» 6 / En’âm  57:

Kuran Sırası: 6
İniş Sırası: 55
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165

 » 6 / En’âm  Suresi: 57
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قُلْ (GL) = ḳul : de ki
2. إِنِّي (ÎNY) = innī : elbette ben
3. عَلَىٰ (AL) = ǎlā : üzerindeyim
4. بَيِّنَةٍ (BYNT) = beyyinetin : açık bir delil
5. مِنْ (MN) = min : -den
6. رَبِّي (RBY) = rabbī : Rabbim-
7. وَكَذَّبْتُمْ (VKZ̃BTM) = vekeƶƶebtum : siz ise yalanladınız
8. بِهِ (BH) = bihi : onu
9. مَا (ME) = mā : değildir
10. عِنْدِي (AND̃Y) = ǐndī : benim yanımda
11. مَا (ME) = mā : şey (azab)
12. تَسْتَعْجِلُونَ (TSTACLVN) = testeǎ'cilūne : acele istediğiniz
13. بِهِ (BH) = bihi : onu
14. إِنِ (ÎN) = ini :
15. الْحُكْمُ (ELḪKM) = l-Hukmu : hüküm vermek
16. إِلَّا (ÎLE) = illā : yalnızca
17. لِلَّهِ (LLH) = lillahi : Allah'a aittir
18. يَقُصُّ (YGṦ) = yeḳuSSu : (O) anlatır
19. الْحَقَّ (ELḪG) = l-Haḳḳa : gerçeği
20. وَهُوَ (VHV) = ve huve : ve O
21. خَيْرُ (ḢYR) = ḣayru : en iyisidir
22. الْفَاصِلِينَ (ELFEṦLYN) = l-fāSilīne : ayırdedenlerin
de ki | elbette ben | üzerindeyim | açık bir delil | -den | Rabbim- | siz ise yalanladınız | onu | değildir | benim yanımda | şey (azab) | acele istediğiniz | onu | | hüküm vermek | yalnızca | Allah'a aittir | (O) anlatır | gerçeği | ve O | en iyisidir | ayırdedenlerin |

[GVL] [] [] [BYN] [] [RBB] [KZ̃B] [] [] [AND̃] [] [ACL] [] [] [ḪKM] [] [] [GṦṦ] [ḪGG] [] [ḢYR] [FṦL]
GL ÎNY AL BYNT MN RBY VKZ̃BTM BH ME AND̃Y ME TSTACLVN BH ÎN ELḪKM ÎLE LLH YGṦ ELḪG VHV ḢYR ELFEṦLYN

ḳul innī ǎlā beyyinetin min rabbī vekeƶƶebtum bihi ǐndī testeǎ'cilūne bihi ini l-Hukmu illā lillahi yeḳuSSu l-Haḳḳa ve huve ḣayru l-fāSilīne
قل إني على بينة من ربي وكذبتم به ما عندي ما تستعجلون به إن الحكم إلا لله يقص الحق وهو خير الفاصلين

 » 6 / En’âm  Suresi: 57
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GVL GL ḳul de ki Say,
إني | ÎNY innī elbette ben """Indeed, I (am)"
على | AL ǎlā üzerindeyim on
بينة ب ي ن | BYN BYNT beyyinetin açık bir delil clear proof
من | MN min -den from
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbim- my Lord,
وكذبتم ك ذ ب | KZ̃B VKZ̃BTM vekeƶƶebtum siz ise yalanladınız while you deny
به | BH bihi onu [with] it.
ما | ME değildir Not
عندي ع ن د | AND̃ AND̃Y ǐndī benim yanımda I have
ما | ME şey (azab) what
تستعجلون ع ج ل | ACL TSTACLVN testeǎ'cilūne acele istediğiniz you seek to hasten
به | BH bihi onu of it.
إن | ÎN ini Not
الحكم ح ك م | ḪKM ELḪKM l-Hukmu hüküm vermek (is) the decision
إلا | ÎLE illā yalnızca except
لله | LLH lillahi Allah'a aittir for Allah.
يقص ق ص ص | GṦṦ YGṦ yeḳuSSu (O) anlatır He relates
الحق ح ق ق | ḪGG ELḪG l-Haḳḳa gerçeği the truth,
وهو | VHV ve huve ve O and He
خير خ ي ر | ḢYR ḢYR ḣayru en iyisidir (is the) best
الفاصلين ف ص ل | FṦL ELFEṦLYN l-fāSilīne ayırdedenlerin "(of) the Deciders."""

