» 4 / Nisâ  11:

Kuran Sırası: 4
İniş Sırası: 92
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176

 » 4 / Nisâ  Suresi: 11
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. يُوصِيكُمُ (YVṦYKM) = yūSīkumu : size tavsiye eder
2. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
3. فِي (FY) = fī : hakkında
4. أَوْلَادِكُمْ (ÊVLED̃KM) = evlādikum : çocuklarınız(ın alacağı miras)
5. لِلذَّكَرِ (LLZ̃KR) = liƶƶekeri : erkeğe
6. مِثْلُ (MS̃L) = miṧlu : kadar
7. حَظِّ (ḪƵ) = HaZZi : payı
8. الْأُنْثَيَيْنِ (ELÊNS̃YYN) = l-unṧeyeyni : iki kadının
9. فَإِنْ (FÎN) = fein : eğer
10. كُنَّ (KN) = kunne : iseler
11. نِسَاءً (NSEÙ) = nisā'en : kadın
12. فَوْقَ (FVG) = fevḳa : fazla
13. اثْنَتَيْنِ (ES̃NTYN) = ṧneteyni : ikiden
14. فَلَهُنَّ (FLHN) = felehunne : onlarındır
15. ثُلُثَا (S̃LS̃E) = ṧuluṧā : üçte ikisi
16. مَا (ME) = mā : ne
17. تَرَكَ (TRK) = terake : bıraktıysa
18. وَإِنْ (VÎN) = ve in : ve eğer (çocuk)
19. كَانَتْ (KENT) = kānet : ise
20. وَاحِدَةً (VEḪD̃T) = vāHideten : yalnız bir kadın
21. فَلَهَا (FLHE) = felehā : onundur
22. النِّصْفُ (ELNṦF) = n-niSfu : (mirasın) yarısı
23. وَلِأَبَوَيْهِ (VLÊBVYH) = veliebeveyhi : ana babasından
24. لِكُلِّ (LKL) = likulli : her
25. وَاحِدٍ (VEḪD̃) = vāHidin : birinin
26. مِنْهُمَا (MNHME) = minhumā : vardır
27. السُّدُسُ (ELSD̃S) = s-sudusu : altıda bir hissesi
28. مِمَّا (MME) = mimmā :
29. تَرَكَ (TRK) = terake : bıraktığı mirasta
30. إِنْ (ÎN) = in : eğer
31. كَانَ (KEN) = kāne : varsa
32. لَهُ (LH) = lehu : onun (ölenin)
33. وَلَدٌ (VLD̃) = veledun : çocuğu
34. فَإِنْ (FÎN) = fein : eğer
35. لَمْ (LM) = lem :
36. يَكُنْ (YKN) = yekun : yok da
37. لَهُ (LH) = lehu : onun
38. وَلَدٌ (VLD̃) = veledun : çocuğu
39. وَوَرِثَهُ (VVRS̃H) = ve veriṧehu : ve ona varis oluyorsa
40. أَبَوَاهُ (ÊBVEH) = ebevāhu : ana babası
41. فَلِأُمِّهِ (FLÊMH) = feliummihi : anasına düşer
42. الثُّلُثُ (ELS̃LS̃) = ṧ-ṧuluṧu : üçte bir
43. فَإِنْ (FÎN) = fe in : eğer
44. كَانَ (KEN) = kāne : varsa
45. لَهُ (LH) = lehu : onun
46. إِخْوَةٌ (ÎḢVT) = iḣvetun : kardeşleri
47. فَلِأُمِّهِ (FLÊMH) = feliummihi : anasının payı
48. السُّدُسُ (ELSD̃S) = s-sudusu : altıda birdir
49. مِنْ (MN) = min :
50. بَعْدِ (BAD̃) = beǎ'di : (bu hükümler) sonradır
51. وَصِيَّةٍ (VṦYT) = veSiyyetin : vasiyyetten
52. يُوصِي (YVṦY) = yūSī : yapacağı
53. بِهَا (BHE) = bihā :
54. أَوْ (ÊV) = ev : ya da
55. دَيْنٍ (D̃YN) = deynin : borcundan
56. ابَاؤُكُمْ ( ËBEÙKM) = ābā'ukum : babalarınız
57. وَأَبْنَاؤُكُمْ (VÊBNEÙKM) = ve ebnā'ukum : ve oğullarınızdan
58. لَا (LE) = lā :
59. تَدْرُونَ (TD̃RVN) = tedrūne : bilmezsiniz
60. أَيُّهُمْ (ÊYHM) = eyyuhum : hangisinin
61. أَقْرَبُ (ÊGRB) = eḳrabu : daha yakın olduğunu
62. لَكُمْ (LKM) = lekum : size
63. نَفْعًا (NFAE) = nef'ǎn : fayda bakımından
64. فَرِيضَةً (FRYŽT) = ferīDeten : bunlar koyulmuş haklardır
65. مِنَ (MN) = mine : tarafından
66. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah
67. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
68. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah
69. كَانَ (KEN) = kāne :
70. عَلِيمًا (ALYME) = ǎlīmen : bilendir
71. حَكِيمًا (ḪKYME) = Hakīmen : hikmet sahibidir
size tavsiye eder | Allah | hakkında | çocuklarınız(ın alacağı miras) | erkeğe | kadar | payı | iki kadının | eğer | iseler | kadın | fazla | ikiden | onlarındır | üçte ikisi | ne | bıraktıysa | ve eğer (çocuk) | ise | yalnız bir kadın | onundur | (mirasın) yarısı | ana babasından | her | birinin | vardır | altıda bir hissesi | | bıraktığı mirasta | eğer | varsa | onun (ölenin) | çocuğu | eğer | | yok da | onun | çocuğu | ve ona varis oluyorsa | ana babası | anasına düşer | üçte bir | eğer | varsa | onun | kardeşleri | anasının payı | altıda birdir | | (bu hükümler) sonradır | vasiyyetten | yapacağı | | ya da | borcundan | babalarınız | ve oğullarınızdan | | bilmezsiniz | hangisinin | daha yakın olduğunu | size | fayda bakımından | bunlar koyulmuş haklardır | tarafından | Allah | şüphesiz | Allah | | bilendir | hikmet sahibidir |

[VṦY] [] [] [VLD̃] [Z̃KR] [MS̃L] [ḪƵƵ] [ENS̃] [] [KVN] [NSV] [FVG] [S̃NY] [] [S̃LS̃] [] [TRK] [] [KVN] [VḪD̃] [] [NṦF] [EBV] [KLL] [VḪD̃] [] [SD̃S] [] [TRK] [] [KVN] [] [VLD̃] [] [] [KVN] [] [VLD̃] [VRS̃] [EBV] [EMM] [S̃LS̃] [] [KVN] [] [EḢV] [EMM] [SD̃S] [] [BAD̃] [VṦY] [VṦY] [] [] [D̃YN] [EBV] [BNY] [] [D̃RY] [] [GRB] [] [NFA] [FRŽ] [] [] [] [] [KVN] [ALM] [ḪKM]
YVṦYKM ELLH FY ÊVLED̃KM LLZ̃KR MS̃L ḪƵ ELÊNS̃YYN FÎN KN NSEÙ FVG ES̃NTYN FLHN S̃LS̃E ME TRK VÎN KENT VEḪD̃T FLHE ELNṦF VLÊBVYH LKL VEḪD̃ MNHME ELSD̃S MME TRK ÎN KEN LH VLD̃ FÎN LM YKN LH VLD̃ VVRS̃H ÊBVEH FLÊMH ELS̃LS̃ FÎN KEN LH ÎḢVT FLÊMH ELSD̃S MN BAD̃ VṦYT YVṦY BHE ÊV D̃YN ËBEÙKM VÊBNEÙKM LE TD̃RVN ÊYHM ÊGRB LKM NFAE FRYŽT MN ELLH ÎN ELLH KEN ALYME ḪKYME

yūSīkumu llahu evlādikum liƶƶekeri miṧlu HaZZi l-unṧeyeyni fein kunne nisā'en fevḳa ṧneteyni felehunne ṧuluṧā terake ve in kānet vāHideten felehā n-niSfu veliebeveyhi likulli vāHidin minhumā s-sudusu mimmā terake in kāne lehu veledun fein lem yekun lehu veledun ve veriṧehu ebevāhu feliummihi ṧ-ṧuluṧu fe in kāne lehu iḣvetun feliummihi s-sudusu min beǎ'di veSiyyetin yūSī bihā ev deynin ābā'ukum ve ebnā'ukum tedrūne eyyuhum eḳrabu lekum nef'ǎn ferīDeten mine llahi inne llahe kāne ǎlīmen Hakīmen
يوصيكم الله في أولادكم للذكر مثل حظ الأنثيين فإن كن نساء فوق اثنتين فلهن ثلثا ما ترك وإن كانت واحدة فلها النصف ولأبويه لكل واحد منهما السدس مما ترك إن كان له ولد فإن لم يكن له ولد وورثه أبواه فلأمه الثلث فإن كان له إخوة فلأمه السدس من بعد وصية يوصي بها أو دين آباؤكم وأبناؤكم لا تدرون أيهم أقرب لكم نفعا فريضة من الله إن الله كان عليما حكيما

 » 4 / Nisâ  Suresi: 11
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يوصيكم و ص ي | VṦY YVṦYKM yūSīkumu size tavsiye eder Instructs you
الله | ELLH llahu Allah Allah
في | FY hakkında concerning
أولادكم و ل د | VLD̃ ÊVLED̃KM evlādikum çocuklarınız(ın alacağı miras) your children -
للذكر ذ ك ر | Z̃KR LLZ̃KR liƶƶekeri erkeğe for the male
مثل م ث ل | MS̃L MS̃L miṧlu kadar like
حظ ح ظ ظ | ḪƵƵ ḪƵ HaZZi payı (the) portion
الأنثيين ا ن ث | ENS̃ ELÊNS̃YYN l-unṧeyeyni iki kadının (of) two females.
