» 3 / Âl-i Imrân  127:

Kuran Sırası: 3
İniş Sırası: 89
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 127
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. لِيَقْطَعَ (LYGŦA) = liyeḳTaǎ : kessin diye
2. طَرَفًا (ŦRFE) = Tarafen : bir kısmını
3. مِنَ (MN) = mine : -den
4. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler-
5. كَفَرُوا (KFRVE) = keferū : inkar eden(ler)
6. أَوْ (ÊV) = ev : yahut
7. يَكْبِتَهُمْ (YKBTHM) = yekbitehum : ve perişan etsin de
8. فَيَنْقَلِبُوا (FYNGLBVE) = feyenḳalibū : dönüp gitsinler diye
9. خَائِبِينَ (ḢEÙBYN) = ḣāibīne : umutsuz olarak
kessin diye | bir kısmını | -den | kimseler- | inkar eden(ler) | yahut | ve perişan etsin de | dönüp gitsinler diye | umutsuz olarak |

[GŦA] [ŦRF] [] [] [KFR] [] [KBT] [GLB] [ḢYB]
LYGŦA ŦRFE MN ELZ̃YN KFRVE ÊV YKBTHM FYNGLBVE ḢEÙBYN

liyeḳTaǎ Tarafen mine elleƶīne keferū ev yekbitehum feyenḳalibū ḣāibīne
ليقطع طرفا من الذين كفروا أو يكبتهم فينقلبوا خائبين

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 127
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ليقطع ق ط ع | GŦA LYGŦA liyeḳTaǎ kessin diye That He may cut off
طرفا ط ر ف | ŦRF ŦRFE Tarafen bir kısmını a part
من | MN mine -den of
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler- those who
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden(ler) disbelieved
أو | ÊV ev yahut or
يكبتهم ك ب ت | KBT YKBTHM yekbitehum ve perişan etsin de suppress them
فينقلبوا ق ل ب | GLB FYNGLBVE feyenḳalibū dönüp gitsinler diye so (that) they turn back
خائبين خ ي ب | ḢYB ḢEÙBYN ḣāibīne umutsuz olarak disappointed.

3:127 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

kessin diye | bir kısmını | -den | kimseler- | inkar eden(ler) | yahut | ve perişan etsin de | dönüp gitsinler diye | umutsuz olarak |

[GŦA] [ŦRF] [] [] [KFR] [] [KBT] [GLB] [ḢYB]
LYGŦA ŦRFE MN ELZ̃YN KFRVE ÊV YKBTHM FYNGLBVE ḢEÙBYN

liyeḳTaǎ Tarafen mine elleƶīne keferū ev yekbitehum feyenḳalibū ḣāibīne
ليقطع طرفا من الذين كفروا أو يكبتهم فينقلبوا خائبين

[ق ط ع] [ط ر ف] [] [] [ك ف ر] [] [ك ب ت] [ق ل ب] [خ ي ب]

