» 6 / En’âm  160:

Kuran Sırası: 6
İniş Sırası: 55
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165

 » 6 / En’âm  Suresi: 160
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. مَنْ (MN) = men : kim
2. جَاءَ (CEÙ) = cā'e : gelirse
3. بِالْحَسَنَةِ (BELḪSNT) = bil-Haseneti : bir iyilikle
4. فَلَهُ (FLH) = fe lehu : Zira onlar/onlarsa
5. عَشْرُ (AŞR) = ǎşru : on (katı)
6. أَمْثَالِهَا (ÊMS̃ELHE) = emṧālihā : o(getirdiği)nin
7. وَمَنْ (VMN) = ve men : ve kim
8. جَاءَ (CEÙ) = cā'e : gelirse
9. بِالسَّيِّئَةِ (BELSYÙT) = bis-seyyieti : bir kötülükle
10. فَلَا (FLE) = felā :
11. يُجْزَىٰ (YCZ) = yuczā : cezalandırılmaz
12. إِلَّا (ÎLE) = illā : dışında
13. مِثْلَهَا (MS̃LHE) = miṧlehā : onun dengi
14. وَهُمْ (VHM) = ve hum : ve onlar
15. لَا (LE) = lā :
16. يُظْلَمُونَ (YƵLMVN) = yuZlemūne : haksızlığa uğratılmazlar
kim | gelirse | bir iyilikle | Zira onlar/onlarsa | on (katı) | o(getirdiği)nin | ve kim | gelirse | bir kötülükle | | cezalandırılmaz | dışında | onun dengi | ve onlar | | haksızlığa uğratılmazlar |

[] [CYE] [ḪSN] [LH] [AŞR] [MS̃L] [] [CYE] [SVE] [] [CZY] [] [MS̃L] [] [] [ƵLM]
MN CEÙ BELḪSNT FLH AŞR ÊMS̃ELHE VMN CEÙ BELSYÙT FLE YCZ ÎLE MS̃LHE VHM LE YƵLMVN

men cā'e bil-Haseneti fe lehu ǎşru emṧālihā ve men cā'e bis-seyyieti felā yuczā illā miṧlehā ve hum yuZlemūne
من جاء بالحسنة فله عشر أمثالها ومن جاء بالسيئة فلا يجزى إلا مثلها وهم لا يظلمون

 » 6 / En’âm  Suresi: 160
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
من | MN men kim Whoever
جاء ج ي ا | CYE CEÙ cā'e gelirse came
بالحسنة ح س ن | ḪSN BELḪSNT bil-Haseneti bir iyilikle with a good deed,
فله ل ه | LH FLH fe lehu Zira onlar/onlarsa then for him
عشر ع ش ر | AŞR AŞR ǎşru on (katı) (is) ten (times)
أمثالها م ث ل | MS̃L ÊMS̃ELHE emṧālihā o(getirdiği)nin the like of it.
ومن | VMN ve men ve kim And whoever
جاء ج ي ا | CYE CEÙ cā'e gelirse came
بالسيئة س و ا | SVE BELSYÙT bis-seyyieti bir kötülükle with an evil deed
فلا | FLE felā then not
يجزى ج ز ي | CZY YCZ yuczā cezalandırılmaz he will be recompensed
إلا | ÎLE illā dışında except
مثلها م ث ل | MS̃L MS̃LHE miṧlehā onun dengi the like of it,
وهم | VHM ve hum ve onlar and they
لا | LE will not
يظلمون ظ ل م | ƵLM YƵLMVN yuZlemūne haksızlığa uğratılmazlar (be) wronged.

6:160 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

kim | gelirse | bir iyilikle | Zira onlar/onlarsa | on (katı) | o(getirdiği)nin | ve kim | gelirse | bir kötülükle | | cezalandırılmaz | dışında | onun dengi | ve onlar | | haksızlığa uğratılmazlar |

[] [CYE] [ḪSN] [LH] [AŞR] [MS̃L] [] [CYE] [SVE] [] [CZY] [] [MS̃L] [] [] [ƵLM]
MN CEÙ BELḪSNT FLH AŞR ÊMS̃ELHE VMN CEÙ BELSYÙT FLE YCZ ÎLE MS̃LHE VHM LE YƵLMVN

men cā'e bil-Haseneti fe lehu ǎşru emṧālihā ve men cā'e bis-seyyieti felā yuczā illā miṧlehā ve hum yuZlemūne
من جاء بالحسنة فله عشر أمثالها ومن جاء بالسيئة فلا يجزى إلا مثلها وهم لا يظلمون

