» 4 / Nisâ  68:

Kuran Sırası: 4
İniş Sırası: 92
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176

 » 4 / Nisâ  Suresi: 68
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَهَدَيْنَاهُمْ (VLHD̃YNEHM) = velehedeynāhum : ve onları iletirdik
2. صِرَاطًا (ṦREŦE) = SirāTen : bir yola
3. مُسْتَقِيمًا (MSTGYME) = musteḳīmen : doğru
ve onları iletirdik | bir yola | doğru |

[HD̃Y] [ṦRŦ] [GVM]
VLHD̃YNEHM ṦREŦE MSTGYME

velehedeynāhum SirāTen musteḳīmen
ولهديناهم صراطا مستقيما

 » 4 / Nisâ  Suresi: 68
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولهديناهم ه د ي | HD̃Y VLHD̃YNEHM velehedeynāhum ve onları iletirdik And We would have guided them
صراطا ص ر ط | ṦRŦ ṦREŦE SirāTen bir yola (to the) way,
مستقيما ق و م | GVM MSTGYME musteḳīmen doğru (the) straight.

4:68 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve onları iletirdik | bir yola | doğru |

[HD̃Y] [ṦRŦ] [GVM]
VLHD̃YNEHM ṦREŦE MSTGYME

velehedeynāhum SirāTen musteḳīmen
ولهديناهم صراطا مستقيما

[ه د ي] [ص ر ط] [ق و م]

 » 4 / Nisâ  Suresi: 68
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولهديناهم ه د ي | HD̃Y VLHD̃YNEHM velehedeynāhum ve onları iletirdik And We would have guided them
Vav,Lam,He,Dal,Ye,Nun,Elif,He,Mim,
6,30,5,4,10,50,1,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
صراطا ص ر ط | ṦRŦ ṦREŦE SirāTen bir yola (to the) way,
Sad,Re,Elif,Tı,Elif,
90,200,1,9,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
مستقيما ق و م | GVM MSTGYME musteḳīmen doğru (the) straight.
Mim,Sin,Te,Gaf,Ye,Mim,Elif,
40,60,400,100,10,40,1,
ADJ – accusative masculine indefinite (form X) active participle
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَهَدَيْنَاهُمْ: ve onları iletirdik | صِرَاطًا: bir yola | مُسْتَقِيمًا: doğru |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولهديناهم WLHD̃YNEHM ve onları iletirdik | صراطا ṦREŦE bir yola | مستقيما MSTGYME doğru |
Kırık Meal (Okunuş) : |velehedeynāhum: ve onları iletirdik | SirāTen: bir yola | musteḳīmen: doğru |
Kırık Meal (Transcript) : |VLHD̃YNEHM: ve onları iletirdik | ṦREŦE: bir yola | MSTGYME: doğru |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve onları dosdoğru yola sevk ederdik.
Adem Uğur : Ve onları dosdoğru bir yola iletirdik.
Ahmed Hulusi : Onları sırat-ı müstakime yöneltirdik.
Ahmet Tekin : O zaman, onları doğru, muhkem, güvenli yolda, İslâmî hayatta başarıya ulaştırırdık.
Ahmet Varol : Ve onları doğru yola iletirdik.
Ali Bulaç : Ve onları mutlaka dosdoğru yola yöneltip iletirdik.
Ali Fikri Yavuz : Ve onları, muhakkak doğru yola iletirdik.
Bekir Sadak : (67-68) O zaman onlara kendi katimizdan buyuk bir ecir verir ve onlari dogru yola eristirirdik.
Celal Yıldırım : (67-68) Ve o zaman biz de kendi katımızdan onlara büyük bir mükâfat verir ve kendilerini elbette doğru bir yola eriştirirdik.
Diyanet İşleri : Onları elbette doğru yola iletirdik.
Diyanet İşleri (eski) : (67-68) O zaman onlara kendi katımızdan büyük bir ecir verir ve onları doğru yola eriştirirdik.
Diyanet Vakfi : Ve onları dosdoğru bir yola iletirdik.
Edip Yüksel : Ve onları doğru bir yola iletirdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ve onları elbette doğru yola iletirdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve elbette kendilerini dosdoğru bir yola çıkarırdık.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve elbette kendilerine doğrudan doğru bir tarikı müstekime çıkarırdık.
Fizilal-il Kuran : Kendilerini kesinlikle doğru yola iletirdik.
Gültekin Onan : Ve onları mutlaka dosdoğru yola yöneltip iletirdik.
Hakkı Yılmaz : (67,68) Ve o zaman kesinlikle kendilerine nezdimizden çok büyük bir ödül verirdik. Ve onları kesinlikle doğru yola kılavuzlardık.
Hasan Basri Çantay : Onları elbet doğru yola iletirdik.
Hayrat Neşriyat : Ve elbette, onları dosdoğru bir yola hidâyet ederdik.
İbni Kesir : Ve şüphesiz onları doğru yola eriştirirdik.
İskender Evrenosoğlu : Ve onları mutlaka Sıratı Mustakîm'e (Allah'a ulaştıran yola) iletirdik.
Muhammed Esed : ve onları dosdoğru bir yola yöneltirdik.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onları elbette bir doğru yola hidâyet ederdik.
Ömer Öngüt : Ve onları dosdoğru bir yola iletirdik.
Şaban Piriş : Ve onları elbette dosdoğru yola iletirdik.
Suat Yıldırım : Ve onları dosdoğru yola iletirdik.
Süleyman Ateş : Ve onları doğru bir yola iletirdik.
Tefhim-ul Kuran : Ve onları mutlaka dosdoğru yola yöneltip iletirdik.
Ümit Şimşek : Ve onları dosdoğru bir yola iletirdik.
Yaşar Nuri Öztürk : Ve onları dosdoğru bir yola elbette kılavuzlardık.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}