» 4 / Nisâ  161:

Kuran Sırası: 4
İniş Sırası: 92
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176

 » 4 / Nisâ  Suresi: 161
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَأَخْذِهِمُ (VÊḢZ̃HM) = ve eḣƶihimu : ve almalarından ötürü
2. الرِّبَا (ELRBE) = r-ribā : riba
3. وَقَدْ (VGD̃) = veḳad : rağmen
4. نُهُوا (NHVE) = nuhū : menedilmelerine
5. عَنْهُ (ANH) = ǎnhu : ondan
6. وَأَكْلِهِمْ (VÊKLHM) = ve eklihim : ve yemelerinden ötürü
7. أَمْوَالَ (ÊMVEL) = emvāle : mallarını
8. النَّاسِ (ELNES) = n-nāsi : insanların
9. بِالْبَاطِلِ (BELBEŦL) = bil-bāTili : haksız yere
10. وَأَعْتَدْنَا (VÊATD̃NE) = ve eǎ'tednā : ve hazırladık
11. لِلْكَافِرِينَ (LLKEFRYN) = lilkāfirīne : inkar edenlere
12. مِنْهُمْ (MNHM) = minhum : içlerinden
13. عَذَابًا (AZ̃EBE) = ǎƶāben : bir azab
14. أَلِيمًا (ÊLYME) = elīmen : acı
ve almalarından ötürü | riba | rağmen | menedilmelerine | ondan | ve yemelerinden ötürü | mallarını | insanların | haksız yere | ve hazırladık | inkar edenlere | içlerinden | bir azab | acı |

[EḢZ̃] [RBV] [] [NHY] [] [EKL] [MVL] [NVS] [BŦL] [ATD̃] [KFR] [] [AZ̃B] [ELM]
VÊḢZ̃HM ELRBE VGD̃ NHVE ANH VÊKLHM ÊMVEL ELNES BELBEŦL VÊATD̃NE LLKEFRYN MNHM AZ̃EBE ÊLYME

ve eḣƶihimu r-ribā veḳad nuhū ǎnhu ve eklihim emvāle n-nāsi bil-bāTili ve eǎ'tednā lilkāfirīne minhum ǎƶāben elīmen
وأخذهم الربا وقد نهوا عنه وأكلهم أموال الناس بالباطل وأعتدنا للكافرين منهم عذابا أليما

 » 4 / Nisâ  Suresi: 161
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وأخذهم ا خ ذ | EḢZ̃ VÊḢZ̃HM ve eḣƶihimu ve almalarından ötürü And for their taking
الربا ر ب و | RBV ELRBE r-ribā riba (of) [the] usury
وقد | VGD̃ veḳad rağmen while certainly
نهوا ن ه ي | NHY NHVE nuhū menedilmelerine they were forbidden
عنه | ANH ǎnhu ondan from it
وأكلهم ا ك ل | EKL VÊKLHM ve eklihim ve yemelerinden ötürü and (for) their consuming
أموال م و ل | MVL ÊMVEL emvāle mallarını wealth
الناس ن و س | NVS ELNES n-nāsi insanların (of) the people
بالباطل ب ط ل | BŦL BELBEŦL bil-bāTili haksız yere wrongfully.
وأعتدنا ع ت د | ATD̃ VÊATD̃NE ve eǎ'tednā ve hazırladık And We have prepared
للكافرين ك ف ر | KFR LLKEFRYN lilkāfirīne inkar edenlere for the disbelievers
منهم | MNHM minhum içlerinden among them
عذابا ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EBE ǎƶāben bir azab a punishment
أليما ا ل م | ELM ÊLYME elīmen acı painful.