6:57 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

de ki | elbette ben | üzerindeyim | açık bir delil | -den | Rabbim- | siz ise yalanladınız | onu | değildir | benim yanımda | şey (azab) | acele istediğiniz | onu | | hüküm vermek | yalnızca | Allah'a aittir | (O) anlatır | gerçeği | ve O | en iyisidir | ayırdedenlerin |

[GVL] [] [] [BYN] [] [RBB] [KZ̃B] [] [] [AND̃] [] [ACL] [] [] [ḪKM] [] [] [GṦṦ] [ḪGG] [] [ḢYR] [FṦL]
GL ÎNY AL BYNT MN RBY VKZ̃BTM BH ME AND̃Y ME TSTACLVN BH ÎN ELḪKM ÎLE LLH YGṦ ELḪG VHV ḢYR ELFEṦLYN

ḳul innī ǎlā beyyinetin min rabbī vekeƶƶebtum bihi ǐndī testeǎ'cilūne bihi ini l-Hukmu illā lillahi yeḳuSSu l-Haḳḳa ve huve ḣayru l-fāSilīne
قل إني على بينة من ربي وكذبتم به ما عندي ما تستعجلون به إن الحكم إلا لله يقص الحق وهو خير الفاصلين

[ق و ل] [] [] [ب ي ن] [] [ر ب ب] [ك ذ ب] [] [] [ع ن د] [] [ع ج ل] [] [] [ح ك م] [] [] [ق ص ص] [ح ق ق] [] [خ ي ر] [ف ص ل]

