» 4 / Nisâ  110:

Kuran Sırası: 4
İniş Sırası: 92
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176

 » 4 / Nisâ  Suresi: 110
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَمَنْ (VMN) = ve men : ve kim
2. يَعْمَلْ (YAML) = yeǎ'mel : yaparsa
3. سُوءًا (SVÙE) = sū'en : bir kötülük
4. أَوْ (ÊV) = ev : yahut
5. يَظْلِمْ (YƵLM) = yeZlim : zulmederse
6. نَفْسَهُ (NFSH) = nefsehu : nefsine
7. ثُمَّ (S̃M) = ṧumme : sonra
8. يَسْتَغْفِرِ (YSTĞFR) = yesteğfiri : mağfiret dilerse
9. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah'tan
10. يَجِدِ (YCD̃) = yecidi : bulur
11. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah'ı
12. غَفُورًا (ĞFVRE) = ğafūran : bağışlayıcı
13. رَحِيمًا (RḪYME) = raHīmen : ve esirgeyici
ve kim | yaparsa | bir kötülük | yahut | zulmederse | nefsine | sonra | mağfiret dilerse | Allah'tan | bulur | Allah'ı | bağışlayıcı | ve esirgeyici |

[] [AML] [SVE] [] [ƵLM] [NFS] [] [ĞFR] [] [VCD̃] [] [ĞFR] [RḪM]
VMN YAML SVÙE ÊV YƵLM NFSH S̃M YSTĞFR ELLH YCD̃ ELLH ĞFVRE RḪYME

ve men yeǎ'mel sū'en ev yeZlim nefsehu ṧumme yesteğfiri llahe yecidi llahe ğafūran raHīmen
ومن يعمل سوءا أو يظلم نفسه ثم يستغفر الله يجد الله غفورا رحيما

 » 4 / Nisâ  Suresi: 110
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ومن | VMN ve men ve kim And whoever
يعمل ع م ل | AML YAML yeǎ'mel yaparsa does
سوءا س و ا | SVE SVÙE sū'en bir kötülük evil
أو | ÊV ev yahut or
يظلم ظ ل م | ƵLM YƵLM yeZlim zulmederse wrongs
نفسه ن ف س | NFS NFSH nefsehu nefsine his soul
ثم | S̃M ṧumme sonra then
يستغفر غ ف ر | ĞFR YSTĞFR yesteğfiri mağfiret dilerse seeks forgiveness
الله | ELLH llahe Allah'tan (of) Allah
يجد و ج د | VCD̃ YCD̃ yecidi bulur he will find
الله | ELLH llahe Allah'ı Allah
غفورا غ ف ر | ĞFR ĞFVRE ğafūran bağışlayıcı Oft-Forgiving,
رحيما ر ح م | RḪM RḪYME raHīmen ve esirgeyici Most Merciful.

4:110 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve kim | yaparsa | bir kötülük | yahut | zulmederse | nefsine | sonra | mağfiret dilerse | Allah'tan | bulur | Allah'ı | bağışlayıcı | ve esirgeyici |

[] [AML] [SVE] [] [ƵLM] [NFS] [] [ĞFR] [] [VCD̃] [] [ĞFR] [RḪM]
VMN YAML SVÙE ÊV YƵLM NFSH S̃M YSTĞFR ELLH YCD̃ ELLH ĞFVRE RḪYME

ve men yeǎ'mel sū'en ev yeZlim nefsehu ṧumme yesteğfiri llahe yecidi llahe ğafūran raHīmen
ومن يعمل سوءا أو يظلم نفسه ثم يستغفر الله يجد الله غفورا رحيما

[] [ع م ل] [س و ا] [] [ظ ل م] [ن ف س] [] [غ ف ر] [] [و ج د] [] [غ ف ر] [ر ح م]