فإن | FÎN fein eğer But if
كن ك و ن | KVN KN kunne iseler there are
نساء ن س و | NSV NSEÙ nisā'en kadın (only) women
فوق ف و ق | FVG FVG fevḳa fazla more (than)
اثنتين ث ن ي | S̃NY ES̃NTYN ṧneteyni ikiden two,
فلهن | FLHN felehunne onlarındır then for them
ثلثا ث ل ث | S̃LS̃ S̃LS̃E ṧuluṧā üçte ikisi two thirds
ما | ME ne (of) what
ترك ت ر ك | TRK TRK terake bıraktıysa he left.
وإن | VÎN ve in ve eğer (çocuk) And if
كانت ك و ن | KVN KENT kānet ise (there) is
واحدة و ح د | VḪD̃ VEḪD̃T vāHideten yalnız bir kadın (only) one,
فلها | FLHE felehā onundur then for her
النصف ن ص ف | NṦF ELNṦF n-niSfu (mirasın) yarısı (is) half.
ولأبويه ا ب و | EBV VLÊBVYH veliebeveyhi ana babasından And for his parents,
لكل ك ل ل | KLL LKL likulli her for each
واحد و ح د | VḪD̃ VEḪD̃ vāHidin birinin one
منهما | MNHME minhumā vardır of them
السدس س د س | SD̃S ELSD̃S s-sudusu altıda bir hissesi a sixth
مما | MME mimmā of what
ترك ت ر ك | TRK TRK terake bıraktığı mirasta (is) left,
إن | ÎN in eğer if
كان ك و ن | KVN KEN kāne varsa is
له | LH lehu onun (ölenin) for him
ولد و ل د | VLD̃ VLD̃ veledun çocuğu a child.
فإن | FÎN fein eğer But if
لم | LM lem not
يكن ك و ن | KVN YKN yekun yok da is
له | LH lehu onun for him
ولد و ل د | VLD̃ VLD̃ veledun çocuğu any child
وورثه و ر ث | VRS̃ VVRS̃H ve veriṧehu ve ona varis oluyorsa and inherit[ed] him
أبواه ا ب و | EBV ÊBVEH ebevāhu ana babası his parents,
فلأمه ا م م | EMM FLÊMH feliummihi anasına düşer then for his mother
الثلث ث ل ث | S̃LS̃ ELS̃LS̃ ṧ-ṧuluṧu üçte bir (is) one third.
فإن | FÎN fe in eğer And if
كان ك و ن | KVN KEN kāne varsa are
له | LH lehu onun for him
إخوة ا خ و | EḢV ÎḢVT iḣvetun kardeşleri brothers and sisters,
فلأمه ا م م | EMM FLÊMH feliummihi anasının payı then for his mother
السدس س د س | SD̃S ELSD̃S s-sudusu altıda birdir (is) the sixth
من | MN min from
بعد ب ع د | BAD̃ BAD̃ beǎ'di (bu hükümler) sonradır after
وصية و ص ي | VṦY VṦYT veSiyyetin vasiyyetten any will
يوصي و ص ي | VṦY YVṦY yūSī yapacağı he has made
بها | BHE bihā [of which]
أو | ÊV ev ya da or
دين د ي ن | D̃YN D̃YN deynin borcundan any debt.
آباؤكم ا ب و | EBV ËBEÙKM ābā'ukum babalarınız Your parents
وأبناؤكم ب ن ي | BNY VÊBNEÙKM ve ebnā'ukum ve oğullarınızdan and your children -
لا | LE not
تدرون د ر ي | D̃RY TD̃RVN tedrūne bilmezsiniz you know
أيهم | ÊYHM eyyuhum hangisinin which of them
أقرب ق ر ب | GRB ÊGRB eḳrabu daha yakın olduğunu (is) nearer
لكم | LKM lekum size to you
نفعا ن ف ع | NFA NFAE nef'ǎn fayda bakımından (in) benefit.
فريضة ف ر ض | FRŽ FRYŽT ferīDeten bunlar koyulmuş haklardır An obligation
من | MN mine tarafından from
الله | ELLH llahi Allah Allah.
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الله | ELLH llahe Allah Allah
كان ك و ن | KVN KEN kāne is
عليما ع ل م | ALM ALYME ǎlīmen bilendir All-Knowing,
حكيما ح ك م | ḪKM ḪKYME Hakīmen hikmet sahibidir All-Wise.

4:11 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

size tavsiye eder | Allah | hakkında | çocuklarınız(ın alacağı miras) | erkeğe | kadar | payı | iki kadının | eğer | iseler | kadın | fazla | ikiden | onlarındır | üçte ikisi | ne | bıraktıysa | ve eğer (çocuk) | ise | yalnız bir kadın | onundur | (mirasın) yarısı | ana babasından | her | birinin | vardır | altıda bir hissesi | | bıraktığı mirasta | eğer | varsa | onun (ölenin) | çocuğu | eğer | | yok da | onun | çocuğu | ve ona varis oluyorsa | ana babası | anasına düşer | üçte bir | eğer | varsa | onun | kardeşleri | anasının payı | altıda birdir | | (bu hükümler) sonradır | vasiyyetten | yapacağı | | ya da | borcundan | babalarınız | ve oğullarınızdan | | bilmezsiniz | hangisinin | daha yakın olduğunu | size | fayda bakımından | bunlar koyulmuş haklardır | tarafından | Allah | şüphesiz | Allah | | bilendir | hikmet sahibidir |

[VṦY] [] [] [VLD̃] [Z̃KR] [MS̃L] [ḪƵƵ] [ENS̃] [] [KVN] [NSV] [FVG] [S̃NY] [] [S̃LS̃] [] [TRK] [] [KVN] [VḪD̃] [] [NṦF] [EBV] [KLL] [VḪD̃] [] [SD̃S] [] [TRK] [] [KVN] [] [VLD̃] [] [] [KVN] [] [VLD̃] [VRS̃] [EBV] [EMM] [S̃LS̃] [] [KVN] [] [EḢV] [EMM] [SD̃S] [] [BAD̃] [VṦY] [VṦY] [] [] [D̃YN] [EBV] [BNY] [] [D̃RY] [] [GRB] [] [NFA] [FRŽ] [] [] [] [] [KVN] [ALM] [ḪKM]
YVṦYKM ELLH FY ÊVLED̃KM LLZ̃KR MS̃L ḪƵ ELÊNS̃YYN FÎN KN NSEÙ FVG ES̃NTYN FLHN S̃LS̃E ME TRK VÎN KENT VEḪD̃T FLHE ELNṦF VLÊBVYH LKL VEḪD̃ MNHME ELSD̃S MME TRK ÎN KEN LH VLD̃ FÎN LM YKN LH VLD̃ VVRS̃H ÊBVEH FLÊMH ELS̃LS̃ FÎN KEN LH ÎḢVT FLÊMH ELSD̃S MN BAD̃ VṦYT YVṦY BHE ÊV D̃YN ËBEÙKM VÊBNEÙKM LE TD̃RVN ÊYHM ÊGRB LKM NFAE FRYŽT MN ELLH ÎN ELLH KEN ALYME ḪKYME

yūSīkumu llahu evlādikum liƶƶekeri miṧlu HaZZi l-unṧeyeyni fein kunne nisā'en fevḳa ṧneteyni felehunne ṧuluṧā terake ve in kānet vāHideten felehā n-niSfu veliebeveyhi likulli vāHidin minhumā s-sudusu mimmā terake in kāne lehu veledun fein lem yekun lehu veledun ve veriṧehu ebevāhu feliummihi ṧ-ṧuluṧu fe in kāne lehu iḣvetun feliummihi s-sudusu min beǎ'di veSiyyetin yūSī bihā ev deynin ābā'ukum ve ebnā'ukum tedrūne eyyuhum eḳrabu lekum nef'ǎn ferīDeten mine llahi inne llahe kāne ǎlīmen Hakīmen
يوصيكم الله في أولادكم للذكر مثل حظ الأنثيين فإن كن نساء فوق اثنتين فلهن ثلثا ما ترك وإن كانت واحدة فلها النصف ولأبويه لكل واحد منهما السدس مما ترك إن كان له ولد فإن لم يكن له ولد وورثه أبواه فلأمه الثلث فإن كان له إخوة فلأمه السدس من بعد وصية يوصي بها أو دين آباؤكم وأبناؤكم لا تدرون أيهم أقرب لكم نفعا فريضة من الله إن الله كان عليما حكيما

[و ص ي] [] [] [و ل د] [ذ ك ر] [م ث ل] [ح ظ ظ] [ا ن ث] [] [ك و ن] [ن س و] [ف و ق] [ث ن ي] [] [ث ل ث] [] [ت ر ك] [] [ك و ن] [و ح د] [] [ن ص ف] [ا ب و] [ك ل ل] [و ح د] [] [س د س] [] [ت ر ك] [] [ك و ن] [] [و ل د] [] [] [ك و ن] [] [و ل د] [و ر ث] [ا ب و] [ا م م] [ث ل ث] [] [ك و ن] [] [ا خ و] [ا م م] [س د س] [] [ب ع د] [و ص ي] [و ص ي] [] [] [د ي ن] [ا ب و] [ب ن ي] [] [د ر ي] [] [ق ر ب] [] [ن ف ع] [ف ر ض] [] [] [] [] [ك و ن] [ع ل م] [ح ك م]

 » 4 / Nisâ  Suresi: 11
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يوصيكم و ص ي | VṦY YVṦYKM yūSīkumu size tavsiye eder Instructs you
