» 3 / Âl-i Imrân  174:

Kuran Sırası: 3
İniş Sırası: 89
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 174
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَانْقَلَبُوا (FENGLBVE) = fenḳalebū : geri döndüler
2. بِنِعْمَةٍ (BNAMT) = biniǎ'metin : bir ni'metle
3. مِنَ (MN) = mine : -tan
4. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah-
5. وَفَضْلٍ (VFŽL) = ve feDlin : ve bollukla
6. لَمْ (LM) = lem :
7. يَمْسَسْهُمْ (YMSSHM) = yemseshum : kendilerine dokunmadı
8. سُوءٌ (SVÙ) = sū'un : hiçbir kötülük
9. وَاتَّبَعُوا (VETBAVE) = vettebeǔ : ve uydular
10. رِضْوَانَ (RŽVEN) = riDvāne : rızasına
11. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
12. وَاللَّهُ (VELLH) = vallahu : Allah
13. ذُو (Z̃V) = ƶū : sahibidir
14. فَضْلٍ (FŽL) = feDlin : lutuf
15. عَظِيمٍ (AƵYM) = ǎZīmin : büyük
geri döndüler | bir ni'metle | -tan | Allah- | ve bollukla | | kendilerine dokunmadı | hiçbir kötülük | ve uydular | rızasına | Allah'ın | Allah | sahibidir | lutuf | büyük |

[GLB] [NAM] [] [] [FŽL] [] [MSS] [SVE] [TBA] [RŽV] [] [] [] [FŽL] [AƵM]
FENGLBVE BNAMT MN ELLH VFŽL LM YMSSHM SVÙ VETBAVE RŽVEN ELLH VELLH Z̃V FŽL AƵYM

fenḳalebū biniǎ'metin mine llahi ve feDlin lem yemseshum sū'un vettebeǔ riDvāne llahi vallahu ƶū feDlin ǎZīmin
فانقلبوا بنعمة من الله وفضل لم يمسسهم سوء واتبعوا رضوان الله والله ذو فضل عظيم

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 174
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فانقلبوا ق ل ب | GLB FENGLBVE fenḳalebū geri döndüler So they returned
بنعمة ن ع م | NAM BNAMT biniǎ'metin bir ni'metle with (the) Favor
من | MN mine -tan of
الله | ELLH llahi Allah- Allah
وفضل ف ض ل | FŽL VFŽL ve feDlin ve bollukla and Bounty,
لم | LM lem not
يمسسهم م س س | MSS YMSSHM yemseshum kendilerine dokunmadı touched them
سوء س و ا | SVE SVÙ sū'un hiçbir kötülük any harm.
واتبعوا ت ب ع | TBA VETBAVE vettebeǔ ve uydular And they followed
رضوان ر ض و | RŽV RŽVEN riDvāne rızasına (the) pleasure
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah,
والله | VELLH vallahu Allah and Allah
ذو | Z̃V ƶū sahibidir (is) Possessor
فضل ف ض ل | FŽL FŽL feDlin lutuf (of) Bounty
عظيم ع ظ م | AƵM AƵYM ǎZīmin büyük great.

3:174 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

geri döndüler | bir ni'metle | -tan | Allah- | ve bollukla | | kendilerine dokunmadı | hiçbir kötülük | ve uydular | rızasına | Allah'ın | Allah | sahibidir | lutuf | büyük |

[GLB] [NAM] [] [] [FŽL] [] [MSS] [SVE] [TBA] [RŽV] [] [] [] [FŽL] [AƵM]
FENGLBVE BNAMT MN ELLH VFŽL LM YMSSHM SVÙ VETBAVE RŽVEN ELLH VELLH Z̃V FŽL AƵYM

fenḳalebū biniǎ'metin mine llahi ve feDlin lem yemseshum sū'un vettebeǔ riDvāne llahi vallahu ƶū feDlin ǎZīmin
فانقلبوا بنعمة من الله وفضل لم يمسسهم سوء واتبعوا رضوان الله والله ذو فضل عظيم

[ق ل ب] [ن ع م] [] [] [ف ض ل] [] [م س س] [س و ا] [ت ب ع] [ر ض و] [] [] [] [ف ض ل] [ع ظ م]

