» 4 / Nisâ  92:

Kuran Sırası: 4
İniş Sırası: 92
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176

 » 4 / Nisâ  Suresi: 92
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَمَا (VME) = ve mā : yoktur
2. كَانَ (KEN) = kāne :
3. لِمُؤْمِنٍ (LMÙMN) = limu'minin : bir mü'minin
4. أَنْ (ÊN) = en :
5. يَقْتُلَ (YGTL) = yeḳtule : öldürmesi
6. مُؤْمِنًا (MÙMNE) = mu'minen : bir mü'mini
7. إِلَّا (ÎLE) = illā : dışında
8. خَطَأً (ḢŦÊ) = ḣaTaen : yanlışlık
9. وَمَنْ (VMN) = ve men : ve kim ki
10. قَتَلَ (GTL) = ḳatele : öldürdü
11. مُؤْمِنًا (MÙMNE) = mu'minen : bir mü'mini
12. خَطَأً (ḢŦÊ) = ḣaTaen : yanlışlıkla
13. فَتَحْرِيرُ (FTḪRYR) = feteHrīru : azadetmelidir
14. رَقَبَةٍ (RGBT) = raḳabetin : bir köle
15. مُؤْمِنَةٍ (MÙMNT) = mu'minetin : mü'min
16. وَدِيَةٌ (VD̃YT) = ve diyetun : ve bir diyet
17. مُسَلَّمَةٌ (MSLMT) = musellemetun : vermelidir
18. إِلَىٰ (ÎL) = ilā :
19. أَهْلِهِ (ÊHLH) = ehlihi : ölenin ailesine
20. إِلَّا (ÎLE) = illā : başka
21. أَنْ (ÊN) = en :
22. يَصَّدَّقُوا (YṦD̃GVE) = yeSSaddeḳū : bağışlamaları
23. فَإِنْ (FÎN) = fein : eğer
24. كَانَ (KEN) = kāne : ise
25. مِنْ (MN) = min : -tan
26. قَوْمٍ (GVM) = ḳavmin : bir topluluk-
27. عَدُوٍّ (AD̃V) = ǎduvvin : düşmanınız olan
28. لَكُمْ (LKM) = lekum : sizin
29. وَهُوَ (VHV) = ve huve : o (öldürülen)
30. مُؤْمِنٌ (MÙMN) = mu'minun : mü'min
31. فَتَحْرِيرُ (FTḪRYR) = feteHrīru : azadetmelidir
32. رَقَبَةٍ (RGBT) = raḳabetin : bir köle
33. مُؤْمِنَةٍ (MÙMNT) = mu'minetin : mü'min
34. وَإِنْ (VÎN) = ve in : ve eğer
35. كَانَ (KEN) = kāne : ise
36. مِنْ (MN) = min :
37. قَوْمٍ (GVM) = ḳavmin : bir topluluktan
38. بَيْنَكُمْ (BYNKM) = beynekum : sizinle
39. وَبَيْنَهُمْ (VBYNHM) = ve beynehum : kendileri arasında
40. مِيثَاقٌ (MYS̃EG) = mīṧāḳun : andlaşma bulunan
41. فَدِيَةٌ (FD̃YT) = fediyetun : bir diyet
42. مُسَلَّمَةٌ (MSLMT) = musellemetun : verilecektir
43. إِلَىٰ (ÎL) = ilā :
44. أَهْلِهِ (ÊHLH) = ehlihi : ailesine
45. وَتَحْرِيرُ (VTḪRYR) = ve teHrīru : ve azadetmek lazımdır
46. رَقَبَةٍ (RGBT) = raḳabetin : bir köle
47. مُؤْمِنَةٍ (MÙMNT) = mu'minetin : mü'min
48. فَمَنْ (FMN) = fe men : kimse
49. لَمْ (LM) = lem :
50. يَجِدْ (YCD̃) = yecid : bunları bulamayan
51. فَصِيَامُ (FṦYEM) = feSiyāmu : oruç tutmalıdır
52. شَهْرَيْنِ (ŞHRYN) = şehrayni : iki ay
53. مُتَتَابِعَيْنِ (MTTEBAYN) = mutetābiǎyni : ardı ardına
54. تَوْبَةً (TVBT) = tevbeten : tevbesinin kabulü için
55. مِنَ (MN) = mine : tarafından
56. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah
57. وَكَانَ (VKEN) = ve kāne :
58. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
59. عَلِيمًا (ALYME) = ǎlīmen : bilendir
60. حَكِيمًا (ḪKYME) = Hakīmen : hüküm ve hikmet sahibidir
yoktur | | bir mü'minin | | öldürmesi | bir mü'mini | dışında | yanlışlık | ve kim ki | öldürdü | bir mü'mini | yanlışlıkla | azadetmelidir | bir köle | mü'min | ve bir diyet | vermelidir | | ölenin ailesine | başka | | bağışlamaları | eğer | ise | -tan | bir topluluk- | düşmanınız olan | sizin | o (öldürülen) | mü'min | azadetmelidir | bir köle | mü'min | ve eğer | ise | | bir topluluktan | sizinle | kendileri arasında | andlaşma bulunan | bir diyet | verilecektir | | ailesine | ve azadetmek lazımdır | bir köle | mü'min | kimse | | bunları bulamayan | oruç tutmalıdır | iki ay | ardı ardına | tevbesinin kabulü için | tarafından | Allah | | Allah | bilendir | hüküm ve hikmet sahibidir |

[] [KVN] [EMN] [] [GTL] [EMN] [] [ḢŦE] [] [GTL] [EMN] [ḢŦE] [ḪRR] [RGB] [EMN] [VD̃Y] [SLM] [] [EHL] [] [] [ṦD̃G] [] [KVN] [] [GVM] [AD̃V] [] [] [EMN] [ḪRR] [RGB] [EMN] [] [KVN] [] [GVM] [BYN] [BYN] [VS̃G] [VD̃Y] [SLM] [] [EHL] [ḪRR] [RGB] [EMN] [] [] [VCD̃] [ṦVM] [ŞHR] [TBA] [TVB] [] [] [KVN] [] [ALM] [ḪKM]
VME KEN LMÙMN ÊN YGTL MÙMNE ÎLE ḢŦÊ VMN GTL MÙMNE ḢŦÊ FTḪRYR RGBT MÙMNT VD̃YT MSLMT ÎL ÊHLH ÎLE ÊN YṦD̃GVE FÎN KEN MN GVM AD̃V LKM VHV MÙMN FTḪRYR RGBT MÙMNT VÎN KEN MN GVM BYNKM VBYNHM MYS̃EG FD̃YT MSLMT ÎL ÊHLH VTḪRYR RGBT MÙMNT FMN LM YCD̃ FṦYEM ŞHRYN MTTEBAYN TVBT MN ELLH VKEN ELLH ALYME ḪKYME

ve mā kāne limu'minin en yeḳtule mu'minen illā ḣaTaen ve men ḳatele mu'minen ḣaTaen feteHrīru raḳabetin mu'minetin ve diyetun musellemetun ilā ehlihi illā en yeSSaddeḳū fein kāne min ḳavmin ǎduvvin lekum ve huve mu'minun feteHrīru raḳabetin mu'minetin ve in kāne min ḳavmin beynekum ve beynehum mīṧāḳun fediyetun musellemetun ilā ehlihi ve teHrīru raḳabetin mu'minetin fe men lem yecid feSiyāmu şehrayni mutetābiǎyni tevbeten mine llahi ve kāne llahu ǎlīmen Hakīmen
وما كان لمؤمن أن يقتل مؤمنا إلا خطأ ومن قتل مؤمنا خطأ فتحرير رقبة مؤمنة ودية مسلمة إلى أهله إلا أن يصدقوا فإن كان من قوم عدو لكم وهو مؤمن فتحرير رقبة مؤمنة وإن كان من قوم بينكم وبينهم ميثاق فدية مسلمة إلى أهله وتحرير رقبة مؤمنة فمن لم يجد فصيام شهرين متتابعين توبة من الله وكان الله عليما حكيما

 » 4 / Nisâ  Suresi: 92
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وما | VME ve mā yoktur And not
كان ك و ن | KVN KEN kāne is
لمؤمن ا م ن | EMN LMÙMN limu'minin bir mü'minin for a believer
أن | ÊN en that
يقتل ق ت ل | GTL YGTL yeḳtule öldürmesi he kills
مؤمنا ا م ن | EMN MÙMNE mu'minen bir mü'mini a believer
إلا | ÎLE illā dışında except
خطأ خ ط ا | ḢŦE ḢŦÊ ḣaTaen yanlışlık (by) mistake.