 » 4 / Nisâ  Suresi: 110
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ومن | VMN ve men ve kim And whoever
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional noun
الواو استئنافية
اسم شرط
يعمل ع م ل | AML YAML yeǎ'mel yaparsa does
Ye,Ayn,Mim,Lam,
10,70,40,30,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
سوءا س و ا | SVE SVÙE sū'en bir kötülük evil
Sin,Vav,,Elif,
60,6,,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
أو | ÊV ev yahut or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
يظلم ظ ل م | ƵLM YƵLM yeZlim zulmederse wrongs
Ye,Zı,Lam,Mim,
10,900,30,40,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
نفسه ن ف س | NFS NFSH nefsehu nefsine his soul
Nun,Fe,Sin,He,
50,80,60,5,
N – accusative feminine singular noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ثم | S̃M ṧumme sonra then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
يستغفر غ ف ر | ĞFR YSTĞFR yesteğfiri mağfiret dilerse seeks forgiveness
Ye,Sin,Te,Ğayn,Fe,Re,
10,60,400,1000,80,200,
V – 3rd person masculine singular (form X) imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
الله | ELLH llahe Allah'tan (of) Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
يجد و ج د | VCD̃ YCD̃ yecidi bulur he will find
Ye,Cim,Dal,
10,3,4,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
الله | ELLH llahe Allah'ı Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
غفورا غ ف ر | ĞFR ĞFVRE ğafūran bağışlayıcı Oft-Forgiving,
Ğayn,Fe,Vav,Re,Elif,
1000,80,6,200,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
رحيما ر ح م | RḪM RḪYME raHīmen ve esirgeyici Most Merciful.
Re,Ha,Ye,Mim,Elif,
200,8,10,40,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَمَنْ: ve kim | يَعْمَلْ: yaparsa | سُوءًا: bir kötülük | أَوْ: yahut | يَظْلِمْ: zulmederse | نَفْسَهُ: nefsine | ثُمَّ: sonra | يَسْتَغْفِرِ: mağfiret dilerse | اللَّهَ: Allah'tan | يَجِدِ: bulur | اللَّهَ: Allah'ı | غَفُورًا: bağışlayıcı | رَحِيمًا: ve esirgeyici |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ومن WMN ve kim | يعمل YAML yaparsa | سوءا SWÙE bir kötülük | أو ÊW yahut | يظلم YƵLM zulmederse | نفسه NFSH nefsine | ثم S̃M sonra | يستغفر YSTĞFR mağfiret dilerse | الله ELLH Allah'tan | يجد YCD̃ bulur | الله ELLH Allah'ı | غفورا ĞFWRE bağışlayıcı | رحيما RḪYME ve esirgeyici |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve men: ve kim | yeǎ'mel: yaparsa | sū'en: bir kötülük | ev: yahut | yeZlim: zulmederse | nefsehu: nefsine | ṧumme: sonra | yesteğfiri: mağfiret dilerse | llahe: Allah'tan | yecidi: bulur | llahe: Allah'ı | ğafūran: bağışlayıcı | raHīmen: ve esirgeyici |
Kırık Meal (Transcript) : |VMN: ve kim | YAML: yaparsa | SVÙE: bir kötülük | ÊV: yahut | YƵLM: zulmederse | NFSH: nefsine | S̃M: sonra | YSTĞFR: mağfiret dilerse | ELLH: Allah'tan | YCD̃: bulur | ELLH: Allah'ı | ĞFVRE: bağışlayıcı | RḪYME: ve esirgeyici |
Abdulbaki Gölpınarlı : Kim bir kötülük eder, yahut nefsine karşı zulümde bulunur da sonra Allah'tan yarlıganmak dilerse Allah'ı, suçları örtücü ve rahîm olarak bulur.
Adem Uğur : Kim bir kötülük yapar yahut nefsine zulmeder de sonra Allah'tan mağfiret dilerse, Allah'ı çok yarlığayıcı ve esirgeyici bulacaktır.
Ahmed Hulusi : Kim bir suç işler ya da nefsine zulmederse (benliği yüzünden - benliğini Allâh'a şirk koşarsa); sonra (suçunu idrak edip) Allâh'a istiğfar ederse, Allâh Ğafûr'dur, Rahıym'dir (bağışlayıcıdır ve rahmetinden kaynaklanan güzellikleri yaşatandır). . .
Ahmet Tekin : Kim bilinçli olarak bir kusur işler, yahut kendine haksızlık eder, sonra Allah’tan bağışlanma dilerse, Allah’ı, çok bağışlayıcı, çok merhametli bulur.
Ahmet Varol : Kim bir fenalık işler yahut kendine zulüm eder de sonra Allah'tan kendisini bağışlamasını dilerse Allah'ı çok bağışlayıcı, çok merhamet edici olarak bulur.
Ali Bulaç : Kim kötülük işler veya nefsine zulmedip sonra Allah'tan bağışlanma dilerse Allah'ı bağışlayıcı ve merhamet edici olarak bulur.
Ali Fikri Yavuz : Kim bir fenâlık yapar yahut nefsine zulmeder de Allah’dan mağfiret dilerse, Allah’ı çok bağışlayıcı, çok merhametli bulur.