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 127
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ليقطع ق ط ع | GŦA LYGŦA liyeḳTaǎ kessin diye That He may cut off
Lam,Ye,Gaf,Tı,Ayn,
30,10,100,9,70,
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب
طرفا ط ر ف | ŦRF ŦRFE Tarafen bir kısmını a part
Tı,Re,Fe,Elif,
9,200,80,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
من | MN mine -den of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler- those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden(ler) disbelieved
Kef,Fe,Re,Vav,Elif,
20,80,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أو | ÊV ev yahut or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
يكبتهم ك ب ت | KBT YKBTHM yekbitehum ve perişan etsin de suppress them
Ye,Kef,Be,Te,He,Mim,
10,20,2,400,5,40,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع منصوب و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
فينقلبوا ق ل ب | GLB FYNGLBVE feyenḳalibū dönüp gitsinler diye so (that) they turn back
Fe,Ye,Nun,Gaf,Lam,Be,Vav,Elif,
80,10,50,100,30,2,6,1,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 3rd person masculine plural (form VII) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
الفاء عاطفة
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
خائبين خ ي ب | ḢYB ḢEÙBYN ḣāibīne umutsuz olarak disappointed.
Hı,Elif,,Be,Ye,Nun,
600,1,,2,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |لِيَقْطَعَ: kessin diye | طَرَفًا: bir kısmını | مِنَ: -den | الَّذِينَ: kimseler- | كَفَرُوا: inkar eden(ler) | أَوْ: yahut | يَكْبِتَهُمْ: ve perişan etsin de | فَيَنْقَلِبُوا: dönüp gitsinler diye | خَائِبِينَ: umutsuz olarak |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ليقطع LYGŦA kessin diye | طرفا ŦRFE bir kısmını | من MN -den | الذين ELZ̃YN kimseler- | كفروا KFRWE inkar eden(ler) | أو ÊW yahut | يكبتهم YKBTHM ve perişan etsin de | فينقلبوا FYNGLBWE dönüp gitsinler diye | خائبين ḢEÙBYN umutsuz olarak |
Kırık Meal (Okunuş) : |liyeḳTaǎ: kessin diye | Tarafen: bir kısmını | mine: -den | elleƶīne: kimseler- | keferū: inkar eden(ler) | ev: yahut | yekbitehum: ve perişan etsin de | feyenḳalibū: dönüp gitsinler diye | ḣāibīne: umutsuz olarak |
Kırık Meal (Transcript) : |LYGŦA: kessin diye | ŦRFE: bir kısmını | MN: -den | ELZ̃YN: kimseler- | KFRVE: inkar eden(ler) | ÊV: yahut | YKBTHM: ve perişan etsin de | FYNGLBVE: dönüp gitsinler diye | ḢEÙBYN: umutsuz olarak |
Abdulbaki Gölpınarlı : O, kâfirlerin ileri gelenlerinden bir kısmını öldürmek, bir kısmını da baş aşağı edip ümitsiz bir hale getirerek döndürmek için yardım etti size.
Adem Uğur : Allah, kâfirlerden bir kısmının kökünü kessin veya onları perişan etsin, böylece bozulmuş bir halde dönüp gitsinler diye, size yardım eder.
Ahmed Hulusi : (Allâh bunu) hakikati inkâr edenlerden bir kısmını kesip (mahvetmek), diğer bir kısmını da rezil bir şekilde geri dönmeleri için (yaptı).
Ahmet Tekin : Allah bu yardımı, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlerin liderlerinin, askerî erkanının kökünü kazısın veya onları perişan etsin de, ümitsiz olarak dönüp gitsinler diye yaptı.
Ahmet Varol : İnkar edenlerden bir tarafı kesmek yahut bozguna uğratıp eli boş bir halde geri dönmelerini sağlamak için (Allah yardım ulaştırır). [17]
Ali Bulaç : (Ki bununla) İnkâr edenlerin önde gelenlerinden bir kısmını kessin (helak etsin) ya da 'umutları suya düşmüşler olarak onları' tepesi aşağı getirsin de geri dönüp gitsinler.'
Ali Fikri Yavuz : Böylece Allah, o kâfir olanlardan bir kolu kessin veya perişan etsin de, geri kalanlar keder ve ziyan içinde dönüp gitmiş olsunlar.
Bekir Sadak : (126-12) 7 Allah bunu, ancak size mujde olsun ve boylece kalbleriniz yatissin diye yapmistir. Inkar edenlerin bir kismini kesmek veya umidsiz olarak geri donecek sekilde bozguna ugratmak icin gereken yardim, ancak guclu ve Hakim olan Allah katindan olur.
Celal Yıldırım : (Allah) kâfirlerden bir kısmını koparıp ayırsın veya başaşağı etsin diye (yardımda bulunmuş) ve bu sebeple onlar hüsrana uğrayarak yüzüstü gelmişlerdir.
Diyanet İşleri : Bir de Allah bunu, inkâr edenlerden bir kısmını helâk etsin veya perişan etsin de umutsuz olarak dönüp gitsinler diye yaptı.
Diyanet İşleri (eski) : (126-127) Allah bunu, ancak size müjde olsun ve böylece kalbleriniz yatışsın diye yapmıştır. İnkar edenlerin bir kısmını kesmek veya ümidsiz olarak geri dönecek şekilde bozguna uğratmak için gereken yardım, ancak Güçlü ve Hakim olan Allah katından olur.