ومن | VMN ve men ve kim ki And whoever
قتل ق ت ل | GTL GTL ḳatele öldürdü killed
مؤمنا ا م ن | EMN MÙMNE mu'minen bir mü'mini a believer
خطأ خ ط ا | ḢŦE ḢŦÊ ḣaTaen yanlışlıkla (by) mistake,
فتحرير ح ر ر | ḪRR FTḪRYR feteHrīru azadetmelidir then freeing
رقبة ر ق ب | RGB RGBT raḳabetin bir köle (of) a slave
مؤمنة ا م ن | EMN MÙMNT mu'minetin mü'min - believing
ودية و د ي | VD̃Y VD̃YT ve diyetun ve bir diyet and blood money
مسلمة س ل م | SLM MSLMT musellemetun vermelidir (is to be) paid
إلى | ÎL ilā to
أهله ا ه ل | EHL ÊHLH ehlihi ölenin ailesine his family
إلا | ÎLE illā başka unless
أن | ÊN en that
يصدقوا ص د ق | ṦD̃G YṦD̃GVE yeSSaddeḳū bağışlamaları they remit (as) charity.
فإن | FÎN fein eğer But if
كان ك و ن | KVN KEN kāne ise (he) was
من | MN min -tan from
قوم ق و م | GVM GVM ḳavmin bir topluluk- a people
عدو ع د و | AD̃V AD̃V ǎduvvin düşmanınız olan hostile
لكم | LKM lekum sizin to you
وهو | VHV ve huve o (öldürülen) and he was
مؤمن ا م ن | EMN MÙMN mu'minun mü'min a believer
فتحرير ح ر ر | ḪRR FTḪRYR feteHrīru azadetmelidir then freeing
رقبة ر ق ب | RGB RGBT raḳabetin bir köle (of) a believing slave.
مؤمنة ا م ن | EMN MÙMNT mu'minetin mü'min - believing.
وإن | VÎN ve in ve eğer And if
كان ك و ن | KVN KEN kāne ise (he) was
من | MN min from
قوم ق و م | GVM GVM ḳavmin bir topluluktan a people
بينكم ب ي ن | BYN BYNKM beynekum sizinle between you
وبينهم ب ي ن | BYN VBYNHM ve beynehum kendileri arasında and between them,
ميثاق و ث ق | VS̃G MYS̃EG mīṧāḳun andlaşma bulunan (is) a treaty,
فدية و د ي | VD̃Y FD̃YT fediyetun bir diyet then blood money
مسلمة س ل م | SLM MSLMT musellemetun verilecektir (is to be) paid
إلى | ÎL ilā to
أهله ا ه ل | EHL ÊHLH ehlihi ailesine his family,
وتحرير ح ر ر | ḪRR VTḪRYR ve teHrīru ve azadetmek lazımdır and freeing
رقبة ر ق ب | RGB RGBT raḳabetin bir köle (of) a slave
مؤمنة ا م ن | EMN MÙMNT mu'minetin mü'min - believing.
فمن | FMN fe men kimse And whoever
لم | LM lem (does) not
يجد و ج د | VCD̃ YCD̃ yecid bunları bulamayan find,
فصيام ص و م | ṦVM FṦYEM feSiyāmu oruç tutmalıdır then fasting
شهرين ش ه ر | ŞHR ŞHRYN şehrayni iki ay (for) two months
متتابعين ت ب ع | TBA MTTEBAYN mutetābiǎyni ardı ardına consecutively,
توبة ت و ب | TVB TVBT tevbeten tevbesinin kabulü için (seeking) repentance
من | MN mine tarafından from
الله | ELLH llahi Allah Allah,
وكان ك و ن | KVN VKEN ve kāne and is
الله | ELLH llahu Allah Allah
عليما ع ل م | ALM ALYME ǎlīmen bilendir All-Knowing,
حكيما ح ك م | ḪKM ḪKYME Hakīmen hüküm ve hikmet sahibidir All-Wise.

4:92 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

yoktur | | bir mü'minin | | öldürmesi | bir mü'mini | dışında | yanlışlık | ve kim ki | öldürdü | bir mü'mini | yanlışlıkla | azadetmelidir | bir köle | mü'min | ve bir diyet | vermelidir | | ölenin ailesine | başka | | bağışlamaları | eğer | ise | -tan | bir topluluk- | düşmanınız olan | sizin | o (öldürülen) | mü'min | azadetmelidir | bir köle | mü'min | ve eğer | ise | | bir topluluktan | sizinle | kendileri arasında | andlaşma bulunan | bir diyet | verilecektir | | ailesine | ve azadetmek lazımdır | bir köle | mü'min | kimse | | bunları bulamayan | oruç tutmalıdır | iki ay | ardı ardına | tevbesinin kabulü için | tarafından | Allah | | Allah | bilendir | hüküm ve hikmet sahibidir |

[] [KVN] [EMN] [] [GTL] [EMN] [] [ḢŦE] [] [GTL] [EMN] [ḢŦE] [ḪRR] [RGB] [EMN] [VD̃Y] [SLM] [] [EHL] [] [] [ṦD̃G] [] [KVN] [] [GVM] [AD̃V] [] [] [EMN] [ḪRR] [RGB] [EMN] [] [KVN] [] [GVM] [BYN] [BYN] [VS̃G] [VD̃Y] [SLM] [] [EHL] [ḪRR] [RGB] [EMN] [] [] [VCD̃] [ṦVM] [ŞHR] [TBA] [TVB] [] [] [KVN] [] [ALM] [ḪKM]
VME KEN LMÙMN ÊN YGTL MÙMNE ÎLE ḢŦÊ VMN GTL MÙMNE ḢŦÊ FTḪRYR RGBT MÙMNT VD̃YT MSLMT ÎL ÊHLH ÎLE ÊN YṦD̃GVE FÎN KEN MN GVM AD̃V LKM VHV MÙMN FTḪRYR RGBT MÙMNT VÎN KEN MN GVM BYNKM VBYNHM MYS̃EG FD̃YT MSLMT ÎL ÊHLH VTḪRYR RGBT MÙMNT FMN LM YCD̃ FṦYEM ŞHRYN MTTEBAYN TVBT MN ELLH VKEN ELLH ALYME ḪKYME

ve mā kāne limu'minin en yeḳtule mu'minen illā ḣaTaen ve men ḳatele mu'minen ḣaTaen feteHrīru raḳabetin mu'minetin ve diyetun musellemetun ilā ehlihi illā en yeSSaddeḳū fein kāne min ḳavmin ǎduvvin lekum ve huve mu'minun feteHrīru raḳabetin mu'minetin ve in kāne min ḳavmin beynekum ve beynehum mīṧāḳun fediyetun musellemetun ilā ehlihi ve teHrīru raḳabetin mu'minetin fe men lem yecid feSiyāmu şehrayni mutetābiǎyni tevbeten mine llahi ve kāne llahu ǎlīmen Hakīmen
وما كان لمؤمن أن يقتل مؤمنا إلا خطأ ومن قتل مؤمنا خطأ فتحرير رقبة مؤمنة ودية مسلمة إلى أهله إلا أن يصدقوا فإن كان من قوم عدو لكم وهو مؤمن فتحرير رقبة مؤمنة وإن كان من قوم بينكم وبينهم ميثاق فدية مسلمة إلى أهله وتحرير رقبة مؤمنة فمن لم يجد فصيام شهرين متتابعين توبة من الله وكان الله عليما حكيما

[] [ك و ن] [ا م ن] [] [ق ت ل] [ا م ن] [] [خ ط ا] [] [ق ت ل] [ا م ن] [خ ط ا] [ح ر ر] [ر ق ب] [ا م ن] [و د ي] [س ل م] [] [ا ه ل] [] [] [ص د ق] [] [ك و ن] [] [ق و م] [ع د و] [] [] [ا م ن] [ح ر ر] [ر ق ب] [ا م ن] [] [ك و ن] [] [ق و م] [ب ي ن] [ب ي ن] [و ث ق] [و د ي] [س ل م] [] [ا ه ل] [ح ر ر] [ر ق ب] [ا م ن] [] [] [و ج د] [ص و م] [ش ه ر] [ت ب ع] [ت و ب] [] [] [ك و ن] [] [ع ل م] [ح ك م]

 » 4 / Nisâ  Suresi: 92
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وما | VME ve mā yoktur And not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
REM – prefixed resumption particle
NEG – negative particle
الواو استئنافية
حرف نفي
كان ك و ن | KVN KEN kāne is
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
لمؤمن ا م ن | EMN LMÙMN limu'minin bir mü'minin for a believer
Lam,Mim,,Mim,Nun,
30,40,,40,50,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine indefinite (form IV) active participle
جار ومجرور
أن | ÊN en that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يقتل ق ت ل | GTL YGTL yeḳtule öldürmesi he kills
Ye,Gaf,Te,Lam,
10,100,400,30,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
مؤمنا ا م ن | EMN MÙMNE mu'minen bir mü'mini a believer
Mim,,Mim,Nun,Elif,
40,,40,50,1,
N – accusative masculine indefinite (form IV) active participle
اسم منصوب
إلا | ÎLE illā dışında except
,Lam,Elif,
,30,1,
EXP – exceptive particle
أداة استثناء
خطأ خ ط ا | ḢŦE ḢŦÊ ḣaTaen yanlışlık (by) mistake.