 » 6 / En’âm  Suresi: 57
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GVL GL ḳul de ki Say,
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
إني | ÎNY innī elbette ben """Indeed, I (am)"
,Nun,Ye,
,50,10,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person singular object pronoun
حرف نصب والياء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
على | AL ǎlā üzerindeyim on
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
بينة ب ي ن | BYN BYNT beyyinetin açık bir delil clear proof
Be,Ye,Nun,Te merbuta,
2,10,50,400,
N – genitive feminine singular indefinite noun
اسم مجرور
من | MN min -den from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbim- my Lord,
Re,Be,Ye,
200,2,10,
N – genitive masculine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
اسم مجرور والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وكذبتم ك ذ ب | KZ̃B VKZ̃BTM vekeƶƶebtum siz ise yalanladınız while you deny
Vav,Kef,Zel,Be,Te,Mim,
6,20,700,2,400,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
به | BH bihi onu [with] it.
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
ما | ME değildir Not
Mim,Elif,
40,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
عندي ع ن د | AND̃ AND̃Y ǐndī benim yanımda I have
Ayn,Nun,Dal,Ye,
70,50,4,10,
LOC – location adverb
PRON – 1st person singular possessive pronoun
ظرف مكان والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ما | ME şey (azab) what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
تستعجلون ع ج ل | ACL TSTACLVN testeǎ'cilūne acele istediğiniz you seek to hasten
Te,Sin,Te,Ayn,Cim,Lam,Vav,Nun,
400,60,400,70,3,30,6,50,
V – 2nd person masculine plural (form X) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
به | BH bihi onu of it.
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
إن | ÎN ini Not
,Nun,
,50,
NEG – negative particle
حرف نفي
الحكم ح ك م | ḪKM ELḪKM l-Hukmu hüküm vermek (is) the decision
Elif,Lam,Ha,Kef,Mim,
1,30,8,20,40,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
إلا | ÎLE illā yalnızca except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
لله | LLH lillahi Allah'a aittir for Allah.
Lam,Lam,He,
30,30,5,
"P – prefixed preposition lām
PN – genitive proper noun → Allah"
جار ومجرور
يقص ق ص ص | GṦṦ YGṦ yeḳuSSu (O) anlatır He relates
Ye,Gaf,Sad,
10,100,90,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
الحق ح ق ق | ḪGG ELḪG l-Haḳḳa gerçeği the truth,
Elif,Lam,Ha,Gaf,
1,30,8,100,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
وهو | VHV ve huve ve O and He
Vav,He,Vav,
6,5,6,
REM – prefixed resumption particle
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
الواو استئنافية
ضمير منفصل
خير خ ي ر | ḢYR ḢYR ḣayru en iyisidir (is the) best
Hı,Ye,Re,
600,10,200,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
الفاصلين ف ص ل | FṦL ELFEṦLYN l-fāSilīne ayırdedenlerin "(of) the Deciders."""
Elif,Lam,Fe,Elif,Sad,Lam,Ye,Nun,
1,30,80,1,90,30,10,50,
