» 4 / Nisâ  74:

Kuran Sırası: 4
İniş Sırası: 92
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176

 » 4 / Nisâ  Suresi: 74
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَلْيُقَاتِلْ (FLYGETL) = felyuḳātil : savaşsınlar
2. فِي (FY) = fī :
3. سَبِيلِ (SBYL) = sebīli : yolunda
4. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah
5. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
6. يَشْرُونَ (YŞRVN) = yeşrūne : satan(lar)
7. الْحَيَاةَ (ELḪYET) = l-Hayāte : hayatını
8. الدُّنْيَا (ELD̃NYE) = d-dunyā : dünya
9. بِالْاخِرَةِ (BEL ËḢRT) = bil-āḣirati : ahireti karşılığında
10. وَمَنْ (VMN) = ve men : ve kim
11. يُقَاتِلْ (YGETL) = yuḳātil : savaşır da
12. فِي (FY) = fī :
13. سَبِيلِ (SBYL) = sebīli : yolunda
14. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah
15. فَيُقْتَلْ (FYGTL) = feyuḳtel : öldürülür
16. أَوْ (ÊV) = ev : veya
17. يَغْلِبْ (YĞLB) = yeğlib : galib gelirse
18. فَسَوْفَ (FSVF) = fesevfe : yakında
19. نُؤْتِيهِ (NÙTYH) = nu'tīhi : biz ona vereceğiz
20. أَجْرًا (ÊCRE) = ecran : bir mükafat
21. عَظِيمًا (AƵYME) = ǎZīmen : büyük
savaşsınlar | | yolunda | Allah | kimseler | satan(lar) | hayatını | dünya | ahireti karşılığında | ve kim | savaşır da | | yolunda | Allah | öldürülür | veya | galib gelirse | yakında | biz ona vereceğiz | bir mükafat | büyük |

[GTL] [] [SBL] [] [] [ŞRY] [ḪYY] [D̃NV] [EḢR] [] [GTL] [] [SBL] [] [GTL] [] [ĞLB] [] [ETY] [ECR] [AƵM]
FLYGETL FY SBYL ELLH ELZ̃YN YŞRVN ELḪYET ELD̃NYE BEL ËḢRT VMN YGETL FY SBYL ELLH FYGTL ÊV YĞLB FSVF NÙTYH ÊCRE AƵYME

felyuḳātil sebīli llahi elleƶīne yeşrūne l-Hayāte d-dunyā bil-āḣirati ve men yuḳātil sebīli llahi feyuḳtel ev yeğlib fesevfe nu'tīhi ecran ǎZīmen
فليقاتل في سبيل الله الذين يشرون الحياة الدنيا بالآخرة ومن يقاتل في سبيل الله فيقتل أو يغلب فسوف نؤتيه أجرا عظيما

 » 4 / Nisâ  Suresi: 74
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فليقاتل ق ت ل | GTL FLYGETL felyuḳātil savaşsınlar So let fight
في | FY in
سبيل س ب ل | SBL SBYL sebīli yolunda (the) way
الله | ELLH llahi Allah (of) Allah
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
يشرون ش ر ي | ŞRY YŞRVN yeşrūne satan(lar) sell
الحياة ح ي ي | ḪYY ELḪYET l-Hayāte hayatını the life
الدنيا د ن و | D̃NV ELD̃NYE d-dunyā dünya (of) the world
بالآخرة ا خ ر | EḢR BEL ËḢRT bil-āḣirati ahireti karşılığında for the Hereafter.
ومن | VMN ve men ve kim And whoever
يقاتل ق ت ل | GTL YGETL yuḳātil savaşır da fights
في | FY in
سبيل س ب ل | SBL SBYL sebīli yolunda (the) way
الله | ELLH llahi Allah (of) Allah,
فيقتل ق ت ل | GTL FYGTL feyuḳtel öldürülür then he is killed
أو | ÊV ev veya or
يغلب غ ل ب | ĞLB YĞLB yeğlib galib gelirse achieves victory
فسوف | FSVF fesevfe yakında then soon
نؤتيه ا ت ي | ETY NÙTYH nu'tīhi biz ona vereceğiz We will grant him
أجرا ا ج ر | ECR ÊCRE ecran bir mükafat a reward
عظيما ع ظ م | AƵM AƵYME ǎZīmen büyük a great.