Hı,Tı,,
600,9,,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
ومن | VMN ve men ve kim ki And whoever
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional noun
الواو استئنافية
اسم شرط
قتل ق ت ل | GTL GTL ḳatele öldürdü killed
Gaf,Te,Lam,
100,400,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
مؤمنا ا م ن | EMN MÙMNE mu'minen bir mü'mini a believer
Mim,,Mim,Nun,Elif,
40,,40,50,1,
N – accusative masculine indefinite (form IV) active participle
اسم منصوب
خطأ خ ط ا | ḢŦE ḢŦÊ ḣaTaen yanlışlıkla (by) mistake,
Hı,Tı,,
600,9,,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
فتحرير ح ر ر | ḪRR FTḪRYR feteHrīru azadetmelidir then freeing
Fe,Te,Ha,Re,Ye,Re,
80,400,8,200,10,200,
REM – prefixed resumption particle
N – nominative masculine (form II) verbal noun
الفاء استئنافية
اسم مرفوع
رقبة ر ق ب | RGB RGBT raḳabetin bir köle (of) a slave
Re,Gaf,Be,Te merbuta,
200,100,2,400,
N – genitive feminine indefinite noun
اسم مجرور
مؤمنة ا م ن | EMN MÙMNT mu'minetin mü'min - believing
Mim,,Mim,Nun,Te merbuta,
40,,40,50,400,
ADJ – genitive feminine indefinite (form IV) active participle
صفة مجرورة
ودية و د ي | VD̃Y VD̃YT ve diyetun ve bir diyet and blood money
Vav,Dal,Ye,Te merbuta,
6,4,10,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative feminine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
مسلمة س ل م | SLM MSLMT musellemetun vermelidir (is to be) paid
Mim,Sin,Lam,Mim,Te merbuta,
40,60,30,40,400,
ADJ – nominative feminine indefinite (form II) passive participle
صفة مرفوعة
إلى | ÎL ilā to
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
أهله ا ه ل | EHL ÊHLH ehlihi ölenin ailesine his family
,He,Lam,He,
,5,30,5,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إلا | ÎLE illā başka unless
,Lam,Elif,
,30,1,
EXP – exceptive particle
أداة استثناء
أن | ÊN en that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يصدقوا ص د ق | ṦD̃G YṦD̃GVE yeSSaddeḳū bağışlamaları they remit (as) charity.
Ye,Sad,Dal,Gaf,Vav,Elif,
10,90,4,100,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form V) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
فإن | FÎN fein eğer But if
Fe,,Nun,
80,,50,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional particle
الفاء استئنافية
حرف شرط
كان ك و ن | KVN KEN kāne ise (he) was
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
من | MN min -tan from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قوم ق و م | GVM GVM ḳavmin bir topluluk- a people
Gaf,Vav,Mim,
100,6,40,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
عدو ع د و | AD̃V AD̃V ǎduvvin düşmanınız olan hostile
Ayn,Dal,Vav,
70,4,6,
ADJ – genitive masculine indefinite adjective
صفة مجرورة
لكم | LKM lekum sizin to you
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
وهو | VHV ve huve o (öldürülen) and he was
Vav,He,Vav,
6,5,6,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
الواو عاطفة
ضمير منفصل
مؤمن ا م ن | EMN MÙMN mu'minun mü'min a believer
Mim,,Mim,Nun,
40,,40,50,
N – nominative masculine indefinite (form IV) active participle
اسم مرفوع
فتحرير ح ر ر | ḪRR FTḪRYR feteHrīru azadetmelidir then freeing
Fe,Te,Ha,Re,Ye,Re,
80,400,8,200,10,200,
RSLT – prefixed result particle
N – nominative masculine (form II) verbal noun
الفاء واقعة في جواب الشرط
اسم مرفوع
رقبة ر ق ب | RGB RGBT raḳabetin bir köle (of) a believing slave.
Re,Gaf,Be,Te merbuta,
200,100,2,400,
N – genitive feminine indefinite noun
اسم مجرور
مؤمنة ا م ن | EMN MÙMNT mu'minetin mü'min - believing.
Mim,,Mim,Nun,Te merbuta,
40,,40,50,400,
ADJ – genitive feminine indefinite (form IV) active participle
صفة مجرورة
وإن | VÎN ve in ve eğer And if
Vav,,Nun,
6,,50,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional particle
الواو استئنافية
حرف شرط
كان ك و ن | KVN KEN kāne ise (he) was
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
من | MN min from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قوم ق و م | GVM GVM ḳavmin bir topluluktan a people
Gaf,Vav,Mim,
100,6,40,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
بينكم ب ي ن | BYN BYNKM beynekum sizinle between you
Be,Ye,Nun,Kef,Mim,
2,10,50,20,40,
LOC – accusative location adverb
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
ظرف مكان منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وبينهم ب ي ن | BYN VBYNHM ve beynehum kendileri arasında and between them,
Vav,Be,Ye,Nun,He,Mim,
6,2,10,50,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
LOC – accusative location adverb
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
الواو عاطفة
ظرف مكان منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ميثاق و ث ق | VS̃G MYS̃EG mīṧāḳun andlaşma bulunan (is) a treaty,
Mim,Ye,Se,Elif,Gaf,
40,10,500,1,100,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
فدية و د ي | VD̃Y FD̃YT fediyetun bir diyet then blood money
Fe,Dal,Ye,Te merbuta,
80,4,10,400,
RSLT – prefixed result particle
N – nominative feminine indefinite noun
الفاء واقعة في جواب الشرط
اسم مرفوع
مسلمة س ل م | SLM MSLMT musellemetun verilecektir (is to be) paid
Mim,Sin,Lam,Mim,Te merbuta,
40,60,30,40,400,
ADJ – nominative feminine indefinite (form II) passive participle
صفة مرفوعة
إلى | ÎL ilā to
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
أهله ا ه ل | EHL ÊHLH ehlihi ailesine his family,
,He,Lam,He,
,5,30,5,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وتحرير ح ر ر | ḪRR VTḪRYR ve teHrīru ve azadetmek lazımdır and freeing
Vav,Te,Ha,Re,Ye,Re,
6,400,8,200,10,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine (form II) verbal noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
رقبة ر ق ب | RGB RGBT raḳabetin bir köle (of) a slave
Re,Gaf,Be,Te merbuta,
200,100,2,400,
N – genitive feminine indefinite noun
اسم مجرور
مؤمنة ا م ن | EMN MÙMNT mu'minetin mü'min - believing.
