» 6 / En’âm  26:

Kuran Sırası: 6
İniş Sırası: 55
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165

 » 6 / En’âm  Suresi: 26
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَهُمْ (VHM) = ve hum : ve onlar
2. يَنْهَوْنَ (YNHVN) = yenhevne : hem menederler
3. عَنْهُ (ANH) = ǎnhu : ondan
4. وَيَنْأَوْنَ (VYNÊVN) = ve yenevne : hem de uzak dururlar
5. عَنْهُ (ANH) = ǎnhu : ondan
6. وَإِنْ (VÎN) = ve in : ve böylece
7. يُهْلِكُونَ (YHLKVN) = yuhlikūne : mahvediyorlar
8. إِلَّا (ÎLE) = illā : yalnız
9. أَنْفُسَهُمْ (ÊNFSHM) = enfusehum : kendilerini
10. وَمَا (VME) = ve mā : değiller
11. يَشْعُرُونَ (YŞARVN) = yeş'ǔrūne : farkında
ve onlar | hem menederler | ondan | hem de uzak dururlar | ondan | ve böylece | mahvediyorlar | yalnız | kendilerini | değiller | farkında |

[] [NHY] [] [NEY] [] [] [HLK] [] [NFS] [] [ŞAR]
VHM YNHVN ANH VYNÊVN ANH VÎN YHLKVN ÎLE ÊNFSHM VME YŞARVN

ve hum yenhevne ǎnhu ve yenevne ǎnhu ve in yuhlikūne illā enfusehum ve mā yeş'ǔrūne
وهم ينهون عنه وينأون عنه وإن يهلكون إلا أنفسهم وما يشعرون

 » 6 / En’âm  Suresi: 26
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وهم | VHM ve hum ve onlar And they
ينهون ن ه ي | NHY YNHVN yenhevne hem menederler forbid (others)
عنه | ANH ǎnhu ondan from it
وينأون ن ا ي | NEY VYNÊVN ve yenevne hem de uzak dururlar and they keep away
عنه | ANH ǎnhu ondan from it.
وإن | VÎN ve in ve böylece And not
يهلكون ه ل ك | HLK YHLKVN yuhlikūne mahvediyorlar they destroy
إلا | ÎLE illā yalnız except
أنفسهم ن ف س | NFS ÊNFSHM enfusehum kendilerini themselves
وما | VME ve mā değiller and not
يشعرون ش ع ر | ŞAR YŞARVN yeş'ǔrūne farkında they perceive.

6:26 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve onlar | hem menederler | ondan | hem de uzak dururlar | ondan | ve böylece | mahvediyorlar | yalnız | kendilerini | değiller | farkında |

[] [NHY] [] [NEY] [] [] [HLK] [] [NFS] [] [ŞAR]
VHM YNHVN ANH VYNÊVN ANH VÎN YHLKVN ÎLE ÊNFSHM VME YŞARVN

ve hum yenhevne ǎnhu ve yenevne ǎnhu ve in yuhlikūne illā enfusehum ve mā yeş'ǔrūne
وهم ينهون عنه وينأون عنه وإن يهلكون إلا أنفسهم وما يشعرون

[] [ن ه ي] [] [ن ا ي] [] [] [ه ل ك] [] [ن ف س] [] [ش ع ر]