Ye,Vav,Sad,Ye,Kef,Mim,
10,6,90,10,20,40,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الله | ELLH llahu Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
في | FY hakkında concerning
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
أولادكم و ل د | VLD̃ ÊVLED̃KM evlādikum çocuklarınız(ın alacağı miras) your children -
,Vav,Lam,Elif,Dal,Kef,Mim,
,6,30,1,4,20,40,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
للذكر ذ ك ر | Z̃KR LLZ̃KR liƶƶekeri erkeğe for the male
Lam,Lam,Zel,Kef,Re,
30,30,700,20,200,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
مثل م ث ل | MS̃L MS̃L miṧlu kadar like
Mim,Se,Lam,
40,500,30,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
حظ ح ظ ظ | ḪƵƵ ḪƵ HaZZi payı (the) portion
Ha,Zı,
8,900,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
الأنثيين ا ن ث | ENS̃ ELÊNS̃YYN l-unṧeyeyni iki kadının (of) two females.
Elif,Lam,,Nun,Se,Ye,Ye,Nun,
1,30,,50,500,10,10,50,
N – genitive feminine dual noun
اسم مجرور
فإن | FÎN fein eğer But if
Fe,,Nun,
80,,50,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional particle
الفاء استئنافية
حرف شرط
كن ك و ن | KVN KN kunne iseler there are
Kef,Nun,
20,50,
V – 3rd person feminine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والنون ضمير متصل في محل رفع اسم «ك»
نساء ن س و | NSV NSEÙ nisā'en kadın (only) women
Nun,Sin,Elif,,
50,60,1,,
N – accusative feminine plural indefinite noun
اسم منصوب
فوق ف و ق | FVG FVG fevḳa fazla more (than)
Fe,Vav,Gaf,
80,6,100,
LOC – accusative masculine location adverb
ظرف مكان منصوب
اثنتين ث ن ي | S̃NY ES̃NTYN ṧneteyni ikiden two,
Elif,Se,Nun,Te,Ye,Nun,
1,500,50,400,10,50,
N – genitive feminine dual noun
اسم مجرور
فلهن | FLHN felehunne onlarındır then for them
Fe,Lam,He,Nun,
80,30,5,50,
RSLT – prefixed result particle
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person feminine plural personal pronoun
الفاء واقعة في جواب الشرط
جار ومجرور
ثلثا ث ل ث | S̃LS̃ S̃LS̃E ṧuluṧā üçte ikisi two thirds
Se,Lam,Se,Elif,
500,30,500,1,
N – nominative masculine dual noun
اسم مرفوع
ما | ME ne (of) what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
ترك ت ر ك | TRK TRK terake bıraktıysa he left.
Te,Re,Kef,
400,200,20,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
وإن | VÎN ve in ve eğer (çocuk) And if
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional particle
الواو عاطفة
حرف شرط
كانت ك و ن | KVN KENT kānet ise (there) is
Kef,Elif,Nun,Te,
20,1,50,400,
V – 3rd person feminine singular perfect verb
فعل ماض
واحدة و ح د | VḪD̃ VEḪD̃T vāHideten yalnız bir kadın (only) one,
Vav,Elif,Ha,Dal,Te merbuta,
6,1,8,4,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
فلها | FLHE felehā onundur then for her
Fe,Lam,He,Elif,
80,30,5,1,
RSLT – prefixed result particle
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person feminine singular personal pronoun
الفاء واقعة في جواب الشرط
جار ومجرور
النصف ن ص ف | NṦF ELNṦF n-niSfu (mirasın) yarısı (is) half.
Elif,Lam,Nun,Sad,Fe,
1,30,50,90,80,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
ولأبويه ا ب و | EBV VLÊBVYH veliebeveyhi ana babasından And for his parents,
Vav,Lam,,Be,Vav,Ye,He,
6,30,,2,6,10,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine dual noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
الواو عاطفة
جار ومجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لكل ك ل ل | KLL LKL likulli her for each
Lam,Kef,Lam,
30,20,30,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
واحد و ح د | VḪD̃ VEḪD̃ vāHidin birinin one
Vav,Elif,Ha,Dal,
6,1,8,4,
N – genitive masculine singular indefinite noun
اسم مجرور
منهما | MNHME minhumā vardır of them
Mim,Nun,He,Mim,Elif,
40,50,5,40,1,
P – preposition
PRON – 3rd person dual object pronoun
جار ومجرور
السدس س د س | SD̃S ELSD̃S s-sudusu altıda bir hissesi a sixth
Elif,Lam,Sin,Dal,Sin,
1,30,60,4,60,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
مما | MME mimmā of what
Mim,Mim,Elif,
40,40,1,
P – preposition
REL – relative pronoun
حرف جر
اسم موصول
ترك ت ر ك | TRK TRK terake bıraktığı mirasta (is) left,
Te,Re,Kef,
400,200,20,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
إن | ÎN in eğer if
,Nun,
,50,
COND – conditional particle
حرف شرط
كان ك و ن | KVN KEN kāne varsa is
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
له | LH lehu onun (ölenin) for him
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
ولد و ل د | VLD̃ VLD̃ veledun çocuğu a child.
Vav,Lam,Dal,
6,30,4,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
فإن | FÎN fein eğer But if
Fe,,Nun,
80,,50,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional particle
الفاء استئنافية
حرف شرط
لم | LM lem not
Lam,Mim,
30,40,
NEG – negative particle
حرف نفي
يكن ك و ن | KVN YKN yekun yok da is
Ye,Kef,Nun,
10,20,50,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
له | LH lehu onun for him
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
ولد و ل د | VLD̃ VLD̃ veledun çocuğu any child
Vav,Lam,Dal,
6,30,4,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
وورثه و ر ث | VRS̃ VVRS̃H ve veriṧehu ve ona varis oluyorsa and inherit[ed] him
Vav,Vav,Re,Se,He,
6,6,200,500,5,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الواو استئنافية
فعل ماض والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
أبواه ا ب و | EBV ÊBVEH ebevāhu ana babası his parents,
,Be,Vav,Elif,He,
,2,6,1,5,
N – nominative masculine dual noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مرفوع والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فلأمه ا م م | EMM FLÊMH feliummihi anasına düşer then for his mother
Fe,Lam,,Mim,He,
80,30,,40,5,
RSLT – prefixed result particle
P – prefixed preposition lām
N – genitive feminine singular noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
الفاء واقعة في جواب الشرط
جار ومجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
الثلث ث ل ث | S̃LS̃ ELS̃LS̃ ṧ-ṧuluṧu üçte bir (is) one third.
