» 6 / En’âm  10:

Kuran Sırası: 6
İniş Sırası: 55
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165

 » 6 / En’âm  Suresi: 10
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَقَدِ (VLGD̃) = veleḳadi : ve muhakkak
2. اسْتُهْزِئَ (ESTHZÙ) = stuhzie : alay edilmişti
3. بِرُسُلٍ (BRSL) = birusulin : peygamberlerle
4. مِنْ (MN) = min :
5. قَبْلِكَ (GBLK) = ḳablike : senden önce de
6. فَحَاقَ (FḪEG) = feHāḳa : fakat kuşatıverdi
7. بِالَّذِينَ (BELZ̃YN) = bielleƶīne : kimseleri
8. سَخِرُوا (SḢRVE) = seḣirū : alay edenleri
9. مِنْهُمْ (MNHM) = minhum : onlarla
10. مَا (ME) = mā : şey
11. كَانُوا (KENVE) = kānū :
12. بِهِ (BH) = bihi : onunla
13. يَسْتَهْزِئُونَ (YSTHZÙVN) = yestehziūne : alay ettikleri
ve muhakkak | alay edilmişti | peygamberlerle | | senden önce de | fakat kuşatıverdi | kimseleri | alay edenleri | onlarla | şey | | onunla | alay ettikleri |

[] [HZE] [RSL] [] [GBL] [ḪYG] [] [SḢR] [] [] [KVN] [] [HZE]
VLGD̃ ESTHZÙ BRSL MN GBLK FḪEG BELZ̃YN SḢRVE MNHM ME KENVE BH YSTHZÙVN

veleḳadi stuhzie birusulin min ḳablike feHāḳa bielleƶīne seḣirū minhum kānū bihi yestehziūne
ولقد استهزئ برسل من قبلك فحاق بالذين سخروا منهم ما كانوا به يستهزئون

 » 6 / En’âm  Suresi: 10
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | VLGD̃ veleḳadi ve muhakkak And indeed
استهزئ ه ز ا | HZE ESTHZÙ stuhzie alay edilmişti were mocked
برسل ر س ل | RSL BRSL birusulin peygamberlerle Messengers
من | MN min from
قبلك ق ب ل | GBL GBLK ḳablike senden önce de before you
فحاق ح ي ق | ḪYG FḪEG feHāḳa fakat kuşatıverdi but surrounded
بالذين | BELZ̃YN bielleƶīne kimseleri those who
سخروا س خ ر | SḢR SḢRVE seḣirū alay edenleri scoffed
منهم | MNHM minhum onlarla of them
ما | ME şey what
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū they used to
به | BH bihi onunla [at it]
يستهزئون ه ز ا | HZE YSTHZÙVN yestehziūne alay ettikleri mock.

6:10 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve muhakkak | alay edilmişti | peygamberlerle | | senden önce de | fakat kuşatıverdi | kimseleri | alay edenleri | onlarla | şey | | onunla | alay ettikleri |

[] [HZE] [RSL] [] [GBL] [ḪYG] [] [SḢR] [] [] [KVN] [] [HZE]
VLGD̃ ESTHZÙ BRSL MN GBLK FḪEG BELZ̃YN SḢRVE MNHM ME KENVE BH YSTHZÙVN

veleḳadi stuhzie birusulin min ḳablike feHāḳa bielleƶīne seḣirū minhum kānū bihi yestehziūne
ولقد استهزئ برسل من قبلك فحاق بالذين سخروا منهم ما كانوا به يستهزئون

[] [ه ز ا] [ر س ل] [] [ق ب ل] [ح ي ق] [] [س خ ر] [] [] [ك و ن] [] [ه ز ا]