4:161 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve almalarından ötürü | riba | rağmen | menedilmelerine | ondan | ve yemelerinden ötürü | mallarını | insanların | haksız yere | ve hazırladık | inkar edenlere | içlerinden | bir azab | acı |

[EḢZ̃] [RBV] [] [NHY] [] [EKL] [MVL] [NVS] [BŦL] [ATD̃] [KFR] [] [AZ̃B] [ELM]
VÊḢZ̃HM ELRBE VGD̃ NHVE ANH VÊKLHM ÊMVEL ELNES BELBEŦL VÊATD̃NE LLKEFRYN MNHM AZ̃EBE ÊLYME

ve eḣƶihimu r-ribā veḳad nuhū ǎnhu ve eklihim emvāle n-nāsi bil-bāTili ve eǎ'tednā lilkāfirīne minhum ǎƶāben elīmen
وأخذهم الربا وقد نهوا عنه وأكلهم أموال الناس بالباطل وأعتدنا للكافرين منهم عذابا أليما

[ا خ ذ ] [ر ب و] [] [ن ه ي] [] [ا ك ل] [م و ل] [ن و س] [ب ط ل] [ع ت د] [ك ف ر] [] [ع ذ ب] [ا ل م]

 » 4 / Nisâ  Suresi: 161
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وأخذهم ا خ ذ | EḢZ̃ VÊḢZ̃HM ve eḣƶihimu ve almalarından ötürü And for their taking
Vav,,Hı,Zel,He,Mim,
6,,600,700,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine verbal noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
الربا ر ب و | RBV ELRBE r-ribā riba (of) [the] usury
Elif,Lam,Re,Be,Elif,
1,30,200,2,1,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
وقد | VGD̃ veḳad rağmen while certainly
Vav,Gaf,Dal,
6,100,4,
REM – prefixed resumption particle
CERT – particle of certainty
الواو استئنافية
حرف تحقيق
نهوا ن ه ي | NHY NHVE nuhū menedilmelerine they were forbidden
Nun,He,Vav,Elif,
50,5,6,1,
V – 3rd person masculine plural passive perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
عنه | ANH ǎnhu ondan from it
Ayn,Nun,He,
70,50,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
وأكلهم ا ك ل | EKL VÊKLHM ve eklihim ve yemelerinden ötürü and (for) their consuming
Vav,,Kef,Lam,He,Mim,
6,,20,30,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine verbal noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أموال م و ل | MVL ÊMVEL emvāle mallarını wealth
,Mim,Vav,Elif,Lam,
,40,6,1,30,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
الناس ن و س | NVS ELNES n-nāsi insanların (of) the people
Elif,Lam,Nun,Elif,Sin,
1,30,50,1,60,
N – genitive masculine plural noun
اسم مجرور
بالباطل ب ط ل | BŦL BELBEŦL bil-bāTili haksız yere wrongfully.
Be,Elif,Lam,Be,Elif,Tı,Lam,
2,1,30,2,1,9,30,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine active participle
جار ومجرور
وأعتدنا ع ت د | ATD̃ VÊATD̃NE ve eǎ'tednā ve hazırladık And We have prepared
Vav,,Ayn,Te,Dal,Nun,Elif,
6,,70,400,4,50,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو استئنافية
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
للكافرين ك ف ر | KFR LLKEFRYN lilkāfirīne inkar edenlere for the disbelievers
Lam,Lam,Kef,Elif,Fe,Re,Ye,Nun,
30,30,20,1,80,200,10,50,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural active participle
جار ومجرور
منهم | MNHM minhum içlerinden among them
Mim,Nun,He,Mim,
40,50,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
عذابا ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EBE ǎƶāben bir azab a punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,Elif,
70,700,1,2,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
أليما ا ل م | ELM ÊLYME elīmen acı painful.
,Lam,Ye,Mim,Elif,