Elif,Lam,Se,Lam,Se,
1,30,500,30,500,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
فإن | FÎN fe in eğer And if
Fe,,Nun,
80,,50,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional particle
الفاء استئنافية
حرف شرط
كان ك و ن | KVN KEN kāne varsa are
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
له | LH lehu onun for him
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
إخوة ا خ و | EḢV ÎḢVT iḣvetun kardeşleri brothers and sisters,
,Hı,Vav,Te merbuta,
,600,6,400,
N – nominative plural indefinite noun
اسم مرفوع
فلأمه ا م م | EMM FLÊMH feliummihi anasının payı then for his mother
Fe,Lam,,Mim,He,
80,30,,40,5,
RSLT – prefixed result particle
P – prefixed preposition lām
N – genitive feminine singular noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
الفاء واقعة في جواب الشرط
جار ومجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
السدس س د س | SD̃S ELSD̃S s-sudusu altıda birdir (is) the sixth
Elif,Lam,Sin,Dal,Sin,
1,30,60,4,60,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
من | MN min from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
بعد ب ع د | BAD̃ BAD̃ beǎ'di (bu hükümler) sonradır after
Be,Ayn,Dal,
2,70,4,
N – genitive noun
اسم مجرور
وصية و ص ي | VṦY VṦYT veSiyyetin vasiyyetten any will
Vav,Sad,Ye,Te merbuta,
6,90,10,400,
N – genitive feminine indefinite noun
اسم مجرور
يوصي و ص ي | VṦY YVṦY yūSī yapacağı he has made
Ye,Vav,Sad,Ye,
10,6,90,10,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
بها | BHE bihā [of which]
Be,He,Elif,
2,5,1,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person feminine singular personal pronoun
جار ومجرور
أو | ÊV ev ya da or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
دين د ي ن | D̃YN D̃YN deynin borcundan any debt.
Dal,Ye,Nun,
4,10,50,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
آباؤكم ا ب و | EBV ËBEÙKM ābā'ukum babalarınız Your parents
,Be,Elif,,Kef,Mim,
,2,1,,20,40,
N – nominative masculine plural noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وأبناؤكم ب ن ي | BNY VÊBNEÙKM ve ebnā'ukum ve oğullarınızdan and your children -
Vav,,Be,Nun,Elif,,Kef,Mim,
6,,2,50,1,,20,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine plural noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم مرفوع والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لا | LE not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
تدرون د ر ي | D̃RY TD̃RVN tedrūne bilmezsiniz you know
Te,Dal,Re,Vav,Nun,
400,4,200,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أيهم | ÊYHM eyyuhum hangisinin which of them
,Ye,He,Mim,
,10,5,40,
INTG – nominative interrogative noun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
اسم استفهام مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أقرب ق ر ب | GRB ÊGRB eḳrabu daha yakın olduğunu (is) nearer
,Gaf,Re,Be,
,100,200,2,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
لكم | LKM lekum size to you
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
نفعا ن ف ع | NFA NFAE nef'ǎn fayda bakımından (in) benefit.
Nun,Fe,Ayn,Elif,
50,80,70,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
فريضة ف ر ض | FRŽ FRYŽT ferīDeten bunlar koyulmuş haklardır An obligation
Fe,Re,Ye,Dad,Te merbuta,
80,200,10,800,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
من | MN mine tarafından from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الله | ELLH llahi Allah Allah.
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الله | ELLH llahe Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
كان ك و ن | KVN KEN kāne is
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
عليما ع ل م | ALM ALYME ǎlīmen bilendir All-Knowing,
Ayn,Lam,Ye,Mim,Elif,
70,30,10,40,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
حكيما ح ك م | ḪKM ḪKYME Hakīmen hikmet sahibidir All-Wise.
Ha,Kef,Ye,Mim,Elif,
8,20,10,40,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |يُوصِيكُمُ: size tavsiye eder | اللَّهُ: Allah | فِي: hakkında | أَوْلَادِكُمْ: çocuklarınız(ın alacağı miras) | لِلذَّكَرِ: erkeğe | مِثْلُ: kadar | حَظِّ: payı | الْأُنْثَيَيْنِ: iki kadının | فَإِنْ: eğer | كُنَّ: iseler | نِسَاءً: kadın | فَوْقَ: fazla | اثْنَتَيْنِ: ikiden | فَلَهُنَّ: onlarındır | ثُلُثَا: üçte ikisi | مَا: ne | تَرَكَ: bıraktıysa | وَإِنْ: ve eğer (çocuk) | كَانَتْ: ise | وَاحِدَةً: yalnız bir kadın | فَلَهَا: onundur | النِّصْفُ: (mirasın) yarısı | وَلِأَبَوَيْهِ: ana babasından | لِكُلِّ: her | وَاحِدٍ: birinin | مِنْهُمَا: vardır | السُّدُسُ: altıda bir hissesi | مِمَّا: | تَرَكَ: bıraktığı mirasta | إِنْ: eğer | كَانَ: varsa | لَهُ: onun (ölenin) | وَلَدٌ: çocuğu | فَإِنْ: eğer | لَمْ: | يَكُنْ: yok da | لَهُ: onun | وَلَدٌ: çocuğu | وَوَرِثَهُ: ve ona varis oluyorsa | أَبَوَاهُ: ana babası | فَلِأُمِّهِ: anasına düşer | الثُّلُثُ: üçte bir | فَإِنْ: eğer | كَانَ: varsa | لَهُ: onun | إِخْوَةٌ: kardeşleri | فَلِأُمِّهِ: anasının payı | السُّدُسُ: altıda birdir | مِنْ: | بَعْدِ: (bu hükümler) sonradır | وَصِيَّةٍ: vasiyyetten | يُوصِي: yapacağı | بِهَا: | أَوْ: ya da | دَيْنٍ: borcundan | ابَاؤُكُمْ: babalarınız | وَأَبْنَاؤُكُمْ: ve oğullarınızdan | لَا: | تَدْرُونَ: bilmezsiniz | أَيُّهُمْ: hangisinin | أَقْرَبُ: daha yakın olduğunu | لَكُمْ: size | نَفْعًا: fayda bakımından | فَرِيضَةً: bunlar koyulmuş haklardır | مِنَ: tarafından | اللَّهِ: Allah | إِنَّ: şüphesiz | اللَّهَ: Allah | كَانَ: | عَلِيمًا: bilendir | حَكِيمًا: hikmet sahibidir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |يوصيكم YWṦYKM size tavsiye eder | الله ELLH Allah | في FY hakkında | أولادكم ÊWLED̃KM çocuklarınız(ın alacağı miras) | للذكر LLZ̃KR erkeğe | مثل MS̃L kadar | حظ ḪƵ payı | الأنثيين ELÊNS̃YYN iki kadının | فإن FÎN eğer | كن KN iseler | نساء NSEÙ kadın | فوق FWG fazla | اثنتين ES̃NTYN ikiden | فلهن FLHN onlarındır | ثلثا S̃LS̃E üçte ikisi | ما ME ne | ترك TRK bıraktıysa | وإن WÎN ve eğer (çocuk) | كانت KENT ise | واحدة WEḪD̃T yalnız bir kadın | فلها FLHE onundur | النصف ELNṦF (mirasın) yarısı | ولأبويه WLÊBWYH ana babasından | لكل LKL her | واحد WEḪD̃ birinin | منهما MNHME vardır | السدس ELSD̃S altıda bir hissesi | مما MME | ترك TRK bıraktığı mirasta | إن ÎN eğer | كان KEN varsa | له LH onun (ölenin) | ولد WLD̃ çocuğu | فإن FÎN eğer | لم LM | يكن YKN yok da | له LH onun | ولد WLD̃ çocuğu | وورثه WWRS̃H ve ona varis oluyorsa | أبواه ÊBWEH ana babası | فلأمه FLÊMH anasına düşer | الثلث ELS̃LS̃ üçte bir | فإن FÎN eğer | كان KEN varsa | له LH onun | إخوة ÎḢWT kardeşleri | فلأمه FLÊMH anasının payı | السدس ELSD̃S altıda birdir | من MN | بعد BAD̃ (bu hükümler) sonradır | وصية WṦYT vasiyyetten | يوصي YWṦY yapacağı | بها BHE | أو ÊW ya da | دين D̃YN borcundan | آباؤكم ËBEÙKM babalarınız | وأبناؤكم WÊBNEÙKM ve oğullarınızdan | لا LE | تدرون TD̃RWN bilmezsiniz | أيهم ÊYHM hangisinin | أقرب ÊGRB daha yakın olduğunu | لكم LKM size | نفعا NFAE fayda bakımından | فريضة FRYŽT bunlar koyulmuş haklardır | من MN tarafından | الله ELLH Allah | إن ÎN şüphesiz | الله ELLH Allah | كان KEN | عليما ALYME bilendir | حكيما ḪKYME hikmet sahibidir |
