» 3 / Âl-i Imrân  143:

Kuran Sırası: 3
İniş Sırası: 89
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 143
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَقَدْ (VLGD̃) = veleḳad : andolsun ki
2. كُنْتُمْ (KNTM) = kuntum : siz
3. تَمَنَّوْنَ (TMNVN) = temennevne : arzuluyordunuz
4. الْمَوْتَ (ELMVT) = l-mevte : ölümü
5. مِنْ (MN) = min :
6. قَبْلِ (GBL) = ḳabli : önce
7. أَنْ (ÊN) = en :
8. تَلْقَوْهُ (TLGVH) = telḳavhu : onunla karşılaşmadan
9. فَقَدْ (FGD̃) = feḳad : işte
10. رَأَيْتُمُوهُ (RÊYTMVH) = raeytumūhu : onu gördünüz
11. وَأَنْتُمْ (VÊNTM) = veentum : ve siz
12. تَنْظُرُونَ (TNƵRVN) = tenZurūne : bakıp duruyorsunuz
andolsun ki | siz | arzuluyordunuz | ölümü | | önce | | onunla karşılaşmadan | işte | onu gördünüz | ve siz | bakıp duruyorsunuz |

[] [KVN] [MNY] [MVT] [] [GBL] [] [LGY] [] [REY] [] [NƵR]
VLGD̃ KNTM TMNVN ELMVT MN GBL ÊN TLGVH FGD̃ RÊYTMVH VÊNTM TNƵRVN

veleḳad kuntum temennevne l-mevte min ḳabli en telḳavhu feḳad raeytumūhu veentum tenZurūne
ولقد كنتم تمنون الموت من قبل أن تلقوه فقد رأيتموه وأنتم تنظرون

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 143
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | VLGD̃ veleḳad andolsun ki And certainly
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum siz you used to
تمنون م ن ي | MNY TMNVN temennevne arzuluyordunuz wish
الموت م و ت | MVT ELMVT l-mevte ölümü (for) death
من | MN min from
قبل ق ب ل | GBL GBL ḳabli önce before
أن | ÊN en [that]
تلقوه ل ق ي | LGY TLGVH telḳavhu onunla karşılaşmadan you met it,
فقد | FGD̃ feḳad işte then indeed,
رأيتموه ر ا ي | REY RÊYTMVH raeytumūhu onu gördünüz you have seen it
وأنتم | VÊNTM veentum ve siz while you (were)
تنظرون ن ظ ر | NƵR TNƵRVN tenZurūne bakıp duruyorsunuz looking on.

3:143 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

andolsun ki | siz | arzuluyordunuz | ölümü | | önce | | onunla karşılaşmadan | işte | onu gördünüz | ve siz | bakıp duruyorsunuz |

[] [KVN] [MNY] [MVT] [] [GBL] [] [LGY] [] [REY] [] [NƵR]
VLGD̃ KNTM TMNVN ELMVT MN GBL ÊN TLGVH FGD̃ RÊYTMVH VÊNTM TNƵRVN

veleḳad kuntum temennevne l-mevte min ḳabli en telḳavhu feḳad raeytumūhu veentum tenZurūne
ولقد كنتم تمنون الموت من قبل أن تلقوه فقد رأيتموه وأنتم تنظرون

[] [ك و ن] [م ن ي] [م و ت] [] [ق ب ل] [] [ل ق ي] [] [ر ا ي] [] [ن ظ ر]