 » 6 / En’âm  Suresi: 26
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وهم | VHM ve hum ve onlar And they
Vav,He,Mim,
6,5,40,
CIRC – prefixed circumstantial particle
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
الواو حالية
ضمير منفصل
ينهون ن ه ي | NHY YNHVN yenhevne hem menederler forbid (others)
Ye,Nun,He,Vav,Nun,
10,50,5,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
عنه | ANH ǎnhu ondan from it
Ayn,Nun,He,
70,50,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
وينأون ن ا ي | NEY VYNÊVN ve yenevne hem de uzak dururlar and they keep away
Vav,Ye,Nun,,Vav,Nun,
6,10,50,,6,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
عنه | ANH ǎnhu ondan from it.
Ayn,Nun,He,
70,50,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
وإن | VÎN ve in ve böylece And not
Vav,,Nun,
6,,50,
REM – prefixed resumption particle
NEG – negative particle
الواو استئنافية
حرف نفي
يهلكون ه ل ك | HLK YHLKVN yuhlikūne mahvediyorlar they destroy
Ye,He,Lam,Kef,Vav,Nun,
10,5,30,20,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إلا | ÎLE illā yalnız except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
أنفسهم ن ف س | NFS ÊNFSHM enfusehum kendilerini themselves
,Nun,Fe,Sin,He,Mim,
,50,80,60,5,40,
N – accusative feminine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وما | VME ve mā değiller and not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
يشعرون ش ع ر | ŞAR YŞARVN yeş'ǔrūne farkında they perceive.
Ye,Şın,Ayn,Re,Vav,Nun,
10,300,70,200,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَهُمْ: ve onlar | يَنْهَوْنَ: hem menederler | عَنْهُ: ondan | وَيَنْأَوْنَ: hem de uzak dururlar | عَنْهُ: ondan | وَإِنْ: ve böylece | يُهْلِكُونَ: mahvediyorlar | إِلَّا: yalnız | أَنْفُسَهُمْ: kendilerini | وَمَا: değiller | يَشْعُرُونَ: farkında |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وهم WHM ve onlar | ينهون YNHWN hem menederler | عنه ANH ondan | وينأون WYNÊWN hem de uzak dururlar | عنه ANH ondan | وإن WÎN ve böylece | يهلكون YHLKWN mahvediyorlar | إلا ÎLE yalnız | أنفسهم ÊNFSHM kendilerini | وما WME değiller | يشعرون YŞARWN farkında |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve hum: ve onlar | yenhevne: hem menederler | ǎnhu: ondan | ve yenevne: hem de uzak dururlar | ǎnhu: ondan | ve in: ve böylece | yuhlikūne: mahvediyorlar | illā: yalnız | enfusehum: kendilerini | ve mā: değiller | yeş'ǔrūne: farkında |
Kırık Meal (Transcript) : |VHM: ve onlar | YNHVN: hem menederler | ANH: ondan | VYNÊVN: hem de uzak dururlar | ANH: ondan | VÎN: ve böylece | YHLKVN: mahvediyorlar | ÎLE: yalnız | ÊNFSHM: kendilerini | VME: değiller | YŞARVN: farkında |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlar hem insanları uzaklaştırırlar ondan, hem kendileri uzaklaşırlar. Onlar anlamadan ancak kendilerini helâk ederler.
Adem Uğur : Onlar, hem insanları Peygamber'e yaklaşmaktan vazgeçirmeye çalışırlar, hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Oysa onlar farkında olmadan ancak kendilerini helak ederler.
Ahmed Hulusi : Onlar hem (başkalarını) O'ndan (Hz. Rasûlullah'tan) engellerler, hem de (kendileri) O'ndan uzaklaşırlar! Sadece kendi nefslerini helâk ediyorlar, ama bunu idrak edemiyorlar!
Ahmet Tekin : Onlar, insanları, Kur’ân’a, Allah’ın Rasulüne kulak vermekten, iman etmekten, onların sözcülüğünü, savunuculuğunu yapmaktan men ederler. Kendileri de ondan uzak dururlar. Böylece, yalnız kendilerini ve birbirlerini mahvediyorlar ama farkında değiller.
Ahmet Varol : Onlar hem başkalarını ondan [2] alıkoyarlar, hem de kendileri ondan uzak dururlar. Böylece yalnız kendilerini helak ediyorlar ama bunun farkında değiller.
Ali Bulaç : Onlar, hem ondan alıkoyarlar, hem kendileri kaçarlar. Onlar, yalnızca kendi nefislerinden başkasını yıkıma uğratmazlar ama şuurunda değildirler.
Ali Fikri Yavuz : Onlar, hem (insanları) Peygamberden vaz geçirmeğe çalışırlar, hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Böylece ancak nefislerini helâk ederler de farkına varmazlar.
Bekir Sadak : Onlar Kuran'dan alikorlar ve ondan uzaklasirlar. Boylece yalniz kendilerini mahvederler de farkina varamazlar.