N – genitive masculine plural active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قُلْ: de ki | إِنِّي: elbette ben | عَلَىٰ: üzerindeyim | بَيِّنَةٍ: açık bir delil | مِنْ: -den | رَبِّي: Rabbim- | وَكَذَّبْتُمْ: siz ise yalanladınız | بِهِ: onu | مَا: değildir | عِنْدِي: benim yanımda | مَا: şey (azab) | تَسْتَعْجِلُونَ: acele istediğiniz | بِهِ: onu | إِنِ: | الْحُكْمُ: hüküm vermek | إِلَّا: yalnızca | لِلَّهِ: Allah'a aittir | يَقُصُّ: (O) anlatır | الْحَقَّ: gerçeği | وَهُوَ: ve O | خَيْرُ: en iyisidir | الْفَاصِلِينَ: ayırdedenlerin |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قل GL de ki | إني ÎNY elbette ben | على AL üzerindeyim | بينة BYNT açık bir delil | من MN -den | ربي RBY Rabbim- | وكذبتم WKZ̃BTM siz ise yalanladınız | به BH onu | ما ME değildir | عندي AND̃Y benim yanımda | ما ME şey (azab) | تستعجلون TSTACLWN acele istediğiniz | به BH onu | إن ÎN | الحكم ELḪKM hüküm vermek | إلا ÎLE yalnızca | لله LLH Allah'a aittir | يقص YGṦ (O) anlatır | الحق ELḪG gerçeği | وهو WHW ve O | خير ḢYR en iyisidir | الفاصلين ELFEṦLYN ayırdedenlerin |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳul: de ki | innī: elbette ben | ǎlā: üzerindeyim | beyyinetin: açık bir delil | min: -den | rabbī: Rabbim- | vekeƶƶebtum: siz ise yalanladınız | bihi: onu | : değildir | ǐndī: benim yanımda | : şey (azab) | testeǎ'cilūne: acele istediğiniz | bihi: onu | ini: | l-Hukmu: hüküm vermek | illā: yalnızca | lillahi: Allah'a aittir | yeḳuSSu: (O) anlatır | l-Haḳḳa: gerçeği | ve huve: ve O | ḣayru: en iyisidir | l-fāSilīne: ayırdedenlerin |
Kırık Meal (Transcript) : |GL: de ki | ÎNY: elbette ben | AL: üzerindeyim | BYNT: açık bir delil | MN: -den | RBY: Rabbim- | VKZ̃BTM: siz ise yalanladınız | BH: onu | ME: değildir | AND̃Y: benim yanımda | ME: şey (azab) | TSTACLVN: acele istediğiniz | BH: onu | ÎN: | ELḪKM: hüküm vermek | ÎLE: yalnızca | LLH: Allah'a aittir | YGṦ: (O) anlatır | ELḪG: gerçeği | VHV: ve O | ḢYR: en iyisidir | ELFEṦLYN: ayırdedenlerin |
Abdulbaki Gölpınarlı : De ki: Ben, sizin yalan saydığınız apaçık, belli-beyan deliline uydum Rabbimin. Çabucak gelmesini istediğiniz azap da benim elimde değil. Hüküm, ancak Allah'ın, doğruyu haber veren odur ve odur ayırt edenlerin en hayırlısı.
Adem Uğur : De ki: Şüphesiz ben Rabbimden gelen apaçık bir delile dayanıyorum. Siz ise onu yalanladınız. Çabucak gelmesini istediğiniz (azap) benim yanımda değildir. Hüküm ancak Allah'ındır. O hakkı anlatır ve O, doğru hüküm verenlerin en hayırlısıdır.
Ahmed Hulusi : De ki: "Doğrusu ben Rabbimden apaçık bir delil üzereyim ve siz o hakikati yalanladınız! Acele istediğiniz o (ölüm), benim yanımda değil. . . Hüküm ancak Allâh'ındır! Hakk'ı O bildirir! O, (doğru ile yanlışı) ayırt edenlerin en hayırlısıdır. "
Ahmet Tekin : 'Ben Rabbimden gelen apaçık hak bir delile, şeriata dayanıyorum. Siz ise onu yalanladınız. Küstahça çabucak gelmesini istediğiniz azap, benim elimde değil. Hükümranlık, yargı ve icra yalnızca Allah’a aittir. O hakkı, doğruları, sorumluluk konularını anlatır, gerekçeli, hikmete dayalı, âdil icraat yapar. O, hakkı bâtıldan ayırt edenlerin, doğru hüküm verenlerin, isabetli icraat yapanların en hayırlısıdır.' de.
Ahmet Varol : De ki: 'Ben Rabbimden gelen açık bir belgeye dayanmaktayım. Sizse onu yalanladınız. Sizin çabucak gelmesini istediğiniz şey, benim yanımda değildir. Hüküm ancak Allah'a aittir. O, doğru haberi bildirir ve (doğruyu yanlıştan) ayıranların en hayırlısıdır.'
Ali Bulaç : De ki: "Ben, gerçekten Rabbimden kesin bir belge üzerindeyim, siz ise onu yalanladınız. Sizin kendisine acele ettiğiniz (azab) yanımda değildir. Hüküm yalnızca Allah'ındır. O, doğru haberi verir ve O, ayırd edenlerin en hayırlısıdır."
Ali Fikri Yavuz : De ki: “- Ben, Rabbimden açık bir hüccet (Kur’ân) üzereyim. Siz ise, onu yalanladınız. Acele istediğiniz azab benim elimde değil. Azabı çabuklaştırmak veya geciktirme hususunda hüküm ancak Allah’ındır. O, hakkı anlatır ve O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.