 » 6 / En’âm  Suresi: 10
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | VLGD̃ veleḳadi ve muhakkak And indeed
Vav,Lam,Gaf,Dal,
6,30,100,4,
REM – prefixed resumption particle
EMPH – emphatic prefix lām
CERT – particle of certainty
الواو استئنافية
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
استهزئ ه ز ا | HZE ESTHZÙ stuhzie alay edilmişti were mocked
Elif,Sin,Te,He,Ze,,
1,60,400,5,7,,
V – 3rd person masculine singular (form X) passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
برسل ر س ل | RSL BRSL birusulin peygamberlerle Messengers
Be,Re,Sin,Lam,
2,200,60,30,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine plural indefinite noun
جار ومجرور
من | MN min from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قبلك ق ب ل | GBL GBLK ḳablike senden önce de before you
Gaf,Be,Lam,Kef,
100,2,30,20,
N – genitive noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فحاق ح ي ق | ḪYG FḪEG feHāḳa fakat kuşatıverdi but surrounded
Fe,Ha,Elif,Gaf,
80,8,1,100,
CAUS – prefixed particle of cause
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الفاء سببية
فعل ماض
بالذين | BELZ̃YN bielleƶīne kimseleri those who
Be,Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
2,1,30,700,10,50,
P – prefixed preposition bi
REL – masculine plural relative pronoun
جار ومجرور
سخروا س خ ر | SḢR SḢRVE seḣirū alay edenleri scoffed
Sin,Hı,Re,Vav,Elif,
60,600,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
منهم | MNHM minhum onlarla of them
Mim,Nun,He,Mim,
40,50,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
ما | ME şey what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū they used to
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
به | BH bihi onunla [at it]
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
يستهزئون ه ز ا | HZE YSTHZÙVN yestehziūne alay ettikleri mock.
Ye,Sin,Te,He,Ze,,Vav,Nun,
10,60,400,5,7,,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form X) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَقَدِ: ve muhakkak | اسْتُهْزِئَ: alay edilmişti | بِرُسُلٍ: peygamberlerle | مِنْ: | قَبْلِكَ: senden önce de | فَحَاقَ: fakat kuşatıverdi | بِالَّذِينَ: kimseleri | سَخِرُوا: alay edenleri | مِنْهُمْ: onlarla | مَا: şey | كَانُوا: | بِهِ: onunla | يَسْتَهْزِئُونَ: alay ettikleri |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولقد WLGD̃ ve muhakkak | استهزئ ESTHZÙ alay edilmişti | برسل BRSL peygamberlerle | من MN | قبلك GBLK senden önce de | فحاق FḪEG fakat kuşatıverdi | بالذين BELZ̃YN kimseleri | سخروا SḢRWE alay edenleri | منهم MNHM onlarla | ما ME şey | كانوا KENWE | به BH onunla | يستهزئون YSTHZÙWN alay ettikleri |
Kırık Meal (Okunuş) : |veleḳadi: ve muhakkak | stuhzie: alay edilmişti | birusulin: peygamberlerle | min: | ḳablike: senden önce de | feHāḳa: fakat kuşatıverdi | bielleƶīne: kimseleri | seḣirū: alay edenleri | minhum: onlarla | : şey | kānū: | bihi: onunla | yestehziūne: alay ettikleri |
Kırık Meal (Transcript) : |VLGD̃: ve muhakkak | ESTHZÙ: alay edilmişti | BRSL: peygamberlerle | MN: | GBLK: senden önce de | FḪEG: fakat kuşatıverdi | BELZ̃YN: kimseleri | SḢRVE: alay edenleri | MNHM: onlarla | ME: şey | KENVE: | BH: onunla | YSTHZÙVN: alay ettikleri |
Abdulbaki Gölpınarlı : Senden önceki peygamberlerle de alay edildi de alay edenler, alaylarının cezasına uğradılar.
Adem Uğur : Senden önceki peygamberlerle de alay edilmiş, bu yüzden onlarla alay edenleri alay ettikleri şey (azap) kuşatıvermişti.
Ahmed Hulusi : Andolsun ki (Rasûlüm), senden önce de Rasûllerimizle alay edildi! Fakat alay ettikleri şey, onlardan alay edenleri kuşatıverdi!
Ahmet Tekin : Senden önceki Rasullerle de alay edilmişti. Bu yüzden onlarla alay edenleri, alay ettikleri şeyin gücü, azap kuşattı, işlerini bitirdi.
Ahmet Varol : Senden önce de peygamberlerle alay edilmişti. Ancak onlardan alay edenleri alaya almış oldukları şey çepeçevre kuşattı.
Ali Bulaç : Andolsun, senden önceki elçiler de alaya alındı da alaya aldıkları şey, onlardan maskaralık yapanları çepeçevre kuşatıverdi.
Ali Fikri Yavuz : Andolsun ki, (ey Rasûlüm) senden önce gönderilen peygamberlerle de eğlenildi. Fakat eğlendikleri o hak, içlerinden maskaralık edenleri kuşatıverdi (de helâk oldular).