[] [ج ي ا] [ح س ن] [ل ه] [ع ش ر] [م ث ل] [] [ج ي ا] [س و ا] [] [ج ز ي] [] [م ث ل] [] [] [ظ ل م]

 » 6 / En’âm  Suresi: 160
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
من | MN men kim Whoever
Mim,Nun,
40,50,
COND – conditional noun
اسم شرط
جاء ج ي ا | CYE CEÙ cā'e gelirse came
Cim,Elif,,
3,1,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
بالحسنة ح س ن | ḪSN BELḪSNT bil-Haseneti bir iyilikle with a good deed,
Be,Elif,Lam,Ha,Sin,Nun,Te merbuta,
2,1,30,8,60,50,400,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine noun
جار ومجرور
فله ل ه | LH FLH fe lehu Zira onlar/onlarsa then for him
Fe,Lam,He,
80,30,5,
RSLT – prefixed result particle
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
الفاء واقعة في جواب الشرط
جار ومجرور
عشر ع ش ر | AŞR AŞR ǎşru on (katı) (is) ten (times)
Ayn,Şın,Re,
70,300,200,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
أمثالها م ث ل | MS̃L ÊMS̃ELHE emṧālihā o(getirdiği)nin the like of it.
,Mim,Se,Elif,Lam,He,Elif,
,40,500,1,30,5,1,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم مجرور و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ومن | VMN ve men ve kim And whoever
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional noun
الواو عاطفة
اسم شرط
جاء ج ي ا | CYE CEÙ cā'e gelirse came
Cim,Elif,,
3,1,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
بالسيئة س و ا | SVE BELSYÙT bis-seyyieti bir kötülükle with an evil deed
Be,Elif,Lam,Sin,Ye,,Te merbuta,
2,1,30,60,10,,400,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine noun
جار ومجرور
فلا | FLE felā then not
Fe,Lam,Elif,
80,30,1,
RSLT – prefixed result particle
NEG – negative particle
الفاء واقعة في جواب الشرط
حرف نفي
يجزى ج ز ي | CZY YCZ yuczā cezalandırılmaz he will be recompensed
Ye,Cim,Ze,,
10,3,7,,
V – 3rd person masculine singular passive imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع مبني للمجهول منصوب
إلا | ÎLE illā dışında except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
مثلها م ث ل | MS̃L MS̃LHE miṧlehā onun dengi the like of it,
Mim,Se,Lam,He,Elif,
40,500,30,5,1,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم منصوب و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وهم | VHM ve hum ve onlar and they
Vav,He,Mim,
6,5,40,
CIRC – prefixed circumstantial particle
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
الواو حالية
ضمير منفصل
لا | LE will not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يظلمون ظ ل م | ƵLM YƵLMVN yuZlemūne haksızlığa uğratılmazlar (be) wronged.
Ye,Zı,Lam,Mim,Vav,Nun,
10,900,30,40,6,50,
V – 3rd person masculine plural passive imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |مَنْ: kim | جَاءَ: gelirse | بِالْحَسَنَةِ: bir iyilikle | فَلَهُ: Zira onlar/onlarsa | عَشْرُ: on (katı) | أَمْثَالِهَا: o(getirdiği)nin | وَمَنْ: ve kim | جَاءَ: gelirse | بِالسَّيِّئَةِ: bir kötülükle | فَلَا: | يُجْزَىٰ: cezalandırılmaz | إِلَّا: dışında | مِثْلَهَا: onun dengi | وَهُمْ: ve onlar | لَا: | يُظْلَمُونَ: haksızlığa uğratılmazlar |
Kırık Meal (Harekesiz) : |من MN kim | جاء CEÙ gelirse | بالحسنة BELḪSNT bir iyilikle | فله FLH Zira onlar/onlarsa | عشر AŞR on (katı) | أمثالها ÊMS̃ELHE o(getirdiği)nin | ومن WMN ve kim | جاء CEÙ gelirse | بالسيئة BELSYÙT bir kötülükle | فلا FLE | يجزى YCZ cezalandırılmaz | إلا ÎLE dışında | مثلها MS̃LHE onun dengi | وهم WHM ve onlar | لا LE | يظلمون YƵLMWN haksızlığa uğratılmazlar |