Mim,,Mim,Nun,Te merbuta,
40,,40,50,400,
ADJ – genitive feminine indefinite (form IV) active participle
صفة مجرورة
فمن | FMN fe men kimse And whoever
Fe,Mim,Nun,
80,40,50,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional noun
الفاء استئنافية
اسم شرط
لم | LM lem (does) not
Lam,Mim,
30,40,
NEG – negative particle
حرف نفي
يجد و ج د | VCD̃ YCD̃ yecid bunları bulamayan find,
Ye,Cim,Dal,
10,3,4,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
فصيام ص و م | ṦVM FṦYEM feSiyāmu oruç tutmalıdır then fasting
Fe,Sad,Ye,Elif,Mim,
80,90,10,1,40,
RSLT – prefixed result particle
N – nominative masculine noun
الفاء واقعة في جواب الشرط
اسم مرفوع
شهرين ش ه ر | ŞHR ŞHRYN şehrayni iki ay (for) two months
Şın,He,Re,Ye,Nun,
300,5,200,10,50,
N – genitive masculine dual noun
اسم مجرور
متتابعين ت ب ع | TBA MTTEBAYN mutetābiǎyni ardı ardına consecutively,
Mim,Te,Te,Elif,Be,Ayn,Ye,Nun,
40,400,400,1,2,70,10,50,
ADJ – genitive masculine dual (form VI) active participle
صفة مجرورة
توبة ت و ب | TVB TVBT tevbeten tevbesinin kabulü için (seeking) repentance
Te,Vav,Be,Te merbuta,
400,6,2,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
من | MN mine tarafından from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الله | ELLH llahi Allah Allah,
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
وكان ك و ن | KVN VKEN ve kāne and is
Vav,Kef,Elif,Nun,
6,20,1,50,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو استئنافية
فعل ماض
الله | ELLH llahu Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
عليما ع ل م | ALM ALYME ǎlīmen bilendir All-Knowing,
Ayn,Lam,Ye,Mim,Elif,
70,30,10,40,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
حكيما ح ك م | ḪKM ḪKYME Hakīmen hüküm ve hikmet sahibidir All-Wise.
Ha,Kef,Ye,Mim,Elif,
8,20,10,40,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَمَا: yoktur | كَانَ: | لِمُؤْمِنٍ: bir mü'minin | أَنْ: | يَقْتُلَ: öldürmesi | مُؤْمِنًا: bir mü'mini | إِلَّا: dışında | خَطَأً: yanlışlık | وَمَنْ: ve kim ki | قَتَلَ: öldürdü | مُؤْمِنًا: bir mü'mini | خَطَأً: yanlışlıkla | فَتَحْرِيرُ: azadetmelidir | رَقَبَةٍ: bir köle | مُؤْمِنَةٍ: mü'min | وَدِيَةٌ: ve bir diyet | مُسَلَّمَةٌ: vermelidir | إِلَىٰ: | أَهْلِهِ: ölenin ailesine | إِلَّا: başka | أَنْ: | يَصَّدَّقُوا: bağışlamaları | فَإِنْ: eğer | كَانَ: ise | مِنْ: -tan | قَوْمٍ: bir topluluk- | عَدُوٍّ: düşmanınız olan | لَكُمْ: sizin | وَهُوَ: o (öldürülen) | مُؤْمِنٌ: mü'min | فَتَحْرِيرُ: azadetmelidir | رَقَبَةٍ: bir köle | مُؤْمِنَةٍ: mü'min | وَإِنْ: ve eğer | كَانَ: ise | مِنْ: | قَوْمٍ: bir topluluktan | بَيْنَكُمْ: sizinle | وَبَيْنَهُمْ: kendileri arasında | مِيثَاقٌ: andlaşma bulunan | فَدِيَةٌ: bir diyet | مُسَلَّمَةٌ: verilecektir | إِلَىٰ: | أَهْلِهِ: ailesine | وَتَحْرِيرُ: ve azadetmek lazımdır | رَقَبَةٍ: bir köle | مُؤْمِنَةٍ: mü'min | فَمَنْ: kimse | لَمْ: | يَجِدْ: bunları bulamayan | فَصِيَامُ: oruç tutmalıdır | شَهْرَيْنِ: iki ay | مُتَتَابِعَيْنِ: ardı ardına | تَوْبَةً: tevbesinin kabulü için | مِنَ: tarafından | اللَّهِ: Allah | وَكَانَ: | اللَّهُ: Allah | عَلِيمًا: bilendir | حَكِيمًا: hüküm ve hikmet sahibidir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وما WME yoktur | كان KEN | لمؤمن LMÙMN bir mü'minin | أن ÊN | يقتل YGTL öldürmesi | مؤمنا MÙMNE bir mü'mini | إلا ÎLE dışında | خطأ ḢŦÊ yanlışlık | ومن WMN ve kim ki | قتل GTL öldürdü | مؤمنا MÙMNE bir mü'mini | خطأ ḢŦÊ yanlışlıkla | فتحرير FTḪRYR azadetmelidir | رقبة RGBT bir köle | مؤمنة MÙMNT mü'min | ودية WD̃YT ve bir diyet | مسلمة MSLMT vermelidir | إلى ÎL | أهله ÊHLH ölenin ailesine | إلا ÎLE başka | أن ÊN | يصدقوا YṦD̃GWE bağışlamaları | فإن FÎN eğer | كان KEN ise | من MN -tan | قوم GWM bir topluluk- | عدو AD̃W düşmanınız olan | لكم LKM sizin | وهو WHW o (öldürülen) | مؤمن MÙMN mü'min | فتحرير FTḪRYR azadetmelidir | رقبة RGBT bir köle | مؤمنة MÙMNT mü'min | وإن WÎN ve eğer | كان KEN ise | من MN | قوم GWM bir topluluktan | بينكم BYNKM sizinle | وبينهم WBYNHM kendileri arasında | ميثاق MYS̃EG andlaşma bulunan | فدية FD̃YT bir diyet | مسلمة MSLMT verilecektir | إلى ÎL | أهله ÊHLH ailesine | وتحرير WTḪRYR ve azadetmek lazımdır | رقبة RGBT bir köle | مؤمنة MÙMNT mü'min | فمن FMN kimse | لم LM | يجد YCD̃ bunları bulamayan | فصيام FṦYEM oruç tutmalıdır | شهرين ŞHRYN iki ay | متتابعين MTTEBAYN ardı ardına | توبة TWBT tevbesinin kabulü için | من MN tarafından | الله ELLH Allah | وكان WKEN | الله ELLH Allah | عليما ALYME bilendir | حكيما ḪKYME hüküm ve hikmet sahibidir |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve mā: yoktur | kāne: | limu'minin: bir mü'minin | en: | yeḳtule: öldürmesi | mu'minen: bir mü'mini | illā: dışında | ḣaTaen: yanlışlık | ve men: ve kim ki | ḳatele: öldürdü | mu'minen: bir mü'mini | ḣaTaen: yanlışlıkla | feteHrīru: azadetmelidir | raḳabetin: bir köle | mu'minetin: mü'min | ve diyetun: ve bir diyet | musellemetun: vermelidir | ilā: | ehlihi: ölenin ailesine | illā: başka | en: | yeSSaddeḳū: bağışlamaları | fein: eğer | kāne: ise | min: -tan | ḳavmin: bir topluluk- | ǎduvvin: düşmanınız olan | lekum: sizin | ve huve: o (öldürülen) | mu'minun: mü'min | feteHrīru: azadetmelidir | raḳabetin: bir köle | mu'minetin: mü'min | ve in: ve eğer | kāne: ise | min: | ḳavmin: bir topluluktan | beynekum: sizinle | ve beynehum: kendileri arasında | mīṧāḳun: andlaşma bulunan | fediyetun: bir diyet | musellemetun: verilecektir | ilā: | ehlihi: ailesine | ve teHrīru: ve azadetmek lazımdır | raḳabetin: bir köle | mu'minetin: mü'min | fe men: kimse | lem: | yecid: bunları bulamayan | feSiyāmu: oruç tutmalıdır | şehrayni: iki ay | mutetābiǎyni: ardı ardına | tevbeten: tevbesinin kabulü için | mine: tarafından | llahi: Allah | ve kāne: | llahu: Allah | ǎlīmen: bilendir | Hakīmen: hüküm ve hikmet sahibidir |
