» 4 / Nisâ  84:

Kuran Sırası: 4
İniş Sırası: 92
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176

 » 4 / Nisâ  Suresi: 84
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَقَاتِلْ (FGETL) = feḳātil : (o halde) savaş
2. فِي (FY) = fī : yolunda
3. سَبِيلِ (SBYL) = sebīli :
4. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah
5. لَا (LE) = lā :
6. تُكَلَّفُ (TKLF) = tukellefu : sen sorumlu değilsin
7. إِلَّا (ÎLE) = illā : başkasından
8. نَفْسَكَ (NFSK) = nefseke : kendinden
9. وَحَرِّضِ (VḪRŽ) = ve HarriDi : ve teşvik et
10. الْمُؤْمِنِينَ (ELMÙMNYN) = l-mu'minīne : inananları
11. عَسَى (AS) = ǎsā : umulur ki
12. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
13. أَنْ (ÊN) = en :
14. يَكُفَّ (YKF) = yekuffe : kırar
15. بَأْسَ (BÊS) = be'se : gücünü
16. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimselerin
17. كَفَرُوا (KFRVE) = keferū : inkar eden(lerin)
18. وَاللَّهُ (VELLH) = vallahu : Allah'ın
19. أَشَدُّ (ÊŞD̃) = eşeddu : daha güçlüdür
20. بَأْسًا (BÊSE) = be'sen : baskını
21. وَأَشَدُّ (VÊŞD̃) = ve eşeddu : ve daha çetindir
22. تَنْكِيلًا (TNKYLE) = tenkīlen : cezası
(o halde) savaş | yolunda | | Allah | | sen sorumlu değilsin | başkasından | kendinden | ve teşvik et | inananları | umulur ki | Allah | | kırar | gücünü | kimselerin | inkar eden(lerin) | Allah'ın | daha güçlüdür | baskını | ve daha çetindir | cezası |

[GTL] [] [SBL] [] [] [KLF] [] [NFS] [ḪRŽ] [EMN] [ASY] [] [] [KFF] [BES] [] [KFR] [] [ŞD̃D̃] [BES] [ŞD̃D̃] [NKL]
FGETL FY SBYL ELLH LE TKLF ÎLE NFSK VḪRŽ ELMÙMNYN AS ELLH ÊN YKF BÊS ELZ̃YN KFRVE VELLH ÊŞD̃ BÊSE VÊŞD̃ TNKYLE

feḳātil sebīli llahi tukellefu illā nefseke ve HarriDi l-mu'minīne ǎsā llahu en yekuffe be'se elleƶīne keferū vallahu eşeddu be'sen ve eşeddu tenkīlen
فقاتل في سبيل الله لا تكلف إلا نفسك وحرض المؤمنين عسى الله أن يكف بأس الذين كفروا والله أشد بأسا وأشد تنكيلا

 » 4 / Nisâ  Suresi: 84
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فقاتل ق ت ل | GTL FGETL feḳātil (o halde) savaş So fight
في | FY yolunda in
سبيل س ب ل | SBL SBYL sebīli (the) way
الله | ELLH llahi Allah "(of) Allah;"
لا | LE not
تكلف ك ل ف | KLF TKLF tukellefu sen sorumlu değilsin are you responsible
إلا | ÎLE illā başkasından except
نفسك ن ف س | NFS NFSK nefseke kendinden (for) yourself.
وحرض ح ر ض | ḪRŽ VḪRŽ ve HarriDi ve teşvik et And encourage
المؤمنين ا م ن | EMN ELMÙMNYN l-mu'minīne inananları the believers,
عسى ع س ي | ASY AS ǎsā umulur ki perhaps
الله | ELLH llahu Allah Allah
أن | ÊN en will
يكف ك ف ف | KFF YKF yekuffe kırar restrain
بأس ب ا س | BES BÊS be'se gücünü (the) might
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselerin (of) those who
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden(lerin) disbelieved.
والله | VELLH vallahu Allah'ın And Allah
أشد ش د د | ŞD̃D̃ ÊŞD̃ eşeddu daha güçlüdür (is) Stronger
بأسا ب ا س | BES BÊSE be'sen baskını (in) Might
وأشد ش د د | ŞD̃D̃ VÊŞD̃ ve eşeddu ve daha çetindir and Stronger
تنكيلا ن ك ل | NKL TNKYLE tenkīlen cezası (in) punishment.