Kırık Meal (Okunuş) : |yūSīkumu: size tavsiye eder | llahu: Allah | : hakkında | evlādikum: çocuklarınız(ın alacağı miras) | liƶƶekeri: erkeğe | miṧlu: kadar | HaZZi: payı | l-unṧeyeyni: iki kadının | fein: eğer | kunne: iseler | nisā'en: kadın | fevḳa: fazla | ṧneteyni: ikiden | felehunne: onlarındır | ṧuluṧā: üçte ikisi | : ne | terake: bıraktıysa | ve in: ve eğer (çocuk) | kānet: ise | vāHideten: yalnız bir kadın | felehā: onundur | n-niSfu: (mirasın) yarısı | veliebeveyhi: ana babasından | likulli: her | vāHidin: birinin | minhumā: vardır | s-sudusu: altıda bir hissesi | mimmā: | terake: bıraktığı mirasta | in: eğer | kāne: varsa | lehu: onun (ölenin) | veledun: çocuğu | fein: eğer | lem: | yekun: yok da | lehu: onun | veledun: çocuğu | ve veriṧehu: ve ona varis oluyorsa | ebevāhu: ana babası | feliummihi: anasına düşer | ṧ-ṧuluṧu: üçte bir | fe in: eğer | kāne: varsa | lehu: onun | iḣvetun: kardeşleri | feliummihi: anasının payı | s-sudusu: altıda birdir | min: | beǎ'di: (bu hükümler) sonradır | veSiyyetin: vasiyyetten | yūSī: yapacağı | bihā: | ev: ya da | deynin: borcundan | ābā'ukum: babalarınız | ve ebnā'ukum: ve oğullarınızdan | : | tedrūne: bilmezsiniz | eyyuhum: hangisinin | eḳrabu: daha yakın olduğunu | lekum: size | nef'ǎn: fayda bakımından | ferīDeten: bunlar koyulmuş haklardır | mine: tarafından | llahi: Allah | inne: şüphesiz | llahe: Allah | kāne: | ǎlīmen: bilendir | Hakīmen: hikmet sahibidir |
Kırık Meal (Transcript) : |YVṦYKM: size tavsiye eder | ELLH: Allah | FY: hakkında | ÊVLED̃KM: çocuklarınız(ın alacağı miras) | LLZ̃KR: erkeğe | MS̃L: kadar | ḪƵ: payı | ELÊNS̃YYN: iki kadının | FÎN: eğer | KN: iseler | NSEÙ: kadın | FVG: fazla | ES̃NTYN: ikiden | FLHN: onlarındır | S̃LS̃E: üçte ikisi | ME: ne | TRK: bıraktıysa | VÎN: ve eğer (çocuk) | KENT: ise | VEḪD̃T: yalnız bir kadın | FLHE: onundur | ELNṦF: (mirasın) yarısı | VLÊBVYH: ana babasından | LKL: her | VEḪD̃: birinin | MNHME: vardır | ELSD̃S: altıda bir hissesi | MME: | TRK: bıraktığı mirasta | ÎN: eğer | KEN: varsa | LH: onun (ölenin) | VLD̃: çocuğu | FÎN: eğer | LM: | YKN: yok da | LH: onun | VLD̃: çocuğu | VVRS̃H: ve ona varis oluyorsa | ÊBVEH: ana babası | FLÊMH: anasına düşer | ELS̃LS̃: üçte bir | FÎN: eğer | KEN: varsa | LH: onun | ÎḢVT: kardeşleri | FLÊMH: anasının payı | ELSD̃S: altıda birdir | MN: | BAD̃: (bu hükümler) sonradır | VṦYT: vasiyyetten | YVṦY: yapacağı | BHE: | ÊV: ya da | D̃YN: borcundan | ËBEÙKM: babalarınız | VÊBNEÙKM: ve oğullarınızdan | LE: | TD̃RVN: bilmezsiniz | ÊYHM: hangisinin | ÊGRB: daha yakın olduğunu | LKM: size | NFAE: fayda bakımından | FRYŽT: bunlar koyulmuş haklardır | MN: tarafından | ELLH: Allah | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | KEN: | ALYME: bilendir | ḪKYME: hikmet sahibidir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah, evlâdınız hakkında size şunu tavsiye eder: Erkeğin payı, iki kızın payı kadardır. Kızlar, ikiden fazlaysa terekenin üçte ikisi onlarındır, kız bir taneyse yarısı onun. Bir çocuğu varsa anayla babanın her birine, terekenin altıda biri kalır. Çocuğu yok da anasıyla babası mîrasçı olursa üçte biri ananındır. Kardeşleri varsa bıraktığı maldan, vasiyeti yerine getirildikten ve borcu ödendikten sonra kalanın altıda biri anaya aittir. Babalarınızdan, oğullarınızdan hangisi, size daha faydalıdır, bilemezsiniz. Bu, Allah'tan farzdır. Şüphe yok ki Allah her şeyi bilir, hikmet sahibidir.
Adem Uğur : Allah size, çocuklarınız hakkında, erkeğe, kadının payının iki misli (miras vermenizi) emreder. (Çocuklar) ikiden fazla kadın iseler, ölünün bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer yalnız bir kadınsa yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, ana-babasından her birinin mirastan altıda bir hissesi vardır. Eğer çocuğu yok da ana-babası ona vâris olmuş ise, anasına üçte bir (düşer). Eğer ölenin kardeşleri varsa, anasına altıda bir (düşer. Bütün bu paylar ölenin) yapacağı vasiyetten ve borçtan sonradır. Babalarınız ve oğullarınızdan hangisinin size, fayda bakımından daha yakın olduğunu bilemezsiniz. Bunlar Allah tarafından konmuş farzlardır (paylardır). Şüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir.
Ahmed Hulusi : Allâh, evlatlarınız hakkında size (şöyle) vasiyet ediyor: Erkeğin payı, iki kadının payı kadardır. . . Eğer (çocuklar) ikiden fazla kadın iseler, (o takdirde) onlar için (miras bırakan) ne terk etti ise, onun üçte ikisidir; eğer (mirasçı) bir tek (kadın) ise, mirasın yarısı onundur. . . Eğer miras bırakanın (ana-babası yanı sıra) çocuğu varsa, ana-babanın her birine mirasın altıda biri verilir; şayet hiç çocuğu yok, sadece ana-babası kendisine vâris olmuşsa, (bu takdirde) anasına mirasın üçte biri düşer (babasına da kalan üçte ikisi). . . Eğer (miras bırakanın) kardeşleri varsa, anasının (miras payı), yaptığı vasiyetten ve borcundan sonra (kalanın) altıda biridir. . . Babalarınız ve oğullarınız (var). . . Mirasınıza hangileri daha lâyıktır, siz bilemezsiniz. (İşte bu yüzden bunlar) Allâh'tan bir farîza. . . Muhakkak ki Allâh Aliym'dir, Hakiym'dir.
Ahmet Tekin : Allah evlâtlarınız arasındaki miras taksimini size şöyle emrediyor. Erkeğe kadının payının iki mislidir. Çocuklar ikiden fazla kadın ise, murisin bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer varis bir tek kadınsa, terekenin yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, bıraktığı mirastan, ana-babasından her birinin altıda bir hissesi vardır. Eğer çocuğu yok da, ana babası ona vâris olmuşsa, anasının payı üçte birdir. Eğer ölenin kardeşleri varsa, anasına altıda bir düşer. Bütün bu paylar, ölenin yaptığı vasiyet ve borçlar terekeden düştükten sonra hesap edilir. Babalarınızdan ve oğullarınızdan hangisinin, dünyada dua ederek ve hayır yaparak, âhirette şefaat ederek size daha faydalı olacağını bilemezsiniz. Bunlar Allah tarafından belirlenmiş, meşrû kılınmış hükümlerdir. Allah her şeyi bilir, hikmet sahibi ve hükümrandır.
Ahmet Varol : Allah size çocuklarınız hakkında, bir erkeğe iki kızın payını vermenizi tavsiye etmektedir. [2] Eğer ikiden fazla kız iseler ölenin geriye bıraktığı malın üçte ikisi onlarındır. [3] Eğer sadece bir kızsa mirasın yarısı onundur. Eğer ölenin geride çocuğu varsa bıraktığı mirastan anne ve babanın her birine altıda bir pay verilir. Çocuğu yoksa ve anne babası ona mirasçı oluyorsa o zaman annenin payı üçte birdir. Eğer kardeşleri varsa anneye verilecek pay altıda birdir. Bu (paylaştırma) ölenin yaptığı vasiyetin yerine getirilmesinden yahut borcunun ödenmesinden sonradır. Babalarınız ve oğullarınızdan, hangilerinin yarar bakımından size daha yakın olduklarını bilemezsiniz. Bunlar Allah tarafından farz olarak konulan hükümlerdir. Allah ilim sahibidir, hakimdir.