,30,10,40,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَأَخْذِهِمُ: ve almalarından ötürü | الرِّبَا: riba | وَقَدْ: rağmen | نُهُوا: menedilmelerine | عَنْهُ: ondan | وَأَكْلِهِمْ: ve yemelerinden ötürü | أَمْوَالَ: mallarını | النَّاسِ: insanların | بِالْبَاطِلِ: haksız yere | وَأَعْتَدْنَا: ve hazırladık | لِلْكَافِرِينَ: inkar edenlere | مِنْهُمْ: içlerinden | عَذَابًا: bir azab | أَلِيمًا: acı |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وأخذهم WÊḢZ̃HM ve almalarından ötürü | الربا ELRBE riba | وقد WGD̃ rağmen | نهوا NHWE menedilmelerine | عنه ANH ondan | وأكلهم WÊKLHM ve yemelerinden ötürü | أموال ÊMWEL mallarını | الناس ELNES insanların | بالباطل BELBEŦL haksız yere | وأعتدنا WÊATD̃NE ve hazırladık | للكافرين LLKEFRYN inkar edenlere | منهم MNHM içlerinden | عذابا AZ̃EBE bir azab | أليما ÊLYME acı |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve eḣƶihimu: ve almalarından ötürü | r-ribā: riba | veḳad: rağmen | nuhū: menedilmelerine | ǎnhu: ondan | ve eklihim: ve yemelerinden ötürü | emvāle: mallarını | n-nāsi: insanların | bil-bāTili: haksız yere | ve eǎ'tednā: ve hazırladık | lilkāfirīne: inkar edenlere | minhum: içlerinden | ǎƶāben: bir azab | elīmen: acı |
Kırık Meal (Transcript) : |VÊḢZ̃HM: ve almalarından ötürü | ELRBE: riba | VGD̃: rağmen | NHVE: menedilmelerine | ANH: ondan | VÊKLHM: ve yemelerinden ötürü | ÊMVEL: mallarını | ELNES: insanların | BELBEŦL: haksız yere | VÊATD̃NE: ve hazırladık | LLKEFRYN: inkar edenlere | MNHM: içlerinden | AZ̃EBE: bir azab | ÊLYME: acı |
Abdulbaki Gölpınarlı : Nehyedildikleri halde faiz almaları ve insanların mallarını haksız yere yemeleri yüzündendir ve biz, içlerinden kâfir olanlara elemli bir azap hazırladık.
Adem Uğur : Menedildikleri halde faizi almalarından ve haksız (yollar) ile insanların mallarını yemelerinden dolayı içlerinden inkâra sapanlara acı bir azap hazırladık.
Ahmed Hulusi : Yasaklandığı hâlde riba almaları ve insanların mallarını haksız olarak yemeleri dolayısıyla idi (bu haram). Hakikati inkârı sürdürenler için feci azap hazırladık!
Ahmet Tekin : Onlara, faiz almaları, sözcülüğünü savunuculuğunu yapmaları yasaklandığı halde faiz geliri elde etmeye devam etmeleri, hile, soygun, rüşvet gibi haksız, haram ve dolambaçlı gayri meşrû yollarla insanların mallarını yemeleri sebebiyle, kendilerine daha önce helâl kılınmış olan, helâl ve temiz şeyleri haram kıldık. İçlerinden kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlere can yakıp inleten müthiş bir azap hazırladık.
Ahmet Varol : Yine yasaklandıkları halde faiz almalarından ve insanların mallarını haksız yere yemelerinden dolayı (böyle yaptık). İçlerinden inkarcılara acıklı bir azap hazırladık.
Ali Bulaç : Ondan nehyedildikleri halde faiz almaları ve insanların mallarını haksız yere yemeleri nedeniyle (öyle yaptık.) Onlardan kafir olanlara pek acıklı bir azab hazırlamışızdır.
Ali Fikri Yavuz : Kendilerine yasaklanan fâizi almaları ve haksız yere insanların mallarını yemeleri sebebiyledir ki, evvelce kendilerine helâl kılınmış pak ve hoş şeyleri kendilerine harâm ettik. Onlardan kâfir bulunanlara acıklı bir azap hazırladık.
Bekir Sadak : (160-16) 1 Yahudilerin haksizliklarindan, coklarini Allah yolundan menetmelerinden, yasak edilmisken faiz almalari ve insanlarin mallarini haksizlikla yemelerinden oturu kendilerine helal kilinan temiz seyleri onlara haram kildik. Onlardan inkar edenlere, elem verici azap hazirladik.
