» 3 / Âl-i Imrân  121:

Kuran Sırası: 3
İniş Sırası: 89
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 121
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِذْ (VÎZ̃) = ve iƶ : hani
2. غَدَوْتَ (ĞD̃VT) = ğadevte : sen erkenden
3. مِنْ (MN) = min : -den
4. أَهْلِكَ (ÊHLK) = ehlike : ailen-
5. تُبَوِّئُ (TBVÙ) = tubevviu : ayrılmıştın
6. الْمُؤْمِنِينَ (ELMÙMNYN) = l-mu'minīne : mü'minleri
7. مَقَاعِدَ (MGEAD̃) = meḳāǐde : yerleştiriyordun
8. لِلْقِتَالِ (LLGTEL) = lilḳitāli : savaş için
9. وَاللَّهُ (VELLH) = vallahu : Allah da
10. سَمِيعٌ (SMYA) = semīǔn : işitendi
11. عَلِيمٌ (ALYM) = ǎlīmun : bilendi
hani | sen erkenden | -den | ailen- | ayrılmıştın | mü'minleri | yerleştiriyordun | savaş için | Allah da | işitendi | bilendi |

[] [ĞD̃V] [] [EHL] [BVE] [EMN] [GAD̃] [GTL] [] [SMA] [ALM]
VÎZ̃ ĞD̃VT MN ÊHLK TBVÙ ELMÙMNYN MGEAD̃ LLGTEL VELLH SMYA ALYM

ve iƶ ğadevte min ehlike tubevviu l-mu'minīne meḳāǐde lilḳitāli vallahu semīǔn ǎlīmun
وإذ غدوت من أهلك تبوئ المؤمنين مقاعد للقتال والله سميع عليم

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 121
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذ | VÎZ̃ ve iƶ hani And when
غدوت غ د و | ĞD̃V ĞD̃VT ğadevte sen erkenden you left early morning
من | MN min -den from
أهلك ا ه ل | EHL ÊHLK ehlike ailen- your household
تبوئ ب و ا | BVE TBVÙ tubevviu ayrılmıştın to post
المؤمنين ا م ن | EMN ELMÙMNYN l-mu'minīne mü'minleri the believers
مقاعد ق ع د | GAD̃ MGEAD̃ meḳāǐde yerleştiriyordun (to take) positions
للقتال ق ت ل | GTL LLGTEL lilḳitāli savaş için for the battle.
والله | VELLH vallahu Allah da And Allah
سميع س م ع | SMA SMYA semīǔn işitendi (is) All-Hearing,
عليم ع ل م | ALM ALYM ǎlīmun bilendi All-Knowing.

3:121 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

hani | sen erkenden | -den | ailen- | ayrılmıştın | mü'minleri | yerleştiriyordun | savaş için | Allah da | işitendi | bilendi |

[] [ĞD̃V] [] [EHL] [BVE] [EMN] [GAD̃] [GTL] [] [SMA] [ALM]
VÎZ̃ ĞD̃VT MN ÊHLK TBVÙ ELMÙMNYN MGEAD̃ LLGTEL VELLH SMYA ALYM

ve iƶ ğadevte min ehlike tubevviu l-mu'minīne meḳāǐde lilḳitāli vallahu semīǔn ǎlīmun
وإذ غدوت من أهلك تبوئ المؤمنين مقاعد للقتال والله سميع عليم

[] [غ د و] [] [ا ه ل] [ب و ا] [ا م ن] [ق ع د] [ق ت ل] [] [س م ع] [ع ل م]