Ali Bulaç : Çocuklarınız konusunda Allah, erkeğe iki dişinin hissesi kadar tavsiye eder. Eğer onlar ikiden çok kadın ise (ölünün) geride bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Kadın (veya kız) bir tek ise, bu durumda yarısı onundur. (Ölenin) Bir çocuğu varsa, geriye bıraktığından anne ve babadan her biri için altıda bir, çocuğu olmayıp da anne ve baba ona mirasçı ise, bu durumda annesi için üçte bir vardır. Onun kardeşleri varsa o zaman annesi için altıda bir'dir. (Ancak bu hükümler, ölenin) Ettiği vasiyet veya (varsa) borcun düşülmesinden sonradır. Babalarınız, oğullarınız, siz onların hangilerinin yarar bakımından size daha yakın olduğunu bilmezsiniz. (Bunlar) Allah'tan bir farzdır. Şüphesiz Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır.
Ali Fikri Yavuz : Allah, evlâdınızın mirastaki durumu hakkında size şöyle emrediyor: Çocuklardan erkeğe, iki dişi payı kadar vardır. Eğer çocukların hepsi dişi olmak üzere ikiden fazla iseler onlara ölünün terk ettiği malın (terikenin) üçte ikisi ve eğer dişi tek ise onda yarısı var. Ölünün ana-babası için, eğer çocuğu varsa, her birine terikesinden altıda bir, fakat çocuğu yoksa ve ölüye yalnız ana ve babası varis oluyorsa, anasına üçte bir vardır. (Geriye kalan, babanın hakkıdır). Eğer ölenin kardeşleri varsa annesinin hissesi altıda birdir. (Bu hükümler), ölünün borcu ödenip, yaptığı vasiyyeti yerine getirildikten sonradır. Babalarınız ve oğullarınız, bilmezsiniz ki, dünya ve ahiret için hangisi size fayda bakımından daha yakındır. Bu hisseler, Allah’dan birer farîzedir. Allah veresenin derecelerini hakkıyla bilici ve onların hisselerini takdirde emir ve hükmedicidir.
Bekir Sadak : Allah cocuklariniz hakkinda, erkege iki disinin hissesi kadar tavsiye eder. Eger kadinlar ikinin ustunde ise, birakilanin ucte ikisi onlarindir; sayet bir ise yarisi onundur. Ana babadan her birine, olenin cocugu varsa yaptigi vasiyetten veya borcundan arta kalanin altida biri, cocugu yoksa, anasi babasi ona varis olur, anasina ucte bir duser. Kardesleri varsa, altida biri annesinindir; babalariniz ve ogullarinizdan menfaatce hangisinin size daha yakin oldugunu siz bilmezsiniz. Bunlar Allah tarafindan tesbit edilmistir. Dogrusu Allah bilendir, Hakim olandir.
Celal Yıldırım : Allah, çocuklarınız hakkında (mîras konusunda) şunu tavsiye eder, (ilâhî hükümlerini bildirir): Erkeğe, iki dişi payı vardır. Dişiler ikiden fazla ise, (erkek kardeşleri de yoksa) terekenin üçte ikisini alırlar. Dişi bir tane ise, (yine erkek kardeşi de yoksa) terekenin yarısı onundur. Eğer ölenin çocuğu varsa, ana-baba-dan her birine altıda bir hisse verilir. Ölenin çocuğu yoksa, ana-babası da kendine mîrasçı bulunuyorsa, anasına üçte bir, (geriye kalanı babasına) verilir. Ölenin kardeşleri varsa, anası altıda bir alır. Bütün bunlar, ölenin yaptığı vasiyyeti ve üzerindeki borcu yerine getirildikten sonradır. Babalarınızdan ve çocuklarınızdan hangisinin fayda bakımından daha yakın olduğunu bilemezsiniz. (Belirlenen paylar) Allah'tan bir farizadır. Allah bilendir ve yegâne hikmet sahibidir.
Diyanet İşleri : Allah, size, çocuklarınız(ın alacağı miras) hakkında, erkeğe iki dişinin payı kadarını emreder. (Çocuklar sadece) ikiden fazla kız iseler, (ölenin geriye) bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer kız bir ise (mirasın) yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, geriye bıraktığı maldan, ana babasından her birinin altıda bir hissesi vardır. Eğer çocuğu yok da (yalnız) ana babası ona varis oluyorsa, anasına üçte bir düşer. Eğer kardeşleri varsa, anasının hissesi altıda birdir. (Bu paylaştırma, ölenin) yapacağı vasiyetten ya da borcundan sonradır. Babalarınız ve oğullarınızdan, hangisinin size daha faydalı olduğunu bilemezsiniz. Bunlar, Allah tarafından farz kılınmıştır. Şüphesiz Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Diyanet İşleri (eski) : Allah çocuklarınız hakkında, erkeğe iki dişinin hissesi kadar tavsiye eder. Eğer kadınlar ikinin üstünde ise, bırakılanın üçte ikisi onlarındır; şayet bir ise yarısı onundur. Ana babadan her birine, ölenin çocuğu varsa yaptığı vasiyetten veya borcundan arta kalanın altıda biri, çocuğu yoksa, anası babası ona varis olur, anasına üçte bir düşer. Kardeşleri varsa, altıda biri annesinindir; babalarınız ve oğullarınızdan menfaatçe hangisinin size daha yakın olduğunu siz bilmezsiniz. Bunlar Allah tarafından tesbit edilmiştir. Doğrusu Allah bilendir, Hakim olandır.
Diyanet Vakfi : Allah size, çocuklarınız hakkında, erkeğe, kadının payının iki misli (miras vermenizi) emreder. (Çocuklar) ikiden fazla kadın iseler, ölünün bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer yalnız bir kadınsa yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, ana-babasından her birinin mirastan altıda bir hissesi vardır. Eğer çocuğu yok da ana-babası ona vâris olmuş ise, anasına üçte bir (düşer). Eğer ölenin kardeşleri varsa, anasına altıda bir (düşer. Bütün bu paylar ölenin) yapacağı vasiyetten ve borçtan sonradır. Babalarınız ve oğullarınızdan hangisinin size, fayda bakımından daha yakın olduğunu bilemezsiniz. Bunlar Allah tarafından konmuş farzlardır (paylardır). Şüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir.