Diyanet Vakfi : (127-128) Allah, kâfirlerden bir kısmının kökünü kessin veya onları perişan etsin, böylece bozulmuş bir halde dönüp gitsinler -ki bu işte senin yapacağın bir şey yoktur- yahut (müslüman olsunlar da) tevbelerini kabul etsin, ya da (ısrar ederlerse) onlara azap etsin diye (Allah Bedir'de size yardım etti). Çünkü onlar zalimdirler.
Edip Yüksel : Böylece inkarcıların bir kısmını imha eder veya onları etkisiz hale getirip bozguna uğratır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Allah bu yardımı) inkâr edenlerden bir kısmını kessin veya perişan etsin de umutsuz olarak dönüp gitsinler (diye yaptı).
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Küfredenlerden bir kolu kessin veya perişan etsin de hayal kırıklığına uğramış olarak dönüp gitsinler diye.
Elmalılı Hamdi Yazır : ta ki o küfredenlerden bir kolu kessin veya perişan etsin de haib-ü hasir dönüb gitsinler
Fizilal-il Kuran : Allah kafirlerin bir bölümünü kırıma uğratmak ya da bozguna düşürüp umutsuz biçimde geri dönmelerini sağlamak için size zafer kazandırdı.
Gültekin Onan : (Ki bununla) Küfredenlerin önde gelenlerinden bir kısmını kessin (helak etsin) ya da 'umutları suya düşmüşler olarak' onları tepesi aşağı getirsin de geri dönüp gitsinler. (kalebenin nerede olduğu bulunacak)
Hakkı Yılmaz : (123-127) "Ve andolsun, sizler güçsüz iken, Allah, kendinize verilen nimetlerin karşılığını ödersiniz diye size Bedir'de yardım etti: Hani sen inananlara, “Rabbinizin, indirilen/ hulûl ettirilen üç bin haberci âyetle size yardım etmesi size yetmez mi?” diyordun. Eğer sabreder ve Allah'ın koruması altına girerseniz, evet sizi Rabbiniz destekler. Ve eğer onlar, ansızın üzerinize gelseler, Rabbiniz size işaretlenmiş /eğiten/ gönderilmiş beş bin haberci âyetle yardım eder. Ve Allah, bu yardımı size sırf bir müjde olsun ve kalpleriniz bununla yatışsın diye yaptı. Ve bu yardım, sırf Allah, kâfirlerden; Kendisinin ilâhlığını, rabliğini bilerek reddetmiş olan kimselerden bir kısmının kökünü kessin yahut onları perişan etsin de kaybeden kimseler olarak dönüp gitsinler diye, en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olan ve en iyi yasa koyan, bozulmayı iyi engelleyen/sağlam yapan Allah katındandır. Öyleyse Allah'ın koruması altına girin. "
Hasan Basri Çantay : (Bir de Allah bu imdadı) küfredenlerden ileri gelenleri (n kafasını) kessin, yahud onları tepesi aşağı getirsin de (geri kalanlarda) emellerine kavuşamayan (bedbaht) lar olarak dönüb gitsinler diye (yapdı)
Hayrat Neşriyat : Tâ ki inkâr edenlerden bir kısmını helâk etsin veya onları perîşan etsin de maksadlarına erişemeyen kimseler olarak dönüp gitsinler!
İbni Kesir : Küfredenlerin bir kısmını kessin veya perişan etsin de ümitsiz olarak geri dönüp gitsinler diye.
İskender Evrenosoğlu : (Ve bu yardım), kâfirlerden bir kısmını kesmek (helâk etmek) veya onları perişan etmek, böylece bozguna uğrayarak dönüp gitmeleri içindir.
Muhammed Esed : (ve) O, hakikati inkara şartlanmış olanlardan bazısını (sizin vasıtanızla) mahvetsin, diğerlerini de öylesine alçaltsın ki ümitsizliğe kapılıp geri çekilsinler diye (bunu emretti).
Ömer Nasuhi Bilmen : Tâ ki, o küfredenlerden bir kısmını kessin, veya onları mağlûp etsin de hâip ve hâsir oldukları halde geri dönüp gitsinler.
Ömer Öngüt : Allah kâfirlerden bir kısmını koparıp ayırsın veya onları perişan etsin de, bu sebeple onlar hüsrana uğrayarak geri dönüp gitmiş olsunlar.
Şaban Piriş : (126-127.) Allah, bu yardımı size sadece müjde olması ve kalplerinizin bununla yatışması, kafir olanların da bir kısmını yok edip veya perişan ederek ümitsizce geri dönmeleri için yapmıştı. Zafer, ancak Aziz ve Hakim olan Allah katındandır.
Suat Yıldırım : Evet, Allah Teâlâ kâfirlerden ileri gelenleri imha etmek veya onları başaşağı ederek ümitsiz bir hale düşürmek için size bu imdadı gönderdi.
Süleyman Ateş : İnkâr edenlerden bir kısmını kessin ve perişan etsin de umutsuz olarak dönüp gitsinler diye (size yardım eder).
Tefhim-ul Kuran : (Ki bununla) Küfre sapanların ileri gelenlerini kessin (onları helak etsin) ya da 'umutları suya düşmüşler olarak onları tepesi aşağı getirsin de geri dönüp gitsinler.'
Ümit Şimşek : Bir de, inkâr edenlerden bir kısmını imha etmek, yahut onları baş aşağı çevirip umduklarını boşa çıkarmak için Allah size yardım gönderdi.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah bunu yaptı ki, küfre sapanlardan bir kısmını bölüp ayırsın veya onları zelîl etsin de yıkık ve ürkek bir halde dönüp gitsinler.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}