Kırık Meal (Okunuş) : |men: kim | cā'e: gelirse | bil-Haseneti: bir iyilikle | fe lehu: Zira onlar/onlarsa | ǎşru: on (katı) | emṧālihā: o(getirdiği)nin | ve men: ve kim | cā'e: gelirse | bis-seyyieti: bir kötülükle | felā: | yuczā: cezalandırılmaz | illā: dışında | miṧlehā: onun dengi | ve hum: ve onlar | : | yuZlemūne: haksızlığa uğratılmazlar |
Kırık Meal (Transcript) : |MN: kim | CEÙ: gelirse | BELḪSNT: bir iyilikle | FLH: Zira onlar/onlarsa | AŞR: on (katı) | ÊMS̃ELHE: o(getirdiği)nin | VMN: ve kim | CEÙ: gelirse | BELSYÙT: bir kötülükle | FLE: | YCZ: cezalandırılmaz | ÎLE: dışında | MS̃LHE: onun dengi | VHM: ve onlar | LE: | YƵLMVN: haksızlığa uğratılmazlar |
Abdulbaki Gölpınarlı : Kim bir iyilikle Tanrı tapısına gelirse ona, yaptığının on misli mükâfat verilecektir ve kim bir kötülükle gelirse ancak ona karşılık ve onun misli bir cezâ ile cezâlandırılacaktır ve onlara zulmedemeyecektir.
Adem Uğur : Kim (Allah huzuruna) iyilikle gelirse ona getirdiğinin on katı vardır. Kim de kötülükle gelirse o sadece getirdiğinin dengiyle cezalandırılır. Onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Ahmed Hulusi : Kim bir iyilikle gelirse, ona getirdiğinin on misli vardır. . . Kim de bir kötülükle gelirse, ancak onun misliyle karşılığını yaşar! Onlar zulme uğratılmazlar.
Ahmet Tekin : Kim Allah’ın huzuruna işlediği iyi amellerle gelirse, ona getirdiğinin on katı vardır. Kim de kötü amellerle gelirse, o sadece getirdiği kadarıyla cezalandırılır. Onlar haksızlığa uğratılmayacaklar.
Ahmet Varol : Kim bir iyilik getirirse ona on katı karşılık vardır. Kim de bir kötülük getirirse o da ancak yaptığının misliyle cezalandırılır ve onlara haksızlık edilmez.
Ali Bulaç : Kim bir iyilikle gelirse, kendisine bunun on katı vardır, kim bir kötülükle gelirse, onun mislinden başkasıyla cezalandırılmaz ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Ali Fikri Yavuz : Kim bir hayırlı ve güzel âmelle gelirse, ona, on misli sevap verilir. Kim de bir günah ile gelirse, ona ancak misli ile (günahı kadarla) ceza edilir. Onlar (gerek iyilik gerek kötülük yapanlar) haksızlığa uğratılmaz.
Bekir Sadak : Kim ortaya bir iyilik koyarsa ona on kati verilir; ortaya bir kotuluk koyan ise ancak misliyle cezalandirilir; onlara haksizlik yapilmaz.
Celal Yıldırım : Artık kim iyilikle gelirse, ona on misli vardır. Kim de kötülükle gelirse, ona ancak misliyle karşılık vardır ve onlara haksızlık edilmez.
Diyanet İşleri : Kim bir iyilik yaparsa, ona on katı vardır. Kim de bir kötülük yaparsa, o da sadece o kötülüğün misliyle cezalandırılır ve onlara zulmedilmez.
Diyanet İşleri (eski) : Kim ortaya bir iyilik koyarsa ona on katı verilir; ortaya bir kötülük koyan ise ancak misliyle cezalandırılır; onlara haksızlık yapılmaz.
Diyanet Vakfi : Kim (Allah huzuruna) iyilikle gelirse ona getirdiğinin on katı vardır. Kim de kötülükle gelirse o sadece getirdiğinin dengiyle cezalandırılır. Onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Edip Yüksel : Kim iyilik getirirse, kendisine getirdiğinin on katı vardır. Kim kötülük getirirse, ancak dengiyle cezalandırılır ve kendilerine haksızlık edilmez.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kim iyilik getirirse, ona o (getirdiği)nin on katı vardır. Kim kötülük getirirse, sadece onun dengiyle cezalandırılır; onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Kim bir iyilik ile gelirse, ona on katı verilir. Kim de bir kötülük ile gelirse, yalnızca onun karşılığı ile cezalandırılır ve hiçbirine haksızlık edilmez.