4:84 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

(o halde) savaş | yolunda | | Allah | | sen sorumlu değilsin | başkasından | kendinden | ve teşvik et | inananları | umulur ki | Allah | | kırar | gücünü | kimselerin | inkar eden(lerin) | Allah'ın | daha güçlüdür | baskını | ve daha çetindir | cezası |

[GTL] [] [SBL] [] [] [KLF] [] [NFS] [ḪRŽ] [EMN] [ASY] [] [] [KFF] [BES] [] [KFR] [] [ŞD̃D̃] [BES] [ŞD̃D̃] [NKL]
FGETL FY SBYL ELLH LE TKLF ÎLE NFSK VḪRŽ ELMÙMNYN AS ELLH ÊN YKF BÊS ELZ̃YN KFRVE VELLH ÊŞD̃ BÊSE VÊŞD̃ TNKYLE

feḳātil sebīli llahi tukellefu illā nefseke ve HarriDi l-mu'minīne ǎsā llahu en yekuffe be'se elleƶīne keferū vallahu eşeddu be'sen ve eşeddu tenkīlen
فقاتل في سبيل الله لا تكلف إلا نفسك وحرض المؤمنين عسى الله أن يكف بأس الذين كفروا والله أشد بأسا وأشد تنكيلا

[ق ت ل] [] [س ب ل] [] [] [ك ل ف] [] [ن ف س] [ح ر ض] [ا م ن] [ع س ي] [] [] [ك ف ف] [ب ا س] [] [ك ف ر] [] [ش د د] [ب ا س] [ش د د] [ن ك ل]

