» 4 / Nisâ  109:

Kuran Sırası: 4
İniş Sırası: 92
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176

 » 4 / Nisâ  Suresi: 109
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. هَا (HE) = hā : o
2. أَنْتُمْ (ÊNTM) = entum : sizin
3. هَٰؤُلَاءِ (HÙLEÙ) = hā'ulā'i : siz
4. جَادَلْتُمْ (CED̃LTM) = cādeltum : savundunuz
5. عَنْهُمْ (ANHM) = ǎnhum : onları
6. فِي (FY) = fī :
7. الْحَيَاةِ (ELḪYET) = l-Hayāti : hayatında
8. الدُّنْيَا (ELD̃NYE) = d-dunyā : dünya
9. فَمَنْ (FMN) = femen : ya kim
10. يُجَادِلُ (YCED̃L) = yucādilu : savunacak
11. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah'a karşı
12. عَنْهُمْ (ANHM) = ǎnhum : onları
13. يَوْمَ (YVM) = yevme : günü
14. الْقِيَامَةِ (ELGYEMT) = l-ḳiyāmeti : kıyamet
15. أَمْ (ÊM) = em : ya da
16. مَنْ (MN) = men : kim
17. يَكُونُ (YKVN) = yekūnu : olacak
18. عَلَيْهِمْ (ALYHM) = ǎleyhim : onlara
19. وَكِيلًا (VKYLE) = vekīlen : vekil
o | sizin | siz | savundunuz | onları | | hayatında | dünya | ya kim | savunacak | Allah'a karşı | onları | günü | kıyamet | ya da | kim | olacak | onlara | vekil |

[] [] [] [CD̃L] [] [] [ḪYY] [D̃NV] [] [CD̃L] [] [] [YVM] [GVM] [] [] [KVN] [] [VKL]
HE ÊNTM HÙLEÙ CED̃LTM ANHM FY ELḪYET ELD̃NYE FMN YCED̃L ELLH ANHM YVM ELGYEMT ÊM MN YKVN ALYHM VKYLE

entum hā'ulā'i cādeltum ǎnhum l-Hayāti d-dunyā femen yucādilu llahe ǎnhum yevme l-ḳiyāmeti em men yekūnu ǎleyhim vekīlen
ها أنتم هؤلاء جادلتم عنهم في الحياة الدنيا فمن يجادل الله عنهم يوم القيامة أم من يكون عليهم وكيلا

 » 4 / Nisâ  Suresi: 109
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ها | HE o it's
أنتم | ÊNTM entum sizin for your
هؤلاء | HÙLEÙ hā'ulā'i siz those who
جادلتم ج د ل | CD̃L CED̃LTM cādeltum savundunuz [you] argue
عنهم | ANHM ǎnhum onları for them
في | FY in
الحياة ح ي ي | ḪYY ELḪYET l-Hayāti hayatında the life
الدنيا د ن و | D̃NV ELD̃NYE d-dunyā dünya (of) the world,
فمن | FMN femen ya kim but who
يجادل ج د ل | CD̃L YCED̃L yucādilu savunacak will argue
الله | ELLH llahe Allah'a karşı (with) Allah
عنهم | ANHM ǎnhum onları for them
يوم ي و م | YVM YVM yevme günü (on the) Day
القيامة ق و م | GVM ELGYEMT l-ḳiyāmeti kıyamet (of) [the] Resurrection
أم | ÊM em ya da or
من | MN men kim who
يكون ك و ن | KVN YKVN yekūnu olacak will be
عليهم | ALYHM ǎleyhim onlara [over them]
وكيلا و ك ل | VKL VKYLE vekīlen vekil (their) defender.

4:109 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

o | sizin | siz | savundunuz | onları | | hayatında | dünya | ya kim | savunacak | Allah'a karşı | onları | günü | kıyamet | ya da | kim | olacak | onlara | vekil |

[] [] [] [CD̃L] [] [] [ḪYY] [D̃NV] [] [CD̃L] [] [] [YVM] [GVM] [] [] [KVN] [] [VKL]
HE ÊNTM HÙLEÙ CED̃LTM ANHM FY ELḪYET ELD̃NYE FMN YCED̃L ELLH ANHM YVM ELGYEMT ÊM MN YKVN ALYHM VKYLE

entum hā'ulā'i cādeltum ǎnhum l-Hayāti d-dunyā femen yucādilu llahe ǎnhum yevme l-ḳiyāmeti em men yekūnu ǎleyhim vekīlen
ها أنتم هؤلاء جادلتم عنهم في الحياة الدنيا فمن يجادل الله عنهم يوم القيامة أم من يكون عليهم وكيلا

