» 4 / Nisâ  118:

Kuran Sırası: 4
İniş Sırası: 92
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176

 » 4 / Nisâ  Suresi: 118
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. لَعَنَهُ (LANH) = leǎnehu : ona la'net etti
2. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
3. وَقَالَ (VGEL) = ve ḳāle : ve (o da) dedi
4. لَأَتَّخِذَنَّ (LÊTḢZ̃N) = leetteḣiƶenne : elbette alacağım
5. مِنْ (MN) = min : -dan
6. عِبَادِكَ (ABED̃K) = ǐbādike : senin kulların-
7. نَصِيبًا (NṦYBE) = neSīben : bir pay
8. مَفْرُوضًا (MFRVŽE) = mefrūDan : belirli
ona la'net etti | Allah | ve (o da) dedi | elbette alacağım | -dan | senin kulların- | bir pay | belirli |

[LAN] [] [GVL] [EḢZ̃] [] [ABD̃] [NṦB] [FRŽ]
LANH ELLH VGEL LÊTḢZ̃N MN ABED̃K NṦYBE MFRVŽE

leǎnehu llahu ve ḳāle leetteḣiƶenne min ǐbādike neSīben mefrūDan
لعنه الله وقال لأتخذن من عبادك نصيبا مفروضا

 » 4 / Nisâ  Suresi: 118
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
لعنه ل ع ن | LAN LANH leǎnehu ona la'net etti He was cursed
الله | ELLH llahu Allah by Allah
وقال ق و ل | GVL VGEL ve ḳāle ve (o da) dedi and he said,
لأتخذن ا خ ذ | EḢZ̃ LÊTḢZ̃N leetteḣiƶenne elbette alacağım """I will surely take"
من | MN min -dan from
عبادك ع ب د | ABD̃ ABED̃K ǐbādike senin kulların- your slaves
نصيبا ن ص ب | NṦB NṦYBE neSīben bir pay a portion
مفروضا ف ر ض | FRŽ MFRVŽE mefrūDan belirli "appointed."""

4:118 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ona la'net etti | Allah | ve (o da) dedi | elbette alacağım | -dan | senin kulların- | bir pay | belirli |

[LAN] [] [GVL] [EḢZ̃] [] [ABD̃] [NṦB] [FRŽ]
LANH ELLH VGEL LÊTḢZ̃N MN ABED̃K NṦYBE MFRVŽE

leǎnehu llahu ve ḳāle leetteḣiƶenne min ǐbādike neSīben mefrūDan
لعنه الله وقال لأتخذن من عبادك نصيبا مفروضا

[ل ع ن] [] [ق و ل] [ا خ ذ ] [] [ع ب د] [ن ص ب] [ف ر ض]