 » 4 / Nisâ  Suresi: 84
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فقاتل ق ت ل | GTL FGETL feḳātil (o halde) savaş So fight
Fe,Gaf,Elif,Te,Lam,
80,100,1,400,30,
CAUS – prefixed particle of cause
V – 2nd person masculine singular (form III) imperative verb
الفاء سببية
فعل أمر
في | FY yolunda in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
سبيل س ب ل | SBL SBYL sebīli (the) way
Sin,Be,Ye,Lam,
60,2,10,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
الله | ELLH llahi Allah "(of) Allah;"
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
لا | LE not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
تكلف ك ل ف | KLF TKLF tukellefu sen sorumlu değilsin are you responsible
Te,Kef,Lam,Fe,
400,20,30,80,
V – 2nd person masculine singular (form II) passive imperfect verb
فعل مضارع مبني للمجهول
إلا | ÎLE illā başkasından except
,Lam,Elif,
,30,1,
EXP – exceptive particle
أداة استثناء
نفسك ن ف س | NFS NFSK nefseke kendinden (for) yourself.
Nun,Fe,Sin,Kef,
50,80,60,20,
N – accusative feminine singular noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وحرض ح ر ض | ḪRŽ VḪRŽ ve HarriDi ve teşvik et And encourage
Vav,Ha,Re,Dad,
6,8,200,800,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine singular (form II) imperative verb
الواو عاطفة
فعل أمر
المؤمنين ا م ن | EMN ELMÙMNYN l-mu'minīne inananları the believers,
Elif,Lam,Mim,,Mim,Nun,Ye,Nun,
1,30,40,,40,50,10,50,
N – accusative masculine plural (form IV) active participle
اسم منصوب
عسى ع س ي | ASY AS ǎsā umulur ki perhaps
Ayn,Sin,,
70,60,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الله | ELLH llahu Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
أن | ÊN en will
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يكف ك ف ف | KFF YKF yekuffe kırar restrain
Ye,Kef,Fe,
10,20,80,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
بأس ب ا س | BES BÊS be'se gücünü (the) might
Be,,Sin,
2,,60,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselerin (of) those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden(lerin) disbelieved.
Kef,Fe,Re,Vav,Elif,
20,80,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
والله | VELLH vallahu Allah'ın And Allah
Vav,Elif,Lam,Lam,He,
6,1,30,30,5,
"REM – prefixed resumption particle
PN – nominative proper noun → Allah"
الواو استئنافية
لفظ الجلالة مرفوع
أشد ش د د | ŞD̃D̃ ÊŞD̃ eşeddu daha güçlüdür (is) Stronger
,Şın,Dal,
,300,4,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
بأسا ب ا س | BES BÊSE be'sen baskını (in) Might
Be,,Sin,Elif,
2,,60,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
وأشد ش د د | ŞD̃D̃ VÊŞD̃ ve eşeddu ve daha çetindir and Stronger
Vav,,Şın,Dal,
6,,300,4,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine singular noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
تنكيلا ن ك ل | NKL TNKYLE tenkīlen cezası (in) punishment.
Te,Nun,Kef,Ye,Lam,Elif,
400,50,20,10,30,1,
N – accusative masculine indefinite (form II) verbal noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَقَاتِلْ: (o halde) savaş | فِي: yolunda | سَبِيلِ: | اللَّهِ: Allah | لَا: | تُكَلَّفُ: sen sorumlu değilsin | إِلَّا: başkasından | نَفْسَكَ: kendinden | وَحَرِّضِ: ve teşvik et | الْمُؤْمِنِينَ: inananları | عَسَى: umulur ki | اللَّهُ: Allah | أَنْ: | يَكُفَّ: kırar | بَأْسَ: gücünü | الَّذِينَ: kimselerin | كَفَرُوا: inkar eden(lerin) | وَاللَّهُ: Allah'ın | أَشَدُّ: daha güçlüdür | بَأْسًا: baskını | وَأَشَدُّ: ve daha çetindir | تَنْكِيلًا: cezası |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فقاتل FGETL (o halde) savaş | في FY yolunda | سبيل SBYL | الله ELLH Allah | لا LE | تكلف TKLF sen sorumlu değilsin | إلا ÎLE başkasından | نفسك NFSK kendinden | وحرض WḪRŽ ve teşvik et | المؤمنين ELMÙMNYN inananları | عسى AS umulur ki | الله ELLH Allah | أن ÊN | يكف YKF kırar | بأس BÊS gücünü | الذين ELZ̃YN kimselerin | كفروا KFRWE inkar eden(lerin) | والله WELLH Allah'ın | أشد ÊŞD̃ daha güçlüdür | بأسا BÊSE baskını | وأشد WÊŞD̃ ve daha çetindir | تنكيلا TNKYLE cezası |
Kırık Meal (Okunuş) : |feḳātil: (o halde) savaş | : yolunda | sebīli: | llahi: Allah | : | tukellefu: sen sorumlu değilsin | illā: başkasından | nefseke: kendinden | ve HarriDi: ve teşvik et | l-mu'minīne: inananları | ǎsā: umulur ki | llahu: Allah | en: | yekuffe: kırar | be'se: gücünü | elleƶīne: kimselerin | keferū: inkar eden(lerin) | vallahu: Allah'ın | eşeddu: daha güçlüdür | be'sen: baskını | ve eşeddu: ve daha çetindir | tenkīlen: cezası |
