» 4 / Nisâ  120:

Kuran Sırası: 4
İniş Sırası: 92
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176

 » 4 / Nisâ  Suresi: 120
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. يَعِدُهُمْ (YAD̃HM) = yeǐduhum : (Şeytan) onlara söz verir
2. وَيُمَنِّيهِمْ (VYMNYHM) = ve yumennīhim : ve umut verir
3. وَمَا (VME) = ve mā : ve değildir
4. يَعِدُهُمُ (YAD̃HM) = yeǐduhumu : sözü
5. الشَّيْطَانُ (ELŞYŦEN) = ş-şeyTānu : şeytanın
6. إِلَّا (ÎLE) = illā : başka bir şey
7. غُرُورًا (ĞRVRE) = ğurūran : aldatmadan
(Şeytan) onlara söz verir | ve umut verir | ve değildir | sözü | şeytanın | başka bir şey | aldatmadan |

[VAD̃] [MNY] [] [VAD̃] [ŞŦN] [] [ĞRR]
YAD̃HM VYMNYHM VME YAD̃HM ELŞYŦEN ÎLE ĞRVRE

yeǐduhum ve yumennīhim ve mā yeǐduhumu ş-şeyTānu illā ğurūran
يعدهم ويمنيهم وما يعدهم الشيطان إلا غرورا

 » 4 / Nisâ  Suresi: 120
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يعدهم و ع د | VAD̃ YAD̃HM yeǐduhum (Şeytan) onlara söz verir He promises them
ويمنيهم م ن ي | MNY VYMNYHM ve yumennīhim ve umut verir and arouses desires in them
وما | VME ve mā ve değildir and not
يعدهم و ع د | VAD̃ YAD̃HM yeǐduhumu sözü promises them
الشيطان ش ط ن | ŞŦN ELŞYŦEN ş-şeyTānu şeytanın the Shaitaan -
إلا | ÎLE illā başka bir şey except
غرورا غ ر ر | ĞRR ĞRVRE ğurūran aldatmadan deception.

4:120 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

(Şeytan) onlara söz verir | ve umut verir | ve değildir | sözü | şeytanın | başka bir şey | aldatmadan |

[VAD̃] [MNY] [] [VAD̃] [ŞŦN] [] [ĞRR]
YAD̃HM VYMNYHM VME YAD̃HM ELŞYŦEN ÎLE ĞRVRE

yeǐduhum ve yumennīhim ve mā yeǐduhumu ş-şeyTānu illā ğurūran
يعدهم ويمنيهم وما يعدهم الشيطان إلا غرورا

[و ع د] [م ن ي] [] [و ع د] [ش ط ن] [] [غ ر ر]