 » 4 / Nisâ  Suresi: 118
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
لعنه ل ع ن | LAN LANH leǎnehu ona la'net etti He was cursed
Lam,Ayn,Nun,He,
30,70,50,5,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل ماض والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الله | ELLH llahu Allah by Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
وقال ق و ل | GVL VGEL ve ḳāle ve (o da) dedi and he said,
Vav,Gaf,Elif,Lam,
6,100,1,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
لأتخذن ا خ ذ | EḢZ̃ LÊTḢZ̃N leetteḣiƶenne elbette alacağım """I will surely take"
Lam,,Te,Hı,Zel,Nun,
30,,400,600,700,50,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 1st person singular (form VIII) imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
اللام لام التوكيد
فعل مضارع والنون للتوكيد
من | MN min -dan from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
عبادك ع ب د | ABD̃ ABED̃K ǐbādike senin kulların- your slaves
Ayn,Be,Elif,Dal,Kef,
70,2,1,4,20,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
نصيبا ن ص ب | NṦB NṦYBE neSīben bir pay a portion
Nun,Sad,Ye,Be,Elif,
50,90,10,2,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
مفروضا ف ر ض | FRŽ MFRVŽE mefrūDan belirli "appointed."""
Mim,Fe,Re,Vav,Dad,Elif,
40,80,200,6,800,1,
ADJ – accusative masculine indefinite passive participle
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |لَعَنَهُ: ona la'net etti | اللَّهُ: Allah | وَقَالَ: ve (o da) dedi | لَأَتَّخِذَنَّ: elbette alacağım | مِنْ: -dan | عِبَادِكَ: senin kulların- | نَصِيبًا: bir pay | مَفْرُوضًا: belirli |
Kırık Meal (Harekesiz) : |لعنه LANH ona la'net etti | الله ELLH Allah | وقال WGEL ve (o da) dedi | لأتخذن LÊTḢZ̃N elbette alacağım | من MN -dan | عبادك ABED̃K senin kulların- | نصيبا NṦYBE bir pay | مفروضا MFRWŽE belirli |
Kırık Meal (Okunuş) : |leǎnehu: ona la'net etti | llahu: Allah | ve ḳāle: ve (o da) dedi | leetteḣiƶenne: elbette alacağım | min: -dan | ǐbādike: senin kulların- | neSīben: bir pay | mefrūDan: belirli |
Kırık Meal (Transcript) : |LANH: ona la'net etti | ELLH: Allah | VGEL: ve (o da) dedi | LÊTḢZ̃N: elbette alacağım | MN: -dan | ABED̃K: senin kulların- | NṦYBE: bir pay | MFRVŽE: belirli |
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah'sa ona lânet etmişti, o da demişti ki: Andolsun ki kullarından bir kısmını, ayartacağım da.
Adem Uğur : Allah onu (şeytanı) lânetlemiş; o da: "Yemin ederim ki, kullarından belli bir pay edineceğim" demiştir.
Ahmed Hulusi : (Oysa şeytan - bedensel dürtüler) Allâh'ın lânetine uğramıştır. . . Şeytan: "Senin kullarından bir mukadder pay alacağım". . .
Ahmet Tekin : Allah şeytana lânet etti de, O: 'Yemin ederim ki, kullarından belli bir kesimi kendime bende haline getireceğim.'
Ahmet Varol : Allah onu lanetledi ve o da: 'Ben senin kullarından belli bir pay edineceğim' dedi.
Ali Bulaç : Allah, onu lanetlemiştir. O da (şöyle) dedi: "Andolsun, kullarından 'miktarları tesbit edilmiş bir grubu' (kendime uşak) edineceğim.
Ali Fikri Yavuz : Allah o iblis’i (şeytanı) rahmetinden kovdu. O da dedi ki: “- Muhakkak kullarından bir muayyen pay edineceğim, onları sapıklığa çağıracağım.
Bekir Sadak : (117-11) 9 Onlar Allah'i birakip tanricalara taparlar ve: «Elbette senin kullarindan belli bir takimi alip onlari saptiracagim, onlara kuruntu kurduracagim, develerin kulaklarini yarmalarini emredecegim, Allah'in yarattigini degistirmelerini emredecegim» diyen, Allah'in lanet ettigi azgin seytana taparlar. Allah'i birakip seytani dost edinen suphesiz aciktan aciga kayba ugramistir.
Celal Yıldırım : (118-119) Allah onu lanetledi. O da : «And olsun ki, senin kullarından belirli bir pay edineceğim; elbette onları saptıracağım, herhalde onları kuruntularla oyalıyacağım; elbette onlara emredeceğim hayvanların kulaklarını yaracaklar ve yine onlara emredeceğim, Allah'ın yarattığını değiştirecekler» dedi. Artık kim Allah'ı bırakır da şeytanı dost ve arkadaş edinirse, gerçekten o, açık bir ziyana uğramıştır.
Diyanet İşleri : Allah, o şeytana lânet etti ve o da, “Andolsun ki senin kullarından elbette belirli bir pay alacağım” dedi.