Kırık Meal (Transcript) : |FGETL: (o halde) savaş | FY: yolunda | SBYL: | ELLH: Allah | LE: | TKLF: sen sorumlu değilsin | ÎLE: başkasından | NFSK: kendinden | VḪRŽ: ve teşvik et | ELMÙMNYN: inananları | AS: umulur ki | ELLH: Allah | ÊN: | YKF: kırar | BÊS: gücünü | ELZ̃YN: kimselerin | KFRVE: inkar eden(lerin) | VELLH: Allah'ın | ÊŞD̃: daha güçlüdür | BÊSE: baskını | VÊŞD̃: ve daha çetindir | TNKYLE: cezası |
Abdulbaki Gölpınarlı : Gayrı savaş Allah yolunda, kendinden başkasından sorumlu değilsin sen ve teşvik et inananları. Olur da Allah kâfirlerin zararını ve zulmünü defedip giderir ve Allah'ın azâbı da pek çetindir, cezası da.
Adem Uğur : Artık Allah yolunda savaş. Sen, kendinden başkası (sebebiyle) sorumlu tutulmazsın. Müminleri de teşvik et. Umulur ki Allah kâfirlerin gücünü kırar (güçleriyle size zarar vermelerini önler). Allah'ın gücü daha çetin ve cezası daha şiddetlidir.
Ahmed Hulusi : Allâh uğruna savaş! Nefsinden başkasına sorumlu değilsin! İman edenleri de teşvik et. Umulur ki Allâh, hakikati inkâr edenlerin gücünü kırar. Allâh'ın gücü de daha şiddetlidir, yaptıklarının sonucunu yaşatması da daha şiddetlidir.
Ahmet Tekin : O halde, Allah yolunda, İslâm uğrunda savaş. Sen sadece kendinden sorumlusun. Hesap edilmeyen tehlikeleri önlemek, sıkıntıları kolaylaştırmak için mü’minleri de savaşa, savaşa hazırlıklı olmaya tekrar tekrar teşvik et. Umulur ki, Allah kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlerin, kâfirlerin güçlerini kırar. Güçlü olan Allah’tır. En şiddetli cezalandıracak olan da O’dur.
Ahmet Varol : Allah yolunda savaş. Sen sadece kendinden sorumlusun. Mü'minleri de teşvik et. Umulur ki Allah inkar edenlerin baskınlarını önler. Allah'ın kahrı daha şiddetli ve cezası daha çetindir.
Ali Bulaç : Artık sen Allah yolunda savaş, kendinden başkasıyla yükümlü tutulmayacaksın. Mü'minleri hazırlayıp teşvik et. Umulur ki Allah, küfredenlerin ağır baskılarını geri püskürtür. Allah, 'kahredici baskısıyla' daha zorlu, acı sonuçlandırmasıyla da daha zorludur.
Ali Fikri Yavuz : (başkaları cihaddan dönerse de) sen, Allah yolunda çarpış. Sen ancak nefsinden sorumlusun. İman edenleri de savaşa teşvik et. Olur ki Allah, o kâfirlerin şiddet ve tazyîkını def eder. Allah, tazyîk ve azab bakımından kâfirlerden daha şiddetlidir.
Bekir Sadak : Allah yolunda savas; sen ancak kendinden sorumlusun, inananlari tesvik et; umulur ki Allah, inkar edenlerin baskinini onler. Allah'in kahri da, ibret alinacak cezasi da pek siddetlidir.
Celal Yıldırım : O halde Allah yolunda savaş. Sen ancak kendinden sorumlusun. Mü'minleri de savaşa teşvîk et. Ola ki Allah, o inkarcıların kuvvet ve saldırısını önler. Allah'ın kuvvet ve saldırısı ise elbette daha şiddetlidir. (Saldırganları) uzaklaştırıp (onlara hakkettikleri) cezayı vermesi de daha ağırdır.
Diyanet İşleri : (Ey Muhammed!) Artık Allah yolunda savaş! Sen ancak kendinden sorumlusun! Mü’minleri de savaşa teşvik et. Umulur ki Allah inkâr edenlerin gücünü kırar. Allah’ın gücü daha üstündür, cezası daha şiddetlidir.
Diyanet İşleri (eski) : Allah yolunda savaş; sen ancak kendinden sorumlusun, inananları teşvik et; umulur ki Allah, inkar edenlerin baskınını önler. Allah'ın kahrı da, ibret alınacak cezası da pek şiddetlidir.
Diyanet Vakfi : Artık Allah yolunda savaş. Sen, kendinden başkası (sebebiyle) sorumlu tutulmazsın. Müminleri de teşvik et. Umulur ki Allah kâfirlerin gücünü kırar (güçleriyle size zarar vermelerini önler). Allah'ın gücü daha çetin ve cezası daha şiddetlidir.
Edip Yüksel : ALLAH yolunda savaşmalısın. Sen ancak kendinden sorumlusun. İnananları da aynı şeye özendir ki ALLAH kafirlerin gücünü etkisiz hale getirsin. ALLAH'ın gücü daha şiddetli, cezası daha çetindir
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Ey Muhammed) Allah yolunda savaş! Sen ancak kendi yaptığından sorumlusun. Müminleri de savaşa teşvik et. Umulur ki, Allah kâfirlerin gücünü kırar. Hiç şüphesiz ki Allah kuvvet ve kudretçe çok daha güçlü ve cezası daha çetindir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onun için Allah yolunda çarpış. Ancak nefsinden başkasıyla yükümlü değilsin! Mü'minleri de çarpışmaya teşvik et; umulur ki Allah o küfretmekte bulunanların baskılarını defeder. Allah baskıca daha zorlu, azap vermek bakımından da daha şiddetlidir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Onun için Allah yolunda çarpış, ancak nefsinden başkasiyle mükellef değilsin, mü'mileri de çarpışmağa teşvik et, me'muldur ki Allaha küfretmekte bulunanların tazyikını defetsin, Allah tazyikce de daha şiddetli tenkilce de daha şiddetlidir.