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 143
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | VLGD̃ veleḳad andolsun ki And certainly
Vav,Lam,Gaf,Dal,
6,30,100,4,
REM – prefixed resumption particle
EMPH – emphatic prefix lām
CERT – particle of certainty
الواو استئنافية
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum siz you used to
Kef,Nun,Te,Mim,
20,50,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
تمنون م ن ي | MNY TMNVN temennevne arzuluyordunuz wish
Te,Mim,Nun,Vav,Nun,
400,40,50,6,50,
V – 2nd person masculine plural (form V) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الموت م و ت | MVT ELMVT l-mevte ölümü (for) death
Elif,Lam,Mim,Vav,Te,
1,30,40,6,400,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
من | MN min from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قبل ق ب ل | GBL GBL ḳabli önce before
Gaf,Be,Lam,
100,2,30,
N – genitive noun
اسم مجرور
أن | ÊN en [that]
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
تلقوه ل ق ي | LGY TLGVH telḳavhu onunla karşılaşmadan you met it,
Te,Lam,Gaf,Vav,He,
400,30,100,6,5,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
فقد | FGD̃ feḳad işte then indeed,
Fe,Gaf,Dal,
80,100,4,
REM – prefixed resumption particle
CERT – particle of certainty
الفاء استئنافية
حرف تحقيق
رأيتموه ر ا ي | REY RÊYTMVH raeytumūhu onu gördünüz you have seen it
Re,,Ye,Te,Mim,Vav,He,
200,,10,400,40,6,5,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وأنتم | VÊNTM veentum ve siz while you (were)
Vav,,Nun,Te,Mim,
6,,50,400,40,
CIRC – prefixed circumstantial particle
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
الواو حالية
ضمير منفصل
تنظرون ن ظ ر | NƵR TNƵRVN tenZurūne bakıp duruyorsunuz looking on.
Te,Nun,Zı,Re,Vav,Nun,
400,50,900,200,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَقَدْ: andolsun ki | كُنْتُمْ: siz | تَمَنَّوْنَ: arzuluyordunuz | الْمَوْتَ: ölümü | مِنْ: | قَبْلِ: önce | أَنْ: | تَلْقَوْهُ: onunla karşılaşmadan | فَقَدْ: işte | رَأَيْتُمُوهُ: onu gördünüz | وَأَنْتُمْ: ve siz | تَنْظُرُونَ: bakıp duruyorsunuz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولقد WLGD̃ andolsun ki | كنتم KNTM siz | تمنون TMNWN arzuluyordunuz | الموت ELMWT ölümü | من MN | قبل GBL önce | أن ÊN | تلقوه TLGWH onunla karşılaşmadan | فقد FGD̃ işte | رأيتموه RÊYTMWH onu gördünüz | وأنتم WÊNTM ve siz | تنظرون TNƵRWN bakıp duruyorsunuz |
Kırık Meal (Okunuş) : |veleḳad: andolsun ki | kuntum: siz | temennevne: arzuluyordunuz | l-mevte: ölümü | min: | ḳabli: önce | en: | telḳavhu: onunla karşılaşmadan | feḳad: işte | raeytumūhu: onu gördünüz | veentum: ve siz | tenZurūne: bakıp duruyorsunuz |
Kırık Meal (Transcript) : |VLGD̃: andolsun ki | KNTM: siz | TMNVN: arzuluyordunuz | ELMVT: ölümü | MN: | GBL: önce | ÊN: | TLGVH: onunla karşılaşmadan | FGD̃: işte | RÊYTMVH: onu gördünüz | VÊNTM: ve siz | TNƵRVN: bakıp duruyorsunuz |
Abdulbaki Gölpınarlı : Andolsun, ölümle karşılaşmadan önce arzulamıştınız ölümü. İşte onu gördünüz, bakıp duruyordunuz ona.
Adem Uğur : Andolsun ki siz, ölümle yüzyüze gelmezden önce onu temenni ederdiniz. İşte şimdi onu karşınızda gördünüz.
Ahmed Hulusi : Andolsun siz, ölümle karşı karşıya kalmadan önce şehîd olmayı temenni ediyordunuz. İşte onu gördünüz, bakıp duruyorsunuz!
Ahmet Tekin : Andolsun ki siz, savaşa girmeden önce, zafere ulaşmak için şehitliği, ölümü temenni ediyordunuz. İşte âkıbetinizi gördünüz. Bunun sebeplerini düşünmeli, tahlil etmelisiniz.
Ahmet Varol : Siz ona kavuşmadan önce ölümü arzuluyordunuz. İşte onu gördünüz; ama öyle bakıp duruyordunuz. [18]
Ali Bulaç : Andolsun, siz onunla karşılaşmadan önce ölümü temenni ediyordunuz. İşte onu gördünüz, ama bakıp duruyorsunuz.