Elmalılı Hamdi Yazır : Kim bir hasene ile gelirse ona on misli verilir, kim de bir seyyie ile gelirse ona ancak misliyle ceza edilir ve hiç birine haksızlık edilmez
Fizilal-il Kuran : Kim Allah'ın huzuruna bir iyilikle varırsa kendisine on katı verilir. Kim Allah'ın huzuruna bir kötülük ile varırsa sadece onun dengi olan cezaya çarptırılır. Ne iyilik edenlere, ne kötülük işleyenlere haksızlık edilmez.
Gültekin Onan : Kim bir iyilikle gelirse, kendisine bunun on katı vardır, kim bir kötülükle gelirse, onun mislinden başkasıyla cezalandırılmaz ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Hakkı Yılmaz : Kim iyilik getirirse, artık ona getirdiğinin on misli vardır. Kim de kötülük getirirse, artık o, sadece onun misliyle cezalandırılır ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Hasan Basri Çantay : Kim (Allaha) bir iyilikle, güzellikle gelirse işte ona bunun on katı. Kim de bir kötülükle gelirse bu, o mıkdardan başkasıyle cezalanmaz. Onlar (yâni iyilik edenler de, fenalık yapanlar da) haksızlığa uğratılmazlar.
Hayrat Neşriyat : Kim iyilikle gelirse, artık kendisi için onun (o iyiliğin) on misli vardır! Kim de kötülükle gelirse, bunun üzerine ancak misliyle cezâlandırılır ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.
İbni Kesir : Kim, bir iyilikle gelirse; ona, onun on katı vardır. Kim de bir kötülükle gelirse; o, ancak misliyle cezalandırılır. Ve onlara haksızlık edilmez.
İskender Evrenosoğlu : Kim (Allah'ın huzuruna) bir hasene ile gelirse, artık onun on misli, onundur.Ve kim bir seyyie ile gelirse, o zaman onun mislinden başkası ile cezalandırılmaz. Ve onlar zulmolunmazlar.
Muhammed Esed : Kim (Allahın huzuruna) iyi bir iş ve davranışla çıkarsa bu yaptığının on katını kazanacaktır; ama kim de kötü bir fiil ile çıkarsa onun aynısıyla cezalandırılacaktır; ve kimseye haksızlık yapılmayacaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Her kim bir iyilik ile gelirse kendisi için onun on misli vardır. Ve her kim bir kötülük ile gelirse o ancak onun misli ile cezalandırılır. Ve onlar zulme uğramazlar.
Ömer Öngüt : Kim (kıyamet gününe) bir iyilikle gelirse, ona getirdiğinin on katı vardır. Kim bir günahla gelirse, o sadece getirdiğinin misliyle cezalandırılır. Onlar zulme uğratılmazlar.
Şaban Piriş : Kim bir iyilik yaparsa ona on katı verilir; bir kötülük yapan ise, yalnız onun karşılığı ile cezalandırılacak ve onlara haksızlık edilmeyecektir.
Suat Yıldırım : Kim Allah’a güzel bir işle gelirse, iyilik işlerse, ona on misli verilir; kim de bir kötülükle gelirse, sadece kötülüğüne denk bir ceza görür ve hiç kimseye haksızlık edilmez.
Süleyman Ateş : Kim iyilik getirirse, ona o(getirdiği)nin on katı vardır. Kim kötülük getirirse, sadece onun dengiyle cezâlandırılır, onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Tefhim-ul Kuran : Kim bir iyilikle gelirse, kendisine bunun on katı vardır, kim de bir kötülükle gelirse, onu mislinden başkasıyla cezalandırılmaz ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Ümit Şimşek : Allah'ın huzuruna bir iyilikle gelene, onun on katı sevap vardır. Kötülükle gelen ise, sadece onun misliyle ceza görür; hiç kimseye haksızlık edilmez.
Yaşar Nuri Öztürk : Kim bir güzellikle gelirse ona, getirdiğinin on katı var. Kötülükle gelene ise yaptığının kadarından fazla ceza verilmez. Onlar, haksızlığa uğratılmayacaklardır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}