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 174
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فانقلبوا ق ل ب | GLB FENGLBVE fenḳalebū geri döndüler So they returned
Fe,Elif,Nun,Gaf,Lam,Be,Vav,Elif,
80,1,50,100,30,2,6,1,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 3rd person masculine plural (form VII) perfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بنعمة ن ع م | NAM BNAMT biniǎ'metin bir ni'metle with (the) Favor
Be,Nun,Ayn,Mim,Te merbuta,
2,50,70,40,400,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine indefinite noun
جار ومجرور
من | MN mine -tan of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الله | ELLH llahi Allah- Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
وفضل ف ض ل | FŽL VFŽL ve feDlin ve bollukla and Bounty,
Vav,Fe,Dad,Lam,
6,80,800,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم مجرور
لم | LM lem not
Lam,Mim,
30,40,
NEG – negative particle
حرف نفي
يمسسهم م س س | MSS YMSSHM yemseshum kendilerine dokunmadı touched them
Ye,Mim,Sin,Sin,He,Mim,
10,40,60,60,5,40,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع مجزوم و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
سوء س و ا | SVE SVÙ sū'un hiçbir kötülük any harm.
Sin,Vav,,
60,6,,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
واتبعوا ت ب ع | TBA VETBAVE vettebeǔ ve uydular And they followed
Vav,Elif,Te,Be,Ayn,Vav,Elif,
6,1,400,2,70,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural (form VIII) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
رضوان ر ض و | RŽV RŽVEN riDvāne rızasına (the) pleasure
Re,Dad,Vav,Elif,Nun,
200,800,6,1,50,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah,
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
والله | VELLH vallahu Allah and Allah
Vav,Elif,Lam,Lam,He,
6,1,30,30,5,
"REM – prefixed resumption particle
PN – nominative proper noun → Allah"
الواو استئنافية
لفظ الجلالة مرفوع
ذو | Z̃V ƶū sahibidir (is) Possessor
Zel,Vav,
700,6,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
فضل ف ض ل | FŽL FŽL feDlin lutuf (of) Bounty
Fe,Dad,Lam,
80,800,30,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
عظيم ع ظ م | AƵM AƵYM ǎZīmin büyük great.
Ayn,Zı,Ye,Mim,
70,900,10,40,
ADJ – genitive masculine singular indefinite adjective
صفة مجرورة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَانْقَلَبُوا: geri döndüler | بِنِعْمَةٍ: bir ni'metle | مِنَ: -tan | اللَّهِ: Allah- | وَفَضْلٍ: ve bollukla | لَمْ: | يَمْسَسْهُمْ: kendilerine dokunmadı | سُوءٌ: hiçbir kötülük | وَاتَّبَعُوا: ve uydular | رِضْوَانَ: rızasına | اللَّهِ: Allah'ın | وَاللَّهُ: Allah | ذُو: sahibidir | فَضْلٍ: lutuf | عَظِيمٍ: büyük |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فانقلبوا FENGLBWE geri döndüler | بنعمة BNAMT bir ni'metle | من MN -tan | الله ELLH Allah- | وفضل WFŽL ve bollukla | لم LM | يمسسهم YMSSHM kendilerine dokunmadı | سوء SWÙ hiçbir kötülük | واتبعوا WETBAWE ve uydular | رضوان RŽWEN rızasına | الله ELLH Allah'ın | والله WELLH Allah | ذو Z̃W sahibidir | فضل FŽL lutuf | عظيم AƵYM büyük |
Kırık Meal (Okunuş) : |fenḳalebū: geri döndüler | biniǎ'metin: bir ni'metle | mine: -tan | llahi: Allah- | ve feDlin: ve bollukla | lem: | yemseshum: kendilerine dokunmadı | sū'un: hiçbir kötülük | vettebeǔ: ve uydular | riDvāne: rızasına | llahi: Allah'ın | vallahu: Allah | ƶū: sahibidir | feDlin: lutuf | ǎZīmin: büyük |
Kırık Meal (Transcript) : |FENGLBVE: geri döndüler | BNAMT: bir ni'metle | MN: -tan | ELLH: Allah- | VFŽL: ve bollukla | LM: | YMSSHM: kendilerine dokunmadı | SVÙ: hiçbir kötülük | VETBAVE: ve uydular | RŽVEN: rızasına | ELLH: Allah'ın | VELLH: Allah | Z̃V: sahibidir | FŽL: lutuf | AƵYM: büyük |
