF: çevirmiştir | ELLH: Allah | GLVBHM: onların kalblerini | BÊNHM: oldukları için | GVM: bir topluluk | LE: | YFGHVN: anlamaz | (9:127)
|LGD̃: andolsun | CEÙKM: size gelmiştir | RSVL: bir Elçi | MN: | ÊNFSKM: içinizden | AZYZ: ağır gelen | ALYH: ona | ME: | ANTM: sıkıntıya uğramanız | ḪRYṦ: düşkün | ALYKM: size | BELMÙMNYN: mü'minlere | RÙVF: şefkatli | RḪYM: merhametlidir | (9:128)
|FÎN: eğer | TVLVE: yüz çevirirlerse | FGL: de ki | ḪSBY: bana yeter | ELLH: Allah | LE: yoktur | ÎLH: tanrı | ÎLE: başka | HV: O'ndan | ALYH: O'na | TVKLT: dayandım | VHV: ve O | RB: rabbidir | ELARŞ: Arş'ın | ELAƵYM: büyük | (9:129)


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{sure_meali.php}