Kırık Meal (Transcript) : |VME: yoktur | KEN: | LMÙMN: bir mü'minin | ÊN: | YGTL: öldürmesi | MÙMNE: bir mü'mini | ÎLE: dışında | ḢŦÊ: yanlışlık | VMN: ve kim ki | GTL: öldürdü | MÙMNE: bir mü'mini | ḢŦÊ: yanlışlıkla | FTḪRYR: azadetmelidir | RGBT: bir köle | MÙMNT: mü'min | VD̃YT: ve bir diyet | MSLMT: vermelidir | ÎL: | ÊHLH: ölenin ailesine | ÎLE: başka | ÊN: | YṦD̃GVE: bağışlamaları | FÎN: eğer | KEN: ise | MN: -tan | GVM: bir topluluk- | AD̃V: düşmanınız olan | LKM: sizin | VHV: o (öldürülen) | MÙMN: mü'min | FTḪRYR: azadetmelidir | RGBT: bir köle | MÙMNT: mü'min | VÎN: ve eğer | KEN: ise | MN: | GVM: bir topluluktan | BYNKM: sizinle | VBYNHM: kendileri arasında | MYS̃EG: andlaşma bulunan | FD̃YT: bir diyet | MSLMT: verilecektir | ÎL: | ÊHLH: ailesine | VTḪRYR: ve azadetmek lazımdır | RGBT: bir köle | MÙMNT: mü'min | FMN: kimse | LM: | YCD̃: bunları bulamayan | FṦYEM: oruç tutmalıdır | ŞHRYN: iki ay | MTTEBAYN: ardı ardına | TVBT: tevbesinin kabulü için | MN: tarafından | ELLH: Allah | VKEN: | ELLH: Allah | ALYME: bilendir | ḪKYME: hüküm ve hikmet sahibidir |
Abdulbaki Gölpınarlı : İnanan birisinin, bir inanmış kişiyi öldürmesi câiz değildir, ancak yanlışlıkla olursa o başka. Yanlışlıkla bir mümini öldüren, mümin bir köle azat eder, öldürülenin âilesine de kan pahası verir, ancak âilesi, kan pahasını sadaka olarak bağışlarsa vermez. Öldürülen, mümin olmakla berâber size düşman olan bir kavimdense öldüren, mümin bir köle azat eder. Öldürülen, aranızda ahitleşme olan bir kavimdense âilesine kan pahası vermek ve bir mümin azat etmek gerek. Bunları yapamayan, Allah'a tövbe ederek iki ay, birbiri ardınca oruç tutar ve Allah, her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Adem Uğur : Yanlışlıkla olması dışında bir müminin bir mümini öldürmeye hakkı olamaz. Yanlışlıkla bir mümini öldüren kimsenin, mümin bir köle azat etmesi ve ölenin ailesine teslim edilecek bir diyet vermesi gereklidir. Meğer ki ölünün ailesi o diyeti bağışlamış ola. (Bu takdirde diyet vermez). Eğer öldürülen mümin olduğu halde, size düşman olan bir toplumdan ise mümin bir köle azat etmek lâzımdır. Eğer kendileriyle aranızda antlaşma bulunan bir toplumdan ise ailesine teslim edilecek bir diyet ve bir mümin köleyi azat etmek gerekir. Bunları bulamayan kimsenin, Allah tarafından tevbesinin kabulü için iki ay peşpeşe oruç tutması lâzımdır. Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.
Ahmed Hulusi : Yanlışlık hariç, bir iman eden için, diğer bir iman edeni öldürmesi olacak şey değildir. . . Yanlışlıkla bir iman edeni öldürenin, iman eden bir köleyi hürriyetine kavuşturması ve öldürülenin ailesine diyet ödemesi gerekir. (Vârislerin, diyeti katile) bağışlamaları müstesna. . . Eğer (öldürülen) iman eden olmakla beraber, size düşman olan bir kavimden ise, (o zaman katilin) iman eden bir köleyi hürriyetine kavuşturması gerekir. . . Şayet (öldürülen) sizinle aralarında anlaşma bulunan bir kavimden ise, (o zaman katilin) öldürülenin ailesine bir diyet ödemesi ve iman eden bir köleyi hürriyetine kavuşturması gerekir. . . Kim (diyet bedelini) bulamazsa, Allâh'tan bir tövbe olmak üzere, iki ay kesiksiz oruç tutmalıdır. . . Allâh Aliym'dir, Hakiym'dir.
Ahmet Tekin : Bir mü’minin diğer bir mü’mini öldürmeye hiçbir şekilde hakkı yoktur. Hata ile öldürmenin de cezası vardır. Hata ile bir mü’mini öldüren kimsenin mü’min bir köleyi esaret boyunduruğundan kurtararak hürriyetine kavuşturması ve ölenin ailesine, vârislerine teslim edilebilecek bir diyet vermesi gerekir. Vârislerin diyeti, imanda sadâkatlerinin ve kemallerinin ifadesi olan sadakaya, malî mükellefiyetlere sayarak bağışlamaları müstesna. Bu durumda diyet vermez. Öldürülen mü’min olmakla beraber, sizinle savaş halinde olan bir kavmin içinde yaşıyorsa, öldürenin bir köleyi esaret boyunduruğundan kurtararak hürriyetine kavuşturması gerekir. Öldürülen, aranızda anlaşma olan bir kavimdense, öldürenin, ölenin ailesine teslim edilebilecek bir diyet vermesi ve mü’min bir köleyi esaret boyunduruğundan kurtararak hürriyetine kavuşturması gerekir. Bunlara gücü yetmeyip, bunları bulamayana da, Allah tarafından tevbesinin, günah işlemekten vazgeçip kendisine itaate yönelişinin kabulü için, peşpeşe iki ay oruç tutması gerekir. Allah her şeyi bilir, hikmet sahibi ve hükümrandır.
Ahmet Varol : Yanlışlık dışında bir mü'minin bir başka mü'mini öldüremez. Kim bir mü'mini yanlışlıkla öldürürse bir mü'min köle azat etmesi ve öldürülen kişinin ailesinin bağışlaması durumu dışında onlara diyet ödemesi gerekir. [18] öldürülen kişi mü'min olmakla birlikte size düşman bir kavimden ise o zaman sadece bir mü'min köle azad etmesi gerekir. Eğer sizinle aralarında antlaşma bulunan bir kavimdense öldürenin bir mü'min köle azad etmesi ve öldürülenin ailesine diyet ödemesi gerekir. Bunları bulamayan kimse, Allah tarafından tevbesinin kabul edilmesi için iki ay peşpeşe oruç tutmalıdır. Allah ilim sahibidir, hakimdir.