[] [] [] [ج د ل] [] [] [ح ي ي] [د ن و] [] [ج د ل] [] [] [ي و م] [ق و م] [] [] [ك و ن] [] [و ك ل]

 » 4 / Nisâ  Suresi: 109
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ها | HE o it's
He,Elif,
5,1,

أنتم | ÊNTM entum sizin for your
,Nun,Te,Mim,
,50,400,40,
VOC – prefixed vocative particle ha
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
أداة نداء
ضمير منفصل
هؤلاء | HÙLEÙ hā'ulā'i siz those who
He,,Lam,Elif,,
5,,30,1,,
REL – plural relative pronoun
اسم موصول
جادلتم ج د ل | CD̃L CED̃LTM cādeltum savundunuz [you] argue
Cim,Elif,Dal,Lam,Te,Mim,
3,1,4,30,400,40,
V – 2nd person masculine plural (form III) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
عنهم | ANHM ǎnhum onları for them
Ayn,Nun,He,Mim,
70,50,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الحياة ح ي ي | ḪYY ELḪYET l-Hayāti hayatında the life
Elif,Lam,Ha,Ye,Elif,Te merbuta,
1,30,8,10,1,400,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
الدنيا د ن و | D̃NV ELD̃NYE d-dunyā dünya (of) the world,
Elif,Lam,Dal,Nun,Ye,Elif,
1,30,4,50,10,1,
ADJ – genitive feminine singular adjective
صفة مجرورة
فمن | FMN femen ya kim but who
Fe,Mim,Nun,
80,40,50,
REM – prefixed resumption particle
INTG – interrogative noun
الفاء استئنافية
اسم استفهام
يجادل ج د ل | CD̃L YCED̃L yucādilu savunacak will argue
Ye,Cim,Elif,Dal,Lam,
10,3,1,4,30,
V – 3rd person masculine singular (form III) imperfect verb
فعل مضارع
الله | ELLH llahe Allah'a karşı (with) Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
عنهم | ANHM ǎnhum onları for them
Ayn,Nun,He,Mim,
70,50,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
يوم ي و م | YVM YVM yevme günü (on the) Day
Ye,Vav,Mim,
10,6,40,
"T – accusative masculine time adverb → Day of Resurrection"
ظرف زمان منصوب
القيامة ق و م | GVM ELGYEMT l-ḳiyāmeti kıyamet (of) [the] Resurrection
Elif,Lam,Gaf,Ye,Elif,Mim,Te merbuta,
1,30,100,10,1,40,400,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
أم | ÊM em ya da or
,Mim,
,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
من | MN men kim who
Mim,Nun,
40,50,
INTG – interrogative noun
اسم استفهام
يكون ك و ن | KVN YKVN yekūnu olacak will be
Ye,Kef,Vav,Nun,
10,20,6,50,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
عليهم | ALYHM ǎleyhim onlara [over them]
Ayn,Lam,Ye,He,Mim,
70,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
وكيلا و ك ل | VKL VKYLE vekīlen vekil (their) defender.
Vav,Kef,Ye,Lam,Elif,
6,20,10,30,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |هَا: o | أَنْتُمْ: sizin | هَٰؤُلَاءِ: siz | جَادَلْتُمْ: savundunuz | عَنْهُمْ: onları | فِي: | الْحَيَاةِ: hayatında | الدُّنْيَا: dünya | فَمَنْ: ya kim | يُجَادِلُ: savunacak | اللَّهَ: Allah'a karşı | عَنْهُمْ: onları | يَوْمَ: günü | الْقِيَامَةِ: kıyamet | أَمْ: ya da | مَنْ: kim | يَكُونُ: olacak | عَلَيْهِمْ: onlara | وَكِيلًا: vekil |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ها HE o | أنتم ÊNTM sizin | هؤلاء HÙLEÙ siz | جادلتم CED̃LTM savundunuz | عنهم ANHM onları | في FY | الحياة ELḪYET hayatında | الدنيا ELD̃NYE dünya | فمن FMN ya kim | يجادل YCED̃L savunacak | الله ELLH Allah'a karşı | عنهم ANHM onları | يوم YWM günü | القيامة ELGYEMT kıyamet | أم ÊM ya da | من MN kim | يكون YKWN olacak | عليهم ALYHM onlara | وكيلا WKYLE vekil |