4:74 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

savaşsınlar | | yolunda | Allah | kimseler | satan(lar) | hayatını | dünya | ahireti karşılığında | ve kim | savaşır da | | yolunda | Allah | öldürülür | veya | galib gelirse | yakında | biz ona vereceğiz | bir mükafat | büyük |

[GTL] [] [SBL] [] [] [ŞRY] [ḪYY] [D̃NV] [EḢR] [] [GTL] [] [SBL] [] [GTL] [] [ĞLB] [] [ETY] [ECR] [AƵM]
FLYGETL FY SBYL ELLH ELZ̃YN YŞRVN ELḪYET ELD̃NYE BEL ËḢRT VMN YGETL FY SBYL ELLH FYGTL ÊV YĞLB FSVF NÙTYH ÊCRE AƵYME

felyuḳātil sebīli llahi elleƶīne yeşrūne l-Hayāte d-dunyā bil-āḣirati ve men yuḳātil sebīli llahi feyuḳtel ev yeğlib fesevfe nu'tīhi ecran ǎZīmen
فليقاتل في سبيل الله الذين يشرون الحياة الدنيا بالآخرة ومن يقاتل في سبيل الله فيقتل أو يغلب فسوف نؤتيه أجرا عظيما

[ق ت ل] [] [س ب ل] [] [] [ش ر ي] [ح ي ي] [د ن و] [ا خ ر] [] [ق ت ل] [] [س ب ل] [] [ق ت ل] [] [غ ل ب] [] [ا ت ي] [ا ج ر] [ع ظ م]