Edip Yüksel : ALLAH size çocuklarınız hakkında öğütte bulunuyor. Erkek, kadının iki katı pay alır. Mirasçılar sadece kadın olup iki kişiden fazla iseler terekenin üçte ikisi onlarındır. Çocuk sadece bir kadınsa terekenin yarısı onundur. Ölen kişi ardında çocuk bırakmışsa, ana ve babasının her birisine altıda bir düşer. Çocuğu yok da kendisine sadece ana ve babası varis oluyorsa bu durumda annesine üçte bir pay düşer. Kardeşi varsa bu durumda annesine altıda bir düşer. Tüm bu paylaşma oranları, ölenin yaptığı vasiyetten ve borçların ödenmesinden sonra gelir. Analarınız, babalarınız ve çocuklarınızdan hangisinin size daha yararlı olduğunu bilemezsiniz. Bu ALLAH'ın yasasıdır. ALLAH Bilendir, Bilgedir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah size evlatlarınızın miras taksimini şöyle emrediyor: Çocuklarınızda, erkeğe iki kadın payı kadar, eğer hepsi kadın olmak üzere ikiden de fazla iseler, bunlara mirasın üçte ikisi ve eğer bir tek kadın ise o zaman ona malın yarısı vardır. Eğer ölen, ana ve baba ile birlikte çocuklar da bırakmışsa ana babanın her birine ölenin terekesinden altıda bir; şâyet ölenin çocuğu yok da, mirasçı olarak ana ve babası kalmışsa, ananın payı üçte birdir. Eğer ölenin kardeşleri varsa terekenin altıda biri ananındır. Bu paylar, ölenin borçları ödenip, vasiyeti de yerine getirildikten sonra hak sahiplerine verilir. Baba ve çocuklardan, hangisinin size fayda bakımından daha yakın olduğunu, siz bilmezsiniz. Bütün bunlar Allah tarafından farz kılınmıştır. Şüphesiz Allah alîmdir, hakîmdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah sizlere, miras taksiminde çocuklarınız hakkında, erkeğe iki dişi payı verilmesini emrediyor. Eğer hepsi kız olup da ikiden fazla iseler, bunlara bırakılan malın üçte ikisi; eğer tek bir kız ise o zaman yarısı verilir. Eğer ölen kişinin çocuğu varsa anne-babasından her birine altıda bir, şayet çocuğu yok da anne-babası mirasçı oluyorsa annesine üçte bir, eğer ölenin kardeşleri de varsa o zaman annesine altıda bir verilir. Bunların hepsi ölenin yapmış olduğu vasiyetin yerine getirilmesinden veya borcunun ödenmesinden sonradır. Babalarınız ve oğullarınızdan hangisinin size fayda bakımından daha yakın olduğunu siz bilmezsiniz. Bütün bunlar, Allah tarafından birer fariza olarak takdir edilmektedir; muhakkak Allah bilendir, hikmet sahibidir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Allah size miras taksimi şöyle ferman buyuruyor: Evlâdınızda: Erkeğe iki dişi payı kadar, eğer hepsi dişi olmak üzere ikiden ziyade iseler bunlara terikenin üçte ikisi, ve eğer bir tek kız ise o zaman ona yarısı; ebeveyni için: Her birine ölenin terikesinden altıda bir şayed çocuğu varsa, amma çocuğu yok da anası babası varis bulunuyorsa anasına üçte bir, eğer ölenin kardeşleri de varsa o vakıt anasına altıda bir, hep ettiği vasıyyetten veya borcundan sonra; babalarınız ve oğullarınız bilmezsiniz ki onların hangisi menfaatçe size daha yakındır, bütün bunlar Allahdan birer feriza, her halde Allah alîm, hakîm bulunuyor
Fizilal-il Kuran : Çocuklarınızın mirastaki durumu hakkında Allah size şöyle ferman buyuruyor: Erkeğe iki dişinin hissesi kadardır. Eğer kadınlar ikinin üstünde ise bırakılan malların üçte ikisi onlarındır. Şayet tek ise yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, ana ve babadan her birine bırakılan malın altıda biri. Çocuğu olmayıp da ona ana ve babası mirasçı olduysa üçte biri anasınındır. Kardeşleri varsa o vakit altıda biri anasınındır. Bu hükümler, ölenin borcu ödenip, yaptığı vasiyetler yerine getirildikten sonradır. Siz, babalarınızdan ve oğullarınızdan hangisinin size fayda bakımından daha yakın olduğunu bilmezsiniz. Bunlar, Allah’tan birer farizadır. Doğrusu Allah; hakkıyla bilen ve Hakim olandır.
Gültekin Onan : Çocuklarınız konusunda Tanrı, erkeğe iki dişinin hissesi kadar tavsiye eder. Eğer onlar ikiden çok kadın ise (ölünün) geride bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Kadın (veya kız) bir tek ise, bu durumda yarısı onundur. (Ölenin) Bir çocuğu varsa, geriye bıraktığından anne-ve-babadan her biri için altıda bir, çocuğu olmayıp da anne-ve-baba ona mirasçı ise, bu durumdan annesi için üçte bir vardır. Onun kardeşleri varsa o zaman annesi için altıda birdir. (Ancak bu hükümler, ölenin) Ettiği vasiyet veya (varsa) borcun düşülmesinden sonradır. Babalarınız, oğullarınız, siz onların hangilerinin yarar bakımından size daha yakın olduğunu bilmezsiniz. (Bunlar) Tanrı'dan bir farzdır. Şüphesiz Tanrı, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır.
Hakkı Yılmaz : "Allah, size evlatlarınız hakkında Allah'tan bir taksim olarak yükümlülük ulaştırır: Erkek için, iki kadın payı kadardır. Eğer hepsi kadın olmak üzere ikiden fazla iseler, o zaman geride bırakılmış şeylerin üçte-ikisidir. Ve eğer bir tek kadın ise o zaman ona yarısıdır. Eğer ölen, ana ve baba ile birlikte çocuklar da bırakmışsa ana-babanın her birine altıda-bir; şâyet ölenin çocuğu yok da, mirasçı olarak ana ve babası kalmışsa, o zaman anası için üçte-birdir. Eğer ölenin kardeşleri varsa anası için altıda-birdir. Bu paylar, ölenin yaptığı vasiyet ve borçlardan sonradır. Babalarınız ve çocuklarınız; hangisinin size yarar bakımından daha yakın olduğunu, siz bilemezsiniz. Şüphesiz Allah, en iyi bilendir, en iyi yasa koyandır. "
Hasan Basri Çantay : Allah size (miras hükümlerini şöylece) tavsiye (ve emr) eder: Evlâdlarınız hakkında (ki hüküm) erkeğe, iki dişinin payı mıkdarıdır. Fakat onlar (o evlâdlar) ikiden fazla kadınlar ise (ölünün) bırakdığının (terikenin) üçde ikisi onlarındır. (Dişi evlâd) bir tek ise o zaman (bunun) yarısı onundur. (Ölenin) çocuğu varsa ana ve babadan her birine terikenin altıda biri (verilir). Çocuğu olmayıp da ona ana ve babası mirasçı olduysa üçde biri anasınındır. (Erkek, dişi) kardeşleri varsa o vakit altıda biri anasınındır. (Fakat bütün bu hükümler ölenin) edeceği vasıyyet (in tenfîzin) den veya borç (unun ödenmesin) den sonradır. Siz babalarınızdan ve oğullarınızdan hangisinin, fâide cihetinden, size daha yakın olduğunu bilmezsiniz. (Bu hükümler ve hisseler) Allahdan birer ferîzadır. Şübhesiz ki Allah hakkıyle bilicidir, yegâne hüküm ve hikmet saahibidir.
Hayrat Neşriyat : Allah size çocuklarınız hakkında, erkeğe iki kadın payı kadar (mîras vermenizi)emreder! Artık (çocuklar) ikiden fazla kız iseler, o hâlde (ölenin) bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Ama (o vâris) bir tek kız ise, bu durumda (mîrâsın) yarısı onundur. Bununla berâber (ölenin) çocuğu varsa, ana-babası için, (o) ikisinden her birine, bıraktığı (mîrâsı)ndan altıda bir düşer. Fakat çocuğu yok da (sâdece) ana-babası ona vâris olursa, artık annesine üçte bir düşer (kalan babasınındır). Fakat kardeşleri varsa, o takdirde ettiği vasiyetten veya borçtan sonra annesine altıda bir düşer.Babalarınız ve oğullarınız; bilmezsiniz ki, onların hangisi fayda bakımından size daha yakındır.(Bütün bunlar) Allah’dan birer farîzadır. Muhakkak ki Allah, Alîm (hakkıyla bilen)dir, Hakîm(her işi hikmetli olan)dır.
İbni Kesir : Çocuklarınızın mirastaki durumu hakkında Allah, size şöyle emir buyuruyor: Erkeğe iki dişinin hissesi kadardır. Eğer kadınlar ikinin üstünde ise; bırakılan malların üçte ikisi onlarındır. Şayet kız tek ise, yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa; ana ve babadan herbirine bırakılan malın altıda biri; çocuğu olmayıp da ona ana ve babası mirasçı olduysa; üçte biri, anasınındır. Kardeşleri varsa; o vakit, altıda bir anasınındır. Bu hükümler ölenin borcu ödenip yaptığı vassiyetler yerine getirildikten sonradır. Babalarınız ve oğullarınızdan hangisinin fayda bakımından size daha yakın olduğunu bilmezsiniz. Allah'tan bir fariza olarak. Doğrusu Allah; Alim, Hakim olandır.
İskender Evrenosoğlu : Allah size, çocuklarınızın (mirası) hakkında şöyle tavsiye ediyor. Erkeğe, kadının payının iki katı, fakat, eğer kadınlar ikiden fazla iseler, o zaman terekenin (mirasın) üçte ikisi onlarındır ve eğer o (kadın) bir tek ise, o zaman yarısı onundur. Eğer ölenin çocuğu varsa, onun anne ve babasının herbiri için, bıraktığı mirasın altıda biri pay vardır. Fakat onun çocuğu yoksa ve yalnız ana-baba mirasçı oluyorsa, o taktirde, üçte biri annesinindir (geriye kalan babanındır). Fakat eğer ölenin kardeşleri de varsa, o zaman, altıda biri annesinindir. Bunlar, borcu ödenip ve de vasiyeti yerine getirildikten sonradır. Babalarınızdan ve oğullarınızdan hangisinin fayda bakımından size daha yakın olduğunu bilemezsiniz. (Belirlenen bu paylar) Allah'tan bir farzdır. Muhakkak ki Allah, Alîm’dir, Hakîm'dir.