Kırık Meal (Okunuş) : |: o | entum: sizin | hā'ulā'i: siz | cādeltum: savundunuz | ǎnhum: onları | : | l-Hayāti: hayatında | d-dunyā: dünya | femen: ya kim | yucādilu: savunacak | llahe: Allah'a karşı | ǎnhum: onları | yevme: günü | l-ḳiyāmeti: kıyamet | em: ya da | men: kim | yekūnu: olacak | ǎleyhim: onlara | vekīlen: vekil |
Kırık Meal (Transcript) : |HE: o | ÊNTM: sizin | HÙLEÙ: siz | CED̃LTM: savundunuz | ANHM: onları | FY: | ELḪYET: hayatında | ELD̃NYE: dünya | FMN: ya kim | YCED̃L: savunacak | ELLH: Allah'a karşı | ANHM: onları | YVM: günü | ELGYEMT: kıyamet | ÊM: ya da | MN: kim | YKVN: olacak | ALYHM: onlara | VKYLE: vekil |
Abdulbaki Gölpınarlı : İşte siz o kişilersiniz ki dünya hayâtında onları tuttunuz, onlar için uğraştınız; fakat kıyâmet gününde, Allah'a karşı kim savunacak onları, yahut kim koruyacak onları?
Adem Uğur : Haydi siz dünya hayatında onlara taraf çıkıp savundunuz, ya kıyamet günü Allah'a karşı onları kim savunacak yahut onlara kim vekil olacak?
Ahmed Hulusi : Hadi siz dünya yaşamında onları savundunuz; ya kıyamet sürecinde kim savunacak onları veya vekîlleri kim olacak!
Ahmet Tekin : Bakın ey mü’minler, siz, dünya hayatında münafıklar adına savunma yapıyorsunuz. Peki, kıyamet günü, Allah’ın huzurunda onlar adına kim savunma yapacak? Yahut yanlarında bulunarak onları kim himaye edecek?
Ahmet Varol : Diyelim ki siz dünya hayatında onları savundunuz, peki kıyamet gününde onları Allah'a karşı kim savunacak? Yahut kim onların vekili olacak?
Ali Bulaç : İşte siz böylesiniz; dünya hayatında onlardan yana mücadele ettiniz. Peki kıyamet günü onlardan yana Allah'a mücadele edecek kimdir? Ya da onlara vekil olacak kimdir?
Ali Fikri Yavuz : İşte siz (Ey hâinleri müdafaa edenler) öyle kimselersiniz ki, cahiliyyet gayreti ile dünya hayatı uğrunda o hâinlerden yana mücadeleye atılmışsınız. Kıyamet gününde onlara azab edilirken, kendileri hesabına Allah’a karşı mücadele edecek kimdir? Yahut onlara kim vekil olacak?
Bekir Sadak : Iste siz dunya hayatinda onlari savunuyorsunuz ama, kiyamet gunu onlari Allah'a karsi kim savunacak? Veya onlarin vekaletini kim uzerine alacaktir?
Celal Yıldırım : İşte siz öyle kimselersiniz ki, dünya hayatında onlardan yana çekişip uğraşırsınız, ya Kıyamet günü Allah'a karşı kim onlardan yana savunuculuk yapıp uğraşacak ? Ya da kim onlara vekîl olacak?
Diyanet İşleri : İşte siz öyle kimselersiniz (ki, diyelim) dünya hayatında onları savundunuz. Ya kıyamet günü onları Allah’a karşı kim savunacak, yahut kim onlara vekil olacak?
Diyanet İşleri (eski) : İşte siz dünya hayatında onları savunuyorsunuz ama, kıyamet günü onları Allah'a karşı kim savunacak? Veya onların vekaletini kim üzerine alacaktır?
Diyanet Vakfi : Haydi siz dünya hayatında onlara taraf çıkıp savundunuz, ya kıyamet günü Allah'a karşı onları kim savunacak yahut onlara kim vekil olacak?
Edip Yüksel : İşte sizler bu tür kişileri dünya hayatında savunuyorsunuz. Peki, diriliş gününde ALLAH'a karşı kim onları savunacak? Ya da kim onlara avukat olacak?
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Haydi siz dünya hayatında onları savunuverdiniz (diyelim). Peki kıyamet gününde Allah'ın huzurunda onları kim savunacaktır? Yahut onlara kim vekil olacaktır?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Haydi, siz bu dünya hayatında onlar adına mücadele ediverdiniz diyelim, fakat kıyamet günü onları kim savunacak ve onlara kim vekil olacak?