 » 4 / Nisâ  Suresi: 74
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فليقاتل ق ت ل | GTL FLYGETL felyuḳātil savaşsınlar So let fight
Fe,Lam,Ye,Gaf,Elif,Te,Lam,
80,30,10,100,1,400,30,
REM – prefixed resumption particle
IMPV – prefixed imperative particle lām
V – 3rd person masculine singular (form III) imperfect verb, jussive mood
الفاء استئنافية
اللام لام الامر
فعل مضارع مجزوم
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
سبيل س ب ل | SBL SBYL sebīli yolunda (the) way
Sin,Be,Ye,Lam,
60,2,10,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
الله | ELLH llahi Allah (of) Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
يشرون ش ر ي | ŞRY YŞRVN yeşrūne satan(lar) sell
Ye,Şın,Re,Vav,Nun,
10,300,200,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الحياة ح ي ي | ḪYY ELḪYET l-Hayāte hayatını the life
Elif,Lam,Ha,Ye,Elif,Te merbuta,
1,30,8,10,1,400,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
الدنيا د ن و | D̃NV ELD̃NYE d-dunyā dünya (of) the world
Elif,Lam,Dal,Nun,Ye,Elif,
1,30,4,50,10,1,
ADJ – accusative feminine singular adjective
صفة منصوبة
بالآخرة ا خ ر | EḢR BEL ËḢRT bil-āḣirati ahireti karşılığında for the Hereafter.
Be,Elif,Lam,,Hı,Re,Te merbuta,
2,1,30,,600,200,400,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine singular noun
جار ومجرور
ومن | VMN ve men ve kim And whoever
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional noun
الواو استئنافية
اسم شرط
يقاتل ق ت ل | GTL YGETL yuḳātil savaşır da fights
Ye,Gaf,Elif,Te,Lam,
10,100,1,400,30,
V – 3rd person masculine singular (form III) imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
سبيل س ب ل | SBL SBYL sebīli yolunda (the) way
Sin,Be,Ye,Lam,
60,2,10,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
الله | ELLH llahi Allah (of) Allah,
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
فيقتل ق ت ل | GTL FYGTL feyuḳtel öldürülür then he is killed
Fe,Ye,Gaf,Te,Lam,
80,10,100,400,30,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 3rd person masculine singular passive imperfect verb, jussive mood
الفاء عاطفة
فعل مضارع مبني للمجهول مجزوم
أو | ÊV ev veya or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
يغلب غ ل ب | ĞLB YĞLB yeğlib galib gelirse achieves victory
Ye,Ğayn,Lam,Be,
10,1000,30,2,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
فسوف | FSVF fesevfe yakında then soon
Fe,Sin,Vav,Fe,
80,60,6,80,
RSLT – prefixed result particle
FUT – future particle
الفاء واقعة في جواب الشرط
حرف استقبال
نؤتيه ا ت ي | ETY NÙTYH nu'tīhi biz ona vereceğiz We will grant him
Nun,,Te,Ye,He,
50,,400,10,5,
V – 1st person plural (form IV) imperfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
أجرا ا ج ر | ECR ÊCRE ecran bir mükafat a reward
,Cim,Re,Elif,
,3,200,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
عظيما ع ظ م | AƵM AƵYME ǎZīmen büyük a great.
Ayn,Zı,Ye,Mim,Elif,
70,900,10,40,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَلْيُقَاتِلْ: savaşsınlar | فِي: | سَبِيلِ: yolunda | اللَّهِ: Allah | الَّذِينَ: kimseler | يَشْرُونَ: satan(lar) | الْحَيَاةَ: hayatını | الدُّنْيَا: dünya | بِالْاخِرَةِ: ahireti karşılığında | وَمَنْ: ve kim | يُقَاتِلْ: savaşır da | فِي: | سَبِيلِ: yolunda | اللَّهِ: Allah | فَيُقْتَلْ: öldürülür | أَوْ: veya | يَغْلِبْ: galib gelirse | فَسَوْفَ: yakında | نُؤْتِيهِ: biz ona vereceğiz | أَجْرًا: bir mükafat | عَظِيمًا: büyük |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فليقاتل FLYGETL savaşsınlar | في FY | سبيل SBYL yolunda | الله ELLH Allah | الذين ELZ̃YN kimseler | يشرون YŞRWN satan(lar) | الحياة ELḪYET hayatını | الدنيا ELD̃NYE dünya | بالآخرة BEL ËḢRT ahireti karşılığında | ومن WMN ve kim | يقاتل YGETL savaşır da | في FY | سبيل SBYL yolunda | الله ELLH Allah | فيقتل FYGTL öldürülür | أو ÊW veya | يغلب YĞLB galib gelirse | فسوف FSWF yakında | نؤتيه NÙTYH biz ona vereceğiz | أجرا ÊCRE bir mükafat | عظيما AƵYME büyük |