Abdulbaki Gölpınarlı : Kendilerine hiçbir kötülük erişmeksizin Allah'ın nîmetlerine ve ihsânına nâil olarak geri döndüler ve Allah rızâsına da uymuş oldular; Allah, pek büyük lütuf ve ihsân sahibidir.
Adem Uğur : Bunun üzerine, kendilerine hiçbir fenalık dokunmadan, Allah'ın nimet ve keremiyle geri geldiler. Böylece Allah'ın rızasına uymuş oldular. Allah büyük kerem sahibidir.
Ahmed Hulusi : Bu inanç nedeniyle kendilerine hiçbir zarar dokunmadan Allâh'ın nimet ve fazlıyla geri döndüler. Allâh rıdvanına tâbi oldular. Allâh Aziym fazl sahibidir.
Ahmet Tekin : Bu durumda savaşa gidenler, kendilerine hiçbir kötülük dokunmadan, Allah’ın nimeti ve lütfuyla sağ salim geri döndüler. İmanları, Kur’ân ve sünneti uygulamaları sebebiyle Allah’ın rızasına ulaşma mertebesine mazhar oldular. Allah büyük lütuf sahibidir.
Ahmet Varol : Böylece kendilerine bir kötülük dokunmaksızın Allah'tan bir nimet ve lütufla ile geri döndüler ve Allah'ın rızasına uydular. Allah büyük lütuf sahibidir.
Ali Bulaç : Bundan dolayı, kendilerine hiç bir kötülük dokunmadan bir bolluk (fazl) ve Allah'tan bir nimetle geri döndüler. Onlar, Allah'ın rızasına uydular. Allah, büyük fazl (ve ihsan) sahibidir.
Ali Fikri Yavuz : Sonra da kendilerine hiç bir keder dokunmaksızın Allah’dan bir nimet ve kazançla Bedir’den döndüler. Böylece Allah’ın rızasına uymuş bulundular. Allah çok büyük bir lütuf ve ihsan sahibidir. (Uhud savaşından dönüşte Ebû Süfyan, daha önce yapılan Bedir savaşının intikamını almak maksadıyla Hz. Peygamber Aleyhisselâm Efendimize şöyle demişti: “- Bedir savaşının yıl dönümünde yine aynı yerde buluşalım ve savaşalım.” Peygamber Efendimiz; “İnşallah”, buyurmuştu. O gün gelince, Ebû Süfyan ordusu ile savaşa çıktı, fakat Allah kalbine bir korku vermekle Bedir mevkiine varamayıp geri döndüler. Müslümanlar Bedir’de düşmanı bekledilerse de onlarla karşılaşamadılar. Ancak, orada alış-veriş yaparak, bir hayli kâr ve ticaret yaptılar ve böylece selâmetle geri döndüler, Peygamberin emrini dinlediklerinden de Allah’ın rızâsına kavuştular. İşte, bu âyet-i kerime, bu olay üzerine nâzil oldu. Bu sefere “Küçük Bedir Seferi” denir).
Bekir Sadak : Bu yuzden kendilerine bir fenalik dokunmadan, Allah'tan nimet ve bollukla geri donduler; Allah'in rizasina uydular. Allah buyuk, bol nimet sahibidir.
Celal Yıldırım : Ve sonunda kendilerine bir kötülük dokunmadan Allah'ın (selâmet ve gönül yatıştırıcı) nîmetiyle ve fazl-u keremiyle geri döndüler; Allah'ın rızası doğrultusunda hareket edip O'na uydular. Allah çok büyük fazl-u kerem sahibidir.
Diyanet İşleri : Bundan dolayı Allah’tan bir nimet ve lütufla kendilerine hiçbir fenalık dokunmadan geri döndüler ve Allah’ın rızasına uydular. Allah, büyük lütuf sahibidir.
Diyanet İşleri (eski) : Bu yüzden kendilerine bir fenalık dokunmadan, Allah'tan nimet ve bollukla geri döndüler; Allah'ın rızasına uydular. Allah büyük, bol nimet sahibidir.
Diyanet Vakfi : Bunun üzerine, kendilerine hiçbir fenalık dokunmadan, Allah'ın nimet ve keremiyle geri geldiler. Böylece Allah'ın rızasına uymuş oldular. Allah büyük kerem sahibidir.
Edip Yüksel : Böylece, kendilerine hiçbir kötülük dokunmadan, ALLAH'tan bir nimet ve lütufla geri döndüler. . ALLAH'ın rızasını gözetmişlerdi. Büyük lütfun sahibi ALLAH'tır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bunun üzerine kendilerine hiç bir kötülük dokunmadan Allah'ın nimeti ve lütfuyla geri döndüler ve Allah'ın rızasına uydular. Allah büyük lütuf sahibidir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sonra da kendilerine hiçbir keder dokunmaksızın Allah'tan bir nimet ve lütuf ile geri döndüler ve Allah'ın hoşnutluğunun ardınca gittiler. Allah, daha da çok bir lütuf sahibidir.