Bekir Sadak : De ki: «Ben Rabbim'den bir belgeye dayanmaktayim, halbuki siz onu yalanladiniz; acele istediginiz de elimde degildir. Hukum ancak Allah'indir. O, hukmedenlerin en iyisi olarak gercegi anlatir.»
Celal Yıldırım : De ki: Şüphesiz ki ben, Rabbimden (hakkı ve gerçeği yansıtan) açık belge üzereyim ve siz onu yalan saydınız; acele edip isteye durduğunuz azâb da elimde değildir; hüküm ancak Allah'ındır; O hakkı anlatır, O (hakkı bâtıldan, iyiyi kötüden, doğruyu eğriden) ayırd edenlerin en hayırlısıdır.
Diyanet İşleri : De ki: “Şüphesiz ben, Rabbimden (gelen) kesin bir belge üzereyim. Siz ise onu yalanladınız. Sizin acele istediğiniz azap benim elimde değil. Hüküm yalnızca Allah’a aittir. O, hakkı anlatır. O, hakkı batıldan ayırt edenlerin en hayırlısıdır.”
Diyanet İşleri (eski) : De ki: 'Ben Rabbim'den bir belgeye dayanmaktayım, halbuki siz onu yalanladınız; acele istediğiniz de elimde değildir. Hüküm ancak Allah'ındır. O, hükmedenlerin en iyisi olarak gerçeği anlatır.'
Diyanet Vakfi : De ki: Şüphesiz ben Rabbimden gelen apaçık bir delile dayanıyorum. Siz ise onu yalanladınız. Çabucak gelmesini istediğiniz (azap) benim yanımda değildir. Hüküm ancak Allah'ındır. O hakkı anlatır ve O, doğru hüküm verenlerin en hayırlısıdır.
Edip Yüksel : De: 'Ben Rabbimden bir delile dayanmaktayım. Siz ise onu yalanladınız. Ona meydan okuyarak istediğiniz şeyi getirmek benim elimde değil. Hüküm, ancak ve ancak ALLAH'ın. Gerçeği anlatıyor. O, en iyi ayırandır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : De ki: «Ben Rabbimden apaçık bir delile dayanmaktayım, siz ise onu yalanladınız. O çabuk gelmesini istediğiniz azab benim elimde değildir, hüküm ancak Allah'a aittir, gerçeği O anlatır ve O, hakkı bâtıldan ayırdedenlerin en hayırlısıdır».
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : De ki: «Ben Rabbimden apaçık bir delile dayanmaktayım, siz ise O'na yalan dediniz. Çabuk gelmesini istediğiniz azap benim elimde değil; hüküm ancak Allah'ındır. Gerçeği O anlatır. Hem O, gerçeği batıldan ayırt edenlerin en iyisidir.
Elmalılı Hamdi Yazır : De ki ben rabbımdan bir beyyine üzerindeyim, siz ise onu tekzib ettiniz, acele istediğiniz azâb benim elimde değil, huküm ancak Allahındır, o hakkı anlatır, hem o da'va fasledenlerin en hayırlısıdır
Fizilal-il Kuran : De ki; «Ben Rabbimden gelen kesin bir delile dayanıyorum, siz ise onu yalanladınız. Bir an önce gerçekleşmesini istediğiniz azap da benim yetkimde değildir. Egemenlik, Allah'ın tekelindedir. O gerçeği açıklar ve O ayırd edici hükmü verenlerin en hayırlısıdır.»
Gültekin Onan : De ki: "Ben gerçekten rabbimden kesin bir belge üzerindeyim, siz ise onu yalanladınız. Sizin kendisine acele ettiğiniz (azab) yanımda değildir. Hüküm yalnızca Tanrı'nındır. O, doğru haberi verir ve O, ayırdedenlerin en hayırlısıdır."
Hakkı Yılmaz : De ki: “Ben, Rabbimden apaçık bir delil üzerindeyim. Siz ise o delili yalanladınız. O çabuk gelmesini istediğiniz şey benim yanımda değildir, hüküm ancak Allah'a aittir, gerçeği O anlatır/gerçekleştirir ve O, ayırt edenlerin en hayırlısıdır.”
Hasan Basri Çantay : De ki: «Şübhesiz ben Rabbinden apaçık bir hüccetin (tam) üstündeyim. Siz ise onu yalan saydınız. Sizin çarçabık (gelmesini) istemekde olduğunuz (azâb) benim yanımda değildir. Hüküm de Allahdan başkasının değildir ki doğruyu O haber verir ve O, ayırd edenlerin en hayırlısıdır».