Kırık Meal (Okunuş) : |felyuḳātil: savaşsınlar | : | sebīli: yolunda | llahi: Allah | elleƶīne: kimseler | yeşrūne: satan(lar) | l-Hayāte: hayatını | d-dunyā: dünya | bil-āḣirati: ahireti karşılığında | ve men: ve kim | yuḳātil: savaşır da | : | sebīli: yolunda | llahi: Allah | feyuḳtel: öldürülür | ev: veya | yeğlib: galib gelirse | fesevfe: yakında | nu'tīhi: biz ona vereceğiz | ecran: bir mükafat | ǎZīmen: büyük |
Kırık Meal (Transcript) : |FLYGETL: savaşsınlar | FY: | SBYL: yolunda | ELLH: Allah | ELZ̃YN: kimseler | YŞRVN: satan(lar) | ELḪYET: hayatını | ELD̃NYE: dünya | BEL ËḢRT: ahireti karşılığında | VMN: ve kim | YGETL: savaşır da | FY: | SBYL: yolunda | ELLH: Allah | FYGTL: öldürülür | ÊV: veya | YĞLB: galib gelirse | FSVF: yakında | NÙTYH: biz ona vereceğiz | ÊCRE: bir mükafat | AƵYME: büyük |
Abdulbaki Gölpınarlı : Artık Allah yolunda savaşsın dünya yaşayışı yerine âhireti satın alanlar ve kim Allah yolunda savaşır da öldürülür, yahut üstün olursa ona büyük bir ecir vereceğiz.
Adem Uğur : O halde, dünya hayatını ahiret karşılığında satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse biz ona yakında büyük bir mükâfat vereceğiz.
Ahmed Hulusi : Geleceklerindeki sonsuz yaşam sürecinin getirisi karşılığında dünya yaşamını feda etmeyi göze alanlar, Allâh yolunda savaşsınlar. Kim Allâh uğruna savaşır da öldürülür veya galip gelirse, kendisine büyük mükâfat vereceğiz.
Ahmet Tekin : Âhiret hayatı, ebedî yurt karşılığında dünya hayatının süflî zevklerini, debdebesini terk edenler, hiçe sayanlar, Allah yolunda, İslâm uğrunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda, İslâm uğrunda savaşır, öldürülür veya zafer kazanırsa biz ona büyük mükâfatlar vereceğiz.
Ahmet Varol : O halde, dünya hayatını ahiret hayatı karşılığında satanlar, Allah yolunda çarpışsınlar. Kim Allah yolunda çarpışır sonra öldürülür veya üstün gelirse ona büyük bir ecir vereceğiz.
Ali Bulaç : Öyleyse, dünya hayatına karşılık ahireti satın alanlar, Allah yolunda savaşsınlar; kim Allah yolunda savaşırken, öldürülür ya da galip gelirse ona büyük bir ecir vereceğiz.
Ali Fikri Yavuz : O halde dünya hayatı yerine ahireti satın alanlar, Allah yolunda savaş etsin. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülürse, yahud düşmanına üstün gelirse, ona pek büyük bir mükâfat vereceğiz.
Bekir Sadak : O halde, dunya hayati yerine ahireti alanlar, Allah yolunda savassinlar . Kim Allah yolunda savasir, oldurulur veya galib gelirse, Biz ona buyuk bir ecir verecegiz.
Celal Yıldırım : Gerçek bu olunca, artık dünya hayatını Âhiret (sevabı ve mutluluğu) karşılığında satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya üstün gelir (gazi olur)sa, ona büyük bir ecir (mükâfat) vereceğiz.
Diyanet İşleri : O hâlde, dünya hayatını ahiret hayatı karşılığında satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse, biz ona büyük bir mükâfat vereceğiz.
Diyanet İşleri (eski) : O halde, dünya hayatı yerine ahireti alanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır, öldürülür veya galib gelirse, Biz ona büyük bir ecir vereceğiz.
Diyanet Vakfi : O halde, dünya hayatını ahiret karşılığında satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse biz ona yakında büyük bir mükâfat vereceğiz.
Edip Yüksel : Dünya hayatını ahirete değişenler ALLAH yolunda savaşsınlar. Kim ALLAH yolunda savaşır, ölür yahut yenerse, kendisine büyük bir ödül vereceğiz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O halde geçici dünya hayatını, ebedî ahiret hayatı karşılığında satacak olanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Her kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse, her iki durumda da biz ona yarın pek büyük bir mükafat vereceğiz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O halde seferber olun da o geçici dünya hayatını ahiretin ebedi hayatı karşılığında satacak olanlar çarpışsın! Her kim Allah yolunda çarpışır da, öldürülür veya üstün gelirse, her iki surette de biz ona yarın pek büyük bir mükafat vereceğiz.