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 121
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذ | VÎZ̃ ve iƶ hani And when
Vav,,Zel,
6,,700,
REM – prefixed resumption particle
T – time adverb
الواو استئنافية
ظرف زمان
غدوت غ د و | ĞD̃V ĞD̃VT ğadevte sen erkenden you left early morning
Ğayn,Dal,Vav,Te,
1000,4,6,400,
V – 2nd person masculine singular perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN min -den from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
أهلك ا ه ل | EHL ÊHLK ehlike ailen- your household
,He,Lam,Kef,
,5,30,20,
N – genitive masculine noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
تبوئ ب و ا | BVE TBVÙ tubevviu ayrılmıştın to post
Te,Be,Vav,,
400,2,6,,
V – 2nd person masculine singular (form II) imperfect verb
فعل مضارع
المؤمنين ا م ن | EMN ELMÙMNYN l-mu'minīne mü'minleri the believers
Elif,Lam,Mim,,Mim,Nun,Ye,Nun,
1,30,40,,40,50,10,50,
N – accusative masculine plural (form IV) active participle
اسم منصوب
مقاعد ق ع د | GAD̃ MGEAD̃ meḳāǐde yerleştiriyordun (to take) positions
Mim,Gaf,Elif,Ayn,Dal,
40,100,1,70,4,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
للقتال ق ت ل | GTL LLGTEL lilḳitāli savaş için for the battle.
Lam,Lam,Gaf,Te,Elif,Lam,
30,30,100,400,1,30,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
والله | VELLH vallahu Allah da And Allah
Vav,Elif,Lam,Lam,He,
6,1,30,30,5,
"REM – prefixed resumption particle
PN – nominative proper noun → Allah"
الواو استئنافية
لفظ الجلالة مرفوع
سميع س م ع | SMA SMYA semīǔn işitendi (is) All-Hearing,
Sin,Mim,Ye,Ayn,
60,40,10,70,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
عليم ع ل م | ALM ALYM ǎlīmun bilendi All-Knowing.
Ayn,Lam,Ye,Mim,
70,30,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِذْ: hani | غَدَوْتَ: sen erkenden | مِنْ: -den | أَهْلِكَ: ailen- | تُبَوِّئُ: ayrılmıştın | الْمُؤْمِنِينَ: mü'minleri | مَقَاعِدَ: yerleştiriyordun | لِلْقِتَالِ: savaş için | وَاللَّهُ: Allah da | سَمِيعٌ: işitendi | عَلِيمٌ: bilendi |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإذ WÎZ̃ hani | غدوت ĞD̃WT sen erkenden | من MN -den | أهلك ÊHLK ailen- | تبوئ TBWÙ ayrılmıştın | المؤمنين ELMÙMNYN mü'minleri | مقاعد MGEAD̃ yerleştiriyordun | للقتال LLGTEL savaş için | والله WELLH Allah da | سميع SMYA işitendi | عليم ALYM bilendi |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve iƶ: hani | ğadevte: sen erkenden | min: -den | ehlike: ailen- | tubevviu: ayrılmıştın | l-mu'minīne: mü'minleri | meḳāǐde: yerleştiriyordun | lilḳitāli: savaş için | vallahu: Allah da | semīǔn: işitendi | ǎlīmun: bilendi |
Kırık Meal (Transcript) : |VÎZ̃: hani | ĞD̃VT: sen erkenden | MN: -den | ÊHLK: ailen- | TBVÙ: ayrılmıştın | ELMÙMNYN: mü'minleri | MGEAD̃: yerleştiriyordun | LLGTEL: savaş için | VELLH: Allah da | SMYA: işitendi | ALYM: bilendi |
Abdulbaki Gölpınarlı : An o zamanı, hani insanları savaş yerlerine yerleştirmek için sabahleyin erkenden âilenden ayrılmıştın ve Allah duyuyordu, biliyordu bunu.
Adem Uğur : Hani sen, sabah erkenden müminleri savaş mevzilerine yerleştirmek için ailenden ayrılmıştın...-Allah, hakkıyle işiten ve bilendir.-
Ahmed Hulusi : Hani sen sabah erkenden ailenden ayrılıp iman edenleri savaşmaları için uygun mevzilere yerleştiriyordun. Allâh Semi'dir, Aliym'dir.
Ahmet Tekin : Hani sen, sabah erkenden mü’minleri savaş mevzilerine yerleştirip savaş düzenine koymak için ailenden ayrılmıştın. Allah konuştuklarınızı işitiyor, yaptıklarınızı biliyordu.
Ahmet Varol : Hani sen, mü'minleri çarpışma yerlerine yerleştirmek üzere erkenden ailenin yanından ayrılmıştın. Allah işiten ve bilendir.
Ali Bulaç : Hani sen, mü'minleri savaşmak için elverişli yerlere yerleştirmek için evinden erkenden ayrılmıştın. Allah işitendir, bilendir.
Ali Fikri Yavuz : (Ey Rasûlüm), bir vakit erkenden Medîne’deki ailenden çıkmış, savaş için müminleri elverişli yerlere yerleştiriyordun. Allah, sözlerinizi işitir ve niyyetlerinizi bilir.
Bekir Sadak : Sen inananlari savas icin duracaklari yerlere yerlestirmek uzere, erkenden evinden ayrilmistin. Allah istir ve bilir.
