REM – prefixed resumption particle T – time adverb الفاء استئنافية ظرف زمان
آتاهم
ا ت ي | ETY
ËTEHM
ātāhum
onlara verdi
He gave them
,Te,Elif,He,Mim, ,400,1,5,40,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb PRON – 3rd person masculine plural object pronoun فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من
|
MN
min
of
Mim,Nun, 40,50,
P – preposition حرف جر
فضله
ف ض ل | FŽL
FŽLH
feDlihi
lutfundan
His Bounty,
Fe,Dad,Lam,He, 80,800,30,5,
N – genitive masculine noun PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
بخلوا
ب خ ل | BḢL
BḢLVE
beḣilū
cimrilik ettiler
they became stingy
Be,Hı,Lam,Vav,Elif, 2,600,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
به
|
BH
bihi
O'na
with it
Be,He, 2,5,
P – prefixed preposition bi PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun جار ومجرور
وتولوا
و ل ي | VLY
VTVLVE
ve tevellev
ve döndüler
and turned away
Vav,Te,Vav,Lam,Vav,Elif, 6,400,6,30,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 3rd person masculine plural (form V) perfect verb PRON – subject pronoun الواو عاطفة فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وهم
|
VHM
vehum
onlar
while they
Vav,He,Mim, 6,5,40,
CIRC – prefixed circumstantial particle PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun الواو حالية ضمير منفصل
معرضون
ع ر ض | ARŽ
MARŽVN
muǎ'riDūne
yüz çevirerek
(were) averse.
Mim,Ayn,Re,Dad,Vav,Nun, 40,70,200,800,6,50,
N – nominative masculine plural (form IV) active participle اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |فَلَمَّا: ne zaman ki | اتَاهُمْ: onlara verdi | مِنْ: | فَضْلِهِ: lutfundan | بَخِلُوا: cimrilik ettiler | بِهِ: O'na | وَتَوَلَّوْا: ve döndüler | وَهُمْ: onlar | مُعْرِضُونَ: yüz çevirerek |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فلما FLMEne zaman ki | آتاهم ËTEHMonlara verdi | من MN | فضله FŽLHlutfundan | بخلوا BḢLWEcimrilik ettiler | به BHO'na | وتولوا WTWLWEve döndüler | وهم WHMonlar | معرضون MARŽWNyüz çevirerek |
Kırık Meal (Okunuş) : |felemmā: ne zaman ki | ātāhum: onlara verdi | min: | feDlihi: lutfundan | beḣilū: cimrilik ettiler | bihi: O'na | ve tevellev: ve döndüler | vehum: onlar | muǎ'riDūne: yüz çevirerek |
Kırık Meal (Transcript) : |FLME: ne zaman ki | ËTEHM: onlara verdi | MN: | FŽLH: lutfundan | BḢLVE: cimrilik ettiler | BH: O'na | VTVLVE: ve döndüler | VHM: onlar | MARŽVN: yüz çevirerek |
Abdulbaki Gölpınarlı : Fakat lûtfedip ihsân edince verdiği şeyde nekesliğe başlarlar, ahitlerinden dönerler, zâten onlar dinden dönmüş kişilerdir.
Adem Uğur : Fakat Allah lütfundan onlara (zenginlik) verince, onda cimrilik edip (Allah'ın emrinden) yüz çevirerek sözlerinden döndüler.
Ahmed Hulusi : Ne zaman ki onlara (Allâh) fazlından verdi; onunla cimrilik ettiler ve yüz çevirerek vaatlerinden döndüler.
Ahmet Tekin : Allah onlara lütfundan verdiği zaman da cimrilik ettiler, malî mükellefiyetleri yerine getirmediler. İslâm’a karşı engelleme tedbirleri alarak sırtlarını dönüp güç ve iktidarlarını kullanarak halkı yönlendirmeye devam ettiler.
Ahmet Varol : Ama Allah lütfundan kendilerine verince ondan cimrilik etti ve yüz çevirdiler. Onlar zaten dönektirler.
Ali Bulaç : Onlara kendi bol ihsanından verince ise, onunla cimrilik yaptılar ve yüz çevirdiler; onlar böyle sırt dönenlerdir.
Ali Fikri Yavuz : Ne zamanki Allah, kereminden istediklerini verdi, cimrilik edip yüz çevirdiler. Zaten yan çizip duruyorlardı.