Elmalılı Hamdi Yazır : O halde seferber olun da o geçici dünya hayatını Âhıretin ebedî hayatına satacak olanlar çarpışsın, her kim Allah yolunda çarpışır da katlolunur veya galib gelirse iki surette de biz ona yarın pek büyük bir ecir vereceğiz
Fizilal-il Kuran : Öyleyse dünya hayatını ahiret karşılığında satanlar Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda öldürülür veya galip gelirse biz ona ilerde büyük bir ödül vereceğiz.
Gültekin Onan : Öyleyse, dünya hayatına karşılık ahireti satın alanlar, Tanrı yolunda savaşsınlar; kim Tanrı yolunda savaşırken, öldürülür ya da galip gelirse ona büyük bir ecir vereceğiz.
Hakkı Yılmaz : O hâlde basit dünya hayatını, âhiret karşılığında satacak kimseler, Allah yolunda savaşsınlar. Her kim, Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse, artık Biz, ona çok büyük bir ödül vereceğiz.
Hasan Basri Çantay : Artık âhiret (seâdeti) yerine (geçici) dünyâ hayaatını satacak olanlar Allah yolunda muhaarebe etsin. Kim Allah yolunda vuruşub da öldürülür, yahud (düşmanına) galebe ederse ona pek büyük bir ecîr vereceğiz.
Hayrat Neşriyat : Öyle ise, dünya hayâtını âhiret karşılığında satan (o bahtiyar)lar Allah yolunda savaşsınlar! Artık kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galib gelirse, bunun üzerine ileride ona (pek) büyük bir mükâfât vereceğiz.
İbni Kesir : O halde dünya hayatını ahirete satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Allah yolunda savaşan kimse; öldürülse de, galip gelse de Biz, ona büyük bir mükafat vereceğiz.
İskender Evrenosoğlu : Öyleyse dünya hayatını, ahiret hayatı karşılığında satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Ve kim Allah yolunda savaşırken öldürülse veya gâlip gelse, o taktirde Biz ona, “büyük ecir” vereceğiz.
Muhammed Esed : Öyleyse, bu dünya hayatını ahiret ile takas etmek isteyenler Allah yolunda savaşsınlar! Allah yolunda savaşan herkese, ister öldürülmüş olsun ister zafer kazansın, zamanı geldiğinde büyük bir mükafat ihsan edeceğiz.
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık dünya hayatını ahiret mukabilinde satacak olanlar, Allah yolunda savaşa atılsınlar, ve her kim Allah yolunda mukatelede bulunur da katlolunursa veya galip gelirse ona elbette büyük bir mükâfaat vereceğiz.
Ömer Öngüt : Öyleyse dünya hayatını ahiret karşılığında satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır ve öldürülür veya galip gelirse, biz ona büyük bir mükâfat vereceğiz.
Şaban Piriş : Ahiret karşılığında dünya hayatını satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim, Allah yolunda savaşırken, öldürülür ya da galip gelirse ona büyük bir mükafat vereceğiz.
Suat Yıldırım : O halde, dünya hayatına değil, âhirete talip ve müşteri olanlar Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşa girer de öldürülüp şehid olur veya galip gelir gazi olursa, her iki halde de biz ona yarın pek büyük mükâfat vereceğiz.
Süleyman Ateş : Dünyâ hayâtını âhiret hayâtı karşılığında satanlar, Allâh yolunda savaşsınlar. Kim Allâh yolunda savaşır da öldürülür veya gâlib gelirse, biz ona yakında büyük bir mükâfât vereceğiz.
Tefhim-ul Kuran : Öyleyse, dünya hayatına karşılık ahireti satın alanlar, Allah yolunda savaşsınlar; kim Allah yolunda savaşırken, öldürülür ya da galip gelirse ona büyük bir ecir vereceğiz.
Ümit Şimşek : Dünya hayatını âhiret hayatıyla değiştirmek isteyenler, Allah yolunda savaşsınlar. Allah yolunda savaşan kimseye ise, ister öldürülsün, ister galip gelsin, Biz pek büyük bir ödül vereceğiz.
Yaşar Nuri Öztürk : İğreti hayatı âhiret hayatı karşılığında satanlar, Allah yolunda çarpışsınlar. Allah yolunda çarpışıp da öldürülen yahut galip gelene biz, yakında, büyük bir ödül vereceğiz.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}