Muhammed Esed : Çocuklarınız(ın varisliği) konusunda Allah size (şunu) emreder: Erkek, iki kadının hissesine eşit (bir miktar) alacaktır; ama ikiden fazla kadın varsa, onlara, (ebeveynlerinin) geride bıraktıklarının üçte ikisi verilecektir; sadece bir tane varsa, onun yarısını alacaktır. (Ölenin) anne-babasına gelince, geride bir çocuk bırakması durumunda, her biri terekenin altıda birini alacaktır; ama hiç çocuk bırakmamışsa ve anne-babası onun (tek) mirasçısı ise, annesi üçte birini alacaktır; eğer (ölenin) erkek ve kız kardeşleri varsa, o zaman annesine, yapmış olduğu herhangi bir vasiyeti veya (ödemek zorunda olduğu) borcu düşüldükten sonra (terekenin) altıda biri verilecektir. Anne-babalarınıza ve çocuklarınıza gelince, hangisinin sizin bırakacağınız fayda ve imkanlara daha layık olduğunu bilemezsiniz. (İşte bu nedenledir) Allah'tan gelen emirler... Şüphesiz Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Allah Teâlâ size evladınız hakkında erkek için, iki dişi hissesi ferman buyuruyor. Eğer dişi olan evlat, ikiden ziyâde ise onlara terekenin üçte ikisi aittir. Ve eğer bir tek kız ise ona da terekenin yarısı verilir ve babasıyla anasından herbiri için de, ölünün çocuğu var ise terekesinde altıda biri vardır. Ve eğer çocuğu yok ve kendisine yalnız babasıyla anası var ise anası için üçte biri aittir. Ve eğer ölünün kardeşleri de var ise, anasına altıda biri verilir. Bu hisselerin böyle verilmesi, ölünün vaktiyle yapmış olduğu vasiyetinden ve borcundan sonradır. Babalarınız ve oğullarınız bilmezsiniz ki hangileri sizin için menfaatçe daha yakındır. Bütün bunlar Allah Teâlâ tarafından birer farîzedir. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ herhalde alîmdir, hakîmdir.
Ömer Öngüt : Çocuklarınızın mirastaki durumu hakkında Allah size şöyle emrediyor: Erkeğe iki kadın payı kadar pay vardır. Eğer çocukların hepsi kadın olup ikiden çok iseler, mirasın üçte ikisi onlarındır, şayet tek ise yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, ana-babasından her birine terikeden altıda bir, eğer çocuğu yok da ana-babası ona vâris oluyorsa, anasına üçte bir düşer. (Kalan da babasının hakkıdır). Eğer ölenin kardeşleri varsa, o vakit altıda biri anasınındır. Bu hükümler, ölenin borcu ödenip, yaptığı vasiyetler yerine getirildikten sonradır. Babalarınızdan ve oğullarınızdan menfaatça hangisinin size daha yakın olduğunu siz bilemezsiniz. Bu sehimler Allah tarafından tesbit edilip size farz kılınmıştır. Şüphesiz ki, Allah hakkıyla bilici, yegâne hüküm ve hikmet sahibidir.
Şaban Piriş : Allah, çocuklarınız hakkında, bir erkeğe iki kadının payı kadar tavsiye eder. Eğer kadınlar ikiden çok olursa, onlara mirasın üçte ikisi şayet bir tek kız ise, o zaman yarısı onundur. Ana babaya gelince; ölenin çocuğu varsa her birine altıda bir; çocuğu yok da mirasçısı ana ve babası ise üçte biri anasınındır. Kardeşleri de varsa, altıda biri anasınındır. (Bütün bu hükümler) ölünün vasiyetinin yerine getirilmesinden ve borcunun ödenmesinden sonradır. Babalarınızın ve oğullarınızın hangisinin size fayda bakımından daha yakın olduğunu bilmezsiniz. Bunlar, Allah tarafından (belirlenmiş) birer farzdır. Şüphesiz Allah her şeyi bilendir, hikmetle yapandır.
Suat Yıldırım : Miras konusunda, Allah çocuklarınız hakkında şöyle emreder: Erkeğin hakkı, kadının hissesinin iki mislidir. Şayet kadınların sayısı ikiden fazla ise onlar terikenin üçte ikisini alırlar. Eğer kız evlat tek ise terikenin yarısını alır. Anne babaya gelince, ölenin çocuğu varsa, onun terikesinden her birine altıda bir hisse vardır. Eğer çocuğu yoksa ve kendisine ana babası vâris oluyorsa annesine üçte bir hisse vardır. Şayet ölenin kardeşleri varsa, ölenin yaptığı vasiyetin ifasından ve borcunun ödenmesinden sonra annenin hissesi altıda birdir. Anne babanız ile evlatlarınızdan hangisinin size daha faydalı olacağını siz bilemezsiniz. Bunlar Allah’ın koyduğu farzlardır. Allah muhakkak ki alîm ve hakîmdir (her şeyi hakkıyla bilir, mutlak hüküm ve hikmet sahibidir).
Süleyman Ateş : Allâh size, çocuklarınız(ın alacağı mirâs) hakkında, erkeğe kadının payının iki katını tavsiye eder. (Çocuklar) ikiden fazla kadın iseler, (ölenin geriye) bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer (çocuk) yalnız bir kadınsa (mirâsın) yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, bıraktığı mirâsta ana babasından her birinin altıda bir hissesi vardır. Eğer çocuğu yok da ana babası ona varis oluyorsa, anasına üçte bir düşer. Eğer kardeşleri varsa, anasının payı altıda birdir. (Bu hükümler, ölenin) Yapacağı vasiyyetten, ya da borcundan sonradır. Babalarınız ve oğullarınızdan, hangisinin fayda bakımından size daha yakın olduğunu bilmezsiniz. Bunlar, Allâh'ın koyduğu haklardır. Şüphesiz Allâh bilendir, hikmet sâhibidir.
Tefhim-ul Kuran : Çocuklarınız konusunda Allah, erkeğe iki dişinin hissesi kadar tavsiye eder. Eğer onlar ikiden çok kadın ise (ölünün) geride bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Kadın (veya kız) bir tek ise, bu durumda yarısı onundur. (Ölenin) Bir çocuğu varsa, geriye bıraktığından anne ve babadan her biri için altıda bir, çocuğu olmayıp da anne ve baba ona mirasçı ise, bu durumda annesi için üçte bir vardır. Onun kardeşleri varsa o zaman da annesi için altıda bir'dir. (Ancak bu hükümler, ölenin) Ettiği vasiyet veya (varsa) borcun düşülmesinden sonradır. Babalarınız, oğullarınız, siz onların hangilerinin yarar bakımından size daha yakın olduğunu bilmezsiniz. (Bunlar) Allah'tan bir farzdır. Şüphesiz Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır.
Ümit Şimşek : Çocuklarınız hakkında Allah size şunu emrediyor: Erkek çocuğa iki kız hissesi vardır. Çocukların hepsi kız ise ve ikiden fazla ise, mirasın üçte ikisi onların olur. Sadece bir kız çocuk ise, mirasın yarısı ona aittir. Ölenin çocuğu varsa, ölenin anne ve babasından herbirine mirastan altıda bir hisse vardır. Ölenin çocuğu olmaz da sadece anne ve babası ona mirasçı olursa, annenin hissesi üçte birdir. Ölenin kardeşleri de varsa, annenin hissesi altıda bir olur. Bu hüküm, ölenin yaptığı vasiyetin yerine getirilmesinden ve borçların ödenmesinden sonra kalan mal içindir. Anne ve baba yahut evlâtlarınızdan hangisinden size fayda geleceğini siz bilemezsiniz. Bu şekildeki hisse dağıtımı size Allah tarafından farz kılınmıştır. Allah ise herşeyi bilir, herşeyi hikmetle yapar.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah size çocuklarınızla ilgili olarak şunu öneriyor: Erkek için, iki dişinin payı kadar. İkiden fazla kadın iseler ölenin bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer çocuk sadece bir kadınsa, mirasın yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, geriye bıraktığından ana-babanın her biri için altıda bir hisse olacaktır. Ölenin çocuğu yoksa ve kendisine ana-babası mirasçı olmuşsa bu durumda anasına üçte bir düşer. Eğer kardeşleri varsa, anasının payı, yapacağı vasiyetten ve borcundan arta kalanın altıda biridir. Babalarınız var, oğullarınız var. Siz bunlardan hangisinin yarar bakımından size daha yakın olduğunu bilemezsiniz. Allah'tan bir buyruğu önemseyin. Hiç kuşkusuz Allah herşeyi bilir, tüm hikmetlerin sahibidir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}