Ali Bulaç : Bir mü'mine, -hata sonucu olması dışında- bir başka mü'mini öldürmesi yakışmaz. Kim bir mü'mini 'hata sonucu' öldürürse, mü'min bir köleyi özgürlüğüne kavuşturması ve ailesine teslim edilecek bir diyeti vermesi gerekir. Onların (bunu) sadaka olarak bağışlamaları başka. Eğer o, mü'min olduğu halde size düşman olan bir topluluktan ise, bu durumda mü'min bir köleyi özgürlüğe kavuşturması gerekir. Şayet kendileriyle aranızda andlaşma olan bir topluluktan ise, bu durumda ailesine bir diyet ödemek ve bir mü'min köleyi özgürlüğe kavuşturmak gerekir. (Diyet ve köle özgürlüğü için gereken imkanı) Bulamayan ise, kesintisiz olarak iki ay oruç tutmalıdır. Bu, Allah'tan bir tevbedir. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Ali Fikri Yavuz : Bir mü’minin bir mü’mini öldürmesi olamaz, ancak hata yolu ile olabilir; ve kim bir mü’mini yanlışlıkla öldürürse, mü’min bir köle azad etmesi ve ölenin ailesine (vârislerine) teslim edilecek bir diyet vermesi lâzım gelir. Meğer ki vârisler, o diyeti sadaka olarak bağışlamış olsunlar. Eğer öldürülen, mü’min olmakla beraber size düşman bir kavimden ise, o zaman, öldürenin bir köle azat etmesi lâzımdır (diyet gerekmez, çünkü kâfirler arasında bulunan mü’minin vârisleri kâfir olacağından kendisine varis olamazlar.) Şayet öldürülen, kendileriyle aranızda andlaşma olan bir (kâfir) kavimdense, o zaman ailesine (mirasçılarına) teslim edilecek bir diyet vermek ve bir de, mü’min bir köle azad etmek gerekir. Bunlara gücü yetmiyen de Allah tarafından tevbesinin kabulü için, birbiri ardınca iki ay oruç tutması icap eder. Allah, her şeyi bilendir, hikmet ve hüküm sahibidir.
Bekir Sadak : Bir muminin diger mumini yanlislik disinda oldurmesi asla caiz degildir. Bir mumini yanlislikla oldurenin, bir mumin koleyi azad etmesi ve oldurulenin ailesi bagislamadikca, ona diyet odemesi gerekir. Eger o mumin, size dusman bir topluluktan ise mumin bir koleyi azad etmek gerekir. µayet aranizda anlasma olan bir millettense, ailesine diyet odemek ve mumin bir koleyi azat etmek gerekir. Bulamayana, Allah tarafindan tevbesinin kabulu icin, ard arda iki ay oruc tutmak gerekir. Allah bilendir. Hakim'dir.
Celal Yıldırım : Bir mü'minin diğer bir mü'mini öldürmesi hiç de doğru ve yakışır değildir; meğerki yanlışlıkla (öldürmüş) ola.. Kim bir mü'mini yanlışlıkla öldürürse, mü'min bir köle azâd etmesi (hürriyetine kavuşturması) ve öldürülenin vârislerine teslîm edilecek bir diyet (kan pahası) ödemesi gerekir. Meğerki mirasçılar o diyeti sadaka olarak bağışlasınlar, (o takdirde diyet kalkar). Eğer (yanlışlıkla) öldürülen kimse mü'min olduğu halde, size düşman bir kavimden ise, o takdirde bir inanmış köle azâd etmesi gerekir. Eğer aranızda anlaşma bulunan bir kavimden olursa, vârislerine teslîm edilecek bir diyet ve bir de inanmış bir köle azâd etmesi gerekir. Bunları bulamıyana Allah tarafından tevbenin kabulü için ardarda iki ay oruç tutması gerekir. Allah her şeyi bilen ve yegâne hikmet sahibidir.
Diyanet İşleri : Bir mü’minin bir mü’mini öldürmesi olacak şey değildir. Ancak yanlışlıkla olması başka. Kim bir mü’mini yanlışlıkla öldürürse, bir mü’min köleyi azad etmesi ve bağışlamadıkları sürece ailesine diyet ödemesi gerekir. (Öldürülen kimse) mü’min olur ve düşmanınız olan bir topluluktan bulunursa, mü’min bir köle azad etmek gerekir. Eğer sizinle kendileri arasında antlaşma bulunan bir topluluktan ise ailesine verilecek bir diyet ve mü’min bir köle azad etmek gerekir. Bunlara imkân bulamayanın, Allah tarafından tövbesinin kabulü için iki ay ard arda oruç tutması gerekir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Diyanet İşleri (eski) : Bir müminin diğer mümini yanlışlık dışında öldürmesi asla caiz değildir. Bir mümini yanlışlıkla öldürenin, bir mümin köleyi azad etmesi ve öldürülenin ailesi bağışlamadıkça, ona diyet ödemesi gerekir. Eğer o mümin, size düşman bir topluluktan ise mümin bir köleyi azad etmek gerekir. Şayet aranızda anlaşma olan bir millettense, ailesine diyet ödemek ve mümin bir köleyi azat etmek gerekir. Bulamayana, Allah tarafından tevbesinin kabulü için, ard arda iki ay oruç tutmak gerekir. Allah bilendir. Hakim'dir.
Diyanet Vakfi : Yanlışlıkla olması dışında bir müminin bir mümini öldürmeye hakkı olamaz. Yanlışlıkla bir mümini öldüren kimsenin, mümin bir köle azat etmesi ve ölenin ailesine teslim edilecek bir diyet vermesi gereklidir. Meğer ki ölünün ailesi o diyeti bağışlamış ola. (Bu takdirde diyet vermez). Eğer öldürülen mümin olduğu halde, size düşman olan bir toplumdan ise mümin bir köle azat etmek lâzımdır. Eğer kendileriyle aranızda antlaşma bulunan bir toplumdan ise ailesine teslim edilecek bir diyet ve bir mümin köleyi azat etmek gerekir. Bunları bulamayan kimsenin, Allah tarafından tevbesinin kabulü için iki ay peşpeşe oruç tutması lâzımdır. Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.
Edip Yüksel : İnanmış bir kişi, kaza hali hariç inanmış birisini öldüremez. Kim bir inananı kazara öldürmüşse inanmış bir köleyi salmalı ve ölenin ailesine diyet ödemeli. Ancak diyetten vazgeçip sadaka olarak kabul ederlerse başka. Öldürülen, sizinle savaş halinde olan bir topluluğa mensup bir inanan ise, o zaman inanan bir köleyi salmalısınız. Ancak, maktul aranızda anlaşma olan bir topluluktan ise ailesine diyet vermeli ve inanmış bir köleyi salmalısınız. Kim (gerekli parayı veya salacağı bir köle) bulamıyorsa, ALLAH tarafından tevbesinin kabul edilmesi için iki ay aralıksız oruç tutmalıdır. ALLAH Bilendir, Bilgedir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Hata dışında bir mümin, diğer bir mümini öldüremez. Ve kim bir mümini yanlışlıkla öldürürse, mümin bir köle azad etmesi ve ölenin ailesine (varislerine) teslim edilecek bir diyet vermesi gerekir. Ancak ölünün ailesinin bağışlaması müstesnadır. Eğer öldürülen, mümin olmakla beraber size düşman bir kavimden ise, o zaman, öldürenin bir köle azad etmesi gerekir. Eğer öldürülen sizinle aralarında antlaşma olan bir kavimden ise, öldürenin, ölenin ailesine diyet vermesi ve mümin bir köle azad etmesi gerekir. Bunlara gücü yetmeyenin de Allah tarafından tevbesinin kabulü için arka arkaya iki ay oruç tutması gerekir. Allah, Alimdir (her şeyi bilendir), Hakimdir (hüküm ve hikmet sahibidir).