Fizilal-il Kuran : Allah yolunda savaş. Sen sadece kendinden sorumlusun. Müminleri de savaşmaya teşvik et de ola ki Allah kafirlerin ağır baskılarını geri püskürtür. Hiç kuşkusuz Allah'ın kahrı, öldürücü darbesi pek şiddetlidir.
Gültekin Onan : Artık sen Tanrı yolunda savaş, kendinden başkasıyla yükümlü tutulmayacaksın. İnançlıları hazırlayıp teşvik et. Umulur ki Tanrı, kafirlerin ağır baskılarını geri püskürtür. Tanrı, 'kahredici baskısıyla' daha zorlu, acı sonuçlandırmasıyla da daha zorludur.
Hakkı Yılmaz : "Artık Allah yolunda savaş! Sen ancak kendinden sorumlusun. Mü’minleri de teşvik et. Umulur ki Allah, kâfirlerin; Kendisinin ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenlerin baskısını kırar. Ve Allah, baskı kurma yönünden daha çetindir, caydırmada da daha çetindir. "
Hasan Basri Çantay : Artık Allah yolunda savaş. Sen kendinden başkasıyle mükellef (sorumlu) tutulmayacksın. Îman edenleri de teşvik et. Olur ki Allah o küfredenlerin savletini defeder. Allah, satvetce de çok çetindir, kahr-u ceza bakımından da çok çetindir.
Hayrat Neşriyat : Artık Allah yolunda savaş! (Sen) ancak kendinden mes’ûlsün; mü’minleri de(cihâda) teşvîk et! Umulur ki Allah, o inkâr edenlerin kuvvetini kırar. Çünki Allah, (onlardan)kuvvetce daha çetin ve azab vermek cihetiyle daha şiddetlidir.
İbni Kesir : Allah yolunda savaş. Sen, ancak kendinden sorumlusun. İman edenleri de savaşa teşvik et. Umulur ki Allah, küfredenlerin şiddet ve baskısını önler. Allah'ın kahrı da, ibret alınacak cezası da pek şiddetlidir.
İskender Evrenosoğlu : Öyleyse Allah'ın yolunda cihad et.Sen kendi nefsinden başkası ile sorumlu tutulmazsın. Ve mü'minleri teşvik et. Umulur ki Allah, o kâfirlerin kuvvet ve saldırısını (üzerinizden) çeker . Ve Allah, güç olarak daha güçlü ve cezası daha şiddetlidir.
Muhammed Esed : O halde sen Allah yolunda savaş çünkü sen, yalnızca kendi nefsinden sorumlusun ve müminleri ölüm korkusunu yenmeleri için teşvik et! Allah, hakikati inkara kalkışanların gücünü kırmaya muktedirdir; çünkü Allah iradesinde güçlü ve cezalandırmasında şiddetlidir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık Allah yolunda savaşta bulun. Sen nefsinden başkası ile mükellef olmazsın. Mü'minleri de teşvik et. Umulur ki, Allah Teâlâ o kâfir olanların savletini defeder ve Allah Teâlâ savletce daha şiddetlidir ve tenkilce de daha şedîddir.
Ömer Öngüt : Allah yolunda savaş! Sen ancak kendinden sorumlusun. İman edenleri de savaşa teşvik et. Umulur ki Allah kâfirlerin gücünü kırar. Gücü en şiddetli olan ve cezası en ağır olan Allah'tır.
Şaban Piriş : Öyleyse, Allah yolunda savaş, sen yalnızca kendinden sorumlusun. Müminleri de savaşa teşvik et. Umulur ki Allah, küfredenlerin şiddet ve kuvvetlerini yok eder. Allah, kuvvet yönünden de en güçlü; ceza yönünden en şiddetli olandır.
Suat Yıldırım : Artık Allah yolunda cihad et! Sen ancak kendinden sorumlusun. Müminleri de buna teşvik et. Umulur ki Allah kâfirlerin savletini uzaklaştırır. Allah en güçlü ve cezalandırması da en çetin olandır.
Süleyman Ateş : (Ey Muhammed), Allâh yolunda savaş; sen yalnız kendinden sorumlusun! İnananları da (savaşa) teşvik et. Umulur ki Allâh, kâfirlerin gücünü kırar. Allâh'ın baskını daha güçlü, cezâsı daha çetindir.
Tefhim-ul Kuran : Artık sen Allah yolunda savaş, kendinden başkasıyla yükümlü tutulmayacaksın. Mü'minleri de hazırlayıp teşvik et. Umulur ki Allah, küfredenlerin ağır baskılarını geri püskürtür. Allah, 'kahredici baskısıyla' daha zorlu, acı sonuçlandırmasıyla da daha zorludur.
Ümit Şimşek : Artık Allah yolunda savaş. Sen kendi nefsinden sorumlusun; ancak mü'minleri de cihada teşvik et. Bakarsın, böylece Allah kâfirlerin gücünü kırar. Allah'ın gücü ve cezası ise çok daha şiddetlidir.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah yolunda savaş. Kendinden başkasından sorumlu değilsin. İnananları da teşvik et. Umulur ki Allah, küfre sapanların gücünü kırar. Allah, kuvvetçe daha üstün, cezalandırmada daha güçlüdür.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}