Bekir Sadak : Allah onlara bol nimetinden verince, cimrilik ettiler, yuz cevirdiler. Zaten donektirler.
Celal Yıldırım : Ne vakit ki, Allah onlara geniş nimetinden verdi, onunla cimrilik edip yüzçevirdiler; zaten onlar dönek kimselerdir.
Diyanet İşleri : Fakat Allah, lütuf ve kereminden onlara verince, onda cimrilik ettiler ve yüz çevirerek dönüp gittiler.
Diyanet İşleri (eski) : Allah onlara bol nimetinden verince, cimrilik ettiler, yüz çevirdiler. Zaten dönektirler.
Diyanet Vakfi : Fakat Allah lütfundan onlara (zenginlik) verince, onda cimrilik edip (Allah'ın emrinden) yüz çevirerek sözlerinden döndüler.
Edip Yüksel : Fakat, onlara kendi lütfundan verince, cimrileştiler ve yüz çevirerek döndüler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ne zaman ki, Allah lutfedip onlara ihsanda bulundu, onlar da cimrilik edip yüz çevirdiler ve zaten yan çizip duruyorlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah kendilerine lütfundan istediklerini verince cimrilik edip yüz çevirdiler ve zaten yan çizip duruyorlardı.
Elmalılı Hamdi Yazır : Vaktaki Allah fadlından istediklerini verdi, buhl edib yüz çevirdiler, ve zaten yan çizib duruyorlardı
Fizilal-il Kuran : Fakat Allah onlara lütfundan bol mal verince, cimrice davranarak sırt çevirdiler, sözlerinden döndüler.
Gültekin Onan : Onlara kendi bol ihsanından verince ise, onunla cimrilik yaptılar ve yüz çevirdiler; onlar böyle sırt dönenlerdir.
Hakkı Yılmaz : Sonra, ne zaman ki Allah, onlara armağanlarından verir, onda cimrilik ederler ve yüz çevirerek geri dururlar.
Hasan Basri Çantay : Allah, kendilerine fazl-ü inayetinden verince de onunla cimrilik edib (tâat-i ilâhiyyeye) arka çevirdiler. Onlar öyle dönekdirler!
Hayrat Neşriyat : Fakat (Allah) fazlından onlara verince, onda cimrilik ettiler ve onlar (Allah’a itâatten) yüz çeviren kimseler olarak (sözlerinden) döndüler.
İbni Kesir : Ama Allah onlara lütuf ve kereminden ihsan edince; cimrilik ettiler ve yüz çevirdiler. Onlar zaten dönektirler.
İskender Evrenosoğlu : Bundan sonra onlara (Allah), Kendi fazlından verince, onunla (verdiği şeyle) cimri oldular. Ve onlar, yüz çeviren kimseler olarak (ahdlerinden) döndüler.
Muhammed Esed : Fakat böyleleri, daha Allah cömertliğiyle kendilerine (bir şey) verir vermez, hemen ona hasisçe sarılır, (ettikleri bütün o yeminlerden) inatla geri dönerler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Vaktâ ki, Allah Teâlâ onlara fazlından ihsan buyurdu, onunla cimrilikte bulundular ve yüz çevirdiler. Ve zâten onlar yüz döndürür kimselerdir.
Ömer Öngüt : Allah onlara lütfundan verince, onda cimrilik edip yüz çevirdiler, sözlerinden döndüler.
Şaban Piriş : Allah onlara bol nimetinden verince, cimrilik ettiler. Zaten onlar dönektir.
Suat Yıldırım : Fakat Allah lütfundan onlara servet verince cimrilik edip mallarının hakkını vermediler. Zaten onlar yan çizip duruyorlardı.
Süleyman Ateş : Ne zaman ki Allâh lutfundan onlara verdi, O'n(un verdiğin)e cimrilik ettiler ve yüz çevirerek (sözlerinden) döndüler.
Tefhim-ul Kuran : Onlara kendi bol ihsanından verince ise, onunla cimrilik yaptılar ve yüz çevirdiler; onlar böyle sırt dönenlerdir.
Ümit Şimşek : Allah onlara lütfuyla zenginlik verdiğinde ise cimrilik ettiler ve arkalarını dönüp gittiler.
Yaşar Nuri Öztürk : Lütfundan kendilerine verdiği zaman ise o lütfa cimrilik ederek yüz çevirmiş bir halde dönüp gittiler.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]