 » 4 / Nisâ  Suresi: 120
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يعدهم و ع د | VAD̃ YAD̃HM yeǐduhum (Şeytan) onlara söz verir He promises them
Ye,Ayn,Dal,He,Mim,
10,70,4,5,40,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ويمنيهم م ن ي | MNY VYMNYHM ve yumennīhim ve umut verir and arouses desires in them
Vav,Ye,Mim,Nun,Ye,He,Mim,
6,10,40,50,10,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form II) imperfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
فعل مضارع و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وما | VME ve mā ve değildir and not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
يعدهم و ع د | VAD̃ YAD̃HM yeǐduhumu sözü promises them
Ye,Ayn,Dal,He,Mim,
10,70,4,5,40,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الشيطان ش ط ن | ŞŦN ELŞYŦEN ş-şeyTānu şeytanın the Shaitaan -
Elif,Lam,Şın,Ye,Tı,Elif,Nun,
1,30,300,10,9,1,50,
"PN – nominative masculine proper noun → Satan"
اسم علم مرفوع
إلا | ÎLE illā başka bir şey except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
غرورا غ ر ر | ĞRR ĞRVRE ğurūran aldatmadan deception.
Ğayn,Re,Vav,Re,Elif,
1000,200,6,200,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |يَعِدُهُمْ: (Şeytan) onlara söz verir | وَيُمَنِّيهِمْ: ve umut verir | وَمَا: ve değildir | يَعِدُهُمُ: sözü | الشَّيْطَانُ: şeytanın | إِلَّا: başka bir şey | غُرُورًا: aldatmadan |
Kırık Meal (Harekesiz) : |يعدهم YAD̃HM (Şeytan) onlara söz verir | ويمنيهم WYMNYHM ve umut verir | وما WME ve değildir | يعدهم YAD̃HM sözü | الشيطان ELŞYŦEN şeytanın | إلا ÎLE başka bir şey | غرورا ĞRWRE aldatmadan |
Kırık Meal (Okunuş) : |yeǐduhum: (Şeytan) onlara söz verir | ve yumennīhim: ve umut verir | ve mā: ve değildir | yeǐduhumu: sözü | ş-şeyTānu: şeytanın | illā: başka bir şey | ğurūran: aldatmadan |
Kırık Meal (Transcript) : |YAD̃HM: (Şeytan) onlara söz verir | VYMNYHM: ve umut verir | VME: ve değildir | YAD̃HM: sözü | ELŞYŦEN: şeytanın | ÎLE: başka bir şey | ĞRVRE: aldatmadan |
Abdulbaki Gölpınarlı : Şeytan, onlara vaatlerde bulunur, onları olmayacak isteklere sürükler, kuruntular verir; fakat Şeytan'ın vaatleri, ancak aldatıştan ibarettir.
Adem Uğur : (Şeytan) onlara söz verir ve onları ümitlendirir; halbuki şeytanın onlara söz vermesi aldatmacadan başka bir şey değildir.
Ahmed Hulusi : Onlara vaatlerde bulunur ve onlara umut verip sonu boş çıkacak arzular peşinde koşturur. (Oysa) şeytan, aldanıştan başka bir şey vadetmemektedir.
Ahmet Tekin : Şeytan, şeytan tıynetli ahlâksız azgınlar onlara söz verir ve onları ümitlendirir. Şeytanın, şeytanî güçlerin onlara söz vermesi aldatmacadan başka bir şey değildir.
Ahmet Varol : Şeytan onlara bazı vaadlerde bulunuyor ve onları kuruntulara kaptırıyor. Oysa şeytanın onlara olan vaadi aldatmadan başka bir şey değildir.
Ali Bulaç : (Şeytan) Onlara vaadler ediyor, onları en olmadık kuruntulara düşürüyor. Oysa şeytan, onlara bir aldanıştan başka bir şey va'detmez.
Ali Fikri Yavuz : Şeytan onlara vadeder, onları uzun emel ve kuruntulara düşürür, Şeytanın kendilerine vaad ettikleri aldatmadan başka bir şey değildir.
Bekir Sadak : seytan onlara vadediyor, onlari kuruntulara dusuruyor, ancak aldatmak icin vaadde bulunuyor.
Celal Yıldırım : Şeytan onlara va'dde bulunur, onları kuruntulara düşürür. Şeytan onlara ancak kuru ve boş aldanma va'deder.
Diyanet İşleri : Şeytan onlara (birçok) vaadde bulunur ve onları kuruntulara sürükler. Oysa şeytan, ancak aldatmak için onlara vaadde bulunuyor.
Diyanet İşleri (eski) : Şeytan onlara vadediyor, onları kuruntulara düşürüyor, ancak aldatmak için vaadde bulunuyor.
Diyanet Vakfi : (Şeytan) onlara söz verir ve onları ümitlendirir; halbuki şeytanın onlara söz vermesi aldatmacadan başka bir şey değildir.
Edip Yüksel : Onlara söz verir, ümit verir. Gerçekte, şeytanın onlara verdiği söz kandırmadan başka bir şey değil.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Şeytan onlara vaad eder ve onları boş umutlarla oyalar. Oysa şeytanın onlara vaadi, aldatmadan başka bir şey değildir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Şeytan onlara vaadde bulunur, kuruntu ve ümitlere düşürür. Fakat şeytan onlara kuru bir aldatmadan başka ne va'deder?
Elmalılı Hamdi Yazır : O, onlara va'd verir, ümniyyelere ümidlere düşürür fakat Şeytan onlara kuru bir aldatmadan başka ne va'd eder?
Fizilal-il Kuran : Şeytan onlara vaadler yapar, kendilerini kuruntulara daldırır. Fakat şeytanın onlara yaptığı vaadler aldatmacadan başka bir şey değildir.
Gültekin Onan : (Şeytan) Onlara vaadler ediyor, onları en olmadık kuruntulara düşürüyor. Oysa şeytan, onlara bir aldanıştan başka bir şey va'detmez.
Hakkı Yılmaz : İblis, onlara vaatte bulunur ve onları kuruntulandırır. Oysa şeytan onlara aldatmadan başka bir şey vaat etmez.
Hasan Basri Çantay : (Şeytan) onlara va'd eder, onları olmayacak kuruntulara düşürür. Şeytanın kendilerine va'd etdiği şeyler ise aldatmadan başkası değildir.
Hayrat Neşriyat : (Şeytan) onlara (uzun ömür, ardı arkası kesilmez dünyalık emeller) va'd eder ve kendilerini boş temennîlere sevk eder. Hâlbuki şeytan, onlara aldatmadan başka bir şey va'd etmez.
İbni Kesir : Şeytan onlara vaad ediyor, kuruntulara düşürüyor. Şeytanın kendilerine vaad ettikleri, aldatmaktan başka birşey değildir.
İskender Evrenosoğlu : (Şeytan) onlara vaad eder ve onları emaniyyeye (kuruntuya) düşürür. Ve şeytan, onlara aldatmaktan başka bir şey vaadetmez.
Muhammed Esed : Şeytan onlara vaatlerde bulunur ve onları boş özlemlerle doldurur. Ama Şeytanın onlara vaat ettiği her şey sadece akıl çelmekten başka bir şeye yaramaz.
Ömer Nasuhi Bilmen : Şeytan onlara vaadeder ve onları kuruntuya düşürür. Halbuki, şeytan onlara bir aldatmadan başka bir şey vaadetmez.
Ömer Öngüt : Şeytan onlara vaadlerde bulunur ve ümitlendirir. Halbuki şeytanın onlara verdiği vaadler aldatmacadan başka bir şey değildir.
Şaban Piriş : Şeytan onlara vaat eder, onları boş kuruntu ve uzun emellerle oyalar şeytanın onlara vaat ettiği sadece aldatmadır/seraptır.
Suat Yıldırım : Şeytan onlara sadece vaadlerde bulunur, birtakım kuruntularla oyalar. Şeytan aslında onlara kuru bir aldatmadan başka ne vaad eder ki!
Süleyman Ateş : (Şeytân) Onlara söz verir, umut verir, fakat şeytânın onlara sözü, aldatmadan başka bir şey değildir.
Tefhim-ul Kuran : (Şeytan) Onlara vaidler ediyor, onları en olmadık kuruntulara düşürüyor. Oysa şeytan, onlara bir aldanıştan başka bir şey va'detmez.
Ümit Şimşek : Şeytan onlara vaadlerde bulunur, onları kuruntularla oyalar. Lâkin şeytanın onlara vaad ettiği, bir aldatmadan başka birşey değildir.
Yaşar Nuri Öztürk : Şeytan, onlara söz verir, ümit verip hayal kurdurur, hurafeye/anlamını bilmeden okumaya iter. Ama o, onlara bir aldanıştan başka hiçbir şey vaat etmez.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}