Bekir Sadak : Kim kotuluk isler veya kendine yazik eder de sonra Allah'tan bagislanma dilerse, Allah'i magfiret ve merhamet sahibi olarak bulur.
Celal Yıldırım : Kim bir kötülük işler veya kendine haksızlıkta bulunur, sonra da Allah'a yönelip istiğfar ederse, Allah'ı çok bağışlayıcı ve çok merhamet edici bulur.
Diyanet İşleri : Kim bir kötülük yapar, yahut kendine zulmeder, sonra da Allah’tan bağışlama dilerse, Allah’ı çok bağışlayıcı ve çok merhamet edici bulur.
Diyanet İşleri (eski) : Kim kötülük işler veya kendine yazık eder de sonra Allah'tan bağışlanma dilerse, Allah'ı mağfiret ve merhamet sahibi olarak bulur.
Diyanet Vakfi : Kim bir kötülük yapar yahut nefsine zulmeder de sonra Allah'tan mağfiret dilerse, Allah'ı çok yarlığayıcı ve esirgeyici bulacaktır.
Edip Yüksel : Kim bir kötülük işler veya özüne zulmeder de sonra ALLAH'tan bağışlanma dilerse ALLAH'ı Bağışlayıcı ve Rahim bulur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kim bir kötülük işler, yahut nefsine zulmeder, sonra da Allah'tan bağışlanmasını dilerse, Allah'ı bağışlayıcı ve esirgeyici bulur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Oysa ki, kim bir kötülük yapar veya kendine zulmeder de sonra Allah'tan mağfiret dilerse, Allah'ı çok bağışlayıcı ve merhametli bulur.
Elmalılı Hamdi Yazır : Halbuki kim bir kötülük yapar veya nefsine zulm eder de sonra Allahın mağfiretine sığınırsa Allahı bir gafur, rahîm bulur
Fizilal-il Kuran : Kim bir kötülük işler ya da kendine zulmeder de Allah'tan af dilerse Allah'ı bağışlayıcı ve esirgeyici olarak karşısında bulur.
Gültekin Onan : Kim kötülük işler veya nefsine zulmedip sonra Tanrı'dan bağışlanma dilerse Tanrı'yı bağışlayıcı ve merhamet edici olarak bulur.
Hakkı Yılmaz : Kim bir kötülük işler yahut kendi kendine haksızlık eder, sonra da Allah'tan bağışlanma dilerse, Allah'ı çok bağışlayıcı ve çok merhametli bulur.
Hasan Basri Çantay : Kim bir kötülük yapar, yahud nefsine zulmeder de sonra Allahdan mağfiret isterse o, Allahı çok yarlığayıcı, çok esirgeyici bulur.
Hayrat Neşriyat : Hem kim bir kötülük yapar veya nefsine zulmeder de sonra Allah’dan mağfiret dilerse, Allah’ı Gafûr (çok bağışlayıcı), Rahîm (çok merhamet edici) olarak bulur.
İbni Kesir : Kim, bir kötülük yapar veya nefsine zulmeder de sonra Allah'dan mağfiret dilerse; Allah'ın Gafur ve Rahim olduğunu görür.
İskender Evrenosoğlu : Ve kim kötülük yapar veya nefsine zulmeder, sonra da Allah'tan mağfiret dilerse, Allah'ı mağfiret edici ve rahmet edici olarak bulur.
Muhammed Esed : Ama kim kötülük yapar yahut (başka şekilde) kendisine zulmeder de daha sonra affetmesi için Allaha yalvarırsa, Allahı çok bağışlayıcı ve rahmet kaynağı olarak bulacaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve her kim bir kötülük yapar veya nefsine zulmeder de sonra Allah Teâlâ'dan mağfiret dilerse Allah Teâlâ'yı gafûr, rahîm bulur.
Ömer Öngüt : Kim bir kötülük yapar veya nefsine zulmeder de sonra Allah'tan mağfiret dilerse, Allah'ı çok bağışlayıcı ve merhamet sahibi olarak bulur.
Şaban Piriş : Kim bir kötülük işler veya nefsine zulmeder de sonra Allah’tan bağışlanma dilerse, Allah’ı bağışlayıcı ve merhametli olarak bulur.
Suat Yıldırım : Kim kötülük eder veya günah işleyerek nefsine zulmeder de sonra Allah’tan af dilerse, Allah’ı gafur ve rahim (affı ve merhameti bol) bulur.
Süleyman Ateş : Kim bir kötülük yapar, yahut nefsine zulmeder de sonra Allah'tan mağfiret dilerse, Allâh'ı bağışlayıcı ve esirgeyici bulur.
Tefhim-ul Kuran : Kim kötülük işler veya nefsine zulmedip sonra Allah'tan bağışlanma dilerse Allah'ı bağışlayıcı ve merhamet edici olarak bulur.
Ümit Şimşek : Bununla beraber, kim bir kötülük işler yahut nefsine zulmeder de sonra Allah'tan bağışlanma dilerse, Allah'ı çok bağışlayıcı, çok merhamet edici bulur.
Yaşar Nuri Öztürk : Kim bir kötülük yapar yahut öz benliğine zulmeder de sonra Allah'tan af dilerse Allah'ı çok affedici, çok merhametli bulur.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}