Celal Yıldırım : (160-161) Yahudilerden (çoğunun) zulümleri, birçoklarını Allah yolundan alıkoymaları, men'edildikleri halde faiz almaları ve haksız sebeplerle insanların mallarını yemeleri sebebiyle (daha önce) kendilerine helâl kılınan iyi ve temiz şeyleri onlara haram kıldık ve yine onlardan küfür üzere kalanlara elem verici bir azâb hazırladık.
Diyanet İşleri : (160-161) Yahudilerin yaptıkları zulüm ve birçok kimseyi Allah yolundan alıkoymaları, kendilerine yasaklanmış olduğu hâlde faiz almaları, insanların mallarını haksız yere yemeleri sebebiyle önceden kendilerine helâl kılınmış temiz ve hoş şeyleri onlara haram kıldık. İçlerinden inkâr edenlere de acı bir azap hazırladık.
Diyanet İşleri (eski) : Yahudilerin haksızlıklarından, çoklarını Allah yolundan menetmelerinden, yasak edilmişken faiz almaları ve insanların mallarını haksızlıkla yemelerinden ötürü kendilerine helal kılınan temiz şeyleri onlara haram kıldık. Onlardan inkar edenlere, elem verici azab hazırladık.
Diyanet Vakfi : (160-161) Yahudilerin zulmü sebebiyle, bir de çok kimseyi Allah yolundan çevirmeleri, menedildikleri halde faizi almaları ve haksız (yollar) ile insanların mallarını yemeleri yüzünden kendilerine (daha önce) helâl kılınmış bulunan temiz ve iyi şeyleri onlara haram kıldık ve içlerinden inkâra sapanlara acı bir azap hazırladık.
Edip Yüksel : Menedildikleri halde tefecilik yapmalarından ve halkın parasını haksızlıkla yemelerinden ötürü... Onların inkarcılarına acıklı bir azap hazırladık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (160-161) Yahudilerin zulmetmeleri ve birçok kimseleri Allah yolundan alıkoymaları, yasaklandıkları halde faiz almaları ve insanların mallarını haksız yere yemeleri sebebiyle daha önce kendilerine helâl kılınan temiz şeyleri haram kıldık. Onlardan kâfir olanlara can yakıcı bir azap hazırladık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bir de kendilerine yasaklanmış olduğu halde faiz almaları ve halkın mallarını haksızlıkla yemeleri sebebiyle. Onların kafir olarak kalanlarına acı bir azap hazırladık.
Elmalılı Hamdi Yazır : ve nehyedildikleri halde riba almaları ve halkın emvalini haksızlıkla yemeleri ve kâfir kalanlarına elîm bir azab hazırladık
Fizilal-il Kuran : (160-161) İşte yaptıkları bunca zulümlerden, bir çok kimsenin Allah yoluna girmesini engellemelerinden, men edilmiş olan faizi almalarından ve insanların mallarını haksız yollara başvurarak yemelerinden dolayı, daha önce helal olan bazı temiz maddeler Yahudilere haram kılındı. Ayrıca onların arasındaki kafirlere acı bir azap hazırladık.
Gültekin Onan : Ondan nehyedildikleri halde faiz almaları ve insanların mallarını haksız yere yemeleri nedeniyle (öyle yaptık). Onlardan kafirlere pek acıklı bir azab hazırlamışızdır.
Hakkı Yılmaz : (160,161) "Sonra da Yahudileşen kimselerden olan haksız davranışlar, onların birçok kimseleri Allah yolundan alıkoymaları, yasaklandıkları hâlde riba almaları [emeksiz, hizmetsiz, risksiz kazanç sağlamaları] ve insanların mallarını haksız yere yemeleri sebebiyle kendilerine helâl kılınmış temiz şeyleri haram kıldık. Ve Yahudileşenlerden kâfirlere; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olanlara can yakıcı bir azap hazırladık. "