Elmalılı Hamdi Yazır : sonra da kendilerine hiç bir keder dokunmaksızın Allahdan bir ni'met ve bir fazl ile avdet ettiler ve Allahın rızası ardınca gittiler, daha çok büyük bir fazlın sahibidir Allah
Fizilal-il Kuran : Bundan dolayı Allah'tan gelen nimet ve lütufla geri döndüler, kendilerine hiçbir zarar dokunmadı, Allah'ın rızasına uydular. Hiç kuşkusuz Allah büyük lütuf sahibidir.
Gültekin Onan : Bundan dolayı, kendilerine hiç bir kötülük dokunmadan bir bolluk (fazl) ve Tanrı'dan bir nimetle geri döndüler. Onlar, Tanrı'nın rızasına uydular. Tanrı, büyük fazl (ve ihsan) sahibidir.
Hakkı Yılmaz : Sonra da onlar, kendilerine hiçbir kötülük dokunmadan Allah'ın nimeti ve armağanıyla geri döndüler ve Allah'ın rızasına uydular. Ve Allah, çok büyük lütfun sahibidir.
Hasan Basri Çantay : Bunun üzerine kendilerine hiç bir fenalık dokunmadan Allahdan ni'met (afiyet ve selâmet) ve fazl (-u ticâret) ile geri geldiler. (Bu suretle) Allanın rızaasına da uymuş bulundular. Allah, çok büyük lutf-ü inayet saahibidir.
Hayrat Neşriyat : Bunun üzerine, kendilerine hiçbir kötülük dokunmadan, Allah’dan bir ni'met ve bir ihsân ile (Bedir’den) geri döndüler; böylece Allah’ın rızâsına tâbi' oldular. Allah ise, pek büyük ihsan sâhibidir.
İbni Kesir : Sonra da kendilerine hiç bir kötülük dokunmadan Allah'tan bir nimet ve bollukla geri döndüler. Allah'ın rızasına uydular. Ve Allah, çok büyük lutuf sahibidir.
İskender Evrenosoğlu : Böylece onlara bir kötülük dokunmadan, Allah'tan bir nimet ve fazl ile geri döndüler. Ve Allah'ın rızasına tâbî oldular. Ve Allah "Büyük Fazıl" sahibidir.
Muhammed Esed : ve Allah'ın lütfu ve nimeti ile (savaştan) bir zarara uğramadan döndüler: Çünkü onlar, Allah'ın rızası için çabalıyorlardı; ve Allah, yüceliğinde ve lütfunda sınırsızdır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Sonra da kendilerine hiçbir fenalık dokunmamaksızın Allah Teâlâ'nın bir nîmetiyle ve bir fazlı ile geri döndüler ve Allah-ü Azîmüşşan'ın rızasına tâbi oldular. Allah Teâlâ ise azîm bir fazl sahibidir.
Ömer Öngüt : Sonra da kendilerine hiçbir fenalık dokunmadan, Allah'ın nimet ve keremiyle geri döndüler. Böylece Allah'ın rızâsına uymuş oldular. Allah büyük kerem sahibidir.
Şaban Piriş : Onlara bir kötülük dokunmadan Allah’tan olan bir nimet ve fazilet ile döndüler. Allah’ın rızasına uydular. Allah, fazilet ve azamet sahibidir.
Suat Yıldırım : Sonra da kendilerine hiç bir fenalık dokunmadan, Allah’tan bir âfiyet, selâmet ve lütuf ile geri döndüler ve Allah’ın rızasına uydular. Allah çok büyük lütuf ve inâyet sahibidir.
Süleyman Ateş : Bundan dolayı Allah'tan bir ni'met ve bollukla geri döndüler, kendilerine hiçbir kötülük dokunmadı. Ve Allâh'ın rızâsına uydular. Allâh büyük lutuf sâhibidir.
Tefhim-ul Kuran : Bundan dolayı, kendilerine hiç bir kötülük dokunmadan bir bolluk (fazl) ve Allah'tan bir nimetle geri döndüler. Onlar, Allah'ın rızasına uydular. Allah, büyük fazl (ve ihsan) sahibidir.
Ümit Şimşek : Sonra da, kendilerine hiçbir kötülük dokunmadan, Allah'ın nimeti ve lütfuyla döndüler ve Allah'ın rızasına eriştiler. Allah ise pek büyük lütuf sahibidir.
Yaşar Nuri Öztürk : Böyle olduğu içindir ki, Allah'tan bir nimet ve lütufla geri döndüler, hiçbir kötülük dokunmamıştı onlara. Allah'ın rızasını izlediler. Allah çok büyük bir lütfun sahibidir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}