REM – prefixed resumption particle ANS – answer particle الواو استئنافية حرف جواب
لآتيناهم
ا ت ي | ETY
L ËTYNEHM
lāteynāhum
kendilerine verirdik
We would (have) given them
Lam,,Te,Ye,Nun,Elif,He,Mim, 30,,400,10,50,1,5,40,
EMPH – emphatic prefix lām V – 1st person plural (form IV) perfect verb PRON – subject pronoun PRON – 3rd person masculine plural object pronoun اللام لام التوكيد فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من
|
MN
min
-dan
from
Mim,Nun, 40,50,
P – preposition حرف جر
لدنا
ل د ن | LD̃N
LD̃NE
ledunnā
katımız-
Ourselves
Lam,Dal,Nun,Elif, 30,4,50,1,
N – genitive noun PRON – 1st person plural possessive pronoun اسم مجرور و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أجرا
ا ج ر | ECR
ÊCRE
ecran
bir mükafat
a reward,
,Cim,Re,Elif, ,3,200,1,
N – accusative masculine indefinite noun اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |وَإِذًا: ve o zaman | لَاتَيْنَاهُمْ: kendilerine verirdik | مِنْ: -dan | لَدُنَّا: katımız- | أَجْرًا: bir mükafat | عَظِيمًا: büyük |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإذا WÎZ̃Eve o zaman | لآتيناهم L ËTYNEHMkendilerine verirdik | من MN-dan | لدنا LD̃NEkatımız- | أجرا ÊCREbir mükafat | عظيما AƵYMEbüyük |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve iƶen: ve o zaman | lāteynāhum: kendilerine verirdik | min: -dan | ledunnā: katımız- | ecran: bir mükafat | ǎZīmen: büyük |
Kırık Meal (Transcript) : |VÎZ̃E: ve o zaman | L ËTYNEHM: kendilerine verirdik | MN: -dan | LD̃NE: katımız- | ÊCRE: bir mükafat | AƵYME: büyük |
Abdulbaki Gölpınarlı : Biz de o vakit, onları, katımızdan büyük bir mükâfatla mükâfatlandırırdık.
Adem Uğur : O zaman elbette kendilerine nezdimizden büyük mükâfat verirdik.
Ahmed Hulusi : O takdirde onlara elbette ki ledünnümüzden çok büyük mükâfat verirdik.
Ahmet Tekin : O zaman, nezdimizden onlara büyük mükâfat verirdik.
Ahmet Varol : O durumda onlara katımızdan büyük bir ecir verirdik.
Ali Bulaç : Biz de onlara, o zaman yanımızdan büyük bir ecir verirdik.
Ali Fikri Yavuz : Elbette o zaman, kendilerine, tarafımızdan büyük bir mükâfat verirdik.
Bekir Sadak : (67-68) O zaman onlara kendi katimizdan buyuk bir ecir verir ve onlari dogru yola eristirirdik.
Celal Yıldırım : (67-68) Ve o zaman biz de kendi katımızdan onlara büyük bir mükâfat verir ve kendilerini elbette doğru bir yola eriştirirdik.
Diyanet İşleri : O zaman kendilerine elbette katımızdan büyük bir mükâfat verirdik.
Diyanet İşleri (eski) : (67-68) O zaman onlara kendi katımızdan büyük bir ecir verir ve onları doğru yola eriştirirdik.
Diyanet Vakfi : O zaman elbette kendilerine nezdimizden büyük mükâfat verirdik.
Edip Yüksel : Kendilerine katımızdan büyük bir ödül verirdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Elbette o zaman kendilerine tarafımızdan pek büyük bir mükafat da verirdik.
Elmalılı Hamdi Yazır : Elbette o zaman kendilerine ledünnümüzden pek büyük bir ecir de verirdik
Fizilal-il Kuran : O zaman onlara tarafımızdan büyük bir mükäfat verirdik.
Gültekin Onan : Biz de onlara, o zaman yanımızdan büyük bir ecir verirdik.
Hakkı Yılmaz : (67,68) Ve o zaman kesinlikle kendilerine nezdimizden çok büyük bir ödül verirdik. Ve onları kesinlikle doğru yola kılavuzlardık.
Hasan Basri Çantay : Ve o zaman biz de onlara tarafımızdan pek büyük bir mükâfat verirdik.
Hayrat Neşriyat : O zaman elbette onlara, tarafımızdan (pek) büyük bir mükâfât da verirdik.
İbni Kesir : O takdirde onlara katımızdan büyük bir mükafat verirdik.
İskender Evrenosoğlu : Ve o zaman Biz onlara, mutlaka katımızdan “büyük ecir” verirdik.
Muhammed Esed : bu durumda biz onlara rahmetimizden büyük bir mükafat verirdik
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve o zaman elbette onlara tarafımızdan pek büyük bir mükâfaat da verirdik.
Ömer Öngüt : O zaman elbette onlara tarafımızdan büyük bir mükâfat verirdik.
Şaban Piriş : Biz de o zaman yanımızdan büyük bir mükafat verirdik.
Suat Yıldırım : Ve o takdirde biz de onlara tarafımızdan pek büyük mükâfat verirdik.
Süleyman Ateş : O zaman kendilerine katımızdan büyük mükâfât verirdik.
Tefhim-ul Kuran : Biz de onlara, o zaman yanımızdan büyük bir ecir verirdik.
Ümit Şimşek : o zaman biz onlara katımızdan pek büyük bir ödül verirdik.
Yaşar Nuri Öztürk : O takdirde kendilerine katımızdan büyük bir ödül elbette verirdik.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]