Elmalılı Hamdi Yazır : Haydi siz öyle yapdınız: bu Dünya hayatta tuttunuz taraflarından kim mücadele edecek? Veya üzerlerine kim vekil olacak?
Fizilal-il Kuran : Diyelim ki, siz onları dünya hayatında savundunuz. Peki kıyamet günü onları Allah'a karşı kim savunacak ya da kim onların vekilliğini üzerine alacak.
Gültekin Onan : İşte siz böylesiniz; dünya hayatında onlardan yana mücadele ettiniz. Peki kıyamet günü onlardan yana Tanrı'ya mücadele edecek kimdir? Ya da onlara vekil olacak kimdir?
Hakkı Yılmaz : Haydi, siz basit dünya yaşamında onları savundunuz. Peki, kıyâmet gününde Allah'a karşı onları kim savunacaktır? Yahut kim onlara “işlerini bir programa göre ayarlayan ve bu programı koruyarak, destekleyerek uygulayan” olacaktır?
Hasan Basri Çantay : İşte siz öyle kimselersiniz ki dünyâ hayaatı uğrunda onlardan yana mücâdeleye atılmışsınızdır. Ya kıyaamet günü onlar hesabına Allahla kim savaşacak? Yahud onlara kim vekil olacak?
Hayrat Neşriyat : İşte siz öyle kimselersiniz ki, haydi dünya hayâtında onlar (o hâinler)den yana mücâdele ettiniz; fakat kıyâmet günü onlar nâmına Allah ile kim mücâdele edecek, yâhut (ogün) kim onlara vekil olacak?
İbni Kesir : İşte siz öyle kimselersiniz ki; dünya hayatında onları savunuyorsunuz. Ama kıyamet günü Allah'a karşı onları kim savunacak? Yahut onlara kim vekil olacak?
İskender Evrenosoğlu : İşte siz böylesiniz. Dünya hayatında onlardan yana mücadele ettiniz. Fakat, kıyâmet günü onlardan yana kim Allah ile mücadele edecek veya kim onlara vekil olacak?
Muhammed Esed : Sizler belki bu dünya hayatında onları savunabilirsiniz; ya Kıyamet Günü kim onları Allaha karşı savunacak, kim onların koruyucusu olacaktır?
Ömer Nasuhi Bilmen : İşte siz öyle kimselersiniz ki, dünya hayatı hususunda onlardan yana mücadelede bulundunuz, fakat Kıyamet gününde onlar tarafından Allah Teâlâ'ya karşı kim mücadelede bulunacak? Veya onların üzerine kim vekil olacak?
Ömer Öngüt : İşte siz öyle kimselersiniz ki, dünya hayatında onlara taraf çıkıp savunuyorsunuz. Peki kıyamet gününde Allah'ın huzurunda onları kim savunacak? Yahut onlara kim vekil olacak?
Şaban Piriş : İşte siz, dünya hayatında onlardan yana mücadele ettiniz. Kıyamet gününde kim onları müdafaa eder; kim onlara vekil olur?
Suat Yıldırım : Haydi diyelim, siz bu dünya hayatı bakımından onları savundunuz, peki yarın kıyamet günü kim Allah’a karşı onları savunacak? Yahut kim onların vekili olacak?
Süleyman Ateş : Haydi siz, dünyâ hayâtında onları savundunuz; ya kıyâmet günü onları Allah'a karşı kim savunacak, ya da kim onlara vekil olacak?
Tefhim-ul Kuran : İşte siz böylesiniz; dünya hayatında onlardan yana mücadele ettiniz. Peki kıyamet günü onlardan yana Allah'la mücadele edecek kimdir? Ya da onlara vekil olacak kimdir?
Ümit Şimşek : Siz dünya hayatında onları savundunuz diyelim; kıyamet gününde Allah'a karşı onları kim savunacak, himayelerini kim üstlenecek?
Yaşar Nuri Öztürk : Diyelim, siz onlar için dünya hayatında mücadele verdiniz. Peki, kıyamet günü Allah'a karşı onlar için kim mücadele verir, onlar hakkında kim vekillik yapar?


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}