Diyanet İşleri (eski) : (117-119) Onlar Allah'ı bırakıp tanrıçalara taparlar ve: 'Elbette senin kullarından belli bir takımı alıp onları saptıracağım, onlara kuruntu kurduracağım, develerin kulaklarını yarmalarını emredeceğim, Allah'ın yarattığını değiştirmelerini emredeceğim' diyen, Allah'ın lanet ettiği azgın şeytana taparlar. Allah'ı bırakıp şeytanı dost edinen şüphesiz açıktan açığa kayba uğramıştır.
Diyanet Vakfi : Allah onu (şeytanı) lânetlemiş; o da: «Yemin ederim ki, kullarından belli bir pay edineceğim» demiştir.
Edip Yüksel : ALLAH kendisine lanet etmiş ve o da, 'Elbette senin kullarından belli bir pay alacağım,' demişti,
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (118-119) Allah o şeytana lanet etti. Ve o da: «Elbette senin kullarından belirli bir pay alacağım, onları mutlaka saptıracağım, onları boş kuruntulara sokacağım, ve onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar, onlara emredeceğim de Allah'ın yaratışını değiştirecekler» dedi. Kim Allah'ı bırakıp da şeytanı dost edinirse, şüphesiz o, apaçık bir ziyana uğramış olur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah onu lanetlemiş, o da şöyle demişti: «Celalin hakkı için kullarından belirli bir kısmını alacağım.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ki Allah onu la'netledi, o da şöyle dedi: Celâlin hakkı için kullarından bir mukadder pay alacağım
Fizilal-il Kuran : O şeytan ki, Allah'ın lanetine uğrayınca «Kesinlikle kullarının belirli bir bölümünü kendi tarafıma alacağım.»
Gültekin Onan : Tanrı onu lanetlemiştir. O da (şöyle) dedi: "Andolsun, kullarından 'miktarları tesbit edilmiş bir grubu' (kendime uşak) edineceğim."
Hakkı Yılmaz : (118,119) Allah İblis'i dışladı. Ve İblis, “Elbette Senin kullarından belirli bir pay alacağım, onları kesinlikle saptıracağım, onları boş kuruntulara sokacağım ve onlara emredeceğim de etinden-sütünden yararlanılan hayvanların kulaklarını yaracaklar, onlara emredeceğim de Allah'ın oluşturuşunu/ölçülendirdiğini bozacaklar” dedi. Ve her kim Allah'ın astından şeytanı yol gösterici, koruyucu yakın edinirse, o zaman şüphesiz o, apaçık bir ziyan ile ziyana uğrar.
Hasan Basri Çantay : (118-119) Allah onu rahmetinden koğdu. O da (şöyle) dedi: «Celâlin hakkı için, kullarından muayyen bir nasıyb edineceğim, onları behemehal sapdıracağım, onları mutlakaa olmayacak kuruntulara boğacağım, onlara kat'iyyen emredeceğim de davarların kulaklarını yaracaklar, onlara muhakkak emredeceğim de Allahın yaratdığını değiştirecekler». Kim Allahı bırakarak şeytanı bir yâr edinirse şübhesiz açıkdan açığa büyük bir ziyana düşmüşdür o.
Hayrat Neşriyat : Allah ona (o şeytana) lâ'net etti. Bunun üzerine (o) şöyle dedi: 'And olsun ki senin kullarından mutlaka belli bir pay edineceğim.'
İbni Kesir : Allah; ona la'net etsin. O dedi ki: Celal'in hakkı için, kullarından muayyen bir pay alacağım.
İskender Evrenosoğlu : Allah, ona (şeytana) lânet etti. Ve (şeytan) şöyle dedi: "Ben mutlaka, Senin kullarından belli bir nasip edineceğim."
Muhammed Esed : ki onu Allah şöyle dediği için lanetlemiştir: "Senin kullarından kendi istediğimi mutlaka alacağım,
Ömer Nasuhi Bilmen : Allah Teâlâ ona lânet etmiştir. O da demiştir ki: «Elbette ben senin kullarından bir muayyen pay edineceğim.»
Ömer Öngüt : Allah onu lânetledi. O da dedi ki: “Yemin ederim ki, kullarından belirli bir pay edineceğim. ”
Şaban Piriş : O şeytan ki Allah onu lanetledi. O da şöyle dedi: -Elbette kullarından belirli bir nasip edineceğim.
Suat Yıldırım : (118-119) O şeytana ki: "Ya Rabbî, Senin kullarından mutlaka bir pay edineceğim. Mutlaka onları saptıracağım, onları birtakım temennilerle oyalayacağım. Onlara davarlarının kulaklarını yarmalarını emredeceğim de Allah’ın yarattığını değiştirecekler." dedi. Her kim Allah’ın yerine şeytanı dost edinirse, şüphesiz besbelli bir ziyana girmiştir.
Süleyman Ateş : (O şeytân) Ki Allâh ona la'net etti ve o da, "Elbette senin kullarından belirli bir pay alacağım" dedi.
Tefhim-ul Kuran : Allah, onu lanetlemiştir. O da (şöyle) dedi: «Andolsun, kullarından 'miktarları tesbit edilmiş bir grubu' (kendime uşak) edineceğim.
Ümit Şimşek : Şeytana ise Allah lânet etti. O da dedi ki: 'Ben de Senin kullarından kendime belli bir pay çıkaracağım.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah o şeytana lanet etmiştir. Demişti ki o: "Senin kullarından belirli bir pay elbette alacağım."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}