Celal Yıldırım : Onlar, O'ndan (Kur'ân ve Peygamber'den) alıkoymak İçin engel olurlar ve kendileri de O'ndan uzak kalırlar. Farkına varmayarak ancak kendilerini mahvederler.
Diyanet İşleri : Onlar başkalarını ondan (Kur’an’dan) alıkoyarlar, hem de kendileri ondan uzak kalırlar. Onlar farkına varmaksızın, ancak kendilerini helâk ediyorlar.
Diyanet İşleri (eski) : Onlar Kuran'dan alıkorlar ve ondan uzaklaşırlar. Böylece yalnız kendilerini mahvederler de farkına varamazlar.
Diyanet Vakfi : Onlar, hem insanları Peygamber'e yaklaşmaktan vazgeçirmeye çalışırlar, hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Oysa onlar farkında olmadan ancak kendilerini helak ederler.
Edip Yüksel : Kendileri uzaklaştıkları gibi başkasını da ondan menediyorlar. Böylece farkında olmadan kendilerini mahfediyorlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar, insanları Kur'ân'a iman etmekten menederler, hem de kendileri ondan uzak dururlar. Böylece yalnız kendilerini mahvediyorlar ama farkında değiller.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Diğerleri ise hem ona yaklaşmaktan alıkorlar hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Böylece sadece kendilerini mahvederler, ama farkına varmazlar!
Elmalılı Hamdi Yazır : o birleri ise hem ona yaklaşmaktan nehyederler, hemde kendileri ondan uzaklaşırlar ve bu suretle mücerred nefislerini helâk ederler de farkına varmazlar
Fizilal-il Kuran : Hem başkalarını Kur'an'dan uzak tutuyorlar, hem de kendileri ondan uzak duruyorlar. Böylece aslında kendilerini mahvediyorlar, ama bunun farkında değildirler.
Gültekin Onan : Onlar, hem ondan alıkoyarlar, hem de kendileri kaçarlar. Onlar, yalnızca kendi nefslerinden başkasını yıkıma uğratmazlar ama şuurunda değildirler.
Hakkı Yılmaz : Ve onlar, ondan men ederler ve kendileri ondan uzak dururlar. Ve onlar bilinçsizce, yalnızca kendilerini değişime/yıkıma uğramaya sürüklüyorlar.
Hasan Basri Çantay : Onlar, hem (insanları) bundan (peygambere yaklaşmakdan) vaz geçirmiye çalışırlar, hem kendileri ondan uzaklaşırlar. Onlar bilmeyerek kendilerinden başkasını helake sürüklemiş olmuyorlar.
Hayrat Neşriyat : Onlar hem (insanları) ondan (Kur’ân’dan) men' ederler, hem de (kendileri) ondan uzaklaşırlar. Böylece ancak kendilerini helâk ederler, fakat farkına varmazlar.
İbni Kesir : Onlar, hem bundan vazgeçirmeye çalışırlar, hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Onlar sadece kendilerini helake sürüklerler de farkına varmazlar.
İskender Evrenosoğlu : Ve onlar, ondan (Allah'a ulaşmaktan, hidayetten) nehyederler (men ederler, yasaklarlar) ve onlar da (kendileri de) ondan (hidayetten) uzak dururlar (yüz çevirirler). Kendilerinden başkasını helâk etmezler ve farkında olmazlar (şuurunda değiller).
Muhammed Esed : Diğerlerini ondan alıkoyar ve kendileri de ondan uzaklaşırlar: Ama (bu şekilde) yalnız kendilerini mahvederler ve (üstelik) bunu da idrak etmezler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onlar bundan hem nehyederler, kendileri de bundan uzaklaşırlar. Ve başkalarını değil, kendi nefislerini helâk etmiş olurlar da farkına varamazlar.
Ömer Öngüt : Onlar hem insanları (Kur'an'dan) menederler, hem de kendileri ondan uzak dururlar. Böylece ancak kendilerini helâke atarlar da farkına varmazlar.
Şaban Piriş : Onlar, hem men ederler hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Sonuçta kendilerini helak ederler de farkında olmazlar.
Suat Yıldırım : Onlar hem halkı Kur’ân’dan ve Peygamberden uzaklaştırırlar, hem de kendileri ondan geri dururlar. Böylece yalnız kendilerini mahvederler de farkına varmazlar.
Süleyman Ateş : Onlar hem (insanları) ondan menederler, hem de kendileri ondan uzak dururlar. Böylece yalnız kendilerini mahvediyorlar ama farkında değiller!
Tefhim-ul Kuran : Onlar, hem ondan alıkoyarlar, hem kendileri kaçarlar. Onlar, yalnızca kendi nefislerinden başkasını yıkıma uğratmazlar ama şuurunda değildirler.
Ümit Şimşek : Böylece hem halkı ondan alıkoyarlar, hem de kendileri uzaklaşırlar. Gerçekte ise kendilerini helâke atarlar da farkına bile varmazlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Hem ondan alıkoyarlar hem ondan uzaklaşırlar. Öz benliklerinden başkasını helâk etmiyorlar. Ama farkında değiller.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}