Bekir Sadak : And olsun ki, senden once bircok peygamberler alaya alinmisti, onlarla eglenenleri, alaya aldiklari sey mahvetti. *
Celal Yıldırım : And olsun ki, senden önceki peygamberlerle de alay edildi, o alaya aldıkları şey onların üzerine inip her taraflarından sararak mahvetti.
Diyanet İşleri : (Ey Muhammed!) Andolsun, senden önce de birçok peygamber alaya alınmıştı da onlarla alay edenleri, alay ettikleri şey kuşatıp mahvetmişti.
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki, senden önce birçok peygamberler alaya alınmıştı, onlarla eğlenenleri, alaya aldıkları şey mahvetti.
Diyanet Vakfi : Senden önceki peygamberlerle de alay edilmiş, bu yüzden onlarla alay edenleri alay ettikleri şey (azap) kuşatıvermişti.
Edip Yüksel : Senden önceki elçiler de eğlence konusu yapılmıştı. Ne var ki, alay edenleri eğlendikleri gerçek kuşatıverdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Senden önce de peygamberlerle alay edilmişti. Fakat onlardan alay edenleri, alay ettikleri şey kuşatıverdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Andolsun ki, senden önce gönderilen peygamberlerle de eğlenildi, ancak o eğlendikleri hak, o maskaralığı yapanları çepeçevre kuşatıverdi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Kasem olsun ki (ya Muhammed) senden evvel gönderilen Peygamberlerle de eğlenildi, fakat o eğlenildikleri hak, o maskaralığı edenleri çebçevre kuşatıverdi
Fizilal-il Kuran : Senden önceki birçok peygamberler de alaya alınmıştı. Fakat bu alaycılar, alay konusu yaptıkları gerçek tarafından kıskıvrak kuşatılıverdiler.
Gültekin Onan : Andolsun, senden önceki elçiler de alaya alındı da alaya aldıkları şey, onlardan maskaralık yapanları çepeçevre kuşattı.
Hakkı Yılmaz : Ve hiç kuşkusuz senden önce de elçiler ile alay edildi. Sonra da onlardan alay eden kişileri alay ettikleri şey kuşatıverdi.
Hasan Basri Çantay : (Habîbim) andolsun, senden evvelki peygamberlerle de istihza (alay) edildi de eğlenmekde oldukları şey (ler, ya'ni hak), içlerinden o maskaralık edenleri çepeçevre kuşatıverdi.
Hayrat Neşriyat : (Habîbim, yâ Muhammed!) And olsun ki, senden önceki peygamberlerle de alay edilmişti; fakat onlarla maskaralık edenleri, o alay etmekte oldukları şey (azab)kuşatıvermişti.
İbni Kesir : Andolsun ki; senden önce de peygamberlerle alay edilmişti. Onlarla eğlenenleri, alaya aldıkları şey çepeçevre kuşatıverdi.
İskender Evrenosoğlu : Ve andolsun ki; senden önceki resûllerle de alay edilmişti. Böylece alay etmiş oldukları şey, onlardan alay edenleri kuşattı.
Muhammed Esed : Gerçekte, senden önceki elçilerle (de) alay edilmişti ama ne var ki, onları küçümseyen kimseleri, (sonunda,) alay edip durdukları şeyin kendisi tepeleyiverdi.
Ömer Nasuhi Bilmen : Andolsun ki, senden evvelki peygamberler ile de elbette istihzâda bulunulmustur. Artık o kendisiyle istihzâda bulundukları şey, onlardan istihzâda bulunanları her taraftan kuşatıverdi.
Ömer Öngüt : Andolsun ki senden önceki peygamberler ile de alay edilmişti. Fakat alay ettikleri şey, onlarla alay edenleri çepeçevre kuşatıverdi.
Şaban Piriş : Zaten, senden önceki Resullerle de alay edilmişti de alay ettikleri şey, onlardan alay edenleri çepeçevre kuşatmıştı.
Suat Yıldırım : Senden önce de nice peygamberlerle alay edilmişti. Fakat alay ettikleri gerçek, o maskaralık edenlerin üzerine inip her taraflarından sararak mahvetti.
Süleyman Ateş : Senden önce de peygamberlerle alay edilmişti. Fakat onlarla alay edenleri, alay ettikleri gerçek kuşatıverdi.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, senden önceki peygamberler de alaya alındı da kendisini alaya aldıkları şey, onlardan maskaralık yapanları çepeçevre kuşatıverdi.
Ümit Şimşek : Senden önceki peygamberlerle de alay edilmişti. Sonra o alay edenleri, alaya alıp durdukları şey kuşatıverdi.
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun ki, senden önceki resullerle de alay edildi; fakat eğlence konusu yaptıkları şey, o maskaralığı sergileyenleri kıskıvrak sarıverdi.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}