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bir müminin diğer bir mümini öldürmesi caiz olmaz, meğer ki yanlışlıkla ola. Kim bir mümini yanlışlıkla öldürürse, mümin bir köle azad etmesi ve ölenin mirasçılarına teslim edilecek bir diyet vermesi lazım gelir, meğer ki mirasçılar o diyeti sadaka olarak bağışlamış olalar. Eğer öldürülen -kendi mümin olmakla beraber- size düşman bir kavimden ise, o zaman öldürenin bir esir azad etmesi gerekir. Şayet kendileriyle aranızda bir antlaşma bulunan bir kavimden ise, mirasçılarına teslim edilecek bir diyet vermek ve mümin bir köle azad etmek icap eder. Bunlara gücü yetmeyen, Allah tarafından tevbesinin kabul edilmesi için, ardı ardına iki ay oruç tutmalıdır. Allah, herşeyi bilendir, hikmet sahibidir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bir mü'minin bir mü'mini öldürmesi olamaz meğerki hatâ ola ve kim bir mü'mini hatârâ öldürürse mü'min bir esir azad etmesi ve ölenin vârislerine teslim edilecek bir diyet vermesi lâzım gelir, meğer ki vârisler tasadduk edeler, eğer öldürülen kendi mü'min olmakla beraber size düşman bir kavmden ise o zaman öldürenin bir esir azad etmesi lâzım gelir ve eğer kendileriyle aranızda bir misak bulunan bir kavmden ise o zaman vârislerine teslim edilecek bir diyet vermek ve mü'min bir esir azad etmek lâzım gelir, bunlara gücü yetmiyen de Allah tarafından tevbesinin kabulü için ardı ardına iki ay oruç tutmak lâzım gelir, Allah alîm, hakîm bulunuyor
Fizilal-il Kuran : Bir müminin diğer bir mümini öldürmesi düşünülemez. Bu ancak yanlışlıkla olabilir. Kim yanlışlıkla bir mümini öldürürse mümin bir köle azad etmesi ve ölünün ailesine diyet ödemesi gerekir. Eğer ölenin ailesi diyeti bağışlarsa bu gereklilik ortadan kalkar. Eğer ölü size düşman bir kavme mensub bir mümin ise o zaman mümin bir köle azad etmek gerekir. Eğer anlaşmalı olduğunuz kavimden ise ailesine fidye ödemek ve mümin bir köle azad etmek gerekir. Bunları bulamayan kimse Allah'ın tevbesini kabul etmesi için aralıksız iki ay oruç tutar. Hiç şüphesiz Allah herşeyi bilir ve hikmet sahibidir.
Gültekin Onan : Bir inançlıya, -hata sonucu olması dışında- bir başka inançlıyı öldürmesi yakışmaz. Kim bir inançlıyı 'hata sonucu' öldürürse, inançlı bir köleyi özgürlüğüne kavuşturması ve ehline (ailesine) teslim edilecek bir diyeti vermesi gerekir. Onların (bunu) sadaka olarak bağışlamaları başka. Eğer o, inançlı olduğu halde size düşman olan bir topluluktan ise, bu durumda inançlı bir köleyi özgürlüğe kavuşturması gerekir. Şayet kendileriyle aranızda andlaşma olan bir topluluktan ise, bu durumda ehline (ailesine) bir diyet ödemek ve bir inançlı köleyi özgürlüğe kavuşturmak gerekir. (Diyet ve köle özgürlüğü için gereken imkanı) Bulamayan ise, kesintisiz olarak iki ay oruç tutmalıdır. Bu, Tanrı'dan bir tevbedir. Tanrı bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Hakkı Yılmaz : Ve hata dışında bir mü’minin, diğer bir mü’mini öldürmesi söz konusu değildir. Ve kim bir mü’mini, kasıtsız/kaza ile öldürürse, mü’min bir köleyi özgürlüğe kavuşturmalı ve ölenin ailesine/varislerine teslim edilecek bir diyet vermelidir. –Ancak ölünün ailesinin bağışlaması müstesnadır.– Eğer öldürülen, mü’min olmakla beraber size düşman bir toplumdan ise, o zaman öldürenin, mü’min bir köleyi özgür bırakması gerekir. Eğer öldürülen sizinle aralarında antlaşma olan bir toplumdan ise öldürenin, ölenin ailesine diyet vermesi ve mü’min bir köleyi özgürlüğüne kavuşturması gerekir. Bunlara gücü yetmeyenin de Allah tarafından tevbesinin kabulü için arka arkaya iki ay oruç tutması gerekir. Allah, en iyi bilendir, en iyi yasa koyandır.
Hasan Basri Çantay : Bir mü'minin diğer bir mü'mini, yanlışlık eseri olmayarak, öldürmesi yakışmaz. Kim bir mü'mini yanlışlıkla öldürürse mü'min bir köleyi azadetmesi ve (ölenin) ailesine (mirasçılarına) teslim edilecek bir diyet (kan bahası) vermesi lâzımdır. Meğer ki onlar (o diyeti) sadaka olarak bağışlamış olsunlar. Eğer (öldürülen) mü'min olmakla beraber size düşman bir kavmden ise o zaman (öldürenin) mü'min bir köle azadetmesi lâzımdır. Şayet kendileriyle aranızda andlaşma olan bir kavmden ise o vakit mirasçılarına bir diyet vermek ve bir de mü'min bir köle azadetmek gerekdir. Kim (bunları) bulamazsa (bulmakdan âciz ise) Allah (tarafın) dan tevbesi (nin kabulü) için birbiri ardınca iki ay oruç tutması îcab eder. Allah, her (şeyi) bilendir, gerçek hüküm ve hikmet saahibidir.
Hayrat Neşriyat : Hem hatâ ile olması müstesnâ, bir mü’minin bir mü’mi ni öldürmesi olamaz! Kim bir mü’mini hatâ ile öldürürse, bunun üzerine (Allah’ın hak kı olarak) mü’min bir köle âzâd etmek ve (kulun hakkı olarak da, ölenin) âilesine teslîm edilecek bir diyet (vermek borcu)vardır; ancak onların (o diyeti) bağışlaması müstesnâ! Fakat (öldürülenin)kendisi mü’min olmakla berâber, size düşman olan (kâfir) bir kavimden ise, (öldüren için sâdece) mü’min bir köle âzâd etmek (mecbûriyeti) vardır.Bununla berâber (öldürülen) kendileriyle aranızda andlaşma bulunan bir kavimden ise,(öldüren için) artık (oöle nin mü’min veya gayr-ı müs lim olduğuna bakmadan) âilesine teslîm edilecek bir diyet (vermek) ve mü’min bir köle âzâd etmek (borcu) vardır.Fakat kim (bunları) bulamazsa, artık Allah tarafından tevbe(sinin ka bû lü) için iki ay ard arda oruç tutma (mecbûriyeti) vardır. Allah ise, Alîm (herşe yi hakkıyla bilen)dir, Hakîm(her işi hikmetli olan)dır.
İbni Kesir : Bir mü'min'in diğer mü'mini hata dışında öldürmesi olur şey değildir. Bir mü'min'i yanlışlıkla öldürenin bir mü'min köleyi azad etmesi ve öldürülenin ailesi bağışlamadıkça ona teslim edilmiş bir diyet ödemesi gerekir. Öldürülen mü'min, düşmanınız olan bir topluluktan ise; mü'min bir köle azad etmek gerekir. Şayet sizin ile kendileri arasında andlaşma bulunan bir topluluktan ise; ailesine verilecek bir diyet ve mü'min bir köle azad etmek gerekir. Bunları bulamayan kimsenin Allah tarafından tevbesinin kabulü için iki ay ardarda oruç tutması gerekir. Allah; Alim, Hakim olandır.
İskender Evrenosoğlu : Ve bir mü'minin, bir mü'mini öldürmesi, “hata ile olması hariç” olamaz (caiz değildir) ve kim bir mü'mini bir hata sonucu öldürürse, o zaman bir mü'min köle azad etmesi ve ölenin ailesine bir diyet teslim edilmiş olması gerekir, ancak onların, (o diyeti) sadaka olarak bağışlamaları hariç. Fakat o (hata ile öldüren) eğer, size düşman bir kavimden olup ve o mü'minse, o taktirde, bir mü'min köle azad etmesi gerekir. Ve eğer sizinle arasında anlaşma bulunan bir kavimden ise o zaman ölenin ailesine teslim edilmiş bir diyet ve bir mü'min köle azad etmesi gerekir. Fakat (bunları) yapmaya imkân bulamayan kimse ise, o taktirde tövbesinin Allah tarafından kabulu için, ardarda iki ay oruç tutsun .Ve Allah, en iyi bilendir, en iyi hüküm verendir.