Hasan Basri Çantay : (160-161) Yahudilerden (taşan) bir zulüm, onların (insanlardan) bir çoğunu Allah yolundan alıkoymaları, (Tevratda) nehy edilmelerine rağmen ribâ (faiz) almaları, halkın mallarını haksız yere yemeleri sebebleriyledir ki biz, (evvelce) kendileri için halâl kılınan temiz ve güzel şeyleri üzerlerine haram etdik. İçlerinden kâfirlere pek acıklı bir azâb hazırladık.
Hayrat Neşriyat : (160-161) İşte yahudi olanların (bu) zulümleri sebebiyle ve birçok kimseyi Allah yolundan men' etmeleri, ondan kesinlikle yasaklandıkları hâlde fâiz almaları ve insanların mallarını bâtıl (haram yollar)la yemeleri yüzünden, (daha önce) kendilerine helâl kılınan temiz şeyleri, onlara haram kıldık. İçlerinden kâfir olanlara da (pek) elemli bir azab hazırladık!
İbni Kesir : Kendilerine yasaklanan faizi almaları ve haksız yere insanların mallarını yemelerinden ötürü. Onların küfür içinde olanlarına elem verici bir azab hazırladık.
İskender Evrenosoğlu : Ve (bu) ondan (ribâdan) nehyedilmiş oldukları halde ribâ (faiz) almaları ve insanların mallarını haksızlıkla yemeleri sebebiyledir. Ve onlardan kâfir olanlar için “elîm azap” hazırladık.
Muhammed Esed : yasaklandığı halde faiz alıyorlardı ve başkalarının malını haksız yere harcıyorlardı. (Böylece,) onlar arasından hakikati inkar (etmeye devam) edenler için şiddetli bir azap hazırladık.
Ömer Nasuhi Bilmen : (160-161) Artık yahudilerden bir zulüm sebebiyle ve birçoklarını Allah Teâlâ'nın yolundan men etmeleri sebebiyle onlara helâl kılınmış olan temiz şeyleri üzerlerine haram kıldık. Ve ribâyı, ondan nehy edilmiş oldukları halde alıvermeleri sebebiyle ve nâsın mallarını haksız yere yemeleri sebebiyle. Ve onlardan kâfir olanlara elîm bir azab hazırladık.
Ömer Öngüt : Yasak edildiği halde fâiz almalarından ve haksız sebeplerle insanların mallarını yemelerinden ötürü. İçlerinde küfür üzere kalanlara elem verici bir azap hazırladık.
Şaban Piriş : Kendilerine yasaklanmış olmasına rağmen faiz almaları ve insanların mallarını batıl yolla yemeleri dolayısıyla, kafir olanlar için acı veren bir azap hazırladık.
Suat Yıldırım : (160-161) Hasılı o Yahudilerden taşan bir zulüm, insanları Allah yolundan menetmeleri, kendilerine yasaklanmış olmasına rağmen faizi almaları, halkın mallarını haksızlıkla yemeleri yüzündendir ki Biz, kendilerine daha önce helâl kılınan bazı temiz nimetleri haram kıldık ve içlerinden kâfir kalanlara can yakıcı azap hazırladık.
Süleyman Ateş : Menedildikleri halde ribâ almalarından ve haksız yere insanların mallarını yemelerinden ötürü (böyle yaptık). İçlerinden inkâr edenlere de acı bir azâb hazırladık.
Tefhim-ul Kuran : Ondan nehyedildikleri halde faiz almaları ve insanların mallarını haksız yere yemeleri nedeniyle (öyle yaptık.) Onlardan kâfir olanlara pek acıklı bir azab hazırlamışızdır.
Ümit Şimşek : Bir de kendilerine yasaklandığı halde faiz almaları ve halkın malını haksız yere yemeleri yüzünden bunları haram kıldık. Onların kâfir olanlarına da acı bir azap hazırladık.
Yaşar Nuri Öztürk : Ve ribayı almaları yüzünden -oysaki ondan yasaklanmışlardı- ve haksız yollarla insanların mallarını yemeleri yüzünden onların küfre sapanlarına korkunç bir azap hazırladık.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}