Hayrat Neşriyat : De ki: 'Şübhesiz ben, Rabbimden (gelen) apaçık bir delil üzereyim; hâlbuki (siz)onu yalanladınız. Kendisini acele istemekte olduğunuz şey (o azab) yanımda değildir.Hüküm ancak Allah’ındır. (O,) hakkı anlatır ve O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.'
İbni Kesir : De ki: Ben, şüphesiz Rabbımdan bir hüccet üzereyim. Siz ise onu yalanladınız. Sizin acale istediğiniz şey yanımda değildir. Hüküm; ancak Allah'ındır. Doğrusu O, hakkı verir ve O, ayırdedenlerin en hayırlısıdır.
İskender Evrenosoğlu : De ki: “Muhakkak ki ben, Rabbimden bir beyyine (delil) üzerindeyim, ve siz onu yalanladınız. Acele ettiğiniz şey benim yanımda değil. Hüküm ancak Allah'ındır. O, hakkı anlatır. Ve O (hakkı bâtıldan), fasıl fasıl ayıranların en hayırlısıdır.”
Muhammed Esed : De ki: "Bakın, ben Rabbimden gelen açık bir kanıta dayanmaktayım; ve (bu şekilde) siz Onu yalanlamış oluyorsunuz! (Bilgisizliğiniz yüzünden) bu kadar şiddetle arzuladığınız şey benim elimde değil: Hüküm ancak Allaha aittir. O hakikati ilan edecektir, çünkü (hak ile batıl arasında) en iyi hüküm veren Odur."
Ömer Nasuhi Bilmen : De ki: «Ben şüphesiz Rabbimden bir beyyine üzerindeyim. Siz ise O'nu tekzîp ettiniz. Sizin alelacele istediğiniz şey benim yanımda değil, hüküm ise ancak Allah'ındır. Hakkı o beyan eder ve o ayırdedenlerin en hayırlısıdır.»
Ömer Öngüt : De ki: “Şüphesiz ki ben Rabbimden gelen apaçık bir delil üzerindeyim. Siz ise onu yalanladınız. Çabucak gelmesini istediğiniz (azap) benim elimde değildir. Hüküm ancak Allah'ındır. O hakkı haber verir ve O, ayırdedenlerin en hayırlısıdır. ”
Şaban Piriş : Ve yine de ki: -Ben, Rabbimden gelen apaçık bir belge üzerindeyim. Ama siz onu yalanladınız. Sizin çabucak gelmesini istediğiniz şey benim yanımda değildir. Hüküm yalnız Allah’a aittir. O ayıranların en hayırlısı olarak gerçeği anlatır.
Suat Yıldırım : De ki: "Ben Rabbimden gelen apaçık bir delile dayanmaktayım. Siz ise, onu yalan saydınız. Gelmesi için acele ettiğiniz azap da benim elimde değildir. Azabı çabuklaştırmak veya ertelemek hakkındaki hüküm, ancak Allah’ındır. O doğru haber verir. O doğruyu eğriden ayırt edenlerin, hükmedenlerin en hayırlısıdır."
Süleyman Ateş : De ki: "Ben, Rabbimden (gelen) açık bir delil üzerindeyim. Siz ise onu yalanladınız. Acele istediğiniz (azâb) da benim yanımda değildir. Hüküm vermek, yalnız Allah'a âittir. (O) gerçeği anlatır ve O, (dâvâyı çözüp) ayırdedenlerin en iyisidir."
Tefhim-ul Kuran : De ki: «Ben, gerçekten Rabbimden kesin bir belge üzerindeyim, siz ise onu yalanladınız. Sizin kendisine acele ettiğiniz (azab) da yanımda değildir. Hüküm yalnızca Allah'ındır. O doğru haberi verir ve O ayırd edenlerin en hayırlısıdır.»
Ümit Şimşek : De ki: Ben Rabbimden açık bir delil üzereyim; oysa siz onu yalanladınız. Sizin çabuklaştırılmasını istediğiniz şey benim elimde değildir; hükmü ancak Allah verir. O doğruyu bildirir. Doğru ile eğriyi ayırt edenlerin en hayırlısı da Odur.
Yaşar Nuri Öztürk : De ki: "Ben Rabbimden gelen bir beyyine üzerindeyim. Ama siz onu yalanladınız. Acele istediğiniz şey benim yanımda değil. Hüküm yalnız ve yalnız Allah'ındır. Hakkı o anlatır. Ayırt edip çözüm getirenlerin en hayırlısı O'dur."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}