Celal Yıldırım : Hani sen erkenden ailen arasından çıkıp mü'minleri savaş için uygun yerlere yerleştiriyordun ; Allah (her şeyi) işiten ve bilendir.
Diyanet İşleri : Hani sen mü’minleri (Uhud’da) savaş mevzilerine yerleştirmek için, sabah erken ailenden (evinden) ayrılmıştın. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Diyanet İşleri (eski) : Sen inananları savaş için duracakları yerlere yerleştirmek üzere, erkenden evinden ayrılmıştın. Allah işitir ve bilir.
Diyanet Vakfi : Hani sen, sabah erkenden müminleri savaş mevzilerine yerleştirmek için ailenden ayrılmıştın...-Allah, hakkıyle işiten ve bilendir.-
Edip Yüksel : Hani sen, sabah erkenden ailenden ayrılarak inananları savaşta tutacakları noktalara yerleştiriyordun. Elbette ALLAH İşitir, Bilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Hani sen sabah erkenden müminleri savaş mevzilerine yerleştirmek için ailenden ayrılmıştın. Allah, hakkıyla işiten ve bilendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Hani bir vakit erkenden, müminleri savaş için elverişli mevkilere yerleştirmek üzere, ailenden ayrılmıştın. Allah işiten ve bilendi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hani bir vakit erkenden ehlinden çıkmıştın mü'minleri muharebe için elverişli mevki'lere yerleştiriyordun ve Allah idi bir işiden, bilen
Fizilal-il Kuran : Hani sen müminleri (Uhud'da) savaşacakları elverişli yerlere mevzilendirmek üzere evinden sabahleyin erken çıkmıştın. Hiç kuşkusuz Allah herşeyi işiten ve bilendir.
Gültekin Onan : Hani sen, inançlıları savaşmak için elverişli yerlere yerleştirmek için ehlinden (ailenden) erkenden ayrılmıştın. Tanrı işitendir, bilendir.
Hakkı Yılmaz : Ve hani sen, sabah erkenden mü’minleri savaş mevzilerine yerleştirmek için ehlinden ayrılmıştın. –Ve Allah, en iyi işitendir, en iyi bilendir.–
Hasan Basri Çantay : Hani sen, mü'minleri muhaarebeye elverişli yerlerde ta'biye etmek üzere erkenden ailenden (Medîneden) ayrılmışdın, Allah hakkıyle işidendi, (her şey'i) kemâliyle bilendi.
Hayrat Neşriyat : (Habîbim, yâ Muhammed!) Hani, mü’minleri (Uhud’da) savaş için mevzi'lere yerleştirmek üzere âilenden erkenden ayrılmıştın. Allah ise, Semî' (neler söylediğinizi işiten)dir, Alîm (ne düşündüğünüzü bilen)dir.
İbni Kesir : Hani sen; mü'minleri savaş için duracakları yere yerleştirmek üzere erkenden ayrılmıştın. Allah, Semi'dir, Alim'dir.
İskender Evrenosoğlu : Ve bir sabah erkenden ailenden ayrılmıştın, mü'minleri savaş için (uygun) mevzilere yerleştiriyordun. Ve Allah en iyi işiten, en iyi bilendir.
Muhammed Esed : Ve (hatırla o günü ey Peygamber), inananları savaş düzenine sokmak için sabah erkenden evinden çıkmıştın. Allah her şeyi işitiyor, her şeyi biliyordu,
Ömer Nasuhi Bilmen : Hani bir vakit erkenden ehlinden ayrılmıştın. Mü'minler için savaşa elverişli mevziler hazırlıyordun. Ve Allah Teâlâ ise hakkıyla işiticidir, hakkıyla bilicidir.
Ömer Öngüt : Resulüm! Hani sen müminleri savaş için duracakları yerlere yerleştirmek üzere erkenden evinden ayrılmıştın. Allah işitendir, bilendir.
Şaban Piriş : Hani sen, savaş için müminleri elverişli yerlere yerleştirmek üzere evinden ayrılmıştın. Allah işiten ve bilendir.
Suat Yıldırım : Hani bir vakit, ey Resulüm, sen ailenden sabah erken ayrılmış, müminlere savaş mevzileri hazırlamak için yola çıkmıştın. Allah, semî ve alîmdir (hakkıyla işitir ve bilir).
Süleyman Ateş : Hani sen, erkenden âilenden ayrılmıştın, (Uhud'da) mü'minleri savaş üslerine yerleştiriyordun. Allâh da işitendi, bilendi.
Tefhim-ul Kuran : Hani sen, mü'minleri savaşmak için elverişli yerlere yerleştirmek için evinden erkenden ayrılmıştın. Allah işitendir, bilendir.
Ümit Şimşek : Hani bir sabah erkenden ailenden ayrılmış, mü'minleri savaş mevzilerine yerleştirmek için yola çıkmıştın. Allah ise herşeyi işitiyor, herşeyi biliyordu.
Yaşar Nuri Öztürk : Hani, sen ailenden erkenden ayrılmıştın da müminleri savaş için tutulması gereken noktalara yerleştiriyordun. Allah her şeyi çok iyi duyar, çok iyi bilir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}