Muhammed Esed : Hataen olmadıkça bir müminin başka bir mümini öldürmesine asla izin verilemez. Bir mümini hataen öldüren kişi, mümin bir canı özgürlüğüne kavuşturmak ve maktulün akrabalarına diyet ödemekle yükümlüdür, meğer ki onlar bundan vazgeçmiş olsunlar.Maktulün, kendisi bir mümin olmasına rağmen, sizinle savaş halinde olan bir topluluğa mensup ise, (diyet), mümin bir canı özgürlüğüne kavuşturmak (ile sınırlı olacaktır); ama o, sizin anlaşma ile bağlı bulunduğunuz bir topluluğa mensup ise (ödenecek bedel), mümin bir canı özgürlüğüne kavuşturmanın yanında akrabalarına ödenecek bir diyet(i de kapsayacaktır). Fakat yeterli imkanlara sahip olmayan, (bunun yerine) peş peşe iki ay oruç tutmalıdır. (Bu), Allah tarafından emredilen karşılık(tır) ve Allah gerçekten her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Bir mü'min için layık değildir ki, bir mü'mini öldürüversin, meğer ki, yanlışlıkla olsun. Ve kim bir mü'mini yanlışlıkla öldürürse bir mü'min rakabe azad etmesi ve öldürülenin varislerine teslim edilecek bir diyet vermesi lâzım gelir. Meğer ki, tasadduk etsinler. Eğer maktul, mü'min olduğu halde size düşman olan bir kavimden ise her halde bir mü'min rakabe azad edilmesi icab eder. Ve eğer maktul, sizin ile aralarında bir muâhede bulunan bir kavimden ise o zaman varislerine teslim olunmuş bir diyet ile bir mü'min rakabe azad edilmesi lâzım olur. Fakat her kim rakabeyi bulamazsa Allah Teâlâ tarafından bir tövbe olmak üzere muttasıl iki ay oruç tutması lâzım gelir. Ve Allah Teâlâ alîmdir, hakîmdir.
Ömer Öngüt : Yanlışlıkla olması dışında bir müminin bir mümini öldürmeye hakkı olamaz. Bir mümini yanlışlıkla öldüren kimsenin, bir mümin köleyi azad etmesi ve öldürülenin âilesine teslim edilecek bir diyet ödemesi gerekir. Ancak ölünün âilesi diyeti bağışlaması müstesnâ. Öldürülen mümin, düşmanınız olan bir topluluktan ise, mümin bir köle azad etmek gerekir. Şayet sizin ile kendileri arasında andlaşma bulunan bir topluluktan ise, âilesine verilecek bir diyet ve mümin bir köle azad etmesi gerekir. Bunları bulamayan kimsenin, Allah tarafından tevbesinin kabulü için iki ay arka arkaya oruç tutması gerekir. Allah her şeyi bilendir, hükmünde hikmet sahibidir.
Şaban Piriş : Bir müminin bir mümini, hata dışında öldürmesi olmaz. Eğer bir kimse bir mümini yanlışlıkla öldürürse, onun cezası mümin bir köle azat etmek ve öldürülenin ailesine teslim edilen bir diyettir. (Öldürülenin ailesi bağışlarsa o hariç.) Eğer ölen, mümin olduğu halde size düşman bir toplumdan ise, bu takdirde ceza bir mümin köle azat etmektir. Eğer sizinle aranızda anlaşma bulunan bir toplumdan ise, öldürülenin ailesine teslim olunan bir diyet ve mümin bir köle azad etmektir. Fakat kim bunu bulamazsa, Allah tarafından tevbesinin kabul edilmesi için iki ay peş peşe oruç tutmaktır. Allah her şeyi bilendir, hükmedendir.
Suat Yıldırım : Müminin mümini öldürmesi olacak iş değildir, ancak yanlışlıkla olursa başka. Kim yanlışlıkla bir mümini öldürürse mümin bir esir (köle) âzad etmesi ve öldürülenin ailesine teslim edilecek bir diyet vermesi gerekir; ancak onlar diyetten vazgeçip bağışlarsa o başka. Eğer yanlışlıkla öldürülen, kendisi mümin olmakla birlikte, size düşman bir topluluktan ise, öldürenin mümin bir köle âzad etmesi gerekir. Eğer öldürülen, aranızda anlaşma bulunan bir topluluktan olursa, vârislerine teslim edilecek bir diyet ile mümin bir köle âzad etmesi gerekir. Bunları yapmaya gücü yetmeyenin, Allah tarafından tövbesinin kabulü için ard arda iki ay oruç tutması gerekir. Allah alîm ve hakîmdir (her şeyi hakkıyla bilir, tam hüküm ve hikmet sahibidir).
Süleyman Ateş : Yanlışlık dışında bir mü'min, bir mü'mini öldüremez: Yanlışlıkla bir mü'mini öldüren kimsenin, mü'min bir köle âzâdetmesi ve ölenin âilesine de bir diyet vermesi gerekir. Eğer (ölenin âilesi), bağışlar(diyetten vazgeçer)lerse başka. (Öldürülen) mü'min, düşmanınız olan bir topluluktan ise mü'min bir köle âzâdetmek gerekir. Ve eğer sizinle kendileri arasında andlaşma bulunan bir topluluktan ise âilesine verilecek bir diyet ve mü'min bir köle âzâdetmek lâzımdır. Bunları bulamayan kimsenin, Allâh tarafından tevbesinin kabulü için iki ay ardı ardına oruç tutması gerekir. Allâh bilendir, hüküm ve hikmet sâhibidir.
Tefhim-ul Kuran : Bir mü'mine, -hata sonucu olması dışında- bir başka mü'mini öldürmesi yakışmaz. Kim bir mü'mini 'hata sonucu' öldürürse, mü'min bir köleyi özgürlüğüne kavuşturması ve ailesine teslim edilecek bir diyeti vermesi gerekir. Onların (bunu) sadaka olarak bağışlamaları başka. Eğer o, mü'min olduğu halde size düşman olan bir topluluktan ise, bu durumda da mü'min bir köleyi özgürlüğe kavuşturması gerekir. Şayet kendileriyle aranızda andlaşma olan bir topluluktan ise, bu durumda da ailesine bir diyet ödemek ve bir mü'min köleyi özgürlüğe kavuşturmak gerekir. (Diyet ve köle özgürlüğü için gereken imkânı) bulamayan ise, kesintisiz olarak iki ay oruç tutmalıdır. Bu, Allah'tan bir tevbedir. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır.
Ümit Şimşek : Hatâ dışında, bir mü'minin diğer bir mü'mini öldürmesi düşünülemez. Bir mü'mini hatâ ile öldürenin kefareti ise, mü'min bir köleyi özgürlüğüne kavuşturmak ve ölenin ailesine bir diyet ödemektir-ancak ölenin ailesi bunu bağışlarsa müstesna. Hatâ ile öldürülen kişi mü'min olmakla beraber size düşman bir kavme mensup ise, o takdirde mü'min bir köleyi özgürlüğüne kavuşturmak gerekir. Eğer öldürülen kişi aranızda antlaşma bulunan bir kavimden ise, ailesine ödenecek bir diyetle beraber, mü'min bir kölenin de özgürlüğüne kavuşturulması gerekir. Buna imkân bulamayan, art arda iki ay oruç tutar. Bu, tevbenin Allah tarafından kabulü için bir vesiledir. Allah ise herşeyi bilir, hükmünü sonsuz hikmetiyle verir.
Yaşar Nuri Öztürk : Yanlışlık hali müstesna, bir müminin bir mümini öldürmesi olacak şey değildir. Yanlışlıkla bir mümini öldürenin, özgürlüğü elinden alınmış bir mümini özgürlüğüne kavuşturması, ölenin ailesine de üzerinde anlaşmaya varılacak tatmin edici bir diyet vermesi gerekir. Vârislerin, diyeti bağışlaması hali müstesna. Eğer öldürülen, mümin olmakla birlikte size düşman bir topluluktan ise o zaman öldürenin, özgürlüğünden yoksun bir mümini özgürlüğüne kavuşturması gerekir. Öldürülen, sizinle aralarında antlaşma bulunan bir toplumdan ise o durumda, öldürülenin ailesine tatmin edici bir diyet verme yanında, hürriyetinden yoksun bir mümini hürriyetine kavuşturmak da gerekli olur. Bunlara imkân bulamayan, Allah'a tövbe olarak iki ay kesiksiz oruç tutar. Allah, gereğince bilendir, hikmeti sonsuzdur.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}