Ali Fikri Yavuz : Gerçekten siz, savaşa tutuşmazdan önce, ölüp şehid olmayı arzu etmiştiniz. Fakat işte onu gördüğünüz halde bakıp duruyorsunuz. (Bu âyet-i kerime, Bedir savaşında bulunamayıp Medine’de kalanlar hakkında nâzil olmuştur. Bunlar Bedir savaşında bulunup şehid olmayı arzu etmişlerdi. Fakat daha sonra Uhud savaşında bulundukları halde, çokları savaşa karşı ayak direyememişti).
Bekir Sadak : And olsun ki, olumle karsilasmadan once onu temenni ediyordunuz; iste onu gozlerinizle bakarak gordunuz. *
Celal Yıldırım : And olsun ki, ölümle karşılaşmadan önce onu temenni edip duruyordunuz. İşte onu gözlerinizle bakarak görüyorsunuz.
Diyanet İşleri : Andolsun, siz ölümle karşılaşmadan önce onu temenni ediyordunuz. İşte onu gördünüz, ama bakıp duruyorsunuz.
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki, ölümle karşılaşmadan önce onu temenni ediyordunuz; işte onu gözlerinizle bakarak gördünüz.
Diyanet Vakfi : Andolsun ki siz, ölümle yüzyüze gelmezden önce onu temenni ederdiniz. İşte şimdi onu karşınızda gördünüz.
Edip Yüksel : Siz ölümle karşılaşmadan önce onu arzuluyordunuz. Fakat şimdi onu gördüğünüz halde bekliyorsunuz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Andolsun ki siz ölümle karşılaşmadan önce onu arzuluyordunuz. İşte onu gördünüz, ama bakıp duruyorsunuz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Andolsun ki, siz ölümle karşılaşmadan önce onu arzuluyordunuz. Fakat işte onu gördünüz, izleyiciler gibi bakıp duruyordunuz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Celâlim hakkı için siz o ölümle karşılaşmadan evvel onu temenni ediyordunuz, fakat işte onu gördünüz bakıb duruyordunuz
Fizilal-il Kuran : Sizler ölümle karşılaşmadan önce onu arzuluyordunuz. Oysa onu görünce bakıp duruyorsunuz.
Gültekin Onan : Andolsun, siz onunla karşılaşmadan önce ölümü temenni ediyordunuz. İşte onu gördünüz, ama bakıp duruyorsunuz.
Hakkı Yılmaz : Andolsun ki siz ölümle karşılaşmadan önce onu arzuluyordunuz. İşte bakıp duruyorken onu gerçekten gördünüz.
Hasan Basri Çantay : Andolsun ki siz ölümle karşılaşmadan önce onu arzulamışdınız. İşte onu gerçekden gördünüz de. (Fakat) siz (seyirciler gibi) bakıyordunuz.
Hayrat Neşriyat : Ve and olsun ki (siz) onunla karşılaşmadan önce ölümü (şehâdeti) temennî ediyordunuz; işte siz (kardeşleriniz şehîd edilirken) bakakaldığınız bir hâlde, yakinen onu(ölümü) gördünüz.
İbni Kesir : Gerçekten siz, ölümle karşılaşmadan önce onu arzulamıştınız. İşte onu gördüğünüz halde bakıp duruyorsunuz.
İskender Evrenosoğlu : Ve andolsun ki siz, ölümü (şehit olmayı), onunla karşılaşmadan (yüzyüze gelmeden) önce, temenni ediyordunuz. İşte şimdi onu görmüş oldunuz. Ve (oysa) siz (şehit olarak ölmeyi) bekliyordunuz.
Muhammed Esed : Nitekim siz, ölümle yüzyüze gelmeden önce, (Allah yolunda) ölmeyi arzuladınız: işte şimdi kendi gözlerinizle onu görmektesiniz!
Ömer Nasuhi Bilmen : Andolsun ki, siz ölümü onunla karşılaşmadan evvel temenni ediyordunuz. İşte siz bekleyip durduğunuz halde onu görüverdiniz.
Ömer Öngüt : Andolsun ki siz ölümle yüz yüze gelmezden önce onu temenni ederdiniz. Şimdi onunla karşılaştınız ve gözlerinizle bakıp duruyorsunuz.
Şaban Piriş : Oysa siz, (Uhud’da) ölümle karşılaşmadan önce (Allah yolunda) ölmeyi arzuladınız. İşte şimdi onu gözlerinizle gördünüz.
Suat Yıldırım : Siz ölümle yüzyüze gelmeden önce, şehid olmayı temenni etmiştiniz. İşte şimdi onu ayan beyan gördünüz.
Süleyman Ateş : Andolsun ki, siz ölümle karşılaşmadan önce onu arzuluyordunuz. İşte onu gördünüz, ama bakıp duruyorsunuz.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, siz onunla karşılaşmadan önce ölümü temenni ediyordunuz. İşte onu gördünüz, ama bakıp duruyorsunuz.
Ümit Şimşek : Oysa siz ölümle karşılaşmadan önce onu temenni ediyordunuz; şimdi ise, onu beklemekteyken karşınızda görüverdiniz.
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun ki siz, onunla karşılaşmadan önce ölümü arzuluyordunuz. İşte gördünüz onu ve bakıp duruyorsunuz.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}